• Sonuç bulunamadı

Geçmişten Günümüze Ehram Dokunmasının Özellikleri ve Özgün Giysi Tasarımları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Geçmişten Günümüze Ehram Dokunmasının Özellikleri ve Özgün Giysi Tasarımları"

Copied!
135
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE EHRAM DOKUMA ÖZELLİKLERİ VE

ÖZGÜN GİYSİ TASARIMLARI

Hatice YAŞAROĞLU

YÜKSEK LİSANS TEZİ

GİYİM ENDÜSTRİSİ VE MODA TASARIMI ANABİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

i

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren 12 ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı: Hatice

Soyadı: YAŞAROĞLU

Bölümü: GİYİM ENDÜSTRİSİ VE MODA TASARIMI ANABİLİM DALI İmza:

Teslim Tarihi: 12/09/2018

TEZİN

Türkçe Adı: Geçmişten Günümüze Ehram Dokunmasının Özellikleri ve Özgün Giysi Tasarımları

(4)

ii

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Tez Yazım Kurallarına uygun olarak hazırladığım bu tez çalışmasında;

 Tez içinde sunduğum verileri, bilgileri ve dokümanları akademik ve etik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi,

 Tüm bilgi, belge, değerlendirme ve sonuçları bilimsel etik ve ahlak kurallarına uygun olarak sunduğumu,

 Tez çalışmasında yararlandığım eserlerin tümüne uygun atıfta bulunarak kaynak gösterdiğimi,

 Kullanılan verilerde herhangi bir değişiklik yapmadığımı,

 Bu tezde sunduğum çalışmanın özgün olduğunu, bildirir, aksi bir durumda aleyhime doğabilecek tüm hak kayıplarını kabullendiğimi beyan ederim.

Seçkin: Hatice YAŞAROĞLU 12/09/2018

(5)

iii

JÜRİ ONAY SAYFASI

Hatice YAŞAROĞLU tarafından hazırlanan “Geçmişten Günümüze Ehram Dokunmasının Özellikleri ve Özgün Giysi Tasarımları” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman: Prof. Dr. Fatma ÖZTÜRK

Moda Tasarım Anabilim Dalı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi ………

Başkan: Dr. Öğretim Üyesi Songül KURU

Moda ve Tekstil Tasarımı Anabilim Dalı, Atılım Üniversitesi ………

Üye: Prof. Dr. Neşe Yaşar ÇEĞİNDİR

Moda Tasarım Anabilim Dalı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi ………

Tez Savunma Tarihi: 12/09/2018

Bu tezin Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Prof. Dr. Selma YEL

(6)

iv

TEŞEKKÜR

Geleneksel yaşamda her kuşak kendinden önceki kuşağı izleyerek giyim-kuşam geleneğini günümüze taşımaktadır. Türk kültüründe, estetik ve zarafetin, köklü ve zengin mazisine dair fikir vermenin yanında, bu büyük mirasın varisleri olarak hepimize görevler yüklenmiştir. Giyim-kuşam geleneğinin araştırılıp kayıt altına alınması, tanıtılması, yeni tasarımlar ve ilhamlarla geliştirilerek gelecek nesillere aktarılması hususunda, gösterilen gayretler büyük bir öneme sahiptir. Bugün unutulmaya veya kaybolmaya yüz tutmuş kültürel değerlerimize, kültür mirasımıza olan ilginin yeniden canlanmış olması da bu gayretin sonucudur. Bu çalışma, kaybolmaya yüz tutmuş kültür değerlerini günümüz ve gelecek kuşaklara tanıtma açısından önemlidir.

Yüksek lisansa başlarken belirlediğim konumu tamamlamış bulunmaktayım.

Tezimin hazırlamasında ehram dokuması hakkında bilgi ve birikimlerinden yararlandığım dokuma ustaları: Songül Bayraktar’a, Sevim Ataner‘e, Mehmet Tozoğlu’na, Hamiyet Korkmaz’a, Ehram dokumasını taşıyan, kaynaklara ulaşmamda yardımcı olan ve emeği geçen bütün yöre kadınına teşekkürlerimi sunuyorum.

Araştırmamın her aşamasında ilgisini, yakınlığını ve yardımlarını esirgemeyen, beni sürekli destekleyen yaklaşımıyla gönlümde saygıdeğer bir yeri olan Sayın Prof. Dr. Fatma Öztürk hocama en içten teşekkürlerimi ve sonsuz saygılarımı sunuyorum.

Eğitim hayatım boyunca ilgilerini ve sevgisini esirgemeyen, manevi destekleriyle sürekli yanımda olan aileme sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Hazırlanan bu tez çalışmamızın yeni tasarımlara ışık tutması, ehram dokumasının zenginliğini göstermek, belgelemek ve araştırmacılara kaynak oluşturması dileğiyle… Yeni ve Güzel Başlangıçlara…

(7)

v

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE EHRAM DOKUMA ÖZELLİKLERİ VE

ÖZGÜN GİYSİ TASARIMLARI

(Yüksek Lisans Tezi)

Hatice YAŞAROĞLU

GİYİM ENDÜSTRİSİ VE MODA TASARIMI ANABİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

EYLÜL, 2018

ÖZ

Giyim ve kuşam bir toplumun içinde yaşadığı coğrafi koşulların, kültürel ve ekonomik özelliklerinin, sahip olduğu değer yargılarının, gelenek ve göreneklerin en önemli ve doğal göstergelerinden biridir. Karadeniz Bölgesini, Doğu Anadolu’ya bağlayan Çin-Trabzon Tarihi İpek yolu ile aynı zamanda Trabzon – Tebriz ticaret yolu güzergâhı üzerinde bulunan; Bayburt ve çevresi; kültürel etkileşimlerin de odak noktası olmuştur. Bu etkileşimlerden biride giyim kültürüdür. Ehram dokuması Bayburt ve çevresinde koyunun yününden geleneksel yöntemlerle dokunmakta ve yörede kadınlar dış giyimi olarak giymektedirler. Tarihi çok eskilere dayanan bu dokuma sanatı bölgede varlığını azda olsa sürdürmektedir. Araştırma; eski bir dokuma kültürümüz olan Ehram dokuma sanatının incelenmesidir. Tarihi gelişim içerisinde ehram dokumasının Türk kültürü içindeki yeri ve önemi belirtilerek; ehram üretiminde kullanılan araç-gereçler ile uygulanan teknik ve kullanımları incelenmiştir. Geçmiş ve günümüz örnekleri ele alınarak, günümüz ihtiyaçları doğrultusunda modern tasarımlara taşınması amaçlanmıştır. Bu çalışma hem kavram, hem gelenek, hem de dokuma olarak değer bulması amacıyla yöredeki ehram kültürünü ve bu kültür içinde şekillenen sanat anlayışının özelliklerini incelemeyi ve ortaya çıkartmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle ehram dokumasındaki her rengin ve motifin kendine ait kompozisyon özelliklerinin ortaya konması gerekmektedir. Görünümü aynı olsa bile hiçbir el dokuması bir diğerinin aynısı değildir. Her bir dokuma kendi özgün ortamının ruh ve duygu iklimine sahiptir. Dokuma, dokumacının duygu ve düşünüş biçimini ifade eden soyut varlığının gözle görülebilir hale gelmiş somut ifadesidir. Bu doğrultuda amaçlanan yok olmaya yüz tutmuş ehram dokumacılığın geriye kalan az sayıdaki temsilcilerinin konuyla ilgili bilgi ve birikimlerinden faydalanarak ehram dokumacılığını ve gelecekte artarak devam edecek çalışmalara katkıda bulunabilmektir. Ayrıca bu alanda araştırma

(8)

vi

yapmak isteyen araştırmacılara, kaynak oluşturması ve kültür değeri olan el sanatlarının gelecek kuşaklara aktarılması da hedeflenen amaçlar arasındadır. Bu araştırma ile ehram dokumasının kumaş araştırmaları yapılmıştır. Her yaş aralıklarına uygun kumaşlar bulunmuştur. 15-30 yaş aralığında beyaz, şekeri boz, 30- 50 yaş aralığında boz(gri), sütlü kahve ve 50- üzeri mor ve siyah renkleri kadınlar tarafından kullanılmıştır. Her rengin ve motifinin 15-30 yaş kadın, 30- 50 yaş kadın ve 50- üzeri yaş kadın aralıkları uygun özelliklerde tasarımlar yapılmıştır bu tasarımlardan yola çıkarak günümüzde giyilebilecek üç özgün çağdaş tasarım çalışması yapılmıştır. Bu tasarımların motifleri ile birlikte uygulaması yapılmıştır. İki yelek bir ceket olmak üzere üç adet özgün tasarım yapılmıştır.

