• Sonuç bulunamadı

İstanbul'un imarı ve İkinci Abdülhamid!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul'un imarı ve İkinci Abdülhamid!"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tarihten yapraklar:

Ecnebi ihtilâlci ve anarşistler vehmi

uğruna bir şehir nasıl feda edilmiştir ?

1905 senesinde Istanbula gelen seyyahlardan birisi, Avrupa gaze­ telerinde memleketimiz hakkında uzun makaleler neşretmiş bulunu­ yordu. Bunlardan birisi her nasıl­ sa ikinci Sultan Abdülhamidin eline geçmişti. Abdülhamit bu yazıyı okuyunca sinirlenmiş ve o aralık; birkaç gün için Istanbula gelmiş olan Paris sefiri biraderim Salih Münir Paşayı acele Yıldız sarayına gece yansı celbettirerek diyor ki: «— Bu kâğıdı görüyor musun? İşte bu beni iki gündür rahatsız ediyor!. Bu kâğıt, A vru­ palI bir seyyahın Istanbula dair bir gazete ile neşrettiği uzun hir makalenin tercümesidir. Birçok

yerleri Allah için pek doğrudur. Meselâ Eminönü meydanı ve Ga­ lata köprüsü gibi seyyahların en evvel gözlerine çarpan yerlerin

■:—

j

. - : = Yazan:

...—

âziz İssal) el

halinden şikâyet etmektedir. Ma­ kalenin muharriri Saraybumun- dan Yedikuleye kadar dolaşmış, gezmiş... Sahildeki yerlerin ve memleketimiz dahilindeki sokak- lann çok pis, bakımsız, tamirsiz olduğunu söylüyor. Üstelik tan­ zim ve imar edilmemesinden do­

layı da bizi şiddetle tenkit ediyor, medeniyet namına mes’ul tutuyor!. Bu doğru sözlere karşı ne diyece­ ğiz? Ne diyeceksin?. Hiç değil mi? Tabiî hiç... Çünkü verilecek cevap bu kadar. Ya kabahatleri yükle­ nip susmalı ve herkesin tarizleri­ ne baş eğmeli, yahut da medenî milletler gibi memleketimizi ma­ mur bir hale koymalıyız!.»

Abdülhamit asabi, üzüntülü bir sesle söylediği bu sözlerden sonra kat’î, serî kararım bildiriyor:

«— Bu mühim işi sana havale etmek kararındayım. Çünkü uzun yıllardır Avrupada yaşıyorsun.. Avrupanın en mamur ve en güzel şehirlerini ziyaret ettin, gördün. Bu sebeplerden bu işi ancak sen kusursuz ifa edebilirsin. Sana ge­ niş salâhiyet vereceğim. Fransa- dan bu işlerden anlayan ehliyetli adamları topla buraya getir. Be­ nim nezaretim ve senin riyasetin altında bir imar komisyonu yapa­ lım ve hemen işe başlayalım.»

İkinci Abdülhamidin sözlerinden Salih Münir Paşa çok memnun olmuştu. Çünkü; memleketinin bakımsızlığı, perişanlığı ve pisliği hakkında nihayet devrin padişa­ hına da kanaat gelmeğe başladığı anlaşılıyordu. Münir Paşa fırsat­ tan istifade ederek yurdun harap halini yana yakıla izah etti ve tek­ mil dünyanın güzel memleketimi­ zin imarı hususunda gösterdiğimiz kayıtsızlıktan dolayı hayret ve teessüf duyduğunu da ilâve ettik­ ten sonra yapılması elzem olan muazzam işin bir ihtisas işi oldu­ ğunu tebarüz ettirdi ve bunu ne kendisinin ve ne de devletin herhangi bir memurunun becere- miyeceklerini ve milyonlar sarfet- mek icap ettiğini ikinci Abdülha- mide bildirdi ve sözlerini şöyle bitirdi:

«— Ancak bu hayırlı işde yapa­ bileceğim hizmet Fransada ehli­ yet ve liyakatini eserleriyle isbat etmiş bir başmühendis ve mua­ vinlerini arayıp intihap etmek ve bu iş için kredi temin etmekten ibarettir!» İkinci Abdülhamit an- laşılmıyan bir sebepten memle­ kette elektrik tesisatı kurmaktan daima korkuyordu. Salih Münir Paşa bunun manasızlığını ve katî lüzumunu hünkâra söylemek za­ manı geldiğini görüyordu. Niha­ yet, AvrupalIların her şeyden ev­ vel bir memleketin elektrik ile tenviri şart olduğunu ileri sürerek bizi ayıpladıklarını Abdülhamide (Sonu Sa. 3, Sü. 5 tc) ^ bildirdi ve bunun üzerinde ısrar- ı la durdu.

(2)

Tarihter

(Baştaraîı 2 nci Sayf. İkinci Abdülhamit cevap vf miyordu. Uzun bir tereddüt c resini müteakip Münir Paşaya:

«— Parise avdetinde bu işi m lak yoluna koymalısın.» ded.

Parise avdet etmiş olan S Münir Paşa derhal Paris va.__ Mösyö Selo’yu ziyaret ederek Is- tanbulun imarı meselesini görüş­ tü ve vali derhal Salih Münir Paşayı Paris belediyesinin baş­ mühendisi meşhur Mösyö Buvar ile temas ettirmiş, Mösyö Buvar 1900 senesinin Paris sergisini ku­ ran ve tanzim eden mühim bir şahsiyet olup Türk dostu bir Fran- sızdı. 1895 senesinde Istanbula gelmiş, epiyce gezmiş ve hayran olmuştu. Salih Münir Paşa ile Mösyö Buvar derhal anlaştılar. Neticede de mâruf Fransız mühen­ disi, îstanbulun imar projesini fahriyyen hazırlamağı kabul ede­ rek lüzumunda Istanbula kadar gelmeği de vaadeyledi. Bunun ü- zerine ve Mösyö Buvarm talebi ile keyfiyeti Salih Münir Paşa Istanbula bildirdi, bazı yerlerin fotoğraflarını da istemişti.

Resimler kısa bir zamanda Pa­ rise gönderilmiş ve Mösyö Buva- ra teslim olunmuştu. Salih Münir Paşa bu muazzam işin malî cihe­ tini temin maksadiyle de hemen harekete geçerek Parisin zengin ve büyük müesseseleri ile temas etti ve hükümetle görüşmek üzere iki mümessil göndermelerini temin eyledi. Aradan bir müddet geç­ tikten sonra Mösyö Buvar Salih Münir Paşaya bazı şayanı dikkat levhalar getirdi. Bu levhaların her birinin boyu bir metreden fazla idi ve sulu boya ile ustaca yapıl­ mıştı. Levhaların birinde; Karaköy ve Eminönü için intihap ettiği «meydan» ların etrafında müzey­ yen ve kemerli yollar, cepheleri süslü mağazalar görülüyordu.

Yine mezkûr levhalarda; şehri­ mizde açılmasını tasavvur ettiği birkaç cadde ve Saraybumu hi­ zasından Yedikuleye doğru setli ve ağaçlı ve güzel konaklar, köşk­ ler ve bahçeler ile süslenmiş Mar- maraya nazır uzun bulvar gösteri­ liyordu. Şehrin dahilindeki yedi tepenin her biri için mühendisin yapılmasını tavsiye ettiği etrafları bahçeli belediye ve hükümet dai­ releri ve caddelerin derecelerine, ehemmiyetlerine göre halkın inşa edeceği binalar için cephe numa­ ralarını havi mükellef levhalar da Salih Münir Paşaya verilmişti. Bu resimler pek mahir sanatkârlar elinden çıkmış nefis eserlerden

ol-«.v4 m.ar nakkinuam şevki, neveaı bir kat daha arttı. İkinci Abdülha­ mit sefirlere ve vükelâya resim­ leri göstererek tekrar kararını te­ kit etti. Fakat ne yazık ki bu mü­ him projenin modası Salih Münir Paşanın îstanbuldaki bir aylık ikameti zarfında hüküm sürdü: Bazı dalkavukların ikinci A bdül- hamidi korkutup projesinden sarfı nazar ettirmeğe karar verdikleri şehirde şayi olmağa başlamıştı. Hulûskârlık ötedenberi kanımıza ve canımıza işlemiş bir illet oldu­ ğundan zamanın politikacıları ve paşaları bir taraftan projeye taraf­ tar görünerek alkışlıyorlar ve di- ğe taraftan da tahakkukuna mâni olmak için gizli gizli harekete geçmiş bulunuyorlardı. Salih Mü­ nir Paşa Parise avdet edeceği gün İkinci Abdülhamidi ziyaret etti ve projeden bahsettiği zaman ken­ disinde aynı arzuyu müşahede et­ ti. Hattâ ikinci Abdülhamit Salih Münir Paşaya yakın zamanda Is- tanbula gelecek mütehassısların maaş ve ücretlerini tesbit etmesi­ ni ve mukaveleleri hazırlamasını söyledi. Padişah elektrik tenvira­ tını ve tramvayı da unutmayıp bunları imtiyazlı ve hükümetle müşterek yerfiserm ayeli bir şir­ kete yaptırmağı münasip gördügü: n ü _de ilâve eyledi. Lâkin Salih Münir Paşa Parise avdet ettikten sonra beş ay kadar zaman geçtiği halde ne imar projesi ve ne de mütehassısların gönderilmesi hak­ kında Istanbuldan artık hiç bir haber gelmez oldu. Nihayet Istan- buldan yakın bir dostu Münir Pa­ şaya mahremane olarak imar işi­ nin tamamen geri kaldığım bildir­ di. Bu müessif geri kalışın sebebi de çok geçmeden anlaşıldı: Me­ ğer, bazı menfaat düşkünleri A v - rupadan gelecek mühendis ve iş­ çilerin ihtilâlci ve anarşist olduk­ larını söyliyerek padişahı korkut­ muşlar!.

Salih Münir Paşa bunu öğre­ nince çok üzüldü ve şaştı. Fakat j ikinci Abdülhamide teessüflerini yazmaktan kendini menemedi: Birkaç dalkavuk, birkaç menfaat düşkünü uğruna koca bir şehir imardan işte böylece mahrum kal­ mıştı!.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çanakkale savaşlarında ölen AvustralyalI ve Yeni ZelandalI askerleri kendi evlatları kabul eden bir m illet olarak, bizim le (ve de bizden çok önce) bu topraklarda

Geçirdiği beyin kanaması nedeniyle bir süredir Inter­ national Hospital'da tedavi gören 76 yaşındaki Karatekin, önceki gece öldü.. Karatekin'in cenazesi,

Büyükle büyük, küçükle küçük ol­ masını bilen bir yaradılışta, şakacı, hoş sohbet olan Büyük Bey, torunu ve toru­ nunun çocuklarıyle tatlı bir

Patient presented with the complaint of right flank pain for three years and for a pain in right gluteal region for a year.. The big cystic mass detected at kidney and gluteal

Nous avons des raisons pour penser que si les dirigeants arméniens obéissant aux vœux de leurs Ressortissants, avaient réclamé la tutelle française en Cilieie,

Aslında politika adamı olmayan Ziya Gökalp, sa­ dece İttihat ve Terakki Partisi'ne erişilmesi uzak bir ideal göstermiş, partinin fikriyatını, ideolojisini yap

Duble rakı­ nın; içinden çıktığı şişesinden iki üç katı fazla fiyatla satıldığı lüks barların, gece kulüplerinin şarkıcısı oldu.. Basın, haberi bir

Bir yaz dinlencesine giderken ressam Rasin “ Belki resim de yaparsın” diyerek Paris’ten aldığı en has boyalardan, fırçalardan, yağlardan kocaman bir kutu verdi, sonra