• Sonuç bulunamadı

Isparta yöresinde gül ve gül yağı üretiminde mekanizasyon uygulamalarının araştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Isparta yöresinde gül ve gül yağı üretiminde mekanizasyon uygulamalarının araştırılması"

Copied!
118
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ISPARTA YÖRESĠNDE GÜL VE GÜLYAĞI ÜRETĠMĠNDE MEKANĠZASYON UYGULAMALARININ ARAġTIRILMASI

Osman GÖKDOĞAN

DOKTORA TEZĠ

Tarım Makineleri Anabilim Dalı

Haziran-2011 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)
(3)
(4)

ÖZET

DOKTORA TEZĠ

ISPARTA YÖRESĠNDE GÜLVE GÜLYAĞI ÜRETĠMĠNDE MEKANĠZASYON UYGULAMALARININ ARAġTIRILMASI

Osman GÖKDOĞAN

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Makineleri Anabilim Dalı

DanıĢman: Prof. Dr. Fikret DEMĠR

2011, 110 Sayfa Jüri

Prof. Dr. Fikret DEMĠR Prof. Dr. Mustafa KONAK

Prof. Dr. Haydar HACISEFEROĞULLARI Doç. Dr. Ahmet Kamil BAYHAN

Yrd. Doç. Dr. Yusuf ÇELĠK

Bu çalıĢmada, Isparta bölgesindeki yağlık gül bitkisi yetiĢtiriciliğinde uygulanan mekanizasyon durumu ile yağlık gül ve gülyağı üretimindeki enerji bilançosunun belirlenmesi amaçlanmıĢtır. Bu amaçla 2008 yılında, üreticilerin mekanizasyon düzeyi 11 köy ve 121 iĢletmede, basit tesadüfi örnekleme yöntemine göre yapılmıĢtır. Enerji bilançoları ise 15 iĢletmede 2009 ve 2010 yıllarında gözlem ve ölçüm yoluyla belirlenmiĢtir. AraĢtırmada üretim faaliyetindeki etkinliğin ölçülmesinde parametrik olmayan VZA (Veri Zarflama Analizi) kullanılmıĢtır. Etkinlik ölçümlerinin tahmini, SPSS ve DEAP 2.1 paket programında yapılmıĢtır.

AraĢtırma sonuçlarına göre iĢletme baĢına düĢen traktör adedi 0.74, traktör baĢına düĢen tarım makinesi 4.53 adet, ortalama traktör gücü 34.71 kW, birim alana düĢen traktör gücü 30.18 kW, 1,000 ha alana düĢen traktör sayısı 869.56 adet, bir traktöre düĢen alan 1.15 ha, traktör baĢına düĢen makine kütlesi 2.61 ton olarak saptanmıĢtır.

Yağlık gül yetiĢtiriciliğinde 16,544.00 MJ ha-1 olarak enerji girdisi, 23,437.35 MJ ha-1 enerji

çıktısı ve enerji çıktı/girdi oranı 1.42 olarak belirlenmiĢtir. Geleneksel gülyağı üretiminde enerji girdisi 40,967.43 MJ kg-1, enerji çıktısı 310,698.57 MJ kg-1 ve enerji çıktı/girdi oranı 7.58 olarak belirlenmiĢtir.

Modern gül yağı üretiminde ise ortalama enerji girdisi 41,522.39 MJ kg-1, enerji çıktısı

250,380.01 MJ kg-1 ve enerji çıktı/girdi oranı 6.03 olarak belirlenmiĢtir.

(5)

ABSTRACT

Ph. D THESIS

RESEARCH ON MECHANIZATION IN

ROSE AND ROSE OIL PRODUCTION IN ISPARTA REGION

Osman GÖKDOĞAN

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

DOCTOR OF AGRICULTURE MACHINERY Advisor: Prof. Dr. Fikret DEMĠR

2011, 110 Pages

Jury

Prof. Dr. Fikret DEMĠR Prof. Dr. Mustafa KONAK

Prof. Dr. Haydar HACISEFEROĞULLARI Assoc. Prof. Dr. Ahmet Kamil BAYHAN

Asst. Prof. Dr. Yusuf ÇELĠK

In this study, it was aimed to determination of mechanization level applied to cultivation of rose plant and energy balance in rose and rose oil production in Isparta region. For this purpose, in 2008, mechanization level of producers in 11 villages and 121 plants was based on simple random sampling method. In 15 plants, energy balance sheets were also determinated by observation and measurement methods in 2009 and 2010. Non-parametric data envelopment analysis was used in measurement of productive activity efficiency. Prediction of efficiency measurement was made via SPSS and DEAP 2.1 pocket software.

According to study results, it was found that number of tractor per plant was 0.74, number of agriculture machine per tractor was 4.53, mean tractor power was 34.71 kW, tractor power per unit area was 30.18 kW ha-1, number of tractor per 1,000 ha was 869.56, area per a tractor was 1.15 ha, machine mass per tractor was 2.61 tons.

In cultivation of rose oil, it was determined that energy input was 16,544.00 MJ ha-1, energy output was 23,437.35 MJ ha-1 and output input ratio 1.42. In traditional rose oil production, it was determined that energy input was 40,967.43 MJ kg-1, energy output was 310,698.57 MJ kg-1 and output/input ratio was 7.58. In rose oil production with fabrication, mean energy input was found 41,522.39 MJ kg-1, energy output was found 250,380.01 MJ kg-1 and output/input ratio was found as 6.03.

(6)

ÖNSÖZ

Bu çalıĢmanın gerçekleĢmesinde özverili katkıları, yol gösteren destekleri ve yardımlarından dolayı Tez DanıĢman Hocam Prof. Dr. Sn. Fikret DEMĠR’e, Tez Ġzleme Komitesi Üyesi Hocam Prof. Dr. Sn. Mustafa KONAK’a, Süleyman Demirel Üniversitesi Zir. Fak. Tar. Mak. Böl. Öğretim Üyesi ve Tez Ġzleme Komitesi Üyesi Hocam Doç. Dr. Sn. Ahmet Kamil BAYHAN’a, tezin yorumlanmasında yardımcı olan Hocam Prof. Dr. Sn. Haydar HACISEFEROĞULLARI’na, Bölüm Hocalarıma, veri analizlerinin yapılmasındaki yardımlarından dolayı Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim

Üyelerinden Hocam Yrd. Doç. Dr. Sn. Zeki BAYRAMOĞLU’na ve Hocam Yrd. Doç. Dr. Sn. Yusuf ÇELĠK’e, Bilimsel AraĢtırma Projeleri Yönetim Birimi

BaĢkanlığı’na, tezin tamamlanmasında yardımcı olan T.C. Hakkari Üniversitesi Rektörü Hocam Prof. Dr. Sn. Ġbrahim BELENLĠ’ye en kalbi duygularımla teĢekkür eder, saygılarımı arz ederim.

Osman GÖKDOĞAN KONYA-2011

(7)

ĠÇĠNDEKĠLER TEZ BĠLDĠRĠMĠ ... iii ÖZET ... iv ABSTRACT ... v ÖNSÖZ ... vi ĠÇĠNDEKĠLER ... vii 1. GĠRĠġ ... 1

1.1. Tarımsal Üretimde Tarımsal Mekanizasyonun Önemi ... 2

1.2. Türkiye’nin Tarımsal Mekanizasyon Durumu ... 4

1.3. Gül ve Gülyağı ... 9

1.4. Gül ve Gülyağının Kullanım Alanları ... 10

2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 12

3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 19

3.1. Materyal ... 19

3.1.1. Denemenin yapıldığı bölgedeki iklim özellikleri ... 19

3.1.2. Yörenin toprak özellikleri ... 21

3.1.3. AraĢtırmada kullanılan alet ve cihazlar ... 21

3.2. Yöntem ... 21

3.2.1. ÇalıĢma hızının ve yakıt tüketiminin belirlenmesi ... 22

3.2.2. Zaman etüdü ve efektif alan iĢ baĢarısı ... 23

3.2.3. Girdilerin hesaplanması ... 23

3.2.4. Mekanizasyon derecesinin belirlenmesi ... 24

3.2.5. Enerji bilançolarının belirlenmesi ... 25

3.2.6. Gülün damıtımı ... 25

3.2.7. Sonuçların değerlendirilmesi ... 27

3.2.8. Enerji eĢdeğerleri, makinelerin özellikleri ve iĢletme değerleri ... 28

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA ... 33

4.1. AraĢtırma Alanının Tarımsal Yapı Özellikleri ... 33

4.1.1. ĠĢletmelerin arazi varlığı ve kullanım Ģekilleri ... 33

4.1.2. ĠĢletmelerin ortalama parsel büyüklükleri ve sayıları ... 34

4.1.3. ĠĢletmelerin üretim desenleri ... 34

4.1.4. ĠĢletmelerin iĢgücü durumları ... 35

4.1.5. ĠĢletme sahiplerinin eğitim durumları ... 36

4.1.6. ĠĢletmelerin tarımsal gelirleri ... 36

4.1.7. Gül yetiĢtiriciliğinde karĢılaĢılan sorunlar ... 37

4.2. AraĢtırma Alanındaki ĠĢletmelerde Traktör Dağılımı ve Mekanizasyon Düzeyi. 37 4.2.1. ĠĢletmelerdeki traktörlerin arazi gruplarına göre dağılımı ... 37

(8)

4.2.3. ĠĢletmelerdeki traktörlerin güç gruplarına göre dağılımı ... 38

4.2.4. ĠĢletmelerdeki traktörlerin kuruluĢ, marka ve güç düzeylerine göre dağılımı ... 39

4.2.5. ĠĢletmelerdeki traktörlerin kullanım Ģekilleri ... 40

4.2.6. AraĢtırma alanının mekanizasyon düzeyi ... 40

4.2.7. ĠĢletmelerdeki tarım makineleri varlığı ... 41

4.2.8. ĠĢletmelerdeki tarım alet-makinelerin tip, kapasite, değiĢim sınırı ve yaygın tiplere göre dağılımı ... 42

4.2.9. Gül iĢletmelerinin genel sorunları ... 43

4.3. Gül Üretiminde Enerji Bilançosu ... 44

4.4. Gülyağı Üretiminde Enerji Bilançosu ... 49

4.4.1. Geleneksel üretim tekniğinde enerji bilançosu ... 49

4.4.2. Modern üretim tekniğinde enerji bilançosu ... 50

5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ... 53

KAYNAKLAR ... 58

EKLER ... 68

(9)

1. GĠRĠġ

Gül çiçeklerinden gülyağı ve gülsuyu üretimi ve bunların kullanımı ile ilgili ilk bilgilere Ġbn-i Haldun'un eserlerinde rastlanmakta ve en iyi kalitedeki gülyağının

distilasyon ile elde edildiği belirtilmektedir (BaĢer, 1990; Guenter, 1975; Ranade, 1980).

