• Sonuç bulunamadı

Üç günde yapılan, bir günde yıkılan tiyatro

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Üç günde yapılan, bir günde yıkılan tiyatro"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

f

.. ..

- r r - srgY

X

-Ziya Paşa 'nın

halka

tiyatro zevkini

aşılamak

gayesiyle

kurduğu

tiyatro,

şairin ölümü

üzerine

türlü

söylentiler

yüzünden

kapatılmıştı

. Bundan 110 yıl öncesine ait bir hatıra: Şair Ziya Paşa ile ünlü gazetecimiz A g â h E fe n d i, Paris’t e .

Yazan: Taha T0R0S

AİR Ziya Paşa, 1867 Mayısında, aynı düşün­

cede olan arkadaşlarıyla yurdu terkettl. Hür­ riyetin beşiği olan Fransa’ya gitti. 4 yıl sü­ ren gurbet hayatı, Fransa, Ingiltere ve İsviç­ re’de geçti. Gazete çıkardı. Bol bol kitap okudu. Bu arada çevrenin edebiyat toplantı­ larına, operalarına, tiyatrolarına devam etti. Tiyatroların, bir milletin kültürünü oluştur­ makta ne kadar yararlı bir vasıta, hatta kaynak olduğunu yakından gördü.

Ziya Paşa, Sultan Abdülaziz döneminin sert yöneticile­ rinden olan Sadrazam Ali Paşa’nın ölümünden sonra padi­ şahın emri üzerine yurda döndü.

Keskin kalemini, birer atasözü niteliğinde olan mısrala­ rında, beyitlerinde kullanmakla beraber, Avrupa’da Türkçe’­ ye çevirmeye başladığı Emile adlı eğitim yönü ağır basan- kitabın tamamlanmasında ve bazı sahne eserlerinin tercü­ mesinde kullanmak istedi. Tarüff’ü manzum olarak d ili­ mize çevirdi.

ziya Paşa şiiri, bir milleti düşünce bakımından uyandırcı nitelikte bir araç sayıyor. Sahneyi de eğitici bir kültür müessesesi olarak kabul ediyordu. Yurdunda viraneler, Ba­ tı ülkelerinde Kaşâneler gören şair, geri kalmış bir toplumu eğitirken tiyatrodan da faydalanılması gerektiğine inanı­ yordu.

ADANA’YA VALİ OLUNCA...

1878 yılında Adana’ya vali olunca, o bereketli toprakla­ rın suskunluğunu gördü. Ovanın sulanarak veriminin artırı­ labileceğini BabIâli’ye o yazdı. O yıllarda kuraklıktan Çuku­ rova’nın yandığı günler çok olurdu. Böyle kuraklıklarda halk yağmur duasına çıkardı. O yıl da büyük bir kuraklık vardı. Halk yağmur duasına çıkmak üzere toplandı. Valiyi başlarına geçirirlerse, yağmurun erken yağabileceğine ina­ nanlar vardı!. Bunlar Ziya Paşa’nın huzuruna çıktılar ve yağmur duasına başkanlık etmesini rica ettiler. Paşa gelen­ leri azarladı ve şöyle dedi:

-Seyhan nehri böyle boş yere akarken, yağmur duasına çıkmak abestir.

CEHALETLE SAVAŞ

Şair Ziya Paşa’nın Adana’da yapmak istediği veya kıs­ men yapabildiği işler memleketin ekonomik ve kültürel hayatıyla ilgiliydi. Ne var ki, Ziya Paşa ciğerlerinden rahat­ sızdı ve Adana’nın havası da yaramıyordu. 55 yaş gibi olgun bir çağda gözlerini kapaması, gerçekten Çukurova için bir talihsizlk oldu. Bununla beraber, iki'yıla yaklaşan valiliği esnasında, kültürle ilgili bazı önemli konulara el attı.

Denilebilir ki, şair vali, Adana’da sözde aristokrat geçi­ nen halka havadan bakanların burnunu kırdığı gibi, mu­

taassıp sınıfın da kulağını büktü. Halkın horlanmasına derebeylik taslaklarını ezerek, geniş kültienin sömürülmesi­ ne meydan vermedi.

