• Sonuç bulunamadı

ESKİŞEHİR İLİNDE LÜLETAŞI İŞLEMECŞLİĞİ VE ÜRETİLEN ÜRÜNLER ÜZERİNE BİR ARAİTIRMA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ESKİŞEHİR İLİNDE LÜLETAŞI İŞLEMECŞLİĞİ VE ÜRETİLEN ÜRÜNLER ÜZERİNE BİR ARAİTIRMA"

Copied!
360
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

EL SANATLARI EĞĠTĠMĠ ANA BĠLĠM DALI

DEKORATĠF ÜRÜNLER EĞĠTĠMĠ BĠLĠM DALI

ESKĠġEHĠR ĠLĠNDE LÜLETAġI ĠġLEMECĠLĠĞĠ VE ÜRETĠLEN

ÜRÜNLER ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Hazırlayan Nazife DUDAġ

Ankara Mart, 2010

(2)

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ EL SANATLARI EĞĠTĠMĠ ANA BĠLĠM DALI DEKORATĠF ÜRÜNLER EĞĠTĠMĠ BĠLĠM DALI

ESKĠġEHĠR ĠLĠNDE LÜLETAġI ĠġLEMECĠLĠĞĠ VE ÜRETĠLEN ÜRÜNLER ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Nazife DUDAġ

(3)
(4)

……….‟ın……… ………. 1………. baĢlıklı tezi

……….tarihinde, jürimiz tarafından………... ………..Anabilim Dalı‟nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiĢtir.

Adı Soyadı Ġmza BaĢkan:……… ……….

Üye (Tez DanıĢmanı):………. ……….

Üye :……… ……….

Üye :……… ……….

(5)

ÖNSÖZ

Tarihi ve kültürel zenginliği ile Anadolu'nun en eski yerleĢim alanlarından biri olan EskiĢehir; sanayisi, eğitim düzeyi, ekonomik seviyesi ve mimarisi ile önemli bir Ģehirdir. Ankara, Ġstanbul, Bursa, Ġzmir gibi büyük illerin EskiĢehir‟e yakın oluĢunun yanında demiryolu ağının EskiĢehir'den geçerek batı ve doğunun birleĢmesinde bir kavĢak oluĢturması EskiĢehir'in coğrafi ve ekonomik yapısına katkı sağlamaktadır. Maden yatakları ve iĢletmelerinin yanı sıra Türkiye'deki hatta Dünyadaki Bor rezervinin önemli bir bölümü ve LületaĢı çıkarımının tamamına yakını EskiĢehir ilinden elde edilmektedir.

Türk el sanatları içerisinde yer alan EskiĢehir ili LületaĢı iĢlemeciliğinin hammaddesi olan lületaĢı ya da EskiĢehir taĢı dünya rezervlerinin %70‟ni oluĢturması, bölge halkının baĢlıca geçim kaynağı olması, ülkemize büyük ölçüde döviz kazandırması gibi nedenlerle önemli bir yere sahiptir. Günümüzde, lületaĢının bol miktarda bulunduğu Sepetçi ve civar köylerde 300'den fazla lületaĢı ocağı bulunmaktadır. Çıkarılan taĢlar, yine aynı bölgede mevcut bulunan atölyelerde iĢlenmektedir. LületaĢı; iĢlenmesi kolay beyaz renkli, gözenekli bir mineraldir ve emici özelliği olması dolayısıyla, ağızlık ve pipo yapımında birinci sınıf malzeme olarak tanımlanmaktadır. Genellikle pipo, sigara ağızlığı tespih, biblo ve süs eĢyası yapımında kullanılmaktadır.

Bu araĢtırmada EskiĢehir ilinde lületaĢı iĢlemeciliği ve üretilen ürünler üzerine bir araĢtırma ve sonuçlarına yer verilmiĢtir. BeĢ bölümden oluĢan araĢtırmanın Ġlk bölümünde, GiriĢ‟e Ġkinci bölümde Kavramsal Çerçeve ve Ġlgili AraĢtırmalara, üçüncü bölümde Yöntem‟e, dördüncü bölümde Bulgular ve TartıĢmaya, beĢinci bölümde ise Sonuç ve Önerilere yer verilmiĢtir.

AraĢtırmayı hazırlarken beni yönlendiren, ilgi ve desteğini eksik etmeyen danıĢmanım Sayın Doç. Dr. Melda ÖZDEMĠR‟e, alan çalıĢmalarımda Kültür Turizm Müdürlüğünün çalıĢanlarına, fotoğraf çekimlerimde arkadaĢım Zehra SülüĢoğlun‟a, tezimin yazımında arkadaĢlarım AyĢe Girgin‟e, Sema Bulat‟a, aileme ve EskiĢehir‟deki lületaĢı iĢlemeciği yapan kaynak kiĢilere yardımlarından dolayı en içten teĢekkürlerimi sunarım.

Nazife DUDAġ Ankara-2010

(6)

ÖZET

ESKĠġEHĠR ĠLĠNDE LÜLETAġI ĠġLEMECĠLĠĞĠ VE ÜRETĠLEN ÜRÜNLER ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA

DUDAġ, Nazife

Yüksek Lisans, Dekoratif Ürünler Eğitimi Bilim Dalı Tez DanıĢmanı: Doç. Dr. Melda ÖZDEMĠR

Mart- 2010, 360 sayfa

Bu çalıĢmada, EskiĢehir ili lületaĢı iĢlemeciliğinin yeri ve önemi, günümüzdeki durumu ve yapılan ürünlerin araĢtırması amaçlanmıĢtır. LületaĢının elde edilmesi, lületaĢı iĢlemeciliğinde kullanılan araç ve gereçler, teknik, yapım aĢamaları, ürün çeĢitleri, ürünlerin yapımında kullanılan bezeme ve renk özellikleri incelenmiĢtir. AraĢtırmada EskiĢehir ilinde lületaĢı iĢlemeciliği ile uğraĢan bireyler ile EskiĢehir lületaĢı müzesinde ve lületaĢı iĢleme atölyelerindeki lületaĢı ürünleri araĢtırma kapsamına alınmıĢtır.

AraĢtırma ile ilgili bilgiler tarama yöntemi ile yazılı kaynaklardan ve bu iĢle uğraĢan kiĢilerden toplanmıĢtır. Kaynaklardan elde edilen bilgiler amaçlar doğrultusunda belirlenen baĢlıklar altında özetlenmiĢtir.AraĢtırmanın çalıĢma evrenini EskiĢehir ilinde lületaĢı üreticileri ve lületaĢı ürünleri oluĢturmaktadır. AraĢtırmanın örneklemini (bunlardan 9‟u lületaĢı müzesinden) olmak üzere 100 lületaĢı ürünü ve 50 lületaĢı iĢlemeciliği ile uğraĢan bireyler oluĢturmaktadır.

AraĢtırmanın amaçları doğrultusunda hazırlanan sorular anket haline getirilerek 50 lületaĢı iĢlemeciliği ile uğraĢan bireylere karĢılıklı görüĢme tekniği ile doldurulmuĢ, cevaplar tablolaĢtırılarak, analizleri yapılmıĢtır. Ayrıca 100 lületaĢı ürününün ayrı ayrı fotoğrafları çekilmiĢ, hazırlanan bilgi formlarına göre doldurulmuĢ ve elde edilen verilerin analizi yapılmıĢtır. Ürünler çeĢit, teknik, renk, kompozisyon ve kullanım yeri açısından incelenmiĢtir.

(7)

AraĢtırmadan elde edilen bulgulara gören en kaliteli lületaĢı EskiĢehir‟den çıkartılmaktadır.Yöre için önemli bir gelir kaynağıdır. Günümüzde lületaĢından tütün kullanma aracı, giyim aksesuarları, ev eĢyası ve aksesuarları ürün çeĢitleri oluĢturmuĢtur.

(8)

ABSTRACT

A RESEARCH ON MEERSCHAUM ENTERPRISESHIP AND PRODUCED PRODUCTS IN ESKĠġEHĠR PROVINCE

DUDAġ, Nazife

Master Program, Decorative Product Education Field of Study Thesis Advisor: Assos. Prof. Dr. Melda ÖZDEMĠR

March – 2010, 360 page

Within this study it is intended to research the place and importance of Meerschaum enterpriseship, present day‟ s condition and produced products of EskiĢehir province. Access to meerschaum, tools and equipments used in meerschaum enterpriseship, technical production phases, varieties of the product, ornamentation and colour characteristics used in prooduct production have been examined. Individuals and artisans dealing with meerschaum enterpriseship in EskiĢehir province, and meerschaum products either at EskiĢehir Meerschaum Museum and in meerschaum carving workshops are covered under the scope of research.

Information relevant with this research have been accumulated from the written sources with sceening method and the people who are dealing with this business. Informations abtained from the sources are summarized under the determined headings within the direction of the objectives

.

Meerschaum producers and meerschaum products in EskiĢehir province are forming the study environment of the research. Samplings of the research are formend from 100 meerschaum products (including 9 pieces from Meerschaum Museum) and 50 individuals who are dealing with meerschaum enterpriseship.

By forming the questions into a survey that are in the direction of the research are filled with the individuals, who are ealing with 50 meerschaum enterpriseship, with

(9)

reciprocal interview method, replies are figures into tables uqdate, analyses are done. Besides, 100 meerschaum products are severally photographed, filles in accord to prepared information forms, and analyses of the obtained data are done. Products are exammined in view of variety, technique, colour, composition and usage place.

In accord to findings obtained from the research high quality meerschaum is mined in EskiĢehir. It is important income resource for the zone. Smoking materials, outfit accessories, household goods and accessories from meerschaum are forming the product variety.

