• Sonuç bulunamadı

Başlık: TRAKYA BÖLGESİNDEK! NORMAL BOZ - ffiK İNEKLERİN HEMOGRAMYazar(lar):NOYAN, A.Cilt: 6 Sayı: 1.2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001811 Yayın Tarihi: 1959 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: TRAKYA BÖLGESİNDEK! NORMAL BOZ - ffiK İNEKLERİN HEMOGRAMYazar(lar):NOYAN, A.Cilt: 6 Sayı: 1.2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001811 Yayın Tarihi: 1959 PDF"

Copied!
38
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

çalışmalarından. Direktör: Prof. Dr. Macit Erkol TRAKYA BÖLGESİNDEK! NORMAL BOZ - ffiK

İNEKLERİN HEMOGRAM!

Yazan: ~hmet NOYAN, D.V.M., Ph.D.

Trakya bö1lgesinde sığırlarda görülen bir hastalığın teşhisi mak sadiyle hematoloj,ik araştırma yaptığımız sırada hasta hayvanlardan~ elde edilen sonuçlann normal kıymetlerden ne derece ayrıldığını daha iyi tp-sbit edebilmek gayesiyle bö}gedeki s!ğırların normal hemogramı-nı .tesbite ihtiyaç duyduk

Aynı metodların aynı şahıs tarafından hem hasta, hem normal mevzulara. tatbiki ile elde ejilecek sonuçların daha esaslı mukayese im-kanı sağlıyacağı pek tabil olduğundan araştırmalanınızda bu prensip. her zaman gözönünde bulundurulmaktadır. Bundan başka adı geçen bölgede bir Devlet müessesesinde (İnanlı İnekhanesi) normal kabul edilebilmesi içingereken şartları haiz hayvanların mevcudiyeti karşı-sında böyle bi-r araştmna fırsatını kıymetlendirrnek istedik

\

Literatürü tetkik edince memfeketimizde sığır kanı hakkında gene Kürsümüzde yapılan bir doktora tezinden başka neşriyata rası;-lamadık. Bundan ötürü memleketimizde sığH' kanı ile uğraşacak mes. lekdaşlara bol literatür verebilmek gayesi'Yle ıbu yazı geniş tutuldu.

LİTERATüR

Kan, uzviyetin her yerinde haZilTbulunan öyle bir s.ıvıdırki vücu-dun bütÜn hücrelerini çepeçevre sara.r ve tıp'kı sinir sistemi gibi uzvi-yetin her yeri ile irtibat kurar. Böylece, bütün or:ganlİZmanın veya bir-kİsmının hastalıklan ile ilgisi vardır. Son asır iginde hemato[ojik

me-totların inkişafı bize, hemen her hastalıkta kanda husule gelen deği-şiklikleri tayin etmek imkanrra.rını bahşetmektedir (24).

Kan biI.gisi 1658 de Swammerdam'ın (82) kUIibağa kanında alyu-varla.rın mevcudiyetini haber vermesi ilE;başlar. Sonra Malpiighi (55) II

(2)

İneklerin heınogramı

1665'te kirpinin m e s e n ter i u m 'unda, ve nihayet mikroskopu kaşifi Leeuwenhoek (53) 1673'te insan kanında alyuvarın mevcudiye tini haıber verdi. Fakat as1J. hastalık bakımından kanın muayenesi Vırchow'un (88) 1845'te i e u c a e m i a 'yı; keşfi ile başlamıştır Ehrlich'in (20) 1891'de kan hücrelerinin anilin boyalari He boya.ndığı nı keşfetmesi ile kan üzerindeki araştırmalar iyice hızlanmıştır.

Literatürü tetkik ederken sığır kanı hakkında rastladığımız e eski yazının 1904'te CGz~tte (16) tarafından yayınlanmış olduğunu gör dük. Bundan daha eskisine biz ra.'3tlamadı'k. Schramm (73) tezind Cozette'e ah i e u k o c Y t e formülü kıymdlerini kaydetmiş. Bu

rada iy m p h' o c Y t e 'ler ile m o n o c y t e 'ler ayrı, ayrı sayıJ mayıp ikisi için bir rakam verilmiş. Bundan b~ka i y m p h o c y t e ve m o n () c y t e 'lerin topu için % 26 - 28, 've n e u t _ r o p h i

ı

'ler için % 70-72 gibi kıymetler veririmiştir ki bunlar sığır için normalolarak bilinen kıymetlere hiç uyma.maktadı,r.

8chultz (76) 1905'te sığır kanım daha esaslıca muayene etti; yaşın, cinsiyetin kantaiblcsuna tesirlerini, d i u r nal (rgece ve gündüz) farkları araştırdı. Yaşlanına. ile akyuvar sayısının azaldığını, dişi 'sığıT-da erkekten fa~la akyuvar bulunduğunu, d i u r nal farklar olma-dığını buldu.

Dimkk .ve Thornpson (18) 1906'da üç ayrı ırktan boğa üzerinde yaptıkları kan muayenelerinde ~ağıdaki kıymetleri veriyorlar :

Hclstein, bcğa Jersey, boğa Guernsey boğa Hb.g./100sm3 10.5 9.5 9.5 Erythoc. Milyon 6.67 4.82 5.92 Leukoc./mm3 4400 3555 5350 Ha.Jbuki daha sonra yapılan araştırma,larda boğalardan elde edilen aIyuvar ve Hb. kıymetleri Ç::;kdaha yüksektir. Mesela, Rusaif ve .arka-daşlarının (71) aynı ırk boğalarda buldukları neticeler aşağıdadır:

Holstein, boğa Jersey, boğa Guernsey, buğa Hb. ,g./I00sm3 11.60 11.60 12.20 Erythrod. Milyon' 7.84 6.55 7.49 Leukoc. mm3' te 7416 8580 6444 Canham (14) 1930'da Güney Afrikada Fries.Jand ve Ayrshire ırkı ineklerde, genç sığırlarda. ve olgun Oküz ve boğalarda kan tablolarını ayrı, ayn tetki'k etti. Canham bu araştırmalarında o e s 'to r us dev-resinde akyuvar sayısının arttığını müşahede etmiş. Bu durum bilı1-12

(3)

are Moberg (60) tarafından esaslıca tetkik edilerek sonuçlar Can-am'in müşahedesinin doğru olduğunu göstermiştir.

Bundan' sonra Fraser'in (23) 1930'da İngilterede süt veren ve ver-iyen ineklerde, yeni doğan buzağılarda, bir haftalık, 2-4 aylık ve 4-6 ylık danalarda ka.n tablosunu tetki:k ettiğini görüyoruz. Fraser'in bu ahşmasında inelderden elde ettiği sonuçlar, bundan çeyrek asır sonra olman (4:0) tarafından gene İngüterede Herlemi-5 hematolojik metot-arla elde ettiği sonuçlann herpen, hemen aynıdır.

Ferguson ve arkada-5ları (21) 1945'te, Rusof.! ve Piercy (70) 1946'da, e Braun (9) 1946'da Birleşik Amerikada sığırların kan tablosunu

tet-ik ettiler. ,

Hclbeck (36) 21ğırlarda alyuvar sayısı ile Hb kıymetlerini ve bun-rın birbirine olan münasebetini tetkik etti ve aralarında belirli bir' münaseibet bulmadı. Bu münasebet 1955'te Holman (40) ta.rafından korrelasyon hesaplariyle tetkik edildi, pek zayıf bir korrela.syon bulun-du. Holbeck alyuvar ve akyu'var sayılan arasındaki münasebeti de te1:r ki'k etti; bunlar arasında da bir korrelasyon bulmadı. Aynı araştırıcı cinsiyetin alyuvar sayısına tesir ettiğini, akyuvar sayısına etmediğini; dişi sığırlarda daha fazla akyuvar bulunduğunu; ırk farklarının al yu-var sayısında fa.rklara sebep olduğunu, fakat akyuvar sayısına ve Hb mıktanna tesir etmedi,ğini; gebeliğin alyuvar ve akyuvar sayısında farklar yapmadıığını; erkek sığırların dişilerden fazla Hb taşıdığını kaydediyor.

Arneth (3) 1~03'te yaptığı habiltasyon teZi araştırmasında. bazı hasta:lıklarda sirküle eden kandak~ n e u t r o p h i 1 'lerin sadece

ıı

U ant i ta t i v değil q u alı' tat iv olarak ta. değiştiklerini, enfeksiyonlu ve benzeri hastalıklarda müdafaa için çok sayıda n e ut -t r o p h i 1 'lere ihtiyaç oldu?;undan genç, yani wmak çekirdekli n e u t r o p h i 1 'lerin arttıklarını müşahede etti. Bu yazar n e u t-r o p h i 1 'let-ri 5 sınıfa. ayıt-rdı. Bit-rinci sınıfa ın yel o c y te, m eta m yel o c y te. ve çomak çekirdeklileri da:hH ettiı. Diğer grup-lara da. çekirdek parçasının sayısına göre, parçalı çekirdeklileri tak-sim etti. Tabelasında birinci grubu sola, diğer 2-5 inci grupları da sağa koydu. L e u k o c Y t e formülünü bu tabehiya. kaydedip birin-ci grup hücreler tutarını 2-5 incigrupların hücre tutarına taksim ede-rek f(Çekirdek Kayma İndeksiıı ni elde etti Arneth iç h2stalıklarm teş-hisi için 1 e u k o c Y t e 'lerin bu şekilde tetkikinin çok kıymetli ol-duğu fikrindedir. Schramm (73) ,gerek insan. gerek hayvan hekimli-ğinde 1 fO u k o c Y t e 'lerin bu şekilde tefrikinin teşh'ıs için değiL.

(4)

İneklerin hemogramı

fakat p r o g n o s e'un tayininde öns;:nli clduğunun anlaşıldıgını .yazıyor.

Haffner (31) Arneth'in çekirdek kayma indeksini sığırların bazı hastalıkla.rında, bu arada Dürener hastalığında, tetkik etti.

Maeckle (54) evcil hayvanlarda çomak çekiı:dekli ve parçalı çekir-dekli n e u t i' i P h i i 'lerin durumunu tetkik etti. Bu yazar çeşitli

araştırıcıların buldukları çomak ve parçalı çekirdekli n e u t r o -,p h i i .mıktarla.rınıbir taıbell1damukayese ederek verilen kıymetie-rin birbikıymetie-rine hiç uymadığını, bunun sebebinin ise çomak çekirdekli mefhuiffiunun herkes tarafından başka anlaşılmasından ileri geldigini kaydediyol'. Mesell1; normal sığır için Schwa'b(77) % 11.3, Arndt (2)

ise % 3.2 çomak çekirdekli bulmuş. Yazar, Sehilling tarafında-n tav-sif edi,len çomak çekirdekli mefhumunu iyice anlamanın ve buna sa-dık kalmanın lüzumunu, aksi halde «çekirdek kayma indeksi)) kıymet-lerinin hiç bir işe yaramıyacağını belirtiyor.

Meier'e (58) ,göre veteriner hekimlikte Schilling metodu ile kan muayenesi yapan ilk araştıncı Schwab'dır (77) ..

Sırası gelmişken şunu da 'belirtmek isteriz ki son zamanlarda ve-teriner hekimlikteki hematolojik araştırmala.rda akyuvar formülü İçinde n e u tr o p h i i 'ler çomak ve parçalı çekirdekli diye aynl-madan sadece n e u t i' o P h i i adı altında toplanmaktadır.