Anahtar Kelimeler : Kültürel değerler, dokuma sanatı, ehram, dokuma, el sanatları Sayfa Adedi : 118

(9)

vii

PAST TO PRESENT EHRAM OF TOUCH FEATURES AND

ORİGİNAL CLOTHİNG DESİGNS

(M.S. Thesis)

Hatice YAŞAROĞLU

CLOTHING INDUSTRY AND FASHION DESING

GAZI UNIVERSITY

INSTITUTE OF EDUCATIONAL SCIENCES

SEPTEMBER, 2018

ABSTRACT

Clothing and clothing is one of the most important and natural manifestations of the geographical conditions, cultural and economic characteristics, value judgments, traditions and customs of a society. It is located on the Trabzon-Tabriz trade path route at the same time with the Sinop-Trabzon Historical Silk road connecting the Black Sea Region to the Eastern Anatolia; Bayburt and it is surroundings; cultural interactions have also been the focus of attention. One of these interactions is clothing culture. The Ehram Textile is woven in Bayburt and its surroundings with traditional methods of sheep wool, and the women in the region wear them as outerwear. This weaving art which is based on history is still continuing in the region. Research; the study of Ehram weaving art which is an old weaving culture. The importance of ehram weaving in Turkish culture in historical development is indicated; the tools and equipment used in the production of the ehram and the techniques and uses applied. It is aimed to move to the modern designs in accordance with today's needs by taking past and present examples. The aim of this study is to investigate and reveal the characteristics of the cult of the ehram and the understanding of art shaped in this culture in order to find value as concept, tradition and weaving. For this reason, it is necessary to reveal the compositional characteristics of each color and motif in the ehram weave. Even if the appearance is the same, no hand-woven is the same as another. Each weaving has its own mood and emotional climate. Weaving is a concrete manifestation of the abstract existence of the weaver's emotional and thoughtful form. In this direction, it is aimed to benefit from the knowledge and accumulation of the remaining few representatives of the destructive Ehram weaving aimed at this direction, and to contribute to Ehram weaving and future works which will continue to increase. In addition, researchers who want to do research in this area, creating resources and transferring

(10)

viii

culture-worthy handicrafts to future generations are also targeted. With this research, fabric studies of ehram weaving were done. Fabrics suitable for all age ranges were found. In the age range 15-30, white, dark brown, brown (gray), milk coffee and 50- purple and black colors in the age range of 30-50 are used by women. For each color and motif, 15-30 years old women, 30-50 years old women and 50- years old women are designed with appropriate features. From these designs, three original contemporary design works that can be worn today have been made. These designs were applied together with the motifs. There are three original designs, two vest jackets.

Key Words : Cultural values, art of weaving, ehram, weaving, handicrafts Page Number : 118

(11)

ix

İÇİNDEKİLER

Sayfa

ÖZ ...

v

ABSTRACT ... vii

ŞEKİLLER LİSTESİ ... xi

BÖLÜM 1 ...

1

GİRİŞ ...

1

1.1. Problem Durumu... 2 1.1.1. Alt Problemler ... 5 1.2. Araştırmanın Amacı ... 5 1.3. Araştırmanın Önemi ... 6 1.4. Varsayımlar/ Sayıltılar ... 7 1.5. Sınırlılıklar ... 7

BÖLÜM II ...

9

KAVRAMSAL ÇERÇEVE ...

9

2.1. Ehramın Tarihçesi... 9

2.2. Ehram Dokuması ile İlgili İş ve Meslekler ... 10

2.3. Ehram Dokumada Kullanılan Araç ve Gereçler ... 11

2.3.1. Ehram Lifinin Hazırlanmasında Kullanılan Araç ve Gereçler ... 15

2.4. Ehram İpliğinin(Yünün) Özellikleri ... 21

2.5. Ehram Dokumasının Lifin (Yünün) Yapısal Özellikleri ... 23

2.6. Ehram Dokumasının Özellikleri ... 25

2.7. Ehram Dokumasının Yapılışı ... 26

2.7.1. Ehram Dokuması İçin Yünün Hazırlanması ... 27

2.7.2. Ehram Dokuması İçin İpliklerin Hazırlanması ... 27

2.7.3. Ehram Dokuması İçin Tezgâhta Yapılan İşlemler ... 28

2.7.4. Ehram Dokuma İşlemi ... 29

2.7.5. Ehram Üzerindeki Nakışların Dokunması(Dökülmesi) ... 31

(12)

x

Sayfa

2.7.7. Ehramın Kenarında Kullanılan Nakışlar (Zincirler, Haşiye) ... 42

2.7.7.1. Saçak Üst Nakışları ... 45

2.8. Ehramı Kullanırken Verilen İsimler ... 46

2.9. Ehramın Örtünme (Bürünme) Şekli ... 48

2.9.1. Demografik Faktörler ve Ehram İlişkisi ... 49

2.9.1.1. Yaş ... 50

2.9.1.2. Coğrafi yerleşim... 51

2.9.1.3. Renk ... 52

2.9.1.4. Ehram Üzerinde Yer Alan Nakışların Özellikleri ... 54

2.10. Modern Yaşam Biçimi ve Ehram ... 54

2.10.1. Ehram Örtüsü Yerine Alternatif Kullanımlar... 56

2.11. Ehram Dokuması Üzerine Denemeler ... 58

BÖLÜM III ... 61

YÖNTEM ... 61

3.1. Araştırmanın Modeli... 61

3.2. Evren ve Örneklem ... 61

3.3. Verilerin Toplanması Yöntemi ... 62

3.4. Verilerin Analizi ve Yorumlanması ... 63

BOLUM IV ... 65

BULGULAR ... 65

4.1. Tasarım Süreci... 66

4.2. Tasarım Aşamaları ve Özgün Tasarımlar ... 66

4.2.1. Özgün Model Geliştirme ... 67

4.2.1.1. Hikaye panosu Hazırlama ... 67

4.2.1.2. Özgün Model Geliştirme ... 67

4.2.1.3. Modele Karar verme ... 67

BÖLÜM V ... 111

5.1. Sonuç ... 111

5.2. Öneriler ... 112

(13)

xi

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil ... Sayfa

Şekil 2.1. Dokuma ustaları ... 10

Şekil 2.2. Yün çubuğu ... 11

Şekil 2.3. Dağ ... 11

Şekil 2.4. Ehram tezgahı... 13

Şekil 2.5. Masura-mekik ... 13

Şekil 2.6. Tarak ... 14

Şekil 2.7. Yün tarakları... 15

Şekil 2.8. Sümekler ... 16

Şekil 2.9. Yün eğirme yöntemi ... 16

Şekil 2.10. Teşi ... 16

Şekil 2.11. Dokuma ustaları ... 17

Şekil 2.12. Kelep ... 17

Şekil 2.13. Uzatma çubuğu... 18

Şekil 2.14. Uzatma çağı ... 19

Şekil 2.15. Nezük ... 19

Şekil 2.16. Çile ... 20

Şekil 2.17. Felemenk ... 20

Şekil 2.18. Ehram saçakları ... 21

Şekil 2.19. Ehram tezgahı... 25

Şekil 2.20. Yün eğirme ... 26

Şekil 2.21. Ehram dokuma işlemi ... 29

Şekil 2.22. Ehram nakış aralığını belirleyen ölçüler ... 32

Şekil 2.23. Hanımeli nakışı ... 32

Şekil 2.24. Çift kartlar nakışı ... 33

Şekil 2.25. Pirinç deni nakışı ... 33

Şekil 2.26. Reyhan dalı nakışı ... 33

(14)

xii

Şekil ... Sayfa

Şekil 2.28. Elif (dikine) nakışı... 34

Şekil 2.29. Elif (enine) nakışı ... 34

Şekil 2.30. Kellesiz-çengelli uçan kuşlar nakışı ... 35

Şekil 2.31. Kelleli uçan kuşları nakışı ... 35

Şekil 2.32. Antikalar nakışı ... 35

Şekil 2.33. Elmas küpeler nakışı ... 36

Şekil 2.34. Beli bağsız boyun bağı nakışı ... 36

Şekil 2.35. Beli bağlı boyun bağı nakışı ... 36

Şekil 2.36. Arı dala ters kondu nakışı ... 37

Şekil 2.37. Badem çekirdeği nakışı ... 37

Şekil 2.38. Çark yıldızı nakışı ... 37

Şekil 2.39. Yıldızın oynayışı nakışı... 38

Şekil 2.40. Hanımgöbeği nakışı ... 38

Şekil 2.41. Ceviz kanadı nakışı ... 38

Şekil 2.42. Elma şeleği nakışı ... 39

Şekil 2.43. Üç mercimek nakışı... 39

Şekil 2.44. Üç eltiler nakışı ... 40

Şekil 2.45. Kuşgözü-içi dolu sandal nakışı ... 40

Şekil 2.46. Akşam güneşi nakışı ... 40

Şekil 2.47. Ceylan boynuzu nakışı ... 41

Şekil 2.48. Düz sıra bağlama nakışı ... 41

Şekil 2.49. Tavan örneği nakışı ve haşiye tava örneği nakışı... 42

Şekil 2.50. Bayburt gordası nakışı... 42

Şekil 2.51. Nakışın ismi belirlenememiş ... 42

Şekil 2.52. Aynalı kutu nakışı ... 44

Şekil 2.53. Tetiksiz zincir nakışı ... 44

Şekil 2.54. Çift zincir nakışı ... 44

Şekil 2.55. Tetikli zincir nakışı ... 44

Şekil 2.56. Tek zincir nakışı ... 44

Şekil 2.57. Paşa merdiveni nakışı ... 44

Şekil 2.58. Tetikli aynalı kutu nakışı ... 44

Şekil 2.59. Çift tetikli zincir nakışı ... 44

Şekil 2.60. İsmi belirsiz kenar nakışlar ... 45

(15)

xiii

Şekil ... Sayfa

Şekil 2.62. Bayburt gordası nakışı... 45

Şekil 2.63. Erzurum gordası nakışı ... 45

Şekil 2.64. Çiftlik gordası nakışı ... 46

Şekil 2.65. Gelin ehramı ... 46

Şekil 2.66. Ehram katlama ... 47

Şekil 2.67. Ehram kullanımı ... 48

Şekil 2.68. Ehram kullanımı ... 49

Şekil 2.69. Ehram üzerine yapılan işaretler ... 49

Şekil 2.70. Ehram kullanımı ... 50

Şekil 2.71. Düğün, Beşpınar köyü, 1977 ... 51

Şekil 2.72. Ehram renkleri ... 53

Şekil 2.73. Ehramın beyaz, sütlü kahve, boz, mor, siyah renkleri ... 53

Şekil 2.74. Ehram şalları ... 56

Şekil 2.75. Çar kullanımı ... 57

Şekil 2.76. Çar dokuması ... 57

Şekil 2.77. Yün-ipek karışımı dokuma1 ... 58

Şekil 2.78. Yün-ipek karışımı dokuma 2 ... 58

Şekil 2.79. Yün-pamuk karışımı dokuma 1 ... 58

Şekil 2.80. Yün-pamuk karışımı dokuma 2 ... 59

Şekil 2.81. Pamuk-pamuk karışımı dokuma 1 ... 59

Şekil 2.82. Pamuk-pamuk karışımı dokuma 2 ... 59

Şekil 2.83. İpek-ipek karışımı dokuma ... 60

Şekil 4.1. Hikaye panosu ... 68

Şekil 4.2. Model 1 ... 69 Şekil 4.3. Model 2 ... 70 Şekil 4.4. Model 3 ... 71 Şekil 4.5. Model 4 ... 72 Şekil 4.6. Model 5 ... 73 Şekil 4.7. Model 6 ... 74 Şekil 4.8. Model 7 ... 75 Şekil 4.9. Model 8 ... 76 Şekil 4.10. Model 9 ... 77 Şekil 4.11. Model 10 ... 78 Şekil 4.12. Model 1 ... 79