Rosa damascena Mill. Anadolu’ya 1870’de Bulgaristan’dan gelen göçmenler tarafından getirilmiĢtir. 1888’de gül yetiĢtiriciliği Isparta’da baĢlamıĢ ve ilk gül yağı üretimi Müftüzade Ġsmail Efendi tarafından yapılmıĢtır (Anonim, 2003). Gülyağı elde etmek için yağ gülü (Rosa damascena Mill.) yetiĢtirilmesi ve bunlardan gülyağı elde edilmesi ise 1877-1878 Türk Rus SavaĢı’ndan sonra Bulgaristan'ın Kazanlık bölgesinden Anadolu'ya gelen Türk göçmenleri tarafından baĢlatılmıĢtır. Isparta ve Burdur bölgelerinde Kazanlık bölgesinden getirilen gül fidanları ile gül tarımı baĢlamıĢ (1889) ve ilk gülyağı üretimi 1892'de gerçekleĢmiĢ, bu bölge kısa bir süre içinde Anadolu'nun gülcülük merkezi haline gelmiĢtir. I. Dünya SavaĢından hemen önce bölgede üretilen gülyağı miktarı 0.60 ton’a kadar yükselmiĢtir (Baytop, 1963).

Türkiye’de gülyağı endüstrisinin temeli 1934 yılında Sümerbank tarafından atılmıĢtır. Kurulan gülyağı distilasyon tesisinin sonucunda, 1952 yılında Isparta’da Gül-Gülyağı ve Yağlı Tohumlar Tarım SatıĢ Kooperatifleri Birliği (Gülbirlik) kurulmuĢ ve değiĢik bölgelerde ve zamanlarda konkret fabrikaları hizmete girerek Isparta’da yetiĢtirilen gül çiçekleri modern üretim yöntemleri ile iĢlenmeye baĢlamıĢtır. Bu iĢletmelerde gül çiçekleri iĢlenerek baĢlıca gülyağı, gül konkreti, gül absolütü, gülsuyu gibi güle dayalı farklı ürünler üretilmekte olup, yerli tüketim çok az olduğundan ihraç edilerek Türkiye ekonomisine katkı sağlamaktadır (Anonim, 2003).

Gül tarımı, Göller Bölgesi’nde önemli bir yer tutmaktadır ve birçok ailenin de geçim kaynağını sağlamaktadır. Isparta yöresinde yaklaĢık 8,000 çiftçi ailesi gül üretimiyle uğraĢmaktadır. Isparta'da gül üretim alanlarının toplam tarım alanı içerisindeki payı yaklaĢık %1’dir. Ekonomik olarak yörenin elma ve kirazdan sonra önde gelen ana tarım ürünlerinden biridir (Anonim, 2006). Isparta’daki mevcut olan gül tarımının yapıldığı iĢletmelerin %79’unun arazi büyüklüğü 0.50 ha (hektar)’ın altındadır. Gül tarlaları çok küçük ve aĢırı parçalıdır (Baydar, 2009).

(10)

1.1. Tarımsal Üretimde Tarımsal Mekanizasyonun Önemi

Tarım sektörü geliĢmekte olan tüm ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de ulusal ekonominin temelini oluĢturmaktadır. Bu sektörün önemi, artan ülke ve dünya nüfusu, tarımsal üretimin daha az iĢgücü ile yapılması, sabit alanlarda üretim yapılması (tarım alanlarının geniĢlemesi son sınırlarına ulaĢmasından dolayı), her gün daha bol ve kaliteli beslenme, barınma ve giyim için hammadde sağlamadaki zorluklar ile açıklanabilir.

Artan nüfusun ihtiyaçlarını karĢılamak için, birim alandan daha bol ve kaliteli üretim, günümüzde tarımsal üretiminin temel amaçlarındandır. MakineleĢmenin yaygınlaĢtırılmasıyla tarım teknikleri çok çabuk uygulanır hale gelmiĢ, elveriĢli alanlar tarıma açılmıĢ, sulanan araziler geniĢletilmiĢ, toprak daha iyi iĢlenir olmuĢ, ilaç ve gübre kullanımı artmıĢ, daha iyi tohum, daha iyi damızlık kullanılır olmuĢ, sonuçta da ürünün kalitesi ve verimi artmıĢtır. Bu geliĢen teknolojinin çiftçiye aktarılmasında en önemli araç tarım makineleridir (Tezer ve Sabancı, 1997).

Üretim teknolojileri arasında, tarımsal mekanizasyonun özel bir yeri vardır. Tarımsal üretimde, tüm üretim teknolojilerinin uygulanabilmesi için tarımsal mekanizasyon zorunlu ve gereklidir. BaĢka bir ifade ile her yeni teknoloji, ileri tarımsal mekanizasyon uygulamalarına ihtiyaç gösterir.

Ülke ve havza özelliklerine bağlı olarak tarımsal mekanizasyondan farklı amaçlar da beklenebilir. Bunları:

• Tarımsal üretim alanlarını geniĢletmek, • Ġnsan iĢ gücünü azaltmak,

• Ek iĢgücü istihdamı yaratmak, • ÇalıĢma süresini kısaltmak, • Maliyeti düĢürmek,

• ĠĢlemleri teknik açıdan daha iyi yaparak verimi artırmak, • Birim girdi etkinliğini artırarak verimliliği yükseltmek, • ĠĢlemleri en uygun zamanda yaparak kayıpları azaltmak,

• Bedensel ve zihinsel yüklenmeyi azaltarak insan sağlığını korumak, • Ġklim ve toprak faktörlerine bağımlılıktan kurtulmak,

• Toprak, su, hava gibi doğal kaynakları korumak, • Ekolojik dengenin bozulmasını önlemek,

• Makine olmazsa düĢünülemeyecek yöntemleri uygulanabilir duruma getirmek,

(11)

• Bireysel veya ortak makine kullanımını teĢvik etmek Ģeklinde açıklayabiliriz (Ulusoy ve ark., 2010).

Türkiye tarımında ekonomik ve ekolojik olarak ön plana çıkan beklentiler gelecek yılların öncelikli görev ve araĢtırma alanlarını da tanımlamaktadır. Bunları Ģu Ģekilde sıralayabiliriz:

• Enerji tüketiminin azaltılması (kWh ha-1), • Yakıt tüketiminin azaltılması (l ha-1), • Zaman ihtiyacının azaltılması (h ha-1), • Ġnsan iĢgücü ihtiyacının azaltılması,

• Tarla trafiğinin ve toprak sıkıĢmasının azaltılması, • Optimum gübreleme (kg ha-1

) • Optimum sulama (l ha-1)

• Optimum ilaçlama (Hedefe ulaĢma)

• Uzaktan algılama yöntemlerinin geliĢtirilmesi (GPS, GIS), • Hassas tarım uygulama sistemlerinin geliĢtirilmesi,

• ĠĢletme ölçeklerinin ve parsel büyüklüklerinin düzenlenmesi, • Makine kullanımının etkinleĢtirilmesi (Evcim ve ark., 2005)’dir.

Türkiye tarımında sağlanmıĢ olan geliĢmelere rağmen arzulanan düzeye ulaĢılamadığı açıktır. Çizelge 1.1’de tarım sektörü ile ilgili bazı veriler görülmektedir.

Türkiye’nin yüzölçümü AB’nin %25’i, Türkiye nüfusu ise 2009 yılı itibariyle AB’nin toplam nüfusunun %14.50’si kadardır. Tarım sektörü, ülkemizde ulusal ekonominin temelini oluĢturmaktadır. Aktif nüfusumuzun yaklaĢık %30’u hala tarımsal üretim için çalıĢmaktadır.

Ülkemizde bulunan tarımsal iĢletmelerin %33’ü 2-4.90 ha iĢletme büyüklüğü grubunda yer almaktadır. Bu gruptaki iĢletmelerin yoğun küresel rekabet ortamında ekonomik olarak varlıklarını sürdürmeleri zor olarak görülmektedir. Bu boyuttaki iĢletmeler meyvecilik, sebzecilik, bağcılık ve seracılık gibi faaliyetlerde bulunabilmektedir. Tarımsal iĢletmelerin yaklaĢık %33’ü 5-19.90 ha arasındaki iĢletme grubu büyüklüğü arasında yer almaktadır. Bu gruptaki iĢletmelerin aile iĢletmeciliği

kimliği ile sınırlı bir hayat standardını yakalayabilecekleri düĢünülmektedir. 20-49.90 ha’lık arazi büyüklüğüne sahip iĢletme oranı %8’dir. Genel kar oranları ve

gelir düzeyleri göz önüne alındığında, bu ölçekteki iĢletmelerin geliĢmeye açık daha ekonomik üretim sağlayacak mekanizasyon gibi yatırımlara istekli olabileceği görülmektedir. 50 ha’dan büyük iĢletmelerde (%2) belirgin ürünlerde uzmanlaĢmıĢ

(12)

kütlesel üretim yapılması ve projelerin uygulanması dolayısıyla mekanizasyon yatırımlarına daha çok önem verilebileceği düĢünülmektedir (Evcim ve ark., 2005).

Çizelge 1. 1. Tarım sektörüne ait bazı veriler (AB-Türkiye karĢılaĢtırılması), (Ġleri, 2010)

Göstergeler Türkiye Avrupa Birliği

Toplam tarım alanı (ha) 26,672,000 171,878,000

Ortalama iĢletme büyüklüğü (ha) 6 15.80

Parsel sayısı 12,300,000 11,239,900

5 ha’dan küçük iĢletme sayısı 2,000,000 7,223,000

50 ha’dan büyük iĢletme sayısı 22,000 698,000

Nüfus (kiĢi) 71,500,000 493,000,000

Toplam tarım istihdamı (kiĢi) Ġstihdamdaki payı (%)

6,098,000 %27.30

12,564,000 %5.90

Tarımsal nüfus (kiĢi) 21,375,000 (%30) 28,000,000 (%6)

Toplam tarımsal iĢgücü 7,742,000 9,469,000

Tarım kesimini GSYH’dan aldığı pay (%) 7.60 1.90 Tarımda kiĢi baĢına düĢen GSMH (USD) 1,681 10,807 Toplam tarımsal üretim (milyar Euro) 57.50 347.70

Tahıl üretimi (milyon ton) 34 290

Buğday verimi (kg ha-1) 2,490 5,700

ĠĢletme baĢına düĢen hayvan sayısı 4 39

Süt verimi (l) 180 280

Karkas ağırlığı (kg) 180 280

Sanayiye teslim edilen süt (%) 27 95

Çizelge 1.1’de görüldüğü gibi buğday verimi, iĢletme baĢına düĢen hayvan sayısı, süt verimi ve sanayiye teslim edilen süt gibi bazı kriterler karĢılaĢtırıldığında, AB ortalamalarının altında olduğumuz görülmektedir. Ayrıca tarımsal nüfusun oranı ve tarımda kiĢi baĢına tarımsal üretim değerleri açısından da, ülke tarımının arzulanan hedeflerin gerisinde olduğunu belirtebiliriz.

1.2. Türkiye’nin Tarımsal Mekanizasyon Durumu

Bir ülkenin tarımsal mekanizasyon derecesini tanımlayan en önemli göstergeler, traktör parkının durumu, yıllara göre durumu ve geliĢimi, tarım iĢ makineleri ile iliĢkisi,

(13)

birim tarım alanındaki yoğunluğu ve güç düzeyi gibi kriterlerdir. Çizelge 1.2’de Türkiye Ġstatistik Kurumu verilerine göre traktör sayıları verilmiĢtir.

