• Sonuç bulunamadı

Ölümünün yıldönümü münasebetiyle Mevlana Celaleddin'in Rumi'nin hayatı ve eserleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ölümünün yıldönümü münasebetiyle Mevlana Celaleddin'in Rumi'nin hayatı ve eserleri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TT-

13 3

Lj

[ Ölümünün yıldönümü münasebetile

MEVLANA CELÂLEDDİN!

RUMt'nin hayatı ve eserleri

30/12/1953

G

üneş Takkelidağ etek­ lerini hafiften aydınla­ tıyor« Konya derin bir ses­ sizlik içinde.. Hazreti Mevlâ- na’rnn yatağı başucunda kırk gündür nöbet bekliyen hekim­ ler, ezelî tecellinin yaklaş­ makta olduğunu hissederek, acz içinde bekliyorlar.. O gün, 1273 yılının 17 Aralık Pazar günü« Mevlâna yanıbaşında hıçkıran oğlu Sultan Veled’e. son gazeliyle şöyle hitap ediyor: — Sen git, yastığına bas koy« Beni, geceleri rahatsız olan bu biçareyi, yalnız başına bırak. Biz, geceleri sabahlara ks dar inleyen sevda dalgalarıyız... Güneş, yavaş yavaş batıyor. Güneşin batışı ile, Mesnevi dünyasının güneşi; büyük Türk mütefekkiri Hazreti Mev lâna da fani âlemden can ve bekâ âlemine göçüyor..

Mevlâna ve Sultan Veled Çelebi’nin sandukaları Devletinin başşehri, Devletin

de en parlak ve göz kamaştı- 680 yıl evvel, Konya ufukla- rıcı devresidir, tlimsever Sel- rmda batan ve hararetinden çuklu Sultanı Alâeddin Key- zerresini kaybetmiyen bu gü- kubat 1., şöhretini duyduğu neş kimdi?« O’nun fevkalâde- Sultan’ül-Ulemayı Konya’ya liklerle dolu hayatını şöylece davet etmiş, bizzat alâka gös-hülâsa edebiliriz:

Mevlâna Celâleddin Rumî, 30 Eylül 1207 (6 rabi’ül - evvel 604) te, Horasan’m Belh şeh­ rinde dünyaya gelmiştir. Ba­ bası Sultan’ül - Ulema (Bilgin­ lerin Sultanı) diye maruf Hü­ seyin Hatibi oğlu Muhammed Bahaeddin Veled, annesi Ha-* rezm - şahlardan Belh Emiri

Rükneddin’in kızı Mümine Hatun’dur.

Devrin ilim ve irfan yuvası olan Belh’in, Fahreddin Razik. ve hattâ Hükümdar Muham­ med Tekiş Harezm-şah gibi sayılı bilginleri var. Her iki bilgin de Yunan felsefesini be nimsemektedirler. Sultan’ül

-tererek hususî surette ayrılan mahalle yerleştirmiştir.

Sultan’ül-Ulema, kısa za­ manda Konya’da da şöhret yapmış, ilmiyle, vaazı ile, et­ rafına pek çok kimseler topla­ mıştır. O’nun 1231 yılında ve­ fatı ile, sevenleri bu sefer

bir ad, ondan ötesi hep O..) di­ yordu. Halk tarafından sevi­ len, vaazı dinlenen Mevlâna gibi bir müderrisin. Şems gi­ bi, kim olduğu bilinmeyen bir dervişle, aylardır bir kö­ şeye çekilmesi, dersi, vaazı bı­ rakması, herkesi şaşırtmış, kıs­ kandırmış, Şems aleyhine bir cereyan başlamıştı. Kıskanç­ lıklar artınca, bir gün Şems, ansızın kayboluvermişti.