(10)

ĠÇĠNDEKĠLER ÖNSÖZ ... v ÖZET ... vi ABSTRACT ... viii ġEKĠLLER LĠSTESĠ ... xv BÖLÜM I ... 1 1.GĠRĠġ ... 1 1.1. Problem ... 1 1.2. AraĢtırmanın Amacı ... 4 1.3. AraĢtırmanın Önemi ... 5 1.4. AraĢtırmanın Sınırlılıkları ... 5 1.5. Varsayımlar ... 5 1.6. Terimlerin Tanımlanması ... 6 BÖLÜM II ... 11

2.KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR ... 12

2.1. Kavramsal Çerçeve………...12

2.1.1.EskiĢehir Ġli Hakkında Genel Bilgi ... 12

2.1.1.1. EskiĢehir Ġli ... 12

2.1.1.2. EskiĢehir Ġlinin Tarihçesi ... 14

2.1.1.3. Coğrafi Konumu ... 16

2.1.1.4. Kültür ve Sanat ... 17

2.1.1.5. Turizm ... 17

2.1.1.6. EskiĢehir El Sanatları ... 18

2.1.2. LületaĢı Hakkında Genel Bilgiler ... 24

2.1.2.1. LületaĢı ĠĢlemeciliğinin Tanımı ve Tarihçesi ... 24

2.1.2.2. LületaĢının Elde Edilmesi ... 37

2.1.2.3. LületaĢı Türleri ... 39 2.2. Ġlgili AraĢtırmalar ... 47 BÖLÜM III ... 51 3.YÖNTEM ... 51 3.1. AraĢtırmanın Modeli ... 51 3.2. Evren ve Örneklem ... 51

3.3.Veri Toplama Tekniği ... 51

3.4. Veri analizi ... 52

BÖLÜM IV ... 53

4. BULGU VE YORUMLAR ... 53

4.1. LületaĢı Üreticilerine Ait KiĢisel Bilgiler ... 53

(11)

4.2.1. LületaĢı Hammaddesinin Edildiği Bölgeler, Temin Edilme ġekli ve

Zamanı ... 55

4.2.2.LületaĢında Bulunması Gereken Özellikler ... 56

4.3.LületaĢından Yapılan Ürünlere ĠliĢkin GörüĢler ... 56

4.3.1. LületaĢından Üretilen Ürünlerin Yapımında Kullanılan Araçlar ve Gereçler ... 56

4.3.1.1.LületaĢından Üretilen Ürünlerin Yapımında Kullanılan Araçlar ... 56

4.3.1.2. LületaĢından Üretilen Ürünlerin Yapımında Kullanılan Gereçler ... 62

4.3.1.3. Ġncelenen LületaĢı Ürünlerde Kullanılan Gereçler ... 66

4.3.2.1. LületaĢından Yapılan Ürünlerin Üretiminde Kullanılan Teknikler ... 68

4.3.2.2. LületaĢından Yapılan Ürünlerin Süslemesinde Kullanılan Teknikler ... 70

4.3.2.2. Ġncelenen LületaĢı Ürünlerde Kullanılan Teknikler ... 78

4.3.3. LületaĢından Üretilen Bir Ürünün Üretim AĢamaları (Pipo Yapımı) ... 79

4.3.4.1.LületaĢından Yapılan Ürünlerin Kullanım Alanlarına Göre Sınıflandırılması ... 86

4.3.4.2.LületaĢı Ürün SatıĢ Mağazalarında Pazarlanan Ürün ÇeĢitleri ... 113

4.3.5. LületaĢından Yapılan Ürünlerde Kullanılan Desen ve Renk Özellikleri... 115

4.3.5.1. LületaĢından Yapılan Ürünlerde Kullanılan Desenler ... 115

4.3.5.2. LületaĢından Yapılan Ürünlerde Kullanılan Renkler ... 116

4.4.LületaĢından Yapılan Ürünlerin Pazarlama Durumlarına ĠliĢkin Bilgiler ... 117

4.5. LületaĢı ĠĢlemeciliği ve Ürününün üretiminde KarĢılaĢılan Sorunlar ĠliĢkin Bilgiler ... 120

4.6.LületaĢından Yapılan Ürünlerin Tanıtımına ĠliĢkin Bilgiler ... 120

4.7.LületaĢı Üreticilerinin Gelir Düzeylerine ĠliĢkin GörüĢler ……….121

BÖLÜM V ... 123

5.SONUÇ VE ÖNERĠLER ... 123

5.1. Sonuç ... 123

5.2.Öneriler ... 127

(12)

EKLER ... 137

EK-1 Bilgi Formu ... 138

EK-2 Bilgi Formu Örneği ... 357

EK-3 Anket Formu Örneği ... 358

(13)
(14)

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo No Sayfa No

Tablo 4.1 LületaĢı Üreticilerinin YaĢ ve Öğrenim Durumlarına ĠliĢkin

Dağılım………. 53

Tablo 4.2 LületaĢı Üreticilerin Konuya Ġlgi Duyma ve Mesleği Öğrenme Durumlarına ĠliĢkin Dağılım……… 54 Tablo 4.3 LületaĢı Hammaddelerinin Temin Edilme ġekli ve

Zamanıyla Ġlgili Dağılım……….. 55 Tablo 4.4 Ġncelenen LületaĢı Ürünlerde Kullanılan Araç ve Gereçlerin

Dağılımı……….... 67

Tablo 4.5 Ġncelenen LületaĢı Ürünlerde Kullanılan Tekniklere ĠliĢkin

Dağılım………. 76

Tablo 4.6 Ġncelenen LületaĢı Ürün ÇeĢitlerine ĠliĢkin Dağılım……. 112 Tablo 4.7 Ġncelenen LületaĢı Ürünlerde Kullanılan Desen Konularına

ĠliĢkin Dağılım………. 113

Tablo 4.8 LületaĢı Ürünlerde Üretimde ve Süslemede Kullanılan

Renklere ĠliĢkin Dağılım……….. 115

Tablo 4.9 LületaĢı Ürünlerin Pazarlandığı Yerlere ĠliĢkin Dağılım……. 116 Tablo 4.10 Yurt DıĢına LületaĢı Ürünleri Pazarlama ve Pazarlanan

Ürünlere ĠliĢkin Dağılım………. 117

Tablo 4.11 LületaĢı Ürünlerin Yurt Ġçi ve Yurt DıĢında Pazarlandığı Yerlere ĠliĢkin Dağılımı………... 118 Tablo 4.12 LületaĢı Üreticilerinin Gelir Düzeylerine ĠliĢkin

(15)

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

ġekil: 1 EskiĢehir Ġli Haritası ... 12

ġekil 2: Kilim Dokuma ... 19

ġekil 3: Çorap (Patik) ... 20

ġekil 4: Alpu Savatlı Kolye ... 21

ġekil 5: Sorkun Köyü Çömleği ... 22

ġekil 6: Sivrihisar Cebesi ... 24

ġekil 7: Viyana‟da Yapılan 150 yıllık Pipo (Özel Koleksiyon) ... 33

ġekil 8: Cumhuriyet Dönemi Ġlk LületaĢı Ustası Osman Denizköpüğü ... 34

ġekil 9: 1970 Yılında Ocaktan Görünüm ... 35

ġekil 10: LületaĢı Kuyusuna ĠniĢ ... 38

ġekil 11: LületaĢı Kuyusuna Çıkrık Yöntemiyle GiriĢ ... 39

ġekil 12: Kuyudan LületaĢının Görünümü ... 39

ġekil 13: Sepiyolit Kristalinin ġematik GörünüĢü ... 41

ġekil 14: EskiĢehir Yöresi Sepetçi Köyü (Beyazaltın) LületaĢı Havzası ... 43

ġekil 15: EskiĢehir Çevresindeki Etüt Bölgelerinin Coğrafi Durumu Gösteren Harita 44 ġekil 16: LületaĢının Ocaktan Ġlk ÇıkıĢ Hali ... 45

ġekil 17: ÇeĢitli Büyüklükte ĠĢlenmemiĢ LületaĢı ... 45

ġekil 18: LületaĢının Büyüklüğüne Göre Yapılan Ürün ÇeĢitleri (CilalanmamıĢ) ... 47

ġekil 19: Tahra ... 57

ġekil 20:Kaba Bıçağı ... 57

ġekil 21:Torna ... 58

ġekil 22:Ġskarpela ... 58

ġekil 23ĠĢleme Bıçakları ... 59

ġekil 24:Sıyırgı ... 59

ġekil 25:Matkap ... 60

ġekil 26:Freze ve Uçları ... 61

ġekil 27:Parafin ... 62

ġekil 28:Balmumu ... 63

ġekil 29:Kağıt Zımpara ... 64

ġekil 30:Saf Balmumunda Bekletme ... 71

(16)

ġekil 32:Yakma Tekniği ... 73

ġekil 33:LületaĢı Ürünün Ebru Kağıda Sarılması ... 74

ġekil 34:Ebru Kağıdına Sarılı Ürünün Yakılması ... 74

ġekil 35:Yakılan Ebru Kağıdından YapılmıĢ Kolye ... 75

ġekil 36:Ebru Kağıdı Ġle BoyanmıĢ LületaĢı (LületaĢı Müzesi) ... 76

ġekil 37:Birinci Boyama Tekniği Ġle YapılmıĢ Ürüne Bir Örnek ... 77

ġekil 38:Ġkinci Boyama Tekniğine Bir Örnek ... 77

ġekil 39:LületaĢının Tahrada Temizlenmesi ... 80

ġekil 40:LületaĢının Suda Bekletilerek YumuĢatılması ... 81

ġekil 41:LületaĢının Yontularak ġekil Verilmesi ... 81

ġekil 42:LületaĢı Üzerinde Ürünün Ana Hatlarının Belirlenmesi ... 82

ġekil 43:ĠĢleme Bıçağı Ġle Piponun BaĢ Kısmının Yüz Hatlarının BelirginleĢtirilmesi ... 82

ġekil 44:Motiflerin Freze ve Uçları Ġle ĠĢlenmesi ... 83

ġekil 45:Piponun Tütün Konulacak Kısmının Tornadan Geçirilmesi ... 83

ġekil 46:LületaĢı Pipoyu Zımparalama ... 84

ġekil 47:Ġnce ĠĢçiliği BitmiĢ Pipo ... 85

ġekil 48:Pipoyu EritilmiĢ Balmumunda Bekletme ... 85

ġekil 49:Pipo Ucunun Polyester Uçla BirleĢtirilmesi ... 86

ġekil 50:LületaĢı Pipo ... 87

ġekil 51:EskiĢehir KurĢunlu Külliyesi'nde Kazılarda Çıkan 200 Yıllık Kilden YapılmıĢ Pipo ... 89

ġekil 52:Sigara Ağızlığı ... 91

ġekil 53:Nargile ... 92

ġekil 54:Kolye Takımı ... 94

ġekil 55:Giyim Aksesuarı (LületaĢı Müzesi) ... 97

ġekil 56:Heykel- Biblo (LületaĢı Müzesi) ... 101

ġekil 57:Büst ... 102

ġekil 58:Pano (Rafi IĢık Özel Kolleksiyonu) ... 103

ġekil 59:Pudriyer Kutusu (LületaĢı Müzesi) ... 104

ġekil 60:Resim Çerçevesi (LületaĢı Müzesi) ... 105

(17)

ġekil 62:Kitap Ayracı ... 106

ġekil 63:Baston (Süleyman ÇoĢkun Özel Koleksiyonu) ... 107

ġekil 64:Tespih ... 109

ġekil 65:Satranç Takımı (Ayhan Karahan Özel Koleksiyonu) ... 110

ġekil 66:Anahtarlık ... 111

ġekil 67:ĠĢleme Yüzüğü ... 111

ġekil 68:Zarf Açacağı ... 112

ġekil 69:Paskalya Yumurtası ... 113

ġekil 70: Tütsülük ... 138

ġekil 71:Asa (Baston) ... 140

ġekil 72 Satranç Takımı ... Hat a! Yer iĢareti tanımlanmamıĢ.142 ġekil 73: BüyükPipo ... 144

ġekil 74: Yüzük ... 148

ġekil 75: Yüzük ... 150

ġekil 76: Biblo (Büst) ... 152

ġekil 77: ġamdan (Mumluk) ... 154

ġekil 78: Kolye ... 156

ġekil 79: Kolye ... 157

ġekil 80: Kolye ... 158

ġekil 81: Kitap Ayracı ... 159

ġekil 82: Büyük Pipo ... 160

ġekil 83: Pipo ... 162

ġekil 84: Sigara Ağızlığı ... 164

ġekil 85: Pipo ... 166

ġekil 86: Pipo ... 168

ġekil 87: Saç Tokası ... 170

ġekil 88: Tütsülük ... 172

ġekil 89:BroĢ ... 175

ġekil 90: Büyük Pipo ... 176

(18)

