• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE'DE KONSERVATUVARLAR VE EĞİTİM FAKÜLTELERİNDEKİ ÇALGI EĞİTİMİNDE KAS VE İSKELET SİSTEMİ RAHATSIZLIKLARININ PERFORMANSA ETKİLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TÜRKİYE'DE KONSERVATUVARLAR VE EĞİTİM FAKÜLTELERİNDEKİ ÇALGI EĞİTİMİNDE KAS VE İSKELET SİSTEMİ RAHATSIZLIKLARININ PERFORMANSA ETKİLERİ"

Copied!
124
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GİRİŞ

1.1 Eğitim

Bir toplumun uygarlık düzeyi de, kültürü de, kendisini oluşturan bireylerin, kişisel yeteneklerinin değerlendirilmesi yolunda gösterdiği ya da eğitimi süresince gösterilen çabayla ölçülür. İnsanın gelişim, kültürlenme yolunda etkisi altında kaldığı işlemlerin tümü o topluma döner ve onun kültürünü oluşturabilir.

İnsan eğitilebilen, duyabilen, düşünebilen, icat edebilen, yaratabilen, sanatçı, sezebilen, canlı bir alemde yaşadığını bilen ve çevresinde geçenlere, olanlara uyabilen, bir varlıktır ve bunların toplamı olarak en büyük özelliği bilinci ve kişiliği olarak düşünülebilir.

Eğitim bireyin doğumundan ölümüne kadar içinde olduğu bir olgu ve politik sosyal,kültürel, bireysel boyutları aynı anda içinde barındıran bir kavramdır.Bu nedenle tüm yönlerini içinde barındıracak bir kaç tanım vermek yararlı olabilir.

“Eğitim , bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir” ( Ertürk 1972, s. 12 )

“Eğitim, bireyin bedensel, duygusal, düşünsel ve sosyal yeteneklerinin kendisi ve toplumu için en uygun şekilde gelişmesi oluşumudur” ( Şekerci,2005,s.2).

“Eğitim, bireyin doğal, toplumsal ve kültürel çevreyle etkileşimini daha düzenli, daha etkili ve daha verimli olmasını sağlayan bir süreçtir.”(Uçan,2005,s.39).

(2)

Eğitimin görevi çağdaş toplumlarda bilgiyi yalnızca kuşaktan kuşağa geçirmek değil ayrıca düzeltmek ve olgunlaştırmaktır. Diğer bir deyişle toplumsal ve çevresel koşullara aynen uyarak sürdürmek yerine bireyde, toplumu ileri götürebilecek, geliştirebilecek değişimleri de sağlamaktır. Bunun yanında önce ulusal sonra da ulusal kültürüyle evrensel olmayı da sağlaması gerektiği düşünülebilir.

Eğitim planlı (formal) ve plansız (informal) olmak üzere iki biçimde uygulanır.

İnformal eğitim; planlı ve amaçlı olmayan, yaşam içinde kendiliğinden oluşan bir süreçtir. Birey, toplum içersinde karşılaştığı tüm durum ve olaylar içerisinde gözlem ve taklit yolu ile öğrenir. Aile, sokak, işyeri, televizyon önü, kısacası her türlü ortam bireyin farkında olmadan öğrenmesi ile gerçekleşen formal olmayan (informal) eğitim alanıdır. Bu süreç içerisinde birey, dayanışma, işbirliği, kurallara uyma gibi bir çok bilgi-beceri kazanırken diğer yandan da bir takım istenmeyen olumsuz davranışlar geliştirebilir. Sigara içmek, kopya çekmek, küfür etmek gibi örnekleyebileceğimiz bu istenmeyen davranışlar, kontrolsüz ortamda, rastlantısal olarak sürmekte olan bu eğitim biçiminin kaçınılmaz eksiklikleridir. Toplumların büyümesi ve gelişmesi ile formal olmayan (informal) eğitim insanların yetişmesinde eksik kalmış, planlı ve amaçlı bir eğitime ihtiyaç duyulmuştur (Fidan ve Erden,1998,s.13-14).

Formal eğitim devletin gözetimi ve denetimi altında, onun onayladığı plan ve programlarla okullarda ya da okul niteliği taşıyan kuruluşlarda, öğretmenliği meslek edinmiş kişilerce yürütülen bir eğitim biçimidir. Formal eğitimi de Örgün ve Yaygın eğitim olarak iki gruba ayırabiliriz.

(3)

Yaygın eğitim, örgün eğitimin dışındaki bütün eğitim etkinliklerini içerir. Örgün eğitim sistemine hiç girmemiş, bu sistemin herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademelerden birinden ayrılmış olan kişilere ilgi veya gereksinme duydukları alanlarda yapılan eğitimdir. (Fidan ve Erden,1998,s.13-14). Bu hizmetiyle yaygın eğitimin, örgün eğitime katkıda bulunabileceği ve okul dışındaki bireylere eğitim sağlayabileceği düşünülebilir.

“Örgün eğitim belli bir yaş grubundaki bireylere, Milli Eğitimin amaçlarına göre hazırlanmış eğitim programlarıyla okul çatısı altında düzenli olarak yapılan eğitimdir” (Fidan ve Erden,1998,s.13).

Örgün eğitim, okulöncesi eğitim, İlköğretim, Ortaöğretim, Yükseköğretim kurumlarını kapsar. Bu öğretim kurumlarının amaçlarını kısaca şöyle açıklayabiliriz.

“Okul öncesi eğitim”i isteğe bağlıdır. İlköğretim çağına gelmemiş çocukların eğitimini içerir. Amaçları; çocukların bilişsel, devinişsel ve duyuşsal gelişimini gerçekleştirmek, farklı çevre ve ailelerden gelen çocukları, aynı ortamda, aynı şartlarla yetiştirmek, çocukların Türkçe’yi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamak, İlköğretime hazırlık oluşturmaktır. “İlköğretim”, 6- 14 yaşı kapsar.8yıllık zorunlu eğitimdir. Amaçları; çocuklara iyi bir vatandaş olmanın gerektirdiği bilgi, beceri , alışkanlık ve davranışları kazandırmak, bir üst öğretime hazırlamaktır.“Orta öğretim”,15- 17 yaşı kapsar. Zorunlu değildir. Özel okullar dışında parasızdır. Amaçları; öğrencileri, ortak bir genel kültür çerçevesinde, bireylerin ve toplumun sorunlarını tanıtmak, ulusun ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan kalkınmasına yardımcı olacak bilinci aşılamak, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yükseköğretim’e hazırlamaktır. “Yükseköğretim”, üniversiteler, fakülteler, enstitüler, yüksekokullar, meslek yüksek okulları, konservatuvarlar, uygulama ve araştırma merkezleri kurumlarını içerir. Amaçları; öğrencileri ilgi ve yetenekleri doğrultusunda , toplumun çeşitli alanlardaki ve yüksek düzeydeki ihtiyaçlarına uygun olarak eğitmek, çeşitli alanlarda bilimsel öğretimi gerçekleştirmek, bilimsel, kültürel, sanatsal ve teknik sorunlara yönelik inceleme ve araştırma yapmak, yayınlar düzenlemek, toplumu aydınlatıcı verileri topluma iletmek, yaygı eğitim hizmeti sağlamak.” (Hesapçıoğlu,1998,s.41 ).

(4)

Eğitimin bir toplumu toplum yapma, çağdaşlaştırma, uygarlaştırma, kültürleştirme işlevleri içinde bilim ve teknik yanında sanat eğitiminin de büyük rolü vardır.Sanat eğitimi bireylerin yaşantılarını daha etkin bir duruma getirmelerinde önemli rol oynamaktadır. Aslında bir bütün olmakla beraber, çeşitli kollara ve her bir kol çeşitli dallara ayrılır. Müzik eğitimi de sanat eğitiminin dallarından biridir. Günümüzde bu eğitimin gerçekleşmesi, araştırılması, biliminin yapılması, eğitimcisinin yetiştirilmesi yoğunlukla yükseköğretim kurumlarında yapılmaktadır.

1.2 Müzik Eğitimi

Sanatın en önemli kollarından biri olan müziği en yalın şekilde şöyle tanımlayabiliriz.

“Müzik belli bir amaç ve yöntemle,belli bir güzellik anlayışına göre işlenerek birleştirilmiş seslerden oluşan estetik bir bütündür” (Uçan,2005,s.10).

Müzik toplumu oluşturan sanat dallarında da, kültür dallarında da bütünleyici bir özelliğe sahip olmasının dışında evrensel bir dil, toplumu tanıtan ve taşıyan bir öğe olarak düşünülebilir.

Müzik eğitimini ve amaçlarını öğrencinin müziksel algılama yeteneğini farklılaştırıp, çeşitlendirmek; belli koşullandırmaların ürünü olan tek yanlı müzik yapma, üretme ve dinleme alışkanlıklarından kurtarmak; müziğin çeşitli, çok yönlü tını özelliklerine, yapı taşlarına, kuruluş biçimlerine ve etki alanlarına açmak; müzikle ilişkilerinde daha yüksek düzeyde bilinçlilik ve eleştirme gücü kazandırmak; müzikle ilgili bir kitap ya da kaynak seçiminde ve bir müzik eserini ya da etkinliğini eleştirip değerlendirmesinde öğrenciye yardımcı olacak bireysel müzik

(5)

yeteneklerini geliştirmek; müzik etkinliklerine etkin katılımını sağlamak; müzik eğitiminin ilke ve amaçlarıdır (Uçan,2005,s.15-16).

Müzik eğitimi kendi içinde başka disiplinler de barındırır. Bireye matematiksel mantık, disiplin, zamanı doğru kullanma, susma, diyalog kurma, hareket etme, yaratma, yorumlama, araştırma davranışları katarak sosyal bir olgu olduğu gerçeğini de ortaya koyabilir.

Müzik eğitimi hedefleri açısından üç ana dala ayrılır. Bunlar: genel, özengen ve mesleki müzik eğitimidir.

Genel Müzik Eğitimi: Ayrım gözetmeksizin, her düzeyde, her aşamada, her yaşta herkese yönelik olup, sağlıklı ve dengeli bir yaşam için gerekli asgari-ortak genel müzik kültürünü kazandırmayı amaçlayan ilk ve orta öğretim kurumlarında verilen müzik eğitimidir (Ömür,1998,s.35).

Özengen Müzik Eğitimi: “Zorunlu eğitim değildir. Bireyin isteği ve yeteneği doğrultusunda kurumlar ya da kişilerce verilen müzik eğitimidir” (Ömür,1998,s.35).

“Mesleki müzik Eğitimi ülkemizde Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinin Müzik Bölümlerinde, Konservatuvarlarda, Üniversitelerin Eğitim Fakültelerinin Müzik Eğitimi Bölümlerinde ve Güzel Sanatlar fakültelerinin Müzik Bilimleri Bölümlerinde yürütülmektedir. Ulusumuzda Osmanlı İmparatorluğundan beri müzik eğitimi verildiği söylenebilir ama gerçek müzik devrimi Atatürk ile Cumhuriyet tarihinde gerçekleşmiştir. Kendisi geleneksel müziği çok iyi bilmesi ve sevmesine karşılık ulusta çağdaş bir müzik ekini sağlamak, halkın müzik ekinin yükseltmek için uğraşmış, müzik eğitimi veren kurumları ulusa kazandırmıştır” (Uçan,1997,s.46).

“1924 yılında Musiki Muallim Mektebi’nin Ankara’da kurulmasıyla ilk kez ‘müzik öğretmeni’ yetiştiren bir kuruma kavuşulmuştur. Ayrıca 1942-47 yılları arasında Hasan Oğlan Yüksek Köy Enstitüsü Güzel Sanatlar Kolu’nda müzik öğretmeni yetiştirme denemesinde bulunulmuştur. 1937 yılında Musiki Muallim Mektebi, Gazi Terbiye Enstitüsü’ne bağlanmıştır. YÖK’ün kurulmasıyla Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi’ne bağlanan Bölümü, ilki 1969 yılında

(6)

İstanbul’da olmak üzere ülkenin çeşitli illerinde kurulan müzik öğretmenliği bölümleri izlemiştir” (Uçan, 1997,s.46).

Son değişikliklerle Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı adını alan kurumların, bu gün itibariyle sayısı yirminin üzerindedir.

1.2.1. Müzik Eğitimcisi

Müzik eğitimcisi müzik eğitimini verecek yetkin kişidir. Bu yetkinliği sağlaması için gerekli olan nitelikleri Kişisel, Müziksel ve Mesleksel olarak 3’e ayrılmaktadır. Bu özellikleri şöyle sıralayabiliriz: (Özen, 2004, s. 57-63).

Kişisel Nitelikler

1. Bireyler ve toplumla ilgili olmalıdır

2. Bilim dalları, teknik ve güzel sanatlara ilgili olmalıdır. 3. Yeni düşünceleri tanımalı ve değerlendirebilmelidir. Müziksel Nitelikler

1. Müziksel bilgi ve teknik yeterliliğe sahip olmalıdır 2. Çalgı çalabilmeli ve eşlik yapabilmelidir.

3. Şarkı söyleyebilmelidir.

4. Yaratma gücüne sahip olmalıdır.

5. Müziksel yorum gücüne sahip olmalıdır 6. Müzik türlerine ilişkin bilgi sahibi olmalıdır.

(7)

Mesleksel Nitelikler

1. Öğretmenliğin gerektirdiği rolü benimsemelidir.

2. Müzik eğitiminin amaçlarını bilmeli çağdaş eğitim sürecinde müzik eğitiminin önemini değerlendirebilmelidir.

3. Müzik öğretimi ile ilgili kavramları en geniş biçimiyle bilmeli ve anlatabilmelidir.

4. Öğrencilerinin müzikle ilgili etkinliklerini denetleyebilmeli ve değerlendirebilmelidir.

5. Öğrencilerin öğrenmeye ilişkin sorunlarını çözmek amacıyla çeşitli kaynak ve kaynak kişilere başvurabilmelidir.

6. Müzikteki yeniliklerden ve gelişiminden haberdar olmalı ve bu yenilikler hakkında tartışabilmelidir.

1.3. Çalgı Eğitimi

Çalgı müzik yapmak için kullanılan aletlere verilen genel isimdir. Üflemeli, Yaylı, Vurmalı, Telli Tuşlu çalgılar olarak 4 ana gruba ayrılır. Çalgı eğitimi müzik eğitiminin vazgeçilmez bir öğesidir. Çalgı eğitiminin bireyi çalgı aracıyla yetiştirme, geliştirme, müzik ve çalgı alanında belli bir amaca yönelik istendik davranışları kazandırabilme eğitimi olduğu denilebilir.

Bir çalgıyı öğrenme süreci, çalgıyı çalma becerisini gösterebilmek için bir takım becerilerin sistematik olarak kazanılmasından oluşmaktadır (Schleuter,1997,s.65).

(8)

Bu kazanılması gereken beceriler “çalgı eğitiminde performans” olarak karşılık bulmaktadır. Performans kelime anlamı olarak “yapmak, yerine getirmek , yerine getirim”( TDK, 1971,s. 247),

Performans, kazanılan beceri ürünlerinin sergilenmesi anlamında kullanılır. Çalgı eğitiminde ise yapma, icra, yerine getirme, konser, başarı, elde edilen sonuç, randıman anlamlarına da gelmektedir” (Tufan,2000,s.105-106).

“Belirli bir iş durumuyla karşılaşıldığı zaman bireyin yapabilecekleri” olarak tanımlanmaktadır (Enç,1974,s.67). Çalgı eğitiminde performans genel olarak, öğrencinin çalışması, meslek sevgisi, çalgı sevgisi, derse devamlılığı, disiplini, sürekliliği, katılımı, akıcılığı, bedenine karşı bilinci, günlük yaşam etkinliklerini kapsayabilir.

Çalgı eğitiminde performans kişiden kişiye, durumdan duruma değişkenlik gösterse de eğitimin hangi yönde verildiği (özengen, mesleki) ,bestecinin istekleri, öğrenciye kazandırılması gereken temel davranışlar gibi bazı ortak özellikler belirlenebilir. Böylece öğretmenin ve öğrencinin performansının, eğitim sürecine uyum gösterdiği düşünülebilir.

Bu ortak özellikleri sıralarken çalgı öğretmeni ve çalgı öğrencisinin amaçlarını müzik eğitimi ve müzik eğitimcisinin amaçlarından uzak düşünemeyiz. Bu açıdan baktığımızda müzik eğitimcisinin kişisel, müziksel ve mesleksel niteliklerine çalgı eğitimcisinin ve öğrencisinin niteliklerini de eklemek ve çalgı performansını bu amaçlarla bir bütün olarak düşünmek gerekebilir.

(9)

1. Çalgı sevgisini kazandırabilmek(Özen, 2004, s. 57-63)

2. Çalgı ve çalgısının bilgisine,seslendiriciliğine sahip olabilmek 3. Mesleki müzik eğitimine yönlendirmek(Özen, 2004, s. 57-63) 4. Özengen müzik eğitimine uzanmak(Özen, 2004, s. 57-63)

5. Çalgı eğitiminin öğrenciler üzerindeki etkilerini araştırmak (Özen,2004,s.5763)

6. Çalgıların tarihi , önemli yapıtları ve yapıları hakkında bilgi aktarmak 7. Çalgı öğrencisini tanımak, ruhsal ve bedensel olarak çalgıya ve eğitimine hazırlığını sağlamak.

8. Çalgıların çalınma tekniklerine ve çalgı terimlerine ilişkin bilgi aktarmak 9. Çalgıyla uyumunu sağlayacak bedensel bilincini geliştirmek

10. Çalgı öğretimini kolaylaştırıcı ve aşama kaydetmeyi sağlayıcı yöntemler geliştirmek ve geliştirmesini sağlayabilmek.

11. Çalgısının, repertuarını oluşturabilmek ve oluşturmasını sağlamak.

Bu amaçlarla çalgı eğitimcisinin, çalgı eğitiminde çalgı terimlerinin öğrenilmesi ve çalgı çalmada gereken tekniklerin kavranması, öğrenciyi bilişsel, çalgının sevilmesi çalmaya ilişkin bir tutum geliştirilmesi yaşantıda bir yer edinmesi duyuşsal ve çalgı çalmada karşılaşılan sorunları çözmeye yönelik davranışlar kazanması devinişsel alanlarda etkilediği, yetkinleşmesini sağladığı söylenebilir.

(10)

Çalgı eğitiminde öğrencinin görevleri ve amaçları da şöyle sıralanmaktadır:

1 . Çalgıyı (tarihiyle, yapısıyla) tanımak ve sevmek

2 . Çalgı çalmaya istekli olmak(Özen, 2004, s. 57-63)

3. Çalgı eğitiminin getirdiği disiplinleri (zamanı iyi kullanmak, dinlemek, devamlılık) yaşamına geçirmeye istekli olmak. (Özen, 2004, s. 57-63)

4. Çalgıyla uyumunu sağlayacak; çalgıyla, kendisiyle ve eğitimiyle ilgili bilgiyi araştırmaya, öğrenmeye istekli olmak.

5. Verilen ödevleri düzenli ve gerektiği biçimde çalışmak(Özen, 2004, s. 57-63) 6. Öğretmenle iyi iletişim kurmak. (Özen, 2004, s. 57-63)

Çalgı dersleri, bire bir yapılan dersler olduğu için, iyi bir öğretmen-öğrenci ilişkisiyle bu amaçları hedefleyerek öğrenciyi gözlemlemek daha kolay olmaktadır. Bu tür bir eğitim, gözlem ve anında müdahale gerektirebilir.

“Kaliteli çalgı eğitiminin; çağın gerisinde kalmayan, gelişen dünyaya koşut, çağdaş eğitimin gereklerini taşıyan, yeniliklere açık, teknolojik gelişmelerden en üst düzeyde yararlanılan, araç-gereç ve programların bu eğitimi gerçekleştirmeye uygun durumda olmasıyla ilişkili ve orantılı olduğu söylenebilir” ( Uslu,2006,s.2).

1.4 Çalgı Eğitiminde Karşılaşılan Kas Ve İskelet Sistemi Rahatsızlıkları

Müzik toplumsal, kültürel işlevlerden başka genel olarak günlük yaşamımızda duygu ve düşüncelerimizi ifade etme biçimimiz haline dönüşerek

(11)

rahatlatıcı bir etken olmuştur. Birey üzerinde, bu etkiyi yaratmak için aynı duygu ve düşünceyi yaşayarak çalmaya uğraşan müzisyenin de aynı bedensel ve ruhsal rahatlıkta mesleğini icra etmesinin gerekliliği düşünülebilir.