Traktör tarım iĢletmesinde en önemli güç ve enerji kaynağıdır. Ancak genel makine sisteminde ekonomik iĢ baĢarısı traktörün çalıĢtıracağı tarım iĢ makinesinin özellikleri ile yakından ilgilidir.

Çizelge 1.2. Traktör sayıları (Anonim, 2010a)

Tek akslı (BG) Ġki akslı (BG)

Toplam 5 + 1-10 11-24 25-34 35-50 51-70 70 + 2002 970,083 2,994 15,689 4,149 19,962 75,359 449,139 356,943 45,668 2003 997,620 3,098 10,896 4,104 21,155 78,621 459,383 368,549 51,668 2004 1,009,065 3,220 11,784 3,904 21,075 77,747 458,677 376,108 56,349 2005 1,022,365 2,848 13,321 3,495 20,264 77,205 460,336 382,448 62,237 2006 1,037,383 3,094 11,743 3,480 19,716 76,340 465,926 390,904 65,972 2007 1,056,128 3,852 13,156 4,352 19,260 76,514 469,201 399,528 70,029 2008 1,070,746 4,096 13,675 6,027 19,635 76,670 471,817 401,791 76,817 2009 1,073,538 4,403 16,422 4,853 20,494 76,507 465,237 404,032 81,386

Evcim (2009), 2008 yılı sonu itibariyle trafiğe kayıtlı 1,355,660 adet traktör bulunduğunu parkın yaĢ ortalamasının 22 olduğunu bildirmektedir. Bu parkın yaĢ grupları itibariyle dağılımı ġekil 1.1’de görülmektedir. Türkiye’de traktörün yıllık kullanım süresi 500- 600 saat ile sınırlı kaldığından ve traktörün mekanik ömrü 10 bin

1-24 yaş 55% 25-29 yaş 12% 30-34 yaş 18% 35-39 yaş 8% 40-üstü yaş 7%

1-24 yaş 25-29 yaş 30-34 yaş 35-39 yaş 40-üstü yaş

(14)

ile 12 bin saat arasında değiĢtiğinden, traktör ömrünün 20-24 yıla çıktığı öngörülmektedir. Buna göre ülkemiz koĢullarında traktör ömrü için en uzun süre 24 yıl alınsa bile, mevcut parkın %46’lık kısmının mekanik ömrünü doldurmuĢ traktörlerden oluĢtuğu görülmektedir. Bu traktörlerin hala kullanılıyor olması, iĢletmelerin yenileme için yeterli gelire sahip olmamalarından kaynaklandığı bilinmektedir. Ülke ekonomisi ve bunun paralelinde tarım sektöründeki iyileĢmelerle birlikte yaĢlı traktör parkının yenilenmesi gerekmektedir.

Ülkemizde traktör güç ortalamasının 60 BG, AB ortalamasının ise 100 BG olduğu, Çizelge 1.3’de görülmektedir. Bu durum yüksek üretim teknolojilerinin kullanılmasını sağlayacak makinelerin tahrikinde yetersiz olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Tarımsal iĢletme yapısının elveriĢsizliği bu geliĢmenin önünde en büyük engel olarak durmaktadır. Çift çeker traktör oranının %2 olması, AB’de ise bu oranın %90 olması dikkate alınırsa, ülkemiz traktör parkının geri olduğunu belirtebiliriz. Mekanizasyon düzeyi ile ilgili birim alana düĢen traktör gücü, traktör baĢına düĢen tarım arazisi, traktör baĢına düĢen makine sayısı ve ağırlığı gibi değerlerinde, AB ortalaması ile kıyaslanamayacak değerlerde olduğu görülmektedir.

Çizelge 1.3. Türkiye ve AB’nin tarımsal mekanizasyon düzeylerinin karĢılaĢtırılması (Ġleri, 2010;

Anonim, 2010a)

Göstergeler Türkiye AB

Traktör sayısı (adet) 1,073,538 15,000,000

Ortalama traktör gücü (BG) 60 100

Ortalama traktör yaĢı (yıl) 15 -

4WD traktör oranı (%) 2 90

1 ha’a düĢen traktör gücü (kW ha-1) 1.68 6

Traktör baĢına düĢen tarım arazisi (ha/traktör) 24.80 11.30 1,000 ha’a düĢen traktör sayısı (traktör/1,000 ha) 40 89 Traktör baĢına düĢen ekipman sayısı (adet) 5.20 10 Traktör baĢına düĢen ekipman ağırlığı (ton) 4.20 12

Tarım makineleri ile ilgili istatistiksel veriler, değiĢik tipte ve çok sayıda makine bulunması nedeniyle mekanizasyon düzeyi hakkında sağlıklı değerlendirme yapmaya elveriĢli değildir. Ancak bazı tarım makinelerinin son yıllardaki park mevcutları incelendiğinde (Çizelge 1.4), yedi yıllık değiĢim (büyüme+yenileme) bu konuda bir fikir verebilmektedir. Yaygın kullanılmakta olan makinelerin yedi yılda sadece %10-17

(15)

bandında değiĢtiği düĢünülürse, parkın çok yaĢlı olduğunu söylemek ve bunun en az %50’sinin 20 yaĢ üstünde bulunduğunu belirtmek mümkündür.

Genel olarak değerlendirildiğinde traktör baĢına sadece birer adet kulaklı pulluğun ve tarım arabasının bulunması yine makineleĢmemizin ne kadar yetersiz olduğunu açıkça göstermektedir. Hayvansal üretim mekanizasyonu ile ilgili makinelerdeki çok büyük artıĢlar ise, hayvancılığın hızlı bir geliĢme ve bu geliĢme doğrultusunda mekanizasyona geçtiğinin göstergesidir.

Çizelge 1.4. Türkiye’de traktör baĢına düĢen bazı makine sayısı (Anonim, 2010a)

Makineler 2002 2009 7 yıllık değiĢim

(%)

Adet/traktör Kulaklı traktör pulluğu

Dipkazan

Diskli anız pulluğu (Vanvey) Diskli tırmık (Diskaro, Goble disk vb.) Diskli traktör pulluğu

DiĢli tırmık

Kimyevi gübre dağıtma makinesi Kombikürüm

Kombine hububat ekim makinesi Kuyruk milinden hareketli pülverizatör Kültivatör Merdane Mısır hasat makinesi Mısır silaj makinesi Ot silaj makinesi Ot tırmığı

Pnömatik ekim makinesi Rototil

Santrifüj pompa

Sap toplamalı saman yapma makinesi Sap döver harman makinesi

Su tankeri (tarımda kullanılan) Süt sağma makinesi (sabit) Süt sağma makinesi (seyyar) Tarım arabası (Römork) Toprak frezesi (Rotovatör)

Traktörle çekilen çayır biçme makinesi Yem dağıtıcı römork

Yem hazırlama makinesi

904,197 15,023 36,442 188,604 62,089 348,544 305,587 23,762 156,361 227,963 415,664 63,493 564 5,545 1,847 60,476 15,770 6,708 91,403 9,532 193,386 168,142 5,522 102,616 945,777 32,413 38,222 267 18,070 1,002,734 26,150 42,280 205,804 67,838 348,587 354,973 24,600 179,048 264,421 466,727 77,294 749 15,287 3,156 98,383 23,165 10,297 104,898 12,513 190,856 194,573 6,714 187,123 1,041,239 40,739 55,762 1,219 21,497 10.90 74 16 9.10 9.30 0.01 16.10 3.50 14.50 15.90 12.20 21.70 32.80 175.70 70.80 62.70 46.90 53.50 14.80 31.30 -1.30 15.70 21.60 82.40 10.10 25.70 45.90 356.50 19 0.934 0.024 0.039 0.192 0.063 0.325 0.330 0.023 0.167 0.246 0.434 0.072 0.001 0.014 0.003 0.092 0.022 0.009 0.098 0.011 0.018 0.018 0.006 0.174 0.969 0.038 0.052 0.001 0.020

(16)

Günümüze kadar Türkiye’nin farklı bölgeleri için, mekanizasyon düzeyi ile ilgili yapılan bazı çalıĢmaların özeti Çizelge 1.5’de verilmiĢtir.

Çizelge 1.5. Yapılan çeĢitli çalıĢmalarda mekanizasyon düzeyi göstergeleri

Bölgeler

Mekanizasyon düzeyi göstergeleri kW ha-1 traktör/ 1,000 ha ton/ traktör makine/ traktör ha/ traktör ort. güç (kW) Ceyhan ilçesi (Demircan ve Soysal, 2002) 2.27 53.36 - 9.27 18.74 42.50 Eğirdir ilçesi (Gökdoğan, 2005) 9.54 308.32 2.47 5.17 3.66 34.92 Gönen ilçesi (Çiçek ve Akpınar, 2007) 6.86 120.74 - 4.78 8.28 55.54 Türkiye Ģeker pancarı tarımı iĢletmeleri

(Saral ve ark., 2004)

7.90 168 - - 5.95 47.30

Antalya ili (Akıncı ve ark., 1997) 5.36 - 2.90 5.61 - 39.20 KahramanmaraĢ ili (Atay ve IĢık, 1997) 2.75 - - 5.78 15.64 44.50

Tokat ili (Kasap ve ark., 1997) 1.50 - 2.38 - - -

Mardin ili (Eroğlu ve Konak, 2000) 1.07 22.59 4.96 6.79 44.26 47.67 Bitlis ili (Baydar ve Yumak, 2000) 0.68 14.70 - - 67.70 - Van ili (Baydar ve Yumak, 2000) 0.78 15.60 - - 63.70 - Trakya yöresi bağcılık (Durgut, 2005) 33.28 1,020 - 5.02 0.98 - Diyarbakır ili (Sessiz ve ark., 2006) 0.88 19.22 - 8.33 52.02 44.63 Kastamonu ili (Ünal ve Saçılık, 2007) 4.45 103.6 - - 9.7 25.40 Diyarbakır ili hayvancılık iĢletmeleri

(Sessiz ve ark., 2009)

- 16.83 - 3.53 59.43 -

Dicle vadisi pamuk tarımı iĢletmeleri (Sessiz ve ark., 2009)

- 24.52 - 4.62 40.78 -

Aydın ili (Cankurt ve Miran, 2010) 4.27 87.59 - 7.60 11.42 52.25 GAP (Güneydoğu Anadolu) (Sağlam, 1995) 0.42 - - 3.73 - - Akdeniz Bölgesi (AltuntaĢ ve ark., 1997) 1.85 46.47 - - 21.52 - Doğu Anadolu B. (AltuntaĢ ve ark., 1997) 0.93 2.35 - - 42.57 - Ege Bölgesi (AltuntaĢ ve ark., 1997) 2.76 69.39 - - 14.41 - Ġç Anadolu Bölgesi (AltuntaĢ ve ark., 1997) 1.18 29.63 - - 33.74 - Güney Doğu Anadolu Bölgesi

(AltuntaĢ ve ark., 1997)

0.55 13.78 - - 72.56 -

Doğu Anadolu B. (Turgut ve ark., 2000) 0.88 23.51 3.12 - 42.53 - Karadeniz Bölgesi (AltuntaĢ ve ark., 1997) 2.04 5.13 - - 19.49 - Marmara Bölgesi (AltuntaĢ ve ark., 1997) 3.13 78.75 - - 12.70 - Marmara Bölgesi (Özpınar, 2001) 2.88 75.67 - 4.83 13.22 38.10

GAP (Polat ve Sağlam, 2001) 0.64 - - - 64.90 -

Türkiye (Ġleri, 2010) 1.68 40 4.20 5.20 24.80 44.16

Çizelge 1.5’in incelenmesiyle Türkiye’de bölgeler arasında mekanizasyon düzeyini gösteren değerler açısından farklılıklar olduğu görülmektedir. Bu farklılıkların

(17)

bölgelerin iklim, toprak özellikleri, iĢletme yapıları, üretim desenleri, üretim yöntemleri, eğitim düzeyleri ve ekonomik durumları gibi faktörlerden oluĢtuğunu belirtebiliriz.