ġekil 92: Resim Çerçevesi ... 181

ġekil 93: Büyük Pipo ... 183

ġekil 94: Büyük Pipo ... 185

ġekil 95: Pudriyer Kutusu ... 187

ġekil 96: Küçük Pipo ... 188

ġekil 97: Küçük Pipo ... 189

ġekil 98: Zarf Açacağı ... 191

ġekil 99: Büyük Pipo ... 194

ġekil 100: Pipo ... 196

ġekil 101: Büyük Pipo ... 198

ġekil 102: Büyük Pipo ... 200

ġekil 103: Büyük Pipo ... 202

ġekil 104: Büyük Pipo ... 204

ġekil 105: Biblo (Heykel) ... 206

ġekil 106: Pipo ... 208

ġekil 107: Büyük Pipo ... 210

ġekil 108: Küçük Pipo ... 212

ġekil 109: Büyük Pipo ... 214

ġekil 110: Biblo(Heykel) ... 216

ġekil 111: Küçük Pipo ... 218

ġekil 112: Pipo ... 220

ġekil 113: Küçük Pipo ... 222

ġekil 114. Küçük Pipo………...224

ġekil 115. Büyük Pipo ... 226

ġekil 116: Biblo (Büst) ... 228

ġekil 117: Küçük Pipo ... 230

ġekil 118: Pipo ... 232

ġekil 119: Pudriyer Kutusu ... 234

ġekil 120: Küçük Pipo ... 236

ġekil 121: Pipo ... 238

ġekil 122: Biblo (Heykel) ... 240

(19)

ġekil 124: Küçük Pipo ... 244

ġekil 125: Pipo ... 246

ġekil 126: Küçük Pipo ... 248

ġekil 127: KüçükPipo ... 250

ġekil 128: Büyük Pipo ... 252

ġekil 129: Küçük Pipo ... 254

ġekil 130: Biblo (Heykel) ... 257

ġekil 131: Büyük Pipo ... 259

ġekil 132: Biblo (Heykel) ... 261

ġekil 133: Büyük Pipo ... 263

ġekil 134: Küçük Pipo ... 265

ġekil 135: Küçük Pipo ... 267

ġekil 136: Küçük Pipo ... 269

ġekil 137: Büyük Pipo ... 271

ġekil 138: Tespih ... 273

ġekil 139: Biblo (Heykel) ... 275

ġekil 140:Bilezik ... 277

ġekil 141: Küçük Pipo ... 279

(20)
(21)

1.GĠRĠġ

1.1. Problem

BaĢlangıçta insanların ihtiyaçlarını karĢılamak amacıyla ortaya çıkan el sanatları, zaman içerisinde bulunduğu toplumun yaĢayıĢ özelliklerine ve doğa koĢullarına uygun geliĢmeler göstererek belirli bir kültürün özelliklerini yansıtır hale gelmiĢtir.

Çok zengin bir el sanatları potansiyaline sahip olan ülkemizde de yüzyıllar öncesinden beri insanlar yaratıcı güçlerini kullanarak, maden, taĢ, bitki ve hayvanlardan elde edilen hammaddeleri değerlendirmiĢler ve ihtiyaç maddelleri üretmiĢlerdir. Orta Asya‟dan Anadolu‟ya kadar uzanan göç yolunda karĢılaĢtıkları kültürlerden de etkilenerek günümüze kadar uzanan zengin el sanatlarını oluĢturmuĢlardır. Bu zengin el sanatı dallarından biri de lületaĢı iĢlemeciliğidir.

Hammadde olarak taĢ iĢleyen el sanatları; mimaride kullanılan taĢ iĢlemeciliği, (çeĢmeler, mezar taĢları, vb), mermer iĢlemeciliği, süs taĢları iĢlemeciliği( Oltu taĢı, lületaĢı vb) olmak üzere üç grup altında toplanmaktadır.

Süs taĢları iĢlemeciliği içerisinde yer alan lületaĢı iĢlemeciği, büyük ölçüde dünyanın en kıymetli pipolarının yapımında kullanılması, en çok ve çıkarılmaya en uygun halde bulunduğu yerin EskiĢehir ili olması gibi nedenlerle önemli bir yere sahiptir.

Değerli bir taĢ olan lületaĢı ya da diğer adıyla EskiĢehir taĢı; genellikle beyaz, bazen sarımsı, bazen krem renkli, ender olarak da kurĢuni, sarı veya kırmızımsı görünüĢlü, donuk, cilalı, gözenekli ve az yapıĢkan, önceleri yumuĢak nemli, hava ile temasta kuruyarak sertleĢen, yumuĢak, emici, açıkta kalınca renk değiĢtiren, sudan olumsuz yönde etkilenen, kolay iĢlenebilen özelliklere sahip bir tür magnezyum silikat

(22)

taĢıdır (BarıĢta, 2005: 325). TaĢın sertliği 2-2.5, özgül ağırlığı 2gr/cm3dir (Bozkurt, 1989: 193).

LületaĢının bilimsel ismi sepiyolittir. Sepiyolit (hidratlı magnezyum silikat) (2MgO,3SiO2,2H2O) kimyasal bileĢiminde magnezyum silikat mineralidir (Tekin,1973: 5).

EskiĢehir ilinden çıkartılan lületaĢına verilen “Beyaz altın, denizköpüğü ve EskiĢehirtaĢı” gibi değiĢik adlar verilmesi taĢın değerini, rengini ve çıkıĢ merkezini anlamlı bir Ģekilde ortaya koymaktadır (Timur, 1989: 250).

Hidratlı bir magnezyum silikat olan lüle taĢı, irili ufaklı yumrular biçiminde, toprağın 150 metre derinliklerinde serpilmiĢ durumda bulunmaktadır. LületaĢının iĢlenirken suya konulması gerekmektedir. LületaĢının topraktan çıkarıldığı an yumuĢak, bıçakla yontulması kolay, ateĢe dayanıklı, emme yeteneği yüksek ve hava ile temas etmesi halinde nemliliği azalan ve kuruyan bir yapıda olduğu bilinmektedir (Yıldırım, 1990: 67).

Lüle taĢı; pipo, sigara ağızlığı ve bunların nikotin ve zifir emici bölümlerinin yapımında, kolye, bilezik, iğne, küpe ve biblo gibi süs eĢyaları yapımında, toz olarak leke çıkarma iĢlemlerinde, elektrik sanayinde katalizör yapımında, otomobil sanayinde yakıt temizlemede, füze ve diğer uzay araçlarının baĢlık iç kapaklarının yalıtımında kullanılmaktadır (Ürersoy, 1989: 67).

Dünya‟da Türkiye dıĢında lületaĢı üretimi yapan ülkeler Yugoslavya, Çekoslovakya, Yunanistan, Avusturya, Ġspanya, Rusya, Fransa, ABD, Madagaskar ve Kenya dır. Türkiye‟de; Çanakkale, Bursa, Kütahya ve Konya illerinde çıkarılmaktadır. Bu iller içerisinde EskiĢehir dünya rezervlerinin %70‟ne sahiptir ve beyazlık, hafiflik, nemlilik yönünden çok kalitelidir. EskiĢehir ilinde lületaĢı; Sarısu YeniĢehir, Türkmentokat, Söğütçük, Kümbet, Sepetçi, Karahöyük, ve BaĢören bölgelerinden çıkarılmaktadır (EskiĢehir Valiliği, 1992: 272).

En zengin ve en ünlü lületaĢı yatakları EskiĢehir ve çevresinde bulunmaktadır. Ayrıca il büyük ölçüde dünyanın en kıymetli pipolarının yapımında kullanılan

(23)

lületaĢının dünyada en bol ve çıkarılmaya en uygun halde bulunduğu yer olarak bilinmektedir.

Ancak EskiĢehir dünyanın en iyi ve kaliteli lületaĢı yataklarına sahip olmasına rağmen lületaĢı iĢlemeciliğinin tarihçesi hakkındaki kaynaklar arasında uyum bulunmamaktadır. M.Ö. 3000‟li yıllarda bu yörede lületaĢının var olduğu tahmin edilmektedir. Tüm dünyada tanınması ve popüler olması ise tütün içme alıĢkanlığının Avrupa‟dan itibaren yaygınlaĢması ve Birinci Dünya savaĢından sonra olduğu söylenmektedir (Ürersoy, 1990: 15-169).

EskiĢehir-Çavlum Nekropol alanında Anadolu Arkeolojik Müzesi‟nce gerçekleĢtirilen kurtarma kazılarında, lületaĢından yontulmuĢ oldukça iyi durumda bir damga mühür elde edilen en eski bulgulardan biri olarak belirtilmektedir. Arkeolojik buluntular arasında, Demir Höyük‟te yapılan kazılar sırasında M.Ö. 3000„li yıllara tarihlenen lületaĢından bir eser‟de LületaĢının 5000 yıldan beri bilinip iĢlendiğini kanıtlamaktadır. Eser halen EskiĢehir Arkeoloji Müzesinde korunmaktadır (Bilim ve Teknik Dergisi, 2001: 409, 76).

Arkeolojik buluntuların yanı sıra yazılı belgelerde lületaĢın izlerine ancak 12.yy.da rastlanmaktadır. EskiĢehir lületaĢı ile ilgili yazılı belgelerden biri EskiĢehir‟in Türklerin hâkimiyetinde bir “Uçbeyliği” ve transit ticaret merkezi olduğu 1173 yılında “Sultan Oyugi” EskiĢehir‟i ziyaret eden Arap gezgin “El Herevi” seyahatnamesinde Ģifalı sıcak sulardan ve lületaĢından söz etmektedir. Ancak kimler tarafından ne amaçla kullandığını ile ilgili bilgi bulunmamaktadır (EskiĢehir Valiliği Ġl Kültür Müdürlüğü, 2005: 29).

LületaĢı ile yapılan ürünlerde en önemli kaynağın gözlem ve ustaların hayal gücü olduğu bilinmektedir. LületaĢı %70 oranında nikotin emmesi ve daha sağlıklı olması nedeniyle en mükemmel pipo malzemesi olarak pipo yapımında kullanılmaktadır.

LületaĢı eĢyalar lületaĢının iĢlenmesiyle elde edilen ürünlerdir. Yurt içinde genellikle pipo, pipo ağızlığı, tespih, kolye, satranç takımı, biblo ve dekoratif ürünler

(24)

yapımında ve sanayinin çeĢitli alanlarında kullanılmaktadır. Ayrıca yurda gelen turistlere satılarak ve de ihraç edilerek yurda döviz sağlanmaktadır (Bozkurt,1989: 197).

