İçerisinde Etik Bulunan Bilimlerden Bazıları
Çevre Medya ve
Yayıncılık Siyaset Spor Hukuk
ÇEVRE ETİĞİ
■ Çevre insaların ekonomik,sosyal, kültürel, sanatsal tüm faaliyetlerinden olumsuz yönde etkilenmiştir.
■ Tarih boyunca bu durum çevrenin aleyhinde gelişmiş ve sanayileşme ile çevre üzerinde baskı yoğunlaşmıştır. Özellikle yaşanan büyük çevresel sorunların etkisi ve çevreci hassasiyetleri gelişmiş insanların çalışmaları ile fikir ve akımlar rağbet görmeye ve kabul edilmeye başlamıştır.
■ Çevrenin korunması kirletilmesinde olduğu gibi tek kalemde olmaz. Çevre nasıl ki çok çeşitli şekillerde kirletiliyor ise koruması konusunda da farklı birçok yöntem kullanmaktadır. Doğaya karşı etik davranışlar da bunlardan birisidir.
ÇEVRE
SORUNUNU OLUŞMADAN ÖNLEMEK
■ BİLGİLENDİRME: Toplumu oluşturan bireylerin yöresel, bölgesel, ülkesel ve küresel her türlü çevre sorunu, kaynakları ve önemleri konusunda bilgilendirilmeleri gerekir.
■ SORUMLULUK: Yerel yönetimler düzeyinde belde halklarına çevre alanında görev ve sorumluluk verilmesi, bireylerin çevre yönetimi ve denetimine katılmasının ilk adımını oluşturacaktır.
■ DENETİM: Çevresel değerlerin korunması ve
sorunların giderilmesinde merkezi ve yerel
yönetimlere ve yurttaşlara düşen görevlerin
etik ve tüzel araçlarla denetlenmesi, çevre
duyarlılığı ve sorumluluk bilinci taşıyan
bireylerce güç olmayacaktır.
■ Çevre etiğinin gelişimine bağlı olarak “Çevre Hakkı” da gelişmeye başlamıştır. O zaman şöyle bir soru sorabiliriz.
■ Çevre Hakkı Nedir?
■ İnsanların sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı olarak özetlenebilecek olan Çevre Hakkı ilk olarak 1972 Stockholm Konferansında gündeme gelmiştir. Ayrıca çevre hakkı, insan hakları evrensel beyannamesinin dayanışma hakları bölümünde de yer almaktadır. 1982’de bu hak bir çok ülkenin anayasasında yerini almaya
başlamıştır. 1992 Rio Konferansıyla beraber ise çevre hakkının kapsamı genişletilmiştir.
■ Çevre Hakkı aşağıdaki hakların birleşiminden oluşur.
■ Bilgi Edinme Hakkı: Çevreyi bozabilecek nitelikte ya da çevre için tehlikeli olabilecek özel program ve projelerin kamuoyuna duyurulması, çevre hakkının gerçekleştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bilgiye ulaşma hakkı, çevreyi olumsuz yönde etkileyen ya da etkileme olasılığı bulunan plân, program ve faaliyetlere ilişkin bilgi ve belgelerin devlet tarafından yayımlanmasını, dolayısı ile bu bilgi ve belgelere serbestçe ulaşılmasını gerekli kılar.
■ Başvuru Hakkı: Başvuru hakkının kullanılabilmesi için hak sahiplerine, zararı önlemek, gidermek veya zarar veren eylemi durdurmak amacıyla şikâyette bulunma olanağı veren ve yürütmenin durdurulması gibi acil durumlara ilişkin usulleri de kapsayan idarî ve
yargısal başvuru yollarının tanınması gerekir. Bu yolla çevresel değerlerin korunmasına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere ve çevreye zarar verenlere idarî, hukukî ve cezaî yaptırım uygulanabilecektir.
■ Katılım Hakkı: Katılım, çevre hakkının gerçekleştirilme araçlarından bir diğeri, belki de en önemlisidir. Zira sağlıklı ve ekolojik açıdan dengeli bir çevrede yaşama
hakkının tanınması, sadece tarafsız bir bilgilenme ile değil, aynı zamanda bireylerin ve toplumun geleceğini olumsuz yönde etkileyebilecek idarî faaliyetlere katılımında anlam kazanmaktadır.
■ Eğitim Hakkı: Herkes çevre konusunda yeterli eğitim alma hakkına sahiptir.
