Nekroloji :
DOÇ.DR. MÜRÜVVET KURHAN:
HACETTEPE ÜN~VERS~TES~~ TAR~H BÖLÜMÜ'NÜN
VAK~TS~Z KAYAN Y~LD~Z~ '
GÜMEÇ KARAMUK
Sevgili arkada~~m Mürüvvet Kurhan'~n aram~zdan ayr~l~~~n~n birinci y~-l~nda, eme~i geçti~i
Belleten'de2
an~lmas~, büyük bir anlam ta~~maktad~r. Sadece meslek hayat~ndaki nitelikli düzeyi ile de~il, her ~eyin de ötesinde, müstesna ki~ili~i ile, kendisini tan~ma mutlulu~u ve onuruna eri~en herkesin gönlünde ve zihninde derin izler b~rakan Doç.Dr. Mürüvvet Kurhan, resmi kay~tlarda 29.3.1943 olarak gözükse de, kendisinden ö~rendi~ime göre, 15.7.1945 tarihinde Adana'da do~du."La notion de chef dans les romans d'Antoine de Saint-Exupery" ba~l~kl~~ lisans tezi ile 1968'de Dil ve Tarih-Co~rafya Fakültesi'nin Frans~z Dili ve Edebiyat~~ Bölümü'nden mezun olduktan sonra, ikinci lisans diplomas~m "La preparation du Premier Regime constitutionnel dans l'Empire Ottoman (1876-1878)" adl~~ çal~~mayla Aix-Marseille I Üniversitesi'nin (Üniversite de Provence) Institut d'Etudes Politiques'inde kazand~. Ayn~~ üniversitenin Ede-biyat Fakültesi'nde (Faculte des Lettres) "L'Influence de la litterature française sur le roman turc du XIXe et du debut du XXe siecle" adl~~ tez ile 1972 y~ -l~nda doktora derecesini alarak 1972-1976 y~llar~~ aras~nda Hacettepe Üniver-sitesi Edebiyat Fakültesi Frans~z Dili ve Edebiyat~~ Bölümü'nde Ö~retim Gö-revlisi olarak çal~~t~.
Türkiye'nin seçkin genç diplomatlar~ ndan olan e~i, rahmetli Hüsnü Kurhan'~n yurt d~~~nda göreve tayin edilmesi üzerine üniversitedeki görevin-,
En yak~n arkada~lar~~ aras~nda kendisiyle en geç tan~~anlardan biri oldu~umdan, ö~renci-lik ve ilk görev y~llar~~ hakk~ndaki bilgilerimi, kendisinden, luzlar~ndan ve kendisine daha ö~ren - cilik y~llar~ndan beri yak~n olan arkada~lar~ndan duyduklar~ma dayand~rmak zorunday~m. özel-likle de~erli arkada~lar~m~z Say~n Nilgün Tümer'e (Hacettepe Üniversitesi Yabanc~~ Diller Yük-sek Okulu Frans~zca Birimi), Say~n Prof.Dr. Ali Ka~'a (Ortado~u Teknik Üniversitesi, E~itim Fa-kültesi), ve Say~n Prof.Dr. Özkan ~zgi'ye (Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bö-lümü) verdikleri de~erli bilgilerden dolay~~ müte~ekicirim.
2 De~erli makalelerini bu dergide basurmas~ n~ n yan~~ s~ra, önceki y~llarda Belleten 'in "içindekiler" ba~l~ klar~n~n Frans~zca 'ya çevirilmesini üstlendi~ini, Bölüm Ba~kan~ m~z Say~ n Prof.Dr. Bahaeddin Yediy~ld~z'dan ö~rendim.