Şems’in gaybubeti, Mevlâıja- yı can evinden yaralamıştı. Ardından içli yanık gazeller

Y a z a n : M eh m ef Ö N D ER

Konya Müzesi Asistanı Mevlâna Celâleddinin etrafın­

da toplanmışlar, Sadreddin Kunevî, Seyyid Bürhaneddin Muhakkiki Tırmızî, Sıraced- , . , „ , , din Urmevî, Şemseddin Mar-ülema ise bu felsefeyi sevme- dinî gibi devrin yetiştirdiği mekte, hatta aleyhinde bulun- büyük bilginler, etrafını sar- maktadır. Bu yüzden araları- Mevlâna’nm yetişmesine na bir soğukluk girmiş, Sul- gmtj olmuşlardır. Mevlâpa, tan ül-ulema, ailesiyle birlikte bunlardan Seyyid Burhaned- küçük Celâleddin ı de yanına djn’j kendine üstad edinmiş, alarak Belh ı terketmıştır. O’nun tesir ve tensibiyle, tah- Sultan’ül-Ulema’nm kerva- sil için, Halep ve Şam’a gitmiş, nı ilk olarak Nişapur’da ko- çeşitli ilimleri etüd etmiş, çok naklamış, burada büyük sûfî okumuş, Konya’ya olgun bir Ferideddin Attar, Celâleddin’i İslâm müderrisi olarak dön- pek sevmiş ve (Esrar-nanje) müştür. Konyadayken O’na A- adlı eserini O’na ithaf etmiş- nadolulu demek olan (Rumî) tir. Nişapurdan sonra Bağdad, . lâkabı verilmiş, dersleri, fet- Mekke, Medine, Şam, Halep, vasi ve vaazı ile kısa zamanda Malatya yolu ile Erzincan’a muhit yapmış, Konya medjre- gelmişler, her gittikleri yerde, selerinde etrafına toplanan yüz devrin tanınmış bilginleri ile lerce talebeye ders vermeğe temas etmişlerdir. Evhadüd- başlamıştır,

din Kirmanî, Sadeddin Hama- Mevlâna Celâleddin Rupıl, vî, Muhyiddin Arabi bunlar 37 yaşma kadar sessiz sakin arasındadır. Kervan Erzincan- ömür sürmüştür. Ondan son­ da da durmamış, Sivas, Kayse- ra, hayatı coşkun ve cazibeli- ri, Niğde yolu ile, 1221 yılla- dir. Buna da sebep Şems’tİr. rında Karaman (Lârende) a 1244 yılında Şemseddin Meh- gelmişlerdir. med Tebrizî adlı bir derviş

Karaman o zaman Anadolu Konya’ya gelmiş, Şekerciler Selçuklu devletinin idaresi al- Hanına misafir olmuştur. He- tmda bulunuyordu. Lârende men o gün Şems’le buluşup Valisi Emir Musa Bey, Sul- konuşan Mevlâna artık medre- tan’ül - Ulemayı hürmetle şeyi, vaazı terkederek, günler karşılamış, yerleştirmiş ve bir ce haftalarca —Şems’le— soh- de medrese yaptırmıştı.. Mevlâ- bete dalmış, düşünceleri de- na Celâleddin büyüyüp deli- ğişuniş, (Onda mutlak kemâ- kanlılık çağma girmiş olduğu 1in zuhurunu, cemalinde Tanrı için burada Semerkand’lı Şe- nurlarını görmüştür.) O güne refeddin Lala’nın kızı Gevher kadar gizli bir hazine olan Hatunla evlenmiş, Sultan Ve- Mevlâna artık açılmış, o cid- led ve Alâeddin adındaki oğul- di bilgin, şimdi rind bir adam lan bu hanımdan doğmuşlar- olmuş, vecd ve istiğrakla do- dır. Keza, Mevlâna henüz Ka- lu coşkun bir aşk tufanı ha- ramanda iken annesi Mümine linde kendinden geçmiştir. Hatun ve ağabeysi Muhammed (Aşk geldi, adeta damarımda, Alâeddin vefat etmiş, yedi yıl derimde kan kesildi. Beni bu şehirde oturmuşlardır. kendimden aldı, sevgiliyle dol

O sırada Konya, Selçuklu durdu. Benden kalan yalnız

söylüyor, hicran ateşi ile kav­ ruluyordu. O’nun iniltilerine dayanamıyan oğlu Sultan Ve­ led, yanma sadık adamlar a- la v k , Şam’a gitmiş, Şems’i bularak Konya’ya getirmişti. Şems’in gelişi Mevlâna’yı se­ vindirmiş, Şems aleyhinde bu­ lunanlar Mevlâna’dan özür di­ lemişlerdi. Şems bu gelişinde Mevlâna’nın evlâtlığı Kimya i- le evlenmiş, Konya’ya yerleş­ mişti. Bu çok uzun sürmedi. Başlarında Mevlâna’nm küçük oğlu Alâeddin Çelebi de bulu­ nan muhalefet grubu tekrar ayaklandı: (— Kim oluyor bu Şems, büyücü müdür, nedir? Sihirle kendisini Şeyhimize sevdirdi, meftun etti, O’nu yolundan çıkardı. Böyle bir kutup, böyle bir İslâm şeyhi, deliler gibi coşkunluklar gös­ termekte...) diyor, şurda bur- da dedikodu ediyorlardı. Eir gece Şems ansızın kaybolu­ verdi. Şems’in öldürülmüş ol­ duğu veya tamamen uzaklaş­ tırıldığı hakkında rivayet pek çoktur. Ne olursa olsun, hâdi­ se, Mevlâna’yı çok sarsmış, bu hicranın potasında pişmiş, hat­ tâ yanmıştı. Her yerde O’nu aratmış, daima Şems’ten haber beklemiş, Şems’ten bahseden­ leri hoş tutmuş, Şems’i bul­ mak için birkaç defa Şam’a gitmiş, fakat nafile.. Şems bu­ lunamamıştı.

Mevlâna perişan, aşkla hem­ hal yanıp tutuşurken, Şems şa­ dına (Divan-ı Kebir) adlı bü­ yük eserini meydana getirmiş. Şemsten sonra Konyalı Ku­ yumcu (Zerkub) Selâhaddin’e bağlanmış, Şems’in varlığım onda bulmuştu. Selâhaddin’in kızı Fatima Hatunu, oğlu Sul­ tan Veled’e nikâhlamış, yakın­ lığını sihri bir bağla düğümle- mişti. Bir müddet sonra,

Se-lâhaddin’n de vefatı, hassas ve vecd içindeki Mevlâna’yı İlâhî] aşkın zirvesine ulaştırmış, hat­ tâ öteye aşırmıştı. Şimdi, Ahi - Türk Hasan’m oğlu Hü sameddin Çelebi, Mevlâna’ıjın en yakmîdir. Hüsameddin Çe- lebi’nin teşvikiyle Mesnevi vü- eud bulmuş ve bizzat Hüsa-( meddin Çelebi tarafından zap- tedilmiştir.

Mevlâna, aşkının ve düşüm çelerinin zirvesinde iken, bir gün ansızın hastalanıvermigti. Hastalık kırk gün uzamış, Konya ve muhitini derin bir üzüntü kaplamıştı. Başta Sel­ çuklu Sultani Gıyaseddin Key-1 hüsrev IH. olmak üzere, bütün vezir ve emirler hizmetine koşmuş, sarayın iki mâruf he kimi Tabib Ekmelüddinle Ga­ zanfer, Mevlâna’mn başı ucun­ dan ayrılmamışlardı. Ne yazık ki, bütün gayret ve ihtimamlar boşa gidiyor, tedavi ve ilâçlar hastalığın seyrini değiştiremi- yordu. Mevlâna, gün gün çö­ küyordu. 17 Aralık 1273 pazar günü akşam üzeri fâni dünya­ ya veda etmişti. Ertesi sabah büyük bir cenaze merasimi ha-1 zırlanmış, merasime ırk, din, mezhep farkı olmaksızın, bü­ tün KonyalIlar katılmış, ney, kûdüm, rebab sesleri arasında tabut musallaya götürülmüş, namazı kılınmış ve şimdiki türbesinin bulunduğu mahalle defnedilmiştir. Mevlâna bir] gazelinde: (ölüm günü tabu­ tum yürüyünce, şu dünyanın derdiyle dertleniyorum sanma. Bana ağlama, yazık yazık de-j me... Buluşma görüşme za­ manım o vakittir benim...) der. Bundan böyle, Mevleviler, Mevlâna’nın ölüm gününe Şeb-i arus = Gelin gecesi de­ mişler ve bu günü mesut bir gün olarak kutlamışlardır.

