• Sonuç bulunamadı

Meslek edindirme kurslarının belediye imajına katkısı: Konya Büyükşehir belediyesi Komek örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Meslek edindirme kurslarının belediye imajına katkısı: Konya Büyükşehir belediyesi Komek örneği"

Copied!
118
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HALKLA ĠLĠġKĠLER VE TANITIM BĠLĠM DALI

MESLEK EDĠNDĠRME KURSLARININ BELEDĠYE

ĠMAJINA KATKISI: KONYA BÜYÜKġEHĠR

BELEDĠYESĠ KOMEK ÖRNEĞĠ

Zübeyde MUTLU

Yüksek Lisans Tezi

DanıĢman

Prof. Dr. Ahmet KALENDER

(2)

BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğre

n

cin

in

Adı Soyadı Zübeyde MUTLU

Numarası

164221001022

Anabilim

Dalı Halkla ĠliĢkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı Bilim Dalı Halkla ĠliĢkiler ve Tanıtım Bilim Dalı

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tezin Adı

MESLEK EDĠNDĠRME KURSLARININ BELEDĠYE

ĠMAJINA KATKISI: KONYA BÜYÜKġEHĠR

BELEDĠYESĠ KOMEK ÖRNEĞĠ

Bu Tezli Yüksek Lisans Projesinin sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, Tezli Yüksek Lisans Projesinin içindeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada baĢkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(3)

YÜKSEK LĠSANS TEZ KABUL FORMU T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğre

n

cin

in

Adı Soyadı Zübeyde MUTLU

Numarası

164221001022

Anabilim

Dalı Halkla ĠliĢkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı Bilim Dalı

Halkla ĠliĢkiler ve Tanıtım Bilim Dalı

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tezin Adı

MESLEK EDĠNDĠRME KURSLARININ BELEDĠYE

ĠMAJINA KATKISI: KONYA BÜYÜKġEHĠR

BELEDĠYESĠ KOMEK ÖRNEĞĠ

Yukarıda adı geçen öğrenci tarafından hazırlanan

……… baĢlıklı bu çalıĢma ……../……../…….. tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile baĢarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiĢtir.

(4)

ÖNSÖZ

Günümüzde teknolojinin de etkisi ile oluĢan toplumsal geliĢim ve değiĢimler, insanların yaĢam tarzlarında değiĢikliklere neden olurken bu değiĢiklikler insanların istek ve ihtiyaçlarını arttırmıĢ, bu artan değiĢimler yerel yönetimlere de yansımıĢ ve belediyeleri toplumsal alanda çalıĢmalara yöneltmiĢtir.

Belediyenin bu yönde çalıĢması ve tez konum olan yaygın eğitim bireylere hayat boyu öğrenme imkânı sağlarken içinde yasadıkları yöre ve toplumun ekonomik ve sosyal geliĢmesine önemli katkılar sağlamaktadır. AraĢtırmamda KOMEK‟ in toplumsal geliĢim kurslarına devam eden kursiyerlerin anket yoluyla görüĢleri alınmıĢ olup KOMEK‟ in toplumsal geliĢime etkileri ve katkıları öğrenilmeye çalıĢılmıĢtır. Tez çalıĢmama engin bilgi ve tecrübeleriyle katkıda bulunarak, yapmıĢ olduğu yönlendirmelerle çalıĢmamı tamamlamama destek olan Sayın hocam Prof. Dr. Ahmet KALENDER‟e ve desteğini esirgemeyen aileme teĢekkürlerimi arz ederim.

(5)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ

rencin

in

Adı Soyadı Zübeyde MUTLU Numarası

164221001022

Ana Bilim

/ Bilim Dalı

Halkla ĠliĢkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı

Programı Halkla ĠliĢkiler ve Tanıtım Bilim Dalı

Tez

Danışmanı Prof. Dr. Ahmet KALENDER

Tezin Adı

MESLEK EDĠNDĠRME KURSLARININ BELEDĠYE ĠMAJINA KATKISI: KONYA BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYESĠ KOMEK ÖRNEĞĠ

ÖZET

Ġnsanoğlu dünyanın neresinde yaĢarsa yaĢasın, yaĢam Ģekilleri ve kültürleri doğal olarak birbirinden farklıdır fakat birçok ihtiyacı birbirinin benzeridir bunlardan bir tanesi de eğitimdir. YaĢam kutsal, insan değerlidir dolaysıyla insana yapılan yatırım en kârlı yatırımdır. Günümüz çağının teknoloji çağı olması nedeniyle bireylerin önceki yıllarda aldığı eğitim yetersiz kalabilmekte veya eğitim alma fırsatı bulamamıĢ ya da hobi olarak bir branĢla ilgili eğitim almak isteyen bireylere ikinci bir Ģans olarak hayat boyu öğrenme projesi kapsamında yaygın eğitim kursları bazı belediyeler tarafından açılmakta olup okumanın ve öğrenmenin yaĢı yoktur kavramı yerini bulmaktadır. Hayat boyu öğrenme sadece bizim ülkemizde değil, tüm dünyada ilgi gören AB ülkelerinde özellikle ileri yaĢ grubuna kapsamlı Ģekilde uygulanan program Ģeklinde ortaya çıkmaktadır.

Türkiye‟de belediyelerin yaygın eğitim alanındaki faaliyetleri ve etkinlikleri incelendiğinde son yirmi yıl içerisinde özellikle BüyükĢehir belediyesi olan bazı illerde bu yönde büyük yol kat ettiği gözlemlenmektedir. Özellikle Konya BüyükĢehir Belediyesi de 2004 yılında kurduğu yaygın eğitim organizasyonu olan Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları (KOMEK) ile bu alanda kayda değer çalıĢma yapan yerel yönetim olarak baĢarı listesinin içinde yer almaktadır. Son 15 yıl içerisinde Konyalılara yaygın eğitim alanında önemli hizmetler sunmaktadır. Bu çalıĢmada KOMEK‟in genel bir değerlendirilmesi yapılmıĢ ve Konya BüyükĢehir Belediyesi imajı üstüne katkısı üzerinde durulmuĢtur.

ÇalıĢmada Konya il Merkezi‟nde yaĢayan yaĢları 18-65 arası değiĢen 498‟i (%74,7) kadın ve 169‟u (% 25,3) erkek olmak üzere 667 yetiĢkin KOMEK kursiyerleri üzerinde bir alan araĢtırması yapılmıĢ ve bulguları değerlendirilmiĢtir. ÇalıĢmanın en önemli sonucu KOMEK kursiyerlerinin memnuniyet düzeyinin genelde yüksek olduğu ve Konya BüyükĢehir Belediye imajına KOMEK‟in katkısının bulunduğu yönündedir.

(6)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ

rencin

in

Adı Soyadı Zübeyde MUTLU

Numarası 164221001022

Ana Bilim /

Bilim Dalı Halkla ĠliĢkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı Programı Halkla ĠliĢkiler ve Tanıtım Bilim Dalı

Tez Danışmanı Prof. Dr. Ahmet KALENDER

Title of Thesis

CONTRIBUTION OF VOCATIONAL EDUCATION COURSES TO THE MUNICIPAL IMAGE: AN EXAMPLE OF KOMEK OF KONYA METROPOLITAN MUNICIPALITY

ABSTRACT

Wherever human beings live in the world, their lifestyles and cultures are naturally different from each other, but their many needs are similar, one of which is education, too. Life is sacred, human is valuable, so investment in human is the most profitable investment. As the age of today is technological age, the education of individuals they took in previous years may be inadequate, or for those who have not had the opportunity to receive education or who want to receive education about a branch as a hobby, lifelong education courses are given as a second chance within the scope of the lifelong learning project by some municipalities and the term „‟ it is never late to learn „‟ makes a perfect sense. Lifelong learning emerges not only in our country, but also in the EU countries that attract attention all over the world, especially in the form of a comprehensive program for the elderly.

When the non-formal education activities and events are examined, it has been observed that a significant progress has been taken in this direction especially in some of the cities which have metropolitan municipalities in Turkey in the last twenty years. Especially Konya Metropolitan Municipality takes its place in the list of notable achievements as a local government which makes significant work in this field with the Arts and Vocational Training Courses (KOMEK) it established in 2004, which is a non-formal education organization.

In the last fifteen years, it has provided important services to the people living in Konya in the field of non-formal education. In this study, KOMEK will be evaluated in general and its contribution to the image of Konya Metropolitan Municipality will be emphasized.

In this study, a field study was conducted on 667 adult KOMEK trainees who are 498 (74.7%) women and 169 (25.3%) men, aged between 18-65, living in Konya city center and the findings of conduct were evaluated. The most important result of the study is that the satisfaction level of KOMEK trainees is generally high and it promotes the idea that KOMEK contributes to the image of Konya Metropolitan Municipality.

(7)

SĠMGE VE KISALTMALAR AB: Avrupa Birliği

ABD: Amerika BirleĢik Devletleri

IPRA: Uluslararası Halkla iliĢkiler Birliği

ĠġKUR: Türkiye ĠĢ Kurumu

KOMEK: Konya BüyükĢehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları

KOSGEB: Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi GeliĢtirme ve Destekleme Ġdaresi

LLP: Lifelong Learning Programme (AB Hayat Boyu Öğrenme Programı)

MEB: Milli Eğitim Bakanlığı

T.C: Türkiye Cumhuriyeti

vb: Ve benzerleri

(8)

ĠÇĠNDEKĠLER

BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI ... i

YÜKSEK LĠSANS TEZ KABUL FORMU ... ii

ÖNSÖZ ... iii

ÖZET ... iv

ABSTRACT ... vi

SĠMGE VE KISALTMALAR ... viii

ĠÇĠNDEKĠLER ... ix

TABLOLAR LĠSTESĠ ... xii

GĠRĠġ ... 1

BĠRĠNCĠ BÖLÜM HALKLA ĠLĠġKĠLER VE KURUMSAL ĠMAJ 1.1. Halkla ĠliĢkilerin Kavramsal Çerçevesi ... 5

1.1.1. Halkla ĠliĢkiler Tanımları ... 5

1.1.2. Halkla ĠliĢkilerin Genel Amaçları………...…8

1.1.3. Halkla ĠliĢkiler ve ĠĢletmelerin Beklentileri ... 10

1.1.4. Belediyelerde Halkla ĠliĢkilerin Amaçları ... 12

1.1.5. Halkla ĠliĢkilerin Önemi ... 14

1.1.6. Halkla ĠliĢkilerin GeliĢim Tarihi ... 15

1.1.6.1. ABD‟de Halkla ĠliĢkilerin GeliĢimi ... 16

1.1.6.2. Türkiye‟de Halkla ĠliĢkilerin Tarihçesi ... 20

1.2. Ġmaj ve Kurumsal Ġmaj ... 22

1.2.1. Ġmaj ... 22

1.2.2. Ġmaj ÇeĢitleri ... 24

1.2.3. Ġmajın ĠĢlevleri ... 27

1.2.4. Kurumsal Ġmaj ... 28

1.2.5. Kurum Ġmajını Etkileyen Unsurlar ... 29

(9)