420 GÜMEÇ KARAMUK
den ayr~ld~ktan sonra, her bulunduklar~~ ülkenin dilini ve kültürünü ö~ren-meye özen gösterdi. Son olarak Suudi Arabistan'da geçirdikleri diplomatik görev y~llar~nda, iskenderiye ve Kahire'de evrensellik kazanan yap~ tlar~~ te-mellendirdi~ini bildi~i Kavalal~~ Mehmed Ali Pa~a'n~n soyundan (Mehmed Said Pa~a'n~n torunlar~ndan, Said Halim Pa~a'n~n ye~eninin o~lu) olan e~i-nin tarihten kaynaklanan ba~lar~ndan da esinlenerek, M~s~r'~n tarihi ve kül-türüne duydu~u ilgiyi derinle~tirdi. Zaman içinde bu ülkenin Eskiça~~ köken-lerine yo~unla~t~; nitekim bu konu çerçevesi O'nun uzmanl~k alan~na dö-nü~mü~tür. Çok sevdi~i e~ini genç ya~ta kaybetti~inde, iki k~z~, Yazbukey ve Emel, ile Türkiye'ye döndü ve 1987 y~l~nda Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde Ö~retim Görevlisi olarak çal~~ma~a ba~lad~. 1988'de Yard~mc~~ Doçent, 1996'da Doçent oldu. Ömrünün sonuna kadar buradaki hizmetini, say~s~z ö~renci yeti~tirerek ve uzmanla~u~~~ alanda çok de~erli ara~t~ rmalar yay~mlayarak sürdürdü. Bölümümüzdeki faaliyetinin yan~~ s~ra 1988'de Hacettepe Üniversitesi Yabanc~~ Diller Yüksek Okulu Fran-s~zca Birimi'nde ders verdi, 1988-1994 y~llar~~ aras~nda Ba~bakanl~k Devlet Planlama Te~kilat~~ Müste~arl~~~'nda görevlendirildi, 1997-1999 y~llar~~ ara-s~ nda da Bilkent Üniversitesi Uygulamal~~ Yabanc~~ Diller Yüksekokulunda Frans~zca ve ~ngilizce çeviri dersleri üstlendi. Sohbetlerimizde bana, Sal~~ gü-nünü sevmedi~ini, hayat~nda ya~ad~~~~ en büyük ac~lar~n Sal~~ gününe rastla-d~~~n~~ söylemi~ti. Bölümümüzdeki son dersini verdi~i 30 Kas~m 1999 Sal~~ gününün ak~am~nda hastaneye kald~r~ld~~ ve 3 Aral~k 1999 Cuma günü top-ra~a verildi.
Uzmanl~k alan~n~n ötesinde, Romanistik ve Siyaset Bilimi yüksek ö ~re-nimleriyle engin dil bilgisinin olu~turdu~u birikimini, verdi~i derslerde ve yönetti~i tezlerde yans~tan Mürüvvet Kurhan, Bölümümüzde çal~~t~~~~ on iki y~l içinde Lisans düzeyinde "~lkça~~ Tarihi", "~lkça~~ Medeniyeti", "Yeniça~~ Ta-rihi", "Yeniça~~ Medeniyeti", "Yak~nça~~ Tarihi", "Yak~ nça~~ Medeniyeti", "Ya-k~nça~~ Tarihi Prosemineri", "Ça~da~~ Dünya Tarihi Semineri", "Yeniça~~ Av-rupa Tarihi", "Yeniça~~ Avrupa Medeniyeti", "Rusya ve Kafkasya Tarihi", "Dip-lomasi Tarihi" ve "Ortado~u Tarihi" derslerini, Yüksek Lisans düzeyinde "~lkça~~ Medeniyetleri", "Yeniça~~ Tarihi," "Türk Yenile~me Tarihi" ve "Ulusla-raras~~ ~li~kiler" derslerini, Doktora düzeyinde de "XX. Yüzy~ lda Dünyadaki De~i~imler" ve "Avrupa Devrimleri" derslerini verdi. Yönetti~i Yüksek Lisans ve Doktora tezleri de bu geni~~ ufku yans~tmaktad~r: Kanuni Sultan
Süleyman'-in Akdeniz SiyasetSüleyman'-inSüleyman'-in Sebepleri ve Geçirdi~i Salhalan, Yavuz Sultan Selim'in M~s~r Politikas~, XVI. Yüzy~lda Osmanl~~ Devlet Yönetiminde Vezir-i
DOÇ. DR. MÜRÜVVET KURHAN 421
Azamlar ve Siyasi Etkileri, Hellenistik Devirde Yunan Ekonomisi, K~bns Türk Milliyetçili~inin Geli~imi, ~dil-Ural Sahas~nda Ceditçi Sosyalistlerin Faaliyet-leri (1905-1938), ~ngiliz Hakimiyetinde M~s~r (1882-1914) konulu Yüksek
Li-sans tezlerinin yan~~ s~ra, ~anizade Mehmed Ataullah Efendi'nin Tarih çili~i konulu Doktora tezini yönetmi~tir. Henüz tamamlanmam~~~ bir Yüksek Lisans tezini de yönetmekteydi: Kolonizasyon Ça~~~ 'n~n Sonu ve Cemal Abdü'n
Na-s~r.