1.3. Gül ve Gülyağı

Gül üretim alanı ve miktarı 1990’lı yıllarda en yüksek düzeye çıkmıĢ, üretim miktarı 2000 yılında yaklaĢık olarak %75 oranında azalırken, üretim alanı ise %50 oranında azalmıĢtır (Çizelge 1.6). Ancak 2003 yılından itibaren üretim alanında bir artıĢ olmasına rağmen, üretim miktarında dalgalı bir değiĢim görülmektedir. Bu dalgalanmaların nedenini, üretimdeki girdi fiyatlarının yükselmesi ve bölgedeki tarımsal üretimdeki ürün deseninin değiĢimiyle iliĢkili olduğunu belirtebiliriz.

Çizelge 1.6. Isparta ili yağ gülü üretimi ve yetiĢtirme alanı (Demirözer, 2008)

Yıllar Üretim alanı (ha)

Gül çiçeği üretim miktarı (ton)

Gül çiçeği alım fiyatları (TL) 1986 2,889 9,318 1.00 1987 3,814 14,685 1.00 1988 3,864 15,838 1.00 1989 3,934 13,956 1.15 1990 3,965 19,089 1.15 1991 4,135 18,729 1.75 1992 3,769 19,900 2.40 1993 3,688 14,565 3.70 1994 3,393 15,550 1.50 1995 1,126 5,725 4.10 1996 1,058 4,169 0.84 1997 1,865 6,371 0.12 1998 1,772 6,034 0.155 1999 1,831 6,204 0.25 2000 1,587 5,530 0.33 2001 1,591 5,811 0.90 2002 1,126 5,827 1.40 2003 1,583.50 6,073 2.00 2004 1,590.50 7,539 2.11 2005 1,893.50 9,971 2.00 2006 1,902.50 10,056 1.00 2007 1,905.70 7,084 1.42

(18)

2003 yılından itibaren gül çiçeği alım fiyatlarındaki artıĢın olmaması, aksine bir azalma göstermesi, gül üretim alanlarının artmasıyla açıklanabilir. Bu durumun üreticilerin gül üretimine ilgisinin azalmasına yol açtığını söyleyebiliriz.

Türkiye ve diğer ülkelerin gülyağı, gül konkreti üretim miktarları Çizelge 1.7'de verilmiĢtir.

Çizelge 1.7. 2000 yılı itibariyle ülkelere göre gülyağı ve gül konkreti üretim miktarları (Kıneci, 2005)

Ülke Gülyağı (kg) Gül konkreti (kg)

Türkiye 2,000 5,000

Bulgaristan 1,500 4,000

Fas 500.00 4,000

Ġran 250.00 -

Dünya Toplamı 4,250.00 13,000

Anonim (2003)’e göre, Dünya gülyağı üretimi yaklaĢık 4.50 ton, konkret üretimi ise 13 ton’dur. Türkiye, Dünya gülyağı üretiminin yaklaĢık %48’ini, konkret üretiminin ise yaklaĢık %39’unu karĢılamaktadır (Kıneci, 2005).

1.4. Gül ve Gülyağının Kullanım Alanları

Yörede, gülden mamul ürünlerde üretim yapılmakta ve çoğunlukla iç pazarda satılmaktadır. Kısmen istihdamda sağlayan ve iç pazarda satıĢı yapılan gül ürünlerinin baĢlıcaları, özel ambalajında gülyağı, çeĢitli ambalajlarda gülsuyu, gül losyonu, gül parfümü, gül kremi, gül Ģampuanı ve gül sabunu gibi ürünlerdir.

Doğal parfüm hammaddeleri içinde en önemli yeri gülyağı, gül konkreti ve gül absolütü almaktadır. Bu ürünlerin kokularının yayılma güçleri çok fazla olduğundan birçok parfümün ana maddesini oluĢtururlar ve diğer koku verici maddeler ile kolaylıkla karıĢırlar. Koku görevi yanında, kokunun tende veya herhangi bir cisimde kalmasını sağlar, tutkal görevini yaparak formülasyonda fiksatörlük (yapıĢtırıcılık) görevini yerine getirir (Shreve ve ark., 1985). Gıda sanayinde likör, Ģekercilik, sakız ve pudinglerde (maksimum kullanım miktarı %0.002), koku verici meyve esanslarında katkı maddesi olarak ayrıca tütüne koku ve lezzet kazandırmak amacıyla, sabun ve deterjan sanayi ile eczacılıkta (diĢ macunlarında), antiseptik etkisinden dolayı pomatların terkibinde de kullanılmaktadır (Yalçın, 1988).

(19)

Gülsuyu ise, parfümeri sanayinde, gül kremi ve tıraĢ losyonu üretiminde, tatlılarda, Ģekerlemelerde, Ģuruplarda ayrıca alkolsüz oluĢu nedeni ile dini törenlerde kullanılmaktadır. Halk arasında gülsuyu antiseptik etkisinden dolayı diĢ ağrılarında, gözdeki iltihaplanmalarda, egzama tedavisinde, bağırsak bozukluklarında tedavi edici olarak kullanılmaktadır (Baytop, 1963). Ayrıca doğal olduğu için bilhassa cilt temizliğinde yaygın olarak kullanılır.

Isparta yöresinde gül ve gül yağı üretiminde mekanizasyon uygulamaları konusunda yeterli çalıĢma bulunmamaktadır. Bu çalıĢmayla, gül tarımı yapan iĢletmelerin mevcut tarımsal yapı özelliklerinin belirlenmesi ve bir veri tabanının oluĢturulması amaçlanmıĢtır. Ayrıca gül ve gül yağı yetiĢtiriciliğinin enerji bilançoları belirlenmiĢtir. Böylece bu üretim yöntemlerinin kıyaslanması yapılarak, önerilerde bulunulmuĢtur.

(20)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

Türkiye’de yağ gülü üretimi ile ilgili çalıĢmalar oldukça azdır. Genellikle çalıĢmalar gül yağının kimyasal özellikleri üzerinde yoğunlaĢmıĢtır. Ancak değiĢik tarımsal materyallerin enerji bilançoları ile ilgili çalıĢmalar bulunmaktadır. Bu bölümde gül üretimi ve enerji bilançoları ile ilgili yayınlara yer verilmiĢtir.

Staikov ve ark. (1974), gül çiçeklerindeki yağ miktarının tomurcuk durumundan tamamen açılıncaya kadar geçen süre içerisinde %60 oranında arttığını belirlemiĢlerdir. Yağlık gül çiçeklerinin gece açtığını ve günlük olarak toplanması gerektiğini vurgulamıĢtır. Toplanan gül çiçeklerinin vakit kaybetmeksizin alım merkezlerine taĢınmasını ve bekletilmeden iĢlenmesi gerektiğini, aksi takdirde beklenilmesi halinde yağ veriminin ve kalitesinin değiĢtiğini belirlemiĢlerdir.

Garnero ve ark. (1976), gülyağında ana bileĢik olan sitronellol oranını Bulgar gülyağında %33.40, Türk gülyağında %45.04 ve Türk köylü gülyağında %23.20 olarak saptamıĢlardır.

Ranade (1980), sabah erken saatlerde hasat edilen çiçeklerin daha yüksek yağ oranına sahip olduğunu, toplanan gül çiçeklerinden en yüksek yağ oranının sabah saat 7’de (%0.035), en düĢük yağ miktarının ise saat 12’de (%0.026) elde edildiğini belirlemiĢtir.

Garnero (1982), Türk gülyağında 67 bileĢen belirlemiĢ ve 12 bileĢenin gülyağının %9’unu teĢkil ettiğini saptamıĢtır. Bu bileĢiklerin sitronellol (%45), parafin ve olefinler (%22), linalal (%35), etanol (%0.50), farnesol (%4), rozoksitler (%1) olduğunu bildirmiĢtir.

Koynov (1983), Bulgaristan’ın Kazanlık kasabasının toprağının verimsiz olduğu için gül besin elementlerinin dengeli verilmesi gerektiğini belirtmiĢtir. 3-3.50 ton ha-1

gül çiçeği elde etmek için azot, potasyum ve fosforun aktif maddeleri olarak her üçünden de 0.07 ton ha-1

ile 0.10 ton ha-1 arasında verilmesinin gerektiğini

vurgulamıĢtır. Yeni gül tarlalarının oluĢumunda dip kazan çekiminden önce 50-60 ton ha-1 ahır gübresi atıldığını, kulaklı pullukla 0.25 m derinliğinde toprağa

karıĢtırılması gerektiğini belirtmiĢtir.

Omata ve ark. (1991), Bulgar gülyağının, bileĢiklerin sayısının 250’nin üzerinde olduğunu belirlemiĢlerdir.

(21)

Zeren ve ark. (1991), çalıĢmada dört farklı hasat harman sistemini denemiĢler, sistemlerin teknik iĢ baĢarılarını ve enerji tüketimlerini karĢılaĢtırmıĢlardır. Denenen bu sistemler Ģöyledir;

I. Sistem: Elle yolma ve yığın yapma + yığın toplama + harman makinesi ile harmanlama,

II. Sistem: Biçerdöver ile hasat harman,

III. Sistem: Aspiratörlü hasat makinesi ile hasat ve toplama + harman makinesi ile harmanlama,

IV. Sistem: Yolma makinesi ile yolma + tırmıkla yığın yapma + yığın toplama + harman makinesi ile harmanlama’dır.

AraĢtırma sonuçlarına göre, toplam tüketilen enerji miktarlarını I., II., III. ve IV. yöntemlerde sırasıyla 2,305.99 MJ ha-1

, 666.16 MJ ha-1, 2,653.77 MJ ha-1, 3,333.54 MJ ha-1 olarak saptamıĢlar ve yöntemler içinde, biçerdöverle hasat ve

harmanın enerji tüketimi yönünden en ekonomik sistem olduğunu belirtmiĢlerdir.

Yılmaz (1991), yağlık gül yetiĢtiriciliği, iĢletmenin tesisinden-yetiĢtirmeye, yetiĢtirmeden-hasada, hasattan-iĢlemeye ve iĢlemeden-pazarlamaya kadar birçok sorunlarla karĢı karĢıya olduğunu, mevcut sorunlara çözüm aranmadıkça bu sektörün önemini kaybetmesinin söz konusu olduğunu ve Türk gülyağının dünya pazarında rekabet gücünün ancak kaliteli gül yağı ile mümkün olduğunu bildirmiĢtir.

Toros (1991), Çukurova yöresinde buğday ve ikinci ürün soya tarımında kullanılan makinelerin yakıt zaman verilerini ve iĢ baĢarılarını tespit etmiĢtir. Denemeler sonucunda buğday ve ikinci ürün soya tarımı için efektif iĢ baĢarılarını ve tarla iĢ baĢarılarını sırasıyla;

- Buğdayda 4.98 makine h ha-1 ile 5.34 adam h ha-1 arasında,

- Soyada 7.27 makine h ha-1 ile 7.78 adam h ha-1 olarak belirlemiĢtir.

Ayrıca yapılan enerji değerlendirmesinde ise dekara toplam 3,405.80 MJ enerji tüketilirken buna karĢılık 14,195 MJ’lük enerji çıktısı eĢdeğerde ürün elde edildiğini belirtmiĢtir.

Yaldız ve ark. (1993), Türkiye’de tarla bitkileri tarımında ekim alanlarının %90’ını kapsayan on farklı üründe tüm girdilerin enerji değerlerini anket çalıĢması ile belirlemiĢlerdir. Yakıt tüketimi ve makine enerjisinin geliĢmiĢ ülkelere göre düĢük olduğunu, gübre ve tohumluk enerjisinin ise yüksek olduğu sonucuna ulaĢmıĢlardır.

ġenyücel (1993), Konuklar tarım iĢletmesinde çeĢitli kriterlere göre, tarım makineleri kapasite ve mekanizasyon durumu ile çeĢitli iĢlemler için enerji girdi ve çıktı

(22)

değerlerini belirlemiĢtir. Hasat-harman iĢlemlerinde biçerdöver kullanımında, yakıt-yağ

enerjisini 329.16 MJ ha-1, imalat enerjisini 347.24 MJ ha-1, iĢgücü enerjisini 8.05 MJ ha-1 olarak saptamıĢtır.

Uzun (1993), Samsun yöresinde soya ve ayçiçeği tarımında kullanılan alet ve makinelerin yakıt, zaman tüketimlerini ve iĢ baĢarılarını belirlemiĢtir. AraĢtırma sonucunda, ayçiçeği tarımında makine iĢ baĢarısının ilk toprak iĢlemede 3.65 h ha-1

, ikilemede 1.31 h ha-1, üçlemede 0.94 h ha-1, tohum yatağı hazırlamada 0.87 h ha-1, ekimde 2.28 h ha-1, gübreleme ve çapalamada 1.30 h ha-1, boğaz doldurmada 1.09 h ha-1 ve hasatta 1.19 h ha-1 ve harcanan toplam yakıtın ise 73.97 l ha-1 olduğunu, soya tarımında ise ilk toprak iĢlemede 3.41 h ha-1

, ikilemede 1.26 h ha-1, üçlemede 1.01 h ha-1, tohum yatağı hazırlamada 0.72 h ha-1, ekimde 1.21 h ha-1, gübreleme ve çapalamada 1.13 h ha-1

, hasatta 1.15 h ha-1 ve harcanan toplam yakıtın ise 61.18 l ha-1 olduğunu belirlemiĢtir. Toplam tüketilen yakıtın %37’sinin ilk toprak iĢlemede elde edildiğini vurgulamıĢtır.

Bulgaristan ve Türkiye’nin modern ve geleneksel olarak üretilen gülyağlarının bileĢimlerini karĢılaĢtırmıĢlar, ana bileĢik olan sitronellol yüzdesini Bulgar gülyağında %33.40, Türk modern gülyağında %45.04 ve Türk geleneksel gül yağında %23.20 olarak saptamıĢlardır (Kürkçüoğlu, 1995).

BaĢ (1996), Altınova tarım iĢletmesinde, birim alana düĢen traktör gücünü 0.30 kW ha-1, traktör baĢına düĢen ekipman ağırlığını 3.30 ton/traktör ve traktörün yıllık kullanım süresini 946.30 saat/yıl olarak belirlemiĢtir. Enerji çıktı/girdi oranını buğdayda 2.50 ve arpada ise 4.60 olarak belirlemiĢtir. Girdi oranları içinde toprak iĢlemenin %67.87 gibi yüksek bir oranda olduğunu vurgulamıĢtır.

ġengün (1997), hektara 0.20 ton N (azot), 0.05 ton P (fosfor) ve 0.10 ton K

(potasyum) verildiğinde gül çiçeği veriminin, gübrelenmemiĢ olanlara göre 7.98 ton ha-1’dan 11.95 ton ha-1’a yükseldiğini, hektara 0.15 ton azot, 0.10 ton fosfor ve 0.10 ton potasyum verildiğinde ise gülyağı veriminin %0.037’den %0.045’e çıktığını belirlemiĢtir.

El Saleh (2000), yaptığı çalıĢmada Suriye ve Türkiye’de mercimek hasadında uygulanan dört farklı hasat-harman yöntemi belirlemiĢtir. Bunlar;

I. Yöntem: Elle yolma + toplama + taĢıma + harman makinesi ile harmanlama, II. Yöntem: Çift bıçaklı çayır biçme makinesi ile biçme + toplama + taĢıma +

(23)

III. Yöntem: Biçme-namlı yapma makinesi ile biçme + toplama + taĢıma + harman makinesi ile harmanlama,

IV. Yöntem: 3 m’lik tablalı biçerdöver ile hasat ve harmandır.

I. Yöntemdeki toplam tüketilen enerjiyi 1,791 MJ ha-1, II. yöntemde

1,560 MJ ha-1, III. Yöntemde 2,053 MJ ha-1 ve IV. Yöntemde ise 902 MJ ha-1 olarak belirlemiĢtir. Nohut hasadında toplam tüketilen enerjiyi 1,063 MJ ha-1

olarak belirlemiĢtir.

Park ve Lee (2002), Isparta ili genelinde yağ gülü yetiĢtiriciliğinde hasat döneminin ardından üreticilerin arazileriyle ilgilenmediklerini, sadece gerekli gördükleri durumlarda, sonbaharda gençleĢtirme budaması uyguladıklarını bildirmiĢlerdir. Ayrıca bir sonraki üretim sezonuna kadar tarlalarda herhangi bir uygulamanın yapılmadığını ve T. Urticae zararlısı ile bulaĢıklığın yoğun olduğu tarlalarda yapraklarda sararma, kuruma ve dökülmelerin gerçekleĢtiğini gözlemlemiĢlerdir.

Erdal ve Aydemir (2003), gülyağı üretiminden sonra arda kalan posaların, gübre olarak kullanıldığında (20-40 ton ha-1), bitki geliĢimi ve topraktaki besin maddesini

artırdığı; posanın %2.50 oranında 20:20:20 gübresi ve %5 oranında taze tavuk gübresi ile karıĢtırıldığında, bitki geliĢimi ve topraktaki besin maddesi içeriğini daha yüksek oranda artırdığını belirlemiĢlerdir.

Gezer ve ark. (2003), Malatya bölgesinde geleneksel olarak uygulanan kayısı tarımının enerji bilançosunu belirlemiĢlerdir. Ortalama kayısı verimini 20 ton ha-1

, meyve/çekirdek oranını 14/1 ve kuru maddeye göre kayısı meyvesinin verimini 4.82 ton ha-1 olarak belirlemiĢlerdir. Toplam enerji girdisi 22,341 MJ ha-1 ve toplam enerji girdisi içerisinde en yüksek değerin yakıt ve yağ enerjisine 7,496.37 MJ ha-1 değeri ile

ait olduğunu, toplam enerji çıktısının 75,265 MJ ha-1, çıktı/girdi oranı 3.37 ve net enerji

oranını 2.37 olarak saptamıĢlardır.

Hacıseferoğulları ve ark., (2003), enerji bilançolarının üretim yöntemlerinin değerlendirilmesinde ve karĢılaĢtırılmasında önemli bir gösterge olduğunu belirtmiĢlerdir. ġeker pancarı bitkisinin Orta Anadolu Konya koĢullarında geleneksel tarım yöntemlerine göre enerji bilançosunu araĢtırarak, yaptıkları denemelerde ve hesaplamalarda 6.90 ton ha-1 Ģeker pancarı verime bağlı olarak, toplam enerji girdisini 19,760.065 MJ ha-1, toplam enerji çıktısını 378,491.20 MJ ha-1, çıktı/girdi oranını 19.15 olarak belirlemiĢlerdir.

(24)

Aktan ve Sağdıç (2004), gül posasının broiler (etlik piliç) üretiminde alternatif bir altlık materyali olarak kullanılmasıyla, altlıkta yer alan hastalık yapıcı mikroorganizmaların miktarını düĢürdüğünü, etrafa yayılan gül kokusu ile de iĢgücü açısından daha az rahatsız edici bir ortamın oluĢmasına neden olduğunu belirlemiĢlerdir. Kumar ve ark. (2004), gül ürünlerinde (gülyağı ve gülsuyu) pestisit kalıntısı olduğunu belirlemiĢler ve bu durumun gül ürünlerinin ihracatında sorunlar yarattığını bildirmiĢlerdir.

Akbolat ve ark. (2004), Isparta ilinde önemli üretim potansiyeli bulunan gül bitkisinin yetiĢtiriciliğinde uygulanan mekanizasyon iĢlemlerini belirlemiĢlerdir. AraĢtırma sonucuna göre, en fazla mekanik gücün toprak iĢlemede kullanıldığı belirlenmiĢtir.

Baydar ve Göktürk Baydar (2005), yağlık güllerde, en yüksek yağ miktarının 24 Mayıs’ta hasat edilen güllerden olduğunu vurgulamıĢlardır. Ayrıca 24 Mayıs’ta toplanan gül çiçeklerinde yağ veriminin %0.040 iken, 15 Haziran’da toplananlarda bu değerin %0.032’ye düĢtüğünü tespit etmiĢlerdir.

Kıneci (2005), tarafından fabrika tipi gülyağı üretiminde, Tween-20 maddesinin verime etkisi araĢtırılmıĢtır. Sonuç olarak, Tween-20 maddesinin fabrikalarda kullanılmasıyla, gül yağı verimine etkisinin olmadığı sonucuna ulaĢmıĢtır.

Sonmete (2006), fasulye hasat harmanı için üç farklı yöntem (I. Yöntem: Elle yolma, öbek yapma, harman makinesi ile harmanlama, II. Yöntem: Çift bıçaklı çayır biçme makinesi ile biçme, öbek yapma, harman makinesi ile harmanlama, III. Yöntem: Prototip hasat-harman makinesi ile hasat ve harmanlama) kullanmıĢ ve bu yöntemleri, Kanada ve Sarıkız yerel fasulye populasyonunda denemiĢtir. Sonuç olarak, Kanada ve

Sarıkız fasulye popülasyonlarında sırasıyla toplam tüketilen enerji değerlerini I. Yöntemde 2,121.81 MJ ha-1 ve 1,866.41 MJ ha-1 olarak, II. Yöntemde 1,087.73 MJ ha-1 ve 1,050.25 MJ ha-1 olarak, III. Yöntemde ise 873.76 MJ ha-1 ve

868.33 MJ ha-1 olarak bulmuĢtur.

Yıldız ve ark. (2006), Konya bölgesinde kabak çekirdeği üretiminde yaptıkları denemelerde ve hesaplamalarda 1.50 t ha-1 kabak çekirdeği veriminden elde edilen, 0.75 ton ha-1 yağ verimine bağlı olarak toplam enerji girdisini 12,193.57 MJ ha-1, toplam enerji çıktısını 26,677 MJ ha-1

ve çıktı/girdi oranını 2.19 olarak bulmuĢlardır. Erdal ve ark. (2007), Tokat ilindeki Ģeker pancarı üretiminde, toplam enerji girdisini 39,685.51 MJ ha-1 olarak belirlemiĢlerdir. Girdiler içinde ise %49.33 oran ile

(25)

kimyasal gübre uygulamalarının ilk sırada olduğunu, yakıt enerjisi girdisinin ise %24.16 oranla ikinci sırada olduğunu vurgulamıĢlardır.