Bugün dünyanın en kaliteli ve zengin yataklarına sahip olan EskiĢehir ve çevresinin lületaĢı iĢlemeciliğinde lületaĢını iĢleyen kiĢilerin eğitimsiz olması önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. EskiĢehir de lületaĢı okulu kurulmuĢ olmasına rağmen açıldıktan çok kısa süre sonra eğitime ara verilmiĢtir. Sonuçta alt yapının oluĢturulamaması, eleman yetersizliği maddi imkânsızlar ve politik nedenlerden dolayı okul kapatılmıĢtır. Yine lületaĢında önemli bir geliĢme 1988 yılında düzenlenen „Beyaz Altın Festivali‟dir. LületaĢı iĢlemeciliği için beklenen ilgiyi ve tanıtımı sağlayamadığından bu etkinlikte 1993 yılında sona ermiĢtir. LületaĢının tanıtımının yapılması, heykelcilik yarıĢması düzenlenmesi geliĢimine önemli bir katkı sağlamıĢtır. Heykelcilik yarıĢmasına katılan eserler EskiĢehir de açılan lületaĢı müzesinde sergilenmektedir. EskiĢehir‟in dıĢında dünyada birçok ülkede lületaĢı müzeleri bulunmaktadır (EskiĢehir Valiliği LületaĢı Yurt DıĢı Sergileri, 1993: 2 ).

Görüldüğü gibi lületaĢı iĢlemeciliği gerek hammadde olarak gerekse iĢlenmiĢ ürün olarak el emeğine dayalı üretimi, farklı kullanım alanları ile ülke turizmi ve ekonomisi açısından önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle EskiĢehir Ġlinde LületaĢı ĠĢlemeciliği ve Üretilen Ürünler araĢtırma kapsamına alınmıĢtır.

1.2. AraĢtırmanın Amacı

Bu araĢtırmanın genel amacı EskiĢehir ilinde yapılan lületaĢı iĢlemeciliğinin yeri, önemi, günümüzdeki durumu ve yapılan ürünleri incelemektir. Bu genel amaçlar doğrultusunda aĢağıdaki sıralanan konulara yer verilmiĢtir.

1.EskiĢehir ilinde LületaĢı Üreten Ustalara Ait KiĢisel Bilgiler

2.EskiĢehir ilinde lületaĢı hammaddesinin temin ve elde edilme durumları ( lületaĢının çıkarılması, iĢlenmesi ve türleri)

(25)

3.EskiĢehir ilinde LületaĢı ürünlerin yapımında kullanılan araç ve gereç, teknik, desen ve renk özellikleri, üretim aĢaması ile ürün çeĢitleri

4.EskiĢehir ilinde LületaĢı ürünlerin pazarlanma ve tanıtım durumları

5.EskiĢehir ilinde LületaĢı ustalarının karĢılaĢtıkları sorunlar ve çözüm önerileri

1.3. AraĢtırmanın Önemi

Dünya‟da ve Türkiye‟de en kaliteli lületaĢının EskiĢehir Ġlinden çıkarıldığı bilinmektedir. EskiĢehir ilinde lületaĢı iĢlemeciliği halkın geçim kaynakları arasındadır.

Günümüzde lületaĢı iĢlemeciliği eğitim eksikliği ve ekonomik imkansızlıklar nedeniyle gerekli Ģekilde tanıtılmamakta ve bu iĢle uğraĢan ustalar gün geçtikçe azalmaktadır.

Bu nedenle yapılan araĢtırmada lületaĢı iĢlemeciliğinin yerinin belirlenmesi, EskiĢehir yöresine ait lületaĢı kültürünün diğer kuĢaklara kaynak olarak aktarılması, lületaĢından üretilen ürünlerin çeĢitliliği, teknik, malzeme ve desen özelliğinin belgeleyen bilimsel bir kaynak oluĢturması, ülke turizmi ve ekonomisi açısından lületaĢı sanatının tanıtılması açısından önemlidir.

1.4. AraĢtırmanın Sınırlılıkları

Bu araĢtırma EskiĢehir il merkezinde

lületaĢı ürünleri yapan iĢ yerleri ile sınırlıdır.

AraĢtırma EskiĢehir il merkezinde lületaĢı ürünleri yapan iĢ yerlerindeki lületaĢı ürünleri ile lületaĢı müzesinde bulunan ürünlerle sınırlıdır.

AraĢtırma Nisan- 2009 Ocak- 2010 tarihleri arasında gerçekleĢtirilmiĢtir.

1.5. Varsayımlar

(26)

AraĢtırma için belirlenen yöntem ve tekniklere göre hazırlanan anket ve bilgi formu araĢtırmanın amacında belirlenen özellikleri ölçecek yeterliliktedir.

GörüĢme ve bilgi formlarına doğru cevaplar verilmiĢtir.

1.6. Terimlerin Tanımlanması

Amyant:Isıya, aĢınmaya, kimyasal maddelere çok dayanıklı lifsel yapıda kanserojen bir mineraldir. Asbest gök toprakta denilmektedir (Büyük Larousse sözlük ve ansiklopedisi, 1989, cilt:1; 36).

Akbaba:BaĢı ve boynu genellikle çıplak ve dağlık yerlerde yaĢayan, iri yırtıcı bir kuĢtur. Gündüzleri avlanırlar ve çoğunlukla leĢ ile beslenirler. Üst gagalarının ucu çengel gibi kıvrıktır. Gagada burun deliklerinin bulunduğu üst kısım ince bir deri ile örtülüdür (Ana Britanica, Genel Kültür ansiklopedisi, 1989, cilt:2; 49).

Baküs (ġarap tanrısı):Yunan mitolojisinde en hızlı Ģarap içen tanrısına denilmektedir (Meydan, 1998: 56).

BaykuĢ:KuĢların gece yırtıcı kuĢları adı verilen bir takımıdır. Vücutları kısa ve basık kuyrukları kısadır. Gagaları çengel Ģeklinde aĢağıya kıvrımlıdır (Büyük Larousse sözlük ve ansiklopedisi, 1989, cilt:1; 67).

Bezeme (süsleme): Bir nesnenin veya canlının yapısını iĢlevini değiĢtirmeden estetik değer kazandırmak amacıyla yüzeyini görsel öğelerle iĢleme sanatıdır (Sözen ve Tanyeli,1986:58).

Buldok:Köpekgillerden burnu basık alt çenesi üstten ,uzun iri ve güçlü bir köpek türüdür (Büyük Larousse sözlük ve ansiklopedisi, 1989, cilt:1; 77).

Deniz kızı:Yunan mitolojisine göre denizlerde yaĢayan çok güzel, belden yukarısı kız, aĢağısı balık Ģeklindeki bir masal kahramanıdır (Türkçe sözlük, 1974: 56).

(27)

Drenaj:Maden ocaklarında bulunan, madenlerin ve taĢların çıkartılmasına engel olan suyun doğal ve yapay yollarla çıkarılma iĢlemidir (Büyük Larousse sözlük ve ansiklopedisi, 1989, cilt:1;89).

Dolamit:Kalsiyum ve magnezyum ve karbonat bileĢiminde bir mineraldir (Büyük Larousse sözlük ve ansiklopedisi, 1989, cilt:1;90).

Eyer (Eğer) :Binek hayvanlarının sırtına yerleĢtirilen, deriden yapılmıĢ ve üstüne oturulan yerdir (Meydan, 1998: 79).

Ejderha (dragon):Efsanevi bir yaratık olan çoğunlukla büyüsel ve ruhani güç ve özelliklere sahip kuvvetli korkunç bir masal canavarıdır. Toplumların mitolojisinde yer alan ejderhaların ortak motifi aslan pençeli, yılan kuyruklu, pullu derili, kanatlı ve ateĢ saçan burun delikleri olacak Ģekildedir.Yedi baĢlı olanları da vardır (Büyük Larousse sözlük ve ansiklopedisi, 1989, cilt:1; 70).

Fes: Silindir veya kesik koni biçiminde kırmızı çuhadan yapılarak kalıplanmıĢ, tepe ortasından siyah iplik püskül sarkan baĢtır (Önder, 1998: 81).

FiĢeklik : FiĢeklik içinde fiĢek denilen ruloların tek tek muhafaza edildiği küçük silindirik kaplardır (Çoruhlu, 1991: 8).

Formasyon: Maden sahasında yüzeylere verilen birimlere denmektedir (Büyük Larousse sözlük ve ansiklopedisi, 1989, cilt:1; 72).

Gem : Atı kontrol altında tutabilmek için, ağzına takılan demir araçtır (Ağakay, 1974: 27). Hidroterminal:Sıcak su kaynaklarından elde edilen enerji ve bununla ilgili iĢlere

verilen addır (Ana Britanica, Genel Kültür ansiklopedisi, 1989, cilt:2; 39).

Ġyon: Eriyik halindeki bir elektrolidin çözülmesinden pozitif ya da negatif olarak elektriklenmiĢ bulunan atom, atom grubu molekül ya da molekül grubun bölümlerinden her biridir (Meydan, 1998: 83).

(28)

Jeotermal:Yer kabuğunun çeĢitli derinliklerde birikmiĢ ve onun oluĢturduğu kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazdır (Ağakay, 1974: 33).

Kartal:Yırtıcı kuĢların en kuvvetlisidir. Pençeleri ve gagası çok sağlamdır. Güç ve kuvveti temsil etmesinden dolayı birçok ulus ve devlet adamı kartalı simge olarak kullanmıĢtır (Ana Britanica, Genel Kültür Ansiklopedisi, 1989, cilt:2; 49).

Kavuk:BaĢa giyilen ve yukarı doğru daralan keçe baĢlıktır. Çevresine sarık sarılır. Biçimine, rengine, giyenlerin sosyal durumuna göre adları vardır (Önder, 1998: 134).

Kayaç:ÇeĢitli mineralleri veya taĢ parçacıklarının veya tek bir mineralin fazla sayıda birikmesinden meydana gelmesidir (Meydan, 1998: 96)

Kepenek:Çobanların omuzlarına aldıkları, biri sırt, ikisi ön üç parçadan oluĢan kolsuz, keçeden üstlüktür (Koçu, 1962: 153).

Kılcal: LületaĢı ürünlerin yapımında parçaları birleĢtirmek amacıyla kullanılan damar gibi küçük yarıçaplı bir borudur (Meydan, 1998: 98)

Kılıç: ÇeĢitli boyutlarda olabilen keskin kenarlı, sivri uçlu delici ve kesici olan ateĢsiz bir silahtır. Türk kılıçları geriye doğru eğridir (Bingül, 1939: 161).

Kılavuz : Pipo vb. ürünlerde yiv (oyma) açmakta kullanılan araçtır (Türkçe sözlük, 1974: 102).

Kontes:Avrupa toplumunda sınıf farklılıkları içerisinde asiller grubunda yer alan kontun karısına verilen addır (Meydan, 1998: 108)

Kovboy:Sığır ve atları eğiten ve evcilleĢtiren, genelde Kuzey ve Güney Amerika‟da sığır çiftliklerinde yaĢayan insanlara verilen addır (Türkçe sözlük, 1974: 108).

Lüleci; Tütün çubuğu, pipo, nargile vb. lüle adı verilen parçayı yapan ve satan kiĢiye verilen addır (Dağılgan,1994: 5).

(29)

Kızılderili:Kuzey Amerika‟da yaĢayan yerlilere verilen addır (Türkçe sözlük, 1974: 113).

Külah:Eskiden erkeklerin giydiği, sivri keçeli baĢlık. Huni Ģeklinde kağıt kaptır (Bingül, 1939: 171).

Motif : Süslemede bütünü oluĢturan parçalardan her birine verilen addır (BarıĢta, 2005:34).