MEDYA VE YAYIN ETİĞİ
Medya etiği toplumun
bütünü ve tek tek bireyler için yaşamsal önem taşıyan kurallar ve bireylerin kişisel varlıklarıyla kitle iletişim
araçlarının karşılıklı
konunlarını, ilişkilerini,
uzlaşmalarını ve çatışmalarını ve medyanın çalışmalarının toplumun beğenileri ile ilgili boyutunu kapsamaktadır.
(Cereci,2003)
Medya etiği kapsamında çoğunlukla kitle iletişim araçlarının yayınlarının toplum etiği ile örtüşüp örtüşmediği; toplumsal değerlerle çelişen noktaların hangi biçimde ortaya çıktığı, ortaya çıkan sorunların medyadan mı yoksa toplumdan mı kaynaklandığı; kimin sorumlulukları yerine getirmediği konuları işlenmektedir.
Yaşamın içindeki her konu kitle iletişim araçlarının
kullanabileceği bir hammadde olduğu için dünyanın
gündeminde yer alan bütün toplumsal olaylar, savaşlar, insanlık suçları, başarılar, gösteriler vb. medya etiği kapsamına
girmektedir. Medya etiği kurumsal olarak, toplum ahlakının, toplumu düzenleyip, uyumlu bir düzen içinde yaşamasını sağlamakta gördüğü işlevi kitle iletişim araçları üzerinde sağlamaya çalışmaktadır.
Medya Etiği
neden gereklidir, neden
önemlidir?
Teknolojinin, iş dünyasının medyanın yaşamı belirleme gücü günden güne küreselleşiyor. Bu alanlarda
çalışanların aldıkları kararlar toplumu yönlendiriyor, biçimlendiriyor. Doğru kararların milyonlarca insanı olumlu yönde etkileyebildiği, yanlış kararlarınsa
geleceğimizi tehdit ettiğini görüyoruz. Bunun yanı sıra, özellikle medya etiği ile uğraşılırken medyanın üçlü yapısı göz önüne alınmalıdır.
Medyanın hem bir sanayi, hem bir kamu hizmeti, hem de
siyasi bir kuruluş olması ona muğlak bir statü vermektedir
ki pek çok sorun bu muğlak statüden kaynaklanmaktadır.
Medya Etiği
neden gereklidir, neden
önemlidir?
Kitle iletişim araçlarının; medyanın hem mesleki hem de ahlaki rolü, bilgi ve haber vermektir. Ne zaman ki bu işlev, bilgi ve haber
vermekten (enforme etmekten ), biçimlendirme ve yönlendirme amacına kayar, o zaman kitle iletişim araçları hem mesleki hem de ahlaki kurallardan sapmış olur.
Kitle iletişim araçlarının ile ilgili olarak sahiplik ve kontrol konusu çok önemli iki konudur. Bu iki temel faktör, yani mülkiyet ve kontrol
faktörleri, medyada ki kültürel üretimin ideolojisini ve ciddi boyutlarda etkileyen çok önemli etkenlerdir. İşin ekonomik boyutu ilk planda ele alındığında, bu konu bir başka çok önemli konuyu da çağrıştırmaktadır:
Bu da, medyada tekelleşme gerçeğidir.
Yayıncılık Etik İlkeleri
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile Televizyon Yayıncıları Derneği tarafından, Türkiye’de televizyon yayıncılığı
alanında yaşanan sorunlar karşısında yayın kuruluşlarının, etrafında uzlaşacakları ortak bir etik davranış zemini
oluşturulması amacıyla yürütülen çalışmalar sonucunda hazırlanan “Yayıncılık Etik İlkeleri” imzalandı.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile Televizyon Yayıncıları Derneği’ nin ortaklaşa yürüttüğü çalışma kapsamında, 25 Mayıs 2007 tarihinde bir toplantı düzenerek Türkiye’deki çeşitli üniversitelerden medya etiği alanında önemli çalışmaları bulunan akademisyenlerin görüşlerine
başvuruldu. Bir toplantı sonucunda ortaya çıkan genel yayıncılık etik ilkeleri ışığında taslak bir metin hazırlandı.
KAYNAKÇA:
Aydın, İ. (2018). Eğitim ve öğretimde Etik. 9. Baskı. Ankara: Pegem Akademi.
Ayhan, A.(2011). Eğitim sevgidir. Ankara: Pegem Yayınları.
Bridge, B.(2004). Etik değerler eğitimi. İstanbul: Beyaz Yayınları.
Dinçer, B., Kaya, İ. ve Diğerleri. (2014). Öğretmenlik mesleğinde etik (Ed:Yard. Doç. Dr. İbrahim Kaya), İstanbul: Paradigma Akademi.
Kolçak, M.(2012). Meslek Etiği. Ankara: Murathan Yayınevi.