• Sonuç bulunamadı

Başlık: Ortodontik tedavi sonrası oluşan beyaz nokta lezyonların tedavisi: Olgu sunumuYazar(lar):ABDULAZEEZ, Farooq; BİLGİLİ, Özlem; ÖZDİLER, ErhanCilt: 41 Sayı: 3 Sayfa: 177-182  DOI: 10.1501/Dishek_0000000209 Yayın Tarihi: 2014 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Ortodontik tedavi sonrası oluşan beyaz nokta lezyonların tedavisi: Olgu sunumuYazar(lar):ABDULAZEEZ, Farooq; BİLGİLİ, Özlem; ÖZDİLER, ErhanCilt: 41 Sayı: 3 Sayfa: 177-182  DOI: 10.1501/Dishek_0000000209 Yayın Tarihi: 2014 PDF"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OLGU SUNUMU: ORTODONTøK TEDAVø SONRASI

OLUùAN BEYAZ NOKTA LEZYONLARIN TEDAVøSø

Case Report: Treatment of Post-Orthodontic White Spot Lesions

Farooq ABDULAZEEZ* Özlem BøLGøLø*

Erhan ÖZDøLER**

* Dt. Ankara Üniversitesi Diú Hekimli÷i Fakültesi Ortodonti Anabilim DalÕ ** Prof. Dr. Ankara Üniversitesi Diú Hekimli÷i Fakültesi Ortodonti Anabilim DalÕ

ABSTRACT

Besides aesthetic and functional benefits to the patient; orthodontic treatment may cause de-mineralised, opaque white spot lesions around bands and brackets. This situation is an unwanted complication. A proper diagnosis must be made in order to provide good treatment plan for white spot lesions(WSL). A product of DMG called ‘Icon’ is a new minimally invasive technique for treating WSLs by caries infiltration. Having a re-fractive index of 1.46, Icon light cure resin can mask the white opaque appearance of the WSL by infiltrating into the affected enamel. This case re-port describes a microinvasive technique used to treat smooth surface white spot lesions by infiltra-tion of initial enamel caries lesion with low-viscosity light curing resin called infiltrant, Icon.

Keywords: White spot lesions, infiltrant, in-filtration, resin.

ÖZET

Ortodontik tedaviler bireye estetik ve fonksi-yonel açÕdan yarar sa÷larken, bant ve braketler et-rafÕna süt beyazÕ, opak bir yapÕ olarak kendini gösteren mine demineralizasyonu oluúabilmekte-dir. Bu durum arzu edilmeyen bir komplikasyon-dur. Beyaz nokta lezyonlarÕ (BNL) olarak adlandÕ-rÕlan bu demineralizasyolarÕn do÷ru teúhisi ve uy-gun yöntemle tedavisi son derece önemlidir. DMG firmasÕnÕn üretmiú oldu÷u Icon isimli rezin infilt-rant, oldukça non-invaziv olup; söz konusu lez-yonlarÕn tedavisinde güncel olarak kullanÕlmaya baúlamÕútÕr. Bu madde, diú minesine yakÕn kÕrÕlma indeksine(K.ø: 1.46) sahip olmakla beraber; çürük içine infiltre olarak BNL’e ait opak görünümü tadan kaldÕrabilmektedir. Bu vaka raporunda, or-todontik tedavi esnasÕnda meydana gelen BNL’lerin tedavisinde yeni ve non invaziv bir

yak-laúÕm olan Icon preparatÕ kullanÕlmÕú ve baúarÕlÕ bir kozmetik sonuç elde edilmeye çalÕúÕlmÕútÕr.

Anahtar sözcükler: Beyaz nokta lezyonlarÕ, infiltrant, infiltrasyon, rezin

.

GøRøù

Ortodontik tedavi gören bireyler, mine demineralizasyonu açÕsÕndan normal bireylere göre daha büyük risk altÕndadÕrlar; çünkü diú yüzeyine direkt ba÷lanan ataçmanlar ile hook, elastik zincir, yay gibi sÕk kullanÕlan yardÕmcÕ elemanlar pla÷Õn uzaklaútÕrÕlmasÕnÕ ve yeterli oral hijyenin sa÷lanmasÕnÕ güçleútirir(1, 2). DahasÕ, ortodontik apareylerin uygulanmasÕnÕ takiben pla÷Õn bakteriyel kompozisyonunda hÕzlÕ bir de÷iúim gözlendi÷i, S. Mutans ve Lac-tobasillus gibi asidojenik bakterilerin miktarÕ-nÕn önemli bir úekilde arttÕ÷Õ rapor edilmiú-tir(1). Bu bakteriler fermente olabilen karbon-hidratlar varlÕ÷Õnda plak pH’ÕnÕ düúürürler. A÷Õz ortamÕnÕn pH seviyesi remineralizasyon için eúik seviyenin altÕna düútü÷ü zaman ise dekalsifikasyon meydana gelir(1,3). BaúlangÕç úeklindeki mine demineralizasyonu, klinik ola-rak beyaz nokta lezyonu(BNL) úeklinde görü-lür. Bu beyaz görüntü, minenin yüzeyinde ve/veya yüzey altÕndaki mineral kaybÕndan kaynaklanan optik bir olaydÕr.