Mültezim:Osmanlı toprak sisteminde önemli ve imtiyaz sahibi olanlara açık arttırma usulü ile belirli eyaletler kiraya verilmektedir. Bu kiĢilere mültezim denilmektedir (Ağakay, 1974: 75).

Olivin: Değerli taĢ grubundan, sarımsı, renkli, cam parıltılı magnezyum ve demirli silikattır. Değerli olanına zebercet denmektedir (Ethem,1990: 56).

Palyaço:Genellikle panayır tiyatrolarında, sirklerde, kendini seyredenleri güldüren ve eğlendiren, acayip kılıklı, yüzü aĢırı ve komik biçimde boyalı oyuncudur (Türkçe sözlük, 1974: 123).

Parküter: Katman ya da kaya parçalarına verilen addır (Türkçe sözlük, 1974:129). Paskalya yumurtası:Hıristiyan inancına göre Hz. Ġsa‟nın çarmağa gerilmesi ve sonra diriliĢini kutladıkları değiĢik gelenekleri içerisinde yer alır. Bunların arasında en yaygını kiĢilerin birbirlerine genellikle çikolatadan yapılan paskalya yumurtası hediye etmesidir (Ana Britanica, Genel Kültür ansiklopedisi, 1989, cilt:4,s.49).

Poliformik:Ġçerisinde mineral bulunan kayaçların suya temasıyla oluĢturduğu reaksiyondur (Ağakay, 1974: 67).

Provizite:Ocaklarda bulunan taĢların özgül ağırlığına verilen addır (Ağakay, 1974: 72). Sarık:BaĢa giyilen kavuk, sikke, külah, fes vb . üzerine sarılan tülbent veya Ģal gibi bezlerdir (Önder, 1998: 223).

(30)

Saykal: LületaĢı ürünlerde ayna gibi nesneleri parlatmak için kullanılan ciladır (Bingül, 1939: 178).

Sedimanter: Yeryüzüne etkili fiziksel ve kimyasal koĢullar altında kayacın aĢınıp, taĢınıp, birikmesi ve sertleĢerek tekrar bir kayaç oluĢturması olayına sedimantasyon bu oluĢan kayaca da sedimanter (tortul) kayaç denir (Türkçe sözlük, 1974:23).

Sorguç: Genellikle Ġslam ülkeleri hükümdarlarının baĢlıklarına takılan kuĢ tüyü ve değerli taĢla süslü takıdır (Önder, 1998: 234).

Sontaj: Bir yeri, bir çukuru açmak için sonda denilen bir araçla yapılan iĢleme denmektedir(Ağakay, 1974: 87).

Sultan: Güç, otorite, yönetici anlamına gelmektedir. Ġslam hükümdarları tarafından kullanılmıĢ bir sıfattır (Ana Britanica, Genel Kültür ansiklopedisi, cilt:5; 109).

Tandır: Yere kazılarak yerleĢtirilen koniyi andıran özel fırındır (Türkçe sözlük, 1974: 134).

Tazı:Genellikle tavĢan avında kullanılan, uzun bacaklı çekik karınlı, çok çevik bir köpek türüdür (Ağakay, 1974: 45) .

Tırpan:Uzun bir sapın ucuna tutturulan ot, ekin, v.b.‟ni biçmeye yarayan hafifçe kıvrık uzun çelik bıçaktır (Türkçe sözlük, 1974: 133).

Topografig: Bölgedeki yüzey Ģekillerinin fiziksel görünüĢünü belirlemek amacı ile ölçülmesi, hesaplanması ve küçültülerek çizilmesi Ģeklinde tanımlanmaktadır (Ağakay, 1974: 45) .

Viking: Kuzey Avrupa‟da 9. ve 10. yüzyıl da yaĢayan Ġskandinav halkıdır. Adları deniz savaĢçıları anlamına gelen Vikingler, aslında iki ulus yani Voyoglar ile Normanlara mensup insanlardır (Ana Britanica, Genel Kültür ansiklopedisi, 1989, cilt:5; 495).

(31)

Yeniçeri: Osmanlı Ġmparatorluğunun belli bir döneminde kurulan ve kendine has bir düzeni olan askeri örgüte mensup er‟e verilen isimdir (Meydan, 1998: 298).

Zon: Nitelik ve görünüĢ bakımından bir baĢkasına benzeyen bölgelerin kısımlara ayırmaktır (Ağakay, 1974: 65) .

BÖLÜM II

(32)

2.1. Kavramsal Çerçeve

Bu kavramsal çerçeve içerisinde Ģu baĢlıklar yer verilmiĢtir. EskiĢehir ili

hakkında genel bilgi, EskiĢehir Ġlinin tarihçesi, coğrafi konumu, kültür ve sanat, turizm, EskiĢehir ili el sanatları, lületaĢı hakkında genel bilgiler, lületaĢı iĢlemeciliğinin tanımı ve tarihçesi, lületaĢının elde edilmesi, lületaĢı türleri, ilgili araĢtırmalardır.

2.1.1.EskiĢehir Ġli Hakkında Genel Bilgi

2.1.1.1. EskiĢehir Ġli

Ġç Anadolu bölgesinde bir il merkezi olan EskiĢehir‟in doğu ve güney doğusunda Ankara, güneyinde Konya ve Afyonkarahisar, batısında Kütahya ve Bilecik, kuzeyinde Bilecik, Bolu ve yine Ankara illeri bulunmaktadır. Sakarya nehrinin yukarı kesiminde yer alan EskiĢehir‟in doğu ve kuzeyindeki doğal sınırı Sakarya nehri oluĢturmaktadır.

ġekil: 1 EskiĢehir ili haritası

EskiĢehir kara, demiryolu ve hava ulaĢtırması bakımından büyük olanaklara sahip bir ildir. Askeri amaçla kullanılan büyük bir havaalanı bulunmaktadır. Ankara, Ġstanbul, Bursa, Ġzmir gibi büyük illerin EskiĢehir‟e yakın oluĢunun yanında demiryolu ağının EskiĢehir'den geçerek batı ve doğunun birleĢmesinde bir kavĢak oluĢturması EskiĢehir'in coğrafi ve ekonomik yapısına katkı sağlamaktadır. Maden yatakları ve

(33)

iĢletmelerinin yanı sıra Türkiye'deki hatta Dünyadaki Bor rezervinin önemli bir bölümü ve LületaĢı çıkarımının tamamına yakını EskiĢehir ilinden elde edilmektedir (Büyük Larousse sözlük ve ansiklopedisi, 1989, cilt:1; 256).

EskiĢehir tarım bakımından geliĢmiĢ bir ildir. Hayvancılık, balıkçılık, ormancılık ve avcılık halkın baĢlıca gelir kaynağıdır. Sulama, gübreleme ve modern tarım araçları kullanılır. Yılın dört mevsimi çeĢitli tarım ürünleri elde edilmektedir. Toplam 200 tona yakın marul, ıspanak, patlıcan, domates, armut, elma, viĢne, kayısı, badem, dut, karpuz ve kavun yetiĢtirilmektedir. ġekerpancarı buğday, arpa, çavdar, yulaf, ayçiçeği, patates, soğan ekimi yapılır. Hayvancılık ve arıcılık geliĢmiĢtir. Arıcılık Çifteler ikinci Mahmut Han devrinden beri faaliyettedir. Topraklarının %27‟si ormandır. Maden bakımından zengindir. Çıkan baĢlıca madenler; krom, boraks, manyezit, bor tuzları, perlit, lületaĢıdır. Ayrıca mermer, linyit, alçıtaĢı, amyant, kalsedon çıkartılmaktadır (Hayat ansiklopedisi, 1989, cilt:1; 1232).

Nüfus yoğunluğu, ulaĢım imkânı, enerji kaynakları, maden ve tarım imkânlarının uygun oluĢu geliĢmesinde rol oynamıĢtır. EskiĢehir sanayisi geliĢmiĢ Türkiye‟nin belli baĢlı merkezlerindendir. Bunlar; tuğla ve kiremit fabrikaları, uçak ve bakım tesisleri, uçak motor fabrikası, devlet demir yolu fabrikası, çimento fabrikası, jant fabrikası, pülverizatör ve su pompası üreten makine fabrikası, yapı malzemesi, makine ve tesisat beton sanayi, gıda, Ģekerleme, sunta, otomotiv, yem, giyim ve Ģeker fabrikalarıdır. Eskiden bir tarım kasabasıyken Ģimdi sağlık ve sanayi merkezi olmuĢtur. Ġldeki önde gelen ekonomik etkinliklerden biride ticarettir. Sattığı baĢlıca ticaret malları; tarım, Ģeker, bisküvi, çimento, buzdolabı, motorlu kara taĢıtları lületaĢından yapılmıĢ hediyelik eĢyalarıdır (Türkiye iller ansiklopedisi, 1989, cilt:1; 400).

Ġl merkezinde nüfus oranı %79‟dur. Köy nüfus oranı %21‟dir. Köylerden Ģehre büyük oranda göç yaĢanmaktadır. ġehir merkezinde sanayileĢme geliĢmiĢtir. Köylerdeki ekim, dikim yapılan tarım alanlarının nüfusun artması dolayısıyla çıkan mahsulün ailelerin geçimine yetmemektedir. BaĢka çalıĢma alanlarının da olmaması nedeniyle ailelerin gelir seviyesini düĢürmüĢ, genç nüfusu göçe zorlamıĢtır (Hayat ansiklopedisi,1989, cilt:1; 1232).

(34)

2.1.1.2. EskiĢehir Ġlinin Tarihçesi

EskiĢehir tarihi dönemler içinde Anadolu‟daki ünlü merkezlerden biri olmuĢtur. Kentin ilk kuruluĢ yerinin neresi olduğu tartıĢmalı olmakla birlikte birçok Anadolu Ģehrinden farklı olarak ilk kuruluĢ yerini büyük ölçüde değiĢtirmeden geliĢmiĢtir. Ġlk ve ortaçağlarda adı Dorylaion (Dorileaum) olan kentin ilk yerleĢim yeri hakkında üç bölgeden söz edilmektedir. Bunlar, Ģimdiki çarĢı yakınında sıcak su kaynakları civarı, ovanın ortasındaki ġarhöyük ve güney batıdaki KaracaĢehir mevkiidir. Porsuk Çayı‟nın yaratacağı taĢkınlıklardan ve çevresindeki bataklıkların yol açacağı sıtmadan, ayrıca dıĢarıdan gelecek saldırılardan korunmak için plato yamacının hemen önünde Odunpazarı adı verilen sahada yeni bir yerleĢim yeri oluĢmuĢtur.

EskiĢehir, ilk ve ortaçağda Batı Anadolu‟da büyük bir uygarlık kuran Hititlerin egemenliğine girmiĢ zamanla, Frigler, Lidyalılar, Persler, Romalılar ve Bizanslıların yönetimine geçmiĢtir.

M.Ö. 334′te Büyük Ġskender, Anadolu‟ya girerek Persleri mağlup ettikten sonra Frigya, Ġskender‟in egemenliğine girmiĢtir. EskiĢehir il sınırları içinde yer alan ġarhöyük (Doreylaion), Balhisar (Pessinus) ve Karahöyük (Midaion) Frigya‟nın önemli kentleri olarak tarihte yerlerini almıĢlardır.