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

BELEDĠYELERDE YAYGIN EĞĠTĠM VE KONYA BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYESĠ MESLEK EDĠNDĠRME KURSLARI (KOMEK)

2.1. Belediyelerin Tarihçesi, Görev Ve Yetkileri ... 34

2.1.1. Belediye Kavramı ve Tarihçesi ... 35

2.1.2. Belediyelerin Sosyal Hayata Etkileri ... 39

2.1.3. Belediyelerin Görev, Yetki ve Sorumlulukları ... 40

2.2. Yaygın Eğitim ve Belediyelerdeki Örnekleri ... 42

2.2.1.Dünyada Yaygın Eğitim Örnekleri ... 44

2.2.2. Türkiye‟de Yaygın Eğitim Süreçleri ... 48

2.2.3.Türkiye‟de Belediyelerin Yaygın Eğitimle TanıĢması ve Ġllerdeki Örnekler 49 2.2.3.1. Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi (ĠSMEK) ... 49

2.2.3.2. Ankara BüyükĢehir Belediyesi (BELMEK – BELTEK) ... 50

2.2.3.3. Kocaeli BüyükĢehir Belediyesi (KO-MEK) ... 51

2.2.3.4. Bursa BüyükĢehir Belediyesi (BUSMEK) ... 51

2.2.3.5. Gaziantep BüyükĢehir Belediyesi (GASMEK) ... 52

2.3. Konya Meslek Edindirme Kursları (KOMEK) ... 52

2.3.1 KOMEK Kurslarının KuruluĢ Amacı ... 52

2.3.2. KOMEK‟in KuruluĢu ve Genel Olarak Yapılan Faaliyetler ... 53

2.3.3 KOMEK Projeleri ve Etkinlikleri ... 59

2.3.4. KOMEK‟te 2004-2017 Yılları arasında Açılan BranĢlar ... 63

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM KOMEK KURSLARININ KONYA BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE ĠMAJINA KATKISIYLA ĠLGĠLĠ ARAġTIRMA BULGULARI 3.1. AraĢtırma Metodolojisi ... 64

3.1.1. AraĢtırmanın Konusu ... 64

3.1.2. Evren ve Örneklem ... 64

3.1.3. Verilerin Toplanması ... 64

3.1.4. Verilerin Analizi ... 65

3.2. AraĢtırmanın Genel Bulguları ... 65

3.2.1. AraĢtırmaya Katılanların Sosyo-demografik Özellikleri ... 65

3.2.2. Anket Yapılan Kurs Merkezleri ... 67

3.2.3. KOMEK‟e Gelme Amaçları ve Amaca UlaĢma ... 68

3.2.4. KOMEK Faaliyetlerinden Haberdar Olma ... 69

3.2.5. KOMEK‟le Ġlgili DüĢünceler ve Memnuniyet Düzeyi ... 69

3.2.6. Konya BüyükĢehir Belediyesinin KOMEK Kursları Vermesine ĠliĢkin DüĢünceler ... 71

3.3. DEĞĠġKENLER ARASI ĠLĠġKĠLER ... 73

(10)

3.3.2. YaĢ ile KOMEK Kurslarına Gelme Sebebi ve Amacına UlaĢma ... 74

3.3.3. Öğrenim ve KOMEK Kurslarına Gelme Sebebi ... 76

3.3.4. Cinsiyet ve KOMEK‟ten Memnuniyet Düzeyi ... 77

3.3.5. Cinsiyet ve Belediyenin KOMEK Kursu Vermesiyle Ġlgili DüĢünceler . 78 3.3.6. Öğrenim Düzeyleri ve KOMEK‟ten Memnuniyet ... 79

3.3.7. Öğrenim Düzeyleri ve Belediyenin KOMEK Kursu Vermesiyle Ġlgili DüĢünceler ... 80

SONUÇ ... 83

KAYNAKÇA ... 87

EKLER ... 94

EK-1: KOMEK‟TE 2004‟TEN BUGÜNE AÇILAN BRANġLAR... 94

(11)

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo- 1. KOMEK ve ASEM Kursiyer Sayıları ... 55

Tablo- 2. Katılımcıların sosyo-demografik özellikleri ... 66

Tablo- 3. Kurs Merkezlerine Göre Ankete Katılanların Dağılımı ... 67

Tablo- 4. Katılımcıların KOMEK‟e Hangi Amaçla Geldiklerinin Dağılımı ... 68

Tablo- 5. Bireylerin Kursa gelme amacına ulaĢmasına yönelik dağılımı ... 68

Tablo- 6. Daha sonra açılacak KOMEK kurslarına katılma düĢüncesi ... 69

Tablo- 7. KOMEK Eğitim Merkezleri kurs faaliyetlerinden haberdar olma dağılımı ... 69

Tablo- 8. KOMEKle ilgili çeĢitli ifadelere katılım düzeyleri ... 70

Tablo- 9. Katılınan KOMEK kurslarına iliĢkin genel memnuniyet düzeyi ... 70

Tablo- 10. KOMEK Kursları ve hizmetlerinden memnuniyet düzeyleri ... 71

Tablo- 11. KOMEK‟ten Kurumsal Memnuniyet Analiz Dağılımı ... 72

Tablo- 12. Cinsiyet ve Kursa Gelme Sebebi Arasındaki ĠliĢki ... 73

Tablo- 13. Cinsiyet ve Kursa Gelme Amacı Arasındaki ĠliĢki ... 74

Tablo- 14. YaĢ ve Kursa Gelme Sebebi Arasındaki ĠliĢki ... 75

Tablo- 15. YaĢ ve Kursa Gelme Amacına UlaĢma Arasındaki ĠliĢki ... 76

Tablo- 16. Öğrenim Düzeyleri ve Kurslara Gelme Sebebi ĠliĢkisi ... 77

Tablo- 17. Cinsiyet ve KOMEK‟ten Memnuniyet düzeyi ... 78

Tablo- 18. Cinsiyet ve Konya BüyükĢehir Belediyesinin KOMEK Kursu vermesiyle ilgili düĢünceler arasındaki iliĢki ... 78

Tablo- 19. KOMEK‟ten memnuniyetle ilgili yargılar ve Öğrenim ĠliĢkisi ... 79

Tablo- 20. Belediyenin KOMEK Kursu Vermesiyle Ġlgili DüĢünceler ve Öğrenim Düzeyleri ĠliĢkisi ... 81

(12)

GĠRĠġ

Türkiye‟de nüfusun artması ve buna paralel olarak köylerde tarım arazilerin azalmasıyla Ģehir yaĢamında da sanayi ve farklı alanlarda iĢ bulabilme gibi nedenlere bağlı olarak köyden kente göç hızlanmıĢ, sonuç olarak bu durum da yerel yönetimlerin yükünü artırmıĢtır. Yerel bir kavram olan belediye kavramı günümüzde önemini ve vazgeçilmezliğini ilan etmiĢtir. Yerel seçimle demokratik ortamda merkeziyetçi yönetimden atanan değil de yerel halkın içinden çıkıp en çok oyla tercih edilenlerin belediye yönetiminin baĢına geçip idare edilmesiyle kendini göstermektedir.

Günümüzde, 51 Ġl Belediyesi 30 BüyükĢehir olmak üzere toplamda 81 merkezde toplanan Ģehir yapısı mevcuttur. Teknolojinin hızla ilerlemesi, ekonomi ve eğitim baĢta olmak üzere, iletiĢim hizmetlerinin de önünü açmıĢ insan yaĢamının her alanında olduğu gibi yerel yönetim alanında da etkisini göstermiĢtir.7‟den 70‟e toplumu oluĢturan bireylerin neredeyse tüm yaĢam alanıyla ilgisi olan yerel yönetimler; halkın istek, dilek, Ģikâyet ve ihtiyaçlarını karĢılamak üzere merkezi yönetimden halka hizmet götürme amacıyla görev almıĢ birer kurumsal yapılardır. Günümüzde belediyecilik faaliyetleri halkın genel ihtiyaçlarını karĢılamakla beraber, halkı sosyal hayata kazandırmak, kültürel faaliyetlerini yaĢatmak, hatta sportif faaliyetlere teĢvik etmekle de yükümlü hale gelmiĢlerdir. 6 Aralık 2012‟de yürürlüğe giren BüyükĢehir Yasası ile belediyecilik faaliyet alanları oldukça geniĢlemiĢ, buna paralel olarak belediyelerin iĢ yükü daha da artmıĢtır.

Türkiye‟de belediyelerin yaygın eğitim alanında yetkili kurumlar arasında olması nedeniyle, 1996 yılından itibaren diğer bazı il belediyeleriyle birlikte baĢta büyükĢehir belediye statüsüne sahip Ġstanbul, Ankara ve Konya büyükĢehir belediyeleri bu alanda oldukça önemli çalıĢmalara imza atmıĢlardır.

Ülkemizde verilen yaygın eğitim programı, çok kapsamlı olarak AB‟nin hayat boyu öğrenmeyi esas kılan Avrupa ülkelerinin de desteklediği eğitim programı olan “Grundtvig”in sağladığı eğitim projeleriyle, her yaĢ grubuna özellikle Avrupa‟nın yetiĢkin nüfusuna yeni eğitim olanakları sunmuĢtur. Bu durum yaĢlanan nüfusu aktif

(13)

hale getirmede ve o bireylerin bilgi ve tecrübelerinden faydalanılması ve onların topluma daha fazla katkı sağlaması açısından önemsenmektedir.

Türkiye‟de bu alanda hizmet veren diğer yerel yönetimlerle birlikte Konya BüyükĢehir Belediyesi Halkla ĠliĢkiler Dairesi BaĢkanlığı, AB Hayat boyu Öğrenme Projesi kapsamında (Lifelong Learning Programı-LLP), Konya Meslek Edindirme Kursları KOMEK‟e bağlı kurslarla yaygın eğitim (Non-Formal Education) projelerinin uygulanmasına neden olan temel gerekçeler Ģu Ģekilde ifade edilebilmektedir: Günümüzde dünyada 42.000 mesleğin varlığından söz edilmektedir (https://www.memurlar.net).

Ġnsan yaĢamını etkileyen birçok unsurun ortaya çıkmasıyla insan yaĢamında geleneksel değer yargıları ve yaĢam tarzlarının hızla değiĢmesine bağlı nedenlerle ÇeĢnicibaĢı, Çerçilik, Sakalar, Bezzaz, v.b. (https://www.fikriyat.com) birçok geleneksel meslek kaybolurken, Bilgi Teknolojileri Yöneticiliği, Ġnternet Gazeteciliği, Gen Terapistliği, Web Tasarım, Yazılımcı gibi (https://bilgiklavuzu.com) birçoğu teknolojiye bağlı yeni meslekler ortaya çıkmıĢtır.