Sa÷lam mine ÕúÕ÷Õ az yansÕtÕr. Ancak mine dokusundaki demineralizasyona ba÷lÕ olarak mikropöröziteler oluúmaktadÕr. IúÕ÷Õn fotonlarÕ dekalsifiye mine içerisinde kÕsa sürede

(2)

ilerle-yebildi÷i için; mikropörözitelere sahip mine, sa÷lam mineden daha fazla ÕúÕk yansÕtÕr. Bunun sonucunda; beyaz bir lezyonun klinik görünü-mü ortaya çÕkar(1,4). Özellikle a÷Õz bakÕmÕ iyi olmayan ve flor uygulamasÕ yetersiz olan has-talarda; BNL geliúimi çok hÕzlÕ olabilmekte(4 hafta) ve bazÕ durumlarda acilen braketlerin sökülmesini gerektirebilmektedir(2,4).

BNL tedavisinde mevcut lezyonun úidde-tine göre; remineralizasyona yönelik konserva-tif yaklaúÕmlar(5), mikroabrazyon(6,7), vital diú beyazlatma ya da kompozit restorasyonlar, laminate veneerler gibi çeúitli yöntemler uygu-lanmaktadÕr.

Bu vaka raporunda, ortodontik tedavi es-nasÕnda meydana gelen BNL’lerin kozmetik tedavisinde yeni ve non invaziv bir yaklaúÕm olan çürük infiltrasyonu tekni÷i, Icon preparatÕ aracÕlÕ÷Õyla kullanÕlmÕútÕr. Icon, Alman DMG firmasÕnÕn geliútirmiú oldu÷u mikro-invazyon

teknolojisine sahip bir ürün olmakla beraber; demineralize olmuú mine yüzeyini abrazyon, kavitasyon ve anestezi uygulamalarÕna ihtiyaç duymadan güçlendirilebilmekte ve rezin infilt-rasyonu ile mevcut mikropöröziteleri dolduru-labilmektedir(8).

VAKA RAPORU

Ankara Üniversitesi Diú Hekimli÷i Fakül-tesi Ortodonti Anabilim dalÕnda 3 yÕl süre ile ortodontik tedavisi yapÕlmÕú 18 yaúÕndaki ka-dÕn hasta braketlerinin söküldü÷ü seans itiba-riyle ‘diú yüzeylerindeki beyaz lekeler’den úi-kayetçi olmuútur.

HastanÕn tedavi öncesi foto÷raflarÕ de÷er-lendirildi÷inde, ortodontik tedavi öncesinde, baúlangÕç seviyede BNL varlÕ÷Õ tespit edilmiú-tir(ùekil 1). Tedavi süresinin kooperasyona ba÷lÕ nedenlerle uzamasÕ ve kötü hasta hijyeni-ne ba÷lÕ olarak mevcut BNL tablosunda a÷Õr-laúma gözlenmiútir.

ùekil 1: HastanÕn ortodontik tedavi öncesi a÷Õz içi foto÷raflarÕ Klinik muayenede, maksiller ve

mandibu-ler premolar diúmandibu-ler ve mandibumandibu-ler sol kanin di-úe ait bukkogingival marjinlerindeki belirgin BNL varlÕ÷Õna ek olarak; mandibular keser ve molar diúler ve maksiller sa÷ kanin diúte de daha hafif úiddette BNL varlÕ÷Õ saptanmÕútÕr (ùekil 2). Mevcut lezyonlar oldukça belirgin oldu÷undan, topikal flor uygulamasÕ gibi

kon-servatif yaklaúÕmlarla kozmetik bir sonuç elde edilemeyece÷i ön görülerek; doku dostu bir yaklaúÕm olan çürü÷e infiltrasyon tekni÷inin uygulanmasÕna karar verildi. Bu amaçla, mik-ro-invazyon teknolojisine sahip bir ürün olan Icon infiltrantÕ (DMG, Hamburg, Almanya) kullanÕlmÕútÕr.