(16)

xiv Şekil ... Sayfa Şekil 4.13. Model 2 ... 80 Şekil 4.14. Model 3 ... 81 Şekil 4.15. Model 4 ... 82 Şekil 4.16. Model 5 ... 83 Şekil 4.17. Model 6 ... 84 Şekil 4.18. Model 7 ... 85 Şekil 4.19. Model 8 ... 86 Şekil 4.20. Model 9 ... 87

Şekil 4.21. Seçilen model 1 ... 88

Şekil 4.22. Model 1 üretim kalıbı hazırlama ... 89

Şekil 4.23. Model 1 teknik çizim ... 90

Şekil 4.2424. Model 1 form tanımlama 1 ... 91

Şekil 4.25. Model 1 form tanımlama 2 ... 92

Şekil 4.26. Model 1 proses analizi ... 93

Şekil 4.27. Model 1 özgün giysi tasarım uygulaması... 94

Şekil 4.28. Seçilen model 2 ... 95

Şekil 4.29. Model 2 üretim kalıbı ... 97

Şekil 4.30. Model 2 teknik çizim ... 98

Şekil 4.31. Model 2, Form Tanımlama 1 ... 99

Şekil 4.32. Model 2, Form Tanımlama 2 ... 100

Şekil 4.33. Model 2 proses analizi ... 101

Şekil 4.34. Model 2 özgün giysi tasarım uygulaması... 102

Şekil 4.35. Seçilen Model 3... 103

Şekil 4.36. Model 3 (üretim kalıbı hazırlama) ... 104

Şekil 4.37. Model 3 (teknik çizim) ... 105

Şekil 4.38. Model 3 Biçim tanımlama form 1 ... 106

Şekil 4.39. Model 3 Biçim tanımlama formu 2 ... 107

Şekil 4.40. Model 3 proses analizi ... 108

(17)

1

BÖLÜM 1

GİRİŞ

Anadolu’da tarih boyunca önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış dokumacılık yönünden zengin bir birikim oluşmuştur. Ancak sanayileşme, kentleşme, göç, tüketim kültürü, küreselleşme, üretimin bollaşması gibi nedenlerle bu birikim yok olmaktadır. Her yörenin kendine özgü geleneksel bir giyim kültürü bulunmaktadır. Kültür, bir milletin, tarih boyunca elde etmiş olduğu, maddi ve manevi değerlerin tümüdür. Kültür mirası insanlığın ortak mirasıdır. Her millet dil, kültür ve tarih mirasıyla dünyada yerini alır. Kültür mirasları geçmişin tanıklarıdır, bu yönleriyle geleceğin şekillenmesinde de etkendir. Halk kültürü toplumsal yaşamda birlikteliği pekiştirici, dayanışmayı artırıcı özelliklerini sürdürerek yabancılaşmayı önler. Halk kültürü medeniyetlerin yapıcısı olan insanların kimlik ve kişiliğinin temel belirleyicisidir (HBO, 2013). Kültürümüzün özünü, temelini oluşturan halk kültürünün, hem ilgili topluma hem de evrensel düzeyde diğer kültür çevrelerine önemli katkılar sağlayan dallarından birisi de el sanatlarıdır. Geçmişi geleceğe taşıyan el sanatları, toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik hayat tarzını yansıtan en kalıcı ve anlamlı belgeler arasında yer alır. El sanatları gelenek ve göreneklerimizin, yaşam biçimimizin gelecek kuşaklara aktarılmasında büyük önem taşımaktadır. Bu açıdan bakıldığında el sanatlarımız nesiller arasında bir köprü vazifesi görmekle birlikte geçmişten geleceğe uzanan bir kültür hazinesi konumundadır (Hayat Boyu Öğrenme, 2013). İnsanın toplumsal yaşantısının bir ürünü olan kültür zaman süreci içerisinde ortaya çıkardığı ürünler ve kalıntıları ile aynı zamanda tarihe kaynak olma özelliğini de taşımaktadır. Sözlü kültürümüzde de “Penek kazasında bağlar seyrinde / Bir gelin seyrettim eller kınalı / Al ehram örtünmüş servi kamete / yakışmış o obaya beller kınalı. (Sümmani, 1963) gibi pek çok örneği görülmektedir. Her ulus kendi örf, âdet ve inanışlarına, yaşama koşullarına göre giyimlerini biçimlendirmiş, bu biçimlendirmelerden, her ulusun kendine özgü geleneksel giyimleri doğmuştur. Giyimlerin oluşumunda kültür

(18)

2

kadar, iklim ve dinsel inançlar da önemli rollere sahiptir. Anadolu’nun iklim ve coğrafi koşulları yönünden çok farklılık gösteren bir yapıda olması, geleneksel giyim kuşamın da zengin bir kültür çeşitliliğine sahip olmasında ve yöresel özellikler göstermesinde etkili olmuştur.

Geleneksel kültürümüzün bir parçası olan yöresel giyim, günümüz modası dışında kalan, geçmişten bugüne toplumların kültürünü yansıtan geleneksel giyimlerdir. Günümüzde endüstrileşme ve modern toplum yaşantısının yaygınlaşmasıyla giyim geleneği eski anlam ve önemini yitirmiştir. Ancak Anadolu’da toprağa bağlı kalmış topluluklarda hâlen yöresel ve otantik niteliklerde özgün giyimler üretilmekte ve kullanılmaktadır (Bayraktar, 1993 s.1). Bu oluşumun bir parçası Bayburt, Gümüşhane, Erzincan (Üzümlü, Çayırlı, Otlukbeli, Tercan İlçelerinde), Artvin (Yusufeli İlçesinde), Kars gibi Erzurum’a yakın şehirlerde ve Şanlıurfa gibi Güneydoğu bölgelerinde yöresel usullerle koyunun yününden elde edilen ipliklerle dokunan kadınların dış giyim olarak kullandıkları, tek parça şeklinde örtündükleri, yöresel sokak giyimi olan ehram giyilmektedir.

Bu çalışma; gelenek, görenek ve geleceğe ışık tutması yönüyle yöredeki ehram kültürünü ve bu kültür içinde şekillenen giyim anlayışının özelliklerini incelemeyi, günümüze taşımayı ve sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu nedenle ehram dokumasındaki her rengin ve motifin kendine ait kompozisyon özelliklerinin ortaya konması gerekmektedir. Görünümü aynı olsa bile hiçbir el dokuması bir diğerinin aynısı olamaz. Her bir dokuma kendi özgün ortamının ruh ve duygu iklimine sahiptir. Dokuma, dokumacının duygu ve düşünüş biçimini ifade eden soyut varlığının gözle görülebilir hale gelmiş somut ifadesidir. Bu doğrultuda amaçlanan giderek kaybolmaya başlayan, ehram dokuma ustalarının az sayıdaki temsilcilerinin konuyla ilgili bilgi ve birikimlerinden faydalanarak ehram dokumacılığının, renk, desen ve motif özelliğini incelemek ve geleneksel örtünme şekli olan ehramın günümüz koşullarında da kullanım alanını genişletmek amacıyla hazırlanmıştır.

1.1. Problem Durumu

Tarihte kültürel bir zenginliğin dışa vurumu olarak gösterilen Anadolu, tarihsel olarak önemli bir bilgi birikimine sahip olan medeniyetleri, kültürel aidiyetini ve yaşam biçimlerini farklı bölgelerde farklı üsluplarla geliştirmişlerdir. Daha sonra kurmuş oldukları medeniyetlerin kültürel izlerini görsellerle sembolleştiren ve gelecek kuşaklara

(19)

3

taşıyan çeşitli izler bırakmışlardır. Bu bağlamda dokuma, Anadolu insanının kültürel altyapısındaki medeniyet izlerinin sembolleştiği ilk çalışmalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Dokumacılığın Anadolu’daki en eski merkezlerinden biri olan Erzurum, Bayburt ve bu yöreye has kültürel bir zenginlik olan “Ehram”, örf, adet ve geleneklerle beslenerek iklimin de etkisiyle zaman içerisinde bölgesel bir platforma taşınmıştır. Tamamı koyunyününden yapılan ehram, yöre kadınının bir zamanlar giydiği ancak tamamen kaybolmayan, tek parçadan oluşan geleneksel bir dış giyimdir. Tarih boyunca geleneksel kültürün bir parçası olan ehram, teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte, yöre halkının geliştirdiği yeni yaşam biçimleriyle yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutmuştur. Yörenin gelenek ve göreneğini yansıtan ehram, gerek işçilik, doku, motif, desen, renk, kullanılan malzeme ve gerekse sembolik özellikleriyle geleneksel dokuma sanatının korunması, yaşatılması ve sürdürülebilirliği açısından oldukça büyük önem arz etmektedir. Yöresel dokumaların teknoloji karşısındaki sürdürülebilirlik boyutu her geçen gün azalarak neredeyse bitme noktasına gelmiştir. Gelişen toplumun çağa ayak uydurma isteği, kişilerin karşılıklı ilişkilerinde yaşanan hızlı enformatik bilgi erişimi her alanda olduğu gibi geleneksel giyim tarzımızda da değişiklik yaratmış bunun bir sonucu olarak da ehram dokumaları gün geçtikçe kaybolma riskiyle karşı karşıya kalmıştır. Diğer taraftan ekonomik nedenler ve bilinçsizlikten kaynaklanan bir dejenerasyon da söz konusudur. Önceleri ekolojik durum, sosyal gelişim, inançlar ve değer yargılarının canlı tutulduğu bu sanatın günümüz modasında ve giyim tarzlarında yerini eskisi gibi bulup koruyamadığı, gelir sağlamadığı, yasal mekanizmalarla korunmadığı, pazar sorunundan dolayı bir meslek olarak sürdürülemediği için genç kuşaklar tarafından da yeterli ilgiyi görememekte ve gün geçtikçe yok olma tehlikesi yaşamaktadır (Başaran, 2014, s. 166). Bölgede yapılan araştırmalar sonucunda ehram dokumacılığının halk eğitim merkezlerinde ve bölgede bulunan tekstil firmaları tarafından devam ettiği görülmüştür. Değişen ve gelişen moda algısı ehramı artık bilinen formlardan uzaklaştırmış, daha çok turistik amaçlı ve ev tekstil ürünü olarak kullanıma sunmuştur.

Geleneksel örtünme şekli olan ehrama yeni fonksiyonlar yükleyerek kullanım alanlarını genişletmek ve böylelikle bu çalışmada; yöresel bir el dokuması olan ehramın teknoloji karşısında sürdürülebilirliğini sağlamak, geçmişten günümüze ehram dokumasının özelliklerine ve yaş aralıklarına uygun özgün giysi tasarımlarının uygulanması üzerinden alternatif model önerileri getirilerek, yöresel dokumacılığın korunmasına ve yaşatılmasına katkı sağlanmaya çalışılmıştır. Ehramı dokuyan kişi, ehrama duygularını ve düşüncelerini

(20)

4

yansıtır. Bu duygu ve düşünceleri ehrama aktarmak için kodlar ve semboller üretir. Yapılan araştırmalar, bölgelere göre insanların yeteneklerini, inanışlarını, yaşayış tarzlarını dokumalara aktardığını göstermektedir. Değişik ad ve anlam taşıyan bu motifler dokuma ustasının, zengin ilham kaynağının ürünüdür. Sessiz bir dille konuşan bu motifler yerine göre bereket, mutluluk, yavuklu, uğur, inanç ve ibadet ile ilgili anlam ve mesajlar yüklü simgelerdir. Motiflerin yaş aralıklarına göre kullanımı değişmektedir. Bölgede ehram farklı renk ve desenlerde dokunarak giydiği kişinin evli, bekar, yaşlı ya da genç olmasına bağlı olarak farklılık göstermekteydi. Her genç kadının çeyizinde mutlaka en az 10 adet ehramı bulunur ve maddi değeri altın ile eş değer tutulurdu. Erzurum ve Bayburt'ta kullanılan ehramlarda nakış farklılıkları olmamakla birlikte (kenar gordalar hariç) aynı şekilde isimlendirilmektedir. Her motif bir olayı anlatır. Motif isimleri; Saat Gordası, Ceviz Kanadı, Pirinçdeni, Kişmiş Çöpi (hanımeli), Reyhan Dalı, Antika, Uçan Kuş, Elma Şeleği, Yıldızın Oynayışı, Mercimek, Çark Yıldızı, Elmas Küpe, Arı Dala Kondu, Ceylan Boynuzu, Mum Desteği, Nar Çiçeği, Saç Örgüsü, Hurma, Düz Sıra, Tavan örneği vs... Bunların dışında; Haşiye ve Aynalı Kutu (peten) isimlerini alan, ehram çerçevesini oluşturan nakışlar da bulunmaktadır.

Bu araştırma ile ehram dokumasının kumaş araştırmaları yapılmıştır. Her yaş aralıklarına uygun kumaşlar araştırılarak elde edilmiştir. 15-30 yaş aralığında beyaz, şekeri boz, 30- 50 yaş aralığında boz (gri), sütlü kahve ve 50- üzeri mor (koyu kahve) ve siyah renkleri kullanılmıştır. Her rengin ve motifinin 15-30 yaş, 30- 50 yaş ve 50- üzeri yaş aralıkları uygun özelliklerde tasarımlar yapılmıştır bu tasarımlardan yola çıkarak günümüzde giyilebilecek üç örnek çağdaş tasarım çalışması yapılmıştır. Bu tasarımların motifleri ile birlikte uygulaması yapılmıştır. İki yelek, bir ceket olmak üzere üç adet özgün tasarım yapılmıştır. Araştırma ehram kullanımına yönelik yeni arayışları keşfetmek, ehramın önemini yitirmesini engellemek adına yapılan çalışmaların literatür de yer almasını sağlamak ve gelecek kuşaklara aktarılmasına yardımcı olmaktır.

Problem cümlesi: Bu araştırmada “Geçmişten Günümüze Ehram Dokumasının Özellikleri ve Özgün Giysi Tasarımları” nasıldır?

(21)

5 1.1.1. Alt Problemler

Ehram motiflerindeki sembollerin kullanımına yönelik tasarımlar oluşturma

Alt problem 1. Ehram dokumasına yönelik yapılacak özgün tasarımlar için tasarım süreçleri nasıldır?

Alt problem 2. Genç (15-30 yaş arasında) kadınların kullandığı ehram dokuma tekniği, renk ve motiflerindeki sembollerin kullanımına yönelik özgün yelek tasarımı nasıl olabilir? Alt problem 3. Orta (30-50 yaş arasında) kadınların kullandığı ehram dokuma tekniği, renk ve motiflerindeki sembollerin kullanımına yönelik özgün ceket tasarımı nasıl olabilir? Alt problem 4. Yaşlı (50 ve üzeri ) kadınların kullandığı ehram dokuma tekniği, renk ve motiflerindeki sembollerin kullanımına yönelik özgün yelek tasarımı nasıl olabilir?

1.2. Araştırmanın Amacı

Ehram kumaşının günümüze kadar olan üretim süreci ile ilgili ulaşılan kaynaklara, yörede yapılan araştırmalara ve dokuma ustalarıyla yapılan görüşmelere dayanarak değerlendirildiğinde, kumaşın eninde, çözgü ve atkısında kullanılan yün ipliğine, ipliğin eğrilme türüne, kumaşın incelik ve kalınlığını içeren gramajına, kullanım alanlarına kadar değişime uğradığı, kullanımının azaldığı ve kullanım alanlarının farklılaşmaya başladığı tespit edilmiştir. Bu doğrultuda günümüzde yöresel dokumanın varlığını sürdürebilmesi için bir çok alanda kullanımına yönelik: ev tekstili, giyim, aksesuar gibi tasarım alanlarda sürdürülebilir tasarımların uygulanması amaçlanmıştır.

Sert doğa koşulları ve örtünme ihtiyacından ortaya çıkan giyim kültürü, insanoğlunun gelişim süreci paralelinde çeşitlenmiş, şekillenmiş ve toplum içerisinde sosyal ve ekonomik statüyü belirleyici durumuna gelmiştir. Bölgesel gelenek ve yaşayışları yansıtan örnekler, gelişen teknoloji ve hayat tarzları sonucu kendi biçimlerini de değiştirmiş, her yerde rastlanabilen alışılmış çizgilere bürünmüştür. Ancak toplumları ve bireylerini çeşitli yönleriyle tanımada ele alınması gereken en önemli unsur, sahip oldukları giyim kültürleridir (Başaran, 2014).

Bu çalışmanın amacı geleneksel ehram dokumacılığının yöredeki özelliklerini bölgesel olarak kumaş, doku, renk, desen, malzeme açısından incelemektir. Aynı zamanda ehram dokumacılığını ve var olan doğallığına yeni boyutlar kazandırılması amacı ile

(22)

6

sürdürülebilir ürünler ile tanıtımını sağlamaktır. Ehram giyim ve kumaş kullanımının giderek azalması ile farklı alanlara taşıyarak sürekliliği sağlayacak kullanım alanlarının geliştirilmesi amaçlanmıştır.

1.3. Araştırmanın Önemi

Giyim ve kuşam, bir toplumun içinde yaşadığı coğrafi koşulların, kültürel ve ekonomik özelliklerinin, sahip olduğu değer yargılarının, gelenek ve göreneklerinin en önemli ve doğal göstergelerinden biridir. Anadolu’nun birçok yöresinde geleneksel giyim kültürü çeşitlilik ve zenginlik göstermektedir. Her yörenin kendine has bir giyim kültürü bulunmaktadır. Giyimlerin oluşmasında kültür kadar, iklim ve dinsel inançlar da önemli roller oynamaktadır. Süslenme gereksinimi de giyimlerin özelliklerini belirleyen diğer bir faktör olmuştur. Sıcak bölge insanları kendilerini serin tutacak ince pamuklu dokumalardan elbiseler giyerlerken, soğuk bölge insanları da kalın yünlü kumaşlardan elbiseler giyinme ihtiyacı duymuşlardır.