Geri kalmışlığı ilk bakışta beliren ve din konusunu yoz­ laştıran yörelerde okullar açtı. Hatta, yerli öğretmenlerin etki altında kalabilecekleri bölgeler için, İstanbul’dan öğret­ menler getirtti.

Şair Ziya Paşa, jöntürk olarak Batı’daki şehirlerde bulun­ duğu yıllarda oradaki toplumu derinliğine tetkik etmek fırsatını elde etmişti. Batı’da yayınlanan kitapların Türk aydınlarınca da izlenmesini sağlamak amacıyla Adana valiliği (1878-1880)döneminde Fransızca kursları düzenledi. Bu kurslara bütün memurların devamı mecburiydi.Memurlar, ya sabahları vazife saatinden bir saat önce başlayan kursa, ya da akşam çalışma saatinden sonra bir saat süren kursa devam ederlerdi. Bu dil derslerine memur olmayan kişiler de katılabilirdi

Ziya Paşa kursları sık sıkdenetler hatta kendisi de bazı günler bizzat ders verirdi. Gerici ve tutucu çevrelerin ona, bu tutumu yüzünden FRENK VALİ dedikleri de olmuştur.

ADANA’DA İLK TİYATRO VE MEMURLARIN

TİYATROYA GİTMEYE ZORLANMASI

Ziya Paşa’nın vilayet konağında açtığı yabancı dil kurs­ ları devam ederken, sahne yoluyla gerek memurların, gerek halkın bilincinin artırılmasını sağlayacak projeler hazırla­ nıyordu. Tiyatronun kültür katkısı, daha geniş kütleyi etki­ leyecekti.

Ancak bir tiyatronun açılması ve yaşatılması için 4 kaynak lazımdı. Önce bir bina gerekti. Sahnelenecek eser lazımdı. En önemlisi, oyuncu ve seyirci meselesiydi.

Adana'nın iklim koşulları müsait olduğundan ucuz tara­ fından ahşap bir tiyatro yapıldı. Kereste masrafı kısmen belediyeden kısmen vilayet bütçesinden karşılandı. Bina geceli, gündüzlü çalışılarak 3 günde tamamlandı. Vali de

DO

1878 de Adana ya

vali olan Ziya Paşa,

memurlar için yabancı dil

kursları açmıştı. Bu yüzden

kendisine "irenk Vali"

denildiği olurdu

(2)

Büyük sel felaketiyle tamamen mahvolan vilayet dosya­ larından vaktiyle aldığımız nota göre İbrahim Efendi kum­ panyasının 1880 yılının Ocak ayı başlarında İstanbul’dan Mersin'e Hidiv vapuruyla geldikleri, kafilenin 13 kişiden oluştuğu anlaşılmaktadır.

Adana’da Ziya Paşa tarafından kurulan ou tiyatronun temsillerini Mart ayı içerisinde vermeye başladığı, Mayıs başlarında da son temsillerini verdiği anlaşılmaktadır.

Adana’nın bu ilk tiyatrosu, uzun ömürlü olmamıştır. Temsiller haftada 2 gün verilmiş,bir buçuk aylık devrede 3 eser sahnelenmiştir. Ziya Paşanın hastalığının ağırlaşması ve ölmesi üzerine, tiyatro da perdesini kapatmıştır.

ZİYA PASA’NIN ÖLÜMÜ ÜZERİNE

Esasen son günlerinde Ziya Paşa sağlığıyla uğraşmak­ tan kurduğu tiyatro ile uğraşmaya imkân bulamamıştır.

Ziya Paşa’nın ölümü üzerine-aslında tiyatronun aleyhin­ de olan.fakat bu düşüncelerini validen korktukları için açığa vuramayan-yobazlar hemen tiyatronun yıkılmasını bu kuru­ luşun dini zedelediğini belirttiler! Hatta duvarlara geceleri yafta yapıştıranlar bile oldu. Kulaktan kulağa asılsız söy­ lentiler yaymaya çalıştılar.

