d» ®
C®BE M U f f l f f l l I f B VB
KOBRKSİTOMBARIMB;
T A P I VB KREDİ BANKASI
KCTBKSİTÜNUNBAKÎ
TÜRK BBEMEBBRİ
Yrd. Doç. Dr. H. Örciin Barışta
C
ok zengin geçmişi bulunan Türk İşleme sanatı örneklerini ne ya zıktır ki gereği gibi tanımamaktam ve tanıtamamaktayız. Bu gün ül
kemiz ve çeşitli dünya müzeleri ile özel koleksiyonlara dağılmış birçok işleme ko nunun boyutları açısından bize ışık tut maktadır. Gerek bu dalda yapılan bilimsel araştırmaların azlığı gerek işlemelerin ço ğunun zaman ile iklim koşullarına daya nıklı olmayışı, giyilerek, kullanılarak eski tilm eleri, iyi saklanmamaları gibi neden lerle günümüze ulaşmayışı Türk İşlemele ri konusunda sağlıklı bir sentezden bizle- ri yoksun etmektedir. Öte yandan pek çok örneğin gün ışığına çıkmamış olması ge çerliği güvenirliği sağlam bilgilerin top lanmasına olanak vermemekte ve araştır macıları zor durumda bırakmaktadır. Eski eser ve müzeler yasasının getirdiği ön lemler örneklerin araştırmacılar tarafın dan incelenirken, fotoğrafları çekilirken
yıpranmaları ve müzelerdeki personelin
azlığı gibi nedenler araştırmacıları diledi ği yada gerekli gördüğü örnekler üzerinde çalışmadan alıkoymaktadır. Diğer taraftan özel koleksiyonlarda bulunan eserler ise özel kuruluşlardaki ilgililerin bütün çaba larına rağmen tanıtılamadığından bu ko
leksiyonlarda bulunan örneklerin büyük
bir gurubunun nitelik ve nicelikleri yete rince bilinmemektedir.
Bu makalede amacımız ülkemizde ilk özel kuruluşa ait Yapı ve Kredi Bankası Kolek siyonu ile ilgili bilgi vermek, Cumhuriye tin 60 inci yılını kutladığımız bu yılda Yapı ve Kredi Bankasının bu yolda getir diği kültürel hizmetlere objektif olarak de ğinmek, bu koleksiyondaki işlemeleri ta nıtmak, ilginç örneklere dikkati çekmek ve böylece bu koleksiyondan dahi geniş boyutlarda yararlanma olanağı sağlamak tır.
1953 yılında Sayın Kâzım Taşkent’in emri ile ilk önce eski, tarihi değeri olan para ların toplanmasıyla başlanan koleksiyon bağışlanan ya da satın alınan çeşitli el sanatı ürünlerinin giderek sayısının art masıyla kısa bir zaman biriminde zengin leşmiş ve Vedat Nedim Tör’ün çabasıyla paralar, işlemeler, oyalar, giysiler, takılar, çoraplar, heybeler, kilimler, saatler, teş bihler, karagözler den meydana gelen de
ğerli bir koleksiyon oluşturulmuştur. Bu koleksiyonda yer alan parçalardan bir grup işleme 1969 yılında İlk kez Kâzım Taşkent I Sanat Galerisinde sergilenmiş ve büyük bir ilgi görmüştür. 1971 yılında İstiklal caddesi üzerinde bulunan Genel Müdürlük binasında daimi sergi biçimin de özel bir müzeye dönüştürülen koleksi yonda yer alan parçalar üzerinde bir çok
uzman çalışmış, envanterler çıkarılmış,
belgelik ve mikrofilm ünitesi kurulmuş, sergi salonundaki yerleşik vitrinler, depo lar düzenlenmiş, vitrinlerle depo dolapları na havalandırma sistemi yerleştirilm iştir. Belgelikte her örnekle ilgili bilgilerin İş lenmiş olduğu gözlem fişlerinden (Bk. fo toğraf 1) oluşan envanter dosyası, mik rofilm ünitesinde ise her örneğin siyah- beyaz fotoğrafı ve bazı parçaların renkli slaytları bulunmaktadır. Bu belgeliğin ko numuz olan işlemeler seksiyonunun oluş turulmasında Nurhayat Berker’ln, Tuncay Aykut’un ve fotoğrafların çekiminde Müm taz Ertürer’in katkıları büyüktür. 1978 yı lında Kâzım Taşkent I Galerisinin bulun duğu Yapı ve Kredi Bankası Kültür Müşa virliğinin Galatasaray'daki binasına taşı nan koleksiyondaki parçalar burada 175 m2, bir salonu çepeçevre kuşatan sekiz adet yerleşik vitrin içinde sergilenmekte dir. Beşi ağırlıklı olarak işlemelere ayrıl mış bu vitrinlerde her örneğin nitelik ve niceliği dikkatle belirtilm iştir. Dolaşarak Türk işlemeciliğinin genel gelişme çizgi sinin kavranabileceği, bir sergi salonun dan öte, kültürümüze çağdaş müzecilik an layışıyla hizmet getiren bu koleksiyon her düzeyde araştırmacıya açıktır ve her tür de inceleme yapmağa elverişlidir. Günü müze değin bu koleksiyonda yer alan 421 İşlemenin 56 sı bazı kaynaklarda yayınlan mıştır.