Mevlâna bir filozof değil, gerçek bir sûfîdir. Fakat başka sûfîler gibi, Vahdet’e, ilim yo' Iu ile değil, gerçek aşk yolu i-; le ulaşmayı seçmiştir. Ondaki aşk, şüphesiz Tanrı aşkıdır. Bu aşk, kâmil insanı sevmek­ le başlar ve insanda cezbeyi, Tanrının kulu çekişini meyda­ na getirir. Onca müzik ve se­ mâ insanlığın tekâmülü için vasıtadır, insanlardaki ruh bir­ liğinin esası müziktir. Semâ ise cezbenin tezahürüdür.

ESER LER İ:

Mesnevi:

Mevlâna’nın en meşhur ese­ ridir. Mesnevi tarzında yazıldı­ ğı için bu ismi almıştır. 6 cilt ve 25618 beyittir.

Divan-ı Kebir:

Mevlâna’nın aşkî, tasavvuf! gazelleri ile rubaî’lerini ihtiva eden 22 divandan ibarettir.

Fihi mafih:

Mevlâna’nm nasihat ve söz-J lerini ihtiva eder,

birlikte dünya görüşünü de ih-J tiva eder.

Mecalis-i seb’a:

Mevlâna’nın yedi hutbesin­ den meydana gelmiş bir eser-1 dir. Prof. Uzluk tarafından neş-] redilmiştir.

Mektubat:

Mevlâna’nm muhtelif vesile-1 lerle yazdığı hikmet dolu mek-J toplarıdır. Prof. Uzluk tarafın-^ dan neşredilmiştir.

Bu eserlerden başka Mevlâ- na’ya isnad edilen bir kaç eşer] daha vardır.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu nedenle, sahne ve salon yönünden uygun olan, değişik sanatsal, kültürel ve bilimsel amaçlı etkinlikler için kullanılması olanaklıdır.. Önemli olan, elektronik ve

– World distribution: Andorra, Austria, Azerbaijan, Belgium, Bul- garia, Croatia, Denmark, England, France, Finland, Germany, Hungary, Iran, Moldova, the Netherlands, Norway,

gölünde yaflanan olay›n nedeni bafllan- g›çta belirlenemedi¤i için olay, önce bir terörist sald›r›s› gibi gösterildiyse de, as›l suçlunun gölün

anılar demeti olan kitap, Ley­ la Neyzi’nin babaannesi Ne­ zihe Neyzi’nin Amerika’da okuyan oğlu Nezih Neyzi’ye yazdığı kırk dokuz mektup­.. tan

Amaç: Bu çalışmada, prostat kanseri evrelemesinde kullanılan Ga-68 PSMA PET/BT ve Multiparametrik Prostat MRG incelemeleri olan prostat kanserli olgularda,

Donanımsal olarak tamamlanan ve açık döngü kontrol sistemiyle kontrol edilen Scara tipi üç boyutlu yazıcının kinematik hesaplamalardan elde edilen eşitlikleri

Bunun lein Tennessee Willi ams çevrilirse İyi çevrilmelidlr.. Bunun İçin Tennessee Williams oynanırsa İyi