Teknolojiye bağlı yeni meslek alanlarına bireylerin geçiĢleri hiç de kolay olmamaktadır. Bu problemlerin ve bu hızlı dönüĢümün olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırmak için yapılması gereken çalıĢmalarla bireylere yeni iĢ vasıflarının kazandırılması gerekmektedir. Bu nedenle örgün eğitim (Formal Education) yaĢı geçmiĢ olan bireylere de fırsat olarak sunulmaktadır. Türkiye‟nin son yıllarda çevre ülkelerden aldığı göç nedeniyle yurdumuza gelen insan sayısı oldukça yoğundur. Bu durumdan Konya da kendine düĢen payı almıĢ ve Konya‟ya yerleĢen yabancı uyruklu insan sayısında gözle görülür bir artıĢ sağlanmıĢtır.

Yaygın eğitimle göçmenlere verilen eğitimden de söz edilebilmektedir. Türkçe‟yi öğrenmeleri, göç ettikleri Ģehirlere uyum sağlamaları ve toplumsal aidiyet kazanmaları düĢüncesiyle kurslardan faydalanmaları sağlanmıĢtır,

Yaygın eğitim; bireysel geliĢim, sosyal adalet, toplumsal ve ekonomik fayda iĢgücünün ve istihdama vasıflı eleman yetiĢtirilmesi gibi olguların yanı sıra kiĢilerin bireysel ihtiyaçlarını da karĢılamak amacıyla faaliyette bulunmaktadır. Bunlar

(14)

çalıĢma ve sosyal yaĢam alanında oluĢan yeniliklere ayak uydurabilme, yaĢam alanlarına yenilik katma, saygınlık ve statü kazanma, iĢ yaĢamında aktif rol alma, boĢ zamanlarını sevdikleri uğraĢlarla geçirebilmek için çocukluk ve gençlik dönemlerinde karĢılayamadıkları ve sevdikleri sanatsal eğilimlerinin karĢılanması gibi oldukça önemli iĢlevleri üstlenmektedir. Türkiye‟de yaygın eğitim hizmetleri, Milli Eğitim Bakanlığı, Halk Eğitim Merkezleri, ĠġKUR ve KOSGEB gibi kurumlarca da desteklenmektedir. Söz konusu kursları bitirenlere verilen Milli Eğitim Bakanlığı‟ndan onaylı uluslararası geçerliliği olan ve KPSS atamalarında da geçerliliği bulunan istihdama yönelik sertifikaları, özel sektördeki iĢverenler de iĢ arayanlardan talep etmektedir.

KOMEK‟ten eğitim alan kursiyerlerin ürettikleri ürünler, ekonomik olarak kazanç sağlamaları düĢüncesiyle satıĢ merkezlerinde satıĢa sunulmakta, kültür ve sanat programları düzenlenerek kursiyerlerin bu programa katılımları sağlanmaktadır. Bununla birlikte kursiyerler, yaĢamlarına fayda katacak yeni bilgi ve ortamlarla buluĢturulurken çok yönlü programlarla sosyalleĢmeleri sağlanmaktadır. Kurulan spor merkezleri ve yüzme havuzlarıyla bireyler spora yönlendirilirken, sağlıklı beslenme kursları da kursiyerlere ek seçenek olarak sunulmaktadır. Avrupa‟da olduğu gibi ülkemizde de sosyal belediyecilik anlayıĢıyla verilen yaygın eğitim hizmeti üzerinden herhangi bir kar amacı güdülmemektedir.

Bu tez konusunun seçilmesinin en önemli nedeni, AB ülkeleri ve Türkiye‟deki bazı büyükĢehir belediyelerinden baĢta Ġstanbul, Ankara ve Konya olmak üzere yaygın eğitim alanında yirmi yıl gibi kısa bir zaman dilimi içerisinde büyük mesafe kat eden kursların belediye imajına ne tür katkılar sağladığının üzerinde durulacak olmasıdır.

Üç bölümden oluĢan bu tez çalıĢmasının birinci bölümü halkla iliĢkiler ve kurumsal imajın kavramsal çerçevesine ayrılmıĢtır. Bu bölümde halkla iliĢkilerin tanımı, amaçları ve tarihsel geliĢim süreci, kurumsal imaj ve çeĢitleri gibi konular ele alınmıĢtır. Ġkinci bölümde Belediyelerin yaygın eğitim çalıĢmaları örneklerle açıklanmıĢ ve özellikle Konya BüyükĢehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları (KOMEK) hakkında bilgiler verilmiĢtir. Bu bölümde KOMEK yönetici ve büro

(15)

elemanlarından yüz yüze alınan bilgiler de göz önünde tutulmuĢtur. Son bölümde ise KOMEK kurslarına devam eden 667 kursiyerle yapılan alan araĢtırmalarının bulguları Konya BüyükĢehir Belediyesi imajı bağlamında değerlendirilmiĢtir.

(16)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

HALKLA ĠLĠġKĠLER VE KURUMSAL ĠMAJ 1.1. Halkla ĠliĢkilerin Kavramsal Çerçevesi

Günümüzün önemli uygulama alanlarından birisi olarak kabul edilen halkla iliĢkilerle ilgili, bu bölümde alanın tanımı, amaçları ve tarihsel geliĢim süreci üzerinde bilgiler verilmektedir.

1.1.1. Halkla ĠliĢkiler Tanımları

Halkla iliĢkiler kavramının geçmiĢi, uygarlığın en eski dönemlerine kadar uzanmaktadır. Halkla iliĢkiler profesyonel olarak 20.yüzyılın baĢından itibaren bir meslek alanı olmuĢtur. Halkla ĠliĢkilerin yapı olarak ilk kez ABD‟de ortaya çıktığı, profesyonelleĢtiği ve 1900‟lü yıllarda geliĢim göstermeye baĢladığı bilinmektedir (Kalender, 2008: 13).

1960‟lı yılların baĢlarından itibaren de ülkemizde kendi varoluĢunu göstermeye baĢlayan halkla iliĢkiler, konunun kendi uzmanlarınca çeĢitli tanımlar yapılarak açıklanmaya çalıĢılmıĢ; fakat genel geçer ortak bir tanım üzerinde fikir birliği oluĢturulamamıĢtır. Buna neden olarak halkla iliĢkilerin geniĢ yelpaze alanın olması, birçok bilim dalıyla beslenmesi, halkla iliĢkilerin dinamik ve ortaya çıkan yeni geliĢmelere kendisini kolayca uyarlaması, halkla iliĢkiler rolünün ne olduğu ile ilgili dünya görüĢlerinin farklılaĢması ve en önemlisi birbirinden farklı idealleri olan özel ve kamu kuruluĢlarında uygulanmakta olması ortak bir tanıma varmayı güçleĢtirmektedir (Kalender, 2008: 18 - 21).

Türkçe karĢılığı “Halkla ĠliĢkiler” olarak nitelendirilen kelimelerden, halk kelimesinin anlam karĢılığı Fransızcada “Publique” Ġngilizcede “Public” kelimeleriyle ifade edilmektedir. Ġngilizce Public (pub) kelimeleri kamu, halk anlamı taĢımaktadır. Kamu kelimesi toplumun içerisinde yer alan belli bir kesimi ifade etmektedir (Karadeniz, 2009:4). Türkçe‟ de „Halk‟ kelimesinin anlam karĢılığı ise ev hanımları, bilim adamları, doktorlar, esnaflar, pazarcılar, kadınlar, erkekler, çocuklar ve toplumu oluĢturan bireylerin ortak adı olarak belirtilebilir. Ġnsanoğlu var oluĢundan itibaren farklı alanlarda ihtiyaç sahibi olup ihtiyaçlarını belli bedel

(17)

ödeyerek tüketici durumunda hizmet ve ürün talebinde bulunurken, iĢletmelerce ise hedef kitle olarak görülmektedir.

Halkla iliĢkiler kavramına yönelik tanımlamalar yapılırken iki önemli unsur dikkat çekmektedir. Bunlardan ilki iletiĢim yönetimi iken, diğeri de yönetim iĢlevidir. Bu durumu bir baĢka Ģekilde ifade etmek gerekirse halkla iliĢkilerin, bir yönetim fonksiyonu veya iletiĢimin yönetilmesi Ģeklinde de tanımlanması mümkündür. Son dönemlerde halkla iliĢkileri iliĢki yönetimi olarak gören bazı tanımlarda yapılmıĢtır. Yazarların büyük bir kısmı tarafından „iliĢki ile iletiĢim‟ kavramının aynı anlamda kullandığı da önemli bir ayrıntı olarak bilinmektedir (Kalender, 2013:4).

Halkla iliĢkilerin çok çeĢitli tanımları yapılmıĢtır. GeniĢ anlamıyla halkla iliĢkiler, bir kuruluĢ ile hedef kitlesi arasında iliĢki kurma, güçlendirme ve korumaya yönelik çabaları içermektedir (Görpe, 2001: 79). Halkla iliĢkiler literatüründe Uluslararası Halkla iliĢkiler Birliği‟nin (IPRA) tanımına sıklıkla yer verilmektedir. Buna göre halkla iliĢkiler “Bir kuruluĢ ya da iĢletmeyi çalıĢanlara, yöneticilere ya da müĢterilere dürüstlük, inandırıcılık ve güvenilirlik ilkelerini kullanarak benimsetme imkânı sağlayarak onların anlayıĢ, sempati ve desteklerini elde etme amacı taĢıyan sürekli ve örgütlenmiĢ bir yönetim fonksiyondur” (Özer, 2009: 3). BaĢka bir tanıma göre halkla iliĢkiler; özel veya kamu kurum ve kuruluĢlarının ya da kamuoyu önüne çıkmıĢ bireylerin iliĢkide olduğu ya da olabileceği çevrelerin desteğini, sevgi, anlayıĢ ve güvenini kazanmak ve sürdürmek için yapılması gereken bir yönetim iĢlevidir (Onal, 2000: 16).

Halkla iliĢkiler denilen vazife, özel veya tüzel kiĢinin, yani bir derneğin, insanının, özel ya da kamu kuruluĢlarının karĢılıklı olarak iĢ yaptığı gruplarla iliĢkiler kurması, varsa oluĢturulan iliĢkilerini geliĢtirmesi için gerçekleĢtirilen çabalardır. Bu tanımlara örnek vermek gerekirse; kimi zaman P.R. (Performans Recognition) olarak, yaygın olarak da bilindiği gibi P.R. (Public Relations) diye nitelendirilebilir (Asna, 1998 : 7 ). Temelinde „halk‟ kelimesinin önemli unsur olarak yer aldığı halkla iliĢkiler; temelde bir iletiĢim faaliyeti olarak tüm hedef kitleyle iĢletmeler arasında iletiĢim sağlamada ve bu kitlelerin desteğini alarak itibar sağlamak için yaptıkları

(18)

çalıĢmaları belirtmek için kullanılan bir kavramdır. Kurum ve kuruluĢlar ile toplumla iyi iliĢkiler geliĢtirmek ve toplumu yararlı faaliyetler konusunda aydınlatmak amacı da gütmektedir (Mucuk, 2005: 183). Bu yönüyle değerlendirildiğinde halkla iliĢkilerin, belirlenmiĢ hedef kitleleri etkilemek amacıyla hazırlanmıĢ, plânlı ve programlı bir iletiĢim çabası olarak önümüze çıktığı görülmektedir (Gürüz, 2003: 3).