Esa-sen normaı sığırda çomak çekirdeklileI'in % nisbeti pek azdır. Holman

(40) bunlan ekseriya % 1 kadar bulduğundan ayrıca kaydetrneğe bile lüzum görmiyerek n e u t r o p h i i'ler içine dahH etmiştir. Bu yazar muayene ettiği 81 inekten iki tanesinde % 19've 24 çcı:nak çe-kirdekli bulmuş. Bunun rutin klinik hematolojide kötü bir p r o g_ n o s e 'a dell1let edeceğini yazmakta, fakat «normal ,görünüşlü "... 'ğ-lam sığırda bu derece sola kayışın bulunabilmesi, sola kayışa fazla bel bağlanmasına. karşı bir ikaz işaretidir)) demektedir.

Saluz (72) İsviçrede yüksek dağlarda yaşayan sığırlarda kan mua-yeneleri yaptı ve kan !basıncı ile e r y t h i' o C Y t e sayısı

arasın-da bir münasebet kurdu. Bu rnünasebeti 0.7204 :::t: 0.0483 bulmuş.

Ya-zar, bu münasebetten kanın şekilli elementleri arttıkca kanı iten kUd-retin de arttığı manasını çıkarıyor.

Knol1 (45) evcil hayvanlar da dahil 23 ayn hayvan nevinj2 o x i d a s e Teaksiyinun~ denedi. Ya.zara göre, o x id a s e reaksi-yonu tatbik edilmeden akyuvarların morfolojisi tam yapılaımaz.

Sığırkanı üzerinde esaslı araştırma yapan yazarlardan birisi de Halman'dır {37,38,39,40). Bu yazar ineklerde kan tablosunu tetkik etti

(5)

e klinik hema tolojide esas olmak üzere normal ortala.ma standartlar bitine çalıştı ve bu hususta aşağıdaki kıymetleri verdi :

Hemoglobin 11 g./l00 sm"; hücre volümü % 35; ortalama kor-püsküler Hb.' konsantrasyonu % 33; alyuvar sayısı 6X10

6/-mm"; özel ağırlık 1052; ortaJama korpüsküler volüm 57 kübik mikron; ortalama korpüsküler. çap 5.7 minon; pıhtılaşma flamanı 6 dakika;'

a

e u k o c Y t e ,formülünde n e u tr

0-p h i 1 % 30;, 1 y ın p h o c Y t e % 52; ro o n o c y t e % 7. ve e o s i n o p h i 1 % ll.

Standart ortalamanın ne kadar aşa.ğısımn ve yukarısının normal abul edi1mesi meselesine ıgelince; bazıları % 10 il~ve veya çıkarılma-iyle elde edilecek kıymetleri normal saydı. eüifin (15) sadece mini-um ve maksimmini-um kıymetler veriyor. Holman (38) ise standart da-- lma ölçüsünün üç mislinin ortalamadan çıkarılmasını veya buna

ild-esini tavsiye ediyor.

Holman (4D), Hb tayini mümkün olmı'yan hallerde hücre volümü eya özel ağırlık tayininin a.nemi hakkında alyuvar sayısından daha 'yi fikir vereceğine işaret ediyor. Aym yazar, 13000'den yukarı akyu-ar adedinin: i e u k o c Y t o s i s, 'Ve 4000'den aşağısmm 1 e u k o

-e n i a'ya d-eHl.l-et -ed-ec-eğini bildiriyor.

Moberg (60), cinşi faaliyet bakımından olgun normal inekte çe. ith seksüel durumlarda. (oestrus'ta, gebelikte, ve doğum esnasında)

kyuvar tablosunu tetkik etti. Bu tetkike ait yazı çok geniş olduğun-an sonuçların kısa özetini dahiı bu sahifeler arasına sığdırmaya im-dn bulamadık. Bu konu üzerinde bilgi edinmek istiyenlerfn yazının

lına müracaat etmeleri tavsiye olunur.

Konuk (46), çifteler harasındaki Boz - Irk inelderin kan tablo-unu tetkik etti. On erkek ve 105 dişi olmak üzere cem'an 115 sığıra it sonuçlar kıyaslama maksadiyle TABELA 4 ve 6'da

kaydedilmişler-ir.

Fröba (24), sığırda mua.yene maksadiyle ahnan kanda dış tesirler eticesi akyuvar sayısı ve i e u k o c Y t e formülünde husule gelen eğişiklikleri tetkik etti-. Ya.zar, kan alınması ile muayenesi arasında geçen zamanın, çevre ısısının, ve kamn taşınması esnasında. çal

ka-anmanın tesirlerini inceledi. Sonuç olarak bulduklan kısaca şöyledir: itratlı kan alındıktan sonra bekletilmeden muayene edilirse total

a.k-var sayısında kayda değer bir değişiklik olmuyor. Böyle konserve an oda derecesinde 24 saate kadar total akyuvar sayımı için i~e yarar

(6)

İneklerin hemogramı

kıymetler veriyor. Fakat kan 8 saatten fazla kalırsa akyuvar formülü için kullanılmaz halegeliyor. Akyuvarlar üzerine en kötü tesix eden dış faktörlerin bekletme zamanı ve çevre ısısının yüksekliği olduğu tesbit edilmiştir. Neticeler, kan alındıktan sonra bekletilmeden muayene edil-mesinin uygun olacağını ,göstermiştir.

Spesifik bir reaksiyon olmamakla beraber alyuıvar sediırnentasyon hızı (SH) insan hekimliğinde çok kullanılmakta ve teşhis, hastalıkla-rın seyrinin kontrolü, ilaçlahastalıkla-rıntesirıeri hakkında ve nihayet p i' o

g-n o s e hakkında fikir edinmek ,gilbifaydalar sağlamaktadır (80). Ev.. cil hayvanlarda da SH üzeri,ne yapılan esaslı araştırmaların sayısı -git-tikce artmaktadır. At, köpek ve sığır kam için SH teşhis bakımından cldukca işlenmiştir' (6). Bu arada sığır kanında sed. hızını hasta ha.y-vanlarda tetkik eden araştıncüardan çoğu, sı,ğırda bu reaksiyonun klinik bakımından bir kıymet. taşıya-cağından şüphelidirler (6,22,80,94).

Kubelka .(48) ve Morhart (61) slğır kanında, insan, at ve köpek kanında olduğu gibi alyuvarların r o u '1e a u x yani: para yığınları gibi yığınlar teşkil etme ha,ssasımn bulunmadığını bildirdi. Sığır ka-nında a u t o - a gg iu t in a 1;io il! mevcut değildir. Fahreaus'a

göre alyuvar, a ıg g r ega t io il 'unun hakiki sebebi, kan

albumin-lerinin mıktar bakımından birbirine olan münasebetidir. FibrinGgen ve globulin, a.llbuminden fazla alyuvarlann kümeler teşkil etmesine sebep durlar (27). Heilmeyer'e (34) göre kanda abumin normal durum-da cn yüksek konsantrasyondurum-dadır. Patolojik bir yükselme bahis konusu değildir. Buna mukabil glcbuEn fazlaca artabilme kabJiyeti ,gösterir ve ekseriya bu durumda albumin azalır. BirçOk hastalıklar gloibulin art-masına sebep olduklanndan bu artış alyuvar a'gregasyonunu artırır ve dolayısiyle sed. hızını artmr. Esasen kümeler teşkil etme kabili'Yeti olan kanlarda ha.stalıklar sebebiyle artan globulin, sed. hızını belirli derecede artı~ır. Fakat sığır kanında esasen otoaglutinasyon kabili-yeti bulunmadığından hastalıklarda globulin artsa. bile sed. hızına bariz bir tesiri oLmuyor.Nitekim Zimmerli (94), patolojik bozukluklar bulunan sığırlarda kliğıt ~lektroforezi ile kan stabilizasyonunu temin eden serum albumin mıktarında aza.lma, buna mukabil sed. hızını ar-tıran globulinde çoğalma tesbit et.tiği halde bu hayvanlarda sed. hızını normal bulmuştur.

Hücre volümünün tayini için literatürde dört esas metodun kulla-nılmış olduğu g~rülüyor. İlk kullanılan ve en basit ola.nı, kanın bir tüp veya p:pet ,içinde çökmeye bırakılması. yani spontan sediment me-todudur. Bugün pratikte en çok kullanılan santrifüj e ederek sediment

(7)

elde etme, yani hematokrit metodudur. Aynca polarimettik ve visk.ozi-metrik metodlar da mevcuttur. Wirth (93) kitabında sponta.n sedi-ment ve hematokrit metotlarının çok hassas olmamakla beraber mu-kayese için işe yarar sonuçlar verdiğini, hassas metotlarla çalışmak istiyenlerin insan hematolojisi kitaplannda polarimetrik ve viskozi-metrik metotlar bulabileceklerini yazıyor. Diğer taraftan, sığır ka.nın-da alyuvar volümünü hem polarimetrik hem de hematokrit metodla-riyle tayin eden Mehlhorn (57) ve GösliIllg (29), her iki metodun da bir-b[rine benzer kıymetle~' verdiğini kaydediyor.

Hematokrit metodunun kullanılamadığL yerlerde spontan sedi-ment metodunun y.uHamla'bilece~ı, atlarda Gsell'in (30), sığırlarda Beutler'in (6) ara.,,:,.tırm al ariyl e ıspat edilmiş buunuyor. Hatta Gsell (30), spcntan sediment metodunda standart dağılma ölçüsünün he-matokrit metodundan daha küçÜk olduğunu bulmuş.

KENDİ ARAŞTIRMALARIMIZ .MATERYAL VE METOT

İnanlı inekhanesinin on baş Boz - Irk ineği bu çaJı$manın mater-yalini teşkil etti. İnekler aynı şartlar aıtında yaşamakta, daimi vete-riner kontrolü aıtında, ilİni esaslara .göre beslenen ve bakıla.n, görü-nüşte normal hayvanlardı. Hayvanlann yaşları TABELA 1'de keyde-dilmişlerdir.

Kan muayenelerinden e r y t h r o c y t e ve 1 e u k o c Y t e sayımları, hemoglobin (H!b)mıktari tayini yapıldı; er y th r o c y te sedimentasyon hızı (SH) ve e r y t ih r o c y t e volümü tayini edil-di. Bunlardan ortalama kOT})üsküler volüm, ortalama korpuskü1er he-moglobin ve ortalama korpüsküler hemoglobin konsantrasyonları he-saplandı. Aynca; 1 e u k o c Y t e formülÜ (leukocyte çeşitlerinin yüz-de olarak mıktarları) tesbit edildi.

E r y t h r o c y t e ve i e u k o c Y t e sayımları Bürker say-ma lamında yapıldı; alyuvar sayımında Hayem sulandırına mahlı1lü ve akyuva.r sayımında Türk sulandırma mahlı1lü kullanıldı. Hemoglo-bin mıktan Sahli hemometresi ile tayin edildi. Alyuvar sedimentasyon hızı tayininde Westeııgren pipetleri ve % 3,8 sodyum sitrat (steril) 'eri-yiği kullanıldı.

Al ve akyuvar sayllIll1arı ve !hemoglobin tayinleri için, kUlak ucun-dan makasla damla., damla kanın akmasını temin edecek kadar kü-çük bir kesit yapılarak damlayan kandan doğruca sayım ve hemoglo-17

(8)

İneklel'in hemogramı

bin kapillar pipetlerine .çekildi, hücre sayımları ve Ht tayini hemen orada. yapıldı.