Bu topraklar daha sonraki yıllarda Romalıların eline geçmiĢtir. M.S. 395′te Ġmparatorluk Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılınca EskiĢehir yöresi Doğu Roma (Bizans) Ġmparatorluğu sınırları içinde kalmıĢtır. HıristiyanlaĢma sürecine giren Bizans‟la birlikte kentde toplumsal yapıda önemli değiĢimler yaĢanmıĢtır. ġehir istilalara maruz kalmadığı dönemlerde havasının güzelliği ve sıcak su kaynaklarının varlığı ile Bizans Ġmparatorlarının avlanma, dinlenme ve sayfiye Ģehri olmuĢtur. Ġmparatorluğun verdiği önemle bu bölge geliĢmiĢ ve bu geliĢme içinde Sivrihisar (Justinyanopolis) gibi yeni kentler kurulmuĢtur. 8.yy‟ın baĢında Arap iĢgaline uğrayan EskiĢehir kısa bir süre sonra tekrar Bizans‟ın egemenliğine girmiĢtir (Büyük Larousse sözlük ve ansiklopedisi, 1989, cilt:1; 266).

Selçuklu Sultanı Mesud, 1147′de EskiĢehir önünde 2. Haçlı ordusunu yenmiĢ Türkler 1196′dan sonra yöreye tamamen hakim olmuĢtur. 13.yy‟da zayıflayan

(35)

Selçuklular EskiĢehir ve çevresini Ertuğrul Bey‟e vermiĢtir. Kent daha sonra Osmanlı Ġmparatorluğu‟nun kurucusu Ertuğrul Bey‟in oğlu Osman Bey‟in yönetimine girmiĢ, Bizans‟a karĢı yürütülen savaĢlarda bir üs olmuĢtur. Bu yönüyle merkezi EskiĢehir olan Sultanönü Sancağı Osmanlı Ġmparatorluğu‟nun ilk yerleĢim sahası olmuĢtur. Ancak Anadolu‟da tam bir Osmanlı hâkimiyetinin kurulması ile EskiĢehir parlak günlerini kaybetmeye baĢlamıĢ ve Fatih‟in ilk zamanlarına kadar Ankara Beyliği‟ne bağlı bir sancakken 1451, 1831 yılları arasında Kütahya Beylerbeyliği‟ne, 1841′de Bursa Eyaleti‟ne bağlanmıĢtır (Tunçdilek,1955: 80).

EskiĢehir 19.yy ortalarından itibaren değiĢmeye baĢlamıĢtır. Osmanlı Rus SavaĢı ardından kente yerleĢen göçmenler ve 1894 yılında iĢletmeye açılan Bağdat Berlin demiryolu bu değiĢimi yaratan en önemli iki etkendir. Bu iki olayın etkisiyle nüfus artmıĢ mali alanda geliĢmeler kentin büyük bir idari yapıya dönüĢmesine yol açmıĢtır. Ġkinci MeĢrutiyet‟in ilanından sonra bağımsız sancak olan ve Almanlar tarafından kurulan Cumhuriyet öncesi ilk buharlı lokomotif atölyesi ile sanayi alanında EskiĢehir, atılım yapan ender Anadolu kentlerinden biri olmuĢtur (Türkiye iller ansiklopedisi, 1989, cilt:1; 390).

Milli mücadele yıllarında Ģehrin Anadolu‟daki tarihsel olarak sahip olduğu stratejik konumu belirleyici olmuĢ düĢman iĢgalinden kurtarılması zorunluluk haline gelmiĢ, Türk birlikleri Ģehri kurtarmıĢ ve Batı Cephesi Komutanlığı‟nın karargâh yeri EskiĢehir olarak seçilmiĢtir. ġehir çevresinde Ġnönü, Sakarya, Kütahya gibi KurtuluĢ SavaĢı‟nın önemli çarpıĢmaları gerçekleĢmiĢ, ancak kent içinde bir çarpıĢma olmamıĢtır.

Bir yıldan fazla Yunan iĢgali altına giren kent 2 Eylül 1922 tarihinde karĢı taarruzla tekrar ele geçirilmiĢtir. Yunanlılar geri çekilirken ÇarĢı ve Hıristiyan mahallelerini ateĢe vermiĢ, Tuz Pazarı, TaĢbaĢı, ReĢadiye Camii‟nin bulunduğu yerler, Ġstasyon caddesi ve Bağlar caddesi tamamen yanmıĢtır.

Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk 15 Ocak 1923‟te Hükümet Konağında yaptığı konuĢmada Kentin imarıyla yakından ilgilenmiĢ ve Cumhuriyet ilan edildikten sonra EskiĢehir 1925 yılında il olan EskiĢehir hızlı bir kentleĢme yaĢayarak

(36)

çok yönlü bir kent haline gelmiĢtir. Kent hem eski alanı hem de yeni alanlar üzerinde büyük mahalleler ile sarılmıĢtır (www.teknolojiweb.net/eskisehirin-tarihi, 2009).

1925 yılında il olan.1926 yılında üç ilçeye ayrılmıĢtır. Daha sonra 1957 yılında ilçe sayısı altıya çıkmıĢtır. Son 1987 tarihinde 3392 sayılı kanunla ilçe sayısı 12‟ye çıkmıĢtır. 5747 sayılı yasayla merkez ilçe kaldırılarak Odun pazarı, TepebaĢı adıyla iki yeni ilçeyle, sayısı 14 de çıkmıĢtır (www.türkçebilgi.net.com,2009).

Osmanlı döneminde ilk sanayi kuruluĢuna ev sahipliği yapmıĢ olan EskiĢehir, Cumhuriyet döneminde de ġeker Fabrikası, DDY Cer Atölyesi, Uçak Bakım Atölyesi gibi kamu yatırımlarının yanı sıra özel yatırımlarla da geliĢmesini sürdürmüĢtür. (www.teknolojiweb.net/eskisehirin-tarihi, 2009).

2.1.1.3. Coğrafi Konumu

EskiĢehir ili 29-58 ve 32-04 doğu boylamları ile 39-06 ve 40-09 kuzey enlemleri arasında kalan il toprakları, Ankara, Kütahya, Bilecik,Bolu illeri ile çevrilidir. Ġlçeleri; Alpu, Beylikova, Çifteler, Günyüzü, Han, Ġnönü Mahmudiye, Mihalgazi, Mihalıççık, Odunpazarı, Sarıcakaya, Seyitgazi, Sivrihisar, TepebaĢı‟dır.

Ġlin yüzölçümü; 13.552 km2‟dir. Nüfusu; 641,57 kiĢidir. Ġç Anadolu Bölgesi‟nde

yer almaktadır. Kuzey Anadolu ve Batı Anadolu ormanları Ģehrin bitki örtüsünü oluĢturur. EskiĢehir‟in topraklarının yarısı plato ve % 22‟si dağlar ve ovalardan meydana gelmiĢtir. Kızıldağ, Çaldağı, Arayitdağı, Bozdağ, Kırgızdağı, Türkmendağı‟dır. Dağları; orta derecede yüksek dağlar olup 2000 m altındadır. Ovalar akarsu havzalarında yer almaktadır. Step karakteri gösterir. Porsuk ovası çay boyunca uzanan ovadır. EskiĢehir il topraklarında, Sakarya ve Porsuk bunların kolları olan iki akarsuyu vardır. Porsuk ırmağı Kütahya‟dan çıkarak, il topraklarını ikiye bölerek merkezden geçmektedir. Sakarya nehri Çifteler ilçesinde SakaryabaĢı (SakarbaĢı) denilen yerden doğar ve Ankara, EskiĢehir il sınırını çizer. Porsuk Ankara il sınarında birleĢerek Sakarya‟dan Karadeniz‟e dökülür. EskiĢehir ilinde tabii göl yoktur. Ġki baraj gölü vardır. Gökçekaya Barajı ve Sarıyar Barajıdır. Ġl, Ġç Anadolu‟ya özgü karasal iklim

(37)

özelliği gösterir. Yazları az yağıĢlı, kurak, kıĢları soğuktur. Sıcaklık değerleri ise 39,1C ve -26.3 C‟dir (Tunçdilek,1955: 89).

2.1.1.4. Kültür ve Sanat

EskiĢehir eğitim seviyesi yüksek bir ildir. Okuma yazma oranı %95 tir. ilköğretimde okul oranı diğer illere göre önemli yer tutmaktadır. EskiĢehir Ġl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı; 76 ilköğretim okulu, 9 mesleki ve teknik ortaokul, 23 lise 27 mesleki ve teknik okul, 1 güzel sanatlar lisesi, 1 fen lisesi, 1 spor lisesi, 1 sosyal bilimler lisesi, 2 anaokulu öğretmen lisesi vardır. Ġlde iki üniversite ve iki halk kütüphanesi bulunmaktadır (Türkiye Ġller Ansiklopedisi, 1989, cilt:1; 408).

EskiĢehir üniversite kenti olması nedeniyle sosyal aktive yönünden zengindir. 3 tane Büyük ġehir tiyatrosu bulunmaktadır.Tiyatro etkinliklerin dıĢında sergi seminer, fuar ve toplantı amaçlıda kullanılmaktadır. Devlet Opera ve bale etkinlikleri de gerçekleĢmektedir. 3 tanede kültür merkezi vardır. ġehir sinema yönünden oldukça zengindir (Hayat ansiklopedisi, 1989, cilt:1; 1252).

Yörede el sanatları arasında yer alan ve gittikçe azalan dokumacılık (zili, cicim, kilim), çorap örücülüğü, oyacılık, gümüĢ iĢlemeciliği, sarka iĢlemeciliği, ağaç iĢçiliği, yorgan iĢlemeciliği, keçe iĢlemeciliği oldukça önemli yer tutmaktadır. AraĢtırmacıların da oldukça ilgisini çekmektedir. GeliĢmiĢ el sanatlarından biri olan lületaĢı iĢlemeciliği de turistlik eĢya olarak ün kazanmıĢtır (Koç, 2001: 11).

2.1.1.5. Turizm

EskiĢehir tarihi eserler ve doğal güzellikler bakımından zengindir. KurĢunlu Külliyesi, Allaedin Cami, Ulu Cami, Haskadem Cami, Battal Gazi Medresesi ve Ġmarethanesi, ġeyh Edebali Türbesi, Yunus Emre Türbesi, Yazılıkaya (Midas Ģehri), Pessinus (Ballıhisar) eserleri bulunmaktadır. ġehir merkezinde antik eserlerin yer aldığı EskiĢehir Arkeoloji Müzesi ve LületaĢı Müzesi yer almaktadır. Ġlçelerde ise Seyitgazi

(38)

Müzesi, Yunus Emre Müzesi, EskiĢehir Atatürk Kültür Merkezi, Tayyare Müzesi, Ġnönü savaĢları Karargâh Müzesi bulunmaktadır. YerleĢim yeri itibariyle sıcak su kaynaklarının tam üzerinde bulunmaktadır. ġehirde Hamam yolu olarak isimlendirilen bölgede doğal termal kaynak bulunmaktadır. Sağlık turizmi açısından önem taĢıyan çok sayıda hamam hizmet vermektedir. Kentte bir çok mesire alanı vardır (Türkiye Ġller Ansiklopedisi,1989, cilt:1: 407).