ZiyaPaşa’nın bu ve diğer icraatı ile ilgili olarak Istanbul’- a yapılan şikâyetler üzerine bunları incelemekle görevli olarak Hacı Akit Efendi gönderildi. Aynı zamanda vali vekilliğine atanan Hacı AKİF EFENDİ yobazları fazlaca dinlemiş olacak ki, tiyatro bir daha perdesini açamadı. Kültüre hizmet yolunda, iyi bir niyetin örneği olan bina, bir günde yıktırıldı...

7 Mayıs 1880 tarihli (96 sayılı “TERCÜMAN-I HAKİKAT” gazetesinde şu kısa haber yayımlandı: “ Oyunlar için bun­ dan üç-dört ay önce, Adana'ya gitmiş olan 13-14 kişiden ibaret bulunan tiyatro kumpanyası, geçen Cumartesi günü İstanbul’a dönmüştür.)

Ancak Vali Ziya Paşa’nın İstanbul'dan Adana'ya getirtti­ ği Aktör Ibraim Efendi Adana’yı çok sevmişti. Tiyatro kum­ panyasıyla birlikte, İstanbul’a dönen bu sanatkâr âdeta bit Adana hastalığına tutuldu! Sahneye çıktığı heyecanlı günıerin ve o yörede edindiği dostların çekici etkisi altında, dönüp dolaşıp Adana'ya yerleşti. Milli Mücadele yıllarında Kayserl’de öldü.Öldüğünde 69 yaşındaydı.Oğlu dahason-iJ raları Adana’da avukatlık , Ankara’da noterlik yapmıştı. geceli gündüzlü bu yapımın başında bulundu. Bu tiyatro

şimdiki vilayet binasından Saat kulesine giderken, sağda, Emniyet Müdürlüğü binasının bitişiğindeydi.

Bir sahne için ikinci gerekli unsur, sahneye konacak eserlerdi. Ziya Paşa, bu konuyu üzerine aldı. Tercümeler ve adaptasyonlarla hazırladığı eserleri,bir rejisör gibi sahneye uyguladı. Bütün provalarda bulundu.

Tiyatroya seyirci tedarikinde de Ziya Paşa uygulaması çok kolay bir yönteme gitti. Yabancı dil kursunda olduğu gibi, bütün memurların Tiyatroya devamını şart koştu.Vali, bunda hiç bir engelle karşılaşmadı. Bütün devlet memur­ ları kendilerine ayrılan günlerde tiyatroya gelip ilk defa şimdiye kadar görmedikleri yeni şeyleri hayretle seyrettiler. Şurasını hemen belirtmek gerektir ki, gerek lisan kursları gerek tiyatro, bütün memurlar için parasızdı. Ziya Paşa, ancak bu suretle tiyatro zevkini aşılamak istemiştir. Memur olmayanlar, tiyatroya girerken cüz’i bir ücret öderlerdi.

Adana Tiyatrosunda oynanan ilk eser Akl-ı Evvel idi. Bu çok bilen anlamına gelen iki kelimedir. Ukala anlamına da gelebilir.

AKTÖR İBRAHİM EFENDİ’NİN

TİYATRO KUMPANYASI

Tiyatronun en önemli unsuru, oyuncusudur. O devirde tiyatro oyuncusu bulmak define bulmak kadar güçtü! Ziya

Ziya Paşa tarafından 1878 yılında tamir ettirilen Adana’ mn meşhur Taşköprüsü.

Ziya Paşa’ nın yaptırdığı tiyatroda ilk defa Akl-ı Evvel adlı piyeste başrolü oynayan, aktör İbrahim Efendi.

Paşa, bunu da sağladı.İstanbul’dayken tanıdığı sanatkârlar­ dan bir gurup oluşturdu. Bunları Adana’ya getirterek idea­ lindeki Adana Tiyatrosunu, temelden itibaren kurmuş, ona işlerlik kazandırmıştı.

