• Sonuç bulunamadı

Karagöz'e dair:Refik Ahmed'e

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Karagöz'e dair:Refik Ahmed'e"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Çoıcada Tuz :

(Kara Göz)e Dair

iR e filf jfîlım rıl Y

(Karaköz) Hangi şehir" <ie doğdu, ¡terede yaşadı,

ne zaman öldü?.. İnsan

neslinden mi geldi, yoksa muhayyel bir salman idi? iu bahis, epeyi zamandan-

>eri, münevver, gayri mü­ nevver, ha man her keşi alâkadar eden bir mevzu jldu. Müderrisler, muhar­ rirler, kitabiyat alimleri ve Karagözü sevenler fi­ kirlerini, kanaatlarmı, te-

îebbulanmn neticelerini

söylediler, yazdılar.

Senelerce evvel, günlük bir .İstanbul gazetesinde

neşrettiğimiz ( Tuhfei

ramazan) isimli bir makale silsilesinde, biz de bu mev­ zuu tetkik etmiş, bazı tari­

hî malumat vermiş, teteb- buatımızın neticelerini oku yuculanmıza bildirmiştik.

Bizim de o vakit vardı­ ğımız ve bulduğumuz ne­ tice, Karagözün kıymetli

yorum.

Macar alimlerinden müs-

taşrık (konoş)un (Türk

halk edebiyatı) adlı kita- bmda(karagöze)dair epeyice tafsilât ve malumat vardır Fakat bu malûmat bir takım

tarihî malûmat değil,

(karagöz) ve oyunları hak kmd bazı müşahedelerinin

tafsilâtından ibarettir. (Konuş)a göre, Türk edebiyatı tarihlerinde, (ka-

ragöz)e dair tafsilât "yok­ tur. Bazı eski Türk eser­ leri han gezle Hacıvadın ismini zikrederek menşeleri

hakkında tafsilât vermek­ sizin, yalnız bu oyunların

hakiki olduğunu yazmış­ lar, (karagöz) muhayyel bir şahıs mıdır, Yoksa ha­ kikî bir insan mıdır, bu nok

tayı aydınlatacak bir satır­

lık malûmat vermekten ü-

şenmişlerdir.

(Karagöz) Avrupada da meçhul değildir. A v-bir şahıs olduğa noktasında rupa ilim aFmi (Nasrettin

dığı komedilerin çoğunu

(karagöz) oyunlarından

aldığını ve bu suretle fran sız edebiyat tarihinde (kla­ sik) makamına geçirdiği ni zöyliyor. Bundan da anlaşılıyorki, Avrupahlar bizden ziyade (karagöz) le meşgul olmuşlar, onu bizden fazla /Etüt) etmiş­ lerdir.

(Karagöz)e dair eski tarihlerimizin ¡bazılarında bir takım ehemmiyetsiz ma

lûmat varsa da, bunlar

(Karagöz) hakkında tam ve sahih bir malumat vermek

ten çok uzak şeylerdir.

Bunların bazıları (karagöz) ü mevhum bir şahsiyet, bazıları yaşamış bir adam olmak üzere kayt ve ka­

bul etmişlerdir.

(Karagöz) hakkında (Tarihi Bursa) isimli ki­ tapta yanm yamalak ma­

lûmat vardır.

mezr

(Baha Tevfik) merhum, memuru Kosli efendi de

bu-. toplanmıştıbu-. Biz daha o vakit, — bu gün bu iddiayi

görenler daha çok evvel— Karaköziin eski Çinlilerin j(Sehftttftnsoiel) dedikleri gölge oyunlarından alınma

olduğunu söylemiştik. Ve hatta bu oyunun Cavalıl ar­

ca da oynandığım ilâve eylemiştik. Sonraları, bil­ fiil [gazeteceliği bırak ıp, itikâfta yaşadığımız gün­

lerde, bazı millî adetleri­ mizi tetkik ederken, mek­ tep seyranîan, İstanbul e ğ ­

lenceleri, meyhane alemle­ ri ve Karagöz ve Kara gözcülük hakkında e peyice

malumat toplamıştım. 'Fa­ kat bunları neşre imkân bulamadığım gibi, seneler­ ce süren emeklerimin, tet kiklerimin mahsulleri bir yangın neticesinde yandı, bir avuç külle, zavallı bir hatıradan, ibaret kaldı. Ge­ çen sene bir akşam gaze-

zeiesinde çıkan (Masal o- larılar)silsi!esinde bazıları aynen, bazıları da noksan olacak neşrolunan eski

İstanbul hakkmdaki bir

iki yazı bu inziva günle­ rinin mahsulle ridir.