“Çalgı çalabilme iki yeteneğin gelişimiyle yakından ilgilidir. Ruhsal ve bedensel yeteneğin gelişmesi sayesinde çalınan müzik aletinde tatmin sağlanabilir.” (Müniroğlu, 2001,s.10-11)

İcracı hem bestecinin dönemine ve isteklerine uymak, hem yorumunu katmak, hem öğrendiği ve geliştirdiği teknik becerisini sunmak ve böylece kişisel ve toplumsal tatmini sağlamak sorumluluğu ve bilinciyle yüklüdür.. Her alanda olduğu gibi müzikte de her an bir yenilik çıkmakta ve seslendirici bunları da takip ederek müziğine katacak kadar içselleştirmelidir. Bu yükümlülük onda devamlı bir yenilenme hissi yaşatmakta ve yoğun bir çalışma temposunun içine sürüklemektedir. Bu yoğun çalışma temposu fiziksel ve ruhsal olarak icracıları bazen yıpratabilir.

Çalgı öğrencisi için de bu durum farklı değildir. Onun da amacı çalgısını en iyi şekilde icra etmek ve kendini, çalgı üzerindeki becerisini ve sezgisini gösterebilmektir. Bunu konserleri yoluyla yapmak dışında eğitim süresi içinde ayrıca sınavlarda da göstermek ve başarıyla sınıfını geçmek amacı içerisinde olabilir.

Bu dengenin sağlanabilmesi ve sağlıklı bir performans elde edilebilmesi için çalgı ile öğrenci arasında etkileşimin sağlanması gerekmektedir. Çalgı ile öğrenci arasındaki iletişim, bedenin tümüyle doğru ve doğal kullanılması ile sağlanır. Çalgı eğitiminin içinde amaçlarımızı sayarken kullandığımız bedensel ve ruhsal bilinç işte burada devreye girmektedir. Çalgı eğitiminde öğrencinin yaşadığı kas ve iskelet sistemi rahatsızlıkları yıllardan beri araştırılmış ve sonuç olarak fizik tedavi uzmanlarının bu rahatsızlıkları Mesleki Risk Faktörleri adı altında sıralamış oldukları görülebilir.

(12)

Mesleki Risk Faktörleri sırasıyla şu başlıklar altında incelenebilir:

1. Cinsiyet :Yapılan araştırmalarda çalgı çalmaya bağlı problemlerin kadınları erkeklere göre daha fazla etkilediği görülmüştür. (Manchester ve Flieder,1991,s.11-14)

2. İki farklı çalgı çalmak: Çalıcının çaldığı yan çalgının asıl çalgıyı çalma postürüyle ne kadar uyum gösterdiği, çalıcının ikisine ne kadar zaman ayırdığı bilinmelidir. (Bilgütay,2004,s.14).

3. Çalgıda değişiklik:Seslendirici çalgısını değiştirmiş ise normal programını bırakmalı ve alışma süreci için bir iki hafta yeni bir çalışma programı uygulamalıdır. (Bilgütay,2004,s.15).

4. Çalma zamanında artış: Çalgı çalma sürelerindeki ani artış kasları zorlamaktadır ve yapılan araştırmaya göre ağrıların ortaya çıkışındaki en belirgin faktörlerden biridir.

5. Aşırı çalışma süresi ve yoğunluğu, yetersiz dinlenme araları: Bu aralar 50 dk. İçin 10 dk, 1,5 saat için 15 dk olarak belirlenmiştir. (Altunbay,2005,s.32-33).

6. Çalmadan önce kasları hazırlayıcı egzersizlerle ısınmamak: Parmak açma egzersizleri dışında bedensel rahatlama egzersizleri.Yoga, Alexander tekniği vb. (Altunbay,2005,s.32-33).

7. Öğretmende değişiklik öğrencinin öğretmende yapacağı değişiklik, tanışma süreci içerisinde öğrencide eğitimi ile ilgili bazı soru işaretlerine yol açacaktır. Örneğin yeni öğretmenin beklentileri ne olacak, tekniği değişecek mi, çaldığı eserlerden gerileyecek mi vb. öğrencide ortaya çıkan bu belirsizlikler çabuk

(13)

iletişime geçilip sonuca varılmazsa öğrencide gerginliklere ve bu gerginlikler kaslarda gerginliğe yol açacaktır (Altunbay,2005,s.32-33).

8. Teknikte değişiklik. Teknikte yapılacak değişiklik bireysel farklılıklar göz önüne alınarak uygulanmamışsa çalıcı zorlanabilmekte ve bu tekniği oturtmak için daha da fazla çalışarak kaslarını zedeleyebilmektedir. En yaygın teknik hata gerektiğinden fazla basınç güç veya efor kullanılmasıdır. Ayrıca teknik değişim genel olarak başa dönülerek yapılmakta ve bu başa dönüş çalıcıya gerilediğini hissettirebilmekte psikolojik gerginliklere yol açabilmektedir (Bilgütay,2004,s.15).

9. Daha önce geçirilmiş fiziksel ya da psikolojik rahatsızlıklar (Bilgütay,2004,s.15)

10. Kondüsyon ve aktivite: Gergin, zayıf veya yetersiz ısınmış kaslar rahatsızlıklara daha açıktır. Bunun dışında bilgisayar kullanmak, örgü örmek, uzun süre araba kullanmak, tenis golf gibi rahatsızlıklara yol açabilecek yanlış spor seçimleri risk faktörlerinden sayılmaktadır (Bilgütay,2004,s.16) Çalgı çalmaya yönelik kasların fazla çalışması sonucu diğer kasların çalıştırılmayarak zayıf kalmaları.Bu konuda Yüzme, Yürüyüş, Yoga önerilen spor dallarıdır. Bu spor dallarıyla çalgı çalmaya yönelik kaslara ters hareket yaptırmayarak bütün kasların düzenli ve dengeli bir şekilde çalışması sağlanır (Altunbay,2005,s.32-33).

Müzisyenlerde bu sıraladığımız nedenlerden dolayı sıklıkla sakatlanmalar meydana gelmektedir. Dünyada Müzisyenler için hastaneler ve onlara özel tedaviler uygulanmakta bunların tedavisini de fizik tedavi uzmanları yapmaktadır. Fizik tedavisi hastalıkları su, ışık, hava ve elektrik gibi fiziksel ve mekanik yöntemlerle tedavi etmek demektir. Fizik tedavi uzmanları da fizik tedavisi değerlendirmelerini ve uygulamalarını yapan yetkin kişidir. Ülkemizde de yavaş yavaş Müzisyen

(14)

rahatsızlıklarıyla ilgilenen fizik tedavi uzmanları ve fizik tedavi yöntemleri kullanılmaya başlanmıştır.

Müzisyenlerde karşılaşılan Kas ve İskelet sistemi Rahatsızlıklarının ana başlığı (Darbe Birikimi Bozuklukları) adı altında geçmektedir. Bu başlık altında ise altı türde rahatsızlık bulunmaktadır.

Bunları şöyle sırlayabiliriz:

Aşırı Kullanım Sendromu: Hemen hemen tüm müzisyenlerde 1- 4 kez karşılaşılan aynı hareketin aşırı tekrarı sonucu vücudun kapasitesini aşarak dokularda fiziksel belirtilere yol açması olarak tanımlanabilir. Kadınlarda hormonal ve anatomik özellikleri dolayısıyla erkeklere kıyasla daha çok karşılaşılmaktadır. Yaylı çalgılar ve piyanistlerde de öbür çalgılara kıyasla daha çok karşılaşılmaktadır” (FRY ve HJH, 1986,s.728-731).

Sinir Sıkışması: Aşırı kullanım sendromunun bir sonucudur. Kas ve tendonlarda oluşan kalınlaşma ya da ödemin periferik ( çevresel, Çevreyle ilgili) sinirleri dar yerlerden geçerken bası altına almasıdır. (Lockwood,1989,s.221–227).

Fokal Distoniler: “Distoni normal vücut postürünün( doğru duruş) bozulmasına neden olan büyük kasların spazmıdır. Fokal distoni ise çok ufak bir bölge de ya da tek kası kaplayacak şekilde yaşanan kas spazmlarıdır. Bunlar enstruman çalmayı olanaksızlaştıran kontrol altına alınamayan kas spazmlarıdır. Belirtileri çalgı çalarken koordinasyonun bozulması, özellikle zorlu parmak hareketleri gerektiren pasajlarda istemsiz parmak bükülme ve düzleşmeleri, nefesli sazlarda ise yüz kaslarını etkilemişse dudak kapanışının tamamen ortadan kaybolmasıdır” (Tubiana,2000,s 114).

Psikolojik Stresler: Konser ve sınav önceleri, son anda ortaya çıkan değişiklikler, sololar , sahne korkusu seslendiricide strese, aşırı adrenaline yol açmaktadır. Stres ise kasların gerilimine yol açar. Bu çalıcı için hata yapmaya açık

(15)

bir durumdur. Hatalar çalıcının kariyerini zedeleyen bir faktör olduğundan kaygı sonucu çalıcılarda birtakım belirtiler görülmektedir. Ağız kuruluğu, avuç terlemesi, bulantı, sık idrar hissi, çabuk sinirlenme, erken yorulma, baş ağrısı, taşikardi, uykusuzluk bunlardan birkaçıdır. Yaylı çalgılarda el terlemesi tuşlarda kayganlığa, ağız kuruması nefeslilerde ses çıkartamamaya çalıcıyı kontrolsüzlüğe sürükleyen bir kaosa dönüştürür (Çağlar,2005,s.8-10).

Dermatolojik Sorunlar: Kemanın çeneliği, flüt ve trompetin nikeli, farklı ahşap tipleri, saksafon ve klarinetin ağız parçaları alerjilere yol açabilmekte ve bu da çalıcıyı çalgısından uzun sürelerde uzaklaştırmaya yol açmaktadır. Bunlara materyal değiştirerek çözüm bulunabilmektedir (Çağlar,2005,s.8-10).