(3)

Mikro-invazyon esasÕna dayanan rezin uygulamasÕ ihtiva eden bu tedavide; a÷Õz orta-mÕnÕn kurulu÷unu sa÷lamak ve diúleri a÷Õz sÕ-vÕlarÕndan izole etmek önem arz etmektedir. Bu amaçla rubberdam kullanÕlmasÕna karar ve-rilmiútir. Uygulama esnasÕnda lokal anestezi yapÕlma gere÷i duyulmamÕú, rubberdam klemplerinin yerleútirece÷i diúeti bölgesine to-pikal anestezi uygulanmÕútÕr. Rubberdam uy-gulamasÕnÕn akabinde, BNL yüzeylerine, lez-yon çeperlerini 2 mm taúacak úekilde, 2 dakika süre ile %15’lik HCL asit jel(Icon-Etch) uygu-lanmÕútÕr. Daha sonra Icon jeli, su ile yÕkanarak uzaklaútÕrÕlmÕútÕr. Bu asitleme prosedürü ile en yüzeyel bölgedeki renklenmeler ve rezin pe-netrasyonunu engelleyebilecek yüksek mine-ralli tabakanÕn uzaklaútÕrÕlmasÕ sa÷lanmÕútÕr. Yüzeydeki asitin yÕkanmasÕnÕ takiben lezyon bölgesinin kurutulmasÕ için önce 30 saniyelik ethanol(Icon-Dry) uygulamasÕ yapÕlmÕú ve

son-rasÕnda diú yüzeyleri hava spreyi kullanÕmÕyla kurutulmuútur. Lezyonlu yüzeylerin iyice ku-rutulmasÕnÕn ardÕndan, bir fÕrça yardÕmÕyla Icon rezini uygulanmÕútÕr. Tetra-etilen glikol

dimetilakrilattan(TEGDMA) oluúan Icon

rezi-ninin pöröz mine tabakalarÕna nüfuz etmesi için 5 dakika beklenmiútir. Daha sonra, artan rezin uzaklaútÕrÕlarak 40 saniye süre ile

ÕúÕnla-ma yapÕlmÕútÕr. Rezinin BNL bölgesindeki

mikropörözitelere iyice infiltre etmesini sa÷-lamak için rezin sürülme iúlemi bir kez daha tekrarlanmÕútÕr. IúÕkla polimerizasyon sa÷lan-dÕktan sonra, yiyeceklerden kaynaklanabilecek renklenmelerin önlenmesi ve plak retansiyonu-nu azaltmasÕ amacÕyla, mine yüzeyi silikon parlatÕcÕlar ve diskler yardÕmÕyla cilalanmÕútÕr. Uygulama sonrasÕ BNL varlÕ÷Õnda önemli de-recede azalma meydana geldi÷i gözlenmiútir (ùekil 3).

ùekil 3: Icon infiltrantÕ uygulandÕktan sonraki a÷Õz içi foto÷raflarÕ

Hasta uygulamadan 6 ay sonra kontrole ça÷rÕlmÕú ve Icon uygulanan bölgelerde eski BNL bölge-lerinde olumlu geliúmeler gözlenmiútir (ùekil 4).

(4)

TARTIùMA

Ortodontik tedavi gören hastalarda %49.6

prevelansÕ ile gözlendi÷i rapor edilen(1)beyaz

nokta lezyonlarÕnÕn tedavisinde, hekimler ilk olarak remineralizasyona yönelik konservatif uygulamalara yönelmektedirler(8). Bu amaçla çeúitli kremler(novamin, vb.), macunlar(kazein fosfopeptit, kalsiyum fosfat) ve topikal remine-ralizasyon yöntemleri uygulanmaktadÕr. An-cak; Flor uygulamasÕ gibi konservatif yakla-úÕmlar BNL’leri tamamen ortadan kaldÕrma-makla beraber, bu ve benzeri uygulamalarla yeterli estetik görüntü elde edilememektedir. Benson ve arkadaúlarÕ; topikal uygulanan jelle-rin etkisinin diú minesinin yüzeyel tabakasÕnda sÕnÕrlÕ kaldÕ÷ÕnÕ ve bu jellerin derin tabakalarda remineralizasyon gerçekleútiremedi÷ini rapor etmiúlerdir(5). Bu nedenlerden ötürü vakamÕz-daki BNL’lerin tedavisinde konservatif yön-temler tercih edilmemiútir.

Konservatif yaklaúÕmlara alternatif olan mikroabrazyon tekni÷i ile BNL tedavisinde es-tetik bir görünüm elde edilse de, bu tekni÷in mine yüzeyine asidik ve abraziv materyaller uygulanarak mine yüzeyinin aúÕndÕrÕlmasÕ esa-sÕna dayanmasÕ ve bu nedenle oldukça invaziv olmasÕ büyük bir dezavantajdÕr. Çeúitli araútÕrÕ-cÕlar mikroabrazyon tekni÷i ile BNL varlÕ÷Õnda %83-97 arasÕnda azalma görülmesine ra÷men, bu prosedürle 380ȝm’e varacak kadar demine-ralize mine kaldÕrÕldÕ÷ÕnÕ rapor etmiúlerdir(12). Halbuki; Icon uygulamasÕ esnasÕnda iki kez, ikiúer dakikalÕk asitleme iúlemi yapÕlsa dahi, kaldÕrÕlan mine miktarÕ 80ȝm olmaktadÕr(13). Bu miktar mikroabrazyon tekni÷ine kÕyasla ol-dukça kabul edilebilir bir miktardÕr. Bu neden-le bu vakadaki BNL’neden-lerin tedavisinde mikroab-razyon tekni÷i tercih edilmemiútir. Mikroab-razyon tekni÷ine ek olarak; kompozit dolgular ya da laminate veneer gibi restorasyona yöne-lik uygulamalar da non-konservatif olduklarÕn-dan kullanÕlmamÕútÕr.

Icon preparatÕyla yapÕlan iúlemin 6 ay sonrasÕnda yapÕlan kontrol seansÕnda, beyaz nokta lezyonlarÕnÕn oldu÷u alanlarda opak gö-rünüm adÕna herhangi bir geriye dönüú göz-lenmemiútir(ùekil 4). Bu bulgu, etanol ile bir-likte uygulanan TEGDMA(Tetra-etlien glikol

dimetilakrilat) preparatlarÕnÕn, BISGMA

(Bisfenol-A glisidilmetakrilat) içeren

preparat-la nazaran daha iyi bir penatrasyon gösterdi÷i ve BNL progresyonunu daha baúarÕlÕ bir úekil-de inhibe etti÷ini rapor eúekil-den Meyer-Lueckel ve Paris’in çalÕúmasÕyla uyumludur(9).

Yüksek oranda TEGDMA içeren Icon

preperatÕ, yüksek penetrasyon katsayÕsÕna

sa-hip, düúük viskoziteli bir materyal oldu÷undan; derin mine tabakalarÕndaki mikropörözitelere etkili bir úekilde nüfuz edebilmektedir. Demi-neralizasyona ba÷lÕ mine yapÕsÕnda oluúmuú olan mikropöröziteler, lezyona kapiller kuvvet-lerle penetre olan rezin sayesinde doldurulmuú oldu÷undan, hem ÕúÕk yansÕmasÕna ba÷lÕ olarak oluúan beyaz lezyon görünümü ortadan kalkar-ken; bakteri karyojenik gibi unsurlarÕn derin tabakalara nüfuz etmesi engellenir. YapÕlan araútÕrmalara göre demineralizasyona ait mik-ropörözitelerin doldurulmasÕ, çürü÷ün ilerle-mesini durdurmakla beraber; çürük oluúumuna zemin teúkil eden unsurlarÕ ortadan kaldÕrmak-tadÕr(8-11). Bu da çürük infiltrasyon tekni÷ine dayanan Icon uygulamasÕnÕn büyük bir artÕsÕ-dÕr.

