lünya'da hava
msterdam 15/22 PB irlin 16/30 PB mdra 14/21 B oskova 10/22 S iris 19/26 PB >ma 15/28 A(xQUecrf'Qgt
Takvim
Hicri: 5 R. AHİR 1423 Rumi:1418I imsak Güneş Öğle ikindi Akşam Yatsı I İs t a n b u l 3.21 5 .24 13 .12 17 .10 2 0 .4 6 2 2 .3 9 A n k a r a 3 .1 4 5 .12 1 2 .5 6 16 .52 2 0 .2 7 2 2 .1 5 İz m i r 3 .47 5 .40 13 .19 17.11 2 0 .4 5 2 2 .2 8 A d a n a 3 .23 5.12 12 .46 16 .36 2 0 .0 8 2 1 .4 7
P
Falih Rıfkı'yla
Pazar
Sohbeti...
ı >
HASAN PULUR
B
EDİİ Faik’
in anıla rının, üçüncü cildi ne“Falih Rıfkı A-
tay özel sayısı”
da di yebiliriz.Üstad anılarına şöyle başlıyor:
“Ben
D Ü N YA’ya
gelinceye kadar, ça
lıştığım hiçbir gazete
de, kendimden önce,
kendimden üstün bir
kimsenin
varlığını
hissetmemiş,
hatta
kabul de etmemişim-
dir.”(X)
“ T asvir” de CihatBaban, “Vatan” da Ah met Emin Yalman, geçin onları bir kalem, ama “ D ünya” da
Falih Rıfkı
A tay,
işte
orada du run:“ Çünkü orada bir Fa lih Rıfkı Atay vardı ki, o- nun yazı kudreti önünde eğilmemek, şahsiyetin den fırlayan üstünlük
karşısında büyülenme
mek kabil değildi.” ★ ★ ★
1. C İH A N Savaşı Su riye cephesi, Ordu Ku
mandanı, bizim
Hasan
C e m a l’ in dedesi Cemal Paşa.
Kumandan özel ka lem müdürü de yedek su
bay teğmen
Falih Rıfkı
A t a y ’dır, Ordu Kurmay Başkanı da Orgeneral A-
li Fuat Erdem...
Osmanlı ordusunun geleneğine göre, subay
lara
“yüzbaşı”
oluncayakadar
“efendi”
yüzbaşıolunca da
“bey”
diye hitap edilir. Cemal Paşa, ö- zel kalem müdürüne ha vale ettiği her evraka
“Falih Rıfkı Bey’ e
di yederkenar
düşer, Ali Fuat Erdem de “ b e y ” leri“efendi”ye
çevirir. So nunda Cemal Paşa, kur may başkanını uyarır:“Askerlik kaidele
rine bağlılığınızı tak
dir ediyorum ama, e-
debiyatçılara da iti
bar göstermenizi zo
runlu sayıyorum.”
★ ★ ★
“ZEYTİNDAĞI”
Fa lih Rıfkı Atay’ın baş yapı tıdır.Hüseyin Cahit Yalçın
“Bir yazar, bütün öm
ründe, böyle bir kitap
yazabilmişse, dünya
ya beyhude gelme
miştir”
derken,Nurul
lah Ataç,
kitabı, Türkçe ’nin
“tam tadı”
sayar:
“Zeytindağı’nı o-
kumamış Türk, Türk-
çeyi yarım tatmış sa
yılır.”
h .p u lu r @ m il liy e t . c o m .t r
★ ★ ★
BEDİİ Faik, evinde zi yaret ettiği bir politikacı nın kitaplarını ve duvar da asılı diplomalarını an latınca, Falih Rıfkı Atay, fırsatı kaçırmaz:
“Hayatımda bu ka
dar çok kitabı ve o
kadar fazla diploması
olduğu halde, onun
kadar cahil kalmaya
muvaffak olmuş, bir
adam görmedim?”
★ ★ ★
1950’li yıllar. Demok rat Parti iktidarda, bazı yazarlar, devrimleri koru mak için toplanır ve or tak bir karar alırlar, lâkin ertesi gün bunlardan biri kararı hiçe sayarak ikti darı övmeye başlar.
Falih Rıfkı A ta y ’ın tepkisi şudur:
“Hayatında tesa
düfen dahi, namuslu
olamamıştır.”
★ ★ ★
FALİH Rıfkı Atay
agöre, iki kişi,
Hüseyin
Cahit Yalçın
’ a benzedi ği için yanmıştır! Biri“31 Mart”
ayaklanmasında, Hüseyin Cahit
Yalçın'a benzediği için gericiler tarafından vuru
lan milletvekili
Aslan
Bey,
diğeri deDr. Ad
nan Adıvar... Halide
Edip,
Hüseyin Cahit’ebenzediği için,
Adnan
Adıvar’la
evlenmiştir. Falih Rıfkı Atay, Ad nan Adıvar’ı daha talihsiz bulur:“Aslan Bey kur
şunları yer yemez öl
dü; halbuki doktor
Adnan, her gün her
saat ölmektedir.”
★ ★ ★
BİR Falih Rıfkı anısı
da bizden; tabii
“Bedii
a b i” den naklen, kendisi yazmamış...
1950 - 60 arası, yok luk günleri, ilaç bile bu lunmuyor, siyaset kulisle rinde marifetleriyle meş hur biri Avrupa’ya gidi yor ve Bedii Faik’le Falih Rıfkı’ya hazım ilacı gön deriyor.
Falih Rıfkı Bey ilaçları görünce adamı yaygın unvanıyla anıyor, Bedii Faik müdahale ediyor:
“Ama
beyefendi,
sevimli adamdır!”
Falih Rıfkı gülüyor:
“Kuzum, sen, hiç
sevimsiz
pezevenk
gördün mü?”
(X) Matbuat, Basın
Derken Medya-Doğan
Kitapları
Taha Toros Arşivi