Ağız, Diş ve Çene Sağlığı: Nefesli çalgı çalanlarda ağız ve diş sağlığı çok önemlidir. Bu alanda çıkan genel problem nefesli çalgıların dişlere yaptığı basınçtır. Bir diş teli tedavisinde bile arkaya doğru 100 gr. Basınç bile tedavi için olumlu sonucu verirken trompet gibi bir çalgı arkaya doğru 500 gr. basınç vermektedir. Diğer nefesli çalgılarda üst dişleri öne alt dişleri arkaya itmektedir. Bunun dışında nefesli çalgılarda çene eklemi problemleri buna bağlı boyun problemleri sürekli ağrılar ve baş ağrıları olarak kendini göstermektedir (Bejjani,1993,s.1165-1117).

Kulak, Burun, Boğaz Sistemi Sorunları (İşitme Kaybı): “Özellikle metal nefesli olarak adlandırdığımız trompet ve trombon çalıcılarında opera çukurunda çalarken sesin kendisine basınçla dönmesinden kaynaklanan işitme problemleri görülmüştür” (Wegner,2000,s.130).

Bu nedenler, yapılan araştırmalar sonucu enstrümanlara göre de farklı rahatsızlıklara yol açmaktadır.

(16)

1. Piyanistler: Piyanoda her hareket aşağı yönde basınç gerektirir. Elde kuvvetin ergonomik olarak kullanılmaması en büyük risk faktörüdür. Özellikle sağ elde 4. ve 5. parmak arasındaki ince kas ağrısı,el boyutu küçük olanlarda oktav veya daha fazlasına ulaşmaya çalışırken zorlanma ağrısı yaşanabilmektedir.( Candia, Schafer, Taub, Rau, Altenmüller, Rockstroh, ve Elbert, 2002, s.1342-1348)

2. Yaylı Çalgı Kullananlar: Yaylı çalgı çalanlar çalma şekli hem tekrarlı hareket hem de statik bir yüklenme gerektirdiği için en çok rahatsızlık yaşayan gruptur.Asimetrik duruş, bel, boyun ağrısı şikayetleri görülmektedir. (Bilgütay,2004,s.13)

3. Nefesli Çalgı Kullananlar: Baş ve işaret parmağı problemleri, bozuk sağ omuz,yüz-ağız kasları problemleri, bel ağrısı şikayetleri görülmektedir. (Bilgütay,2004,s.14)

4. Perküsyon: Tekrarlı ve hızlı vurma sonucunda Boyun, ön kol, el küçük kasları, diz ve ayak bileği kaslarında ağrı şikayetleri görülmektedir. (Bilgütay,2004,s.14)

5. Telli Çalgı Kullananlar: Kol ve gövde kasları ağrısı şikayetleri görülmektedir. (Çağlar,2005,s.8-10).

Karşılaşılan tüm bu rahatsızlıklar öğrencinin bazı teknik alanlarda zorlanmasına, yapamamasına, bu ağrıların çözümleri bulunmazsa eğitiminin aksamasına ve hatta mesleğini sonlandırmak zorunda kalmasına neden olabilir. Bu, öğrencinin sezgisine, ilgisine, devamlılığına, disiplinine,yorumuna da yansıyabilecek ve yaptığı işten, çaldığı çalgıdan tatmin olamamasına, mesleğinden ruhsal açıdan da kopmasına neden olabilecektir.

(17)

Öğrencinin bu rahatsızlıklarla karşılaşmaması ve buna bağlı yetersizlikleri olmaması için çalgıyı öğrenme sürecinde öğretmenin bunlardan haberdar olması ve öğrenciyi bilinçlendirmesi gerekmektedir.Uygun ve doğru çalma tekniklerini ona göre uygulamalı, varsa teknik yetersizliklerinin bununla bağlantısını araştırmalıdır.

Bu araştırma kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarının çalgı eğitimindeki yerini ve performansa, çalgı eğitimine etkilerini araştırmayı amaçlamaktadır.

1.5 Problem Durumu

Çalgı Eğitiminde, çalgıyla çalıcının, öğrencinin uyumunun sağlanması, bedenin tamamen doğal ve rahat duruşuyla mümkündür. Bu sayede çalıcının çalgısından, seslendiriciliğinden zevk alabildiği ve çalıcılığından ve seslendiriciliğinden tatmin olabildiği, eğitimini gereklilikleriyle sürdürebildiği düşünüldüğünde, Kas ve İskelet Sistemi Rahatsızlıklarının, öğretmen ve öğrenciyi, çalgı eğitimi sürecini nasıl etkilediği araştırılması gereken önemli sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda, varolan durumun tespit edilmesi önemli bir gereklilik olarak düşünülmekte, bunun sağlanması için, alanın/konunun hem teorisyenleri hem de uygulayıcıları olan, müzik eğitimi ana bilim dallarında ve konservatuvarlarda görev yapmakta olan çalgı öğretim elemanlarının ve eğitim sürecinin sonuna gelmiş olan Lisans 4. sınıf öğrencilerinin görüşleri alınmıştır. Bu çerçevede, cevap aranan ana problem cümlesi şu şekilde oluşturulmuştur:

1.6. Problem ve Alt Problemler

‘Türkiye’de Konservatuvar ve Eğitim Fakültelerindeki Çalgı Eğitiminde Kas ve İskelet sistemi Rahatsızlıklarının Performansa Etkileri nelerdir?’

(18)

Bu problemin çözümü için aşağıdaki alt problemlerin çözülmesine gerek duyulmuştur.

1. Kas ve İskelet Sistemi Rahatsızlıkları çalgı eğitimini ne ölçüde etkilemektedir?

2. Kas ve İskelet Sistemi Rahatsızlıklarının eğitime etkisi hakkında öğretmen ve öğrencilerin görüşleri nelerdir?

3. Çalıcılığa bağlı Kas ve İskelet Sistemi Rahatsızlıkları yaşayan öğretmen ve öğrencilerin bu rahatsızlıkların eğitime etkisine ilişkin çözüm önerileri nelerdir?

1.7. Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı; Üniversitelerin Eğitim Fakülteleri Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dallarında ve Konservatuvarlarda görev yapan çalgı öğretim elemanlarının, çalgı eğitiminin sonuna gelen Lisans 4. sınıf öğrencilerinin, uygulanmakta olan bireysel çalgı eğitimi derslerinde Kas ve İskelet Sistemi rahatsızlıklarının çalgı eğitimindeki performanslarına etkisine ilişkin görüşlerini ortaya koymaktır.

1.8. Araştırmanın Önemi

Bu araştırma; Üniversitelerin Eğitim Fakülteleri Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dallarında ve Konservatuvarlarda görev yapan çalgı öğretim elemanlarının, çalgı eğitiminin sonuna gelen Lisans 4. sınıf öğrencilerinin ,uygulanmakta olan bireysel çalgı eğitimi derslerinde Kas ve İskelet Sistemi rahatsızlıklarının çalgı eğitimindeki performanslarına etkisine ilişkin

(19)

görüşlerini ortaya koyarak, alanın öğrenci, eğitimci ve araştırmacılarına yararlı olması, yapılacak benzer araştırmalara yol gösterici olması açısından önem taşımaktadır.

1.9. Sayıltılar

1. Araştırma için seçilen yöntem ve kullanılan veri toplama araçları, araştırmanın amacına, konusuna ve problem çözümüne uygundur.

2. Yazılı kaynaklardan elde edilen bilgiler, bu araştırma için uygun ve gerekli bilgiler olup, gerçeği yansıtır niteliktedir.

3. Veri toplama aracı olarak hazırlanan anket, yeterince geçerli ve güvenilirdir.

4. Anketi yanıtlayanların, vereceği cevaplar gerçeği yansıtmaktadır.

5. Veri toplama aracı olarak hazırlanan görüşme formu doğruyu yansıtacak niteliktedir.

6. Görüşme formunu yanıtlayan öğretmen ve öğrencilerin vereceği cevaplar gerçeği yansıtmaktadır.

7. Verilerin çözümünde kullanılan istatistiksel analizler, yeterli ve güvenilirdir.

(20)

1.10. Sınırlılıklar

1. Bu araştırma; Ankara Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı,Burdur Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı, Mersin Devlet Konservatuvarı ile sınırlıdır.

2. Araştırma öğretmenler ve Lisans 4. sınıflara uygulanmış anketlerle sınırlıdır

3. Araştırma Kas ve İskelet Sistemi Rahatsızlıkları anketlerle belirlenen öğretmen ve Lisans 4. sınıf öğrencilerine uygulanan görüşme formlarıyla sınırlıdır.

4. Araştırma Eğitim Fakültelerinin Müzik Bölümleriyle ve Konservatuvarlar arasındaki çalgı denkliğini sağlamak için Keman, Viyola, Çello, Kontrabass, Vurmalı Çalgılar, Klarinet, Flüt, Trompet, Piyano, Gitar çalgılarıyla sınırlıdır.

5. Yüksek Lisans Programı içinde tez için ayrılan süre, ulaşılabilen kaynaklar ve araştırmacının sağlayabileceği maddi olanaklarla sınırlıdır.

(21)

1.11. Tanımlar ve Kısaltmalar

Tanımlar

Anatomi :“Beden yapısı, gövde yapısı”(TDK,2005,s.100).

Aşırı Kullanım Sendromu : “Kas, tendon, kemik, bağ gibi biyolojik bir yapının fiziksel limitinin üstüne çıkarak strese maruz kalmasıyla ortaya çıkan durum” (Bilgütay,2004,s.6).

Çalgı :“Müzik yapmak için kullanılan aletlere verilen genel ad. Yaylı, Nefesli, Vurmalı, Telli – tuşlu olarak çalınma şekillerine göre 4 ana gruba ayrılmaktadırlar. (Say,1992,s.402).

Dermatoloji :“Deri hastalıkları bilimi. Normal vücut postürünü bozan, büyük kasların spazmı” (Püsküllüoğlu,2001,s.135).

Distoni : “Normal vücut postürünü bozan, büyük kasların spazmı” (Püsküllüoğlu,2001,s.138).

Fokal :“Odaksal, yerel”. (Kocatürk ve Utkan,2005,s.59).

Performans :“Başarım” (TDK,2005,s.1791).

Periferik :“Çevre, çevresel” (Kocatürk ve Utkan,2005,s.135).

(22)

Sendrom :“Özel bir bozukluğu belirleyen, bir arada görülen, teşhisi kolaylaştıran bulgu ve belirtilerin tümü” (TDK,2005,s.1940).

