Benîm Görüşümle
E
bedî İzmirimizin iş gale uğradığı günle re ait birçok kahramanlık menkıbeleri dinledim. O muazzez şehrimizin kurtu luş yıldönümünü kutlama ğa hazırlandığımız şu sı rada, o menkıbelerden, birtanesi hafızamda tekrar canladı, gön lümii bir kere daha millî gurur ve heyecanla doldurdu.
İşgal o sabah başlamıştı... Müttefiklerinin himayesinde kör feze girip dcmirliycıı düşman gemi lerinden filika ve mavna doluları ev- zon askerleri, Türk kanından olmı- yan unsurların alkışları arasında lz- miriıı mukaddes toprağına ayak bası yorlardı.
İçleri kan ağlıyan asıl Türkler bu kap kara günün karanlığı ruhla rın* ve gönüllerine sinmiş gibi yeis ve dehşetin katmerli tesiri altında ne yapacaklarını şaşırmış, evlerinin ka pak pencereleri aralığından vakıaya seyirci kalıyorlardı.
İlk evzon kafilesi kordon boyun dan. kışla istikametinde ilerliyordu.
İşte, tam bu sıradadır ki bir a- dam, bir 9İvil, bir. Türk, bir kahra man.. oturmakta olduğu (askeri kı raathane) nin kapısından dışarıya fırladı. Belinde bir Mavzer tabancası vardı. Onu çekti. Konak vapur iske-j leşi hizasından kordona çıktı. Yürü dü. Düşman askerlerde yüz yüze gel di. O vakit hemen yere diz çöktü..
Onlar, yirmi otuz kişi idiler. Türk tek başına idi. O, tek başına olan kahraman Türk, rıhtımın orta ye rinde, cesaretin, yiğitliğin canlı ve
çirv^ r/^
heybetli bir heykel gibi o kalabalık düşman ınüft;«-" zesine ateş açtı, Ç e k ti;. vurdu., yine çekti; yine vurdu.
Mavzer tabancasının hiç bir kurşunu boşa gitmedi. Fakat.. karşı taraf tan atılan kurşunlardan biri d e . o kahraman vatandaşı cansız,, yere serdi.
Bu çılgınca celâdet işgali birkaç saat geciktirmiş; düşmanı düşündür . müş.. tereddüde uğratmağa kâfi gel mişti. Ayni zamanda, İzmir Türkleri nin şuurunda, memleketlerinin kurtu luş ümidi o dakikada uyanıvermişti. Denebilir ki Baklston Tahsin adı nı taşıyan o büyük ve kahraman Türk evlâdının tabancasından çıkan ilk kurşunlar, baştanbaşa, örneği gel memiş bir hamaset destanı olan. İz- mir kurtuluş savaşının başlangıcımı işaret olmuştur.
Ne yazık ki güzel İzmîrde bulun duğum zaman. Tahsinin o yiğitçe ha reketini te’bid edecek bir heykel, bir anıt, bir büst, bir hatıra kitabesi görmedim. Mübarek adını taşıyan hir sokak dahi hatırlamıyorum., niçin?. Bakiston Tahsin, kordon boyunda si lâhını ateşlerken ve sonra, ter! temiz kanı ile rıhtım taşlarını suladığı an da, vatandaşlarının minnet duygula rını şüphesiz düşünmemiş, hesaba katmamıştı. Lâkin bugün onun as'l ruhunu nankörlüğümüzle rencide et mek için bunun bir sebep teşkil ede- miyeceğini de idrâk ve itiraf etmeli yizl