Geçmişten getirdiğimiz tüm kültürel değerlerimizde olduğu gibi yöresel kılık kıyafetlerimizde de bir değişim söz konusu olmakta ve bu değişim neticesinde yöresel kılık kıyafetlerimiz özgünlüklerini kaybetmektedirler. Özellikle kitle iletişim araçları ve sosyo-ekonomik yapı, kıyafetlerdeki değişmenin temelini teşkil etmektedir. Ayrıca geleneksel kıyafetleri kullanan yaşlı kesimin hayatlarını kaybetmesi ve gençlerin de günümüz moda anlayışına olan ilgileri dolayısıyla yöresel kıyafetlerimiz eski rağbeti görmemekte ve gün geçtikçe bu otantik kıyafetler kaybolmaya yüz tutmaktadır (Salman & Atmaca, 2009). Bunun olmaması için çözüm yolları bulunmalıdır. Bu oranda araştırmanın konusu olan ehram dokumasının nasıl kullanıldığı ve hangi zaman dilimlerinden geçerek günümüze geldiği ortaya koymak gerekmektedir. Ehram kültür mirasını koruma ve yaşatmak için bu mirasın görünürlüğünü, kullanımını artırmak, toplumun daha geniş kesimleri tarafından sahiplenilmesini sağlamak önem taşımaktadır. Ayrıca günümüzde azalan ürün çeşidi ve bu ürünler hakkında bilgi alacak kaynak kişilere ulaşmada çekilen sıkıntılar araştırmanın önemini arttırmaktadır. Birkaç dokumacının çabalarıyla varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Yöresel giyimleri fotoğraflayarak, rengi, kumaşı, kesimi, süslemesi, giyinme şekli ile belgelemek, yitip giden giyim kültürümüzün gelecek kuşaklara aktarılması için bu araştırma önemlidir.

(23)

7

Ehram dokumacılığı yapan tüm kişi ve kurumları bir araya getirerek bilgi alış verişini sağlamak, ehram dokumacılığı konusundaki gelişmeleri ve uygulamaları paylaşmak, ehram dokumacılığı konularına yeni yaklaşımlar ve çözümler getirmek, ehram dokumacılığının ekonomik, kültürel ve sosyal hayattaki farkındalığının kazandırılması önemlidir.

1.4. Varsayımlar/ Sayıltılar

Araştırmada elde edilen literatür bilgiler geçerli ve güvenilirdir. Araştırmanın örneklemi evreni temsil edecek niteliktedir.

Araştırmada inceleme ve görüşmelerden elde edilen bilgilerin doğru olduğu varsayılmaktadır.

1.5. Sınırlılıklar

Araştırmanın sınırlılıkları aşağıda belirtilmiştir.

1. Bayburt yörelerinde yöresel usullerle koyunun yününden elde edilen ehram dokuma kumaşı ile sınırlıdır.

2. Araştırma ulaşılabilen yerli ve yabancı kaynaklar ile sınırlıdır.

3. Ehram kumaşının doku, renk ve motif özelliklerini yansıtan 15-30 yaş, 30- 50 yaş ve 50- üzeri yaş aralıklarında kadınlara ait, üç adet özgün giysi tasarımı ile sınırlıdır.

(24)
(25)

9

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1. Ehramın Tarihçesi

Orta Asya Türkleri şehirlerde ziraat ve dokumacılık ile uğraşırlardı. Ehramın ilk kez 1850’li yıllardan sonra bugünkü şekli ile örtünülmeye başlandığı belirtilmiştir (Megep, 2012, s. 3). Evliya Çelebi’nin 17. yy. başlarında ki ziyaretinde Bayburt’tan bahsederken şehirdeki boyahanelerde boyanan yünlerden kilim ve seccadelerin Avrupa’ya kadar gönderildiğinden bahsetmektedir (http://www.bayburt.gov.tr/el-sanatlari, 2017). 1970’li yıllarda köydeki kadınların %85’i şehirdeki kadınların ise %65’i ehram kullanırken bugün bu ortalama % 5’e kadar düşmüştür” (Görgünay, 1973, s. 69). Anadolu'nun Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde bugün de dokunan ve kullanılan ehram, Osmanlılar döneminde car, çarşaf ve feracenin yanı sıra kadın giyiminde de görülür. Ehramlar da carlar gibi uzun kenarı insan boyunu aşacak şekilde iki kanat halinde dokunur ve daha sonra kenarları dikilerek kullanılırdı (Salman, 2014, s. 28). Erzurum, Bayburt yörelerine has kadınların örtünme amacıyla elbise üzerine aldıkları ince yün iplikten el tezgâhlarında dokunan bir örtüdür ve mahalli bir özellik taşımaktadır. Ehramı dokuyanlara” çulfa” denir. Çulha; dokumacı, el tezgâhında kumaş dokuyan, culeh ise fakirlerin giydikleri çul veya kaba dokuma kumaşa denir. Yöre halkı arasında ehram, “ihram” olarak da kullanılır. Ehram şehir merkezlerinde yaşlı kadınların, köylerde ise bütün kadınların sokak giyimi idi. Bugün bazı yaşlılar dışında, ehramı sokak giyimi olarak kullanan kadın sayısı çok sınırlıdır. Artvin yöresinde ehram/şal ve özellikle Yusufeli ilçesinde ehram dokumacılığı yaygın olarak yapılmaktadır (HBÖ, 2014, s. 338).

(26)

10 Şekil 2.1. Dokuma ustaları

Genelde Erzurumdaki çulfacılar erkek, Bayburttaki çulfacılar ise kadınlardır.

2.2. Ehram Dokuması ile İlgili İş ve Meslekler

Bazı iş ve meslekler doğrudan, bazıları ise dolaylı yapılmaktadır. Bunlar:

Koyun Yetiştiriciliği: Ehramın ham maddesi doğal koyunyünü olduğundan koyun yetiştiriciliği ilk sırayı almaktadır.

Yüncülük: Az sayıda olsa da yün alıp satan dükkânlar varlığını devam ettirmektedir. Tarakçılık, Mekikçilik: Ölü mesleklerdir.

Ehram Toplayıcılığı: Eskiden sokaklarda dolaşıp ehram alım satımı yapılmıştır. Bugün ise tuhafiyecilerde ve yöresel ürün satan dükkânlar da az da olsa yapılmaktadır.

Tezgâh Yapımcılığı, Yün Tokaçları: Önceden bir meslek dalı iken bugün marangozlar tarafından yapılan bir iş halini almıştır.

Yün Tarayıcılığı, Yün Eğiriciliği: Kadınlar tarafından evlerde yapılan bir iş koludur. Yün eğirici ipliğin inceliğini dokunacak ehramın tarağına göre ayarlar ve eğirir.

Saçakçı (Ehram başı yapan kişi): Kadınlar tarafından evlerde yapılır. Tezgâhtan iki parça halinde çıkan ehramı ortadan dikip, saçaklarını yapan kişidir.

(27)

11

Yün Çubuğu Satıcılığı: Düzgün fındık çubukları Trabzon’dan getirilerek yün çubuğu olarak satılmaktadır. Alıcısı az da olsa halen satışı yapılmaktadır.

Şekil 2.2. Yün çubuğu

İplik Boyamacılığı: İplikleri doğal boyalarla boyayanların oluşturduğu bir iş koludur. Önceleri evlerde ipliklerin boyamaları yapılırken şimdi hazır alınmaktadır. Ölü meslektir.

2.3. Ehram Dokumada Kullanılan Araç ve Gereçler

Dokuma Tezgâhı: Dokumacılığın temel aracı tezgâhların ilk örneklerinin incelenmesi sonucunda insanların iki çatal sopa üzerine uzun yatay bir sopa yerleştirmek ve üstünden çözgü iplikleri sarkıtıp her birinin uçlarında ağır taşlar bağlamak suretiyle aralarında el yardımıyla atkı ipliklerini çapraz olarak geçirerek dokuma yaptıkları tespit edilmiştir. Türkler dokuma tezgâhın da boyuna atılan iplik gruplarını ‘arış’ enine atılana ise ‘ argaç’ adını vermektedir. Tezgâhlar kullanım biçimleri ve tiplerine göre: kirikli dokuma tezgâhları ve mekikli dokuma şekilde sınıflandırılmaktadır (Karakelle, 2012, s. 91).

Dağ(Çözgü Levendi): Üzerine atılan ipliklerin düzenli bir şekilde yukarıdan dokunan kısma doğru yürütülmesini sağlar. Tezgâhın en üst kısmıdır, dokuyucunun üst, arkasında bulunur. Düzene alınan ipliklerinin gergin ve düz durmasını sağlar (Emir, 2005, s.79).

Şekil 2.3. Dağ

Oturak(1): İki adettir. Dağın altındaki oturağı dokuma oturağı denir. Dokuyucu, dokuma işini bu oturağa oturarak gerçekleştirir (Emir, 2005, s. 80).

(28)

12

Ayakça: iki adettir. Gücüleri hareket ettirerek dokuma işleminin yapılmasını sağlar. Nalın büyüklüğündeki ayakçalar, ayaklarla hareket ettirilir. Ayak bastıktan sonra gücüler çözgüyü açar ve mekik atılır; her ayak basışta hareket tekrar edilir (Emir, 2005, s. 80). Kuşlar: iki adettir. Gücülerin üzerine asılı dururlar. Ortalarında makaralarla bir düzenek oluşturulmuştur. Bu makaraların ortasında hareketli bir iple gücülere bağlıdır. İpin bir ucu öndeki gücüye, diğeri ise arkadaki gücüne bağlıdır. Güçleri aşağı yukarı çalıştırır (Emir, 2005, s. 80).

Kol: iki adettir. Tüfenin iki yanında bulunurlar. Tüfe ipleri aracılığı ile tezgâhın yukarı kısmında bulunan bağlantı tahtasına tuttururlar. Hareket ettirilmeleri ve ayarlamaları bu ipler aracılığı ile yapılır. İpleri orta kısmında bulunan çubuklarıdır. Tüfe çubukları, gevşetilip sıkılarak, iplerin boyu uzatılır kısaltılır ve tüfe bu şekilde ayarlanır (Emir, 2005, s. 80).

Tefe(Tüfe): Ehram tezgâhının tarağı çeken kısmının adıdır. Her mekik atıştan sonra mekik ile atılan ipin dokunmaya dönüşmesi için okuyucuya doğru standart bir sertlikte çekilir. Alt tarafı kenarları sabitlenmiş, üst tarafı tarağın takılıp çıkarılmasını sağlayacak biçimde aşağı yukarı hareket ettirilebilen ahşap yapılı bölümdür (Emir, 2005, s. 80).