Gene serbestce damlayan kapillar kanına lamelin bir kenarı te-mas ettirilerek alınan kan da,mlacığı lAm üzerine sürülerek froti ya-pıldı. Her v'ak'ada 'birkaç tane yapılan fTotiler . havada kuruduktan senra Pappenhelm'ın tarifi üzerine panoptik boyandı (May-Grünwald'ın eosin - metilen maviSi mahlüJ.ü ile 3 dakika boyanır. Üzerine aynı mık-tar çekilmış su konur. Bir dakika boyn,nır. Bu 'boya.dökülür; yıkanma-dan sulu Giemsa boyasi,yle 15-20 dakika boyanır. Boya dökülür. Frati çekEmi,,?su ile yıkanır; havada kurutulur.) Her frotiden 200 hücre sa-yılarak akyuvar formülü yapıldı.

Alyuva:r sedimentasyon hızI' ve volümÜllü tayin için kan v e II a

j li g ula r i s 'ten alındı. Çapı geniş (tahminen bir milimetre) iğne

ile v e n a j u ,g u 1 ari s 'e rgirildi; iğneden serbestce kan akar-ken içinde 0,4 smk. % 3,8 lik sodyum sitrat eriyiği bulunan 2 smk. lÜk enjektör iğneye eklenerek 2 smk. ola.na kadar kançekildi. Böy-lece 4 kısım kan 1 kısım antikoagülant ile kar1ŞIIl~oldu. Enjektör IJir-kaç defa aşağı, yukarı çevrilerek kan ile antikoa:gülantın .. karışması sağlandıktan .sonra kan bir tecrübe tüpüne boşaltıldı ve buradan Westengren p:petine sıfır işaretine kadar çekildi. Pipetler 45° yatık va-ziyette sedimentasyona terkedildi. Bir saatsonraki düşüşler milimetre olarakkaydedildi (SH/saa.t).

Hücre volümünün tayini, sediimentasyon için kül.1anılan Wester. gren pipetlerindeki kan nümunelerinin, çöküş sa1:?itleşinceyekadar bek-Ietilmesiyle, yani' spontan sedimentin tayini yoluyle yapıldı. Sığır kanında e r y t h r o c y t e 'ler çok yavaş çöktüğünden .çö'kmenin durması, yani hücre volümünün sabitleşrnesi: 5. ila 8. günlerde hmmle geldi.

Herr1'atokrit kıymetler sütununda görülen rakamlar (TABELA.1). sponta.n sediment kıymetlerinden Beutler (6) faktörü ile hesaplanarak bulunmuş kıymetlerdir.

ELDE EDİLEN SONUÇLARVE BUNLAR üZER.İNDETARTIŞMA

Metotların Tartışması

Evvea kullandığımız metotlar üzerinde kısaca bir tartışma yap-tıktan sonra sonuçların tartışmasına geçilecektiT. TABELA l'de SO.

nuçlar verilmiştir. Bu tabehlda her sütun ayn bir hernatolojik

(9)

e aittir. Biz tabeM,daki sütunların sırasını takiben her bir kısım için ullanılan metodun tartışmasını yapacağız.

E r y t h r c c y t e 'lerin sayılması, Hb tayini, renk indeksinin, or-alama korpüsküler Hb'in ve ortalama kcrpüsküler Bb

konsantrasyo-unun hesaplanması için kullanılan metotla.r her yerde kullanılan, tandartlaşmış metotlar olduğundan tartışmayı lüzumsuz buluyoruz.

Sığırlarda alyuvar sedimentasyonu hızının tayini için biz. dünya-a en çok tdünya-afui;k edilen ve oldukcdünya-a sta.ndartlaş:mış olan Westergren 9Qj metodunu kullandık. Sığır kanı yavaş çöken kanlardan olduğun-an çöküşü hızlandırmak maksadiyle sedimentasyon pipetlerini 45° atık olarak koyduk.

Sıgır kanı a.lyuvarlarının ya'vaş çöküşünün önemli' bir sebebi, bu ayvanın alyuvarlarının r o u i e a u xi yani para yığınları gibi bir raya gelip daha büyük kitleler ya.pmamasıdır. Yani o t o a. g i u

-i n a t -i o n mevcut değildk (48,61).

İNANLI İNEKHANESİNİN NORMAL BOZ - ffiK İNEKLERİNDE HEMATOLOJİK MUAYENE SONUÇLARI

Plpetlerin 45° yatık konulmasiyle alyuvarların çöküşünün hızlan-masının sebebi bir çok yazarlar tarafından izah edilmiştir (4.5,25). Son olarak bu mekaniZJffia Van Zijl (84) tarafından matematikman çok gü-zel izah edilmiştir. Türkçe olarak bu mekanizmayı izah eden literatüre rastlamadık. Alyuvar sedimentasyon hızı ölçme metotlarının standar-dize edilmesi konusunda hazırlamakta olduğumuz 'biryazıda bu hu-susta. ,geniş izahat verilecektir.

Beutler (6) 45° yatık konan pipetlerle elde edilen sedimentasyon hızının, dikeyolarak konulan pipetlerle elde edilen kıymeterden en defa fazla olduğunu kaydediyor.

İnsan hekimliğinde ilk defa 1922 de Katz (43), sedimentasyonun 1. saat ve 2. saat sonunda okunarak 'bu iki kıymetten bi,r saattaki ortalama sedimentasyon hızının hesapla.nmasını tavsiye etti. Katz

for-a+lb

mülü. diye tanınan bu formülü (SH

= ---)

benimseyip kulla. 2

nanlar olduğu gibi, bu şekilde hsa.planan ortalama kıymetin bazan yanlış olaca.ğını söyliyenler de vardır. Mesela.. tanınmış. hematalog Schillinıg (7fi) bunun. al eyhi nded ir. Hakikaten 2. saat sonundaki düşüş 1. saattakinin iki misline yakın olursa 'bu formül ile 1yi ~ir ortalama

(10)

TABELA ı.

,

JNANLI iNEKHANESjNiN NORMAL BOZ - IRK İNnLERİNDE HEMATOLOJtK MUAYENE SONUÇLARI

.

~ ..;, ıl ~

j

i

Leukocyte Formülü % - ol <'d

~~

~

~=

e~

'" 1Il.:ıı:: t'4 E '~E';

S

~~

Ilayvan So:;;' ~ III •••

=.

~ ....

.s:: =

...~. ~ o ü; o i .c o E c;;: ~ • ~

'" ol S ~ ı.:ı: :ı: >, S '" •..r" -.:ı:

ve Adı

i'"

S - ol o:ı:: ~ 'i - :: ~ _ ol "1

5 ~ '- 'g ~i .~ ~ ;;.c ~ ~ ~e Q

='

o ~ ..- S - :ı:

=

<'d <'d o"" . " S .. .ı:: <'dı ~ o ~

i

~

E rJ ('j ~ -= ~.~ ~.:ıı:: o f 0= ll. o. ~ > - - .:ı: - ın rn...:.... .:4.w' _ ;.., ı;,:::- .1 = !J.I.;oc ':ı:: ~g, S.:ı: .;02 ::ı;:;- "'"' :il S g Z~ C'd, ••••••. ,ı:; L7J ••• .c.. :... Gol c'4 ••. :.... G.l o 4.l o ~ ~ ••••••••••

:ı:,i r.ı;:

=

ı:::: o:ı:: o:ı: '" :ı::~ := '" o:ır: ~ _

i

z r.ı ~ •• :.: ~Z

.

ss o Pelin 3 62 124 104 20.0 360 23 400 344 555 160 25 4 O 67 4 2.6 55.46 Münire 7 56 124 1.16 22.1 330 21 43.7 376 671 12.0 37 10 O 48 S 13 7.47 Nurcn 6 5.1 114 1.16 223 34.2 26 387 33.3 652 80 26 II O 57 6 25 61-49 Çalı 4 83 124 078 15.0 311 17 462 398 480 12G 31 10 i SO 8 1.6 18-46 Mercan 7 58 122 1.09 210 32.4 19 43.7 37.6 648 97 29 i O O 56 5 1.9 49-40 Akkiıyruk 13 5.5 10.0 094 18.2 309 26 375 32.3 587 10.6 34 12 O 46 8 13 7:ü-46 Esme 7 64. 124 1.0 i 194 30.7 21 468 403 629 124 29 6 O 62 3 21 )8-49 Mün:re 4 63 120 1.01 19 O 31.9 25 437 376 596 126 27 II O SS 7 20 60.49 Yamalı 4 58 114 1.06 19.7 35.3 29' 375 323 55.7 114 35 II O 48 6 1.3 56-44 Münire 9 63 120 099 1.9'0 34.8 23 40.0 344 5.LS 11.6 22 5 O 62 ii 28 Ortalama 61 LU 1.02 ı93 334 23 41.8 36.0 592 117 295 90 0.1 55.1 63 1.87

(11)

elde edilir. Fakat çok süratli çöken kanlarda 1. saatten sonra 8J.yuvar-lar sıkışma safhasına :gi~erler;iböylece .Katz formülü ile elde edilen ortalama'; asıl sedimentasyon hızı kıymetinden daba düşük bulunur.

Biz normal ve p o1y c Y t h e m ic sığır kanlarında Katz for-mülünün tatbikini denedik. Her iki durumda da bu formül ile elde edilen kıymetlerle 1. saa,t sonundaki çöküş kıymetleri hemen, hemen aynı idi. Zi:ra sığırlarda 2. saat sonundaki çöküş

ı.

saat sonundakinin iki misli veya buna ÇOkyakın bulundu (TABELA2'ye bakınız).

TADELA : 2.

NORMAL 10 ADET BOZ - mK tHEKTE SEDİMENTASYON BIZI

Sedimentasyon hızı mm.

112 ı. 2. 24. 5-S gün sonra

çök-saat saat saat saat menin sona ermesi Minimum - Maximum 7-12 17-29 32-50 95-123 123 - 140

Ortalama 10.0 23.0 42.0 96.0 133.0

Van Zi1l(84) Hollandada yaptığı a,raştırmada sığırlard~ sedimen-' tasyon hızının 2. saat sonundaki kıymetlerin 1. saat sonundakinin he-men, hemen iki misH olduğunu ve 1. saat sonunda okumanın ka,ri olacağını yazıyor; faka,t bir rakam veıımiyor.Mamafi, bu araştırıcının verdiği bir sedimentasyon kurvesine bakılırsa (sabife 490, ŞEKİL 4, tüp çapı 2.3 mm.)

ı.

saattaki kıymetin 18 mm., 2. saattakinin 35 mm. civarında olduğu göriUüyor. Bizim kullandığımız metodu kullanan Van Zijl (84) ve Konuk'un (46) buldukları ile bizim sonuçla~ımızı aşa-, ğıdaki TABELA 3'te tetkik edersk sığırlarda sedimentasyon hızının okunma zamanı hakkında daha kesin bir karara varabiliriz.

TADELA : 3.

Sedimentasyon Hızı mm. (Ortalama kıymetler)

Van ZijL. W J. (S4) Konuk. T. (46) Kendi son uçlarımız

i. saat IS.O 16.7 230 2. saal 35.0 31.S 42.0 21

(12)

İneklerin hemogramı

Hal böyle olunca sığırlarda bir defa. 1. saat sonunda sedimentas yon hızını okumanın elverişIi olacağı kanaatine varıldı.