Bulduklu ve Türkmenoğlu (2003: 8) bazı tanımları ele alarak; bir giriĢimin kamu ya da özel sektörde etkinlikte bulunan kurum ve kuruluĢların etkileĢimde bulunduğu ya da bulunabileceği kesimin güven, sempati ve desteğini elde etmek ve devam ettirmek için yapılan sürekli ve örgütlenmiĢ çabaları, günümüzde tüm dünyada kabul edilen halkla iliĢkiler tanım olarak değerlendirmektedirler.

Halkla iliĢkilerle ilgili son yıllarda yapılan tanımlardan bir tanesi Amerikan Halkla ĠliĢkiler Topluluğunun (PRSA) çalıĢması sonucunda ortaya çıkmıĢtır. 2012 yılında belirtilen Topluluk, halkla iliĢkiler uzmanları, öğrenciler, akademisyenler ve halktan 927 tanım önerisi almıĢ ve bu önerilerden bir tanesi olan “halkla iliĢkiler, kuruluĢlar ve onların hedef kitleleri arasında karĢılıklı yararlı bir iliĢki inĢa eden stratejik bir iletiĢim sürecidir” tanımı kabul edilmiĢtir (Seitel, 2016: 1).

Halkla iliĢkiler tanımlaması yapılırken benzer nitelikler taĢıyan anahtar sözcükler Ģu Ģekilde sıralanabilir (Okay ve Okay, 2002:6-7).

a. BaĢtan Sona PlanlanmıĢ: Ġsteyerek yapılan faaliyet olarak kendini gösteren halkla iliĢkilerin amacı; bilgi sağlamak, hedef kitleyi etkilemek, etkilenenlerden gelen tepkileri almak ve anlayıĢ kazanmak için yapılan baĢtan sona planlanmıĢ çalıĢma olarak ifade edilir.

b. Planlı: Organize edilmiĢ bir faaliyet olarak kendini gösteren halkla iliĢkiler, oluĢan çeĢitli problemlere çözümler üreterek farklı zamanlarda yapılan faaliyetlerle ilgili olarak araĢtırma ve analize dayalı, düzenli ve planlı bir çalıĢmada sergilemektedir.

c. Performans: Halkla iliĢkiler birimlerinde kurumların gerçek performans ve politikaları değerlendirilmektedir. Bir kurum veya kuruluĢ toplumun

(19)

ilgisine, çıkarlarına duyarlı ya da iyi bir iĢveren değilse halkla iliĢkiler çalıĢmalarıyla hedef kitle üzerinde oluĢturabilecek destek ve iyi niyeti kazanamaz.

d. Kamu Yararı: Halkla iliĢkiler faaliyetlerinin amaçlarından biri de kamu yararına hizmet etmek ve kamu kuruluĢu için fayda sağlamaktır. Fakat bu kolay bir Ģey değildir. Ġdeal olarak halkla iliĢkiler çalıĢması, kuruluĢla hedef kitle arasındaki karĢılıklı çıkarlar üzerine iyi iliĢkiler kurmayı hedeflemektedir.

e. Ġki Yönlü ĠletiĢim: Hedef kitleye enformasyon materyallerinin dağıtılmasına gelen tepkilerin toplanmasıdır.

f. Yönetim Fonksiyonu: Üst yönetimin bir konuda karar vermesinde önemli bir unsur olan halkla iliĢkiler aynı zamanda bir karar alınırken danıĢmanlık yaparak problemle karĢılaĢıldığında çözüm odaklı olmayı da kapsamaktadır. Aynı zamanda halkla iliĢkiler faaliyetleri; karĢılıklı yarar ve anlayıĢa dayalı iki yönlü iletiĢime örnek olarak verilebilir. Günümüzde kuruluĢlar iĢ sektörlerinde baĢarılı ve söz sahibi olabilmek için halkla iliĢkiler birimlerinin planlı ve etkili iletiĢim tekniklerini kullanmaktadırlar.

1.1.2. Halkla ĠliĢkilerin Genel Amaçları

Halkla iliĢkilerin genel anlamda temel amacı, hedef kitleleri etkilemek ve çeĢitli uygulamalarla belirli bir inanıĢ ya da eyleme yönlendirmektir. Halkla iliĢkiler, iki yönlü iletiĢim olgu sistemiyle çalıĢmasından dolayı hedef kitlelerden gelecek eleĢtiri ve tepkileri dikkate alarak gerekli iyileĢtirme ve düzeltmeleri oluĢturmakta ve amaca ulaĢılmasında ivedilik kazandırmaktır (Bülbül,1998:15).

Halkla iliĢkiler, kamuoyunu aydınlatmak ve onlara yapılan çalıĢmaları benimsetmek, yönetime karĢı olumlu davranıĢlar oluĢturmak, bilgi vermek, isabetli karar verebilmek için halktan bilgi almak, dilek telkin ve Ģikâyetlerini tüzük ve yasalar çerçevesinde değerlendirmek, özel ve kamu kuruluĢları yararına uygun çalıĢmalarda bulunup cevap vermeye çalıĢmak ve sosyal sorumluluk duygusu

(20)

oluĢturmaktır (Tortop, 2009: 9-10). Halk ile kuruluĢ arasında pozitif bir iliĢki oluĢturmak ve bu iliĢkiye hem koruyup hem de geliĢtirirken, halkın kuruluĢa olan güven ve desteğini kazanmaktır. Hedef kitlenin ikna edilip etkilenmesi temel amaçtır (Gülsünler, 2008: 21-22).

Halkla iliĢkiler birimleri faaliyetlerini iki ayrı kategoride uygulamaktadırlar. Bunlar kurum ve kuruluĢlar açısından izlenen amaçlar ve toplumsal açısından izlenen amaçlardır.

Kurum ve kuruluĢlar açısından izlenen amaçlar Ģu Ģekilde özetlenebilir:

ĠĢletmeyi koruma,

Kurumun müĢterileri ile iliĢkilerini geliĢtirme,

Kurumun satıĢlarını arttırma,

Kurumun saygınlığını sağlama,

Kurum için iĢ görenlerin bulunmasını sağlama,

Özel giriĢimciliği benimsetme

Toplumsal açıdan izlenen amaçları ise Ģunlardır;

 Halka bilgi vermek,

 Halkla iĢ birliği,

 Halkın dilek, istek, tavsiye, telkin ve Ģikâyetlerini dinlemek, toplumsal yaĢamdaki aksaklıkların giderilmesi için çalıĢmalar yapmak,

 Halk ve yönetim arasındaki iliĢkiyi kolaylaĢtırmak (Özer, 2009: 11-12). Halkla iliĢkiler temsil ettiği kurum adına faaliyetlerde bulunurken genel amacı diğer kurum ve kuruluĢlar arasında iyi bir ortam oluĢturmaktır. Halkla iliĢkiler, bu

(21)

anlamda kuruluĢun yalnız halkla var olan iliĢkilerini değil, diğer kuruluĢ ve kiĢilerle olan iliĢkilerini de kapsamaktadır (Kazan, 2007:16).

Kamu yönetiminde de halkla iliĢkilerin gerekliliği kaçınılmazdır. Kamu kurum ve kuruluĢlarının hedef kitleleri ile olumlu iliĢkiler oluĢturmalarının, halkın kurum ve kuruluĢların amaç, politika ve faaliyetlerini benimsemesinin istenilen etkililik ve verimliliğine olumlu katkıda bulunacağı varsayımına dayanmakta ve bunun oluĢturulmasını kendisine amaç edinmektedir (Uysal,1998: 25).

Stockwell (2004: 400). Kamu yönetiminde halkla iliĢkilerin amaçlarına ulaĢmak için uyguladıkları faaliyetleri;

 Kamusal görev ve süreçler konusunda halkı eğitmek,

 Halka imkânlar dâhilindeki hizmetleri ve faydaları sunmak,

 Halkı, hakları ve yükümlülükleri konusunda bilinçlendirmek,

 YaĢamın etkisini açıkça ortaya koymak ve halkı bilinçlendirmek,

 TartıĢma ortamını güçlendirmek,

 ĠyileĢtirmeye yönelik yardım yapmak Ģeklinde sıralamaktadır. 1.1.3. Halkla ĠliĢkiler ve ĠĢletmelerin Beklentileri

Halkla iliĢkilerin esas çalıĢmaları arasında, iĢletmelerin hedef gruplarınca anlaĢılmasını sağlamak yer almaktadır. Halkla iliĢkiler çalıĢmaları ile halk tarafından dürüst, güvenilir olarak bilinen ve anılan iĢletmeler, uzun dönemde kârlı çıkmaktadır. ĠĢletmelerin ürettiği mal ve hizmetlerin kolaylıkla pazarlanabilmesi için, iĢletmelerde baĢarılı bir halkla iliĢkiler stratejisinin uygulanması gerekmektedir. KuruluĢlar, tüketici kitlelerle çıkarlarını iki taraflı olarak üst seviyeye çıkarma amacı güdüyorsa ve toplumda kabul görüp değerli ve saygılı olmak istiyorsa, imkânları doğrultusunda halkla iliĢkiler faaliyetlerine girmelidirler (Karadeniz, 2009:13).

(22)

Diğer bir anlamda halka iliĢkilere önem veren yönetimler, hiçbir konuda çözümlenemeyecek problemlerle karĢılaĢmazlar. Burada temel amaç halka bütünleĢerek kâr ve verimliliği artırmak, iĢletmeyi korumak, saygınlık kazanmak, iĢçi bulmak, sanayi teĢkilatlarıyla iyi iliĢkiler kurmak, ekonomik kaynakları artırmak ve güçlendirmek, ortakların ve personelin teĢebbüs gücünü artırmak, devletin baĢarılı olması için politikasını uygulamasına yardımcı olmak Bu gerekçeyle iĢletmelerin kendi içyapılarında oluĢturdukları halkla iliĢkiler politikalarında ve uygulamalarında baĢta ekonomik içerikli olmak üzere birçok beklentileri vardır (ĠĢçi, 2002: 37).

ĠĢletmelerin halkla iliĢkiler amaçlarına yönelik beklentileri Ģu Ģekilde sıralanabilmektedir (Doğan, 2015: 13-14).

• Özel GiriĢimciliği AĢılama: Halkla iliĢkilerin özel kesimle ilgili sonuçları siyasal, sosyal ve ekonomik düĢüncelerin açıklanması biçiminde kendini göstermektedir. Özel iĢletmelerin yöneticileri faaliyetlerinin ne kadar yerinde olduğu ve kendi düĢüncelerindeki haklılığı topluma gerçekçi biçimde açıklar ve onların desteğini kazanmaya çalıĢırlar.