Teknik :“Sanat, bilim, meslek yolunda kullanılan yöntemlerin hepsi” (TDK,2005,s.2174).

Tendon :“Kasların uçlarında bulunan,kasları kemiklere ve başka organlara bağlayan kordon” (Kocatürk ve Utkan, 2005, s.203).

Kısaltmalar

A. Ü. :Anadolu Üniversitesi

B.Ç.E. :Bireysel Çalgı Eğitimi D. K. :Devlet Konservatuvarı

G.Ü. :Gazi Üniversitesi

H. Ü. :Hacettepe Üniversitesi M.E.A.B.D. :Müzik Eğitimi Anabilim Dalı

M. Ü. :Mersin Üniversitesi

O.M.Ü. :On Dokuz Mayıs Üniversitesi S.D.Ü. :Süleyman Demirel Üniversitesi

(23)

İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde bu araştırmada yararlanılan, konu ile ilgili araştırmalara ilişkin bilgilere yer verilmiştir.

Altunbay (2005) Enstrüman Çalan Müzisyenlerde El Problemlerine Bağlı El Rehabilitasyonu Yaklaşımıyla ilgili Müzisyen sağlığı Günleri Bildirisinde müzisyenlerde görülen kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarının tedavisinin önemini vurgulamış, bu tedavi için müzisyenleri çalgısından geri kalmayacak şekilde tedaviden sonra çalgı çalmaya geri dönmek için bir program geliştirmiş ve tedaviyi destekleyen ve yaşam alışkanlığı olması gereken aktiviteleri (yüzme, yürüyüş, yoga, feldenkreis...) belirlemiştir.

Yağışan (2002) Çalgı İcracılarında Karşılaşılan Kas ve İskelet Problemleri ve Nedenleri adlı makalesinde müzisyenlerin özellikle de çalgı icracılarının en sık karşılaştığı kas ve iskelet sistemi problemleri betimsel olarak kaynak tarama yöntemi kullanılarak araştırılmıştır. Bu problemlerin olası nedenleri ve cerrahi olmayan tedavi şekilleri üzerinde durulmuştur. Çalgı eğitimcileri, öğrencileri ve icracılarına bu problemlerden korunma amaçlı uygulama ve teoriye yönelik önerilerde bulunulmuştur.

Çimen (2003), Çalgı Çalmaya Bağlı Fiziksel Rahatsızlıklar konulu bildirisinde çalgı çalarken karşılaşılan kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarını,bunu etkileyen faktörleri açıklayarak öğrencinin bu tip durumlarda öğretmeninin ilgi ve önerilerine ihtiyacı olduğunu, eğitim sürecini sekteye uğratan bu rahatsızlıkların öğretmenin bilgilendirmesi ve uyarıları sonucunda gerekli önlemlerin alınmasını vurgulamıştır.

(24)

Özen (2004), Çalgı Eğitiminde Yararlanılan Müzik Eğitimi Yöntemleri konulu makalesinde müzik eğitimcilerinin nitelikleri, çalgı eğitimine ilişkin amaçlar ve çalgı eğitiminde yararlanılan müzik eğitimi yöntemlerini açıklamıştır.

Uslu (2006), Türkiye’de Çalgı Eğitiminin Yaygınlaştırılmasında ve Geliştirilmesinde Çoksesli Müzik Eğitimi Görüşü konulu makalesinde çalgı eğitiminin önemini ve ülkemizde çalgı eğitiminin daha iyi bir yere gelebilmesi için bireysel toplumsal ve kurumsal temelde, sürekli ve kalıcı olarak çoksesli müzik eğitimi görüşünün yaygınlaştırılıp geliştirilmesiyle yakın ilişkisi olduğunu belirtmiş bunun çalgı eğitiminin de daha titiz yapılmasına neden olacağını savunmuştur.

Bilgütay (2004), Müzisyenlerde Kas ve İskelet Sistemi ile İlgili Risk Faktörleri ve çalışma Kapasitesinin Değerlendirilmesi, Yayınlanmamış Bilim uzmanlığı tezinde müzisyenlerde çalışma kapasitesini, kas ve iskelet sisteminde probleme yol açabilecek risk faktörlerini,ve birbirleriyle olan ilişkilerini objektif verilere dayalı olarak değerlendirmeyi amaçlamış, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Müzik bölümü Lise ve Lisans derecesinde piyano, viyola ve viyolonsel öğrenimi görmekte olan 90 öğrenci üzerinde araştırma yaparak müzisyenlerin kötü postürde çalıştıkları,ağrı ve yorgunluk yaşadıkları, strese maruz kaldıkları ve bu stresin ağrıyla ilişkisi olduğu, müzisyenlerin kas ve iskelet sistemi yaralanmalarına açık oldukları ve çalışma süresi arttıkça problemlerin daha belirgin olduğu ortaya çıkmıştır.

Çağlar (2005), Müzisyenlerde Görülen Kas ve İskelet Sistemi Sorunları, Müzisyen sağlığı Günleri , Yayınlanmamış Bildirisinde müzisyenlerin karşılaştıkları sağlık sorunlarını açıklamış ve bunları çaldıkları çalgıya spesifik olacak şekilde sunmuştur.

(25)

Müniroğlu (2001), Viyolonsel Eğitiminde Karşılaşılan güçlükler, Yayınlanmamış Yüksek Lisans tezinde viyolonselin tarihçesini, viyolonselin eğitim sürecinde karşılaşılan güçlükleri belirtmiştir.

Ömür (1998), Piyano Öğretiminde Pedagojik Yaklaşımın Önemi Üzerine bir Araştırma konulu, Yayınlanmamış yüksek lisans tezinde Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü’nde zorunlu çalgı olan piyano eğitiminde piyano pedagojisinin önemini araştırmış ve araştırma sonucunda başarılı bir piyano eğitimi için sağlıklı bir öğretmen öğrenci ilişkisine ve öğretmenlerin pedagojik formasyonlarının arttırılması gerektiğini belirtmiştir.

(26)

YÖNTEM

Bu bölümde, araştırmanın niteliği, evreni ve örneklemi, veri toplama araçları, verilerin toplanması, toplanan verilerin işlenip çözümlenmesinde kullanılan istatistiksel yöntem ve teknikler yer almakta ve açıklanmaktadır.

3.1. Araştırmanın Niteliği

Bu araştırma, izlenen yöntem ve toplanan verilerin niteliği açısından betimsel bir çalışmadır. Önce Anket yöntemi kullanılarak, Üniversitelerin Eğitim Fakültelerine bağlı Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dallarında ve Konservatuvarlarda görev yapan çalgı öğretim elemanlarının ve Lisans 4. sınıf öğrencilerinin, çalgı eğitiminde yaşadıkları ağrılar tespit edilmiş arkasından yapılan görüşme formuyla çalgı eğitiminde karşılaşılan kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarının çalgı eğitimine etkilerine ilişkin görüş, öneri ve yaklaşımları belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma, taşıdığı amaç, bu amaca uygun olarak izlenen yöntem ve toplanan verilerin niteliği açısından betimsel bir çalışmadır.

(27)

3.2. Evren ve Örneklem

Bu araştırmanın evrenini, Türkiye’deki Üniversitelerin Eğitim Fakültelerine bağlı Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümleri Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalları ve Türkiye’deki Üniversitelere bağlı Konservatuvarlar oluşturmakla birlikte; örneklemi, Samsun On Dokuz Mayıs Üniversitesi, Burdur Süleyman Demirel Üniversitesi, Ankara Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümlerinin Müzik Eğitimi Anabilim Dalları, Hacettepe Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarları oluşturmaktadır.

Tablo 3.2.1. Türkiye’deki Konservatuvarlar ve Eğitim fakültelerindeki Çalgı Eğitimi Veren Öğretmenlerin Okullarına Göre Dağılımı

Çalgı Eğitimi Veren Kurumlar f %

A.Ü. Eskişehir Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü 26 24,29 G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği A. B. D. 18 16,85 H.Ü. Ankara Devlet KonservatuvarıMüzik Bölümü 29 27,10 M.Ü.Mersin Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü 15 14,01 O.M.Ü.Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği A. B. D. 10 9,34 S.D.Ü. Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği A. B. D. 9 8,41

TOPLAM 107 100

Tablo 3.2.1.’de Türkiye’deki Konservatuvarlar ve Eğitim fakültelerindeki Çalgı Eğitimi veren öğretmenlerin okullarına göre dağılımı görülmektedir.

(28)

Tablo 3.2.2. Türkiye’deki Konservatuvarlar ve Eğitim fakültelerindeki Çalgı Eğitimi Alan Lisans 4. sınıf Öğrencilerinin Okullarına Göre Dağılımı

Çalgı Eğitimi Veren Kurumlar f %

A.Ü. Eskişehir Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü 10 9,61 G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği A. B. D. 47 45,19 H.Ü. Ankara Devlet KonservatuvarıMüzik Bölümü 15 14,42 M.Ü.Mersin Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü 11 10,60 O.M.Ü.Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği A. B. D. 6 5,76 S.D.Ü. Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği A. B. D. 15 14,42

TOPLAM 104 100

Tablo 3.2.2.’de Türkiye’deki Konservatuvarlar ve Eğitim fakültelerindeki çalgı eğitimi alan Lisans 4. sınıf öğrencilerinin okullarına göre dağılımı

3.3. Verilerin Toplanması

Bu araştırmada kullanılan nitel bilgiler (veriler) kaynak tarama yöntemi ile toplanmıştır. Nitel bilgilerin toplandığı taramada, yerli ve yabancı kaynaklardan yararlanılmıştır. Bu kaynaklar konuyla ilgili kitap, tez, makale vb. den oluşmaktadır.

Araştırmada yer alan nicel bilgiler ise öğretim elemanlarına ve Lisans 4. sınıf öğrencilerine uygulanan anket ve sonrasında ağrısı belirlenen öğretmen ve Lisans 4. sınıf öğrencilerine uygulanan görüşme formlarıyla elde edilmiştir. (Anket formu Eklerde verilmiştir.) Anket formunun içeriği çalgı çalma süresince karşılaşılan ağrılarını tespit etmektir.