Hücre volümünü (alyuvar volümünü) tayin için spontan sedime usulünü kullandık. Bu maksatla, sedimentasyon hızı tayin edilen ka nümuneleri, çökme sona erinceye kadar pipetlerdegene 45° yatık ola rak bekletildi. Çökmenin sona ermesi, yani volümün değişmez hal gelmesi için 5 ila 8 gün beklemek icap etti. Birbiri ardı sıra iki gün, okunan düşüş seviyesi birbirinin aynı olunca bu kıymet hücre volü münün hesaplanmasına esas olarak alındı. Tabii sedimentaı;yon tü pündeki kan, sadece kan olmayLp% 20 rtisbetinde antikoagülant v % 80 nisbetinde kan ihtiva ediyordu. Bu kıymet % 100 kan iç;n tas-hih edildi ve spontan sediment mıktan % volüm olarak kaydedildi. Hemekadar hücre volümünü tayin için daha iyi metotlar, mesela he-matokrit ve kimyasal usuller mevcut ise de bu araştırma ve diğer araştırmalarımız ekseriya köylerde hayvanın yanında yapıldığında-n kimyasal metotta olduğu ıgibi polarlınetre ve hemataknt metodu için yüksekdevirH elektrikli santrifüj kullanma,mıza imkan yoktu. Esasen memleketimizde pratikte çalışan meslekdaşlarımız için de ekseriya bu çeşit aletleri kullanma imkanları mevcut değildir. Bundan ötürü im-kanlarımıza uygun en elverişli metot olan spontan sediment usulü ile hücre volümü tayini tercih edildi.

Diğer taraftan son araştırma,lar göstermiştir ki spontan sediment kıymetinden hematokrit kıymetini hesaplamak at kanında olduğu gibi sığır kanında da mümkündür. Beutler (6) sığırlarda spontan se-dimentle hematokrit sedimenti (ESlEH) arasındaki münasebeti tetkik etti ve birinden diğerine intikal edilebileceğini ispat etti. ES/EH mü-nasebetinin 1.13 le 1.22 arasında kıymetler verdiğini ve en ziyade 1.16 bulundu~nu bildirdi. Spontan sediment kıymeti hematokrit kıyme-tinden daima büyüktür. Bizim bulduğumuz spontan sediment kıymet-leri, Beutler faktörü dediğimiz 1.16 rakamına taksim edilerek hema-tokrit kıymetkr hesaplandı. TABELA l'de kaydedilen hemahema-tokrit kıy-metler bu şekilde bulunan kıykıy-metlerdir.

At kanı için de Gsell (30) tarafından böyle bir faktör bulunduğu-nu evvelki yazılanmızda kaydetmiştik (66,67).

Tecrübelerimiz bize ,gösterdi ki spontan sediment elde etmek için kan nümuneİerinin bekletilmesi sırasında, bilhassa 7-8 gün beklemesi icap eden pipetlerin birkaçında, hafif bi,r hemoIiz başlangıcı ml.şahe-de ettik .. Bu hal, mümkün olduğu taktirml.şahe-de, bütÜn tüp ve Westergren pipetlerinin steri.lize edilmesi lüzUmuna bir işa,r~ttir. Bizim çalışma 22

(13)

şartlarımızda bu imkan yoktu. Pipetlerin sterilizasyonu kuru sterili-zasyon cmazında yapılmalıdır; zira su içinde kaynatılarak yapılan bas~t sterilizasyon, pipetler içinde kireç teressübatına sebep' olduğun-dan elverişli değildir.

SOnuçların .Tartışması

E r y t h r o c y t e Say ı s ı. TABELA.l'de ,görüidüğü gibi alyuvar sayısı ortalama 6.100.000bulundu. Yabancı dil bilmiyen mes-lekdaşlarımıza bir kolaylık olur düşüncesiyle hem memleket;mizde hem de yabancı memleketlerde yapılmış çalışmalarda bulunan sığır kanı alyuvarlan mıktarlarının müteakip tabelade (TABELA 4) bi,r

muka-yesesini yapalım. .

Bu tabeladan anlaşılmaktadır ki alyuvar sayısı sığır ırkları ara~ sında hariz farklar göstermiyor. TABELA 4'teki alyuvar sayıları ara-sında bariz ayrılık 'gösteren Hindistanda Hissar sığır. ırkıdır ki bu ırk belki bir hususiyet arzediyordur. Holman (40) bu ırkta böyle yük-sek sayıda alyu>'ar bulunmasına muhtemel sebep 'olarak küçük alyu-var taşımasını ileri sürüyor. Keza Hoitink (35), tndonesia'da zebu sı-ğırlarında, Avrupa. ırklanndan fazla alyuvar ve hemoglobin bulmuştur.

Wirth (93) kitabında sığırlar için umumi ortalama olarak 6 mil-yon veriyor; Holman (40) klinik hematolojide esas olmak üzere nor-mal hudutları tesbit ederek inek kanı için 6 milyon alyuva,r sayısının iyi bir orta.lama olduğunu yazıyor. Bizim sonucumuz 6.1 miJyon orta-lama ile Boz _ Irk ineklerin alyuvar sayısının diğer sığır ırklarınınkine benzediğini göstermiştir.

Eskiden alyuvar sayısı anemi derecesinin tayininde önemli bir bulgu sayılırdı. Şİmdi ise anemi derecesinin 've cinsının tayini iç;n alyuvar sayısı yanında Hb miktarının ve hücre volümünün tayini şarttır.ve bunlardan en önemlisi Hb mıktarıdır. Bir kanda mevcut he-moglobin konsantrasyonu ya bol mıktarda küçük alyuvar, veya az mık-tarda büyük alyuvar ile t~ınır. Bilhassa inekte alyuvar büyüklüğü-nün hayvandan ha.yvana bariz farklar gösterdiği Holrnan (39) tan3.-fmdan tesbit edilmiştir. Bu sebepledirki Holman (40), kan hakkında bilgi verilirken lüzumlu üç komponentten birisi (alyuvar sayısı, İIb mıktarı ve hücre volümü) verilmemi!'1sebu çalışmayı noksan olarak vasıflandırıyor.

H e m og i o b i n. (H b). Holman (40), klinik ma.ksat1ar için en önemli ölçünün hemoglabin mıktarı olduğunu söylüyor ve Ayr-23

(14)

TABEU : 4.

.

,

ÇEştTLİ P-RJlŞTIRIClLAR TARAFINDAN NORMAL SIGIBLARDA BULUNAN KAN MUAYENESi SONUÇLARI

-

..,

~

LS

ıııi

Muayene edUen HcryvalUn Araştırmanın Ü ~ . ğ

..ci o ... ~uYazar yapıldığı •• ı:l .Cl

=

.

.ı:: o .ııCl tl ;;-! Sığır ırkı Cinsiyeti

fı-.

=:::

ıııj E ILIL memlekeller w:::L

ın

O~ O LE Burnett (L~ ) US.A. 600 Gösling (29) Sığır Almanya 710 ( 14) Friesiand. İnek Afrika Canham Ayrshire G. 666 Fraser (23) Sherthern Süt veren B. Britanya 5.60 Süt vermeyen 6.60

Brooks ve Huges (iO) Bütün ırklar Boğa U.S.A 11.92

Miller (59) U.S.A: 6.30. Saluz (72) Braunvieh ısviçre 6.65 10.00 15.1" Götze (8) Süt ırkı Sığır Almanya 624 1036 16.7" Süt-Et ırkı 6.24 10.80 17.4* Et-Süt ırkı 6.14 10.90 17.7* Allcroft (i) B. Britanya 11.50

Mullick ve Pal (64) Hissar

Hindistan 820 1090 133'" Ferguson. et al (21 ) U.S.lı.. 630 Wirth (93) 6.00 11.00 18.0* 5.40- 8.00- 14.4- ~2-Colfin (ıS) 9.00 16.00 186 34

Rusolf. el al (71) Iers"y Boğa

U.S.A. 655 11.60 17.8';'

Guernsey 7.49 12.20 16.4 ,~

Holstein 784 1160

15.0'"

Konuk (46) Boz - Irk Sığır,.

Türkiye 5.53 11.61 21.1"

HoIman (40) Ayrshire lnek

B. Britanya 5.97 11.30 19.2 33.7

Bu araştırmada

Boz-Irk İnek Türkiye 6.10 11.80 19.3 33.4

bulunan ol<

(15)

hire ırkı ineklerde Hb 11.3 .I 1.5 gj1,OOsm3 bulunduğunu bildiriyor.

Bu yazar klinik hematolojide esas olmak üzere sığırlarda normal Hb kıymeti olarak ortalama II g/lOO sm3'ü tavsiye ediyor.

Biz gene diğer memleketlerin sığır ırklarında bulunan Hb kıymet. leri ile memleketimizde bulunanları TABELA 4'te 'mukayese edelian.

Böttger (8) Götze'ye atfen hemoglobin bakımından sığırlarda ırk farklarının atlardaki ,gibi bariz olmadığını bildiriyor. Haktlmten TA-BELA 4'te gösterilen ortalama kıymetler çok çeşitli sığır ırklarına airt olmakla beraber birbirine .yakın kıymetlerdir. Alleroft'un (1) ortala-ması olan 11.50 gram Hlb, çeşitli ,ırklara mensup 300 inekten elde edil. miştir. Bizim memleketimiz Boz - Irk ineklerinde buldu:ğumuz orta-lama olan 11.80 ,gram Hb, AlIcrott'un (1) ortalamasma çok yakın 01-diığuna bakılırsa Holman~ın (40) birçok memleketlerin \birçok sığ:ır ırkları için elverişli ortalama diye tavsiye ettiği II ,gram Hb. kabule şayandır.

Boğalarda Hb mıktannı araştırmış olan yazarlaırın verdikleri kıy-metler ekseriya biraz daha yüksekce. McCay (56), ayrı ırklardan altı boğada ortaJ.ama 12.8 Ig.l100 sm3. hemogldbin bulmuş. Brooks ve

Hughes (LO)gene çeşitli ırklardan 24 boğada ortalama 11.92 g.llOO sın3.

hemoglabin bUldu,

Rusoff (71) yaz aylarında ısmın 80° F (27° C) den daha yukarı çık.. tığı zamanlarda Hb. mıktarının arttığını yazıyor. Diğer birçok araşt~-ncılar da aynı fikri destekliyorlar (7;56,63,65). Biz de araştrmalarımızı yazın en sıcak aylarında {Temmuz, Ağustos) yaptık. Bu aylarda. ısı derecesi çok defa 27°C'ın üstünde idi. Bizim sonucumuzun diğer araş-tlTlcılannkinden, az da olsa, yüksek oluşunda bu sıcak mevsimin rolü muhtemeldir.

İnsanlarda erkek ile kadın arasında Hb bakımından fark bulun-duğu zaman bu durum hayvanlarda da tetkik edilmiştir. Bazılarına göre hayvanlarda Hb dişi ve erkekte aynıdır (14,92); bazılarına göre ise erkeklerde biraz fazladır (23,93).

Wintrobe (92), «İnsanda menstrual kan kaybı başlayıncaya kadar erkek ve dişide HO mıktarı farklı değildir ve menstrual kanama bulun-mıyan hayvanlarda Hb miktarı her iki cinste de aynıdır» diyor.

Fiziksel kan ölçülerinin bi'!"biril?-ene dereceye kadar tesir edebil-diklerini gösterecek ölçü c o r r e 1 a t i o n (uyuşma) emsalidir. Holman (40) inek kanında bulduğu sonuçlar arasındaki uygunluk. de-ITecesini tetkik etti: ve en iyi c o r r e

ı

a t i o n 'u Hb ile hücrp. 25

(16)

İneklei'in hemogra,mı

volümü arasında, ikinci derecede uyıgunluğu Hb ile özel ağırlık ara sında, ve üçüncü derecede uygunluğu Hb ile v i s c o s i t e arasın da buldu. En kötü c ort e 1a t i o n ise Bb ile ei y t h r o c y t sayısı arasında idi. Ta I924'te Holbeck (36), a1yuvar sayısı ile Hb mık tarı <::rasında belirli bir münasebet olup olmadığını tetkik etmiş v ikisi arasında böyle bir münasebetin bulunmadığını bildirmişti.