• ĠĢletmeyi Koruma: Halkla iliĢkilerin bir sonucu da dinamik ve karmaĢık bir çevrede yaĢamını sürdüren örgütün, varlığını koruyabilmesi ve değiĢimlere ayak uydurabilmesini sağlayabilmektir.

• Finansal Güçlenme: Ticaretle uğraĢan örgütlerin yönetimleri, uygulamalarını ifade etme ve kanıtlama yoluyla toplumda olumlu imaj oluĢturarak paydaĢ sayısını arttırırlar. Örgüt, ülkedeki kurumlar alanında kendi finanslarını güçlendirir.

• Saygınlık Sağlama: Örgütler kamu yararına oluĢturdukları çalıĢmalarıyla, asıl amaçları gerek yurt içinde gerekse yurt dıĢında saygınlık oluĢturarak tanınmıĢ bir iĢletme özelliği kazanmaktır.

• SatıĢ Artırma: ĠĢletmeler ürünlerinin satıĢ sonrasında tüketicilerce alınan üründe bir sorun çıkması durumunda müĢterilerinin geri dönüĢlerinde ilgili yakınmalarına çözüm aramaları biçiminde oluĢmaktadır.

(23)

• ĠĢgören Bulma: Halkla iliĢkilerin iĢletmeler açısından hedeflediği amaçlarından birisi de kendi kurumlarına nitelikli eleman bulabilmektedir. Elemanların çalıĢtıkları iĢyerleri hakkında övgü dolu sözlerle çevrelerine bahsetmeleri iĢ arayanlar üzerinde etkili olur ve onların çalıĢmak için kuruma baĢvurmalarını sağlar. Kurumda çalıĢmak üzere baĢvuranların sayısı artacağından, baĢvuranlar arasından nitelikli elemanların seçimi kolaylaĢmaktadır.

• Endüstri ĠliĢkilerini GeliĢtirme: Halkla iliĢkilerin uygulama sonucu olarak iĢletme yönetimlerince çalıĢma iliĢkilerinin düzenlenmesiyle ülkedeki iĢçi ve iĢveren sendikaları arasındaki uzlaĢma kolaylaĢmaktadır

1.1.4. Belediyelerde Halkla ĠliĢkilerin Amaçları

ÇalıĢmanın temel konusu belediye faaliyetlerine yönelik olduğundan bu kurumlarda halkla iliĢkilerin amaçlarına da değinmek yararlı olacaktır. Belediyelerde halkla iliĢkilere günümüzde büyük bir gereksinim vardır. Toplumsal yaĢamda, belediyeler için halkın güven ve desteğinin kazanılması oldukça önem taĢımaktadır. Çünkü günümüzde halk desteği olmadan belediyelerin iĢlevlerini yerine getirebilmeleri ve sistemli bir Ģekilde iĢleri yürütebilmeleri olanaksızdır.

Diğer kamu kuruluĢlarında olduğu gibi yerel yönetimlerde kamu yararına çalıĢmaktadır. Bu nedenle hem belde halkından gelecek tepki ve eleĢtirilerin minimum seviye indirilmesi hem de halkın desteğinin kazanılması amacıyla çalıĢmalar yapılmaktadır. Uygulanan halkla iliĢkiler faaliyetleriyle baĢarıların elde edilmesinde etkili olmaktadır. Yerel yönetimlerce Halkın bilgilendirilmesi öncelikli çalıĢmalar arasında yer almaktadır. Kamu kuruluĢlarının elinde bulunan kaynakların ve yetkilerin halkın yararı için kullanılmasını belirleyen unsurlar kamu yararı olup, Halkla iliĢkilerin temelinde kurumsal yarardan çok kamu yararı yer almakta ve özünde kamuoyunu bilgilendirme çalıĢmaları yer almaktadır ( DemirtaĢ, 2012: 293).

Yerel yönetimler ve belde halkı arasında karĢılıklı güvenin oluĢması ve toplumdan gerekli desteğin sağlanması amacıyla çift yönlü iletiĢime olanak verilerek baĢarılı belediye olmanın ilk koĢulu yerine getirilmektedir. Yönetimler artık alacağı kararlara ve gerçekleĢtireceği uygulamalara bölge halkını dahil etmenin önemli

(24)

olduğunun farkına varmıĢlar ve bir takım uygulamalar yoluyla bunu sağlama çabası içerisine girmiĢlerdir. Bu durumda halkla iliĢkiler birim ve uygulamalarına olan gereksinimi artırmaktadır (Tarhan ve Bakan, 2013: 26). Ayrıca yerel yönetimler ve belediyeler için halkla iliĢkiler iĢlevinin dört nedenden dolayı önemli olduğu ifade edilmektedir. Bunlar yeniden iĢbaĢına gelme isteği, kamu hizmetinde hesap verme zorunluluğu, kıt kaynakların etkili biçimde kullanılması ve seçim dıĢı katılımcı demokrasidir (Eraslan Yayınoğlu, 2005: 32)

Belediyelerde halkla iliĢkiler çalıĢması uygulanırken amaçların tam olarak gerçekleĢtirebilmesi için demokratik yapıya sahip ve demokratik unsurların tam olarak geçerli olduğu çalıĢma ortamları oluĢturulmalıdır. Çift yönlü iletiĢime dayanan halkla iliĢkiler çalıĢmaları toplumun düĢünce, fikir ve duygularını türlü yollarla yayma iĢlevini gerçekleĢtirirken belediyelerce de bilgi edinme hak ve özgürlüklerine ehemmiyet verilmesi gerekmektedir. Eğer bir ülkede demokrasiden sadece uygulamada değil sözde ifade ediliyorsa bu durum gerçekçi olmayacak dolayısıyla halkla iliĢkiler çalıĢmaları hem kurumlar için hem de toplum için etkisiz olacaktır (Akçay, 2010: 21).

Belediyelerde halkla iliĢkilerin temel amacıyla ilgili olarak Yalçındağ (1996: 11) iki noktadan söz etmektedir. Buna göre belediyelerde halkla iliĢkilerin temel amaçlarından birisi halkın istediği belediyeyi, yani halkın belediyesini oluĢturmaktır. Diğeri ise belediyeden yana olan, belediyeyi destekleyen kent kamuoyunu oluĢturmaktır. ġüphesiz belediyelerde halkla iliĢkilerin amaçlarını daha da geniĢletmek mümkündür. Tarhan ve Bakan (2013: 29-30) yerli ve yabancı literatürde yer alan yerel yönetimlerdeki halkla iliĢkiler amaçlarını değerlendirdikten sonra, belediyelerdeki halkla iliĢkiler amaçlarını Ģu Ģekilde sıralamıĢlardır:

- Kurumsal kimliği ortaya koymak ve geliĢtirmek,

- VatandaĢları politikalar, prosedürler ve etkinlikler hakkında olabildiğince bilgilendirmek,

- Alınan karar ve yapılan uygulamalara iliĢkin eleĢtirilere uygun yer ve zamanda uygun karĢılıklar vermek,

(25)

- Belediyelerin kullanımı için etkin ve verimli iletiĢim mecralarını oluĢturmak,

- Belediyeler tarafından kesin karar alınmadan önce, önemli proje ve uygulamalar hakkında vatandaĢlara görüĢ belirtme fırsatı vermek,

- Belediye çalıĢanlarının halkla iletiĢimin gerekliliği noktasında bilinçlendirilmesini sağlamak,

- Halkın ihtiyaç duyduğu hizmetleri üretmek ve kaynakları verimli bir biçimde kullanmak.

1.1.5. Halkla ĠliĢkilerin Önemi

Halkla iliĢkiler, yakın zamana kadar pek önemsenmeyen faaliyet alanıyken günümüzde yönetimin olmazsa olmaz uygulamaları arasında yer almaktadır.

Çağımızın bir enformasyon ve iletiĢim çağı olduğu kabul edilmektedir. Bu sebeple kuruluĢlar varlıklarını sürdürebilmek için, doğru ve etkili bir iletiĢim yapısına gereksinim duymaktadırlar. Bu gereksinim halkla iliĢkiler olgusudur. Bu olgu, toplum içinde bir saygınlık kazanma çabasıdır ve bunu baĢarabilen kuruluĢlar diğerlerinden daha önde olacaklardır (Sezgin ve Bulut, 2013:185).

Halkla iliĢkilerin varoluĢ nedeni, halkı, bir konunun üzerinde etkilemek, ele alınan konunda hedef kitlenin güveni ve desteğini kazanabilmektir. Kitlelere bir Ģey yaptırmanın bir yolu onları inandırmak, halkla iliĢkilerin kullandığı yoldur. (Tuzla,2018:76). ĠĢletmeler hedeflerine ulaĢabilmek için, iç ve dıĢ hedef kitlesiyle iyi iletiĢim içerisinde olması gerekmektedir. Bu bağlamda, iletiĢim görevi üslenen halkla iliĢkiler, iĢletmeler için önemli yönetim birimi olmaktadır. Sosyologlar kitlelileri bir eyleme yönlendirebilmek için zor kullanmak, para ile satın almak ya da inandırmak Ģeklinde üç etkili yol bulunduğunu belirtmiĢlerdir. Üçüncü yol inandırma halkla iliĢkilerin temelini oluĢturmaktadır. KuruluĢ açısından halka iliĢkilerin öneminin artması; iĢ dünyasında halkla iliĢkilerin görevlerinin, kuruluĢun çıkarlarını gözetmek, olumlu imaj oluĢturmak, kuruluĢa olan saldırıları karĢılamak, geniĢ anlamda iyi iliĢkiler oluĢturmak, reklam yapmak üzerine odaklanmasıyla süreklilik kazanmıĢtır. Bu ortamda kuruluĢlar kamuoyunu olumlu etkilemek, kalıcı izler bırakmak, peĢindedir toplumun beğenisini kazanmıĢ bir kuruluĢ kolay kolay yıkılmaz. Halka

(26)

iliĢkilerin gücüne ve önemine inanıp gerekli halkla iliĢkiler birimini oluĢturamayan gruplar, yaĢanan yoğun rekabet ortamında ayakta kalmakta güçlük çekmektedirler (Özer,2009:3-4).

Günümüzde Ģirket yönetimlerinde halkla iliĢkilerin varlığı ve yönetim sürecinde de etkili olması gerektiği görüĢü ile halkla iliĢkilerin iĢlevleri incelendiğinde, halkla iliĢkilerin en temel amaçlarından bir tanesinin, kuruluĢa yönelik olumlu imaj kazandırmak olduğu söylenebilir (Bakan, 2005:105).

