• Sonuç bulunamadı

Hakiki bir tiyatrosever:Halit Ziya Uşaklıgil

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hakiki bir tiyatrosever:Halit Ziya Uşaklıgil"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Meylinizi hissedince sohbetlerinde sözünü memnuniyetle tiyatro bahis­ lerine hasreden Halit Ziya Uşaklıgil bütün hayatı boyunca tiyatroya de­ rin bir alâka göstermiştir.

Halit Ziya Uşaklıgil ilk tiyatromu­ za — Gedikpaşa Tiyatrosuna — da yetişmiştir. İtiyat ettiği gibi, hayali­ nin adesesinde büyüttükçe büyüttüğü GedikpaşafTiyatrosunu o, yarım asır­ lık bir ıhesafeden, bakınız nasıl gör­ mekte, bu tiyatroda geçirdiği geceleri bakınız nasıl anlatmaktadır: «Kış geceleri babam yalnız beni alarak, önümüzdeki muşamba feneri çeken, bir uşakla Saraçhaneden kalkar, o uzun yollardan geçer, ne kardan ne yağmurdan yılmıyarak, yürümekten yorulmıyarak Gedikpaşaya kadar gi­ derdik. Asıl yılmıyan, yorulmıyan, er­ tesi sabah erkenden Fatih yokuşun­ dan tırmanacağını düşünmiyen ben­ dim; hattâ ekseriyet üzere oraya bir an evvel yetişmek halecaniyle mu- ... ... ...A...

H a k i k î

kir tiyatro sever

1HLİT ZİYA UŞAKLIGİL

Sahnemize dair görüşleri ve

düşünceleri

şamba fenerin on on beş adım öte­ sinden giderek babamın: «— Halit!... yine kendini kaybettin.» ihtarına muhatap olurdum. Ne gecelerdi o ge­ celer.

Bu tiyatro geceleri beni tiyatro ki­ taplarına şevketti. Ya sahaflarda, yahut Beyazıt camisinin dışında ser­ gilerini yayan seyyar kitapçıların önünden geçerken henüz elde edil­ memiş bir tiyatro kitabı bulursam bir define keşfetmiş olmak sevinciyle eve koşardım.

Gedikpaşa Tiyatrosu sade bende değil herkeste bir tiyatro merakı uyandırmıştı. Dört beş mütereem eser 'görüvermekle bir piyes yazmak sev­

dasına düşenler pek çoktu. Bu sırada olacak «Temaşa» silsilesini buldum. Evvelce alınan şeylerin hepsini bir­ den kıymetten düşmüş gördüm. İşte o tarihten itibaren evvelâ müphemi- yet gölgeleriyle örtülü, sonraları gün­ den güne vüzuh kesbeden gayet kuv­ vetli bir kanaatle hüküm verdim ki bizde temaşa sanatı o zaman birkaç munsif ve münevver himmet erbabı­ nın isrini takibetmekle müyesser ola­ bilirdi.»

Hâlâ telif piyes hüsranmı çektiği­ miz bu devirde bu mülâhazaları göz önünde bulundurmak tiyatromuzun âtisi için çok faydalı olabilir.

Halit Ziya Uşaklıgil gençliğinde yalnız Gedikpaşa Tiyatrosunu değil bizde tiyatronun her nev’ini yakın­ dan takibetmlştir. Aşağıdaki satırlar bunu göstermektedir: «Galatanm Al- cazar d'Amérique ve Afrika; Yüksek- kaldırımın Maymunlu yahut Aynalı, iyi hatırımda değil, tiyatrolarına da giderdik. Bunlara tiyatro demek için büyük bir müsaadekârlık lâzım ol­ makla beraber o neslin bütün genç­ leri büyük Amelya ila küçük Amelya- yı, hattâ Feruz Hanımı' buralarda sevmişler, meşhur palyaço Paskal’ı

buralarda alkışlamışlardır.» j eğerlerini kendine göre bir lisanla Halit Ziya Uşaklıgil ailevi mecbtf* -^g,kil ve temsil eden bu takımın için-riyetlerle İzmirde bülunduğu zan/an

larda tiyatroya - gitmek fırsatını ^ka­ çırmazdı: «İzmirde beş sene içinde gördüğüm piyesleri, dinlediğim opera ve operetleri tadadetmek mümkün değildir; hele bu sonuncularından bütün İtalyan ve Fransız repertuvarı bana mekşuf oldu.» cümlesi bunu is­ pat etmektedir.