Minenin dÕú yüzeyi yüksek oranda mine-ral içerdi÷i için, bu tabaka Icon preparatÕnÕn derin tabakalara nüfuz etmesini engellemekte-dir. Bu nedenle preparat uygulanmadan önceki asitleme prosedürü büyük önem arz eder. Asit-leme iúleminden önce diú yüzeyinin flor içer-meyen ajanlar ile temizlenmesi tavsiye edil-miútir. Tong ve arkadaúlarÕ; bu prosedür için %15’lik HCL jel ile yapÕlacak 2 dakikalÕk bir uygulamanÕn yeterli oldu÷unu rapor etmiúler-dir(14). Meyer ve Lueckeln; %15’lik HCL jel ile yapÕlan asitleme iúleminin %37’lik fosforik asit jel kullanÕlarak yapÕlan asitleme iúlemin-den daha efektif oldu÷unu ve bu iúlem takibin-de yapÕlacak ethanol uygulamasÕnÕn baúarÕyÕ arttÕrdÕ÷ÕnÕ rapor etmiúlerdir(9,11). YapÕlan bir di÷er çalÕúmada; asitleme iúleminin(Icon-Etch) birden fazla olacak úekilde tekrarlanabilece÷i; inatçÕ lekeler varlÕ÷Õnda ise pomza tozu ile ka-rÕútÕrÕlarak uygulanabildi÷i rapor edilmiútir(8). Ancak bizim vakamÕzda %15’lik HCL ihtiva eden Icon-Etch jelini 2 dakika süre ile uygula-mak yeterli sonucu elde etmemizi sa÷lamÕútÕr.

(5)

AyrÕca Icon uygulama prosedürü dahilinde, asitleme iúleminin ardÕndan ethanol içeren Icon-Dry kullanÕlmasÕ Meyer ve Lueckeln’in tavsiyesiyle uyumludur(9).

Daha önce sunulan vaka raporlarÕ ile uyumlu olarak(8); Icon rezininin fÕrça ile lez-yon yüzeyine uygulanmasÕ esnasÕnda, henüz polimerizasyon iúlemi gerçekleútirilmemiúken bile mevcut BNL’lere ait beyaz opak görünü-mün geriledi÷i gözlenmiútir. Rezin infiltrasyo-nu ile beyaz nokta lezyonlarÕnÕ maskelemenin ardÕnda yatan temel prensip; lezyonun ÕúÕ÷Õ yansÕtma karakterinde meydana gelen de÷iúik-likle açÕklanmaktadÕr(15). Kidd ve Fejerkaro sa÷lam mine’nin kÕrÕlma indeksinin 1.62 oldu-÷unu, yüzey altÕ lezyon varlÕ÷Õnda ise minede oluúan mikropörözitelerin su benzeri sÕvÕlarla dolarak; etkilenmiú mine bölgesinde ÕúÕk kÕrÕl-ma indeksinin 1.33’e kadar düútü÷ünü rapor etmiúlerdir(3). Yine aynÕ çalÕúmada; su ve mi-ne arasÕndaki kÕrÕlma indeks farkÕnÕn ÕúÕ÷Õn yansÕmasÕnÕ etkiledi÷i ve lezyonun opak görü-nümüne neden oldu÷u belirtilmiútir. 1.46 de÷e-rinde kÕrÕlma indeksine sahip Icon rezin mo-nomerlerinin suya benzer sÕvÕ(K.ø 1.33) ve ha-va(K.ø 1.0) içeren mikro boúluklarÕ doldurmasÕ ile mine yüzeyinin ÕúÕ÷Õ yansÕtma karakteristi÷i de÷iúmekte, mevcut opak lezyon görünümünde gerileme olmaktadÕr(15).

Bu yeni tekni÷in en büyük kÕsÕtlÕlÕ÷Õ; flo-rozis, hipoplazi, hipokalsifikasyon, tetrasiklin renklenmesi ve erezyon kaynaklÕ beyaz nokta lezyonlarÕnÕn tedavisinde kullanÕlamamasÕ ola-rak rapor edilmiútir(8). Bu nedenle BNL teda-visi öncesinde, iyi bir klinik de÷erlendirme ve do÷ru teúhis baúarÕyÕ hedefleyen hekimin ol-mazsa olmazÕ olmalÕdÕr.

SONUÇ

Demineralize mineye ait mikropörözitele-re infiltmikropörözitele-re olan Icon mikropörözitele-rezininin kÕrÕlma indeksi sa÷lam minenin kÕrÕlma indeksine çok yakÕn oldu÷undan, lezyon infiltasyonunu takiben mi-ne yüzeyinde az ÕúÕk yansÕmasÕ meydana gel-mekte ve bu non-invaziv yaklaúÕmla estetik sonuçlar elde edilebilmektedir.

TEùEKKÜR

Diú hastalÕklarÕ ve Tedavisi Anabilim Da-lÕnda görev yapmakta olan; Uzman Dr. Dt.

Gülbike Demirel’e klinik uygulama öncesi ve uygulama esnasÕndaki katkÕlarÕndan ötürü te-úekkür ederiz.