Ayrıca bir gurup işleme ve giysi fotoğra- fıda Yapı ve Kredi Bankası El Sanatları
Daimi Sergisi broşürünü bezemektedir,
Yapı ve Kredi Bankası özel Koleksiyonun da bulunan örneklerin 16-19.yy bunu kronolojik bir düzen içinde şöylece sergi leyebilir ve özelliklerini kısaca özetleye biliriz.
Bu koleksiyonun en erken örneği 16.yy. dan kalan kaliteli bej keten üzerine mavi, domates kırmızısı ve beyaz renkle kalın ipekle pesent tekniği ile işlenmiş kavuk örtüsüdür. Bu parçada serbest çizgilerle oransız oluşturulmuş karanfil dalı motif leri simetri endişesinden uzak bir anla
yışla, atlayarak sıralamalarla örtünün
bütün yüzeyine serpiştirilm iştir.
17. yüzyıldan kalan parçalar arasında bej, keten üzerine ipek ipliklerle pesent ve hesap İşi iğneleriyle işlenmiş kavuk ör tüleri, yatak çarşafları, ayna örtüleri ile atlas üzerine metal bükümlü ipek iplikler le Maraş işinin değişik iğneleriyle işlen miş bohçalar ilgi çekmektedir. Konu açı
sından «C» kıvrımlı dallar çevresine ser piştirilmiş çiçek dallarının yaygınlaştığı bu yüzyılda,
vazolara yerleştirilm iş çiçeklerle ilk na türmortların belirdiği gözden kaçmamak tadır.
Biçimlendirme ve renklendirme açısından 16. yüzyıl uslubunun süregeldiği bir gurup ta antinaturalist bir anlayışla : Domates kırmızısı, mavi ana renkleriyle işlenmiş yatak çarşafı, ayna örtüsü 17. yüzyıla ge çişi belirlemektedir. Diğer bir gurupta ise kavuk örtüleri, ayna örtüsü ve yatak çar şafı parçaları, yer yer simin kullanıldığı pembe, mavi, sütlü kahverengi, yeşil gibi
pastel renk bileşimleriyle daha gerçek
çizgilerle karşımıza çıkmaktadır. Pastel
renk bileşimleriyle 17. yüzyılın yeni renk lerinin sergilendiği bu gurubun en eşsiz ve bol örneği Yapı ve Kredi Bankası ko
leksiyonlarında bulunmaktadır. Ustaların birinci gurupta zaman zaman tek renkli metal iplikleri de kullanarak yaptıkları monokrom renklerdirmelerle, antinatura list bir eğilimle doğa birimlerini yansıttı ğı; ikinci gurupta ise : kahverengi dallar, yeşil yapraklar gibi daha gerçeğe yakla şan renk dağılımlarıyla motiflerini renk lendirdikleri gözlenmektedir. Bu naturalist eğilimli parçalarda genellikle çizginin de katkısı ile gerçeğe yaklaşan formlar pas tel renk İlaveleriyle yada yer yer sarı, be yaz metal İDİlöin kullamlmasıvla silik si luetler biçimine dönüştürülmüştür. Bu yüzyılda 16. yüzyılda olduğu gibi sıra lamalarla düzenlenmiş kompozisyonlara ağırlık verildiği ancak bordür biçiminde düzenlenen kompozisyonlarla bir merkez çevresinde dönen sıralamalarla oluşturul muş kompozisyonların beğeni kazandığı fark edilmektedir.