Halit Ziya Uşaklıgil’in «Kırk yıl» mm birinci cildindeki tiyatroya ait satırları burada bitiyor. Diğer cilt­ lerde de aynı alâkanın izleri var. İs- tanbula döndüğü zaman Halit Ziya­ nın ilk dikkatini çeken husus «istib­ dat hükümeti tarafından tiyatrolara karşı tatbik edilen zincirden İzmlrin

bir dereceye kadar vareste kaldığa­ dır. Çok hakkı var. İstanbulda tazyik o derecedeydi ki tiyatroyu ve mânevi varlığını öldürmüştü. Halit Ziya’nın İzmirle İstanbulu mukayeseden çı­ kardığı netice bu sebepten mühim­ dir: «Şehzadebaşınm, Direklerara- sının o salaşları zuhuri kollarını te­ maşa sahnelerine çıkarhıak daiye- siyle bilâkis temaşa sanatını kavuklu meydanına süı-ükiiyen Abdi ve-H a­ şan, kulislerde yuvarlanan gaz tene­ keleriyle halkın kahkahasını kazanan o tuhaflıklar bende derin bir tebaüt hissi uyandırdı. Yegâne tesliyet ve­ ren Manakyan takımı oldu. Burası da bir salaştı. Bu takım da Gedikpaşa takımının bende kalan yüksek hâtı­ rası yanında bir döküntü kabîlinden- di. Fakat bunlara rağmen *bir tiyat­ roydu. Yorulmıyan, bıkıp üsanmıyan bir gayretle o zaman için temaşa Rahnesinin en mergup addedilen dc başta Manakyan olarak Nevaret gibi cidden sanatkâr bir mümessilesi, Tosbatyan, Aleksanyan, Sisak gibi kıymettar unsurları vardı.»

Evet, Halit Ziya’nın işaret ettiği gibi, Gedikpaşa Tiyatrosu ilk kurulu­ şunda, tam bir Türk tiyatrosu olarak kurulmuş, herkeste «yüksek bir hâ­ tıra» bırakmıştı. Çünkü, tekrar ede­ yim, Gedikpaşada yalnız bir tiyatro kurmak için değil, tam mânasiyle bir Türk tiyatrosu kurmak için çalışıl­ mıştı. İlk seneler oynanan telif eser­ ler bu hakikati bütün belâgatiyle meydana çıkarmaktadır.

(Ardası yedinci sahifedo)

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Güçlüklerine gelince... Bu konuda, çocukken yaşadığım bazı olumsuzluklar anımsıyorum. Ör­ neğin; ben beş, kardeşim de dört yaşındayken sün­ net olduk. O zaman

A tatürk’ün vasiyetini yok sayarak Türk Tarih ve Dil K urum lan’nm ödeneklerini kesip, birer kapalı dem eğe dönüştürmek­ le yetinmeyerek Türkiye Cumhuriyeti Ana-

In this study, we aimed to determine the effects of low-dose atorvastatin treatment together with crush fluid resuscitation on renal functions and muscle enzyme levels in a rat

Zerkeşî’nin İ‘lâmü’s-Sâcid bi Ahkâmi’l-Mesâcid adlı eseri fıkıh alanında telif edilmiş olup; Mescid-i Harâm, Mescid-i Nebî, Mescid-i Aksâ ve diğer

Enerji verimliliğinin artırılması amacıyla kamu binaları için; Toplam inşaat alanı en az 20.000 m 2 veya yıllık enerji tüketimi 500 TEP ve üzeri olan ticarî

Belden yukarısı kısa, belden aşağı­ sı uzun olan erkek çocuğa kıymet ver mezlerdi.. Deliormanlılar, böyle belden aşağı­ sı uzun olan çocuklara şu

BU RSA (AA) - Bursa'da açtığı fotoğraf sergisi vc dia gösterisinden dönerken geçirdiği trafik kazası sonucu ölen ünlü fotoğraf sanatçısı Sami Güner adına Bursa'da bir

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha