• Sonuç bulunamadı

Yoksullukla mücadelede mikro kredi uygulamaları Konya ili örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yoksullukla mücadelede mikro kredi uygulamaları Konya ili örneği"

Copied!
205
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İŞLETME ANABİLİM DALI

MUHASEBE FİNANSMAN BİLİM DALI

YOKSULLUKLA MÜCADELEDE MİKRO KREDİ

UYGULAMALARI (KONYA İLİ ÖRNEĞİ)

Hilal SÜRÜCÜ BAHAR

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Yrd. Doç. Dr. FAHRİ KURŞUNEL

(2)
(3)
(4)

ÖNSÖZ/TEŞEKKÜR

“Yoksullukla Mücadelede Mikro Kredi Uygulamaları: Konya İli Örneği” konulu tezimin hazırlanmasında göstermiş olduğu destek ve anlayışından dolayı danışman hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Fahri KURŞUNEL’e teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim.

Çalışmama katkıda bulunan ve analizlerimde bana yardımcı olan Nezih YAŞAR’A teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca çalışmalarımda yardım ve desteğini esirgemeyerek, benimle bilgilerini paylaşan kadın çalışanlara da teşekkür ederim.

Her zaman yanımda olan, maddi ve manevi desteğini hiçbir zaman esirgemeyen aileme de sonsuz şükranlarımı sunarım.

(5)

ÖZET

Teknolojinin getirmiş olduğu değişikliler dünyanın ekonomik ve sosyal olarak küreselleşmesine neden olmuştur. Artık hangi ülkede yaşanırsa yaşansın bütün sorunlar insanlığın sorunu haline gelmiştir. Bütün bu gelişmelere rağmen, insanlığın en önemli sorunu yoksulluktur.

Küreselleşen dünyada teknoloji bütün hızıyla gelişmesine rağmen bu gelişmeler bütün ülkelerde aynı düzeyde değildir. Bazı ülkelerin insanları son derece zengin ve ihtiyaçlarına rahatlıkla ulaşabilirken, bazı ülkelerin insanları ise yoksulluk içinde yaşamlarını sürdürmek durumunda kalmaktadırlar. Yoksul ülkelerdeki yaşanan yoksulluğu en fazla yaşayan toplum kesimi ise kadınlar olmaktadır. Kadınların yoksullukları ise Mikro kredi sistemi denilen finansman türünün uygulamaları ile aşılmaya çalışılmaktadır.

Bu tezin amacı, yaşanan yoksulluk sorununda mikro kredi uygulamasının kadınlara sağlamış olduğu faydaların ortaya çıkarılmasıdır. Bu çalışmayı yaparken uygulanmakta olan mikro kredi sisteminin yoksulluğa çare olmakta ne derece başarı sağladığı belirlenmeye çalışılmıştır. Konya ilinde mikro kredi alan kadınlar üzerinde yapılan anket çalışmasında, uygulamanın kadınların yaşamları üzerinde yapmış olduğu etkiler bulunmaya çalışılmıştır. Çalışma mikro kredi programından kredi alan kadınlar ile yürütülmüş olup, nitel olarak elde edilen verilere dayanmıştır.

Araştırmanın bulguları; mikro kredi programından kredi almış kadınların yoksulluklarının almış oldukları bu sermaye ile giderilemeyeceği, üretimini yapmış oldukları ürünlerde gösterecekleri performans ile rekabet ortamında rekabet edebildikleri takdirde yoksulluktan kurtulabileceklerdir.

(6)

SUMMARY

Technology has brought the world's economic and social changes that have led to globalization. In which country do you live now all the problems have become the problems of humanity. Despite all these developments, the most important problem of mankind is poverty.

With the speed of technology development in a globalized world, despite all these developments are not at the same level in all countries. Some of the people of the country is extremely rich and easily get access needs, while some countries people are forced to sustain their lives in poverty. The maximum living in poverty in poor countries, while women are segments of society. Women 's poverty is called the micro-credit system type of financing is trying to overcome by the application.

The aim of this thesis, the problem of poverty experienced in the application of micro-credit to women is to demonstrate the benefits that have been taken. While this work is being applied to the micro-credit system means a cure poverty is to determine to what extent the success. Konya province surveys on women in the field of micro-credit, the application is made on women's lives has been studied effects. Working with women who received loans from micro-credit programs have been carried out, was based on qualitative data obtained.

Research findings of the micro -credit program loans from the women who had taken their poverty they have taken this capital can not be resolved, the production had been done on the products show their performance in the competitive environment to compete if they escape from poverty will be able to.

(7)

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI………...II YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU...III ÖNSÖZ/TEŞEKKÜR...IV ÖZET………...V SUMMARY………...VI İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR VE SİMGELER LİSTESİ……... XI TABLOLAR LİSTESİ…...………...XII ŞEKİLLER LİSTESİ……….XVII GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM YOKSULLUĞUN TANIMLANMASI VE ÖLÇÜMÜ 1.1. YOKSULLUK KAVRAMI...4

1.1.1. Yoksulluğu Tanımlamada ve Ölçmedeki Temel Amaçlar...11

1.2.YOKSULLUK TÜRLERİ...14

1.2.1. Mutlak Yoksulluk...15

1.2.2. Göreli Yoksulluk...17

1.2.3. Objektif Yoksulluk...18

1.2.4. Sübjektif (Öznel) Yoksulluk...19

1.2.5. İnsani Yoksulluk - Gelir Yoksulluğu...19

1.2.6. Kırsal - Kentsel Yoksulluk...20

1.3. YOKSULLUK SINIRI...22

1.3.1. Yoksulluk Sınırının Hesaplanması...23

1.3.1.1. Sadece Gıda Harcamalarına Göre...24

(8)

1.4. YOKSULLUK SINIRI TÜRLERİ...25

1.4.1. Mutlak ve Göreli Yoksulluk Sınırı...25

1.4.1.1. Mutlak Yoksulluk Sınırı Tahmini...26

1.4.2. Sübjektif Yoksulluk Sınırı...28

1.5. YOKSULLUĞUN ÖLÇÜMÜ VE ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ...28

1.5.1. Kafa Sayısı Endeksi...29

1.5.2. Yoksulluk Açığı Endeksi...30

1.5.3. Yoksulluk Açığı Endeksinin Karesi...32

1.5.4. Sen Endeksi...32

1.5.5. Sen-Shorrocks-Thon Endeksi...32

1.5.6. Watts Endeksi...33

1.5.7. Çıkış Süresi...33

İKİNCİ BÖLÜM YOKSULLUKLA MÜCADELE POLİTİKALARI 2.1.YOKSULLUKLA MÜCADELEDE DOLAYLI YAKLAŞIM...36

2.1.1. Klasik Büyüme Modeli...36

2.1.2. Sosyalist Büyüme Modeli...38

2.1.3. Keynes’in Büyüme Konusundaki Görüşleri...39

2.2. YOKSULLUKLA MÜCADELEDE DOĞRUDAN YAKLAŞIM...40

2.2.1. Radikal Reform...42

2.2.2. Kamu Harcamaları...44

2.2.3. Yoksullukla Mücadele Politikaları...47

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM MİKRO FİNANSMAN ve GRAMEEN BANK 3.1. YOKSULLUK İÇİN MİKRO KREDİ...50

(9)

3.2. GRAMEEN BANK...51

3.2.1. Kuruluşu ve Zaman İçindeki Gelişimi...51

3.2.2. Grameen Bank Mekanizması ve İşleyiş Esasları...54

3.2.2.1. Geri Ödeme Mekanizması...55

3.2.2.2. Yakın İzleme (Peer Monitoring)...56

3.2.2.3. Geri Ödemenin Düzenli Olması (Regular Repayment)...57

3.2.2.4. Dikkatli Üye Seçimi (Peer Selection)...58

3.2.2.5. En Yoksul Olan Kadına Öncelik...59

3.2.2.6. Kredi Ödemelerinin Artan Oranlı Olması (Dynamic Incentive)...59

3.2.2.7. Mikro Kredi Kurumlarının Sürdürülebilirliği ve Finansmanı...60

3.2.3. Mikro Kredi - Bankacılık Kesimi İlişkisi...61

3.3. DÜNYADAKİ GRAMEEN MİKRO KREDİ PROGRAMI UYGULAMALARINA GENEL BİR BAKIŞ...63

3.3.1. Asya ve Pasifik Grameen Bank Uygulamaları...65

3.3.2. Avrupa Grameen Bank Uygulamaları...67

3.3.3. Afrika Grameen Bank Uygulamaları...68

3.3.4. Güney ve Kuzey Amerika Grameen Bank Uygulamaları...69

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TÜRKİYE’DEKİ MİKRO KREDİ UYGULAMALARI VE KONYA İLİ ÖRNEĞİ 4.1. TÜRKİYE’DE MİKRO KREDİ PROJESİ (TGMP)...71

4.1.1. Türkiye Grameen Mikro Projesi’nin İşleyişi...72

4.1.1.1. TGMP’de Grup Oluşumu ve Kredinin Dağıtılması...73

4.2. ARAŞTIRMANIN AMACI...76

(10)

4.4. ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ...77

4.5. ARAŞTIRMANIN KAPSAMI...78

4.6. ARAŞTIRMANIN SINIRLILIKLARI...78

4.7. ARAŞTIRMA YÖNTEMİ...78

4.8. ARAŞTIRMA VERİ TOPLAMA YÖNTEMİ...79

4.9. BULGULAR...80

SONUÇ...172

KAYNAKÇA...175

(11)

Kısaltmalar ve Simgeler Listesi

BDT : Bangladeş Para Birimi ( Taka)