(29)

Anket formu sonucunda uygulanan görüşme formu Çalgı eğitiminde Kas ve İskelet sistemi Rahatsızlıklarının eğitime etkileriyle ilgili öğretmen ve öğrencilerin tespit ve önerilerini ortaya çıkarmak üzere öğrencilere 28 öğretmenlere 35 soru içermektedir. Görüşme, birebir görüşme yöntemiyle uygulanmış, görüşme soruları açık uçlu sorulardan oluşmuş, her bir öğretmen ve öğrenci karşılaştığı sorunları ve çözüm önerilerini belirtmiştir. Görüşmecilerin isimleri saklı tutulmuştur.

Araştırmada geri dönen, 87 öğretmen, 94 öğrenci görüşme formu değerlendirmeye alınmıştır.

Tablo 3.3.1. Görüşme Formlarının Dönüş Oranlarının Öğretmenlerde Okullara Göre Dağılımı

Çalgı Eğitimi Veren Kurumlar f %

H.Ü. Ankara Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü 21 24,13 M.Ü.Mersin Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü 12 13,82 A.Ü. Eskişehir Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü 21 24,13 O.M.Ü.Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği A. B. D. 10 11,49 G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği A. B. D. 15 17,24 S.D.Ü. Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği A. B. D. 8 9,19

TOPLAM 87 100

Tablo 3.3.1.’de görüşme formlarının dönüş oranlarının öğretmenlerde okullara göre dağılımı görülmektedir.

(30)

Tablo 3.3.2. Görüşme Formlarının Dönüş Oranlarının Öğrencilerde Okullara Göre Dağılımı

Çalgı Eğitimi Veren Kurumlar f %

H.Ü. Ankara Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü 15 15,98 M.Ü.Mersin Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü 11 11,70 A.Ü. Eskişehir Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü 10 10,63 O.M.Ü.Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği A. B. D. 6 6,38 G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği A. B. D. 42 44,68 S.D.Ü. Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği A. B. D. 10 10,63

TOPLAM 94 100

Tablo 3.3.2.’de görüşme formlarının dönüş oranlarının öğrencilerde okullara göre dağılımı görülmektedir.

3.4. Verilerin İşlenmesi ve Çözümlenmesi

Araştırmada veri toplama araçlarıyla toplanan nicel veriler istatistiksel olarak çözümlenmiştir.

Görüşme formunda yer alan maddelerden elde edilen verilere ilişkin bulguların sergilenmesinde “frekans” (f) ve “yüzde” (%) kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen nicel bulgular, tablolaştırılarak, alt problem sırasına göre sunulmuştur.

(31)

BULGULAR VE YORUMLAR

Bu bölümde, araştırma için toplanmış verilerin yöntem bölümünde belirtilen tekniklerle çözümlenmesi sonucunda elde edilen bulgular ve onlara ilişkin yorumlar sergilenmektedir. Bulgular sergilenirken kişisel bilgiler ve görüşme soruları alt problemlerin sırası izlenerek önce çizelgeler halinde düzenlenmiş, kısa açıklamaları ve ardından yorumları yapılmıştır.

4.1. Öğrencilere İlişkin Kişisel Bilgiler

Bu alt bölümde, araştırma kapsamında yer alan ve görüşme formunu yanıtlayan öğrencilerin yaş, cinsiyet, ağrıyla karşılaşma durumları, ağrıyla karşılaşan öğrencilerin ağrı bölgeleri, ağrı şiddetleri, spor dalıyla uğraşma durumları, bilgisayar kullanma durumları, rahatsızlık geçmişleri ve çalgılarına göre dağılımları verilmektedir.

Tablo 4.1.1. Öğrencilerin Yaş Aralıklarını Gösterir Dağılım

Tablo 4.1.1.’de öğrencilerin yaş aralıklarını gösterir dağılım görülmektedir. Tabloda görüldüğü gibi öğrencilerin % 72,35’inin 21-25, %24,46’sının 15-20, %3,19’unun 26-30 yaş aralığında olduğu görülmektedir.

Yaş Aralıkları f %

15-20 23 24,46

21-25 68 72,35

26-30 3 3,19

(32)

Tablo 4.1.2. Öğrencilerin Cinsiyetlerini Gösterir Dağılım

Tablo 4.1.2. öğrencilerin cinsiyetlerini gösterir dağılım görülmektedir.

Tabloda görüldüğü gibi Öğrencilerin %53,20’sinin bayan, %46,80’inin bay olduğu görülmektedir.

Tablo 4.1.3. Öğrencilerin Çalgı Çalma Süreci İçerisinde Ağrıyla Karşılaşıp Karşılaşmadıklarını Gösterir Dağılım

Tablo 4.1.3.’de öğrencilerin çalgı çalma süreci içerisinde ağrıyla karşılaşıp karşılaşmadıklarını gösterir dağılım görülmektedir.

Tabloda görüldüğü gibi öğrencilerin % 54,25 çalgı çalma süreci içerisinde ağrıyla karşılaştığı görülmektedir.

Bundan Sonraki Sorular Ağrı Çektiğini Söyleyen 51 Öğrenciye Sorulmuştur

Cinsiyet f %

Bay 44 46,80

Bayan 50 53,20

TOPLAM 94 100

Ağrıyla Karşılaşma Durumları f %

Evet 51 54,25

Hayır 43 45,75

(33)

Tablo 4.1.4. Öğrencilerin Karşılaştıkları Ağrıları Vücutlarının En Çok Hangi Bölgesinde Olduğunu Gösterir Dağılım

Bölgeler f % Ağız 1 1,96 Çene 2 3,92 Boyun 8 15,72 Omuz 5 9,80 Sırt 6 11,76 Bel 5 9,80 Sağ Tüm Kol 2 3,92 Sol Tüm Kol 2 3,92 Sağ Üst Kol 1 1,96 Sol Üst Kol 2 3,92 Sağ Ön Kol 2 3,92 Sol Ön Kol 1 1,96 Sağ bilek 1 1,96 Sol Bilek 3 5,88 Sağ El 3 5,88 Sol El 3 5,88 Bacaklar 1 1,96 Diyafram 1 1,96 Omur 1 1,96 Dirsek 1 1,96 TOPLAM 51 100

(34)

Tablo 4.1.4.’de öğrencilerin karşılaştıkları ağrıları vücutlarının en çok hangi bölgesinde olduğunu gösterir dağılım görülmektedir.

Tablodan da anlaşıldığı gibi Öğretmenlerin Öğrencilerin % 15,72 sinin Boyun, %11,76’sının Sırt, %9,80’inin Bel ve yine %9,80’inin Omuz dediği görülmektedir.

Tablo 4.1.5. Öğrencilerin Karşılaştıkları Ağrıların Gün İçerisindeki Boyutunu Gösterir Dağılım.

Tablo 4.1.5. öğrencilerin karşılaştıkları ağrıların gün içerisindeki boyutunu gösterir dağılım görülmektedir.

Tabloda görüldüğü gibi öğrencilerin %39,21’inin gün içerisinde rahatsız edici derecede, %35,29 Orta derecede ağrı çektiği görülmektedir.

Ağrı Derecesi f %

Orta 18 35,29

Rahatsız Edici 20 39,21

Çekilmez 13 25,49

(35)

Tablo 4.1.6. Öğrencilerin Bir Spor Dalıyla Uğraşıp Uğraşmadıklarını Gösterir Dağılım

Tablo 4.1.6.’da öğrencilerin bir spor dalıyla uğraşıp uğraşmadıklarını gösterir dağılım görülmektedir.

Tablodan da anlaşıldığı gibi Öğrencilerin % 67’sinin uğraşmıyorum dediği görülmektedir.

Tablo 4.1.7. Spor Yaptığını Söyleyen 17 Öğrencinin Hangi Spor Dallarını Yaptıklarını Gösterir Dağılım

Bir Spor Dalıyla Uğraşma Durumları f %

Uğraşıyorum 17 33 Uğraşmıyorum 34 67 TOPLAM 51 100 Spor Dalları f % Yüzme 3 17,64 Yürüyüş 2 11,76 Futbol 4 23,52 Fitness 5 29,41 Yelken 1 5,91 Tenis 2 11,76 TOPLAM 17 100

(36)

Tablo 4.1.7.’de spor yapan öğrencilerin hangi spor dallarını yaptıklarını gösterir dağılım görülmektedir.

Tablodan da anlaşıldığı gibi Öğrencilerin %29,41’inin Fitness’la uğraştığı, %23,52’sinin Futbol yaptığı görülmektedir. Bu sporların kas ve iskelet sistemlerine uygunluğu konusunda ise bir fikirleri olmadığını ayrıca belirtmişlerdir.

Tablo 4.1.8. Spor Yapan Öğrencilerin Spor Dallarını Gün İçerisinde Düzenli Yapıp Yapmadıklarını Gösterir Dağılım

Tablo 4.1.8.’de spor yapan öğrencilerin spor dallarını gün içerisinde düzenli yapıp yapmadıklarını gösterir dağılım görülmektedir.

Tablodan da anlaşıldığı gibi Öğrencilerin %58,82’si yaptıkları spor dallarını düzenli yaptıklarını,%41,18’i ise düzensiz yaptıklarını belirtmişlerdir. Birçoğu sporun çalgı yaşamlarına etkilerini çok iyi bilmediklerini de eklemişlerdir.

Spor Yapma Düzenleri f %

Düzenli 10 58,82

Düzensiz 7 41,18

(37)

Tablo 4.1.9. Öğrencilerin Bilgisayar Kullanıp Kullanmadıklarını Gösterir Dağılım.

Tablo 4.1.9.’da öğrencilerin bilgisayar kullanıp kullanmadıklarını gösterir dağılım görülmektedir.

Tablodan da anlaşıldığı gibi öğrencilerin %74,5’inin bilgisayar kullandıkları görülmektedir.

Tablo 4.1.10. Bilgisayar Kullandığını Söyleyen 38 Öğrencinin Gün İçerisinde Bilgisayar Kullanmaya Ayırdıkları Zamanları Gösterir Dağılım

Tablo 4.1.10.’da bilgisayar kullanan öğrencilerin gün içerisinde bilgisayar kullanmaya ayırdıkları zamanları gösterir dağılım görülmektedir

Kullanma Durumu f % Kullanıyordum 38 74,5 Kullanmıyordum 13 25,5 TOPLAM 51 100 Saat Dakika f % 00 45 3 7,89 01 00 6 15,80 02 00 9 23,68 03 00 9 23,68 04 00 6 15,80 05 00 2 5,26 06 00 3 7,89 TOPLAM 38 100

(38)

Tablodan da anlaşıldığı gibi öğrencilerden bilgisayar kullanıyorum diyen 38 kişinin %23,68’i 2 saat, %23,68’inin de 3 saat bilgisayar kullandıkları görülmektedir.