Kaliteli keten ve ipekli dokumaların yanı- sıra yüzyılın sonlarına doğru pamuklu do kuma türlerin gereç olarak seçildiği
pe-(1) Berker, Nurhayst - Türk İşlemeleri,
Sanat Dünyamız, Yıl 1, Sayı 2 Eylül 1974 S. 9. 2
(2) Barışta örcün - Oşmanlı İmparatorluk Dönemi Türk İşlemelerinden örnek ler, Yüksek Teknik öğretmen Okulu, 1980, Ankara, S. 16, 42, 43, 44, 51, 54, 57, 58, 60, 62, 63, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 90, 91, 93, 94, 95, 97, 98, 113, 115, 116, 117, 118, 119, 121, 122, 132, 133, 151, 155, 161, 162, 164, 165, 166, 168, 170, 173, 175, 178, 179, 233, 243, 275,
sent, hesap iğnesi, çin iğnesi, suzeni gibi iğnelerin uygulandığı 18. yüzyıldan kalan parçalar arasında peşkir ile makramalar- da sayısal bir artış gözlenmekle birlikte kavuk örtülerinin ve Maraş işi iğneleriyle işlenmiş atlas bohçaların önemini y itir mediği gözlenmektedir.
Gül, küpe çiçeği, ağaç gibi önceki yüzyıl larda görülen yada türü değişen bitkisel bezemeler ve vazoda çiçekler gibi natür mortla yinelenirken meyva tabakları, de ğişik ağaç türleri ve çadır bileşimlerinden oluşan birimli motifler manzaracılığa doğ ru yeni adımlar atıldığını göstermektedir. «C» kıvrımlı yaprak, tomurcuk ve gül, ka ranfil gibi farklı çiçeklerle bezenmiş dal ların beğeni kazandığı çarkıfelek motifi nin de kullanıldığı görülmektedir.
Sanatçıların antinatürallst biçimlendirme ler yanısıra 17. yüzyıldan daha gerçeğe yaklaşan çizgilere yöneldiği çok zevkle yapılan polikrom renklendirme sistemin de : Bloklar ya da linear bir sistemle pem be, koyu pembe, mavi, koyu mavi, yeşil,
koyu yeşil gibi tonlamalarla yaptıkları
renklendirmeler dikkati çekmektedir. Öte yandan tek renkle yapılan monokrom renk lendirmelerle ve tonlamasız lekeler biçi minde yapılan renklendirme sistemiyle an- tinatüralist eğilimlerin de süregeldiği göz lenmektedir. Antinatüralist renklendirme lerin sergilendiği bir gurupta ; bal rengi, mercan renginin kullanıldığı ve beyazın ağırlık kazandığı fark edilmektedir. Beyazın ağırlık kazandığı bu yüzyıl örnek lerinden oluşan, Yapı Kredi Bankası ko leksiyonlarında bulunan seçkin bir gurup bu konuda tanıklık etmektedir.
Ustaların sıralamalarla düzenlediği kom pozisyonların önemini giderek yitirdiği bordür biçiminde düzenlenen kompozis yonların yaygınlaştığı fark edilmektedir. İşlemecilik açısından doruk noktasına va
rılan 19. yüzyıldan günümüze ulaşan ke ten, yollu pamuklu dokuma, pamuklu ka dife, pamuklu atlas üzerine ipek, kadife iplik, metal iplik ve pul, boncukla pesent, hasır iğne, hesap işi, tel kırma, süzeni, sarma ve Maraş işi iğneleriyle işlenmiş bohçalar, traş önlükleri, ayna örtüleri, bin dallılar bu devrin gereç, teknik ve işleme türleri konusundaki bilgilerimize ışık tut maktadır. Bunlar arasında inci ile işlen miş parçalardan oluşan değerli bir gurup gözden kaçmamaktadır. Sarmanın Maraş işi iğneleriyle yaygın uygulandığı, kadife, buklet görünümü veren ebruli kadife ip likler ilgi çekmektedir.