Özkan ve ark. (2007), serada ve tarlada üzüm yetiĢtiriciliğinde, seradaki üretimde enerji girdisini 24,513 MJ ha-1

olarak, tarla koĢullarındaki üretimde ise 23,640.90 MJ ha-1 olarak saptamıĢlardır. Üzüm üretiminde çıktı/girdi oranını serada 2.99, tarlada ise 5.10 olarak belirlemiĢlerdir.

Baydar ve ark. (2008), gül çiçeklerinin 4 haftalık depolama sürecinde uçucu yağ oranının %0.035’ten %0.010’a düĢtüğünü belirlemiĢlerdir.

Kızılaslan (2008), Tokat bölgesinde kiraz üretimi için hektar baĢına enerji kullanımını 48,667 MJ olarak belirlemiĢtir. Bu girdi enerjisinin %42’sini gübrelerin, %22’sini elektrik enerjisinin, %21’ini dizel yakıtının oluĢturduğunu saptamıĢtır. Enerji çıktı/girdi oranını ise 0.96 olarak hesaplamıĢtır.

Mohammadi ve ark. (2008), Ġran’da patates üretiminde, toplam enerji girdisini 81,624.96 MJ ha-1 olarak hesaplamıĢlardır. Bu enerji girdisinin %40’ını kimyasal gübrelerin, %20’sini ise yakıt ve makine girdilerinin oluĢturduğunu belirlemiĢlerdir.

Koçtürk ve Engindeniz (2009), Manisa’da sultani çekirdeksiz üzüm yetiĢtiriciliğinde, enerji çıktı/girdi oranı 8.64 olarak saptamıĢlar ve verimli bir üretimin yapıldığını belirtmiĢlerdir.

Tabar ve ark. (2009), Ġran tarım sektörünün, yoğun enerji alanlarını belirlemek ve enerji parametrelerini değerlendirmek için 17 yıllık (1990-2006) verileri toplayarak 19 adet tarımsal ürünün üretimi için tüm direkt ve indirekt girdileri değerlendirmiĢlerdir. AraĢtırma sonucunda, 1990 yılında 32.40 GJ ha-1

olan toplam enerji girdisinin 2006 yılında 37.20 GJ ha-1 değerine yükseldiğini belirlemiĢlerdir.

Mobtaker ve ark. (2010), Ġran’ın Hamadan ilinde arpa üretimi için enerji

kullanım etkinliğini, enerji verimliliğini ve net enerji değerlerini sırasıyla 2.86, 0.19 kg MJ-1 ve 46,498 MJ ha-1 olarak belirlemiĢlerdir.

Mohammadi ve Omid (2010), Ġran’da salatalık üretimi yapılan 43 serada, salatalık üretimi için tüketilen enerji miktarını 148,836.76 MJ ha-1

olarak belirlemiĢlerdir. Girdiler içerisinde dizel yakıtının %41.94 ve kimyasal gübrelerin ise %19.69 oranı ile yüksek değerlerde olduğunu bulmuĢlardır. Enerji çıktı/girdi oranını ise yaklaĢık 0.64 olarak bulmuĢlardır.

Çelik ve ark. (2010), Konya Bölgesinde üretimi yapılan geleneksel siyah havuç üretiminde enerji girdisini 75,335.72 MJ ha-1

(26)

enerji girdisini 37,758.82 MJ ha-1 olarak belirlemiĢlerdir. Enerji çıktı/girdi oranını ise geleneksel üretimde 1.30, organik üretimde 1.90 olarak saptamıĢlardır.

Yılmaz ve ark., (2010), Antalya ili Elmalı ilçesinde bodur elma üretiminde, toplam enerji girdisi değerini 47,666 MJ ha-1 olarak, toplam enerji çıktısını 107,650 MJ ha-1 olarak ve enerji kullanım etkinliğini ise 2.26 olarak belirlemiĢlerdir. AraĢtırma sonucunda enerji girdisi olarak en yüksek payı %37.71 ile kimyasal gübrelerin aldığını, bunu %30.82 ile kimyasal ilaç tüketiminin izlediğini belirlemiĢlerdir.

Hamedani ve ark. (2010), Ġran’ın Hamadan ilinin Kaboud Rahang bölgesindeki patates üretiminde, enerji girdisinin %39’unu azotlu gübrelerin, %21’ini diesel yakıtının, %14.90’ını tohumun, %7.50’sini sulama suyunun ve %6.40’ının suni gübrenin oluĢturduğunu bildirmektedirler. ĠĢletmelerin ortalama verim ve enerji tüketimlerini sırasıyla 28,613.70 kg ha-1

, 92,296.30 MJ ha-1 olduğunu vurgulayarak enerji oranını, özgül enerji ve enerji verimliliğini de sırasıyla 1.10, 3.20 MJ kg-1

ve 0.30 kg MJ-1 olarak bulmuĢlardır.

Rafiee ve ark. (2010), Tahran’daki 56 elma bahçesinde yürüttükleri araĢtırmalarında, elma üretimi için 42,819.25 MJ ha-1

değerinde enerji girdisine ihtiyaç duyulduğunu, toplam enerji girdileri içindeki en yüksek payı %21.88 ile diesel yakıtının oluĢturduğunu, bunu sırasıyla %17.66 ile çiftlik gübresi, %13.09 ile elektriğin takip ettiğini belirlemiĢlerdir. Enerji kullanımı verimliliği, enerji verimliliği, özgül enerji ve net enerji değerlerini sırasıyla 1.16, 0.49 kg MJ-1, 2.06 MJ kg-1 ve 7,038.18 MJ ha-1 olarak bulmuĢlardır. ÇalıĢma sonuçlarına göre direkt enerji katkılarının indirekt enerji katkılarından daha yüksek olduğunu ve yenilenemeyen enerji kaynaklarının payının da yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla bulunduğunu belirlemiĢlerdir.

(27)

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Materyal

Isparta yöresinde gül tarımının yapıldığı Merkez ilçe ile Atabey, Gönen ve Keçiborlu ilçelerine bağlı, 11 köyde (Ġslamköy, Harmanören, Güneykent, GümüĢgün, Ġğdecik, Kılıç, Senir, Aliköy, Deregümü, Kayıköy ve Yakaören) denemeler yürütülmüĢtür. Denemelerin yürütüldüğü bölgeler ġekil 3.1’de görülmektedir.

ġekil 3.1. AraĢtırmanın çalıĢma alanları (Anonim, 2007)

Denemelerin yürütüldüğü 11 köyde bulunan 121 tarımsal iĢletmeye anket çalıĢması yapılmıĢtır. Enerji bilançolarının belirlenmesi için 15 ayrı iĢletmede 2009 ve 2010 yıllarında araĢtırma yürütülmüĢtür.

3.1.1. Denemelerin yapıldığı bölgedeki iklim özellikleri

Isparta, Akdeniz bölgesinin batısında 8,993 km2’lik bir yüz ölçüme sahiptir ve 37o 45’ kuzey paralelinde, 30o 33’ doğu meridyenleri arasında ve 1,050 m rakımda yer almaktadır. Bölge, Akdeniz ile Orta Anadolu arasında bulunmakta ve kıĢları nispeten serin ve yağıĢlı, yazları sıcak ve kurak bir iklime sahiptir (Anonim, 2008). AraĢtırmanın yürütüldüğü yıllara ve aylara ait iklim verileri Çizelge 3.1’de verilmiĢtir.

(28)

Çizelge 3.1. Isparta ilinin deneme yılına ve uzun yıllar ortalamalarına iliĢkin aylık ortalama iklim verileri

(Anonim, 2011e )

Aylar Uzun yıllar ortalaması (1975- 2010) Ortalama sıcaklık (oC) Ortalama yağıĢ (kg m-2) Ocak 1.80 63.90 ġubat 2.70 59.50 Mart 6.20 50.30 Nisan 10.70 55.30 Mayıs 15.60 46.70 Haziran 20.20 28.10 Temmuz 23.50 15.70 Ağustos 23.00 13.10 Eylül 18.50 15.40 Ekim 12.90 38.90 Kasım 7.10 47.90 Aralık 3.10 71.10

Yörede, 2009 yılı yıllık toplam yağıĢ dağılımı 666.70 mm, 2010 yılı yıllık toplam yağıĢ dağılımı 628.80 mm olarak gerçekleĢmiĢtir. 1970-2009 arasındaki uzun yıllar ortalamasının 503.80 mm olduğu düĢünülürse, denemelerin yapıldığı yıllarda farklı bir yağıĢ rejiminin olmadığını belirtebiliriz (ġekil 3.2).

(29)

3.1.2. Yörenin toprak özellikleri

Gül, toprak isteği yönünden pek seçici olmamakla birlikte, fazla killi ve kireçli

topraklardan hoĢlanmamaktadır. Yöredeki gül tarlalarındaki topraklar hafif kumlu, milli, derin ve süzek, organik maddesi bol topraklar gül üretimine en uygun topraklardır (Kıneci, 2005). Isparta yöresinde yapılan bir toprak incelemesine göre, toprak tekstür bakımından tınlı, kireç, fosfor ve azot bakımından zengin, organik madde açısından elveriĢsizdir (Akgül, 2005).

3.1.3. AraĢtırmada kullanılan alet ve cihazlar

Hassas terazi

0.001 g hassasiyetinde ölçüm yapabilen 310 g kapasiteli KERN PLE marka hassas terazi, gül çiçeklerinin nem oranlarının belirlenmesi için gerekli tartımlarda kullanılmıĢtır.

Kalorimetre cihazı

Gül yapraklarının enerji eĢdeğerini belirlemek için IKA marka, ölçüm aralığı 40,000 Joule’e kadar olan kalorimetre cihazı kullanılmıĢtır.

Kronometre

Yağlık gül üretiminde, tarımsal iĢlemlerin zaman ölçümlerinde Hanhart 7 Jewels Shockproof marka, 0.1 saniye hassasiyetli kronometre kullanılmıĢtır.

Etüv

Gül çiçeklerinin nem seviyeleri, markası Nüve FN-500 olan etüvde belirlenmiĢtir.

3.2.Yöntem

ĠĢletmelerin seçiminde aĢağıda verilen basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılmıĢtır (Çiçek ve Erkan, 1996).