Tablo 4.1.11. Öğrencilerin Ağrı Şikayetleri Olmadan Önce Psikolojik Veya Fiziksel Bir Rahatsızlık Geçirip Geçirmediklerini Gösterir Dağılım

Tablo 4.1.11.’de öğrencilerin ağrı şikayetleri olmadan önce psikolojik veya fiziksel bir rahatsızlık geçirip geçirmediklerini gösterir dağılım görülmektedir

Tablodan da anlaşıldığı gibi öğrencilerden 21,56’sı ağrı şikayetleri olmadan önce psikolojik veya fiziksel bir rahatsızlık geçirdiğini 78,44’ü ağrı şikayetleri olmadan önce psikolojik veya fiziksel bir rahatsızlık geçirmediğini belirtmişlerdir. Önceden Geçirilmiş Rahatsızlık Durumları f %

Evet 11 21,56

Hayır 40 78,44

(39)

Tablo 4.1.12. Öğrencilerin Çalgılarını Gösterir Dağılım.

Tablo 4.1.12.’de öğrencilerin çalgılarını gösterir dağılımı görülmektedir.

Tablodan da anlaşılacağı gibi Keman öğrencilerinin %47,36’sı, Viyola öğrencilerinin % 42,85’i, Çello öğrencilerinin % 61,53’ü, Kontrabas öğrencilerinin % 50’si, Piyano öğrencilerinin % 63,15’i Klarinet öğrencilerinin %60’ı , Flüt öğrencilerinin %50’si, Trompet öğrencilerinin % 40’ı ve Vurmalı Çalgılar öğrencilerinin %75’inin ağrı çektikleri görülmektedir.

Çalgılar Kişi Sayısı Ağrılı Kişi Sayısı f %

Keman 19 9 47,36 Viyola 7 3 42,85 Çello 3 8 61,53 Kontrabass 2 1 50 Piyano 19 12 63,15 Klarinet 5 3 60 Flüt 12 6 50 Trompet 5 2 40 Vurmalı Çalgılar 4 3 75

(40)

Tablo 4.1.13. Öğrencilerin Başka Çalgı / Çalgılar Çalıp Çalmadıklarnı Gösterir Dağılım

Tablo 4.1.13.’de öğrencilerin başka çalgı/çalgılar çalıp çalmadıklarnı gösterir dağılım görülmektedir.

Tablodan da anlaşılacağı gibi öğrencilerin %45,09’u ikinci bir çalgı çaldığını, %54,91’i ikinci bir çalgı çalmadığını belirtmişlerdir.

Tablo 4.1.14. Başka Çalgı/Çalgılar Çaldığını Söyleyen 23 Öğrencinin Diğer Çalgılarını Gösterir Dağılım

Tablo 4.1.14.’de başka çalgı/çalgılar çalan öğrencilerin diğer çalgılarını gösterir dağılım görülmektedir.

Yukarıdaki tabloda ağrılı öğrencilerin diğer çalgılarına göre dağılımı görülmektedir.

Yan Çalgı Çalma f %

Çalıyorum 23 45,09 Çalmıyorum 28 54,91 TOPLAM 51 100 Alanları f % Piyano 16 69,57 Bas Gitar 3 13,05 Vurmalı Çalgılar 2 8,70 Bağlama 1 4,34 Klarinet 1 4,34 TOPLAM 23 100

(41)

Tablo 4.1.15. Başka Çalgılar Çaldığını Söyleyen 23 Öğrencinin Çalınan Diğer Çalgının Çalınma Düzeyini Gösterir Dağılım

Tablo 4.1.15.’de çalınan diğer çalgının çalınma düzeyini gösterir dağılım görülmektedir.

Tablodan da anlaşılacağı gibi öğrencilerin %52,17’si diğer çalgısını orta düzeyde çaldığını, %47,83’ü ikinci çalgısını iyi düzeyde çaldığını belirtmişlerdir.

4.2. Öğrencilerin Kas ve İskelet Sistemi Rahatsızlıklarının Eğitimdeki Etkilerine İlişkin Görüşleri İle İlgili Bulgular ve Yorumlar

Bu alt bölümde, öğrencilerin kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarının eğitimdeki etkilerine ilişkin görüşleri ile ilgili bulgular ve yorumlara yer verilmektedir.

Düzeyi f %

Orta 12 52,17

İyi 11 47,83

(42)

Tablo 4.2.1. Öğrencilerin Ağrılarının Ana Çalgıda mı Yan Çalgıda mı Ortaya Çıktığını Gösterir Dağılım

Tablo 4.2.1.’de öğrencilerin ağrılarının ana çalgıda mı yan çalgıda mı ortaya çıktığını gösterir dağılım görülmektedir.

Ağrıyı diğer çalgımda hissettim diyen olmamıştır.

Tablo 4.2.2. Öğrencilerin “Ağrınızın Çalgınızla/Çalışınızla İlgili Olduğunu Düşünüyor musunuz?” Sorusuna İlişkin Görüşleri.

Tablo 4.2.2.’de öğrencilerin “ağrınızın çalgınızla/çalışınızla ilgili olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna ilişkin görüşleri görülmektedir.

Tablodan da anlaşıldığı gibi öğrencilerin büyük bir çoğunluğu ağrının nedeninin çalgısıyla ilgili olduğunu belirtmişlerdir.

Ağrının Ortaya Çıktığı Çalgı f %

Ana Çalgı 51 100,0

Yan Çalgı 0 0,0

TOPLAM 51 100

Ağrının Çalgıyla İlgisi f %

Evet 40 78,43

Bilemiyorum 11 21,57

(43)

Tablo 4.2.3. Öğrencilerin Çalgı Eğitimlerine Kaç Yaşlarında Başladıklarını Gösterir Dağılım

Tablo 4.2.3.’de öğrencilerin çalgı eğitimlerine kaç yaşlarında başladıklarını gösterir dağılım görülmektedir.

Tablodan da anlaşıldığı gibi öğrencilerin %17’si 5-10 yaş aralığında, %49’u 11-15 yaş aralığında, %34’ü 16-20 yaş aralığında başladıklarını belirtmişlerdir. Tablo 4.2.4. Öğrencilerin Çalgı Eğitimlerine Nerede Başladıklarını Gösterir Dağılım

Tablo 4.2.4.’de öğrencilerin çalgı eğitimlerine nerede başladıklarını gösterir dağılım görülmektedir.

Tablodan da anlaşıldığı gibi öğrencilerin büyük bir çoğunluğu çalgı eğitimlerine okulda başlamışlardır.

Yaş Aralıkları f %

5-10 9 17

11-15 25 49

16-20 17 34

TOPLAM 51 100

Çalgı Eğitimine Nerde Başlanıldığı f % Özel dersle başlayanlar 10 19,60

Okulda başlayanlar 41 80,40

(44)

Tablo 4.2.5. Öğrencilerin Öğrenimleri Boyunca Çalgı Derslerinin Aksayıp Aksamadığını Gösterir Dağılım

Tablo 4.2.5.’de öğrencilerin öğrenimleri boyunca çalgı derslerinin aksayıp aksamadığını gösterir dağılım görülmektedir.

Tablodan da anlaşıldığı gibi öğrencilerin yarısından fazlası öğrenimleri sırasında çalgı derslerinin aksadığını belirtmişlerdir.

Tablo 4.2.6. Öğrencilerin Öğrenimleri Boyunca Çalgı Öğretmenleri ve Tekniklerini Değiştirip Değiştirmediğini Gösterir Dağılım.

Tablo 4.2.6.’da öğrencilerin öğrenimleri boyunca çalgı öğretmenleri ve tekniklerini değiştirip değiştirmediğini gösterir dağılım görülmektedir.

Çalgı Eğitiminin Aksama Durumu f %

Evet 27 52,94

Hayır 24 47,06

TOPLAM 51 100

Öğretmen ve Teknik Değişimi Durumu f %

Yalnız Öğretmenim Değişti 1 1,96

Yalnız Tekniğim Değişti 1 1,96

Hem Öğretmenim Hem Tekniğim Değişti 27 52,95

Öğretmenim de Tekniğim de Değişmedi 22 43,13

(45)

Tablodan da anlaşılacağı gibi öğrencilerden %1,96’sı yalnız öğretmenini değiştirdiğini, %1,96’sı yalnız tekniğini değiştirdiğini, %52,95’i hem öğretmenini hem de tekniğini değiştirdiğini belirtmişlerdir.

Buradan da anlaşılacağı gibi öğrencilerin büyük bir çoğunluğu teknik ve öğretmen değişimine bağlı ağrı yaşadıklarını belirtmişlerdir.

Tablo 4.2.7. Öğretmenlerinin ve Tekniklerinin Değiştiğini Söyleyen 29 Öğrencinin Öğrenimleri Boyunca Çalgı Öğretmenleri ve Teknik Değişimlerinin Sebeplerine İlişkin Görüşleri.

Tablo 4.2.7.’de öğrencilerin öğrenimleri boyunca çalgı öğretmenleri ve teknik değişimlerinin sebeplerine ilişkin görüşleri görülmektedir.

Yukarıdaki tabloda öğretmen ve teknik değiştirdiğini belirten 29 kişinin öğretmen ve teknik değişimlerinin sebeplerine ilişkin sonuçlar görülmektedir.

Tablodan da anlaşılacağı gibi öğrencilerin büyük bir çoğunluğu öğretmenin kendi tekniğini vermek isteyişiyle teknik değiştirdiklerini belirtmişlerdir.

Öğretmen ve Teknik Değişimin Sebepleri f %

Öğretmenin kendi tekniğini vermek isteyişiyle teknik değişimi 22 75,86

Öğretmenin şehir değişikliği nedeniyle öğretmen değişimi 7 24,14

(46)

Tablo 4.2.8. Öğrencilerin Ağrı Şikayetlerinden Önce Çalgı Yenilemesi ya da Kendisine Ait Olmayan Bir Çalgıyla Çalışıp Çalışmadıklarını Gösterir Dağılım.