2.1.1.6. EskiĢehir El Sanatları

EskiĢehir Anadolu toprakları içerisinde çok değiĢik kültürleri barındırmıĢ oldukça zengin folklorik özelliklere sahip bir ildir.

13. yüzyıldan bu yana yerleĢimin görüldüğü bu ilde 18. ve 19.yüzyıllardaki Türkmen ve Yörük yerleĢimleri ile 19. ve 20.yüzyılın baĢlarındaki Kırım, Kafkasya ve Balkanlardan gelen göçmenlerin bu il ve çevresindeki kültür oluĢumlarına katkıları açıkça görülmektedir. Bu kültür oluĢumları içerisinde yer alan el sanatları da çok çeĢitlilik göstermektedir. Ancak bugün bazı el sanatları yerlerini sanayi ürünlerine terk ederek müzelerdeki yerlerini almıĢ bazıları ise yok olmakla karĢı karĢıya kalmıĢtır (Örnek,1977: 119).

EskiĢehir‟de bugün yaĢatılmaya çalıĢılan el sanatlarını bazıları Ģunlardır;

Dokumacılık EskiĢehir‟de çok eskiden beri yapılan, çoğu yörede de geçim kaynağı olmuĢ ve olmaya devam eden bir el sanatı dalıdır.

Ġlde yerleĢik yaĢama geçmiĢ olan Yörük ve Türkmen köylerinde kilim, cicim, zili, sumak ve pala dokumacılığı ile heybe, çuval, yastık, yapımı oldukça önemli yer tutmaktır. Özellikle Sivrihisar ilçesi, Kuzuören, Han kasabası ĠlyaspaĢa Yörme Holanta Köyü, Türkmenleri Günyüzü Türkmenleri ile Seyitgazi-Kırka Karakeçili Türkmenlerinin kilim dokumaları önemli bir yer tutmaktadır (Koç, 2001: 11).

(39)

ġekil 2: Kilim dokuma

Bu dokumaların üzerindeki desenler de değiĢik adlar almıĢlardır. Ġskambilli, Karakilim, Gülbudağı, GelintaĢı, Elibelinde, Atkaçtı, Akrep, Koçboynuzu, KocabaĢ, Parmak, Merdiven, Ejder, Pençe, Çomça, TopAyna ve Bıtrak gibi isimleri vardır. Son yıllarda EskiĢehir ilinde kilimciliğin geliĢtirilmesi amacıyla Seyitgazi- Kırka Çifteler-Han ve Sivrihisar-Kayakent‟te kilim dokuma okulları açılmıĢtır.(Bayraktaroğlu, 1991: 28).

EskiĢehir‟deki eski yerleĢim bölgelerinde ve yüzyılın baĢındaki Yörük ve Türkmen yerleĢiminin bulunduğu köylerin hemen hepsinde kadınların en çok uğraĢtıkları el sanatları dallarından biride çorap örücülüğüdür (Koç, 2001:11).

Ancak Sivrihisar‟da yapılan çorapların renk ve desen açısından diğerlerinden ayrı bir yeri vardır. “Ak çoraplar” özelliği taĢıyan bu çoraplar beyaz krem renginde olup genellikle ajurların konçlarında yer aldığını çoraplardır. Bu çorapların ajurlu olmasının nedeni çorabı tek düzelikten kurtarmak amacını taĢımaktadır. Böylece desenli ve dekoratif görünüme sahiptir. Üzerindeki desenlerde bulunan iĢlemlerin biçimlerine göre; arpalı, baklava dilimi, sığır suyu, sıçandiĢi, sineli terleme, elmas, eli düz, örgü,

(40)

kestane kabuğu, Ġngiliz iĢi süpürge sapı, bal peteği, fincan göbeği, sarhoĢ yolu, bıçak burnu gibi adlarla anılırlar (Ögel, 1985: 454).

ġekil 3: Çorap (patik)

Seyitgazi boncuk oyarları yörede önemli el sanatları içerisinde yer almaktadır. Boncuk oyalarının bazılarının adları; üç güzel, bahçe güzeli, kirpik, dut oyası, kahve çıtlama, zikzak, gelin, kuzu diĢi, halkalı Ģeker, elti eltiye küstü, kuĢgözü, saray süpürgesi, hanımgöbeği portakaldır (Koçkar,1997: 234).

EskiĢehir Alpu ilçesinde savat gümüĢ iĢlemeciliği son yıllarda gün ıĢığına çıkarılan önemli el sanatlarındandır ve evlerde aileler arasında sürdürülmektedir. GümüĢ iĢlemeciliğinde geleneksel Türk ve Osmanlı desenlerinin yanı sıra padiĢahlara ait tuğra ve mühür örnekleri de kullanılmaktadır (Alberk,1991:276).

GümüĢten yapılan eĢyalar arasında kama, tütün tabakası, kamçı, enfiye kutusu, at koĢum takımları süsleri, ağızlık, bilezik, muskalık, kemer, kolye, yüzük, küpe, kravat

(41)

iğnesi, tabancı kabzası, yaka iğnesi, kol düğmesi çeĢitli rozetler bulunmaktadır. Bu eĢyaların üzerinde iĢlenen desenleri oluĢturma iĢine “savat” adı verilmektedir Koçkar, 1997: 234).

ġekil 4: Alpu savatlı kolye

EskiĢehir‟in Mihalıçcık ilçesi Sorgun köyünde kadınlar, Neolitik dönemde uygulanan tekniklerle çamuru Ģekillendirip, kap- kacak yapmakta ve aynı dönemin yöntemiyle çömleklerini açıkta piĢirmektedirler (Alberk,1991: 276).

12 bin yıllık çömlekçilik sanatı Sorkun köyünde halen sürdürülmektedir. Mihalıçcık ilçesine 12 km. uzaklıktaki Sorkun köyünde halkın tümü çömlekçilikle uğraĢmaktadır. Yüzyıllar öncesinin yöntemlerini kullanmaları nedeniyle dünyanın her yerinden araĢtırmalara konu olmaktadır (Ertin,1994: 227).

(42)

ġekil 5: Sorkun köyü çömleği

Bölgedeki yerleĢim yerleri ve coğrafi konum nedeniyle geleneksel kadın giyimde değiĢiklikler gözlenmektedir. EskiĢehir, Ege, Marmara ve Ġç Anadolu bölgelerinin kavĢak noktasındadır. Kadın giysileri genel olarak “ağır esvap” diye adlandırılmaktadır (Ertin,1994: 345).

Yöredeki giyilen giysilerin tümü cepken- Ģalvar biçimindedir. Cepkenler de biçim olarak birbirinden farklılık olmasına karĢın, Ģalvarlar biçim olarak birbirinin aynısıdır. Sadece kumaĢ iĢleme olarak birbirinden farklılık göstermektedir. Giyilen giysiler ile göçmen olarak yöreye yerleĢen muhacirlerin getirdiği giysiler, biçim olarak, hatta motif olarak oldukça benzerlikler vardır. Rumeli giysilerinin yapımında atlas kumaĢ çok kullanılmıĢtır. Atlas, yüzü ipek, tersi parlak yüzlü, düz kumaĢ türüdür. Üzerine iĢleme yapılmaya çok uygundur. EskiĢehir‟de 12 çeĢit yöresel kadın giysisi bulunmaktadır. Bunlar sarka-pesent, canfes, altıparmak, cezi, Hint kumaĢı, sevai, kıron, elmasiye, bindallı, tamaĢa, dizbağı, meydanî olarak adlandırılmaktadır (Koçkar,1997: 258).

AhĢap iĢçiliği ile EskiĢehir Sarıcakaya ve Mihallıçık orman köylerinde bulunan köylüler uğraĢmaktadır. Ağaçtan kaĢık, sandık, rahle, oklava, mücevher kutusu gibi gündelik kullanım eĢyaları yapılmaktadır. Ağaç iĢlerinde kullanılan malzeme daha çok

(43)

ceviz, elma, armut, sedir, gül ağacıdır. Yapılan iĢler boyama ve yakma tekniği ile süslenmektedir. Köylüler için önemli bir gelir kaynağıdır (Koç, 2001: 13).

EskiĢehir ilinde yıllar öncesine dayanan bir sanat dalı da yorgancılıktır. Yorgan sanatı hazır yorgan sektörünün hızla ilerlemesi sonucu gerilemiĢtir. EskiĢehir merkezde 30 adet yorgan dükkânı bulunmaktadır. Gündelik ve fantezi (model) yorganlar yapılmaktadır. Çok emek isteyen zahmetli bir iĢ olmasına rağmen yok olmaya yüz tutan el sanatlarımız içerisinde yer almaktadır (Koç, 2001: 11).

GeçmiĢi çok eski olan ve Türklerde göçebe yaĢam ile ortaya çıkmıĢ keçe iĢleri yörede az da olsa Ġnönü ilçesindeki bir köyde birkaç aile tarafından yapılmaktadır. Keçe hammaddesi yün olan, yünün sabunlu su olarak ıslandırılıp birçok iĢlemden geçirilerek dövülmesi oluĢturulan kumaĢtır. Üretim aĢamasında desenlendirmenin yapılabilmesi için öncelikle tasarlanan desene renklerde boyanmıĢ ve renklendirilmiĢ elyafa ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bakımdan desenli keçe üreten ustalar atölyelerinde yöreye özgü yüzeyleri sürekli hazır bulundurulmaktadır. Renkli keçe yüzeylerin desene uygun kesilmesi gerekmektedir. Baklava, Ģerit, daire vb. gibi biçimlerde kesilirler ve karar verilen iĢe uygulanmaktadır. Kullanım alanları ise; yatak keçesi, paspas, kepenek, külah, pantolon, yelek ve çantadır (Ögel, 1985: 454).

Türk kuyumculuğu geleneksel olarak dünyanın önde gelen sanat eserlerinden “Sivrihisar cebesi” EskiĢehir‟in Sivrihisar ilçesinde yapılmaktadır. Anadolu‟dan Balkanlar‟a kadar uzanan bu sanat, doğunun oryantal dokularıyla, batının yenilikçi yönlerini çok iyi değerlendiren bir sentezdir. Türkiye‟de yalnızca bu takılar, günümüzün Ģartlarında eskisi kadar yaygın olmasa da yine iĢlemeye devam etmektedir (Bölge vizyon dergisi, sayı:39, 2009: 50).

(44)

ġekil 6: Sivrihisar cebesi

Sivrihisar cebesi bilezik ve kolye olarak geleneksel tekniğine bağlı kalınarak bugünde el iĢçiliğiyle yapılmaktadır (Bölge vizyon dergisi, sayı:39, 2009: 50).

2.1.2. LületaĢı Hakkında Genel Bilgiler

2.1.2.1. LületaĢı ĠĢlemeciliğinin Tanımı ve Tarihçesi

Yer kabuğunu oluĢturan, çeĢitli minerallerden oluĢan katı, doğal maddelere taĢ (kayaç) denmektedir. TaĢlar, kimyevi ve fiziki durumları değiĢiklikler gösteren rengini içerisindeki maden oksit ve tuzlardan alan sert ve katı maddelerden oluĢmaktadır (KuĢoğlu,1994: 146).