üstadım (Ahmet Rasim) bey merhumun 22— 23 se­

ne e v v e l, intişar eden (Edep) isimli haftalık bir mecmuada (Karagöz)e da-!

hoca) gibi (karagöz) le de uzun uzun meşgul olmuş, etnograflar, bu sahada çok' çalışmışlardır. * (Karagöz yazıcı), (hamam oyunu), (kanlı kavak), (Teres ev­ lenme), (Abdal bekçi), (Tı­

marhane) ve daha bir çok oyunlar(Aonoş) tarafından

avrupada neşrolunmuş,

Fransızca, Rusça, ve A l­ manca tercemeleri yapıl­ mış, oyunlar hakkında İlmî ve edebî makaleler yazıl iniştir. Bu sahada bilhassa Almanlar daha fazla çalış mışiar, müstaşrık profesör

(Yakop) karagöz ve oyun­ ları hakkında bir kaç kitap yazmıştır. Bu eserlerde (ka ragöz) oyunlarının tarihini yazdıktan sonra piyesler hakkında uzun uzun tafsi" lit vermiş ve umumî ede­

biyat noktai nazarından

mühim tetkikatını da ilâ­ ve etmiştir.

Yine Alman muharrir­ lerinden (Emil Yong) un karagöz hakkında bir tet­ kik eseri vardır. (Gaston Keşe) de (karagöz)e dair biı kitap yazmış, bazı ka­

ragöz oyunlarım Fransız c af ya nakietıniştir. Bunlar ka ragözii muhayyel bir şahıs | değ.i, tuhaf, nüktedan, ha- zı~ cevap bir şahsiyet ola- • r.s.k kabıö etmişler,

(Yıldı-(karagöz) gazetesinin ser muharrirliğinde bulunduğu sıralarda, (karagöz) hak­ kında bir kitap yazmaya teşebbüs etmişti. Şair (A.

Rıtkı) da kendisine yar­ dım ediyordu, eski ve yazma

kitablann hakiki bir aşması olan bu çok kıymetli ve ateşin zekâlı dostum, umu mî kütüphanelerdeki matbu vc- y a r « * !:; aplardan ma­

lumat toplıyordu. (Baha

Tevfik] in aııî ölümü bu eserin neşrine mani oldu.

A caba bu notlar, Baha

Tevfığin metruk âtı arasın­ da bulundumu?.. Bu hu- s usta bizi tenvir edebilecek,

Bahanın değerli kardaşı [Fikri Tevfik] beydir.

Bir zamanlar [karagöz] ün tahrir müdürlüğünü ya­ pan, eski gazetecilerimizden

dostumuz ve üstadımız

iniştir. Fakat bu, [Burhan Cahit] beyin [karagöz] ser

maharriri bulunduğu

günlerde yapılmamıştır. Mezarın tamiri, [karagöz]

ün ilk seı- muharriri matba acı Bekir efendi zade Mah mut Nedim bey merhum zamanında yapılmıştır. Hat ta Burs aya bir hey’et git­ miş, [karagöz]ün mezan ziyaret edilmiştir. Hatırım­ da kaldığına göre, bu heyet

arasında karagözün sahibi A li Fuat, baş muharriri j Mahmut Nedim ve A . Sa­ mi— Mahmut Nedim beyin- kardeşidir. O zamanlar ka-J ragözde muharrir idi. Son­ raları başlı başına bir kaç

mizah gazetesi çıkarmış, uzun zamanlar [Geveze] gazetesinin muharrirliğin­ de bulunmuştur. Şimdi zekâ

muvazenesizliğine mübtelâ zavallı ve perişan dol aşıp duruyor! — Beylerle idare

tır. o, şeklini, b» muhafaza etmeli, (K . muhayyel bir şahıs o tanımamalıdır.

(Kara göz) asırlarca bu halkın zevkine hakim olmuş onun nükteleri, tuhafltklar ı, halkın gülmek ihtiyacını tat­ min etmiştir. Türkiye devleti]

hudutları arasında (K a ra ,g ö z) ü kim tanımaz? onu kim

sev-Çocukluğumuzun güneşli günlerini kucaklayan m es’ ut senelerde, perde arkasından okunan: <

seyra n K uru lur bir sahayı ( Anana

p e r d e s i

C >'t s e f a icra o lu r ciinhu< bundan p eı

lunuyordu.