Mitit: Tezgâh üzerinde dokunmakta olan ehramı gergin tutan; her biri takriben bir helebi boyunda iki adet çubuktur. Birer uçlarında üçer çivi bulunur. Dokunan ehramda üç-dört parmakta bir dokunmamış taraftan dokunan tarafa, tarağa doğru takılır. Ortalarında deri veya metal bir kemer bulunur ve orta noktada dağılmadan bir arada durmalarını sağlar birleşme noktalarına yakın kısımlarda küçük delikler vardır, bu delikler birine getirilerek gerginlik sağlanır ve deliye küçük bir kürdan veya ucu eğik metal tel takılarak sabitleme yapılır (Emir, 2005, s. 81).

Mekik: Öküz boynuzu veya şimşir ağacından yapılmış alet. Mekik yapılacak boynuzun; kollu boynuz, yani kenarlara doğru uzamış olması gerekir, çengel türü boynuzdan yapılmaz. Makbul olanı manda boynuzundan yapılanıdır. Boyu yirmi santimetre civarındadır. Orta kısmı boştur. Boşluğun uzunluğu takriben 10 santimetredir. Bu boşluğun bir ucunda delik, diğer ucunda ise girinti vardır, atkı masurası içindeki metal çubuk aracılığıyla bu boşluğa takılır. Bir tezgâha gerilmiş ipliklerin arasından sağdan sola soldan sağa atılarak, dokunma işlemi yapılır (Emir, 2005, s. 81). Çözgü iplikleriyle atkı ipliklerinin bağlantı yapabilmesi için, atkı ipliğinin ağızlığın içinden geçmesini sağlayan parçadır (MEB, 2012).

(29)

13 Şekil 2.4. Ehram tezgahı

Masura: Kamıştan yapılır. Gevrek otundan da yapıldığı olur, üzerine atkı iplikleri sarıldıktan Sonra mekiğin içine yerleştirilerek kullanılır. Günümüzde plastik borulardan da faydalanılır. Çözgü ipliklerini uzatmada kullanılmaktadır. Mekik de kullanılan masura daha küçüktür (Emir, 2005, s. 82).

Şekil 2.5. Masura-mekik

Selman: Ehramın dokunan kısmı belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra bu kısmı sarılır ki dokunma için yeni alan oluşsun. Ehramın dokunan kısmını sarmaya yarayan bu bölümün adı Selman’dır. Ana malzemesi ahşaptır. Bu ahşap uzantının bir yüzünde ehram genişliğinden biraz daha uzunca bir de metal çubuk bulunur, adı Selman demiridir. Ehram dokumaya başlarken, ehram ipliklerinin bir ucu bu demire bağlanır. Selman’ın ucunda sabitleme demiri için her karede bir delik olmak üzere toplam dört delik vardır (Emir, 2005, s. 82).

Sabitleme demiri: El demiri olarak da ifade edilir. Selman’ın sağ ucunda bulunan tahta aralıklara takılır. Boyu otuz beş santimetre civarındadır. Ehramın dokunan kısmını döndürerek sarmak germek için ve sarıldıktan sonra da Selman’ın sabitlenmesini de kullanılır (Emir, 2005, s. 82).

Dehdün: Arka dehdün, orta dehdün ve üst dehdün olmak üzere üç tanedir. Selmanın boyunda olur. Yuvarlaktırlar ve çözgü ipliklerinin düzgün durmasını sağlarlar. Üst dehdün küçük dağ denildiği de olur. Ehram uzun olsun isteniyor ise üst dehdünün sağ ve sol kenarındaki uzantılarının üzerine uygun bir tahta daha eklenir (Emir, 2005, s. 83).

Ehram tarağı: Yaklaşık on iki santimetre yüksekliğinde 1 metre uzunluğunda içinde kamıştan dişleri olan alet aynı zamanda ehramın kalitesini ifade de kullanılan çeşitleri vardır (Emir, 2005, s. 83).

(30)

14

Tarak çeşitleri: 9,5 - 10.5 - 11, 5 -12.5- 13.5 -15.5 olarak adlandırılır. Tarak adı büyüdükçe ehram kalitesi artar en kaliteli ehram 15,5 tarakla dokunan ehramdır. 13,5 tarak en yaygın kullanılan taraktır (Emir, 2005, s. 83).

Şekil 2.6. Tarak

Gücü: Dört adet oklava biçiminde, eşit yuvarlakta, taraktan biraz uzun çubuklar ve üzerine bağlanan kalınca ipliğe verilen ad. Çözgü ipliği önce gücüye, sonra bir arkadan bir önden tarağa çekilir. Ehram düzeni alınır. Her ehram başlangıcında bu işlem yapılır (Emir, 2005, s. 83).

Tahsil Değneği: Ehramın kanat genişliğinden biraz daha uzun yuvarlak değnek. İkili uzatma kazıkları yönündeki iplikler, her biri bir çile oluşturacak biçimde gruplara ayrılır ve yuvarlak olan bu değnek üzerindeki tahsil ipine eşit sayıda ve aralıklı olarak bağlanır. Çözgü ipliklerinin gergin tutmada kullanılır. İki ucuna da V biçimindeki çatal ip bağlıdır. Bu çatal ipin ortasındaki bir başka ip dokumacının oturduğu bölümdeki halkaya takılıdır. Oturağın kenarındaki çubuğa sarılır, tahsil ipini bollaştırma ve germe bu çubuğa sarılarak gerçekleştirilir (Emir, 2005, s. 83).

Çatal İp: Bir ucu tahsil değneğine bağlı ipin adıdır. Arkaya doğru, V ‘yi andıracak biçimde bir ip ve bu ipin tam ortasından bağlı bir başka ipten oluşur. Çözgü ipliklerinin germeye

yarar (Emir, 2005, s. 84). Oturak(2): Bu oturağa düzen alma oturağı da denir. Tezgâhın arka kısmında bulunur. Bu

oturakta oturularak iplikler güllerin arasından geçirilir (Emir, 2005, s. 84). İğne: El dokuma tezgâhında örgü ve mamul sıklığının kontrolü için kullanılır.

(31)

15

2.3.1. Ehram Lifinin Hazırlanmasında Kullanılan Araç ve Gereçler

Yün: Yıkanmış koyunyünüdür. Tuht: 34 yumurta ağırlığındaki tartı birimi. Yünün tartışmasında esas alınır. Tokaç: Yün yıkamada kullanılan, el kısmı yuvarlak, uç kısmı ise yayvan olan sopadır. Gereğinden fazla vurulması günün keçeye dönüşmesine sebep olur (Emir, 2005, s. 84). Kurutma İpi: Yıkanan ürünlerin serildiği iptir.

Çırpma Muşambası: Çırpılacak yünlerin kirlenmesini önlemek için yere serilen ve üzerinde yün çırpınan sergen, hasır, vb.

Yün Çubuğu: Oklavadan biraz daha kalınca olan ve günleri çırpmada kullanılan bir buçuk-iki metre uzunluğundaki fındık çubuğudur. Çubuk, kullanılmadan önce ucundaki beş santimetrelik kısım bıçakla inceltilir, üzerine kaynamış su dökülür, birkaç dakika sonra kullanılır (Emir, 2005, s. 85).

Yün Çırpmak: Yıkanan yünün tam kurumadan yün çubuğu ile dövülmesi işlemidir. Yün ditmek: Çırpınan yünü elle birbirine ayırma işlemidir.

Yün tarağı: Yünün taramasında kullanılır. Yaklaşık elli santimetre uzunluğunda bir tahtadır. Baş tarafında yaklaşık on-on beş santimetre uzunluğunda tarama işlevi sağlayan iki sıra, her sırada yirmi beş- kırk metal diş olmak üzere toplam elli-seksen metal dişli yün tarama aletidir (Emir, 2005, s. 85).

Şekil 2.7. Yün tarakları

Yün tarama: Yün tarayacak kişi yere oturur, tarağın dişli tarafını sağ bacağının üstüne veya sağ bacağı yerine tarağın dişli kısmının altına taş yerleştirir. Düz kısmını da sol bacağının altına alır eline aldığı bir tutam günü tarağını dişlerinden sağa sola sertçe çekerek yün tarama işini yapar. Tarak dişlerinden geçirilen yünün her iki eldeki tutarlarının adı elçim’dir. İki elçin bir sümek olur. Yani temizlenen yünler son olarak sümek haline getirilir. Kalan kısım iplik yapımında kullanılmayan kısımdır ve adına çöp denir. Çöpler de yorgan, minder gibi eşyaların yapımında kullanılabilir (Emir, 2005, s. 81).

(32)

16

Sümek: Taranmış yünün bir elle sarılacak büyüklükteki hali.

Şekil 2.8. Sümekler

Yün Eğirmek: Temizlenmiş, taranmış yün sümeklerinin teşi ile iplik haline getirilmesi işidir.

Şekil 2.9. Yün eğirme yöntemi

Teşi-İğ: Ağaçtan yapılan, yukarıdan aşağıya incelerek uzayan, takriben dört santimetre çapında, otuz santimetre uzunluğunda kalın ucu üste ve ‘ger’ adı verilen metal kancalı yün eğirme aleti. Üst kısmında ‘ağırşak’ adı verilen ve takılıp çıkarılabilen bir parçası daha vardır. Ağırşak, küçük, yuvarlak bir tekeri andırır, eğirmede ağırlık oluşturarak ortasındaki yuvarlak aksamın kolayca dönmesini sağlar. Yünü eğirip ip haline getirme de kullanılır (Emir, 2005, s. 86).

Şekil 2.10. Teşi

Ger: Metalden yapılmış küçük kanca. Teşinin üst kısmında bulunur. Yünün uç kısmı ince bir iplik haline getirilerek bu gere takılır. Yünün iplik haline getirilmesinde kullanılır (Emir, 2005: 86).