Byers ve arkadaşları (52) yaş ile hemOlgIahin mıktarı arasınna kor relasyon 'bulunmadığını bildiriyorlar.

R e n k İ n d e k s i., Olaylanınızda renk indeksi 0.78 ile 1.16 arasında değişmiştir. TABELA. I'de görülen renk indeksi kıymetleri-nin hesaplanması için normal esaslar olarak ıgene aynı tabeladaki

or-talama kıymetler kullanılmıştır. •

Wirth (93) sığırlarda renk indeksine dair henüz rakam verilmemiş Oılduğunu yazıyor ve ecEvcil hayvanlarda, ırk farkı, kan sayım aletle-rinde değişiklikler, sıhhi olmıyan şartların kan üzerine tesirleri gibi sebeplerle inanılır normBJ. alyuvar ve Hb mıktarını tesbit ÇOk zordur; bunlardan hesaıplanaCak renk indeksi ise itimada şayan olamaz)) diyor. Tetkik ettiğimiz literatürden yalnız Konuk (46) sığırlarda renk indek-sine ait kıymetler veriyor. Bu yazarın verdiği kıymetler 0.75 ile 1.25 arasında değişmektedir.

Ort a

ı

ama K o r püs kül e r

iH

b :(O . K. H b . ). Bi,r

alyuvarın içindeki ortalama Hb mıktarını :gösteren bu kıymet, bir li tre kandaki Bb gramım 1 mm3 kandaki alyuvar sayısına taksim ederek

hesaplamr. Netice mikro-mikro ,gram (gama~gama) olarak ifade edilir. TAiBELA l'de görüleceği; gibi bu hususta bulunan ortalama

kıy-\ ~

met 19.3 mikro-mikro gramdır. TABELA 4'te diğer araştıncıların ver-dikleri, veya a1yuvar ve Hb kıYmetlerinden bizim hesapladığımız (yıl-dız işaretli) O.K.Hb. kıymetleri görülüyor. Gerek biziffi sonucumuz ge-rekse HoLman'ın (40) sonucu, Caffin'dn (15) verdiği maksimum hudu-dun dışında kalıyor. Fa.kat kanaatimizce en uygun ortalama 18 veya 19 civarındadır. Zira sığır için en uygun alyuvar ortalaması 6 milyon, ve ,en uygun Hb ortalaması 11 gram olması lazım geldiği, TABELA 4 teki çeşitli. araştırma sonuçlarının kıyasla.nmasiyle anlaşılmaktadıT,

11 X 10

Bu böyle olunca O.K.Hb. = ---~--- = 18.33 mikro~mikrogram olması ft. ı:re:rekir. 'Ortalama s ant r a syo n'u 26 Korpüs k üle r H em o gio bin Kon. (O. K. Hb, K). Bunun hesaplanması için

(17)

hematokrit kıymetinin tayin edilmiş olması gerekir. Biz hücre volü-münü hematokrit metodu ile değiL,spontan sediment metodu ile tayin etmek mecburiyetinde idik. Mamafi, evvelce de bildirildiği gibi, BeuUer (6) tecrübi olarakgösterdi ki spontan sediment kıymetind€n hematokrit kıymetini. hesaplamak mümkündür. Bu yazar spontan se-diment kıymetlerinin hematokrıit sese-dimenti kıymetlerine nisbetinden ekseriyetle 1.16 kıymetini buldu. İşte biz hematokrit kıymetlerimizi bu l.{; faktörü ile hesaplıyarak elde ettik (TABELA1).

Tetkik etti,ğimiz literatürde sığır kanı için sadece iki yazarın OK. Hb. konsantrasyonu kıymetleri verdiğine rastladık. Bunlar TABELA 4'te kaydedildiler.

Halman (40) klinik hematolojide esas olmak üzere sığır kanında O.K.H'b.K. için % 33'ü en iyi ortalama olarak tavsiye ediyor. Bızim ortalamamız (% 33.3) buna en yakın bir kıymettir.

Ortalama korpüsküler hemoglobin konsantrasyonu, bir aneminin e u c h r o m i o mi yoksa h y.p o c h r o m i c mi olduğuna ka-rar verdirecek bir' indekstir (40).

S e d im e n t a. s Y on H ı z 1 {S H ). Sığırlarda sedimen

tas-yon hızı tayininin klini,k bakımdan d i a g n o s t i C bir kıymeti

olup olmadığı münaıkaşa konusu olmuştur. Ströhle (79) «Sığırda Kan Kürecikleri SedİJmentasyonuve Bunun Klinikte İşe Yararlık Derecesin adlı tez araştırmasında sonUÇ olarak «Sığırda kan sedtmentasyanu-nun klinik bakımından önem taşımasından kuvvetle şüphe edilir.» de-mektedir. Bu ara.ştırıcı yaşın, cinsiyetin, gebeliğin ve tüberküloz, disto-matoz, yabancı cisimd~n mütevellit şirurjikal olaylar gibi hasta1ık-lann sedimentasyon hızına kayda değer bir etki yapmadıklarını mü-şahede etmiş. Yazar hiç değilse bugüne kadar tatbik edilen sedimen-tasyon hızını ölçme metotlariyle, sığırlarda sedimensedimen-tasyon hızının bir teşhis vasıtası olMIlıyacağı kanaatındadr.

Diğer taraftan Goeth (27), tüberkülozda, barsak florasının bozul-masına sebep olan distomatozda sedimentasyon hızının arttığını, ve bu arada cinsiyetin de sed. hızına tesir ettiğini bulmuş. Hatta sedi-mentasyon hızının artış derecesinden tüberkülozun şiddeti hakkında bir kanaata varılabileceğini (Lekaydediyar. Yazarın kaleminden aynen şu satırlaTı buraya kaydetmek istedim: (L ••.••..•.••.•.•.. , barsak

floras'-nın hastalanması sed. hızının artmasına sebep oluyor ve tedaviden !'ionra sed. hızı tekrar fizyolojik seviyeye dönüyor.n

(18)

İneklerİn hemogramı

Zirımnerli (94), kesin olarak patolojik - anatomik bozuklukları ~tesbİt edildiği sığırlarda sed. hızını, Weltmann'ın koagülasyon deneyi

ni, kadmiyum sulfat reaksiyonunu Ve kağıt elektroforezi beraberc denedi. Bu deneylerinde sed. hızına etki yaptığı bilinen kan protein lerinin (globulin'm) artmış olduğunu tesbit etti.ği ha:lde sed. hızın .normaı kıymetler hududu içinde kaldığını müşahede etti.

Beutler (6), hem tüberküloz ve hang enfeksiyonlarından ari, geb .olmıyan sığırlarda, hem. de banglı; gebe olan; distomatozlu ve koksi .diyozu; respirasyon hastalıklanna; yabancı cismlerden doğına r e

t i c u 1 i t is, per i t o n i t i s, per i ca r d'İt i s'e al1rej'

~peritonitis'e, böbrek, uterus ve meme hastalıklarına müptela

sığırlar-.rta sed. hızını tayin etti. Neticede norma:l ve hasta, ıgebeolan ve olmı-yan hergrup hayvanlarda en dÜŞÜkveya en yüksek sed. hızı kıymet-ıerine rastlandığım görerek bu durumların sed. hızına tesir etmedi~ -kanaatına vardı. Sadec hemoIiz ve ağır kan kaybı ile beraber bulunan

dururnların sed. hızına tesir ettiğini, kaydetti.

Van Zijl (84) sığırlarda gebeliğin sed. hızına tesir edip etmediğıni :nceledi. Gebel[ğin son 3 ayında sed.' hızında hafi,f bir artLŞmüşahede etti. Bu artışın hakiki bir artış olup olmadığını biyolojik istatistik .:netodları ile tetkik etti ve artışın hakik olduğunu buldu. Aynı yazar

cinsiyet farkının sed. hızına tesiri olmadığıpı, fakat ırkın bariz -tesiri olduğunu kaydediyür.

Birz. d e h y d rat i o il' ile müterafık bir hastalı,kta

(botu-lismus'ta) sed. hızını tetkik ettik ve alyuvar konsantrasyonu arttıkca 'sed. hızının yavaşladığını !bulduk.

Bütün bu buluşların verdi.ği umumi kanaat şudur: Sığırlarda .sed. hızı, alyuvar konsantrasyonundaki değişmeleri tesbit için işe ya-ramakta, fakat adı geçen diğer hastalıklarda kayda değer bir değişik-.Lik göstermediğinden bir diyagnoz vasıtası olmamaktadır.

Şimdi sağlam sığırlarda bulunan sed. hızı kıymetlerinin tartışma-.sını yapalım. TABELA-I'de tek, tek her ha.yvanda bulduğumuz SH

kıy-metleri ile bir saatteki ortalama kıymet olan 23 mm. görülecektir. Bu sonuç üzerinde tartışma yaparken diğer araştıncıların sonuçları i,le .bir kıyaslama yapma.k elverişli' olacak.

TABELA 5'te görüleceği ıgibi ancak diğer iki araştırıcıya ait sed, hızı kıymetleri verebildik. Zilra veteriner hekimliokteher araştırıcı baş-ka. bir metot kullanıyor ve sonuçların mukayese imkanı olmuyor. Ge-rek insan, geGe-rek hayva.n hekimliğinde sed. hız! tayin metotlarinIn standardize edilmesine şiddetle ihtiyaç vardır ve bu hususta hazırla-makta olduğumuz bir yazida daha geniş bilgi verilecektir.

(19)

ÇEŞtTLi A,RAşTmll:ILABIN SACLAM SIGIRI.ARDA ELDE. ETTİKI,ERi KıYMETLER YAZAR

-e

~ 'ti ~ ı: Ei ~ ;: o '-'

..

ii Ô Ö ";:: .¥ >

5

> .¥ "s tl o ci III ~ i i: ~ >

..

..

!

...•. u o u ıııi :ii ız: :11 cı. :11

;e

III ız:~ ız:

:=

ci

Van Zijl. W. ).. " (84) 18 Wes.ergr0n Pipelinin çapı 25

~:n.. 45° yatık

Konuk. T.. (46) 7.27 Westergran Pipeliroin çapı 25

( 15.7) - 3 mm .. 45° yatık -oZ Beutler, M. (6) 29.6.44.5 24.7.387 '<il) Ho,man. H. H. (40) 33.7 571 ==' Coffin. D L.. ( 15) 30-40 49.5.607 Mdılhom. G. (57) 29.3.43.1 (39.2) Slröhle. O. (80) 25.4.37.9

Rusoll. LL. et aL. (71) 42.3 'rcrsey bo\ıc

46.3 Guernsey

.

39.5 Holslein

Gösl.ing. r. (29) 32.4.41.0

ile

(37.1l Polarizasyo:1 metodu

Bu araştırmada bulunan 17.29 37.5.460 32.40 59.2 Weslergren Pipeiinin çapı

2-(23) 418 (36.0) 25 mm .. 45° yatık

li:

Van Zijlin b'.l kıymeti. yazısında Fig. 4'te vcrdigi s,?,r kanında tüp çapının sed. hızına tesirini gösteren kurveden

~ alınmıştı r.