(30)

)

*

(

)

1

(

*

*

2 2 2 2 2

t

S

d

N

t

S

N

n

n : Örnek sayısı S : Populasyon varyansı

N : Populasyonu oluĢturan iĢletme sayısı t : Standart normal dağılım değeri d : Populasyona ait hata terimi

Populasyondan, örnekleme çerçevesinin oluĢturulmasında %5 hata payı ve %95 güven sınırları içerisinde çalıĢılmıĢtır. EĢitliğin kullanılmasıyla uygulama ve çalıĢma alanını karakterize edecek ve çalıĢılacak iĢletme sayısı 121 olarak belirlenmiĢtir. Gül tarımının enerji bilançosunu belirlemek için 15 adet iĢletme ele alınmıĢ ve denemeler planlanmıĢtır.

Anket çalıĢması kapsamında, Isparta yöresindeki gül tarımı yapan iĢletmelerin; arazi varlığı, arazi ve parsel büyüklükleri, tarımsal ürün desenleri, arazi kullanım oranları, tarımda çalıĢan nüfus sayısı ve eğitim durumları, traktöre ait bilgiler (Marka, model ve sayısı) ve tarımsal ekipman varlığı gibi bilgiler ele alınmıĢtır. Ek-1, Ek-2, Ek-3 ve Ek-4’de denemeler ve anket çalıĢması ile ilgili fotoğraflar, Ek-5’de ise anket formu verilmiĢtir.

3.2.1. ÇalıĢma hızının ve yakıt tüketiminin belirlenmesi

ÇalıĢma hızının belirlenmesi

Kronometre yardımıyla parsel boyunca tarımsal iĢlemler sırasında geçen zaman ölçülmüĢ, iĢlenen alandaki parsel uzunluğundan yararlanarak aĢağıdaki eĢitlik yardımıyla gerçek ilerleme hızı belirlenmiĢtir (Sonmete, 2006).

Vg = 3.60 * L / t

Vg : Gerçek ilerleme hızı (km h-1)

L : Ölçüm uzunluğu (m)

(31)

Yakıt tüketiminin belirlenmesi

Yakıt tüketiminin belirlenmesinde, dolu depo yönteminden yararlanılmıĢtır. ÇalıĢmaya baĢlamadan önce traktörün yakıt deposu tamamen doldurulmuĢtur. ÇalıĢma sonunda ise ölçekli kap kullanılarak, depo tekrar ilk seviyesine kadar doldurulmuĢtur. ĠĢlem yapılan alan ve doldurulan yakıt miktarı ölçülerek birim alan için tüketilen yakıt miktarı belirlenmiĢtir (Göktürk, 1999; El Saleh, 2000).

3.2.2. Zaman etüdü ve efektif alan iĢ baĢarısı

Zaman ölçümleri ve alan iĢ verimi hesaplamalarında üçlü kronometre ölçüm seti kullanılmıĢtır. ĠĢ baĢarısı, efektif alan iĢ baĢarısı olarak belirlenmiĢtir. Deneme parselleri iĢlenirken efektif çalıĢma zamanı (Tef) kullanılarak iĢ verimi (ha h-1) olarak

belirlenmiĢtir (Güzel, 1986; Özcan, 1986).

AiĢ = 0.10 * Bg * Vg * Tef

Tef = Tes / (Tes+Td+Tk)

AiĢ : ĠĢ baĢarısı (ha h-1)

Bg : Gerçek iĢ geniĢliği (m)

Vg : Gerçek ilerleme hızı (km h-1)

Tef : Efektif çalıĢma zamanı (h)

Tes : Esas zaman (makinenin tarlada çalıĢtığı gerçek süre)

Td : Dönme zamanı (dönüĢlerde geçen zaman)

Tk : Kayıp zaman (çalıĢma sırasında oluĢan arızalardan kaynaklanan zaman)

3.2.3. Girdilerin hesaplanması

Makine yapım enerjisinin belirlenmesi

Makine yapım enerjisinin belirlenmesinde aĢağıdaki eĢitliklerden yararlanılmıĢ ve gül tarımında kullanılan makinelerin, makine yapım enerjileri ayrı ayrı hesaplanmıĢtır.

Mp = (Mü + F) * 0.82 + Yd

Mp : Makine yapım (imalat) enerjisi (MJ)

(32)

F : Enerji faktörü (MJ) Yd : Yedek parça enerjisi (MJ)

Yukarıdaki formüle göre bulunan değerler, makinenin kütlesi, makinenin ekonomik ömrü ve iĢ baĢarısı dikkate alınarak birim alan baĢına düĢen enerji girdileri bulunmuĢtur (Heyland ve Solansky, 1979).

Makine enerjisi Türkiye demir çelik endüstrisi Ģartlarına göre ayrı ayrı hesaplanmıĢtır. Traktör için makine yapım enerjisi Türkiye için 35.216 MJ kg-1

olarak hesaplanmıĢtır (Acaroğlu, 1998). Mpe = (G * Mp) / (T * AiĢ) Mpe : Makine enerjisi (MJ ha-1) G : Makinenin kütlesi (kg) T : Makinenin kullanım ömrü (h) AiĢ : Makinenin iĢ baĢarısı (ha h-1)

Yağlık gül üretimindeki ilaçlama iĢlemlerinde, pülverizatörde bulunan püskürtme tabancası kullanılmıĢtır. Pülverizatör kullanan tüm iĢletmelerde ilaçlama esnasında, bu tabanca bir kiĢi tarafından kullanılmıĢtır. Bu nedenle ilaçlama iĢleminde, insan iĢ gücü baĢarısı dikkate alınmıĢtır.

Gülün enerji eĢ değerinin belirlenmesi için rastgele seçilen gül yaprakları kalorimetre cihazında, üç tekerrürlü yakılarak enerji değeri bulunmuĢtur.

Her iki yıl yürütülen tarla çalıĢmalarında, iĢletmelerdeki gül hasadı 30 gün boyunca yapılmıĢtır. Hasat günlerinde rastgele seçilen gül yapraklarının nem seviyeleri etüvde, 135 0C’de yaklaĢık olarak 2 saat süreyle, sabit tartıma gelinceye kadar

kurutulmuĢtur (Anonymous, 1999). Böylece kurutulan gül örneklerinin kuru madde oranları belirlenmiĢtir.

3.2.4. Mekanizasyon derecesinin belirlenmesi

Mekanizasyon düzeyi göstergeleri olarak; iĢletme baĢına düĢen traktör sayısı (traktör/iĢletme), iĢletme baĢına düĢen ekipman sayısı (ekipman/iĢletme), ortalama traktör gücü (kW), traktör baĢına düĢen ekipman sayısı (ekipman/traktör), traktör baĢına düĢen ekipman kütlesi (ton/traktör), birim alana düĢen traktör gücü (kW ha-1

(33)

1,000 ha alana düĢen traktör sayısı (traktör/1,000ha), traktöre düĢen alan (ha/traktör) göstergeleri belirlenmiĢtir.

3.2.5. Enerji bilançolarının belirlenmesi

Isparta yöresindeki gül iĢletmelerinin, yapılan denemeler ve ölçümler sonucunda, enerji girdi ve çıktı değerleri belirlenmiĢtir. Enerji girdileri olarak traktör yapım enerjisi, makine yapım enerjisi, yakıt-yağ enerjisi, gübre enerjisi, kimyasal ilaç enerjisi, sulama enerjisi, insan iĢgücü enerjisi ve taĢıma enerjisi değerleri dikkate alınmıĢtır.

Gül çiçeğinin kuru madde miktarının belirlenmesinde, iĢletmelerden her iki yıla ait, hasat günlerinde alınan nem örneklerinin ortalaması alınarak, %17 kuru madde değerine göre hesaplamalar yapılmıĢtır.

Gülyağı ve gülsuyunun enerji eĢdeğerini belirlemek amacıyla üretimde kullanılan gül yağı ve gülsuyunun 1 kg’nın fiyatıyla, üretimde iĢletmelerde kullanılan elektrik enerjisinin kWh fiyatı oranlanarak, kaç kWh elektrik enerjisine eĢdeğer olduğu bulunmuĢtur (Önal ve Tozan, 1986). Dikkate alınan iĢlemlerde hesaplanan değerlerden birim alan (ha) için enerji çıktı/girdi oranı bulunmuĢtur.

Yağlık gül üretiminde enerji kullanım etkinliğini belirleyebilmek amacıyla, enerji çıktı/girdi oranı aĢağıdaki formülle hesaplanmıĢtır (Mandal ve ark., 2002; Singh ve ark., 1997).

Çıktı Girdi Oranı = Çıkan Enerji Miktarı (MJ/ha) / Giren Enerji Miktarı (MJ/ha)

3.2.6. Gülün damıtımı

Gül iĢleme sanayisinin geleneksel (imbik usulü) ve modern (fabrika) üretim tesislerinin mevcut durumu incelenerek ve verimlilikleri karĢılaĢtırmalı olarak ortaya konulmuĢtur. Gül iĢleme sanayisinin geleneksel ve modern üretim tesislerinin mevcut durumları incelenmiĢ ve gülyağı üretimindeki yöntemler karĢılaĢtırılmıĢtır.

Gülyağı üretiminde modern damıtma tekniği uygulayan modern üretim tesisleri A, B ve C simgeleri ile adlandırılmıĢtır.

(34)

Geleneksel damıtma tekniğindeki girdiler

ġekil 3.3’de geleneksel gülyağı üretim Ģeması verilmiĢtir. Gül tarlalarından getirilen gül çiçekleri, çiçek kapasitesi 15 kg olan imbiklere 45 l su ile birlikte konulduktan sonra imbik altında yakılan ateĢ ile ortalama 2 saat kaynatılmaktadır. ÖrdekbaĢından geçen esanslı su buharı beton havuz içindeki sudan geçerken soğuk su yüzeylerine çarparak, ani soğuma ile yoğuĢan buhar halindeki su ve esans cam ĢiĢede birikir. Cam ĢiĢenin üst kısmında gülyağı, altında ise yağlı su olarak, gül suyu birikmektedir.

ġekil 3.3. Geleneksel gülyağı üretim Ģeması (Kıneci, 2005)

Modern damıtma tekniğindeki girdiler

ġekil 3.4’de modern gülyağı üretim tesisi görülmektedir. Gülyağı fabrikalarına getirilen gül çiçekleri, çiçek kapasiteleri 0.50 ton olan kazanlarda damıtılmaktadır. Distilasyon kazanlarına 0.50 ton çiçek ve 1.50 ton su konulduktan sonra su buharı verilerek damıtılmaya devam edilir. Esanslı su buharı soğutucudan geçerken soğuk su yüzeylerine çarparak bu ani soğuma ile yoğuĢan buhar halindeki su ve esans yağlı su kazanına iner. Florentin kabının üst kısmında gülyağı altında ise gül suyu geçerek soğutucuda ayrıĢır. Bu Ģekilde ilk distilasyon sonucu elde edilen yağ (birinci yağ veya direkt yağ) florentin (ayırma kabı) kabında toplanmakta ve buradan tekrar ikinci bir damıtma için yağ altı suyu ile birlikte yağ kazanına gönderilmektedir. Bu yağ altı suyu tekrar kaynatılarak ikinci distilasyon sonucu (ikinci yağ, indirekt yağ) elde edilmektedir. Birinci ve ikinci distilasyon yağları karıĢtırılıp, bekletilip, süzüldükten sonra pazarlamaya sevk edilmektedir. Gülyağının toplandığı florentin kaplarında yağ altında biriken su ise gülsuyu olarak değerlendirilmektedir.