(33)

17

Kelepçe: Orta nezük büyüklüğünde ve biçimindedir. Dönen kısmın altında ayaklı bir kısım daha bulunur, teşideki iplik nezük kısmına sardırılarak kelep haline getirilir. Sarma teşiyle döndürülerek yapılır (Emir, 2005, s. 86).

Şekil 2.11. Dokuma ustaları

Çıyrık: Çıkrıkta denir. Eğrilen yünün masuralara sarılmasında kullanılır. Bir tarafında elle döndürülen bir çark, diğer tarafında ise masuraların takıldığı sarma kısmı bulunur. Elle döndürülerek çalıştırılır (Emir, 2005, s. 87).

Kelep: Halka, eğrilmiş yün kangalı, bir çileyi tamamlayan ipliğin her bir sarımıdır.

Şekil 2.12. Kelep

Düzen Alma: İlgili aşamalardan geçerek ehram tezgâhına getirilen ipliklerin, tezgâhta dokuma öncesinde yapılan işlemler bütününün adıdır.

Ehram Dokumak: Çözgü iplikleri tezgâha atılıp ehrama düzen verildikten sonra ayakçaların hareket ettirilmesi ve gücüler yolu ile ipliklerin açılıp kapanması sırasında oluşan ağızlıktan mekikle atılan atkı ipliklerinin her atılışından sonra tüfeyi, dolayısıyla tarağı dokumacının tarafına doğru çekerek iplikleri birbirine geçirme işidir (Emir, 2005, s. 90).

Ağız Tutmak: Düzene alınan ehram çözgü ipliklerinin selmana tutturulması sonrasında mitit genişliğinde dokunur. Mititin iki uçtan tutturularak gerginlik sağlaması için bir başlangıç dokunmasıdır. Atkı ipliklerinin mekik yolu ile atılması sonucu yapılan ön dokumadır. Bu kısım, Ehram kesildikten sonra sökülür.

(34)

18

Kenar Vurmak: Düzeni alınan ve ağzı tutulan ehramın gorda (gordo) dökme öncesinde felemenk atkılarının atılması işleminin adıdır. Felemenk genişliği çözgüde kullanılan Felemenk genişliği kadardır (Emir, 2005, s. 91).

Çiriş: Bayburt'ta kışı takiben en erken yetişen ve nisan ayının ilk haftasında başlayarak toplanan bitkinin adıdır. Bu ot, yemeklik sebze olmanın yanı sıra özellikle ayakkabı yapımında ayakkabının iç kısmının yapıştırılmasında kullanılır kurutulup kireç taşı ile karıştırılarak bir tür bulamaç elde edilir. Yün iplikler, bu bulamaca batırdıktan sonra uzatılır. İpleri sağlamlaştırır, kopmalarını önler. Bulunmadığı durumda, un kullanılır (Emir, 2005, s. 87).

Uzatma: Ehramın dokunması için gerekli olan 20 kelep iplikten, sekiz kelebinin çözgü ipi olarak iki kanat boyunda ve çirişlenmiş olarak, uzatma kazıklarına sarma işlemidir. Uzunluğu 7,5-8,5 helebi olur (Emir, 2005, s. 88).

Şekil 2.13. Uzatma çubuğu

Helebi: Arşın’ın Bayburt'taki ehram dokumada kullanılan adıdır; insanın orta parmağının ucundan dirseğine kadar olan uzunluğu esas alır. Bir uzunluk ölçü aletidir. Ehramı veya ipliklerini ölçmede kullanılır. Bir helebi yaklaşık altmış sekiz santimetre uzunluğu ifade eder (Emir, 2005, s. 88).

Uzatma Kazığı: Toplam üç adettir. Altlarında bir adet takoz ile bunlara sabitlenmiş ikisi ikili, biri üçlü ip germe-çözgü aleti bulunur. İplerin gerileceği ahşap kazıklar yuvarlaktır. Üçlü olanı bir başka ikili olanlar ise ona paralel olarak yaklaşık dörder helebi aralıklarla dizilir. Uzatma cağı vasıtasıyla çözgü iplikleri etrafında dolaşarak bu kazıklara sarılır. Uzatılan iplikler çirişli ve ıslak olduğundan kurulmaları için de bunların üzerinde bekletilir (Emir, 2005, s. 88).

Uzatma Çağı: Arka kısmı ön kısımdan daha geniş, üst kısmında el tutacak yeri, alt tarafta, iki sıra halinde beş veya altı sıra masuraların takıla bildiği çiviler bulunan alet. Arka kısmında yatay biçimde, teşi kalınlığında bağlantı çıtaları bulunmaktadır. Çıtaların ortası deliktir, çivilere takılı masuralardaki iplikler, masuradan karşılıklı olarak alınır, ipliklerin

(35)

19

uçları ikişerli olarak makaraları birbirine bakan kısmından bu deliklerden geçirilir. Çözgü ipliklerinin uzatma kazığında açılmasında kullanılır. Üste elle tutulan bölümün adı ise Elecek’tir (Emir, 2005, s. 88).

Şekil 2.14. Uzatma çağı

Nezük: Üç çeşittir: Büyük nezük, ortanca nezük, küçük nezük. Büyük nezük Felemenk sarmada, orta nezük ile küçük nezük ise ehram ipliklerinin keleplerini açmada kullanılır. Bir adet altı ağırca, ortasında altılık-sekizlik demir bulunan altlığa takılı olarak çalışır. Yün kelebi ya da Felemenk, nezüğe takılır, dış ucu bir masuraya bağlanır, çıyrığın çivisine takılır, çıyrık döndürülerek kelek masuralara sarılır (Emir, 2005, s. 89).

Şekil 2.15. Nezük

Urubat: Uzatma kazıklarında uzatılan yün ipliklerin birbirine dolaşmasını önlemek amacıyla toplanıp desteklemeden önce bağlanan ve daha sonra da arka dehlün hizasındaki tezgah direklerine bağlanarak ehramın düzen almasında kullanılan ipe verilen ad. Bu ip ehram dokunduğu sürece orta dehdün hizasında durur. Ehram gerildikçe gücünün arkasındaki iplikler bir tarakla taranır, ileri doğru çekilmiş Urubat da orta dehtüne doğru itilir (Emir, 2005, s. 89).

Çile: Dokunmanın enini boyunu(çözgü) karşılayan iplik ölçüsü. Adını yapılan işin zorluğundan alır. Taraktan geçirilen her kırk iplik bir çile kabul edilir. 5-7 sürmekten bir teşi dolar ve eğrilmiş hali bir kelep olur (Emir, 2005, s.90).

(36)

20 Şekil 2.16. Çile

Felemenk Nezüğü: İp dolamada kullanılır.

Şekil 2.17. Felemenk

Felemenk: Ehramın motifleri ile kenarında kullanılan pamuk ipliğinin adı. Kenarlarda ince, nakışlarda ise kalın ip kullanılır.

Saçak Yapımı: İki kanadı dokunan ham ehram, önce zülfesinden makasla kesilerek iki parçaya bölünür, bu parçalar yan yana dikilerek bir bütün hâline getirilir. Ağız sökülür. İğne ve iplik kullanılarak saçak yapılır. Ustası tarafından yapılmayınca sadece ehramın çözgü iplikleri kadar bir püskül oluşturulur. Oysa püskülün güzel olması için çözgü ipliklerine ek olarak, yine ehram ipliklerinden oluşan bir ekleme yapılır. Önce ehramın üzerindeki üç tane saçak ayrılır, yorgan iğnesine ehram ipliklerinin kalınlığına ve inceliğine göre üç, altı iplik yorgan iğnesinden geçirilerek ehramın kendi saçağındaki bu üç tanenin üzerinden ehrama tutturulur. Tutturulan bu saçaklar dikiş iğnesi kullanılarak iki kez dolandırılır, üçüncü sefer de oluşturulan saçağın üstüne sabitlenir, aynı yöntemle bir sonraki saçağa geçilir. Her iki uçtaki saçaklar bu şekilde yapılarak saçak yapma işi tamamlanır, yeni oluşturulan saçaklar ortadan kesilir. Çünkü iplikler saçak boyunda ve iki kat olmuştur; bu saçakların uçları makasla düzeltilir, saçak yapımı tamamlanmış olur (Megep, 2012).

(37)

21 Şekil 2.18. Ehram saçakları

Ehramın Yıkanması: Ehramı dokurken kirletmemeye çalışmak gerekir. Yıkanan ehram çirişten oluşan kolasını kaybeder ve kullananın üzerinde düzgün durmaz. Eğer yıkamak gerekirse önce soğuk suda bekletilir sonra sabunlu soğuk su ile iyice yıkanır, durulanır, sıkmadan ipe asılır, suyu süzüldükten sonra henüz kurumadan iki kişi tarafından çırpılır, daha sonra dört kişi ehramın dört köşesinden tutar, kırışıklıkları giderilsin diye iyice gerer, gergin bir vaziyette tekrar ipe asılarak kurutulur. Çok hafif nemli olarak ütülenir, katlanır ve üzerine ağırlık konulur.