(20)

İneklerin hemogramı

TABELA 5'te görülen sed. hızı kıymetleri arasında. farklar göze çar:pma.ktadır. Bu farkların, araştrrıcıların kullandıkları Westergren pipetlerinin çaıplarının farklı olmasından ileri ıgeldiği kanaatındayız. Van Zijl'in (84) ve Beutler'in (6) araştırmaları sığırlarda pipetin iç çapı daraldıkca. sed. hızımn arttığını gösteıımiı;;tir. Van Zijl (84) 2.5 mm. iç çapındaki pipetle saatte 18 mm. gibi bir ltıyrnet elde etmiş. Biz kullandığımız pipetlerin çapına önce hiç dikkat etmemiştik. 8ığırda sed. hızının tüp çapına tabi olduğuna dair literatürleri tetkik edince kullandığımız pipetleııin çaplarını ölçtük ve bazılarının 2, bazılarının 2.5 milimetre iç çapında oduğunu gördük. Konuk'un (46), Kürsümüz. de yaptığı doktora çalışmasında kullandığı piıpetlerin çapına dair bir kayıt yoktur. Fakat kullanılan pipetler hala, Kürsümüzde mevcut ol-duğundan bilahare bu pipetlerin çaparım ölçtük; yansının çapının '2.5 mını,di.ğer yansının 3 mm. olduğunu gördük. Bu iç çap farklarının, bizim bulduğumuz ortalama kıymetin biraz yüksek olmasına' sebep -olduğunu kanaatına varıldı.

H ü c r e Vol ü mü. Hücre volümünün tayini, hematolojik 'mua. yeneler sırasında yapılması gereken ve bugün e r y t h r o c y t e sayısından daha önemli IbiJ.gJveren bir :mehenktir. Ha,tta Schlenker ve Nall (74) hücre sayımı yerine hematokrit metodu ile hücre volümü. nü tayin ederek bundan alyuvar sayısının hesa,planma-sını tecrübe et-tiler ve neÜcelerin sayımdan daha hassas olduğunu gördüler. Bazı ,evcil hayvanlarda, bu arada. sığırlarda, alyuvar büyüklüğünün çok de-ğişik olduğu görülmüştür. Gösling (29), tek bir alyu'Varın hacminin atta oldukca sabit, sığırda ise değişik olduğunu bildiriyor. Aynı mık-tar hemoglcibinin bir hay,vanda küçÜk fa;kat adetce çok, diğer bir hay-vanda ise büyük fakat adetce az alyuvar tarafından taşınabileceği ve bunun inekte böyle olduğu Holınıan (39) ta,rafından bulunmuştur. Bu yazar, alyuvar sayısı için ortaya konacak normalortalama kıymetin hücre volümü veya hemCiglobinkadar kullanışlı olmıyacağını bildiri-yer. Esasen kanda hücre konsantrasyonu derecesi en iYi şekilde hücre volümünü tayinle tesbit edili'r.

Evvelce de belirtildiği gibi biz bu araştmmayı yaparken hücre vo-lümünü tayin için hematokrit metodunu kullanmamıza imkan yoktu. Tayinlerimizi, kanı kendi kendine çôkmeye bırakarak, başka bir de. yimle spontan sediment metodu ile, yaptık. Memleketimi.tin şa.rtları bakımından da bu metodun kullanılması uYigunolurdu; zira elde etti-ıtimiz kıymetler memleketimiz sı'ğırları için bir esas olacaktır. Pra-tikte çalişa.n meslekdaşlarımız da sadece spontan sediment metodunu

(21)

atbik. edebileceklerinden sonuçlar onların ışıne yarıyabilecektir. Bu-unla beraber, spontan sediment kıymetinden, oldukca hassas bir şe-ilde, hematokrit kıymetinin hesaplanabileceği çeşitli araştırıcılar ta-a.fından ıspat edilmişti:r (6,30).

Elde ettiğimiz spontan sediment ortalaıması % 41.8, ve Beutler aktörü ile hesaplanan hematokrit kıymetlerin ortalaması % 36

(TA-ELA.i ve 5) diğer araştırıcıların buldukları ile uygunlUk göstermek-edir. Böylece, hücre volümü bakımından da memleketimiz Boz - Irk ığırlarının Avrupa. ve Ameri:kadaki sığır ı'rklanna benzerlik göste

r-iği ıınlaşılıyor.

Holman (40) kendi araştırmalarında Ayrshire ırkı inekler iıçin or-alama % 33.7 buldu ve klinik hematolojide esas olmak üzere teklif ttiği ortalaıma % 35 tir. TABELA.'5 tetkik edilecek olursa; bizim bul-uğumuz % 36 bu esoasola;rak teklif edilen ortalamaya en yakın olan-ır. Wehmeyer (89) de norm.a;ı ~neklerde hücre volümÜllü % 36

bul-uştur.

O'r t ala m a K o r püs k ü ie r Vol ü ın ( O . K. Vol.). ir tek alyuvarın ortalama büyüklüğünü ,gösteren bu ölçü bize, bir anemi olayı karşısında bunun 'IDi c r o c y tic' 'mi yoksa m a c r o -c Y t i c 'mi olduğunu gösteri:r.

Biz O.K.Vol.'ü ortalama 59.2 kübik mikron bulduk (TABELA

ı

ve

\

5f Holman (40) A Y r s h i reineklerinde 57.1 bulımuş ve klinik hematolojide esas olm3Jk üzere sığırlar için 57 kübik mikronun iyi bir normalortalama olacağı kanaatindedir.

T ota 1 L e u k o c Y t e Say ı s ı. TABELA. I'den görüle-ceği gibi akyuvar sayısı' 8000 ile 15000 arasında değişme gösterdi ve ortalama 11800 bulundu. Gene hem kıyaslama, hem de geniş literatür bilgisi vrmek gayesiyle Dünyadaki belli, ibaşlı araştırmalarda bulunan ve birkaç klas.ik kitapta verHen 1 e uk o c Y t e sayısı kıymetlerini bir tabelada s1Ta1ıyalım.

TABELA. 6'da total akyuvar sayıları tekik edilince, görülüyorki m in i m u LIn' 4500'den m a x im u ın 19900'e kadar geniş

hudut-lar verilmiştir. Ortalama kıymetler dahi birbirine yakın değHler. 8ı-ğı'rda i e u k o c Y t e tablosunun'şahısta.n şahısa çok !büyük farklar gösterdiği bütün araştırıcılar tarafindan kabul edilmektedir. Yalnız bizim ortalama kıymetimiz diğer araştırıcılarınkinden büyüktür. Sa-dece Canham'in (14) Güney Afrikada im~klerinden ede ettiği ın a x i-ın u m ,kıymet bizim m 80 x i ın u ın kıyme1JiJmizdenbüyü~tür.

(22)

i:.;

TABELA: 6.

t-.:ı

ÇEŞiTLI ARAŞTıRıcıLAR TARAFINDAN NORMAL SIGIRLABDA BULUNA" LEUKOCYTE TABLOSU KıYMETLERt Tolal

leukocyte Araştır.

Hayvan sayısı Leukocyte Formülü % manın

YGpll-Yazar sayısı I03/mmz Neul. Eos. Bas. Lymph. Mono.

dığı memleket ~---.._-_._-._" ..- -._-- --- -_._- ._---._--Sehultz. K. (76) 39 930 İsviçre Knuth. P .. ve Volkmann. O .. (SO) 1000 200 2.0 6BO 10.0 Almanya

I.

Kuhl. P. (49) 790 210 50 LO 640 100 Canham. A. S ( 14) Boğa B.BO--1330 29.0 70 LO 600 4.0 G. Afrika Öküz 6.30-14 BO 30.0 12.0 10 510 60 ::s... İn"k 500-1990 330 90 LO 53.0 4.0 ('l) ~ Fraser. A. C .. (23) 4 i 7.84 300 110 05 510 69 B. Britanya ('l) o; Sehmmm. W .. (73) 27 760 351 94 04 492 59 Almanya S'

Mulliek ve PaL. (64) 32 910 Hindistan

O-Fergusoı'. et aL. (21 ) 25 891 34.7 149 06

412 79 U. S A.

S

Rusolf ve Pi",rey OO} 46 8.4 1-10.26 29.4-

64-0.4- 545- 55- O o'tl 326 73 06

.

57.3 64 o;ll> Braun. W. (9) 49 935 278 84 0.7 561 7.8

e

Dukes. H. H. ( 19) 790 210 50 LO 64.0 10.0 Wirth. D. (93) BOO 359 60 0.1 530 50 Moser. E. (62) 50 324 8.1 0.4 50.3 B.8 İsviçre Storkebaum. K. (78) 107 6.p4 319 21 0.1 64.1 18 Almanya Colfin. D L. ( LS) 450-1500 30 O 80 52.0 90 Moberg. R. (60)

lnek. ı defa doğurmuş 33 B.22 259 i07 03 615 15 İsveç

lnek. 2-3 defa doğurmuş 35 7.79 24.4 116 02 616 1.5

lnek. 4 ve daha fazla doğurmuş 36 7. i O 25.9 13.4 O i 59B 1.7

Konuk. T .. (45) 115 !ıSD 340 65 . OL

50 i 59 Türkiye

Holman. HH .. (40) Bi 7.03 303 9B

514 B3 B. Britanya

Bu araştı rmada bu)unanlar ıO 1170 295 90 0.1

(23)

o'::; ~ ~ 7 ;:'

-'

'" ~ ı ~ 1.6

•.

L":ilf-

,,~$~

50 $" '8 66

Lymphocyte

%

Şekil: I. Lymphocyte'ler ile EosİDophU'ler crrassıaderregresyoD Cb

= -

0.348

+

0.073: ::;:-t

=

4.767 2.306: r

= -

0.859). 'rO

:~

.

3B 36 S2.5ıi 60 .lJmfhoc!jte % 68

••

Şekil: 2. Lymphocyte'ler lle Neatrophil'ler arersmda regresyoıı rb

= -

0.567

+

0.2:

+"

i

=

2.835 > 2.306: r

= -

0.84)

(24)

31 3t 38

Hücne Vof

'lo

1/tr--- •....

---Şekil: 4. Bematokrit ile Bb. arasında regresyon.

(b = '- 0.184

+

0.063: ~t

= 2.n

> 2.30&: r

=

0.721. ~, . "

.28 t ~6 f QJ 24 •...•

...•

~ o '"• 22 :t

'rı ~ 20 Lt ~ 18

32 .H 36 38 HvrnCltok1td ~

Şekil: 3. Bematokrit ile Sedimentasyon hızı arasında regresyon. lb = - 0.985+ 0.25:

+t

= 3.94> 2.306: r

= -

0.8U. "'E LI") 1~ Q Q

"<-"-

~i1 ..ci ı:ıcl

~.

10

Şekil : 5. Ezythroc:y~e ile Bb. arasında regresyon (b = 0.4119 + 0.8&2: +1 = 0.4774 < 2.30&:

(25)

Bulduğumuz ortalama kıymetin büyük oluşunun Çeşitli sebepleri olabilir. Fakat literatüre dayanarak muhtemel sebepleri izah edelim. Bu sebeplerden birisi muhitin ısı derecesidir. Rusoff ve Piercy (70) 1945 yılında Loisiana sığırlarında a.kyuvar tablosunun mevsimlerde değişmediğini !görmüşler. Fakat aynı yazarın da dahi[ olduğu üç araş-tırıcı, RusoH ve arkadaşları (71), 1954 yılında neşrettikleri araçtırma-da bildirdiklerine göre yaz aylarında ısı derecesinin 27°C'yi geçtigi zamanlarda 1 e u k o c Y t e sayısı artmaktadır. Bizim muayene et.-tiğimiz ha.yvanlann yaşadıkları Trakya bölgesiı kışın sert rüzgarlı ve soğuk, yazın sıcak ve ekseriya kuraktır. Muayenelerimizi yaptığımız Temmuz ve Ağustos aylarında ısı derecesi çok defa 27°C'm üstüne çı-kar. Muhitin ısı derecesi yüksekliğindn akyuvar sayısını çoğaltdığı hakkındaki bu buluş, dikkat nazarımızı Güney Afrika sığırlarında Canham'in (14) bulduğu rakamlara çlkti (TABELA 6). Hakikaten bu kıymetler literatürde verilen en yüksek kıymetlerdir. Holbeck (36) ve Schultz (76) total akyuvar sayımını ddiŞisığırlarda erkeklerden daha fazla bulmuşlar. Moıbe~g (60) .~bu~sonucun sonraki araştırmalar ile de teyid edildiğ:ni bildiriyor. Bizim hayvanlarımızın hepsinin dişi sığır olmasının, akyuvar sa.yısınm yüksek oluşunda rolü bulunması muhte-meldir.