1.1.6. Halkla ĠliĢkilerin GeliĢim Tarihi

Halkla iliĢkilerin geçmiĢinin eskilere dayanması, hatta insanlığın baĢlangıcına kadar uzanmasına rağmen eski zamanlarda bu etkinliklere belki de herhangi bir özel ad verilmediği ve herhangi sınıflandırma yapılmadığı için yok sayılmıĢtır. Ancak bir görüĢe göre insanlar toplu halde yaĢamaya baĢlamalarından itibaren bir yönetim ortaya çıkmıĢtır ve beraberinde halka iliĢkiler kavramını da getirmiĢtir. Buradan hareketle, yöneten ve yönetilen ikilisinin gündelik yaĢamda yer almasıyla birlikte halkla iliĢkiler çalıĢması sayılabilecek bazı uygulamalar ortaya çıkmaya baĢlamıĢtır (Tuzla, 2018: 34). Halkla iliĢkilerin en ilkel örnekleri eski Mısır, Mezopotamya ve Ġran‟da yöneticileri halka sevdirip benimsetmeye yönelik tabletler bulunmuĢtur. Eski Yunan‟daki Agora toplantıları, Eski Roma‟daki Forum‟lar, Büyük Ġskender‟in Pers Ġmparatoru Dara‟yı Yendikten sonra Ġran halkının karĢısına Perslerin yerel kıyafetini giyip çıkması o dönemin halkla iliĢkiler çalıĢmalarına örnek olarak verilebilir (Bıçakçı, 1998: 122).

Eski Yunan ve Roma‟da ise ilk halkla iliĢkilere örnek olarak filozof ve bilginlerle halkla karĢılıklı etkileĢim amacıyla düzenlenen forumlarda bu dönemlere ait duvar yazılarında da yer alan “Halkın sesi Hakkın sesidir” ifadeleri de halkın düĢüncelerine ne derece önem verildiğinin göstergesi olmuĢtur. Ayrıca Demoston ve Çiçero gibi ünlü düĢünürler henüz okuryazarlığın olmadığı çağlarda halkla yüz yüze toplantı ortamı düzenleyenlere, onlarla birlikte fikir alıĢveriĢinde bulunarak halka bazı fikirleri benimsetmek için halkla iliĢkiler kurmuĢlardır. Büyük Ġskender ise halka bütünleĢmek adına fethettiği ülkenin geleneksel, kültürel kıyafetlerini giymiĢ, bazen de o ülkenin kralının kızıyla evlenmiĢtir (Çamdereli, 2000:9).

(27)

Avrupa‟da 1848 senesinde somut olarak baĢlayan sanayi devrimiyle beraber, birçok ülkede seri üretim artmıĢ, bunun sonucu olarak da sosyal ve ekonomik değiĢim hızlanmıĢtır. Toplumlar da bu hızlı değiĢime ayak uydurmak için gerekli çabayı göstermek zorunda kalmıĢlardır. 1789 Fransız devriminin getirdiği bireysellik rüzgarının estirdiği milliyetçilik havası, Ġmparatorlukların yıkılması, yerini bağımsız devletlere bırakması, teknolojinin geliĢmesi, haberleĢme ve ulaĢımın hızlanmasıyla dünya küreselleĢmeye baĢlamıĢtır. Böylece kitle iletiĢim araçları insanları kontrol altına almıĢ ve çevresindeki her türlü değiĢimden haberdar olacak konuma getirmiĢtir. Bu dönemde modern anlamda ilk halkla iliĢkiler bölümü ABD‟de 1889 yılında George Westinghouse, kendi elektrik Ģirketi için kurmuĢtur (Özer: 2009: 22). Yöneticilik sanatı olan halka iliĢkiler yüzyıllardır uygulanmakla birlikte, Halkla iliĢkiler Amerika‟da doğmuĢ, geliĢmesi yine bu ülkede olmuĢtur (Ertekin,2000:11).

Gerçek kimliğini 20. yüzyılda bulmuĢ olmakla beraber kiĢilerin yöneten ve yönetilen iliĢkisi içerisinde bir yönetim birimi etrafında toplandıkları günden itibaren halkla iliĢkiler uygulamalarından bahsetmek mümkün olmaktadır. Ġnsanları korkutarak yönetmek, yerini ideolojik devlet faaliyetlerinin önem kazanmasıyla birlikte yerini bilgilendirme ve ikna yöntemine bırakırken, halkla iliĢkilerin hak ettiği düzeye gelmesi ancak bireylerin insan hakları beyannamesinde de belirtilen hak ve özgürlüklerine sahip çıkması ve bu yapısı ile yönetimleri etkilemeye baĢlamasıyla mümkün olmuĢtur (Gülsünler, 2008:22-23).

Halkla iliĢkilerin geliĢmesi ve profesyonelleĢmesi Amerika BirleĢik Devletleri‟nde baĢladığından bundan sonraki kısımda bu ülkedeki geliĢim süreci ana hatlarıyla ele alınacaktır. Daha sonra halkla iliĢkilerin ülkemizdeki geliĢimine değinilecektir.

1.1.6.1. ABD’de Halkla ĠliĢkilerin GeliĢimi

Halkla iliĢkiler; 20. yüzyıl‟ın baĢlarında halkla iliĢkilerin anavatanı olarak bilinen ABD‟de geliĢen çeĢitli olaylara bağlı olarak ortaya çıkmıĢ ve geliĢmiĢtir. Halkla ĠliĢkiler terimi ilk kez 1802‟de Thomas Jefferson tarafından BirleĢik Devletlerin dıĢ iliĢkileriyle ilgili 10‟uncu kongreye gönderdiği mesajda kullanılmıĢtır (Çamdereli, 2000: 10). Daha sonra bu kavram 1882‟de Yale Üniversitesi‟nde „Halkla

(28)

ĠliĢkiler ve Hukukçuların Yükümlülükleri‟ adlı bir konferansta kayıtlara geçmiĢtir ve 1897 yılında Amerika Demiryolları için çıkarılan „Demiryolu Yıllığı‟nda kullanılmıĢtır (Ertekin, 2000: 11). Fakat gerçek anlamda Amerika ve dünyada halkla iliĢkilerin gerçek öncüsü hiç Ģüphesiz yaptığı çalıĢmalarla adından bahsettiren halkla iliĢkilerin babası unvanı alan Gazeteci Ivy Lee‟den baĢkası değildir (Çamdereli, 2000: 10). ABD‟de 1906 yılı halkla iliĢkilerin geliĢimi alanında milat olmuĢtur. J. D. Rockefeller‟in danıĢmanı Ivy Lee Ġlkeler Beyannamesinde ‟‟Halka bilgi verilmelidir. Halkın bilgi noksanlığı ve anlaĢmazlığını gidermenin tek yolu, açık kapı ve enformasyon hizmetinden yararlanmaktır. Halkın çıkarına saygı gösterilmelidir‟‟ diyerek tün dünyada ve ABD‟de halkla iliĢkiler tarihine damga vurmuĢtur (Özer, 2009: 27).

Kendi danıĢma Ģirketini kuran Lee‟nin ilk önemli müĢterisi Pensilvenya Demiryolları ġirketiydi. 1906‟da bu Ģirkete ait olan Pensilvanya treninin büyük kazaya neden olmasının ardından danıĢmanlığı yürüttüğü Ģirketin böyle bir kaza sonucu toplumda zor durumda kalması karĢısında Ivy Lee ilgili kazanın olduğu yerde Ģirket yetkililerince bir açıklama yapmalarını sağlatıp ertesi günde bunu haber olarak basında yayınlamasını sağlamıĢtır. Lee‟nin bu büyük baĢarısı tarihlere ilk basın bülteni olarak geçmiĢ ve diğer büyük Amerikan Ģirketlerine de Lee danıĢmanlık vermeye çalıĢmaya baĢlamıĢtır. 1913 yılında ülkenin zengin iĢ adamı John Rockfeller JR‟e ait madende çalıĢan iĢçiler kötü çalıĢma koĢulları ve ücreti zamanında alamadıkları gerekçesiyle 14 ay süren grev baĢlatmıĢlardır. Bu durumda Rockfeller oldukça maddi zarara uğramıĢ, devam eden grev isyanlara neden olmaya baĢlamıĢ, grev sırasında meydana gelen çatıĢmalarda yaralanan iĢçinin ardından, öldürülen Ģirket muhafızı ile grev kanlı bir hal alıp iĢçilerin aileleriyle birlikte kaldığı çadırların ateĢe verilmesi sonucu çadırlarda kalan 11 çocuk ve iki kadının yanarak can vermesiyle sonuçlanmıĢtır. Bu olay tarihe 20 Nisan 1914‟te “Ludlov Katliamı” olarak geçmiĢtir. Lee o dönemde baĢı büyük belada olan John Rockfeller JR‟ın tam aradığı kiĢiydi ve 1916 yılında Rockfeller maden Ģirketinin danıĢmanlığını yapmaya baĢlayan Lee‟den katliamın arkasından ülkede kendisine karĢı oluĢan tepkiyi dağıtması için halka iliĢkiler çalıĢması yapmasını istemiĢtir. Harekete geçen Lee bağlantıları olan tüm Amerikan medyasını kullanarak halkı ikna edecek müthiĢ basın

(29)

açıklaması yayınlamıĢ Rockfeller‟i ikna edip maden ziyaretini sağlayıp iĢçileriyle çekilen fotoğraflarının basında yer almasını sağlamıĢtır ve o kampanya o kadar baĢarılı olmuĢtur ki Lee, kampanya sonucunda Rockefeller adına istediği noktaya ulaĢmıĢ ve Rockefeller‟in kamuoyunda müthiĢ bir imaj kazanmasına neden olmuĢtur. Ivy Lee, Halkla iliĢkiler alanında bir devrim yaratmıĢ, yeni bir anlayıĢın temsilcisi olarak halkla iliĢkilerin bugüne gelmesinde önemli ve etkin rol oynamıĢtır. Günümüzde bile Ģirketlerle basın arasında Lee prensipleri geçerliliğini korumakta ve uygulanmaya devam etmektedir( Peltekoğlu, 2014: 100-111).

Lee, halkla iliĢkilerin önemiyle ilgili adıyla Ģu ilkeleri kamuya duyurmuĢtur: “Kamuoyunu görmemezlikten gelmek mümkün değildir. Kamu toplumdaki olaylardan mutlaka haberdar edilmeli, bunun içinde basınla iliĢkiler sağlıklı bir Ģekilde yürütülmelidir. Bu tür iliĢkiler nitelikli bir hizmetle desteklenmeli ve böylece hizmetin geliĢmesi de sağlanmalıdır” (Bıçakçı, 1998:123).

ABD‟de halkla iliĢkiler adına çok önemli çalıĢmalarda bulunan diğer ikinci önemli kiĢi de hiç Ģüphesiz Edward L. Bernays‟tır. ABD‟de 1920‟lerde halkla iliĢkiler çalıĢmaları ikna yöntemi olarak algılanmıĢtır. Ġkna etmeye dönük hizmet kampanyalarını kapsamlı olarak algılayan kiĢi ise Lee„nin varisi Sigmund Freud‟un yeğeni, Edward L. Bernays‟tır. ÇalıĢmalarında kitle psikolojisi kullanarak insanları etkilemeyi hedefleyen bunda da baĢarılı isim olan Bernays, Lee‟nin „Halkın bilgilendirilmesi‟ yaklaĢımını „Halkın anlaĢılması‟ yaklaĢımına çeviren kiĢi olmuĢtur (Çamdereli, 2000: 11).