2.4. Ehram İpliğinin (Yünün) Özellikleri

Ehramın ana maddesi saf koyunyünüdür. Ehram dokumacılığında kullanılan iplerin büküm işlemi (eğirme) herhangi bir makina kullanılmadan yapılmaktadır. Yün, higroskobik bir liftir ve bulunduğu ortamın sıcaklığına ve nemine bağlı olarak değişik oranlarda nemi bünyesine alabilmektedir. Yün lifinin, ağırlığının % 30’una kadar nemi bünyesine alabilme ve yine de ıslaklık hissi oluşturmama özelliği vardır (Graw, 1993). Polipeptid makromoleküllerinden oluşan yün lifleri 22 temel amino asit içermektedir. Yün lifini oluşturan bu amino asitler hem bazik amino grubu hem de asidik karboksil grubu içerdiklerinden yün lifi amfoter özellik göstermektedir ve isoiyonik nokta civarında (pH 4.9) lif en düşük reaktiviteye, en yüksek stabiliteye, en az şişme değerine ve kimyasal maddelere karşı en yüksek dayanıma sahiptir. İyonik bir karaktere sahip olan yün liflerinde lifi oluşturan makromoleküller tek başına bulunmayıp, aralarında kovalent bağlar, hidrojen köprüleri, tuz köprüleri ve hidrofobik bağlar vardır (Tarakçıoğlu, 1983). Yün diğer liflerin hiçbirinde aynı ölçüde bulunmayan incelik, uzunluk, elastikiyet ve kıvrım gibi özellikleri yanında, ısıyı iyi tutma, fazla rutubet alma, az ıslanırlık ve keçeleşme yeteneği gibi üstün giyim fizyolojisi gösteren ve vücut-çevre ilişkilerini en iyi şekilde ayarlayan değerli bir dokuma maddesidir. Yünün bu üstün özellikleri, onun karmaşık kimyasal yapısı ve birleşik

(38)

22

biyolojik yapı sistemi göstermesinden kaynaklanır. Keratin proteinlerinin temsilcisi olan yün , yirminin üzerinde amino asidin çeşitli şekil ve biçimlerde kombine olmasıyla meydana gelir. Son zamanlarda yapılan araştırmalar göstermiştir ki, yün yalnız keratin denen boynuzsu maddelerden oluşmamakta, aynı zamanda bünyesinde %20 dolaylarında keratin olmayan maddelerle diğer büyük küçük maddeleri de içermektedir (Dalğıç, 2009). Keratin; bir lifsel proteindir ve derinin dış yüzeyinin, saçın, tüylerin ana bileşenidir. Keratin dayanıklı olup, çevreye karşı bir bariyer görevi görür ve böylece koyunları sıcağa, soğuğa, güneşe, rüzgâra ve yağmura karşı korur. Yünleri sayesinde koyunlar tüm dünyada, örneğin Moğolistan’daki eksi 40°C’den Avustralya’daki artı 40°C’ye kadar değişen sıcaklıklarda son derece rahat bir şekilde yaşamakta ve varlıklarını devam ettirmektedirler (Sydney NSW, 2000) Su molekülleri yün liflerinin içine nüfuz ederek, liflerin enine kesitlerinin % 25 kadar artmasına yol açarlar. Ancak bu durum lifleri oluşturan makromolekül ve fibrillerin çeşitli çekim kuvvetleri ile birbirlerine bağlı olmaları yakından ilgilidir. Keratin, su molekülleri, soğukta ve sıcakta farklı şekilde etkiler. Soğuk suyun etkisiyle makro moleküller arasındaki H‐köprüleri ve tuz köprüleri kısmen koptuğundan, yün liflerinin yaş kopma dayanımları, kuru kopma dayanımlarından daha düşüktür (% 78‐96.5’u kadardır). Sıcak suyla uzun süre işlem görmesi halinde H— köprüleri ve tuz köprülerinin yanında, bir miktar disülfür köprüsü (sistin bağları) de kopmaktadır. Bunun sonucu olarak da, uzun süre suyla kaynatılan yün liflerinin bileşimindeki kükürt miktarında bir azalma görülmektedir. Ancak bu kopmadan sonra materyal kurutulduğunda ve soğutulduğunda yeniden molekül içi bağlar teşekkül eder (Biçimlenme yeteneği). Su özellikle yüksek sıcaklıklarda makro moleküller arasındaki çeşitli bağları önemli derecede kopardığından, basınç altında 100 °C’nin üzerindeki sıcaklıklarda, su buharıyla uzunca süre işlem gören yün lifleri zarar görebilir. Ancak bir yandan da bu sıcaklığın yükselmesi fiske işleminde kalıcılığı arttırır. Bu nedenle yünlü mamüllerde fiksaj 115‐120°C, ancak süre kısa tutularak yapılmalıdır. Sıcaklık arttıkça suyun etkisi de artar. 150 °C de basınç altında yün proteini hidroliz olur, peptid bağları kopar. Liflerin soğuk suyla ıslanması zor ve yetersizdir. Bunun önemli bir nedeni dış zar tabakası olan epikütiküla zarıdır. Lif yüzeyinin hidrofob (su itici) bir özellik göstermesine rağmen, liflerin nem tutma yeteneği yüksektir. Havadaki nem miktarına da bağlı olarak, yün lifleri ele yaş gelmeden, ağırlıklarının % 33’üne kadar varan miktarda higroskopik nem içerebilmektedirler. Diğer lifler içinde en fazla nem içerebilen lif yündür (TEMYAD, 2014).

(39)

23

En değerli yün, bir yaşındaki kuzu yünüdür. İlk defa kırkılan kuzu yününün elastikiyeti sonraki kırkımda elde edilenlere göre daha azdır. Kuzu yünü yumuşak ve incedir. Sekiz yaşın üzerinde koyunların yünü gevşektir ve elastikiyeti çok azdır. Yaşlı ve hasta olan hayvanların yünü ise en değersiz olanıdır, bu yüzden bu yünlere ölü yünlerde denir. En ince ve uzunluğu en iyi olan yün, koyunun omuz kısmından kırpılan yündür. Göbek ve gövde yanlarından orta kalitede yün lifi elde edilir. Boyun sırttan yün lifi ise uzun kıvırcıklı ve kalındır. Karın ve bacak aralarından kırpılan yün ise kirli ve keçeleşmiştir. Kafadan kırpılan yün ise kısa ve değersizdir. Bacakların dışından kırpılan yün lifleri kalın, pıtraklı(dikenli) ve kuyruktan kırpılan yün ise genellikle hayvan pisliği bulaşığıdır. Yün lifinin inceliği onun en önemli özelliğidir (http://www.faikksr58.name.tr/yun.html).

2.5. Ehram Dokumasının Lifin (Yünün) Yapısal Özellikleri

Yün dayanıklıdır. Uzun ömürlüdür. Güvenlidir. Alerjik değildir. Alerjik ortamların oluşması için elverişli değildir. Kir ve lekelere karşı dirençlidir ve kolay temizlenir. Rahattır. Doğal yalıtıcıdır İyi uyku sağlar. Havadaki nem oranını doğal şekilde düzenler. Doğaldır yenilenebilir bir üründür. Bakterilerle ayrışabilir ve bakteri üretmez. Tamamen organiktir (http://www.uyguryun.com/yunun-faydalari). Gerek giysilerde gerekse diğer ürünlerde yün yaz, kış kullanılabilen tek doğal lif türüdür. Doğal bir yalıtım malzemesi olduğu için vücut ısısını düzenler; yazın serin, kışın ise ideal sıcaklıkta tutar. Terletmeyen doğal bir malzemedir. Bunun sebebi ağırlığının %30’u kadar nemi içine alması ve daha sonra dışarı vermesidir. Yün içinde bulunduğu milyonlarca hava yastığı ile hava akımı sağlar ve bu yüzden terleme yapmaz. Yün doğal yapısı gereği lekelere karşı dirençlidir. Çünkü her bir elyaf tampon görevi görerek suyun yün elyafın yüzeyine nüfuz etmesini önleyen ince bir zarla kaplıdır. Yüksek nem ve protein içerikli yün elyafının alev alması zordur. Yün hem ısı hem de ses açısından doğal bir izolatör görevi görür (MEB, 2012). Giyside, bir giysinin giyen kişiyi rahatsız hissettirecek şekilde vücuda yapışmasına yol açacak statik elektrik birikme olasılığını en aza indirir. Buna ilaveten, statik elektriğin varlığı toz ve tiftikleri de çeker. Yün doğal koku giderme özelliklerine sahiptir. Yün karmaşık fiziksel ve kimyasal yapısından dolayı sigara dumanı, trafik kaynaklı gazlar ve yemeklerden gelen kokular gibi günlük kokuları emmek üzere doğal bir kabiliyet ve büyük bir kapasiteye sahiptir. Bu kokular daha sonra giysinin temizlenmesi sırasında tamamen dışarı atılırlar. Yün mükemmel yalıtım özelliklerine sahiptir. Yün aynen koyunun üstünde

Şekil

Şekil 2.5. Masura-mekik
Şekil 2.12. Kelep
Şekil 2.15. Nezük
Şekil 2.19. Ehram tezgahı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Extensive mononuclear cell infiltration was detected in the stomach of all rats consuming great scallops every day for 30 days, especially in the lamina propria mucosa,

He became famous in London, and he comes to Paris after 20 years and as well as Guy Roald tries to revive his forgotten past, disappeared world, his "Me" and his real name,

The program is offered through high schools, colleges, universities, and non-traditional settings (i.e. career centers, adult education centers etc.). The specific context for

Çalışmada erişkin bağlanma biçimleri ile sigara kullanımı arasındaki ilişki ele alındığında, güvensiz bağlanma biçim- lerinin sigara kullanımı bakımından anlamlı

• Çevresel asbest teması olanlarda tremolit asbest cisimciği yükü Belçika’da mesleksel amfibol teması olanlarla benzer bulunmuş. Am J Respir Crit

Çukurova Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi, 32(1), Mart 2017 Çukurova University Journal of the Faculty of Engineering and Architecture, 32(1), March 2017.. AMAÇ

Ameli hikmet cihetinden olan bilmenin konusu ise güzel ahlak, iyi eylemleri kötü ve çirkin olan eylemlerden ayırma ve pratik olarak saadete erişmektir..

Çocukların yaş gruplarına göre ebeveynlerin gereksinimleri incelendiğinde, 5-6 yaşlarında zihinsel yetersizliği bulunan çocuğa sahip ailelerin “zihinsel yetersizlikle