BM : Birleşmiş Milletler

BRAC : Bangladeş Kırsal Kalkınma Komitesi

CGAP : Fakirlere Destek Amaçlı Danışmanlık Grubu

IMF : Uluslararası Para Fonu

KEDV : Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı

KSGM : Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü

STK : Sivil Toplum Kuruluşu

TGMP : Türkiye Grameen Mikro kredi Programı

TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu

UNDP : Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı

(12)

Tablolar Listesi

Tablo - 4.1: Demografik Bilgilerin Dağılımı...80

Tablo - 4.2: Mikro Kredi Almadan Önce Aile Aylık Geliri Dağılımı...84

Tablo - 4.3: Mikro Kredi Aldıktan Sonra Aile Aylık Geliri Dağılımı...85

Tablo - 4.4: Mikro Kredi Alanın Yaşadığı Evde Yaşayan Sayısı Dağılımı...86

Tablo - 4.5: Mikro Kredi Alanın Yaşadığı Evde Kimlerin Yaşadığının Dağılımı...87

Tablo - 4.6: Mikro Kredi Alanın Yaşadığı Evde Ekonomik Kararları Veren Dağılımı...92

Tablo - 4.7: Mikro Kredi Alanın Yaşadığı Evin Kime Ait Olduğunun Dağılımı...93

Tablo - 4.8: Mikro Kredi Alanın Daha Önce Çalışıp Çalışmadığı Dağılımı...94

Tablo - 4.9: Mikro Kredi Alanın Daha Önceki İşinin Dağılımı...95

Tablo - 4.10: Mikro Kredi Alanın İlk Krediyi Ne Zaman Aldığının Dağılımı...96

Tablo - 4.11: Alınan Mikro Kredi Miktarı Dağılımı...97

Tablo - 4.12: Alınan Mikro Kredi Miktarı Dağılımı...98

Tablo - 4.13: Alınan Mikro Kredinin Kullanılma Yeri Dağılımı...99

Tablo - 4.14: Alınan Mikro Kredi İle Açılan İşyerinde Çalışma Biçimi Dağılımı...100

Tablo - 4.15: Alınan Mikro Kredi İle Açılan İşyerinden Elde Edilen Karı Kullanma Biçimi Dağılımı...101

(13)

Tablo - 4.16: Mikro Kredi Alma Nedenleri Dağılımı...102

Tablo - 4.17: Mikro Kredi Alma Nedenleri Dağılımı...103

Tablo - 4.18: Mikro Kredi Alma Etkileri Dağılımı...108

Tablo - 4.19: Mikro Kredi Almanın Sosyal İlişkilere Yansıma Dağılımı...111

Tablo - 4.20: Mikro Kredi İle İlgili İleriye Dönük Düşüncelerin Dağılımı...114

Tablo - 4.21: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Eğitim Durumlarının Karşılaştırılması...117

Tablo - 4.22: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Medeni Durumlarının Karşılaştırılması...118

Tablo - 4.23: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Eşlerinin Mesleklerinin Karşılaştırılması...119

Tablo - 4.24: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Eşlerinin Aylık Kazançları Karşılaştırılması...120

Tablo - 4.25: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Mikro Kredi Almadan Önce Ailenin Toplam Aylık Gelirinin Karşılaştırılması...121

Tablo - 4.26: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Mikro Kredi Aldıktan Sonra Ailenin Toplam Aylık Gelirinin Karşılaştırılması...122

Tablo - 4.27: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Evlerinde Yaşayan Sayısı Karşılaştırılması...123

Tablo - 4.28: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Evlerinde Anne Olma Durumlarının Karşılaştırılması...124

Tablo - 4.29: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Evlerinde Baba Bulunma Durumlarının Karşılaştırılması...125

Tablo - 4.30: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Evlerinde Çocuk Bulunma Durumlarının Karşılaştırılması...126

Tablo - 4.31: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Evlerinde Büyükbaba Bulunma Durumlarının Karşılaştırılması...127

(14)

Bulunma Durumlarının Karşılaştırılması...128

Tablo - 4.33: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Evlerinde Gelinlerin

Bulunma Durumlarının Karşılaştırılması...129

Tablo - 4.34: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Evlerinde Torunlarının

Bulunma Durumlarının Karşılaştırılması...130

Tablo - 4.35: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Evlerinde Karar Veren

Durumunun Karşılaştırılması...131

Tablo - 4.36: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Oturd ukları Evin Kime Ait

Olduğunun Karşılaştırılması...132

Tablo - 4.37: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Mikro Kredi Almadan Önce

Çalışma Durumu Karşılaştırılması...133

Tablo - 4.38: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Mikro Kredi Almadan

Önceki İşlerinin Karşılaştırılması...134

Tablo - 4.39: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Mikro Kredi Alma

Yıllarının Karşılaştırılması...135

Tablo - 4.40: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 300 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...136

Tablo - 4.41: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 350 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...136

Tablo - 4.42: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 400 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...137

Tablo - 4.43: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 450 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...138

Tablo - 4.44: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 500 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...138

Tablo - 4.45: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 550 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...139

Tablo - 4.46: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 600 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...140

Tablo - 4.47: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 650 TL Mikro Kredi

(15)

Tablo - 4.48: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 700 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...141

Tablo - 4.49: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 750 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...142

Tablo - 4.50: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 800 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...142

Tablo - 4.51: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 850 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...143

Tablo - 4.52: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 900 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...144

Tablo - 4.53: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 950 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...145

Tablo - 4.54: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 1000 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...145

Tablo - 4.55: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 1250 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...146

Tablo - 4.56: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 1500 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...147

Tablo - 4.57: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 2000 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...147

Tablo - 4.58: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 2300 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...148

Tablo - 4.59: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 2500 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...149

Tablo - 4.60: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle 3000 TL Mikro Kredi

Kullanma Durumu Karşılaştırılması...149

Tablo - 4.61: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Alınan Mikro Kredi

Kullanma Alanı...150

Tablo - 4.62: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Alınan Mikro Kredi

Kullanma Alanı...151

Tablo - 4.63: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Alınan Mikro Kredi İle

(16)

Tablo - 4.64: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Borçları Öde mek İçin

Mikro Kredi Alınmasının Karşılaştırması...153

Tablo - 4.65: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Geçimini Temin Etmek

İçin Mikro Kredi Alınmasının Karşılaştırması...154

Tablo - 4.66: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Çocukların Eğitimi İçin

Mikro Kredi Alınmasının Karşılaştırması...155

Tablo - 4.67: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Eşinin İsteği Üzerine

Mikro Kredi Alınmasının Karşılaştırması...156

Tablo - 4.68: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Mevcut İşlerini Büyütmek

İçin Mikro Kredi Alınmasının Karşılaştırması...157

Tablo - 4.69: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Yeni Bir İş Kurmak İçin

Mikro Kredi Alınmasının Karşılaştırması...158

Tablo - 4.70: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Mikro Kredi Almanın

Sadece Kazanılan Parayı Artırmasının Karşılaştırması...159

Tablo - 4.71: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Mikro Kredi Almanın Eve

Giren Toplam Parayı Artırmasının Karşılaştırması...160

Tablo - 4.72: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Mikro Kredi Almadan

Önceye Göre Durumunun Düzeldiğinin Karşılaştırması...161

Tablo - 4.73: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Kendi Kazandıkları Geliri

Harcama Konusunda Kendi Kararlarını Kendilerinin Vermeye Başlamasının

Karşılaştırması...162

Tablo - 4.74: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Mikro Kredi Sayesinde

İnsanların Kendilerine Olan Davranışlarının Değişmesinin Karşılaştırması...164

Tablo - 4.75: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Mikro Kredi Sayesinde Aile

İçi İlişkilerin Düzelmesi İfadesinin Karşılaştırması...165

Tablo - 4.76: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Mikro Kredi Sayesinde Aile

İçi İlişkilerin Düzelmesi İfadesinin Karşılaştırması...166

Tablo - 4.77: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Mikro Kredi Sayesinde

Daha Girişken Olmasının Karşılaştırması...167

Tablo - 4.78: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Yeniden Mikro Kredi

Almayı Düşünüyorum İfadesinin Karşılaştırması...168

(17)

Daha Karlı İşler Yaparım Diye Planlıyorum İfadesinin Karşılaştırması...169

Tablo - 4.80: Araştırmaya Katılanların Yaşları İle Mikro Krediyi Ekonomik Özgürlük İsteyen Bayanlara Öneririm İfadesinin Karşılaştırması...170

Şekiller Listesi Şekil – 4.1: Yaş Dağılımı...81

Şekil – 4.2: Eğitim Seviyesi Dağılımı...82

Şekil – 4.3: Medeni Durum Dağılımı...82

Şekil – 4.4: Eşin Mesleği Dağılımı...83

Şekil – 4.5: Eşin Aylık Kazancı Dağılımı...83

Şekil – 4.6: Mikro Kredi Almadan Önce Aile Aylık Geliri Dağılımı...84

Şekil – 4.7: Mikro Kredi Aldıktan Sonra Aile Aylık Geliri Dağılımı...85

Şekil – 4.8: Mikro Kredi Alanın Yaşadığı Evde Yaşayan Sayısı Dağılımı...86

Şekil – 4.9: Evde Anne İle Beraber Yaşama Dağılımı...88

Şekil – 4.10: Evde Baba İle Beraber Yaşama Dağılımı...88

Şekil – 4.11: Evde Çocuklar İle Beraber Yaşama Dağılımı...89

Şekil – 4.12: Evde Büyükbaba İle Beraber Yaşama Dağılımı...89

Şekil – 4.13: Evde Büyükanne İle Beraber Yaşama Dağılımı...90

Şekil – 4.14: Evde Gelin İle Beraber Yaşama Dağılımı...90

Şekil – 4.15: Evde Torun İle Beraber Yaşama Dağılımı...91

Şekil – 4.16: Mikro Kredi Alanın Yaşadığı Evde Ekonomik Kararları Veren Dağılımı...92