Bernays 1923‟de yazdığı Crystallizing Public Opinion adlı kitabında yeni bir mesleğin, halkla iliĢkilerin varsayımlarını ve araçlarını tanımlamıĢtır. Bernays tarafından yazılan bu kitap genel toplum içine halkla iliĢkiler mesleğini yerleĢtirmeye yönelik bir giriĢim olmuĢtur (Becerikli, 2005:56). Bernays‟ın yeni iĢ alanındaki ilk müĢterileri arasında ünlü mücevher mağazaları bulunan Pierre Cartier firması vardı. Bir baĢka müĢterisi ise Ivory sabunları yapımcıları idi. Ivory‟nin satıĢını artırmak için Bernays bütün çabasını sabunun en önemli özelliklerinden olan köpüğü üzerine yoğunlaĢtırdı. Bu yönde çalıĢmalarıyla her kesimden halk üzerinde etkili oldu ve sabunu sevmeyenler bile Ivory sabunu kullanır oldular. Bernays‟ın en çok sigara

(30)

endüstrisindeki çalıĢmaları ve deneyimleri bilinmektedir. Kadınların sigara içmesi tabu olduğu dönemde yaptığı reklam çalıĢmalarıyla sigara paketinin rengini modacılara kabul ettirmiĢ ve sonuçta daha çok kadının sigara içmesini sağlamıĢtır. (Ertekin, 2000:12-16).

Bernays, genç yaĢta girdiği halkla iliĢkiler mesleğinde ilk kitabı yazmak, ilk halkla iliĢkiler dersini vermek, ilk halkla iliĢkiler dergisini yayınlamak gibi pek çok konuda öncü olmuĢ ve yaratıcı olma özelliğini uygulamalarında sonuna dek kullanmıĢtır (Peltekoğlu, 2014: 124). Hazırladığı kampanyalarla kitleleri oldukça etkilemesiyle ve günümüze kadar ulaĢan düĢünceleriyle halkla iliĢkiler avukatlığını yapan Bernays „Kamoyu oluĢturma mühendisi‟ olarak da tarihe geçmiĢtir (Çamdereli, 2000: 11).

Bazı halkla iliĢkiler yazarları, Amerika‟da halkla iliĢkilerin 1900 yılından itibaren geliĢmesi nedeniyle bu tarihten sonrasını sınıflamalar yaparak incelemiĢlerdir (Cutlip, vd. 1994: 99-100). Tarihler göz önünde bulundurularak yapılan sınıflandırma; YeĢerme Dönemi, Birinci Dünya SavaĢı Dönemi, Kükreyen Yirmililer Dönemi, Roosevelt ve Ġkinci Dünya SavaĢı Dönemi, SavaĢ Sonrası Dönem ile Küresel Enformasyon Çağı dönemleri olarak adlandırılmıĢtır. Bu dönemlerle ilgili bilgiler aĢağıda kısaca verilmektedir.

1. YeĢerme Dönemi (1900-1917): Bu dönemde araĢtırmacı gazetecilik geliĢmiĢ ve halkla iliĢkiler profesyonelleĢmeye baĢlamıĢtır. Bu döneme Ivy Lee damgasını vurmuĢtur (Kalender, 2013: 15).

2. Birinci Dünya SavaĢı Dönemi (1917-1919): 1. Dünya SavaĢı dönemi olması nedeniyle vatanseverliği alevlendirecek kampanyalar ve devlet tahvillerinin satıĢını hızlandırmak için yapılan halkla iliĢkiler faaliyetleri bu dönemde öne çıkmıĢtır. Bu dönemin halkla iliĢkilerin geliĢmesine katkı sağlayan en önemli uygulaması, daha sonraları halkla iliĢkilerin babası olarak adlandırılacak Edward L. Bernays‟ın da bulunduğu Creel Komitesidir (Cutlip, vd. 1994: 109-110).

3. Kükreyen Yirmiler Dönemi (1919-1929): SavaĢ zamanında halkla iliĢkiler alanında deneyim kazananların öğrendikleri prensiplerini ürün tanıtımında

(31)

kullanmaları iktidar kavgaları ve hayır cemiyetlerine yardım toplama kampanyaları sayesinde ortaya çıkan yeni faaliyet alanları ve bu döneme yaptığı çalıĢmalarla damgasını vuran Edward L. Bernays‟tır. Bernays, çoğu yazar tarafından halkla iliĢkilerin babası olarak nitelenmektedir (Pohl, 1995: 12).

4. Roosevelt Dönemi (1930-1945): Ġkinci Dünya savaĢı ve büyük kriz sonucu mesleği geliĢtiren ve uzmanlaĢmayı sağlayan deneyimler yer alırken, iĢ adamları da halkla iliĢkiler uzmanlarından yardım almaya baĢlamıĢtır (Cutlip, vd. 1994: 117).

5. SavaĢ Sonrası Dönem (1945-1965): Halkla iliĢkiler; saygınlık, kabul ve profesyonellik kazanmıĢtır. 1947 yılında Boston Üniversitesi ilk halkla iliĢkiler okulunu kurmuĢtur (Baskin ve Lattimore, 1997: 43-44).

6. Küresel Enformasyon Çağı Dönemi (1965 ve Sonrası): Kitle iletiĢim araçlarının özellikle de televizyonun yaygınlaĢması bu dönemin geliĢimine büyük katkı sağlamıĢtır. Günümüze doğru bilgisayar, cep telefonu, internet, uydu gibi yeni iletiĢim teknolojilerinin devreye girmesi ve toplumsal dönüĢümle küresel enformasyon çağı zirveye ulaĢmıĢtır. Sonuç olarak bu geliĢmeler halkla iliĢkilere de yansımıĢ ve bu alanda yeni yönelimlere neden olmuĢtur. Artık halkla iliĢkiler yönlendirmeden daha çok ortak kabule, pazarlamadan daha çok yönetime, programlardan daha çok sürece, sorun çıktıktan sonra çözme yerine sorunu önceden önlemeye çalıĢmaya, tüm dünyada profesyonelleĢmeye yöneltmiĢtir (Baskin ve Lattimore, 1997: 43-44). Halkla iliĢkilerin bu denli geliĢmesi ve önemsenmesi nedeni olarak sanayinin geliĢmesi, toplumsal bilincin ve rekabetin artmasına, medyanın ve iletiĢimin ve teknolojinin geliĢmesine bağlanabilir (Ertekin, 1988: 45).

1.1.6.2. Türkiye’de Halkla ĠliĢkilerin Tarihçesi

Türkiye‟de halkla iliĢkilerin Amerika ve Avrupa ülkelerine oranla daha geç sistemleĢmeye baĢladığı söylenebilir. ÇağdaĢ ülkelerde olduğu gibi Osmanlı Devletinde planlı bir halkla iliĢkiler uygulaması yoktur. Bu dönemin siyasal yapısı ve yönetim halk iliĢkisi kendiliğinden yürüyen ve bütünüyle siyasi otoritenin isteğine kalmıĢ tek taraflı bir uygulama niteliğindeydi (Kazancı, 2007: 193). Buna rağmen Osmanlı‟da halkla iliĢkiler sayılabilecek bazı uygulamalar bulunmaktadır. Kazancı

(32)

(2006: 7-14) bunları genel olarak halka açık divan toplantıları, cami duyuruları, halk dilekçeleri divan-ı hümayun Ģikâyet kalemi, padiĢahın tebdil-i kıyafet gezmesi, muhtesiplik ve ayanlık olarak sıralanmaktadır

Milli mücadele yıllarında kamuoyu oluĢturma amacıyla Atatürk‟ün teĢvikiyle çıkarılan Ġrade-i Milliye ve Hakimiyet-i Milliye gazeteleri (Akandere, 2002:51) o dönemin halkla iliĢkiler uygulamasına örnek olarak nitelendirilebilir.

Ülkemizde çok partili sisteme geçiĢe kadar ki dönemde toplumsal yapı çok elveriĢli olmadığı için halkla iliĢkilerin geliĢmesi zayıf olmuĢtur. 1946‟lı yıllarda ve özellikle de Demokrat Parti‟nin kurulması ile birlikte siyasal ortamda çeĢitlilik oluĢmuĢtur. Siyasal partiler artık yönetime gelebilmek için halkın problemleriyle daha fazla ilgilenme ihtiyacını hissetmiĢ ve halkla olan iliĢkisini geliĢtirmeye çabalamıĢtır (Kalender, 2013: 20).

Günümüzde halkla iliĢkiler gerek kamu, gerekse özel sektörde günden güne geliĢimini sürdürmektedir, ancak ülkemizde halkla iliĢkilerin kapsamlı ve sistemli geliĢiminin baĢlangıcı 1960 yıllarda olmuĢtur. Bu yıllardan itibaren her alanda kalkınmanın hızlandırılması, uygulanan politikalar hakkında uyum oluĢturulması kültürel ve toplumsal dönüĢümün uyumlu yönlendirilmesi, kalkınma planlarının hazırlanması ve uygulanması fikri benimsenmiĢtir.(Fidan, 2008: 68). 1961 Anayasası ile birlikte gelen yeni özgürlük anlayıĢıyla kamu kurumlarında halkla iliĢkilere dair çalıĢmalar artıĢ göstermiĢ olup, ülkemizde tam anlamıyla yapılan halka iliĢkiler çalıĢması baĢlatılmıĢtır. 1962 yılında Devlet Planlama TeĢkilatı (DPT) ve Türkiye Orta Doğu Amme Ġdaresi Enstitüsü tarafından bir proje hazırlanmıĢtır. Merkezi Hükümet TeĢkilatı AraĢtırma Projesi (MEHTAP) adı verilen bu çalıĢmada “kamu kuruluĢlarının çalıĢmalarını incelemek ve önerilerde bulunmak halkla yakın iliĢki sağlamak zorunludur” denmiĢtir (Tortop, 2009: 19). DPT‟den sonra halkla iliĢkiler alanında en yaygın uygulama 1964‟te Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı bünyesinde kurulan Nüfus Planlaması Genel Müdürlüğü‟nde görülmüĢtür. Bu kuruluĢun baĢarılı çalıĢmalar yapması sonucunda ülkemizde halkla iliĢkiler departmanları da yaygınlaĢmaya baĢlamıĢtır (Maden ve Okmeydan, 2017:104). 1966 yılında Ġdari DanıĢma Merkezi kurulmuĢtur (Peltekoğlu, 2014: 135).

(33)

Özel teĢebbüste ise halkla iliĢkiler çalıĢmaları 1970„li yıllardan itibaren çeĢitli bankalarda halkla iliĢkiler birimleri oluĢturularak ilgili hedef kitlelerle koordinasyona gidilmiĢtir (ĠĢçi, 2002: 25). Halkla iliĢkilerin geliĢmesine katkı sağlayan önemli bir olay da, TRT‟nin televizyon yayınlarının baĢlatmasıdır. Ġlk deneme televizyon yayını 1968 yılında Ankara‟da gerçekleĢmiĢtir. 1970 yılında Ġzmir, 1971 yılında da Ġstanbul Televizyonu yayın hayatına baĢlamıĢtır (www.trt.net.tr, 2018).