[K»ragöz], o günün ha­ tırasını tesiden sekiz sayfa

çıkarılmış ve bu [fevkal­ âde nüsha] zan edersem Bursada basılmıştı. Meza­

rın tamiri tenezzühün ha- sılâtı ve gazetenin maddî yardımiyle yapılmıştı.

bu k ıs m i destandır. e f a r ı nazmım

f l i f l i

k i m l e r e şn yeste bu k im lere nihan p e r ­ d esi

za h ird e bir g e z tem a yı eylen ip ibret al

fü m e ¡suret g ö sterir a yin e i d evra n p e r ­ desi

Cazelini Müteakip:

h’rv elâ resm eyled im resm i zild i p e r d e kurdum. şenin ya k tım g österem zilli hayal

şeyh küste ridir p ir i m iz talim etmiş bilsin n iy e eh li hal !

K ıt’ asını okuyarak beyaz perdenin arkasından ı şkırlağı

başından fırlamış] bir halde, çıkan ve Hacivat çele

binin yakasına yapışarak, onu tokatlayan (Kara göz)ü n .k ar şısmda, hangi çocuk, hangi ihtiyar gülmemiş, şen ve şak­

rak kahkahalar salıverme iniş­ tir.

Ramazanın, ufuklardan nıüslüma n evlerine ruh ve

Fevkalâde nüshanın ilkhğız tadı, kalp ve gönül ra­

hatı getiren uhrevî bir yolçu ^ _ gibi doğmasını, ne candan

kında bazı tarih; malumat

i

^!.r .se/'n?/e.

^

büyüğümüzü, küçüğümüzü şevk-Var **"’ | lendiren bu mübarek ayın ça-Eski zamanlarda , haıt ı -buk bitmemesi için kalpten ge-hürriyetin i ânından sonra [len bir huşu ve ved ile dualar (Kara göz)ün muhayyel veya-d ederek, yolunu büyük bir

se-sayfası yeşil rengindedir. Bu nüshada [karagöz] hak-]

hut yaşamış bir adam olup olmadığını tetkik et r,iş, bu vadide uğraşmış bir kim se­ ye, bir fikir ve kalem adamı

miza tesadüf etmek mümkün^ idi. Çünkü, ramazan, küçükler deyildir.

Fil vaki (Kara köz) hak­ kında Meşrutiyetten evvel * ve sonra bazı yazılar

¡yazıl-vinçle beklediğimiz bu ay , büyüklerimiz için dua ve iba

det ayı olduğu gibi, küçük­ ler için~ de bir eğlence ayı

[Ali Hıydar] beyin d efk a j mş fakat bu yazılar> bazı

ragOz]Ün menşeine dair ba> tarihlerden alınma bir takım

zı tetkikatta bulunduğunu hatırlıyorum. Zanedersem bu tetkikatının bir kısmım [karagöz]ün [Bursa nüshai fevkalâdesinde neşretmiş- ti. V e hafızama itimadım

tarihlerden alınma bir takım noksan „v e indî malûmata münhasır kalmış, eski metin ler arasında tetkikler yapıla larak, (Kara göz)ün hakikî hüviyetini meydana çıkara­ cak (Etüt)ler vücuda getiril

memiştir. Bu bahis şimdi

kur-ir bkur-ir kaç makale yazdığını] rı ı Bayo-Lt) devrinde ya-fşadığiıu kabul etmişler. Bu

olsa diyeceğim ki, oda [ka-j calaniyor. Bu hususta herkes

ragözjün muhayyel bir şah siy et değil, yaşayan bir sima olduğunu kabul edi­ yordu.

[Karagöz]ün mezarına [310] saııesinde taş dikil­ diği doğrudur. Ve bu şahsî

ve bir hayır sahibinin him­ met ve deiâletile yapıl­ mıştır. [Koroğiu] sahibi [Burhan CaSıit] beyin bu ve yme merhumun (Tarih

ve muharrir) adil kitabın- malumatı nerelerden, hangi

eserlerde a al mışlardır, mehaz da, orta oyunları hakkında

ki m damat arasında (kn-r-v ■ '~'İQ d ’ ' b a zı CV’ f

-*lâ-UUı

lan hangi kitaplardır? Bun- lar 1 ro3.ır on meçhuldür,

uyarlı- 1 (rvonoş) (Molyer)in yaz

sorau bir gazeteciye [ua- ragöz]ün mezan tamir edil­

memiştir. Sözü mavakaa mutabı t değildir, [karagöz]

üıı mezan 310] dan sonra bir kere d n ki tamir

edil-fikrini söyliyor,tetkikatını neşr ediyor. Bu şükranla karşıla­ nacak bir hareketiir.

Bazıları (Kara göz)ü yaşa­ mamış, muhayyel bir şahsiyet olmak üzere gösterdikleri ‘ gi­ bi, bazıları da yaşamış bir in­ san ve hatta daha ileri gide­ rek bir kipti olduğunu, Bur­ sada amelelik yaptığını iddia

ediyor.

Bu muhtelif telakki tarzı arasında, sağlam ve salim bir m e s e l e hakkında fikrini hakikatin ortaya çıkmasına inti

zar etm ek en doğru ir ha­ reket olacaktır. Faka-; haki­ katim so .emek kızın gelir­ se, (Kara göz) maden *i içti­ maiyatımıza karışnn., halk onu hakikî bî. i a. bit* al

için (Kara göz) seyir etmek, onun oyunları karşusunda katılmcaya kadar gülmek mevsimi idi. \ , (i o.r

Dize geld ik , size geld ik ! inci m ercan d ize g e l l i k , b a şla r ları iki göziiüm . (l r z e r i edik, size g e ld ik !

Diye söylet iri mani ve bunu takip eden maniler kalpleri­

mizde ne heyecanlı inşi rahlar uyandırdı: çünkü bize rama­ zanın geldiğini müjdelerdi. V e bu müjdenin içinde (Kara göz)ü seyretmek zevki, neş’ esi vardı.

spsttemr, halk dili konuşulur,

adetleri gösterilirdi. Lisaniyat noktai nazarında (K ü-a göz) oyunlarının pek büyük ehem­ miyeti vardı. İstanbul

ahalisi-(Kara g ö z), kafamız­ da ve gönüllerimizde yaşa­ mış ve h âlâ da yaşayan bir (tipıtir. o, mevhum" Ja olsa m u h ayyelde olsa, halk onu yine bir şahsiyet olmak üze­ re tanıyacaktır. Mademki haik tabirleri kullanılır, ahali o, içtimaiyatımıza kadar

gir-miş, karışmıştır. (Kara göz)bir şahsiyetti,desek öyle kabul eyle sek ne zarar ederiz. Her halde bu iddia, bir millete

küçük-siyet olmak ü*.ere tanınmış- ; nını.ı telâffuz şivelerini] birer

nin şivelerini, türk lehçelerin lük getirecek bir iddia olamaz, arabm, acemin, frengin, yahu-

diuin, lazm, tatarın ve erme-

Çapan Oğlu:

Münir

Siileyma-Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Davranışın öğrencinin kendisinin ya da sınıftaki arkadaşlarının öğrenmesini engellemesi, davranışın öğrencinin kendisini ya da arkadaşlarının güvenliğini

[r]

Nadiren, hatta türün doğal habitatında, örneğin hava koşulları bir türün gelişmesine uygun ancak hava koşullarının bunları avlayan veya parazitleyen türler için

(a) Elle yolma işlemi yabancı otlar tohum bağlamadan önce yapılmalıdır.. b) Elle yolma işleminden takriben 2-3 gün önce tarım arazisi sulanmalı ve bunu

Matematik Kulübü tarafından düzenlenen matematik olimpiyatları, fen liseleri takım yarışması sorularından bazıları ilerleyen sayfalarda verilmiştir.. tamamının

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile Televizyon Yayıncıları Derneği’ nin ortaklaşa yürüttüğü çalışma kapsamında, 25 Mayıs 2007 tarihinde bir toplantı

Bina içinde çalışan personel YGH'ın tam altında ya da çok yakındaki odalarda çalışmamalı En azından 5-10 metre kadar uzakta olmalılar; çok yakındaki odalarda

Olgulanm1zdan birinde de raspla endonazal bo~luga girerken burun mukozas1 dekole olmu~ bunun sonucu burun mukozasmdan a~m hemoraji meydana gelmi~ ve ameliyat sonu