TaĢlar doğada değerli ve yarı değerli olarak bulunmakta olup renkleri bileĢimindeki maden oksitlerine bağlı olarak değiĢim göstermektedirler. Bu renk bazen taĢın ıĢığı geçirmesi veya yansıması Ģeklindedir. TaĢların değerleri ise sertliklerine ve optik özelliklerine göre değiĢiklik göstermektedir (KuĢoğlu,1994: 146).

Değerli TaĢlar, doğada bulunan diğer minerallere göre daha güzel görünümlü olan, az bulunan ve daha kıymetli kabul edildikleri için mücevher olarak kullanılan mineral ve kristallere verilen addır. Bu taĢlar kendilerine has bazı özelliklere sahiptir.

(45)

Çoğu değerli taĢlar dünya kabuğunun ısı ve basıncıyla oluĢtuğundan mineraller olarak sınıflandırılmakta ve güzel, sanatsal eserler meydana getirebilmek için kesilebilen ve cilalanabilen özellikleri ile mineral ya da organik maddeler olarak adlandırılmaktadırlar. Bütün taĢların kökeni magmadır. Doğada bulunan taĢlar oluĢumuna göre üç gurupta incelenmektedir. Bunlar; püskürük (magmatik) taĢlar, tortul taĢlar ve baĢkalaĢmıĢ (metomorfil) taĢlardır (Öncel,1971: 476).

Püskürük taĢlar yerin derinliklerinde bulunan magmadan oluĢmuĢlardır. Ortak özellikleri, hepsinin mineralden oluĢmasıdır. Püskürük taĢlar magmanın yavaĢ soğuması sonucu oluĢtukları için, genellikle açık renkli ve iri tanelidirler. Sert bir taĢ olan granit bu taĢlara örnek olarak gösterilmektedir (Bulat, 2000: 34).

Tortul taĢların kökenini magma oluĢturmaktadır. Ancak magmatik taĢlar çeĢitli dıĢ olaylarla karĢılaĢırlar. Bu olaylarla taĢların çözülmesi sonucu oluĢan parçacıklar, çukur yerlerde, göl ve deniz diplerine çökerler ve tortul taĢlar oluĢtururlar. Tortul tabakaları içerisinde canlı kalıntıları (fosil) bulunmaktadır. OluĢumlarına göre, fiziksel tortul taĢlar, kimyasal tortul taĢlar organik tortul taĢlar olmak üzere üç gurubu ayrılmaktadırlar (Bulat, 2000: 34).

BaĢkalaĢmıĢ tortul taĢlar püskürük ve tortul taĢların yerin derinliklerinde bazı etkiler sonucu eski özellik kazanmalarıyla yeni taĢlar meydana gelmekte ve bu taĢlara baĢkalaĢmıĢ taĢlar adı verilmektir. TaĢlar değerine ve kullanım alanlarına göre çeĢitlilik göstermektedir. Bunlar sanayide ve süsleme amaçlı kullanılan taĢlardır. Sanayinin dıĢında kullanılan taĢlara süs taĢı denmektedir.

Süs taĢları iĢlenebilir özellikte ve güzel görüntüsü olan taĢlardır. Süs taĢları; kıymetli taĢlar, yarı kıymetli taĢlar, sentetik taĢlar olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Kıymetli taĢlar, elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, safirdir. Sentetik taĢlar, kimyasal yöntemlerle ve teknolojik bilgilerle yapılan taĢlardır. Çok renkli ve camdan daha üst bir taĢ çeĢididir. Yarı değerli taĢlar bir dizi güzel renge sahip olmaları yanı sıra genellikle değerli taĢlar kadar sert değillerdir. Kolay iĢlenmeye elveriĢlidirler. Bu taĢlar içerisinde yer alan lületaĢı değerli taĢlar kadar sert değildir. LületaĢı 3213 sayılı maden kanununda kıymetli taĢlar gurubuna girmektedir. Yarı değerli taĢlar, akik, firuze, topaz,

(46)

peridot, akuvamarin, ametist, aytaĢı, kuvars, opal, hematit, zebercet, kehribar (Oltu taĢı, amber) lületaĢı, mercan ve incidir (Ethem, 1994:121).

Akik: ġeffaf beyazdan- siyaha kadar doğadan her rengi mevcuttur. Mücevherat yapımında ve sanayinde kullanılmaktadır. Müslümanlarca “nazar taĢı” olarak kullanılan akik uğur taĢı olarak da bilinmektedir (Enginova, 1990: 37).

.

Firuze (turkuaz): Gök mavisi bir taĢtır. Açık renkleri makbul değildir. ġeffaf değildir. (Ethem, 1990: 49).

Topaz: Kristalize bir taĢtır. Renksiz, mavi, yeĢil, kahverengi ve sarı karıĢımı topaz renkleri vardır. Alın rengi, duman rengi ve sarı topaz daha değerlidir. ġeffaf taĢtır (Enginova, 1990: 37).

Peridot: Zeytin yosun yeĢili renginde Ģeffaf bir taĢ olup genellikle yaprak yeĢili görünümlü bir taĢtır. Açık kahverengi olanı da vardır (Bulat, 2000: 37).

Akuvamarin (Aquamarin): YeĢilimsi, mavi, mavimsi ve sarımsı renklerde Ģeffaf bir taĢtır (Ethem, 1990:3).

Amatist: MenekĢe ve mor renkli kuvars kristalidir. Mor, necef, mor yakut, mortaĢ gibi isimlerde anılmaktadır (Ethem, 1990: 50).

AytaĢı: Mavimsi gri renkte olan iyi cila tutan bir taĢtır (Ethem, 1990: 25).

Kuvars: Genellikle renksiz, bazen beyaz, Ģeffaf ve yarı Ģeffaf camsı parlaklığı olan bir taĢtır. Doğada yaygın olarak bulunan minerallerin baĢında gelmektedir. Cama ateĢe ve asitlere dayanıklı alet yapımı kimya endüstrisinde kullanılmaktadır. Mücevher taĢı olarak ta kullanılmaktadır. (Erkaplan, 2000: 57).

Opal:Yağımsı cilalı, kolay kırılmıĢ bir taĢtır. Genellikle Ģeffaf olmayıp, yarı Ģeffaf türleri vardır. Opal Yunanca opala sözcüğünden gelmekte olup anlamı “kıymetli taĢ” tır. Mücevher yapımında kullanılan opaller mineral gurubuna giren genellikle açık renkli, ıĢık altında sedefleĢen ve ende olarak rastlanan siyah opaldir (Ethem, 1990: 74).

(47)

Hematit: Siyah bir taĢtır. ĠĢlenip piyasaya verildiğinde ayna gibi renkte görünüm sağlar. Sanayide kullanılır. Doğada demir oksit türünden bir taĢtır. Önemli bir demir cevher olup, gayri muntazam parçalardan kolye yapılmaktadır ( Bulat, 2000: 37).

Zebercet: Olivin‟in Ģeffaf, sarı veya açık yeĢil renkli türü de olan bir taĢtır. Zebercet Osmanlıca olup tezhip sanatında akik gibi gibi mühre ucunda kâğıt üzerindeki pürüzleri gidermekte de kullanılır (Bulat, 2000: 55).

Kehribar (Oltu taĢı, Amber): Kehribar (Amber) soyu tükenmiĢ bir çam ağacında bulunan reçinenin fosilleĢmesiyle oluĢan reçine parlaklığında bir taĢtır. Sarı, kırmızımsı, kahverengi olan renkleri vardır. Kara kehribar olarak isimlendiril en taĢ da Oltu taĢıdır (Bulat, 2000: 44).

LületaĢı: Beyaz renkli ekseriye yumrular halinde bulunan bir magnezyum hidrosilikat‟dır. LületaĢı iki kalitede olup birinci kaliteden, pipo, süs eĢyası, takı çeĢitleri yapılmaktadır.Ġkinci kalite lületaĢı ise sanayide kullanılmaktadır (Erkaplan,2000: 56).

Mercan: Deniz diplerindeki kayalarda oluĢan, ağaç dalları gibi çatallara ayrılmıĢ bir görünümü olan taĢlaĢmıĢ hayvan fosilleridir. Bu mercanlar süs eĢyasında kullanılır. Denizden çıkınca matlaĢmaktadır.ĠĢlendikten sonra cilalanıp kendi renk tonlarına kavuĢmaktadırlar (Ethem, 1990: 79).

Ġnci: Ġstiridye cinsi bazı kabuklu su hayvanlarının içinden çıkan sedef renginde toparlak sert taneciklerdir. Süs eĢyasında kullanılır. Grimsi, pembe, beyaz ve siyah olanları vardır. Bu inci istiridyenin yan kenar kısmında oluĢturduğu için siyah sedef salgısıyla gelmiĢ olur. Ayrıca kültür cinsi denilen inci tarlalarında istiridye içine gene ufak boncuk konularak istiridyeye inci imal ettirilir. Ġçine konulan istiridye 1 veya 4 yıl içerisinde istenilen boya sedef salgısı yapılarak inci meydana gelir. Bu sanayi Uzakdoğu„da çok geliĢmiĢtir (Enginova,1990: 43).

Bilim dünyasında mürekkepbalığının “sepio”adı verilen kemiğe benzetilerek sepiyolit adıyla tanımlanan lületaĢı magnezyum hidrasilikat bileĢiminde bir kildir (EskiĢehir Valiliği Ġl Kültür Müdürlüğü, 2008 : 15).

Şekil

ġekil 7: Viyana‟da yapılan 150 yıllık pipo (özel koleksiyon)
ġekil 10: LületaĢı kuyusuna iniĢ
ġekil 18: LületaĢının büyüklüğüne göre yapılan ürün çeĢitleri (cilalanmamıĢ)
Tablo  4.2.LületaĢı  üreticilerinin  konuya  ilgi  duyma  ve  mesleği  öğrenme  durumlarına  iliĢkin dağılım
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

olan) durumuna inememiş ise insan ve ya- pıt değildir, bir fizik parçadır, ve yakını ile ilgili olması, içini cesurca açabilmesi ve de karşısındakine kıymet vermesi

Ordered probit olasılık modelinin oluĢturulmasında cinsiyet, medeni durum, çocuk sayısı, yaĢ, eğitim, gelir, Ģans oyunlarına aylık yapılan harcama tutarı,

Laparoskopik sleeve gastrektomi (LSG) son yıllarda primer bariatrik cerrahi yöntem olarak artan sıklıkla kullanılmaktadır. Literatürde, LSG’nin kısa dönem sonuçları

[r]

Ayrıca, hidrofilleştirme işleminin ananas lifli kumaşlar üzerine etkisinin değerlendirilebilmesi için direk ham kumaş üzerine optimum ozonlu ağartma şartlarında

Since most of the NSAIDs show greater selectivity for COX-1 thanCOX-2, the GI irritation and injuries caused by chronic NSAIDs intake turned out to be a side effect that can’t be

Taşocağı proje tanıtım dosyasının kendilerine 6 ay önce verilmesi gerekirken, birkaç gün önce ulaştırıldığını belirten Muhtar Güven Ergüven, “Tanıtım dosyasını

The regulation of local wisdom in Law 32 of 2009 contains two fundamental principles: the state must recognize indigenous peoples' existence and their local