KAYNAKLAR

1. Bishara SE, Ostby AW. White spot le-sions: formation, prevention, and treatment. Semin Orthod 2008; 14:3:174-182.

2. Pender N. Aspects of Oral health in orthodontics patients. Br J Orthod 1986;13,95-103.

3. Kidd EA, Fejerskov O. What consti-tutes dental caries? Histopathlogy of caries enamel and dentin related to the action of cari-ogenic biofilms. J Res of Dent 2004; 83: c35-c38.

4. Øgaard B, Rølla G, Arends J. Ortho-dontic appliances and enamel demineraliza-tion. Part 1. Lesion development. Am J Orthod 1988; 94: 68–73.

5. Benson PE, Shah AA, Milett DT, Dyer F, Parkin N, Vine RS. Flourides, orthodontics and demineralization: A systemic review. J Or-tho 2005; 32: 102-114.

6. Waggoner WF, JohnstonWM, Scmann S, Schikowski E. Microabrasion of hu-man enamel in vitro using Hydrochloric acid and pumice. Pediatr Dent 1989;11: 319-323.

7. Torres CRG, Borges AB, Tong LS, Pang MK, Mok NY, King NM, Wei SH. The effects of etching, micro-abrasion, and bleach-ing on surface enamel. J Dent Res 1993;72: 67–71.

8. Shivanna V, Shivakumar B. Novel

treatment of white spot lesions: A report of two cases. J Conserv Dent 2011; 14(4): 423-426.

9. Meyer-Lueckel H, Paris S. Infiltration of natural lesions with experimental resins dif-fering in penetration coefficients and ethanol addition. Caries Res 2010; 44: 408-414.

10. Kim S, Shin JH, Kim EY, Lee SY, Yoo SG. The evaluation of resin infiltration for masking labial enamel white spot lesions. Car-ies Res 2010; 44:171–248, Abs. 47.

(6)

11. Meyer-Lueckel H, Paris S. Progres-sion of artificial enamel caries leProgres-sions after in-filtration with experimental light curing resins. Caries Res 2008; 42: 117–124.

12. Akin M, Basciftci FA. Can white spot lesions be treated effectively? Angle Orthod 2012; 82(5): 770-775.

13. Meyer-Lueckel H, Paris S, Kielbassa A. Surface layer erosion of natural caries les-sions with phosporic and hydrochloric acid gels in preparation for resin infiltration. Caries Res 2007; 41(3): 223-230.

14. Tong LS, Pang MK, Mok NY, King NM, Wei SH. The effects of etching, microa-brasion and bleaching on surface enamel. J Dent Res 1993; 72: 67-71.

15. Cohn CE. Icon treatment of

post orthodontic white spot lesions. Oral Health Journal January 2013 (http://www.oralhealthgroup.com/news/icon -treatment-of-post-orthodontic-white-spot-lesions/1001970515/?&er=NA). YazÕúma Adresi: Dt. Farooq Abdulazeez Ankara Üniversitesi Diú Hekimli÷i Fakültesi Ortodonti Anabilim DalÕ 06500 Beúevler/ ANKARA tel: 0312 296 56 53 fax: 0312 213 09 60

Referanslar

Benzer Belgeler

• İçsel Kalkınma: Bölgenin içsel faaliyetlerini ulusal ve uluslararası ölçekte ortaya çıkaran faaliyetler, yerel yetkililer ve girişimler için bölgenin

The contribution of SM t¯ t production to each region is estimated from simulation and validated with data in region Y as follows: the top-quark candidate mass distribution in

Stepanov Institute of Physics, National Academy of Sciences of Belarus, Minsk, Republic of Belarus 91 National Scientific and Educational Centre for Particle and High Energy

En güzel, en tipik, en sağlam okucu yapan Dülükiyen A lt Taş Devri Avcıları biface okucu teknik­ lerini geliştirerek Acheuleen Devirde ucun iki yüzü üçgen

T a in a ’lılar çocukları ve özellikle erkek çocukları çok istedik­ leri için bu süre içinde çocuk doğm am ış ise çok şaşırırlar.. K ısır bir kadın

İki soyut kavram arasında geçen konuşmaların soru-cevap şeklinde gelişmesi, Sokrat tipi diyaloğun sadece insan-soyut terim arasında değil, aynı zamanda, Aşk ve Sahte Görünüm

The almond samples were roasted at different temperatures and times and those were stored at 4°C (refrigerator) and 22°C (room temperature) for 6 months.. The first roasting

Tablo 3.13 incelendiğinde çalıĢanların yaĢ durumları ile farklılıkların yönetimi ilkesi arasında (p<0,05) düzeyinde anlamlı bir farklılık