Şekil – 4.17: Mikro Kredi Alanın Yaşadığı Evin Kime Ait Olduğunun Dağılımı...93

Şekil – 4.18: Mikro Kredi Alanın Daha Önce Çalışıp Çalışmadığı Dağılımı...94

Şekil – 4.19: Mikro Kredi Alanın Daha Önceki İşinin Dağılımı...95

(18)

Şekil – 4.21: Alınan Mikro Kredinin Kullanılma Yeri Dağılımı...99 Şekil – 4.22: Alınan Mikro Kredi İle Açılan İşyerinde Çalışma Biçimi

Dağılımı...100

Şekil – 4.23: Alınan Mikro Kredi İle Açılan İşyerinden Elde Edilen Karı

Kullanma Biçimi Dağılımı...101

Şekil – 4.24: Mikro Kredi Alma Nedeni Olarak Borç Ödeme Dağılımı...103 Şekil – 4.25: Mikro Kredi Alma Nedeni Olarak Geçimini Temin Etme

Dağılımı...104

Şekil – 4.26: Mikro Kredi Alma Nedeni Olarak Çocukların Eğitimi

Dağılımı...104

Şekil – 4.27: Mikro Kredi Alma Nedeni Olarak Eşinin İsteği Üzerine

Dağılımı...105

Şekil – 4.28: Mikro Kredi Alma Nedeni Olarak Mevcut İşini Büyütmek

Dağılımı...105

Şekil – 4.29: Mikro Kredi Alma Nedeni Olarak Yeni Bir İş Kurmak

Dağılımı...106

Şekil – 4.30: Mikro Kredi Alma Sonucu Sadece Kazanç Artma Durumu

Dağılımı...108

Şekil – 4.31: Mikro Kredi Alma Sonucu Eve Giren Toplam Paranın Artması

Durumu Dağılımı...108

Şekil – 4.32: Mikro Kredi Alma Sonucu Kredi Almadan Önceki Durumuna

Göre Düzelme Durumu Dağılımı...109

Şekil – 4.33: Mikro Kredi Alma Sonucu Kendi Kararlarını Vermeye

Başlama Durumu Dağılımı...109

(19)

Davranışlarının Değişmesi Durum Dağılımı...112

Şekil – 4.35: Mikro Kredi Alma Sonucu Aile İçi İlişkilerin Düzelmesi

Durum Dağılımı...112

Şekil – 4.36: Mikro Kredi Alma Sonucu Arkadaş Çevresi Çoğalma Durum

Dağılımı...113

Şekil – 4.37: Mikro Kredi Alma Sonucu Daha Girişken İnsan Olma Durum

Dağılımı...113

Şekil – 4.38: Yeniden Mikro Kredi Almayı Düşünme Durum Dağılımı...115 Şekil – 4.39: İlerde Daha Karlı İşler Yapmayı Planlama Durum Dağılımı...115 Şekil – 4.40: Mikro Krediyi Ekonomik Özgürlük İsteyen Bayanlara Önerme

(20)

GİRİŞ

Küreselleşme sonucunda yoksulluk olgusu artık sadece gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkelerin yaşadıkları bir sorun olmaktan çıkmış bütün ülkelerin temel sorunu haline gelmiştir. Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin dışında gelişmiş ülkelerinde sorunu haline gelen yoksulluğa çare bulma çalışmalarında çeşitli programlar ve politikalar geliştirilmeye çalışılmaktadır. Son zamanlarda bu mücadele politikalarının bir aracı olarak Mikro Kredi Uygulaması karşımıza çıkmaktadır. Mikro Kredi Uygulaması diğer finans kurumlarının aksine krediden faydalanacaklar açısından daha az kırtasiyecilik işlemleri ve çok küçük maliyetler gerektirdiğinden günden güne geniş bir uygulama alanı bulmaktadır.

Yoksulluğa çare bulma açısından geliştirilen Mikro kredi politikası 1970’ li yıllarda Bangladeş Chitagong Üniversitesi ekonomi Profesörü Muhammed Yunus tarafından başlatılmıştır. Türkiye’ de ise mikro kredi Grameen Bank aracılığı ile 2000’li yıllardan itibaren uygulanmaya başlanmıştır.

Türkiye’de insanların yaşam alanlarının özellikleri incelendiğinde; kırsal bölgeler ve kentsel bölgeler ayırımı yapılabilmektedir. Bunun yanında bu bölgelerin de gelişmiş bölgeler içinde veya gelişmemiş bölgeler içinde olmaları da başka bir ayrım şeklidir. Türkiye Grameen Bank Mikro Kredi Projesi bu bölgelerde yaşayan yoksul kadınlara kredi imkânı sağlamaktadır. Bu sistem 2000’li yıllardan beri tanıtılmaya ve kurumsallaştırılmaya çalışılmaktadır (TİSVA, 2005: 9-10).

Günümüzün bankacılık sisteminin en önemli sorunlarından olan bütün yaşam alanlarında şube açamama sorunu yoksul insanların kredi kullanmalarına engel olmaktadır. Yoksul insanların kredi taleplerinin çok düşük oranlarda kalması, bankalar maliyetlerinin artacağı endişesi, kırsal alanlara şube açılmasını engellemektedir (Çak, 2007: 34).

Bu yerlerde yaşayan insanların kredi ihtiyaçları mikro kredi ile çözülmektedir. Bu kredilerin miktarları kredi alan kişileri ödeme zorluğu içinde bırakmayacak miktarda olmalarıdır. Miktar açısından yoksulluğa karşı çare gibi görünmemesine rağmen zamanla insanların yaşamlarında meydana getirmiş olduğu iyileşmeler bu kredi sisteminin yerleşmesine neden olmuştur.

(21)

Yoksulluğun en fazla etkilediği kesim olan kadınlara mikro kredi sistemi Türkiye’ de büyük ilgi görmektedir. 2000’li yıllarda Diyarbakır ilinde uygulamaya konulan ve daha sonra ülkenin birçok iline dağılan bu sistem sayesinde insanların yaşam kaliteleri iyileşmeye başlamıştır. Kadınlarda olan potansiyel ekonomik destekle harekete geçirilmiştir.

Ülkelerin en büyük toplumsal problemlerinden olan işsizlik, mikro kredi uygulaması sonucunda azalma yönünde eğilim göstermektedir. İşsizlik sorunu sadece Türkiye ‘ de değil bütün dünya ülkelerinin en önemli sorunlarındandır. Gizli işsizlik konusu işsiz sayısının yükselmesini sağlamaktadır. Türkiye’ de işsizlik oranı gelişmiş ülke olmasına rağmen yüksek seviyelerdedir. İstihdam oranları da eskiye nazaran yükselmeye başlamıştır. Düşük istihdam nedenleri arasında sermaye eksikliği en önemli nedendir. Eğitim fırsatlarından yararlanamama, bankacılık sektörünün yoksul kesimi desteklememesi ve kadın çalışan sayısının düşüklüğü istihdam eksikliğinin nedenlerindendir. Mikro kredi uygulaması bu konuda en iyi çözümün üretilmesini sağlamıştır.

Mikro Kredi Uygulamasında amaç ülkelerin işsizlik sorunu ile istihdam sorununa çözüm bularak yoksulluğa çare olmaya çalışmaktadır. Mikro kredi uygulaması sadece kadın yoksulluğu için olmayıp, bankacılık sisteminden yeterince destek alamayan kesimler için de kurulmuştur. Kefilsiz teminatsız kredi alınmasına olanak sağlamaktadır.

Bu konu hakkında yapılan bilimsel çalışmalarda mikro kredi uygulamasının toplumsal olarak faydaları ortaya çıkmıştır. Sadece kadın yoksulluğuna çare olmaktan çok diğer ülke sorunlarına da çare olması bu konunun daha çok araştırılmasının sağlamıştır. Ülkenin işsizliğine ve istihdamına çözüm sağlaması noktasında bu uygulamanın daha aktif biçimde kullanılması için tanıtımının yapılması gerekmektedir.

2003 yılında Diyarbakır’ da başlatılan Türkiye Grameen Bank Mikro Kredi Programı (TGMP) hala uygulanmaya devam etmektedir. 2013 yılı itibariyle 110.000 den fazla yoksul kadına mikro kredi verilerek onların yoksulluklarına çare bulunmaya çalışılmıştır. Konya İli’nde tek şube ile faaliyet göstermektedir.

(22)

Tez çalışmamız Konya İli’nde mikro kredi kullanmış kadınların durumlarının tespitine yönelik olarak planlanmıştır. Çalışmanın uygulama kısmında yapılan anket Konya İli’nde mikro kredi kullanan kadınlara yönelik yapılmıştır ve bu kadınları kapsamaktadır. Çalışmanın verileri anket uygulaması sonucunda elde edilmiştir. Bu veriler sayesinde kredi kullananlara yapılan analizler mikro kredi kullanan kadınların gelirlerinin, yaşam standartlarının çözümünü ortaya koymuştur. Mikro kredinin faydasının olup olmadığı araştırılmıştır. Yoksullukla mücadele konusunda destek sağladığı belirtilen mikro kredi uygulamasının bu yönü araştırılmıştır.

Tez çalışmamızın birinci bölümünde yoksulluk kavramı açık lanmış, yoksulluk türleri sıralanmış, yoksulluk sınırları belirtilmiş ve yoksulluk ölçüm yöntemleri özellikleri anlatılmıştır. İkinci bölümde, mikro kredi uygulaması ve Grameen Bank konularının yoksullukla mücadelenin dolaylı yaklaşımı içerisindeki yeri incelenmiştir. Bu sistemlerin işleyiş yapıları ve mekanizmaları çözümlenmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümde mikro finansman ve Grameen Bank yapıları, kuruluşu ve zaman içindeki gelişimi, Mikro Kredi - Bankacılık Kesimi İlişkisi sorgulanmıştır. Dördüncü bölümde, Türkiye’de Mikro Kredi Projesi (TGMP), Türkiye Grameen Mikro Projesi’nin işleyişi, TGMP’de grup oluşumu ve kredinin dağıtılması ele alınmıştır. Konya Grameen Bank Mikro Kredi Programı’nın etkinliğine yönelik birincil veriler kullanılarak betimleyici ve istatistiksel analizler yapılmış, mikro kredi uygulamasının etkinliği sorgulanmıştır.

(23)

BİRİNCİ BÖLÜM

YOKSULLUĞUN TANIMLANMASI VE ÖLÇÜMÜ

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan yoksulluk tanımına göre; yoksulluk insanların hayatlarını normal hayat standartlarında devam ettirebilmeleri için gerekli olan ihtiyaçlarını karşılayamamaları sonucunda içine düştükleri duruma denilmektedir. Bu tanımlamaya ilaveten kapsamı açısından yoksulluk kavramı dar ve geniş kapsamlı olarak da açıklanmaya çalışılmıştır.

Bu bölümde yoksullukla ilgili tanımlara değinilerek yoksulluk türleri ile yoksulluğun ölçümü konuları ele alınacaktır.

1.1. Yoksulluk Kavramı

İnsanın en temel ihtiyacı olan beslenme ihtiyacını giderememesi, kalacak ve korunacak yer bulamaması dar kapsamlı yoksulluğu ifade etmektedir. Geniş kapsamda yoksulluk ise, insanın Maslow ihtiyaçlar hiyerarşisinde yer alan basamaklardaki beslenme, barınma, giyim gibi ihtiyaçlarının karşılanmasına rağmen içinde bulundukları toplumun yaşam normal yaşam düzeyinin altında bir yaşam sürdürmeleridir. Lipsey tarafından yapılan tanıma göre; yoksulluk, toplumun genelinin yaşam düzeyinden daha aşağı yaşam sürdürmektir ( Lipsey, 1984: 397).

Bireyin temel yaşantı sürecini sağlayabilmesi için gerekli olan barınma, beslenme, korunma ve kalınabilecek yaşam ortamının olabilmesi yoksulluğun kısıtlı anlamda tanımlaması olarak var olmaktadır. Temel ihtiyaçlar haricinde Maslow ihtiyaçlar hiyerarşi piramidine göre ise yoksulluk, bireyin yaşamı için gerekli olan temel ihtiyaçların dışında var oldukları toplumun standartları altında yaşam sürdürülmesi olarak tanımlanmaktadır. Toplumda var olan yaşam standartları kapsamında, bireylerin temel ihtiyaçları haricinde etkileşimde bulundukları çevrenin etkisiyle var olan ihtiyaç güdülerini giderememesi de yoksulluğu tanımlayabilmektedir. Lipsey’de yoksulluğu bireyin yaşam sürdüğü çevrenin belirlemiş olduğu edinebilme standartlarının altında bulunulması olarak yoksulluğu açıklamaktadır.

(24)

Dünya nüfusunun % 46’sı yani 2.800.000.000 insan, Dünya Bankası tarafından tespit edilen günlük 2 ABD doları olan, yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. 1.200.000.000 insan ise günlük 1 ABD doları olan açlık sınırının altında ya şamaya çalışmaktadır. Her yıl yaklaşık olarak 18.000.000 insan yoksulluğa bağlı sebeplerden dolayı çok erken yaşta hayatlarını kaybetmektedirler. Bu rakam toplam insan ölümlerinin üçte birine eşittir. Her gün 34.000’i beş yaşın altında çocuklar olmak üzere toplam 50.000 insan yoksulluğa bağlı sebeplerden dolayı ölmektedir (Kabaş. 2009).

Dünya Bankası’nın tespitiyle yoksulluk sınırının günlük 2 ABD doları olduğu saptanmıştır. Dünya genelinde günlük bu tutarın altında çalışan ve yaşamaya çalışan insanlar bulunmaktadır, bu koşulların oluşturduğu sebepler zincirlerinden dolayı birçok insan hastalıklar ve yoksulluğun getirdiği olumsuzluklardan dolayı ölmektedir.

Dünya bankası yoksulluğu parası gelir olarak tanımlamakta ve yoksul kelimesini belirli bir gelir seviyesinin altında kalanlar için kullanmaktadır. Dünya Bankası günlük 1,25 doları genel yoksulluk sınırı kabul etmiştir. Dünyanın en fakir ülkeleri için bu sınırın 1 dolar Latin Amerika 2 dolar ve geçiş ekonomilerinde 4 doların altı olarak tanımlanır (Alcock, 2006: 49).

Ekonomik anlamda Dünya bankası yoksulluğu tanımlamak için bireylerin günlük elde ettikleri maddi kazançlarla ölçülendirmektedir. Belirli bir tutar oranının altında günlük kazanç elde eden bireyler için, Dünya bankası yoksul olarak tanımlamaktadır. Günlük kazancı 1,25 ABD dolar kazanç yoksulluk sınırı olarak tanımlanmaktadır. Dünya genelinde ülkelerin gelişmişlik durumlarına göre, en fakir ülkeler için yoksulluk sınırı 1 ABD doları, Latin Amerika ülkeleri için 2 ABD doları ve gelişim sağlayan geçiş ülkelerin de ise 4 ABD doları tutarlarının altında genel yoksulluk sınırı olarak tanımlanmaktadır.

Yoksulluk kavramı ülke ekonomisini makro düzeyde yansıtan konularla yakından ilgilidir. Yoksulluk bu konularla bağlantılı olarak ülke ekonomisinin durumuna göre farklı şekillere bürünür. Yoksulluk toplumsal bir olgudur. Toplumlar ve ülkeler gelişirken toplumun temeli olan bireylerin de gelişiminden söz etmek

(25)

gerekir Toplumu oluşturan bireylerin genel anlamda ortaya çıkan değişim ve gelişimlere uyumlu olduğunun ve bu gelişimlerden ne ölçüde faydalandığının bilinmesi gerekir. Bu gelişmelerin sonucunda insani gelişme kavramı çıkar.

İnsani gelişme kavramı bağlamındaki tartışmaların ve fikirlerin en önemli boyutlarının birisi yoksulluktur. Tartışmaların unsurlarından olan yoksulluk için henüz açıklığa kavuşmuş bir niteleme yapılamamıştır. Yoksulluk için yapılan tanımlamaların otoriteler için farklı yöntem ve planlar gerektirmesi bakımından önemlidir.Yoksulluk tanımı yapılırken ortaya çıkaracağı sonuçların değerlendirilmesi söz konusudur ( UNDP Türkiye, 2004: 31).

Yoksulluk, nitelendirilemeyen unsurlardan birisi olarak bulunmaktadır. Toplumda ve bireyde yoksulluğun nitelendirilmesi farklılık gösterebilmektedir. Bu durum bireylerin insani açıdan toplum içerisinde ki çevrelerini ve bireylerin motivasyonları olumsuz olarak etkileyebilmektedir. Yoksulluk ile ilgili yapılan tanımlamalar her otoritede farklılık göstermektedir. Otoritelerin toplumsal ve bireysel olarak gereksinim algıları ve ihtiyaç halleri farklılık arz edebildiği için, yoksulluk tanımlamaları da bu kapsamda farklılık göstermektedir.

Yoksulluk ile ilgili değişik tanımlamaların olmasına rağmen yoksul yalın haliyle farklı olan tanımlardaki düzeye veya noktaya erişemeyen kimse olarak ifade edilir.

Yoksulluk kavramının tartışılırken neden değil yoksulluğun bir sonuç olduğunun düşünmeliyiz. Herhangi bir toplumda yaşayan bireyler eşit şartlara sahiplerse bu toplum diğer toplumlara göre yoksul olsa dahi yoksulluktan söz edilemez. Toplumların sahip oldukları veya meydana getirmiş oldukları değerler olarak ifade edilir. Toplum tarafından oluşturula değerlerin kişilere eşit olarak dağıtılması gerekecektir. Değerlerin dağılımında eşit dağıtım gerekir. Bunların sonucunda ise yoksulluğun gelir dağılımındaki eşitsizlik olarak kabul görür (8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Özel İhtisas Komisyonu Raporu, 2001: 103).

Yaşam içerisinde ki süreçler nedenlerle beraber sonuçları var etmektedir. Yoksulluk da bu süreçler kapsamında meydana gelmiş sonuçlar içerisinde

(26)

bulunmaktadır. Toplum, süreçler içerisinde bireylerin yaşantılarını idame ettirdikleri bir bütünlük olmaktadır ve bu süreçler bireylerin yaşantıları için tavan ve taban yaşam gereksinimlerini var etmektedir. Bu standartlar toplumda var olan her birey için eşit oranda var olmaktadır, bireylerin bu standartlardan eşit yararlanamaması durumu yoksulluğun var olmasına neden yol açmakta ve eşitsizlikler meydana gelmektedir.

Yoksulluğun sözlük anlamı olarak yeri kadar paraya sahip olmayan ve bir takım araçlara ulaşamamış kimse olarak ifade edilir. Bu tanıma göre yoksulluk gerekli olanaklardan yoksunluk halidir (Aktan, 2002: 1).

Temel olarak yoksulluk tanımlaması sözlük de, sahip olunan yer ya da mal kadar paraya sahip olunamaması, istenilen araç ve gereçleri elde edememe durumu olarak tanımlanmaktadır. Bireyin ihtiyaç duyduğu fakat bu ihtiyacı karşılayabilecek maddi imkâna sahip olamaması durumudur.

Yoksulluk algılaması kişiden kişiye içinde yaşanılan toplumlara ve coğrafik özelliklerine göre değişir. Yoksulluk bireysel ele alındığında anlam kazanır. Toplumda yoksulluk yüksek olsa dahi bireysel yoksulluğun sanılanın tersi düşük olduğu görülür. Yoksulluğun gelire bağlı olup olmadığının sorgulanması yeni tanımları oluşturmuştur. Yoksulluk var olan durum ile gereken durumun kıyaslanması sonucunda belirginleşir. Yoksulluğun temel beslenme ihtiyaçları ile sınırlı olmaması, barınma, giyim, sağlık, kültür, eğitim gibi bir çok konuda gereksinimlerinin olduğu bilinir. Bu nedenlerden dolayı insanların pek çok gereksinimlerinin olduğu görülür (Aktan, 2002: 2).

Toplumları oluşturan bireylerin çeşitliliği gibi yoksulluk da her toplumda farklılık gösterebilmektedir. Toplumların var oldukları kültür ve coğrafi özelliklerine göre yoksulluk yaklaşımları ve anlamları var olmaktadır. Bireylerin yaşam standartları ile yoksulluk toplumda belirgin olmaktadır. Toplum genelinde yoksulluk oranı bireylerin yaşam standartları kapsamında gözlenmektedir. Toplumun genel durumu ve bireylerin genel durumunun oranı yoksulluğun göstergesidir. Temel gereksinimler dışında elde edilebilen giyim, barınma, sağlık, eğitim ve kültür gibi

(27)

gereksinimlerin giderilip giderilmemesi bireylerin toplumda ki yoksulluk durumunun göstergeleridir.

İhtiyaçların karşılanabildiği sorusuna verilecek cevapların öznel yağılardan uzak olması gerekir. Toplumun bir kesiminde ihtiyaçların karşılanmış olması ile diğer kesimin karşılaştırılması doğru bir seçim olacaktır (Dağdemir, 1992: 92).

Var olan ihtiyaçların karşılanabilir olması bireysel neticelerden uzak olmalıdır ki toplumun belirli bir kesiminin değil her kesiminin elde edilebilirlik durumunun eşit olması gerekmektedir. Toplumun belirli kesimi ile diğer kesiminin toplumun var ettiği gereksinimleri karşılayabilme oranı ile yoksulluk belirgin olabilmektedir.

Beşeri ihtiyaçların inanlara bağlı olduğu için belirli kalıplar oluşturmak zor olacaktır. Meydana gelen olaylara yenilik ve geliştirme faaliyetlerine bağlı olarak miktarlarının ve şekillerinin de değiştiği görülür. Belirli dönemlerde görülen ihtiyaçların zaman içerisinde yetersiz kaldığı görülür. İnsanlarla beraber beşeri ihtiyaçlarında değiştiği görülür.

Beşeri ihtiyaçların maddi imkânlara dayanan ve dayanamayanlar olmak üzere ikiye ayrılır. Maddi olamayan ihtiyaçlar çerçevesinde yoksulluğun açılanmasında sorunlar oluşabilir. Maddi yönden sıkıntısı olmayıp manevi olarak ihtiyaçlarını karşılayamayan kişi için de yoksulluk ifade edilebilir. Bu nedenle yoksulluğun ifade edilmesinde manevi imkânlara ihtiyaçlarda söz konusu olur. Bu ihtiyaçların var oluşlarından dolayı problemler söz konusu olacaktır (Aktan, 2002: 2).

İnsani ihtiyaçlar çeşitliliği maddi koşullar içeren ve içermeyen olarak iki tabanda bulunmaktadır. Maddi durum içermeyen ihtiyaçlar yoksulluğu belirgin olarak nitelendirmeyebilir. Bireyin maddi olarak sıkıntı durumunda bulunmaması fakat manevi olarak sıkıntı içermesi de yoksulluk olarak tanımlanabilmektedir. Bu durum manevi ihtiyaçlar ve beraberinde bireylere getirebileceği manevi yoksulluklar olarak adlandırılabilmektedir.

Yoksulluk kavramı sadece ortaya çıkması bakımından değil içeriği bakımından da önemlidir. Yoksulluğun sadece ihtiyaçların karşılanarak önlenebilir bir durum olmadığı bilinir. Karşılanmış olan ihtiyaçların sürekliliğinin oluşturulması gerekir.

(28)

Yoksullukta önemli bir gösterge ise ekonomik ölçütlerin mi yoksa sosyo-kültürel ölçütlerin mi kullanılacağının göz önünde bulundurulmasıdır (Şenses, 2001: 62).

Yoksulluğu meydana getiren içerikler bakımında da önem arz etmektedir. İhtiyaçların karşılanması durumu haricinde sürekli giderilebilir olması da gerekmektedir. Bireylerin yoksulluk durumunun belirli bir oranda giderilmesi yeterlilik sağlamayabilmektedir. Sosyal ve ekonomik olarak, toplumda bireylerin yoksulluk koşullarının süreklilik kapsamında giderilebilir olabilmesi amaçlanmaktadır.

Yoksullukla ilgili iki ayrı görüş bulunmaktadır. İlk olarak sadece gelirin bir sonucu olarak savunurken, diğer yaklaşım ise gelirin önemli olduğunun bunun yanında ise bireylerin sosyo-kültürel potansiyellerini ortaya koyabilmesi için gerekli araçları göz önünde bulundurmaktadır (UNDP Türkiye, 2004: 31).

Toplum oranında sorgulanan yoksulluk ile ilgili iki farklı temel görüş bulunmaktadır. Bunlardan ilki, maddi gelirin yoksullukla ilgili sonuçları meydana getirdiğini savunurken, diğer görüş de ise toplumda ki bireylerin sosyo- kültürel zenginliklerinin var edebilmeleri için ihtiyaçlara ulaşabilirliği savunmaktadır.

Yoksulluk ekonomik ölçütlerle tanımlanmış ola bile temelinde birçok değişkeni kapsayan geniş bir görünümdür (Şenses, 2001: 62).

Yoksulluğun en belirgin özelliğini ekonomik anlamda gösterirken, yoksulluğu temelinde birçok değişken durumlar da bulunabilmektedir. Fakat genel olarak yoksulluk, toplum ve bireyin ekonomik olarak elde edebilirlik oranlarıyla belirgin olabilmektedir. Yoksulluğun sosyal varlık olan insan için sadece gelir olarak görülmemesi gerekmektedir. Yaşam içerisinde var olma savaşı veren inan için yoksulluğun sadece gelir olarak görülmemesi bunun tek boyutlu bir kavram olduğunun bilinmesi gerekmektedir. İnsanların sosyo-kültürel ilişkileri ve yaşamları dikkate alındığında yoksulluk tek boyutlu bir kavram olmaktan çıkacaktır. Asgari ihtiyaçlara ulaşamama ya da o araçlardan mahrum edilmesi ile tanımlanan yoksulluk;

(29)

istihdam, sosyal yaşam, toplumsal dışlama gibi farklı değişkenlerin göz önüne alındığında farklı boyut kazanmaktadır (Aktan, 2002: 3).

Maddi kazanımlar haricinde yoksulluk, bireyin var olduğu sosyal toplum içerisinde ki edinimlerine ulaşabilirlik oranı olarak değerlendirilmelidir. Ekonomik tabanlı olarak sorgulanan yoksulluk, bireyin elde edemediği maddi olanaklar ve bunun getirdiği imkânsızlıklar olarak bulunabilirken, sosyo- kültürel olarak yoksulluk bireyin yaşadığı toplum içerisinde ki elde edilemeyen sosyal yaşam, toplumsal dışlanma ya da farklı tutulma, istifham gibi değişkenler ile farklı bir boyutta var olmaktadır. Yoksulluğun bulunmasının yanında yoksulluğun derinliği de önemlidir. Bu çerçevede farklı unsurlarda bulunmaktadır. Yoksulluğun bireyin ve aile bireylerinin maddi ihtiyaçlarını karşılayamaması, gıda alımlar için yeterli seviyede olamama, eğitim ve öğretim imkânlarından yoksun olma, yoksulluktan kurtulmak için kişinin maddi ve manevi güçsüzlüğü, dışarıdan yapılacak olan programlara katılamama, iş dışında herhangi bir şeyle ilgilenememe, doğada ve çevrede ortaya çıkan tahribatlar sonucu geçim kaynaklarının ortadan kalkması olarak belirlenmiştir (Aktan, 2002: 3).

Yoksulluğun bireye ve bireyin ilişki çevresinde yarattığı olumsuz sirkülâsyonlar, yoksulluğun derinliğini meydana getirmektedir. Bunlar, bireyin ve çevresinin ekonomik güçsüzlükten dolayı ihtiyaçlarını karşılayamaması, gıda harcamaları için yeteri alım gücünün olmaması, eğitim ve öğretim gereksinimlerinin karşılanamaması ya da yeterli seviyede olmaması, kişisel gelişim için gerekli olan eğitim programlarına katılmaması, çalışma hayatı dışında sosyal hayata zaman ayıramaması gibi faktörler olarak bulunabilmektedir.