Tablo 4.2.8.’de öğrencilerin ağrı şikayetlerinden önce çalgı yenilemesi ya da kendisine ait olmayan bir çalgıyla çalışıp çalışmadıklarını gösterir dağılım görülmektedir.

Tablodan da anlaşıldığı gibi öğrencilerin %7,84’ü sadece çalgılarını yenilediklerini, öğrencilerin %9,80’i sadece başka bir çalgıyla çalıştıklarını, öğrencilerin %25,5’i Hem çalgı yenilediklerini hem de başka bir çalgıyla çalıştıklarını belirtmişlerdir.

Çalgı Değişimi ve Yenilemesi Durumu f %

Sadece çalgı yenilenmesi 4 7,84

Sadece başka bir çalgıyla çalışma 5 9,80

Hem çalgı yenilenmesi hem de başka bir çalgıyla çalışma 13 25,5

Hayır. Her ikisini de yapılmadı 29 56,86

(47)

Tablo 4.2.9. Öğrencilerin, Ağrılarının Ne Zaman Ortaya Çıktığına İlişkin Görüşleri

Tablo 4.2.9.’da öğrencilerin, ağrılarının ne zaman ortaya çıktığına ilişkin görüşleri görülmektedir.

Tabloda da görüldüğü gibi öğrencilerin %23,52’si ağrılarını sınav sonrası çektiklerini, %15,78’i ise ağrılarını konser sonrası çektiklerini belirtmişlerdir.

Ağrı zamanları f %

Etüd Çalışırken 2 3,92

Egzersiz Çalışırken 3 5,88

Eser Çalışırken 5 9,80

Yoğun Çalışma temposu gerektiren zamanlarda 3 5,88

Konser öncesi 2 3,92 Konser sonrası 8 15,72 Sınav öncesi 5 9,80 Sınav sonrası 12 23,52 Stresli zamanlarda 1 1,96 Her zaman 6 11,76 Günlük yaşamımda 1 1,96 Belli olmuyor 3 5,88 TOPLAM 51 100

(48)

Tablo 4.2.10. Öğrencilerin Çalışmaya Başlamadan Önce Isınma Egzersizleri, Bazı Bedensel Rahatlama Tekniklerinden Yararlanıp Yararlanmadığını Gösterir Dağılım

Tablo 4.2.10.’da öğrencilerin çalışmaya başlamadan önce ısınma egzersizleri, bazı bedensel rahatlama tekniklerinden yararlanıp yararlanmadığını gösterir dağılım görülmektedir.

Tablodaki veriler incelendiğinde, öğrencilerin çalışmaya başlamadan önce ısınma egzersizleri, bazı bedensel rahatlama tekniklerinden yararlanıp yararlanmadığını gösterir dağılım görülmektedir.

Tablodan da anlaşıldığı gibi öğrencilerin %76,48’i çalışmaya başlamadan önce ısınma egzersizleri, bazı bedensel rahatlama tekniklerinden yararlanmadıklarını belirtmişlerdir.

Rahatlama Teknikleri Kullanma Durumu f %

Evet 10 19,60

Hayır 39 76,48

Düzensiz 2 3,92

(49)

Tablo 4.2.11. Öğrencilerin Çalışmaya Başlamadan Önce Isınma Hareketleri Ve Parmak Açma Çalışmalarını Uygulayıp Uygulamadığını Gösterir Dağılım.

Tablo 4.2.11.’de öğrencilerin çalışmaya başlamadan önce ısınma hareketleri ve parmak açma çalışmalarını uygulayıp uygulamadığını gösterir dağılım görülmektedir.

Öğrencilerin %64,70’i çalışmaya başlamadan önce Isınma hareketleri ve parmak açma çalışmalarını uyguladıklarını, %31,38’i çalışmaya başlamadan önce Isınma hareketleri ve parmak açma çalışmalarını uygulamadıklarını belirtmişlerdir.

Parmak Açma Uygulama Durumu f %

Evet 33 64,70

Hayır 16 31,38

Düzensiz 2 3,92

(50)

Tablo 4.2.12. Öğrencilerin Ağrısız Oldukları Dönemlerde Çalgı Çalışmaya Günde Ne Kadar Zaman Ayırdıklarını Gösterir Dağılım.

Tablo 4.2.12.’de öğrencilerin ağrısız oldukları dönemlerde çalgı çalışmaya günde ne kadar zaman ayırdıklarını gösterir dağılım görülmektedir.

Tabloda görüldüğü gibi %25,5’i ağrısız oldukları dönemlerde çalgı çalışmaya günde 4 saat, % 23,52’si Ağrısız oldukları dönemlerde çalgı çalışmaya günde 2 saat, % 23,52’si Ağrısız oldukları dönemlerde çalgı çalışmaya günde 3 saat zaman ayırdıklarını göstermektedir.

Saat Dakika f % 01 00 5 9,80 02 00 12 23,52 03 00 12 23,52 04 00 13 25,5 05 00 6 11,78 06 00 3 5,88 TOPLAM 51 100

(51)

Tablo 4.2.13. Öğrencilerin Ağrılı Oldukları Dönemde Çalgı Çalışmaya Günde Ne Kadar Zaman Ayırdıklarını Gösteren Dağılım.

Tablo 4.2.13.’de öğrencilerin ağrılı oldukları dönemde çalgı çalışmaya günde ne kadar zaman ayırdıklarını gösteren dağılım görülmektedir.

Tabloda da görüldüğü gibi %51’i ağrılı oldukları dönemlerde çalgı çalışma sürelerinin değişmediğini, %21,56 Ağrılı oldukları dönemlerde hiç çalgı çalışmadıklarını belirtmişlerdir. Saat Dakika f % 00 30 2 3,92 01 00 3 5,88 02 00 5 9,80 03 00 4 7,84 Değişmiyor 26 51 Hiç Çalışmıyor 11 21,56 TOPLAM 51 100

(52)

Tablo 4.2.14. Öğrencilerin Çalışma Sürelerini Gösterir Dağılım.

Tablo 4.2.14.’de öğrencilerin çalışma sürelerini gösterir dağılım görülmektedir.

Tablodan da anlaşılacağı gibi öğrencilerin %41,17’si çalgı çalışmaları süresince düzensiz ara verdiklerini belirtmişlerdir % 15,77 sinin yoruluncaya kadar çalışıyorum ve %23,52’sinin ara vermiyorum demesi bedenin zorlanması açısından dikkat çekicidir. Çalışma süresi f % 00: 60 dakika 5 9,80 1- 3 saat 5 9,80 Düzensiz 21 41,17 Yoruluncaya kadar 8 15,71 Ara vermiyorum 12 23,52 TOPLAM 51 100

(53)

Tablo 4.2.15. Ara Verdiğini Söyleyen 39 Öğrencinin Ara Verme Sürelerini Gösterir Dağılım

Tablo 4.2.15.’de öğrencilerin ara verme sürelerini gösterir dağılım görülmektedir.

Öğrencilerin %30,78’i 6-10 dakika ara verdiklerini, %25,64’ü 11-15 dakika ara verdiklerini belirtmişlerdir.

Tablo 4.2.16. Öğrencilerin Çalgıda Yaşadıkları Ağrıların Bazı Tekniklerde Zorlanmaya, Yapamamaya Yol Açıp Açmadığına İlişkin Görüşleri

Tablo 4.2.16.’de öğrencilerin çalgıda yaşadıkları ağrıların bazı tekniklerde zorlanmaya, yapamamaya yol açıp açmadığına ilişkin görüşleri görülmektedir.

Tablodan da anlaşılacağı gibi öğrencilerin % 56,86’sı Çalgıda yaşadıkları ağrıların bazı tekniklerde zorlanmaya, yapamamaya yol açtığını %43,14’ü Çalgıda yaşadıkları ağrıların bazı tekniklerde zorlanmaya, yapamamaya yol açmadığını belirtmişlerdir.

Ara verme süresi f %

0- 5 dakika 5 12,82 6- 10 dakika 12 30,78 11- 15 dakika 10 25,64 16- 20 dakika 5 12,82 26- 30 dakika 7 17,94 TOPLAM 39 100

Tekniklerde Zorlanma Durumu f %

Evet 29 56,86

Hayır 22 43,14

Şekil

Tablo  3.2.2.  Türkiye’deki  Konservatuvarlar  ve  Eğitim  fakültelerindeki  Çalgı  Eğitimi Alan Lisans 4
Tablo  3.3.1.  Görüşme  Formlarının  Dönüş  Oranlarının  Öğretmenlerde  Okullara Göre Dağılımı
Tablo  4.1.4.  Öğrencilerin  Karşılaştıkları  Ağrıları  Vücutlarının  En  Çok  Hangi  Bölgesinde Olduğunu Gösterir Dağılım
Tablo 4.1.4.’de öğrencilerin karşılaştıkları ağrıları vücutlarının en çok hangi  bölgesinde olduğunu gösterir dağılım görülmektedir
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

ALÇI BAKIMININ SAĞLANMASI • Flaster alçı 24-48 saatte kurur ; bu nedenle, alçıyı mümkün olduğu kadar avuç içinde ve nazikçe

Tendon, ligament, kıkırdak, kemik- periost, kan damarlarının dış tabakası ve cildin dermis tabakası,.. özel yapıda bağ

Ayrıca, diz osteoartriti için total diz artroplastisi uygu- lanan hastalarda yapılan bir çalışmada, artmış BMI’nın daha kötü pre-operatif ağrı ve fonksiyon

Geriatrik hastalarda ender olarak eklem içi biriken kalsiyum fosfat ve kalsiyum okzalat kristalleri de eklem inflamasyonuna neden olabilmektedir (34). A) Gut

Bu yaralanmalar kollajen doku olarak bilinen bir skar (iyileşme) dokusu ile. iyileşir ve

Dinlenme sırasında A bandı nın orta kısmı kenarlara oranla daha açık renkte dir. Çünkü A bandı nın ortasındaki ince filamentler birleşmemekte dir... Kas –

Uluç, Ç. Güzel Sanatlar Liselerinde Keman Eğitiminde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri. Yüksek Lisans Tezi. Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler

Şimdi, Çırağan Sarayı'nın eşsiz köşelerinden biri olan Tuğra Restaurant, o dönemin görkemini yeniden yaşatmaya hazır.. Bir Osmanlı Sarayı