(35)

Ġki yöntemdeki verimliliklerin ortaya çıkarılması için enerji bilançosu hesaplamaları yapılmıĢtır.

Yağlık gül ve gül yağı üretimde, girdilerin miktarlarının bulunmasında Çizelge 3.2’de gösterilen birimler kullanılmıĢtır. Girdi miktarları hektara göre hesaplanmıĢ ve daha sonra bu girdi verileri enerji eĢdeğeri katsayısı ile çarpılmıĢtır. Enerji eĢdeğeri katsayılarının belirlenmesinde daha önce yapılan araĢtırmalardan (kaynaklardan) faydalanılmıĢtır. Tüm girdilerin MJ biriminden enerji eĢdeğerlerinin toplanması ile toplam girdi enerji eĢdeğeri belirlenmiĢtir.

ġekil 3.4. Modern gülyağı üretim Ģeması (Kıneci, 2005)

3.2.7. Sonuçların değerlendirilmesi

ĠĢletmelerin üretim etkinliğini ortaya koymak amacıyla, parametrik olmayan bir yöntem olan Veri Zarflama Analizi (VZA) kullanılmıĢtır. VZA yapılırken özel bir üretim fonksiyonuna ihtiyaç duyulmamaktadır. Ġkinci neden ise etkinliğin ölçüsü olarak kabul edilen hata terimine ait dağılımın tipinin önceden belirlenmesi gerekmemektedir. (Coelli ve ark., 2002). Bu nedenle araĢtırmada söz konusu üretim faaliyetinde etkinliğin ölçülmesinde parametrik olmayan VZA kullanılmıĢtır. Çiftçiler çıktılardan daha çok girdileri kontrol etme konumunda olduklarından, bu araĢtırmada Farrell (1957)’in girdiye yönelik etkinlik ölçümleri kullanılmıĢ olup, çok girdili-tek çıktılı bir model oluĢturulmuĢtur. Etkinlik ölçümlerinin tahmini, SPSS ve Coelli (1996) tarafından geliĢtirilmiĢ DEAP 2.1 paket programında yapılmıĢtır.

(36)

3.2.8. Enerji eĢdeğerleri, makinelerin özellikleri ve iĢletme değerleri

Çizelge 3.2’de gül tarımında girdi ve çıktıların enerji eĢdeğerleri, Çizelge 3.3, 3.4, 3.5 ve 3.6’da, denemelerde kullanılan traktörlerin ve tarım makinelerinin özellikleri, kütleleri, çalıĢma hızları, yakıt tüketimleri, makine ömürleri ve efektif alan-zaman iĢ baĢarıları verilmiĢtir.

Çizelge 3.2. Tarımsal üretimde girdi ve çıktıların enerji eĢdeğerleri

Girdiler ve çıktılar Birimi Enerji eĢdeğeri katsayısı Kaynaklar Girdiler Birimi Değerler (MJ/birim) Kaynaklar

Ġnsan iĢgücü h 1.87 Kaltschmitt ve Reinhardt, 1997

Gübreler

P2O5 kg 15.18 Kaltschmitt ve Reinhardt, 1997

N kg 47.10 Kaltschmitt ve Reinhardt, 1997

Çiftlik gübresi kg 0.30 Singh, 2002

Kimyasallar kg 101.20 Önal ve Tozan, 1986 Girdiler Birimi Değerler (MJ/birim) Kaynaklar

Traktör kg 71.38 - Kulaklı pulluk kg 49.36 - Kültivatör kg 49.36 - Goble disk kg 49.36 - Toprak frezesi kg 49.36 - Pülverizatör kg 102.26 -

Girdiler Birimi Değerler Kaynaklar

Traktör h 10,000 Dinçer, 1976

TaĢıma MJ t-1 km-1 9.22 Acaroğlu, 2004*

Kulaklı pulluk h 2,300 Yıldız ve ark., 2006

Kültivatör h 2,500 Hacıseferoğulları ve ark., 2003

Pülverizatör h 750 Yıldız ve ark., 2006

Girdiler Birimi Değerler (MJ/birim) Kaynaklar

Diesel l 40.035 Kaltschmitt ve Reinhardt, 1997

Fuel-oil kg 36.06 Anonymous, 2011a

Odun kg 10.81 Saraçoğlu, 1996

Elektrik kWh 3.60 Özkan ve ark., 2004

Sulama suyu m3 2.93 ÇalıĢır, 2004

Girdiler Birimi Değerler Kaynaklar

1 kWh elektrik fiyatı TL 0.17216 Anonim, 2010c

1 kg gülsuyu fiyatı TL 3 Anonim, 2010b

1 € (Euro) TL 1.9901 Anonim, 2010d

1 kg gülyağı fiyatı € 5,900 Anonim, 2010b

Girdiler Birimi Değerler Kaynaklar

Gül kazanları maliyeti TL ** Anonim, 2011a

Faiz oranı (Yıllık) % 10 Anonim, 2011b

Tesis arsa değeri TL *** Anonim, 2011c

Tesis bina değeri TL **** Anonim, 2011d

Tesis ekonomik ömrü Yıl 60 Anonim, 2011a

Çıktılar Birimi Enerji EĢdeğeri

Katsayısı Kaynaklar

Çıktılar Birimi Değerler Kaynaklar

Gül çiçeği MJ (kg*Kuru madde)-1 20.22 -

Gülyağı MJ kg-1 245,525.79 -

(37)

* : 9.22 MJ t-1 km-1 değeri 1 ton materyali 1 km taĢımak için gerekli olan enerji miktarı olup, traktör agregat enerjisi, makine agregat enerjisi ve yakıt enerjisini kapsamaktadır.

** : Gül kazanları ve tesis kurum maliyeti geleneksel üretimde 1,500.00 TL, diğer modern

iĢletmelerde A, B ve C’de sırasıyla 727,666.66 TL, 1,091,500.00 TL ve 272,875 TL olarak hesaplanmıĢtır.

*** : Tesis arsa değeri geleneksel üretimde gül kazanları evin avlusunda olduğu için ihmal edilmiĢtir,

modern iĢletmelerde ise A, B ve C iĢletmelerinin sırasıyla arsa değerleri 30,000.00 TL, 30,000.00 TL ve 20,000.00 TL olarak alınmıĢtır.

**** : Tesis bina değeri geleneksel üretimde gül kazanları evin avlusunda olduğu için ihmal edilmiĢtir,

modern iĢletmelerde ise A, B ve C iĢletmeleri sırasıyla bina değerleri 262.938.00 TL, 262,938.00 TL ve 219,115.00 TL olarak hesaplanmıĢtır.

(38)

Çizelge 3.3. Toprak iĢlemede alan ve zaman iĢ baĢarıları (1. Yıl)* ĠĢletme no Traktör marka Güç (kW) Traktör ağırlığı (kg) Kullanılan makine Hız V (km h-1) Makine kütlesi (kg) Yakıt tük. (l ha-1) Makine ĠĢ geniĢliği B (m) Efektif alan iĢ baĢarısı (ha h-1) Makine ekonomik ömrü (h) Efektif zaman iĢ baĢarısı (h ha-1) 1 FĠAT 54 C 39.70 1,950 K. Pulluk 5.05 250 18 1.20 0.47 2,300 2.12 2 MF240S 36.10 2,156 K. Pulluk 4.82 82 16 1.00 0.36 2,300 2.80 3 MF240 34.50 2,100 K. Pulluk 4.25 237 17 0.90 0.29 2,300 3.44 4 FĠAT480 35.30 1,780 Kültivatör 5.10 162 16 1.85 0.73 2,500 1.38 5 MF240S 36.10 2,156 Kültivatör 5.20 340 16 2.02 0.84 2,500 1.19 6 MF240 34.50 2,100 Kültivatör 5.00 268 16 2.00 0.78 2,500 1.28 7 FĠAT480 35.30 1,780 Kültivatör 5.40 250 17 1.70 0.75 2,500 1.33 8 MF240S 36.10 2,156 K. Pulluk 4.13 103 14 1.10 0.37 2,300 2.72 9 MF240S 36.10 2,156 K. Pulluk 4.70 237 17 0.90 0.34 2,300 2.96 10 MF240S 36.10 2,156 K. Pulluk 4.60 360 17.50 0.98 0.34 2,300 2.93 11 MF240S 36.10 2,156 Diskaro 5.30 475 18 1.50 0.56 2,300 1.80 12 MF135 33.40 1,300 T. Frezesi 4.00 420 19 1.40 0.41 2,300 2.45 13 MF260G 47.50 3,190 T. Frezesi 4.20 450 20 1.60 0.50 2,300 2.01 14 MF260G 47.50 3,190 T. Frezesi 4.20 420 19 1.40 0.44 2,300 2.27 15 FĠAT480 35.30 1,780 T. Frezesi 4.25 410 20 1.46 0.49 2,300 2.04

Şekil

Çizelge 1. 1. Tarım sektörüne ait bazı veriler (AB-Türkiye karĢılaĢtırılması), (Ġleri, 2010)
Çizelge  1.3.  Türkiye  ve  AB’nin  tarımsal  mekanizasyon  düzeylerinin  karĢılaĢtırılması  (Ġleri,  2010;  Anonim, 2010a)
Çizelge 1.4. Türkiye’de traktör baĢına düĢen bazı makine sayısı (Anonim, 2010a)
Çizelge 1.5. Yapılan çeĢitli çalıĢmalarda mekanizasyon düzeyi göstergeleri
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Öğretmen BaĢına DüĢen Öğrenci Sayısı ġube BaĢına 30’dan Fazla Öğrencisi Olan ġube Sayısı Öğrenci BaĢına DüĢen Toplam Gider Miktarı Öğretmenlerin Kurumdaki

Gerçeğe uygun değerleri ile izlenen parasal olmayan devlet teşvikleri de dâhil olmak üzere tüm devlet teşvikleri, elde edilmesi için gerekli şartların Şirket tarafından

yapılan tüm vitesler için, çeki kuvvetine bağlı olarak; çeki gücü, patinaj, hız ve özgül yakıt tüketimi eğrileri.. verilmelidir (Şekil 12.3

Böylece, ilgili firmaya ait traktörün 2004/104/EC ve 75/322/EEC standartları referans alınarak yapılan ışınıma karşı bağışıklık ve ışınımla yayınım (darbant ve

Ayrıca bu tarihî kaynaklarda, Kaşgarlı Mahmut tarafından sıralanan Türkmen boylarının bünyesinde Moğol saldırılarından sonra ortaya çıkan değişiklikler ve bu meyanda

Satış adetleri tarafında da toplam pazarda görülen yüzde 14’lük artış Türk Traktör’ün toplam satış adetlerine yıllık bazda yüzde 17,6 artış olarak

Yapılacak işlem ………… bölümüne verilmeyeni bulmak için yapılacak işlemi yazın. toplama veya

2006 – 2009 yılları arasında ilk önce İtalya’da CNH Industrial Tarımsal Ürünlerden Sorumlu İş Direktörü olarak 1 yıl sonrasında ise Afrika ve Orta Doğu’dan Sorumlu