Ortaya çıkan çok boyutluluk ile maddi olan ve maddi olmayan etmenlerin ve bireylerin sahip oldukları yaşam koşullarının farklı olması yoksulluk tanımlaması aşamasında zorluklara yol açmaktadır. Ancak araştırmacılar yoksulluğun hangi boyutuna vurgu yapacaklarsa buna uygun varsayımlarla tanımlama yapmaktadırlar Maddi olan ve maddi olmayan etmenlerin ve bireylerin sahip oldukları yaşam koşullarının farklı olmasından dolayı yoksulluk tanımlamasında zorluklar

(30)

yaşanmaktadır. Araştırmacılar yoksulluğun boyutuna vurgu yapacaklarsa bu uygun tanımlamalarla olacaktır (Aktan, 2002: 5).

Yoksulluğun bireyler kapsamında ki etmen boyutlarından dolayı tanımlamalar da maddi olan ya da maddi olmayan yoksulluk olarak çeşitlenmektedir. Bireylerin toplum içerisinde ki farklılıkları ve bu farklılıklar ile meydana gelen konumları, yoksulluk tanımlamalarında da farklılık oluşturmaktadır. Maddi ve maddi olmayan sebeplerin farklılığı gibi bireylerinde toplumlarda ki farklılıkları nedeniyle yoksulluğun her bireye özgü değişken koşullar içerisinde tanımlamaları farklılık göstermektedir. Dikkat çekilmek istenen yoksulluk tanımlarında her bireyin koşulları göz önüne alınarak tanımlanması gerekli olmaktadır.

1.1.1. Yoksulluğu Tanımlamada ve Ölçmedeki Temel Amaçlar

Yoksul kişilerin gündemde tutulması, doğru tanımlamalarla uygun ve güçlü müdahaleler yapılması, yoksul insanların yoksulluklarına yönelik proje ve politika izleyip değerlendirmek, kurumlarca yapılacak yardımların yoksul insanlar üzerinde varılması gereken hedefleri değerlendirmektir (Haughton ve Khandker (2009)

Kamu ya da özel organizasyonlar ile yoksulluğun gündemde tutulması, yoksullukla ilgili planlama ve politikalar ile izlenmesi, yapılması gereken yardımların zamanında ve yerinde ulaştırılabilir olması gibi durumlarla yoksulluğun bireyler üzerinde olumsuz etkilerini kamu bilinci ile giderilmesi amaçlanmalıdır.

Yoksulluğu yaşayan insanların gündemde tutulması: Yoksulluğun

belirlenmesi ve ölçümünü olması politika üreticilerinin dikkatlerinin yoksulların yaşamlarına çekme noktasında güçlü bir araç olarak karşılaşılmaktadır. Rakamsal olarak verinin bulunmayışı yoksulluğun göz ardı edilmesine neden olacaktır. Yoksulluk ölçümlerinin politik ve ekonomik olarak gündemde tutulduğu zaman yoksulluğun gerekliliğinin ortaya koymaktadır (Haughton ve Khandker, 2009: 3-4).

Toplum kapsamında sorun teşkil eden durumların tespit edilmesinden sonra sorun oranlarının da tespit edilebilir olması gerekmektedir. Yoksulluk da bu gereklilikleri taşımaktadır. Sorunun tespit edilmesi ve ardından toplum dâhilinde ne kadar oranlarda sorunun mevcut olduğunun anlaşılabilir olması gerekmektedir.

(31)

Sorunların somut bir yapıya sahip olabilmesi, rakamsal verilerin tespit edilmesi ile çözüm odaklı çalışmaların daha net bir alanda sağlanabilmesini gerçekleştirecektir.

Yoksullar ve yoksulluk ile ilgili resmi verilerin bulunmaması durumunda politika ve kurumlar bu olguları yok olarak kabul etmektedirler. Yoksulluk konusunda sayısal verilerin olması kurumların bu durumu yok saymalarına engel olmaktadır. Ülkelerin yöneticilerinin politikaları uğruna bu durumu yok saymaları değil bu konu hakkında politika üretmeleri gerekmektedir.

Yoksul insanların doğru tanımlamasının yapılması ve bu duruma uygun yapılacak müdahaleler: Yoksulluğun ölçülmesi ve tanımlanması müdahale edilecek

hedeflerin belirlenmesi bakımından önem taşır. Eğer bir kişi ya da herhangi kurum birisine yardım edecekse bunu ancak o kişinin tanıması ile yapabilir (Haughton ve Khandker, 2009: 4).

Her sorunun çözülmesi için en uygun süreçler ile sonuçların oluşturulması gerekmektedir. Toplum içerisinde var olan yoksulluk sorunun çözülebilmesi için de önce bu durumun kapsadığı bireylerin tespit edilmesi ve bireylerin sosyal konumlarına göre gerekli yardım uygulanmalıdır. İhtiyaç gerektiren yardımın bireyin sosyal çevresinin durumun göz edilmeden uygulanması fayda yerine zarar meydana getirebilmektedir.

Yoksulun ve yoksulluğun tespitinin ortaya konmadığı zamanlarda hangi boyutta ele alındığının bilinmesi önem taşır. Yoksulluğun ne şekilde ele alınması gerekliliği ancak yoksulların durumlarının doğru olarak tanımlanması ile olmaktadır. Uygulamaya konulacak olan politikaların yanlış tespit sonucunda boşa gidecektir. Yapılmak istenilenlerin uygulanmaya geçebilmesi için tanımlamanın net olması gerekir. Böylelikle doğru araçlar doğru yerlere müdahale eder.

Siyasi müdahaleler ve yoksullukla mücadele projelerinin izlene rek değerlendirilmesi: Yoksulluğun ölçümünde yoksullar için tasarlanan politikaların ve

programların etkilerinin tahmin edilmesi gerekir. Yoksul kimseler için yeni fırsatlar olarak görülen politikalar teorik olarak iyi görünür fakat uygulamada istenildiği gibi

(32)

işlenemez. Yapılacak değerlendirmenin etkilerinin tahmininin etkisi bilinmelidir (Haughton ve Khandker, 2009: 5).

Yoksulluğun toplumsal bir sorun olarak ele alınmasını sağlayan politikalar ve bu politikaların getirmiş olduğu siyasi süreç ve çözümlerle, yoksulluğa etkilerinin planlı bir süreçle gözlenebilir olması gerekmektedir. Süreçlerin uygulanmaya alınmadan önce uygulamada ki etkinliğinin önceden saptanabilir olması gerekmektedir.

Yoksullukla ilgili hazırlanan pek çok projen ve politika geliştirilmiştir. Geliştirilen programların uygulamada problemleri çözecek gibi gözükürler. Ancak uygulamada ortaya çıkan etkilerle umulanın aksine sonuçlar ortaya çıkar.

Politikaların yoksullar üzerindeki etkilerinin doğru ve net olarak değerlendirilip görebilmek için kontrol grubu oluşturulur. Kontrol grubunun çıktılarının ise karşılıklı olarak ele alınması gerekir. Analiz sonuçlarına göre proje ve programların geliştirilmesi için amaçlara uygun olmayanların, çalışmayanların belirlenmesi gerekir (Haughton ve Khandker, 2009: 5).

Amaçlanan politikaların uygulamadan önce başarı oranlarının ölçülebilir olması için bir değerlendirme ve kontrol grubunun oluşturulması gerekmektedir. Planlanan her sürecin uygulama koşullarında ihtiyaç oluşturabilecek eksikliklerinin saptanabilir olmasını bu kontrol ve değerlendirme gruplarıyla giderilebilmesi sağlanabilmektedir. Sonuçların analiz edilmesiyle, yoksulluk tabanlı oluşturulan politika ve süreçlerin amaçlanan çalışmalara uygunluğunun sağlanabilir olması sağlanabilmektedir.

Toplumun önceden tasarladığı ve yapılması düşünülen projeleri algılanması önemlidir. Siyasal irade ile ortaya konmuş olan projelerin toplum içerisinde benimsenip benimsenmemesi yoksullukla mücadele politikalarının başarısını büyük ölçüde etkiler.

Yoksulluk konusunda bilgi sahibi olma siyasi otorite olan hükümetlerin politikalarının kolay anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Hane halkının ekonomik durumu ile ilgili bilgi veren anket ve benzeri şeyler hükmet teşvik ve yardımlarından

(33)

yararlanmak isteyenlerin durumlarının değerlendirilmesini ko laylaştırır. Yoksulluğun ölçüm ve tanımlamaları dış politikaların etkilerinin tahmini açısından önemlidir.

Yoksullukla mücadele eden kurumların etkinliklerinin değerlendirmesi:

Kurumların etkinliğinin değerlendirilmesinde yardımcı olan yoksulluk ölçümünün tanımlanmasını gerektiren nedenler vardır. Hükümetlerin ellerinde sayılar ve tutarlı bilgiler yok ise yoksullukla ilgili mücadele konusunda hükümetin iyi olduğu söylenemez. Ulusal hükümetlerin dışında uluslararası kurumlar içinde aynı durum söz konusudur. Dünya Bankası ve benzeri uluslararası kurumlar kalıcı ve profesyonel çözüm amacı için yoksullukla ilgili ölçümlerin gerekli olduğu kadar yapılmalıdır (Haughton ve Khandker, 2009: 5-6).

Yoksulluğun giderilebilmesi için faaliyet sürdüren kurumların yararlılıkları, sağlamış oldukları planlı süreçlerde ki yoksullukla ilgili sayısal verilerle gözlenebilmektedir. Kurumların sağlamış oldukları planlı program süreçleri gerekli makamlara sunulabilir olması için sayısal veriler dâhilinde raporlanabilir olması gereklidir. Ulusal ya da uluslar arası kurumlar için bu süreçler ve veriler farklılık göstermemektedir. Kalıcı süreçlerin ve verimli programların saptanabilir olması için kurumların sayısal anlamda raporlanabilir veriler elde edilebilen çalışmalar sağlaması gerekmektedir.