İstanbul’dan Adana’ya giden sanatkârlar 13 kişiden olu­ şuyordu. Başlarında Aktör İBRAHİM Efendi vardı. Kumpan­ yasındaki kadın ve erkek sanatkârlar kimlerdi?. Bunlar hak­ kında kesin bilgimiz yoktur. Mevcut olan kısa bilgiler be­ nim 40 yıl öncesi yayınladığım küçük bir kitaptan yapılmış bulunan aktarmalardır. Başkaca ışık tutacak malumata rast- lanmamaktadır. Ancak Adana hazine-i evrakında büyük sel felaketinden önce Adana valileri ve Çukurova tarihiyle ilgili incelemeler yaparken, Ziya Paşanın Babıâli ile bazı muha­ beratına rastlamış, bunlardan notlar almıştım. Bunlar, da­ ha ziyade okul açmak, Seyhan nehrinin taranarak Akdeniz'­

den küçük çapta gemilerin Adana’ya gelip gitmesini

sağlamak: Adana’yı Mersin’e bir demiryolu ile bağ

layıp bölgeyi demir yoluna kavuşturmak gibi ülkenin ekonomisini güçlendirici niteliklerde yazışmaları kapsıyor­ du. Defterdarlık hesapları arasında tiyatro yapımıyla ilgili Toroslardan getirtilen kereste cins ve miktarlarıyla binanın yapımında çalıştırılan ve hapishaneden getirtilen kişilerle ilgili konular ve bu arada Aktör İbrahim Efendi kumpanyası­ na ödenen harcırah ve yevmiyeleri belirleyen rakamlar bu­ lunmaktaydı. Ancak Tiyatro kumpanyasına dahil kişilerin ayrı ayrı adları belirtilmemişti.

24

Ziya Paşa nın

ölümünden sonra çıkan

evrakı arasında, Seyhan

Nehri nin taranarak

Akdeniz'den küçük

gemilerin Adana'ya

geçip gitmelerini

sağlayacak projeler

üzerinde, Babiâliyle

yaptığı yazışmalara da

rastlanmıştı...

Ziya Paşa, 1880 yılında, Adana Valisi iken öldüğü zaman, Türkiye’deki bütün şairler, eski bir geleneğe uyarak, vefatına Ebecd’ le tarih düşürmeye çalıştılar. Fakat hiçbiri bunda başarı sağlayamadı. Bu bakımdan yukarıdaki mezar taşına düz yazı yazıldı. Her ne kadar

sonradan iki Adanalı şair Ebced ile tarih yazmayı başardıysa da, mezar taşının eski haliyle kalması

uygun görüldü.

25

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Öğretim Yaklaşım, Strateji, Yöntem Ve Tekniklerinin Kullanıldığı Öğrenme

Kenar uzunlukları 120m ve 105m olan dikdörtgen biçimindeki zemin üzerine, yandaki şekilde olduğu gibi kare şeklinde ve eşit büyüklükte fayanslar yerleştirilecektir?.

Phileas Fogg, oyunda yirmi bin İngiliz sterlini kazandıktan sonra saat yediyi yirmi beş geçe arkadaşlarından izin isteyip Reform klüpten ayrıldı.. Uşak, Bay Fogg’un

— Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı

Pensilvanya Devlet Üniversitesi’nde beslenme bilimi uzmanı Barbara Rolls araştırmalarında şimdiye kadar insanların kronik olarak susuz kaldığına ilişkin hiçbir

Biyomedikal alanda araştırma ve geliştirme projeleri üreten Dobelle Enstitüsü'nde bir grup bilim adamı yapay bir görme sistemi geliştirmiş- lerdi.. Bu çalışma

Doğal kaynaklar (verimli tarım arazileri ve su) bakımından zengin şehir devletleri dağlık bölgelerde ve çöllerde yaşayan göçebelerin sürekli saldırı tehdidi

2-) Elif okula ulaştığında saat 08.30 ‘dur. Ev ile okul arasındaki uzaklık 40 dakika sürdüğüne göre Elif evden saat kaçta çıkmıştır?. 3-) Karagöz ile Hacivat