Bizim ortalamanın diğerlerinden yüksek oluşunun önemli bir se-bebi de kanın aJındığı yer ve sayma pipetinin dolduruluş metodu ola-bilir. Biz sayım için kanı kUlak ucundan aldık, yani perifer kapillar kanı kulla.ndık ve kanı, çıkar çıkmaz doğruca sayma pirpetine çektik. Halbuki TABELA 6'da yazılı diğer araştıncıların hepsi antikoagüİant ile karışmış v e n a j ug ula r i s kanını önce biır tüp veya şişe-ye koymuşlar ve bu kanı sayım için kullanrnışlardır: Ya.lnız Konuk (46) v e n a, j u g ula r i s kanını antikoaıgülant ile karıştırma-da~ doğruca sayma pipetine çekmiştir.

Londois - Roseman (51) kitaplarında. aynen şöyle demektedirler : "Kan da~arlan sisteminin her yerinde 1 e u k i c Y t e 'ler asla aynı nisbette yayılmamışlardır. Böylece, perifer damarlarda ve aynı şekil-de kapillar kanında, daima merkezi damarlardan fazla leukocyte bu-lunur.ll Hôber (41) kitabında aynı konuya temasla kan hücreleri dağı-Iışınnn uzviyetin her yerinde aynı olmadığını, deri kapillarlarındaki kanın hücre kesafeti bakımından iç orga.nlarınkinden daha kesif ol-duğunu yazıyor. Halonen ve Kyllönen (32) başına vurularak sersemle-tilmiş fareıırde kuyruk venasından ve punksiyonla kalpten aldıkları kanda 1e u k o c Y t e saymışla.r; kuyruk vena kanında 18950. kalp

(26)

İneklerin hemogramı

kanında 8580 1 e u k o'c y t e bulmuşlar. Güldie' ve arkadaşları (28 )

farelerde kuyr:Uk ucundan başlayıp kalbe kadar çe.'?itli yerlerde kan alıp ie u k o c Y t e saymışlar. Buldukları sonuçlar kısaca şöyle: Kuyruk ucu Kuyruk kökü Vena femoralis Sağ kalp Sol kalp

13800 6170 4580 . 5720 2900

Görülüyorki kuyruk ucundan alınan deri kapillar kanındaki ak-yuvar sayısı, merkezi bir vena sayılacak; v e n a f e m o ral i s 'teki akyuvar sayısının hemen, hemen üç misli. Buna ıgöre, bızim kullandı-ğımız hem kapillar, hem de perifer kanı, diğer ara.ştıncıların kullan-dığı sentral bir damar alan 'v e n a j u g ula r i s kanı olunca akyuvar sayısının farklı olması trubiidir.

Hamilton ve Horvath (33) köpekte kateterizasyon yoluyla aynı za-manda aorta, sağ kalp, v e n a c a' v a cra n i ali s ve c a u -dal is, v e nap ort a e; ve perifer venalanndan kan alıp hücre saymışlar. Neticede bu çeşitli vena kanlarında 1e u c i cY t e sayısı farklı bulunmamıe;;.Fakat bu araştırmada perifer vena kanı muayene edilmiş ise de kapillar kanı muayene edi~memiştir. :Maeckle (54) inek-lerde kanı kulağın iç yüzündeki venadan aldığı halde total a.kyuvar sayısını ortalama 6860 bulmuş. Fakat bu kan dahi deri kapillar kanı değildir.

Bundan başka., diğer araştırıcıların anti1koagülant İle karışmış kandan ne kadar zaman sonra sayım yaptıklarını bilmiyoruz. Yalnız

"

Konuk (46) ve n a j u g u'l ari s 'ten kanıdoğruca sayma pipetine çekmiş, antikoagülant ile karıştırmamış. Antikoagüla.nt ile muam~le görmüş konserve kanda ie u k o c y t e 'lerin geçirdiği değişikUkler hakkında biraz bilgi vermeyi lüzumlu bulduk. Gnoinski'ye atfen Fröba'mn (24) bildirdiğine göre konserve köpek kanında i e u ko -c Y t e 'lerin sayı bakımından durumunu incelemiş ve d8.ha ilk saat-lerde bunların % 60-75 kadarınıngörülemez hale geldiğini görmüş. Kernkamp (44) taze ve okzalatlı kanda hücre ve hemüıgIobinmıktarını tayin et~i. Bu teerübede kan alınmasından sonra geçen zamanın uzun-luğu nisbetinde 1y m p h o c Y t e 'lerin rölatif sayısı ve hemoglobin mıktarı artmış, p o1y m o r p h 1e u k o c Y t e ve e r y t h ro

-c y t e 'lerin hakiki sayısı azalmış. i

(27)

Schulten'i~ (75) tetkiki ise büsbütün sitratlı kan kullanılmasının leyhindedir. Bu yazar sitratsiz kandan yaptığı muayenede;

% ,61 Ne u tr oph iL

% 35 ,Ly m p h o c ytL bulmuş. Sitratlı kanda daha bir saat bile 'gçmeden,

% 49 N e u

t

r op h ii1

% 57; LY m P h o c y t e bulmuş.

Sitr atlı kanda altı saat sonra,

% 13 Ne u tr op hi1

% 86 LYro P h o c y t e bulmuş. Bu tetkik gösteriyor ki sitratlı kanda ibilhassa; n e u t r [ p h i i

e u k o c Y t e 'ler kısa zamanda hara:boluyorlar. Fröba (24), sığır-rda i e u k o s e 'un teşhisi için sitratlı kamn kullanılıp kullanıla-ıyacağını tetkik etti. Yazdığı tezde, muayene hemen kan alınma-ından sonra yapılırsa akyuvar sayısınin ve formülünün kayda değer ir fark göstermediğini ka.ydediyor.Fakat muayenelerinde 1 e u k o

c-t e sayısı bakımından kanın 24 saat sonra, differential tablo bakı-ından ise 8 saat sonra işe yaramaz hale geldiğini bulmuş. Bu yazar e u k o c y t e 'ler üzerine en ziyade zamanın ve muhit ısısının etkisi lduğunu da kaydediyor. Fakat bizim bulduğumuz akyuvar sayısının iğerlerininkinden yüksek oluşuna bu sayılan sebeplerin mutlaka tesir ttiği söylenemez. Maksadımız hem bu husustaki Eteratüre ait bilgi ermek, hem de muhtemel sebepler üzerinde durmaktır.

Coffin '(l5) akyuvar sayısı için alt hududu 4500, üst hududu ise 3000 olarak veriyor. Holman (40), alt hudut olarak 4500'ü çok bulu-or; ancak 4000'den aşa.ğı sayımların 1 e u k o P e n ia kabul edil-esini münasiıp ,görüyor. Üst hudut olarak 13000'i uygun buluyor. Bu azar ineklerinden bir tanesinde 13000'den fazla akyuvar bulmuş. Bu eğin « i e u k o s i t o s i s 'li olduğu kabul edilmelidir. Fakat

e u k o s i t o s i s 'in patolojik olduğu kadar da fizyolojik ola-bile-eği hatırda tutulmalıdır» diyor.

Holman (40) inek kanı üzerindeki ara.c;;tırmasındakanİn her ele-enti iç,in klinik hematolojide esas olacak normaı ortalama kıymetler erırken. .l e u k o cY t e sayısının pek geniş hudutlar içinde değiş-iğini ,görerek, standard 'bir ortalama vermenin pratik hir kıymet ifade

tmiyeceği kanaatini bildiriyor.

Kanaatım~zca. akyuvar tablosunu standart kıymetlerle mukayese derek hüküm vermek bizi yanlış karara götürür. Ancak tetkik edile-35

(28)

tneklerip hemogramı

cek bir hayvanda seri halinde birçok muayeneler yapılarak buniarır. birbiriYle mukayesesinden bir karara varmak en uygun yoldur.

L e u k o c Y t e For m ü 1 ü. TABELA l'den bizim, ve TABE LA 6'dan diğer a,raştırıcıların i e u k o c Y t e tablosuna ait sonuçlar tetkik edilince görülüyorkt ID i n i m u m ve m a x i tIIL U m kıy metler arasındaki hudut çok geniştir. Ortalama kıymetler arasındak yakınlık derecesini tetkik maksadiyle a.şağıdaki TABELA 7'yi tertiple dik. Burada, TABELA 6'daki 14 araştıncının ortalama kıymetlerinin ortalaması - 1{j çeşitli ırklara, çeşitli memleketlere ve çeşitli şartlara

ait çok sayıda hayvanı içinealan bir ortalamadır - Holman'ıı;ı.(40) tek lif etti'ği normal standart kıymetler ve bizim ortalamalarımızı kıyasla m~k mümkündür.

Bu ta1beHidaki ortalamadan total akyuvar sayısı ve e o s i

n o p h i i 'ler müstesna diğerlerinde çok yakınlık görülmektedir. To-tal akyuvar sayısı fizyolojik durumlarda dahi çok değişiklikler göster-mektedir. ,Moberıg'in (60) araştırmalan ,göstermiştir ki olgun sığırda y~ ilerledikee total akyuvar sayısı, n e u t r o :p h i1 'ler, i y m -p h o c Yt.e 'ler ve ın o n o c y t e 'ler azalmakta, e o s i n e p h ii ' _

ler artmaktadır. TABELA: 7.

---;." Leukocyle Formülü %

i

]--.----1

]~ i 1 I. LIR : ci ,I ci i

,I,.g

.

i Risbeli - w .:: c: i • cı. o .!!>. ~ ':;;i5l E gL o II •• -, o i II ~ •• ı-c III ••• , ı.:ı . III ..ı ""

TABELA 6'daki 14 araştırıcının ortalaması • Helman'ın (40) teklifi normal standartlar Bu araştırmada bulunanlar 8636 11700 315 6.5 0.5 53 6.1 300110 52 70 29.3 93 0.1 55 6.2 1.68°" 1.73°* 1.87

° TA BELA 6'daki araş:ırlcıbrdan sadece ortelama rakam verenler buradaki ortala manın hesabına dahil edilmislerdiL Alt ve üst hudut rakamları verenler dahil edilmemişif,rdir.

"0 Bu nisbetler tarafımızdan hesaplanmıştır.

TABELA 6'da e osin o p h ii :1e u k o c Y t e 'leri tetkik ~der-sek çeşitli araştıncıların sığırlardabulduklan kıymetler çok değişik-tir; % 2.1 bulan olduğu gibi % 14.9 bulan da mevcuttur. Keza TABE-LA 7'dekt [e u k o c Y t e formülünde birbirine uymıyan yegane

(29)

rtalama. kıymetler e o s i n o p h ilI e u k o c Y t e 'lereait olan-ardır.