Devletlerin ekonomik yaşamında kurumların son derece önem taşıdığı bilinmektedir. Ekonomik büyüme ve kalkınma için siyasi otorite ve kurumlar, toplum ve piyasa birlikte hareket etme zorundadırlar. Uygulanan politikalar ne kadar iyi olursa olsun ülkelerdeki urumlar iyi işlemiyorsa ortaya çıkacak etki olumsuz olacaktır. Yoksulluğun önlenmesiyle ilgili olarak plan ve programlarda kurumlara önemli görevler düşecektir. Kurumların yapı bakımından ulusal ve uluslararası nitelikte oluş olmadığına bakılmaksızın yoksulluk ölçüm ve yöntem ve tanımlamalardan haberdar olması gerekir.

1.2.Yoksulluk Türle ri

Yoksulluk temel olarak ekonomik tabanlı bir sorunlar süreci konumundadır. Fakat bireylerin toplumsal durumları dâhilinde yoksulluk, ekonomik tabanı haricinde

(34)

farklı sosyo- kültürel tabanlarda şekillenmektedir. Bunlar; mutlak yoksulluk, göreli yoksulluk, objektif yoksulluk, sübjektif (öznel) yoksulluk, insani yoksulluk- gelir yoksulluğu ve kırsal- kentsel yoksulluk şeklinde sınıflandırılmaktadır.

1.2.1. Mutlak Yoksulluk

Yoksulluk ölçümünün global olarak yapılabilmesi mutlak yoksulluk kavramını ortaya çıkarmıştır. Bunun için nesnel kriterlere dayanan kişi başına düşen kalori düzeyini gösteren mutlak yoksulluk küreselleşmiş verilere yapılacak ölçümler son derece önemlidir (8.BYKP ÖİKR, 2001: 103).

Dünya genelinde geçerli bir düzeyde yoksulluk ölçümlerinin uygulanabilir ve ölçülebilir olabilmesi mutlak yoksulluk kavramını meydana getirmektedir. Bireylerin nesne tabanlı ölçütlere dayanan ve hayatını idame ettirebilmesi için gerekli günlük kalori ihtiyaç durumunu gösteren genel geçerli bir cetvel sistemi oluşumudur.

Yoksulluğun yalnızca gelire bağlı olduğun yaklaşımının bir ifadesi olarak mutlak yoksulluk kavramı ortaya çıkmıştır. Bireyin yaşamının en düşük seviyede sürdürmesi olarak açıklanır. (UNDP, 2004: 31).

Yoksulluğu ekonomik olarak temel alan mutlak yoksulluk kavramı, bireylerin maddi gelirlerine bağlı olarak yoksulluk durumunun meydana geldiğini benimsemektedir. Toplum kapsamında bireyin yaşamını ekonomik olarak en az oranda sürdürebilir olması, mutlak yoksulluk ile tanımlanmaktadır.

Hane halkı veya aile fertlerinin yaşamlarının devamı için ihtiyaç duydukları asgari ve harcama mutlak yoksulluğu ifade etmektedir. Yaşam için gerekli asgari miktarı alması tanıma mutlaklık kazandırır. Özel koşullar hesaba katılmaksızın uluslararası geçerliliği olan yoksulluk sınırı ortaya çıkar. Bu sınırın altında kalan fert veya fertler yoksul sayılır (Aktan, 2002: 5).

Toplumu oluşturan birey ve ailesinin yaşam süreçlerinin devam ettirebilmeleri için gerekli olan en asgari oranda ki ekonomik harcamalar mutlak yoksulluğu tanımlamaktadır. Bireylerin yaşamları için sağladıkları ekonomik alımlar mutlaklık ifade edip, evrensel anlamda bu ekonomik alım süreci ile yoksulluk sınırları

(35)

belirlenebilmektedir. Belirlenen bu sınır ve sınırın altında kalan bireyler yoksul olarak tanımlanmaktadır.

Parasal ve maddesel kazançları çok az derece olan insanlar günlük ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekmektedirler. Bu tip yoksullukları mutlak yoksulluk kapsamında ele alınmaktadır (Adaçay, 2008: 34).

Günlük ihtiyaçlarını bireylerin en az oranda giderebilmesinde zorluk yaşaması, bireylerin yoksulluk durumunun mutlak yoksulluk dâhilinde olması olarak gruplandırılmaktadır. Mutlak yoksulluğun kavramının tanımında iki farklı yaklaşım bulunmaktadır. İnsanların gıda harcamalarını dikkate alarak yapılan yaklaşıma dar görüş denilmektedir. Gıda ve gıda dışı yapılan tüketim harcamaları ise yoksulluğun geniş tanımı ile açıklanmaktadır (Şenses, 2001: 64).

Mutlak yoksulluk da bireyler ihtiyaçları kapsamında farklı iki yaklaşımla çeşitlilik kazanmaktadır. Bu yaklaşımlardan ilki, bireylerin temel gıda harcamaları için adlandırılan dar görüş, ikinci yaklaşım ise gıda harici yapılan genel tüketim harcamaları oluşturmaktadır. Bu ikinci yaklaşım için ise yoksulluğun geniş tanımı ile adlandırılmaktadır. Mutlak yoksullukta hanede yaşayan insanların en az tüketim seviyesi esas alınmaktadır. Bunu belirleyen hane içinde yaşayan birey veya bireylerdir. Aile büyüklüğü ile asgari düzeyde yapılacak tüketim için gerekli mal ve hizmetlerin hane halkının bütçesindeki temel unsurlardır. Diğer unsurda mal ve hizmetlerin ihtiyaçlarına denk gelecek harcamayı belirleyen mal ve hizmet fiyatıdır. Mutlak yoksulluk sınırı bireylerin dışında belirlenen objektif bir kavramdır. Bu nedenle ulusal ve uluslararası analizlerde başvuru kaynağı olacaktır (Dumanlı,1996: 6).

Toplumu oluşturan aile bireyleri, mutlak yoksullukta temel alınan noktalardır ve aile grubunun en az oranda tüketim miktarı mutlak yoksulluk seviyesini belirlemektedir. Aile grubunun büyüklüğü asgari düzeyde sağlanan tüketimi oranlamaktadır. Tüketim koşullarında aile grubunun bütçesini belirleyen faktörler, ihtiyaç duyulan mal ve hizmetlerin giderilebilmesi ve bunun için en belirgin faktörler ise mal ve hizmetlerin fiyatlarıdır. Bireylerin dışında belirlenen mutlak yoksulluk sınırı, bu koşulda ile objektif bir kavram olmaktadır ve bu nedenle yerel ve global

(36)

yoksulluk analizlerinde başvuru kaynağı olabilmektedir. Yoksulluğun belirli bir zamanda önlenmesi düşünülüyorsa, politikaların etkilerinin değerlendirilmesi yapılacaksa ve yoksullukla mücadele için geliştirilen projelerin etkilerinin tahmini yapılıyorsa mutlak yoksulluk verileri esas alınmalıdır (Haughton ve Khandker, 2009: 45).

Planlı bir süreçte yoksulluğun belirli bir sistem içerisinde önlenebilir olması amaçlanıyor ise bunun için oluşturulan politikaların etkilerinin değerlendirilir olabilmesi, eylemler kapsamında üretilmiş plan ve projelerin uygulanabilirlik etkilerinin önceden tahmin edilir olması gereklidir. Tüm bu süreçlerde mutlak yoksulluk verilerinin temel alınması gereklilik taşımaktadır. Mutlak yoksulluk yardımı ile yapılmak istenen ya da yapılacak olan taban alınmalıdır, yoksullukla mücadelede gelinen noktayı tespit etmeye yardımcı olacaktır. Kaynakların doğru ve gerekli yerlere tahsisi için son derece önemlidir.

1.2.2. Göreli Yoksulluk

Yoksulluğun farklı şekilde tanımının yapılmasında mutlak olma durumu önem taşımaktadır. Yoksulluğun mutlak olması en az tüketim yapma durumunu göstermektedir. Fakat bu durum ülkeden ülkeye farklılık göstermekte ve insanların davranışları da buna göre değişmektedir. Göreli yoksulluk, mutlak yoksulluk için yapılan tanımlamalarda ülke içinde gelir eşitsizliği, refah düzeyi gibi kavramların olmamasına bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Bu durumda uluslararası düzeyde kullanım alanı oldukça yaygın olan mutlak yoksulluk kavramı ulusal düzeyde bazı noktalarda eksik kalmış olacaktır (8.BYKP ÖİKR, 2001: 104).

İzlenen politikalar ve süreçler ile toplumun belirli bir oranını oluşturan yoksul kesimin dikkate alındığını ve toplum kapsamında çözüm sunumlarının oluşturulmaya çalışıldığı aktarılmaktadır. Toplumlarda yoksul kesimler en az oranda beşte birlik kısmını oluşturmaktadır, bazı toplumlarda bu oranda yükselmeler söz konusu olabilmektedir. Yoksul bireylerin ve yoksulluğun toplumlarda her zaman varlığı söz konusu olmaktadır. Oluşturulan politika, proje ve faaliyetler ile yoksulluğun birey ve toplum üzerinde ki zararın en az oranda oluşabilmesi hedeflendiği unutulmaması gerekmektedir. Yoksulluğun tanımlanmasında ve ölçülmesindeki amacın doğru

(37)

tanımlama ve uygun müdahale olduğudur. Amaç doğrultusunda ulusal düzeyde ve bölgesel olarak yoksullukla mücadelelerde uygulanılacak politikaların başarı için geçerli tanımlanması gerekir. Doğru olarak yapılacak tanımlamaların etkilerinin sonucunda uygun müdahaleler yapılacaktır.(Haughton ve Khandker, 2009: 43-44,67-68).