1971 yılında devlet kesiminin genel yönünü ve stratejisini belirlemek üzere Ġdari Reform DanıĢma Kurulu oluĢturulmuĢtur (Tortop,2009: 20).

Ülkemizde 1980‟li yıllarla birlikte halkla iliĢkiler biraz daha kurumsallaĢmıĢ ve bu konuda yapılan çalıĢmalar artmıĢtır. Bu dönemde, büyükĢehirlerimizde halkla iliĢkiler derneklerinin kurulması, 1991 yılında KAYA projesinin gerçekleĢtirilmesi, 1992‟de halkla iliĢkiler eğitimi veren yüksek okulların iletiĢim fakültelerine dönüĢtürülmesi, ülkemizin ilk internetle tanıĢması gibi geliĢmeler yaĢanmıĢtır (Kalender, 2013: 23-24).

2004 yılında bilgi edinme yasası yürürlüğe girmiĢ, 2006 yılında da BaĢbakanlık ĠletiĢim Merkezi (BĠMER) kurulmuĢtur. Bu kuruluĢ biliĢim ve iletiĢim teknolojileri kullanılarak hayata geçirilen bir halkla iliĢkiler uygulamasıdır (Tarhan, 2011:164). Ülkemizin CumhurbaĢkanlığı hükümet sistemine geçmesiyle 2018 yılında BĠMER adı CĠMER (CumhurbaĢkanlığı ĠletiĢim Merkezi) olarak değiĢtirilmiĢtir.

Günümüzde halkla iliĢkiler kabuk değiĢtirmekte ve kendini yenilemektedir. Kamu kurumlarında halkla iliĢkiler uzmanları istihdam edilmektedir. ĠletiĢim Fakültelerinin sayısının artmasıyla istihdam olanaklarının oluĢması ve buralarda uzman akademisyenlerin eğitim vermesiyle hem özel hem de kamu kurumları halkla iliĢkiler departmanları oluĢturulmaktadır (Fidan, 2008: 72).

1.2. Ġmaj ve Kurumsal Ġmaj 1.2.1. Ġmaj

Ġmaj, bir kiĢi, kurum ya da nesne hakkında bireylerin zihinsel sürecinde oluĢturulan çağrıĢımların sonucu oluĢturulan resimdir. Bireyler arası iletiĢimde

(34)

kiĢilerin giyimi, kuĢamı, dıĢ görünüĢü ile oluĢturulan imaj kiĢisel imajı oluĢtururken, kurum ve kuruluĢlarla ilgili olarak ortaya çıkan görüntü ya da kurum ile etkileĢimleri esnasında ortaya çıkan deneyimlerin, inançların, duyguların, bilgilerin ve oluĢan izlenimlerin bütününü ise kurumsal imajı oluĢturmaktadır (Bulduklu, 2015b:12-13). Ġmaj subjektiftir, faklı insanlarca farklı anlamlar yüklenen bir olgudur ve kurumsal açıdan stratejik yönetimin temel öğesi, kurum ve kuruluĢlar için çekim nedeni ve birleĢtirici unsur özelliği taĢımaktadır (Karacabey vd. 2016:39).

Her türlü kurum ve kuruluĢun varlığını devam ettirebilmesi için olumlu imaja ihtiyacı vardır. Ancak olumlu imaj tesadüfen oluĢmaz. ĠĢletmeler için piyasada iyi bir görünüm ve güvenirlik kazandıran, kârlılığın ve sermayenin artmasına neden olan olumlu imajın oluĢması için belirli sürecin geçmesi ve sürecin iyi yönetilmesi gerekmektedir (Karaköse, 2007: 5).

Günümüzde kiĢilerin kurum ve kuruluĢların algılanması olan imaj, çoğu kez uzun vadeli baĢarı için kabul edilmektedir. Yabancı kaynakların ve öz sermayenin arttırabilmesi için güçlü bir kurum imajı gerekmektedir. Ġmajın satıĢları ve fiyatları yükseltebilme üzerinde olumlu etkisi vardır. Diğer unsurlar gibi imaj da doğru yönetilmezse değerini kaybedecek bir yatırım olacaktır. (Saydam, 2005:142).

Ġmaj kavramının kökenleri sosyal psikolojiden kaynaklanmaktadır. Lippman 1922 yılında imaj kavramını siyasi önyargı düĢüncelerini tanımlamak için kullanırken, Gardner ve Levy 1955‟de imaj kavramını, ürün ve hizmet faaliyetlerinin sunum alanı ile sınırlandırmıĢlardır (Özüpek, 2005: 107). Ġmaj kavramı kurumlar açısından da oldukça önem taĢımaktadırlar. Kurum imajını hizmetin ya da ürünün kalitesi, personeli, reklamlar, satıĢ sonrası hizmet, endüstriyel iliĢkiler, ürünün ambalajı ve kurumun fiziksel özellikleri belirlerken kurumsal imaj stratejik bir araç ve pazar baĢarısı için önemli görülmektedir (Karacabey vd. 2016: 40).

Kurumlarda imaj yönetimi çalıĢmaları bir defaya özgü olmamalıdır. Ġmaj yönetiminden beklenen kurumsal faydaların oluĢturulabilmesi için sürekli ve istikrarlı bir Ģekilde yürütülmesi gerekmektedir. KiĢi kurum ve kuruluĢların pozisyon, meslek, hedef kitlesi doğrultusunda olumlu imaj oluĢturmak için

(35)

profesyonel yardım alması gerekmektedir (Çakır, 2006:5). Kendimizi niyetlerimize göre, baĢkalarını görünüĢlerine, sözlerine ve hareketlerine göre değerlendiririz. Bu nedenle görünüĢlerin, sözlerin ve hareketlerin algılanıĢını düzenleyen imaj yönetimi hem kiĢiler hem de kurumlar için ilk izlenimde oldukça önemlidir. Çünkü ilk izlenim etkileyici ve kalıcıdır. Ġmaj yönetiminin temel hedefi de ilk izlenimleri etkilemek ve olumlu hale getirmektir ( Peker ve Aytürk, 2002: 135-138).

Kaynağın alıcılar üzerinde oluĢturacağı olumlu imaj kurum ve hedef kitle arasında kurulacak olan ticari iliĢkiler için oldukça önemlidir. Hedef kitleler içinse kaynak hakkında değerlendirme yapılıp diğer kaynaklarla karĢılaĢtırılmasına olanak tanımaktadır. Alıcı içinse imaj, kurumun hakkındaki bilgileri bilmesinin yoludur (Özüpek, 2005: 107). Kurumların imajının eskimesi, ürünü, kârı, geleceği hakkında hedef kitlelerin kuĢku duyma olasılığı, iĢletmelerin günün gerçeklerini yakalama ve muhataplarınca olumlu algılanmasının gerekliliği imaj çalıĢmalarına yatırımı kaçınılmaz kılmaktadır. Planlı bir çaba söz konusu olsun ya da olmasın, iĢletme ile ilgili algının yani imajın oluĢması engellenemez. Bu nedenle de imajın oluĢması tesadüflere bırakılamaz (Peltekoğlu, 2014: 574). Kurum ya da kuruluĢlar kamuoyunda dürüst, güvenilir ve topluma yararlı hizmetler yaptığı izlenimi oluĢturmuĢsa, o kurumun kriz dönemlerinde toplumu ve devleti yanında bulma ve krizi atlatma Ģansı yüksek olacaktır. Kurumların imaj oluĢmasında en etkili olan halka iliĢkiler çalıĢmaları incelendiğinde, aslında halkla iliĢkilerin en temel amaçlarından bir tanesinin, kuruluĢa yönelik olumlu imaj oluĢturmak olduğu söylenebilir (Koçyiğit ve Özüpek, 2014:154).

1.2.2. Ġmaj ÇeĢitleri

Profesyonel anlamda çalıĢan tüm örgütler var oluĢlarını sürdürebilmek için uzun yıllar çalıĢmaları sonucunda imaj oluĢturabilmektedirler. Güçlü imaj oluĢtururken de kaliteli hizmet, kurum dıĢı ve kurum içi halkla iliĢkiler çalıĢmalarıyla tecrübe birikiminden faydalanmaktadırlar. Ġster bir ürün, ister kurum veya kuruluĢ adı geçtiğinde kiĢilerin zihninde olumlu veya olumsuz bir resim oluĢmuĢtur. Bu tutumların toplam sonucunda kamuya mal olmuĢ imajıdır. Uzun vadede zihinlerde oluĢan bu resimleri yıkmak kolay değildir. Olumlu imajın yıkılması daha kolayken,

Şekil

Tablo  5‟te  de  görüldüğü  üzere  araĢtırmaya  katılanların  neredeyse  tamamına  yakını  (%  92.8)  kursa  gelme  amacına  ulaĢtığını  ifade  etmektedir
Tablo  7‟de  görüldüğü  üzere  katılımcıların  KOMEK  Eğitimi  Merkezleri  faaliyetlerinden  nasıl  haberdar  olduklarını  değerlendirdiğimizde  321‟inin  (%48,1)  çevresinden,  237‟sinin  belediye/KOMEK  internet  sitesinden,  69‟unun  (%10,3)  afiĢ/ilan/

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmamızda, Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin 01.09.2019 – 30.09.2019 tarihleri arasında günümüzün önemli bir sosyal medya platformu olan Twitter ortamında yapmış

2- Nöbet tipi : Ailedeki epilepsi hastalarının tamamı aynı şekilde fokal ya da jeneralize nöbet ge- çiriyorlar ise bu aile nöbet tipi açısından uyumlu ka- bul edilmiştir.. 3-

Nümerik çözümlerde, bütün kiriş numunelerinde hem normal hem de kesme gerilmelerinin etki ettiği kesme açıklığı bölgesinde asal çekme gerilmeleri betonun nihai

Çalışmanın amacı: Yerinden yönetim, merkezi yönetim, yönetimler arası iş birliği ve kardeş şehir ilişkilerine değinilerek Türkiye’de yerel yönetimler arası iş

Yedinci fırka binasının üst kat odaların- dan birinde portatif yatağıma daha akşamdan elbisemle beraber sokuldum. Vücudum kâh donuyor, kâh ateşler içinde yanıyordu.

önermesi ile “Eğitmen branş eğitimini verebilecek yeterli donanıma sahiptir”, “Eğitmen bu kurs için doğru seçilmiş bir eğitmendir”, “Eğitmen dersi herkesin

Bu dönemde Avrupa Birliği’nin yerel yönetimlere bakışı ve Türkiye’den beklentileri çerçevesinde Türkiye’de yerel yönetimlerin özerkliği ve katılım

Araştırmanın sonucunda eğitim, mesleki ve gelir durumu değişkenlerinin kursiyerlerin Halk Eğitimi Merkezi’ nin hayat boyu öğrenme boyutları üzerinde anlamlı bir