Burada ilk akla 'gelen, bazı hayvanların noıımal görünüşte olma-anna rağmen endoparazit taşımaları, bazılarının ise

taşımamaları-ır. Az veya çok parazit taşımalarını bahis konusu etmiyoruz; zira amukcu ve Mimioğlu'nun (68) araştırması, endoparazit mıktarı ile andaki eosinophil mıktarı arasında müsbet bir korrelasyon bulun-adığını göstermi.ştir. Hatta par a s i ti s m u s 'un mutlaka o s in o p h .i !i a doğurmad.ığını yazanlar bile vardır. Mesela Jen-ir.gs (42), literatürde ve kitaplarda dailma par a s it i s m u s 'un anda e o s in o p h i 1 ia yaptığına dair kayıt bulunmasına rağ-en tecrübelerinde elde etti.ği neticelerin bu fikre uymadığını kayde-iyor. Bu yazar sığırcia paT a s i t i c ıga s t r o e n t e 'r i t i s -ve par a s i t i c P n e u m o n i a 'da e o s i n o P e n i a üşahede ettiğini, bildiriyor. Diğer tara'ftan Wetzel (91) parazitsiz bir oni atına (8 aylık) 250 adet S t r o n ıg y 1 u s e d e n tat u s arfı veriyor ve bir yıldan fazla bir zaman her hafta olmaık üzere kan

uayenesi yapıyor. Yazar bu tecrübesinde e o sin o p h i 1 'lerin %

9'a kadar yükseldiğini kaydediyor.

E o s in o p h i 1 artışının asıl atlerjik durumlarda meyda.na gel-diği ıspat edilmiştir ve bazı yazarlar bli hücrelerin kandaki rolünün

i s t a ın i n 'i detokstfiye etmek olduğunu bildiriyorlar (47,86,87).-ParazitIerin e o s i n o p h i 1 i a yapış mekanizmasını da. bir çok araştırıcılar, bunların toksinleri ve uzviyette uzun zaman kalma-lan ile allerjik durum yaratmalarına a.tfediyorlar (13,81,85).

HoLman(40), e o s in o p h i i mıktarının hayvandan hayvana QOkdeğiştiğjni, ancak di:fferensiyal sayımda 200 hücre tef1'\İ:kedildiği halde e o si n o P h i 1 görülmezse bu vak'anın . e o s i n o p e n i c kabul edilebileceğini yazıyor.

TABELA 1 ve 7'de, 1 e .u k o c Y t e formülündeki:l y m -p h o c y te 'lerin % mıktarının n e u tr o p h i 1 'lerin % mıktarına taksiminden elde edilen LIN nisbeti de gösterilmiştir. İneklerde o e str u s devresinde total akuvar sayısı n e utr o p hi1ia ile birlikte, artıyor (60,83).Bu artışın sebebtnin o var i u m hor-monları olabileceği düşünülerek insanlarda (17), tecrübe hayva.nlann-da (52). ye ine'kte (26,60)ovarium hormonları verilince o e s t r u s . -takine benzer ~ e u k o cY t e \Teaksiyonueldeedilmiştir. Rowson ve arkadaşlarının (69) bildirdiğine ,göre o e s t r us zamanında geni-tal infeksiyonlara karşı uzviyetin koruma mekanizmasının kudreti art- .

(30)

,

-İneklerin hemagrarnı

.

maktadır. Moberg (60), O e s t r u s esnasınd3J n e u

t

r o p h i

artışının 'bu mekanizma ile iLgisi qlabileceğini yazıyor.

Gerek kuvvetli kızgınlık gösteren ineklerde, gerek o var i

e c t o m i e yapılmış danalara oe s t r o g e n vermelde Moberg' in (6Q) elde ettiği sonuçların, total 1 e u k o c Yt e sayısının v n e u t r o p h i 1 'lerinaırttığını göstermesi sebebiyle bu yazar, Li

nisbeti ile kızgınlığın şiddeti arasında bk münasebetin mevcud,iyetin mümkün görerek LIN nisbetini de hesaplıyor. Zira adı geçen tesirle altında n e u t r 00 p h i i 'lenh artması LIN nıisbetinin küçülmesin

sebep olur. Moberg'in (60) araştırmasında kullandığı hayvan aded azdır. Hakikaten o e s

t

r u s devresinde LIN nisbetinin küçülü küçülmedii'ğine karar vermek için daha çok sayıdaki hayvanlarda -b nisbetin tetkiki gerekir. İşte bu düşünce ile, tetkik ettiğimiz ve hi. birisi o e s t r u s devresinde bulunmıyan hayvanlarda L/N nisb tini kaydettik. Bu nonnal LIN nisbetleri, o e s t r u s devresind

LIN nisbetini tetkik edecek olanlara. mukayese için faydalı olabiIir. Mdberıg(60) LIN nisbetini hesaplarken i e u k o c Yt e formü !ündekiı n e u t r o p h i i ve 1 y m iP h o c Y t e 'leTİn% mıktar larını, yani rölatif mıktarlarını değiıl de absolüt mıktarlarını kullanı yor. İster rölatif, ister absoıüt mıktarlar alınarak LIN hesapIansı netice aynı bulunacağından biz ayrıca I y m p h o c Y t e ve n ~ u

ı

t r o p ~ i 1,'lerin absolüt mık~arını hesaplamayı lüzum!u bUlma.'1ık.

BAZI KAN ÖLÇÜLERİ ARASINDA KORRELASYONUN TETKİKİ

Fiziksel kan ölçülerinin birbirine ne dereceye kadar ilgili oldukları korrelasyon katsayısı (eorrelation eoeffieient) hesaplanarak mey-dana çıkarılabilir. Biz bu araştırmada hem noktalama diagramlarını çizebilmek için regresyon emsalini, hem de korrelasyonun hangi ölçü-ler arasında en iyi olduğunu bulmak arhaciylekorrelasyon katsayısı olan ((r» kıymetini hesapladık.

Regresyon emsaE ccib»bize, CCx)) kıymetinin belirli ibir a.rtışına veya

azalışına mukabiıl ccy»kıymetinin ne kadar değiştiiğini ,gösterir. Me-seıi, ŞEKİL I'de (,b)) kıymeti, 1 y m p ılı o c Yt e 'lerin % 1 artışına mukabil e o s i n o p h i 1 'lerin ortalama % 0.348. kadar azaldığını

ifadB ediyor.

Korrelasyon katsaıyısı olan (<Tl) kıymeti, müşahedelere tekabül

eden noktaların regresyon hattına yakınlıih::'i, dolayısiyle iki karekter

38

(31)

arasındaki münasebetin sıklığım gösteri!!".İdeal korrelasyonda r = 1 dir. Fiziksel kan ölçüleri arasında ideaJ bir korrelasyon olmayacağın-dan «r» kıymetinin sıfırdan büyük, l'den küçÜk olması gerekir ve I'e ne kadar yaklaşırsa korrelasyon o kadar sıkıdır.

Yalnız, serbest variyant adedine göre {(r» nin önemlilik derecesi değişir. Mesela serbest variyant adedi 50 ise «r». nin % 95 ihtimalle kor-relasyon mevcudiyetinigösterebilmesi dlçin 0.273 den büyük olması ıa-zımdır. Eğer serbest variyant adedi bizim olaylarımız gibi 8 ise, {(r»nin korrelasyon mevcudiyetini belirtmesi için 0.632 den büyük olması lazımdır. (Düzgüneş, O.: İstatistik Metodlar (1952), sahife 260). .

Şekillerin altında {(b»ve {(r» kıymetlerinden başka bir de {(::!: t»

kıymetleri verilmiştir. Bu kıymet bize, iki karakter arasında gerçek bir münasebetin, yani regresyonun mevcut olup olmadığını gösterir. Eğer bu kıymet, serbest variyant adedinin beliTli % sınırlara göre «b) cedvelindeki karşılığı olan rakamlardan büyük ise, bu iki karakter aırasında 'gerçek münasebet var demektir. Bizim serbest va.riyant ade-dimiz 8 dir ve bunun, mesela % 5 sınırına ,göre, «t» cetvelindeki kıy-meti 2.30() dır. Buna göre, bulduğumuz {(::!: b.kıymeti 2.306 dan büyük ise gerçek rmünasebet var diyebiHriz.

Şimdi tetkik ettiğim1z korrelasyonların tartışmasını yapabiliriz. ŞEKİL I'de 1 y m p h o c y t e 'ler -ile e o s i n o ph i 1 'lerin akyu-var formülündeki % miktarlarının regresyonu görülüyor. {(::!:t» kıy-meti 2.306'dan büyük olduğuna göre, bu iki karekter arasında bir nega-tif korrelasyon vardır. Netekim «r» kıymeti de 0.632 den büyük oldu-ğuna göre bu korrelasyon önemlidir.

Bu i'ki karakter arasındaki korrelasypnu Holman (40) da tetkik etmiş ve ileri derecede sıkı bir negatif korrelasyon bulmuŞ. Aynı ya-zarın bHdirdiğine göre, normal sığırda 1 Y m P h o c y t e 'lerile eosinophiller arasında ilefi derecede negatif korrelasyonun mevcudi-' yeti, Seyle'nin s tre s s reaksiyonunda .görülen hem; e o s i -n o P h i 1 !hem i y rm p h o c Y t e -azalmasımn noırmal fizyolojik reaksiyonlarda pek önemi yoktur.

L y m p h o c Y t e 'ler ile n e u t r o p h

ı

1 'ler arasında da ger-çek bir negatiıf korrelasyon bulundu (ŞEKİL 2).

.Hücre volümünün (hematokrit) sedLmentasyon hızı üzerine tesir eden en önemli faktörlerden birisi olduğu malumdur. Biz, ola.ylarımız-da bu iki faktörün ineIderdeki korrelasyon durumunu anlamak istedik. ŞEKİL 3'te gerek «::!: t» gerekse {(r» kıymetleri gösteriyor ki bu iki

Şekil

Şekil : 5. Ezythroc:y~e ile Bb. arasında regresyon (b = 0.4119 + 0.8&amp;2: +1 = 0.4774 &lt; 2.30&amp;:

Referanslar

Benzer Belgeler

The average risk premiums might be negative because the previous realized returns are used in the testing methodology whereas a negative risk premium should not be expected

kullanılarak uygulanması sonucu elde edilen ortalama ROC sonuçları..39 Çizelge 4.6 Farklı benzerlik metriklerinin kesişim gen listesi kullanılarak LAST_DE parmak

Tamada and Baba 2 first identified Beet necrotic yellow vein virus (BNYVV) as the cause of rhizomania when they isolated the virus from infected plants of sugar beet fields in

Erbas, Kabak, Ozceylan ve Cetinkaya, (2018) elektrikli araç şarj istasyonlarının en uygun şekilde yerleştirilmesi için coğrafi bilgi sistemi (CBS) tabanlı bulanık çok

TEOAE ölçümleri hiperinsülinemik grup içinde glisemik düzeye göre NGT, BAG ve BGT olarak üç ayrı grupta incelendiğinde; hiperinsülinemiyle birlikte disglisemik

Şekil 4.22 1/6 sn pozlama süresinde yüksek derece (kırmızı kesikli çizgi) ve düşük dereceli (mavi sürekli çizgi) kansere sahip Hodgkin Lenfoma dokusuna ait farklı

Bu bulgularla kısa süreli tedavide tip 2 diyabetik hastalarda kan basıcı,kan glukozu, glukozile hemoglobin, lipid parametreleri ve serum adiponektin düzeyleri üzerinde telmisartan (80

Other Objective: To specify the clinical and sociodemographic characteristics, risk factors, factors affecting mortality including hematologic parameters, and red blood