Göreli yoksulluk kavramı, temel olarak mutlaklık kavramını da kapsayan bireyin toplumun genel yaşam düzeyinin altında olmasından dolayı toplumun yaşam standartlarına erişememe yoksulluğu olarak tanımlanabilmektedir. Gelir düzeyinin toplumda ki süreçlere uyum sağlayamama fakat temel ihtiyaçlarını karşılayabilme durumu, bireylerde izlenen ve tespit edilebilen göreli yoksulluk tanımlamasını oluşturmaktadır (Şenses, 2001: 91).

Tüketimlerin ve harcamaların ortaya çıkardığı işsizlik ve benzeri toplumsal sorunların açıklanabilirliği göreli yoksulluk kavramı ile açıklanabilmektedir. Toplumsal sorunların daha basit ve temel anlamda anlatılabilir olmasını mümkün kılabilmektedir. Toplumsal konumda ortalama gelire sahip bir ailenin, yine aynı toplumda alt gelire sahip fakir bir ailenin tüketim ve harcama oranına göre fark ve eşitsizlik durumu göreli yoksulluk kavramı ile analizi mümkün olabilmektedir (Dumanlı, 1996: 8).

1.2.3. Objektif Yoksulluk

Objektif yoksulluk da yoksulluk nedenleri aranarak çözüm yollarının üretilmesi sağlanmaktadır. Yoksulluğu meydana getiren sebepler ve yoksul olan bireylerin bu durumlarını düzeltilebilmesi amacıyla önceden planlanmış ve çalışmalar yapılmalıdır (Aktan, 2002: 6).

Bu yaklaşımın hane halkının elde ettiği faydayı net bir şekilde ortaya koyduğu için daha çok tercih edilen bir yaklaşım olmuştur (Erol, 2006: 11).

Toplumda refah düzeyinin oluşabilmesi ve belirli bir düzeyde artırılabilmesi, bireylerin refah durumu ile değil bilimsel araştırmaların sonucunda elde edilebilen faktörlerle, objektif yoksulluk durumunun olasılığının saptanabilmesi ile mümkün

(38)

olmaktadır. Bu faktörlere göre, asgari oranda yaşam düzeylerine bağlı olarak yoksulluğun tanımlaması yapılabilmektedir (Adaçay, 2008: 32).

Bireylerin kendi sorgulamaları ile saptanan ihtiyaçlar ve elde edilebilirlik durumları sonucunda nesnel yoksulluk durumu oluşmaktadır. Uzmanların hem fikir olduğu konu, ihtiyaçların gereklilik ve önemlilik durumlarına göre tüketim oranlarının en az maliyet durumu olarak adlandırılmaktadır (Şenses, 2001: 63).

1.2.4.Sübjektif (Öznel) Yoksulluk

Sübjektif yoksulluk yaklaşımında bireylerin tercihleri ön plana çıkmaktadır. Yaklaşımda, yoksulluğun tanımlanması kişilerin ve hane halkının değerlendirmesine bırakılmaktadır (Aktan, 2002: 6).

Toplumu oluşturan bireylerin ekonomik yeterlilik ve tercihlerini ön plana çıkaran yaklaşım sübjektif yoksulluk (öznel) olarak tanımlanabilmektedir. Bu yaklaşımda bireylerin ve aile fertlerinin değerlendirmeleri temel alınmaktadır. Öznel yoksulluk yaklaşımı, yoksulluk sınırı belirlenmesinde anlamlı görünmesine rağmen önemli kavramsal ve ölçümsel sorunlara yol açmaktadır (Şenses, 2001: 94).

Bireylerin kendi ihtiyaçlarının önemliliklerini belirlediği sübjektif yaklaşımla, temel ihtiyaçların belirginliğinin önüne bireysel istekler ve arzuların geçmesinden dolayı iktisatçılar, objektif yaklaşımı benimsemişlerdir. Objektif yaklaşımda temel oranda gerekli minimum besin gereksinimleri benimsendiği için daha belirgin sonuçlar elde edilebilmektedir. Sübjektif yaklaşım temel alındığı taktirde, bireylerin temel ihtiyaçlarının önüne istek ve arzuları geçebilecektir. Bu durum ise tüketimlerinde besin çeşitliliği ile miktarların farklı olmasına ve net bir sonucun alınmamasına neden olacaktır.(Aktan, 2002: 6).

1.2.5. İnsani Yoksulluk - Gelir Yoksulluğu

Toplumun gerektirdiği minimum düzeyde yaşanabilmesi için, bireyin temel ihtiyaçları haricinde sosyo- ekonomik ihtiyaçlarının da karşılanabilir olması insani yoksulluk olarak tarif edilmektedir. Bu kavram yoksulluğu birçok boyutta ele almaktadır. Maddi refahın en asgari şekilde karşılanması insani yoksulluk

(39)

kavramının boyutlarından birisi olarak ele alınmaktadır. Bu kavram insani gelişme konusunda yaşanan tartışmaların odak noktası haline gelmiştir. İnsani yoksulluk endeksi, insani yoksulluğun ölçülmesini sağlayan en önemli faktör olarak değerlendirilmektedir (Aktan, 2002: 6).

Bireyin ihtiyaçlarını elde edebilirlik durumunun yoksulluk ya da mahrumiyetten dolayı boyutlarının ne derece olduğunun ortaya konulabilmesi, insani yoksulluk endeksi olarak tanımlanmaktadır. Toplumda var olan gelişmelerin dışarısında kalmış bireylerin durumu açıklanmaktadır (Aktan, 2002: 6).

Toplumun ve bireylerin asgari oranda ihtiyaçlarını giderebilmeleri için gerekli olan maddi kazanımları elde edememeleri gelir yoksulluğu olarak adlandırılmaktadır. Bireylerin toplum içerisinde güç elde etmeleri için gereklilik taşıyan tüm kaynaklar, insani gelişme endeksinin tüm faktörlerine temel oluşturmaktadır (Şenses, 2001: 101).

1.2.6. Kırsal - Kentsel Yoksulluk

Global konumda birçok araştırma ve analiz ile yoksulluk ve yoksulluk sınırlarının tespit edilebilmesi, tanımlanabilmesi sağlanmaktadır. Ulusal olarak her ülkenin kendine ait yaşam yapısı ve koşulları bulunmaktadır. Bundan dolayı global tanımlamalar ve analizler de farklılık gösterebilmektedir. Her ülkenin kendine özgü yoksulluk ve yoksulluk tanımlamalarının neden bundan kaynaklanmaktadır. Kırsal yoksulluk, gelişim oranı az ya da gelişim süreci devam eden ülkelerde, tarımsal kesimde oluşan daralmalar kapsamında işsizlik oranının netlik kazandığı yoksulluk çeşidi olarak adlandırılmaktadır (8.BYKP ÖİKR, 2001: 105).

Global olarak bakıldığında, kırsal bölgelerdeki yoksulluğun artış gösterdiği gözlenmektedir. Bu artışın en fazla olduğu ülkeler Bangladeş ve Çin gibi kırsal yoğunluğun ve birey nüfusunun yüksek olduğu ülkelerdir. Kırsal bölgelerdeki yoksulluk durumu kentsel bölgelere göre daha iyi tespit ve analizi mümkün kılabilmektedir. Bireylerin tüketim süreçleri ve imkânları kırsal bölgelerde çeşitlilik bakımından daha az farklılık içermektedir (Khan, 2000).

Şekil

Şekil - 4.9: Mikro Kredi Alanın Yaşadığı Evde Kimle rin Yaşadığının Dağılımı
Tablo - 4.8: Mikro Kredi Alanın Daha Önce Çalışıp Çalış madığı Dağılımı
Tablo  -  4.13  ve  Şekil  -  4.21’de  görüldüğü  üzere,  araştırmaya  katılanların  aldıkları  mikro  krediyi  kullanma  yerlerinin  incelenmesinde;  tekstil  alanında  %12,4  (n=12),
Tablo  -  4.15:  Alınan  Mikro  Kredi  İle  Açılan  İşyerinden  Elde  Edilen  Karı  Kullanma Biçimi Dağılımı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Mikro öğretim, normal öğrenme ve öğretim süreçlerinin karmaşıklığını basitleştirmeyi amaçlayan bir laboratuvar öğretim yöntemidir. Yalnızca ortaya çıkıp

- Bahçe bitkilerinde doku kültürü ile çoğaltım bazı meyve türlerinin (örneğin, kivi, muz, mavi yemiş gibi üzümsü meyveler), klon anaçların büyük

Although poverty is the fundamental issue for all humanity, it is a phenomenon mainly experienced by women. The women who are not able to reach the economic resources equally as

Göreli yoksulluk, mutlak yoksulluk için yapılan tanımlamalarda ülke içinde gelir eşitsizliği, refah düzeyi gibi kavramların olmamasına bağlı olarak ortaya çıkmıştır..

Ticari bankalar tarafından sunulan kredi, tasarruf, emeklilik ve diğer finansal hizmetleri ya hiç ya da yeterli derecede alamayan yoksullara hizmet sunan

1 kişi grubunda mikro krediyi çevreye tavsiye etme durumu kararsızım olma oranı yok grubuna göre yüksektir... Kendi malımız grubunda mikro kredi kapsamını yeterli görme

Ekonomik değişkenlerin bölgelere göre farklılıklarının incelenmesinden, mikro kredi kullanımı öncesinde Ege ve Marmara Bölgelerindeki cevaplayıcıların diğer

Ülkemizde de Maya tarafından İstanbul ve çevresinde, Türkiye, 1976’da Muhammed Yunus tarafından kurulan ve ilk modern “Mikro Kredi Enstitüsü” olarak adlandırılan