Ful, müge, mine, sarmaşık gülü, palmiye, soyut çam gibi bitkisel bezemeler, gemi, hançer gibi nesneli bezemeler kuş, balık gibi figürlü bezemeler ve köşk, kümbet mescit gibi mimari motiflerle yapılan süs lemeler zengin bir konu repertuvarına işa ret etmektedir. Natürmortların yanısıra mimari elemanları arasına serpiştirilen
çeşitli ağaçlarla oluşturulan manzaralı
motifler ise yüzyılın İlginç buluşlarıdır. Sanatçıların biçimlendirmelerini antina turalist, naturalist ve sürrealist yaklaşım larla sürdürdüğünü belgeleyen örnekler arasında özellikle seccadeler ve makra- malarda değişik renklendirmelere rast lanmadadır. Antinatüralist yaklaşımla mo nokrom renklendirilmiş örnekler, yer yer empresyonist izlenimler bırakan parçalar pempe, amatist moru, yeşil, sarı, kahve rengi tonlarıyla yapılan naturalist yakla şımlı renklendirmelerle bezenmiş örtüler ustaların lekeler ve bloklar biçiminde ya da çizgisel bir uslupla birimlerini renklen dirdiklerine işaret etmektedir.
Birden fazla motifin değişik türde sırala maları ya da bordür biçiminde düzenle nen kompozisyonlarla sergilendiği parça lar arasında özellikle bohçalarda köşele rin belirginleştiği gözden kaçmamaktadır.
TURKBT’S PR im TR MUSEUM
2^3NÔD
COHUeriOM S:
TURKISH EMERDIBERT IM TH E
T A M - RR ETİ RANK
COEITGTICtlS:
By Assoc. Prof. Dr. H, Örcün Barışta
T
he Turkish art of embroidery,with its rich past, is regrettably neither known nor recognized as it deserves. The many examples
of this embroidery scattered today
throughout museums and private
collections both in Turkey and abroad give some idea of the scope of the subject. Unfortunately, however, owing to a dearth of research and the survival of very few specimens, it is impossible for us to give a definitive account of Turkish embroidery. A t the same time, the scarcity of specimens makes further collection and research difficult as well. Turkish Law, too, at present discourages the proper stud./ of this art as a result of insufficient personnel in museums and the fact that specimens have in the past been damaged in the course of study and photographing. The pieces found in private collections
have also failed to receive adequate
recognition despite the efforts of the
collecting institutions. Here, we shall
discuss the Yapı - Kredi Bank collection, the first to be organized by a private institution in Turkey.
In 1953, at Kâzım Taşkent’s behest, the Bank acquired a small collection of old coins, which was later enriched through donations and purchases of various handicrafts. Through the efforts of Vedat Nedim Tör, a valuable collection of coins,
embroidery, garments, jewelry, kilims,
clocks, tesbihs and Karagöz puppets was then amassed, attracting great interest when parts of it were exhibited for the firs t time in 1969. Then, in 1971, the Bank turned its collection into a museum with a permanent display of items at the Head Office building in Galatasaray, Istanbul
Documentation of the embroidery
collection, which has been fully
inventoried with microfilm slides of each
specimen, was accomplished chiefly
through the efforts of Nurhayat Berker, Tuncay Aykut and Mümtaz Ertürür. Today, many of the over 400 pieces in the Bank’s collection are on exhibit in five of the eight showcases in the Kâzım Taşkent I Gallery at Galatasaray, where they are
also accessible to researchers at all levels.
The specimens in the collection date from the 16th - 19th centuries, the oldest being a 16th century turban sash with thick blue, tomato red and white silk threads worked in the «pesend» technique on high - quality beige linen. The design is a freely conceived one with long - stemmed carnation motifs applied with little regard for proportion or symmetry.
Seventeenth century pieces include
turbans, bedsheets and mirror covers in similar colors and materials, as well as square wrappers for bundles done with metal encoiled silk thread in the «Mara$» style using a variety of different needles. Still life designs with flowers in vases appeared in this century, and *C»-shaped tendrils with scattered flowers became widespread.
While the antinaturalistic monochrome
designs of the 16th century continued into the 17th, more realistically conceived
designs also began to appear using
pastel colors such as pink, blue, café au lait brown and green, sometimes with silver threads. In terms of composition, designs arranged in rows continued to predominate though central compositions surrounded by a border also gained in popularity.
Towards the end of the century, cotton textiles began to be used alongside linen and silk, and a proliferation of such
examples, in the form of towels and
napkins, is observed in the 16th century.
Taha Toros Arşivi