Uzmanl~k alan~n~n a~~rl~k noktas~~ Eski M~s~r inanç sistemiydi. Ejiptoloji-'nin tarihsel olu~umu ve geli~imini sergileyerek ba~layan "Eski imparatorluk Devrinde Tanr~~ Re" (Belleten LVII/218) adl~~ makalesinde konuyu Piramit ve Sanduka Metinlerinden yola ç~karak kronolojik bir çerçeve içinde ince-lemi~tir. "Eski M~s~r Orta imparatorluk Devrinde Siyasi ve Dini Durum"
(Belleten LVII/220), Orta imparatorlu~un siyasal tablosu ve yap~lanmas~yle
birlikte, merkezi yönetimin yerini feodal da~~lma= almas~na ba~l~~ olarak Tanr~~ Re'den ba~ka Tanr~lar~n da güçlenmesine ra~men, Re'nin üstün ko-numunun, bu Tanr~lar~n, ba~ta Amon ve Oziris olmak üzere, kendisiyle öz-de~le~tirilmeleri sayesinde devam edi~ini aç~klamaktad~ r. Zaman~n ak~~~~ içinde kimli~i daha da karma~~kla~an Tanr~~ Re'nin yarat~c~l~k i~levi "As~rlar Boyu Tanr~~ Re" (Belleten LVIII/221) ba~l~kl~~ çal~~mada ara~t~r~lm~~t~r. "Eski M~s~r Kraliyet Tanr~s~~ Ptah" (Belleten LVIII/222) adl~~ incelemede M~s~r Krall~~~'n~n birlik simgesi olarak siyasal üstünlü~ü yüzy~llar boyu süren, din-sel üstünlü~ü de zaman zaman görülen Ptah'~n tasavvur ve kelâma dayal~~ ya-rat~c~l~k' ele al~ nm~~t~r. "imparatorluk Tanr~s~~ Amon" (Belleten LIX/226) ba~l~kl~~ ara~t~rma, Ptah ve Re'den sonra üçüncü ve sonuncu imparatorluk tanr~s~~ olan Amon'un siyasetle iç içe geli~en kültünü ve Amon Ruhban s~n~ -f~n~n teokratik devlet yap~s~ndaki a~~rl~~~n~~ inceleyen kapsaml~~ bir çal~~ma-d~r.
Oldukça karma~~k bir konuyu son derece berrak bir dille aç~klayan bu ara~t~rmalar, Mürüvvet Kurhan'~n gelecek için öngördü~ü büyük bir çal~~-maya temel olu~turacakt~: Eski M~s~r'da Monoteizm. Çok say~da kültü bar~n-d~ran M~s~r inanç sisteminin, zaman~n ak~~~~ içindeki soyutla~mas~yle, Yak~n-do~u kitap dinlerine uzanan yol üzerinde oynad~~~~ rolü incelemeyi hedefli-yordu. Ne yaz~k ki ömrü buna yetmedi. Sevgili ö~rencileri için bu bir esin kayna~~~ olabilir. Bir ba~ka konu daha var ki, haz~rl~klar~~ henüz sürmekle be-raber epey ilerlemi~ti: Eski M~s~r'da Aile ve Kad~n. Bu çal~~ma için sarfetti~i emeklerin bo~a gitmemesi için, küçük k~z~~ Emel bu haz~rl~k malzemesini olabildi~i ölçüde toparlay~p yay~mlamay~~ dü~ünüyor.
422 GOMEÇ KARAMUK
Mürüvvet Kurhan'~n çal~~malar~nda sergiledi~i bu titizlik, onun ahlâkl~, uygar ve sorumluluk bilinciyle yo~rulmu~~ ki~ili~inin bir göstergesidir: Ailesi-nin, dostlar~n~n ve ö~rencilerinin sevgili varl~~~, vefal~~ bir dost, dayan~~ma içinde bir meslekta~, yapt~~~~ i~i her zaman ciddiye alan, yorulmaktan hiç ka-ç~nmayan, çevresindeki sorunlara duyarl~, anlay~~l~, insanc~l bir hoca, eski ö~renci y~ll~ldar~nda s~n~f~n Annesi olarak nitelenen ~efkatli bir anne, dü-~ünceli bir evlât ve dört dörtlük bir han~mefendi. De~er yarg~ lar~ n~n pek olumlu yönde de~i~medi~i, tersine, duyarl~~ ki~ileri tedirgin edecek ölçüde yozla~u~~~ toplumumuzda, zekân~n kurnazl~kla, alçak gönüllülü~ün de p~s~-r~kl~kla kar~~ur~ld~~~n~~ üzülerek gözlemleyen insanlardan birisiydi. Ancak, O'nun için hissedilen sevgi ve sayg~, bu olumsuzluklar~~ benimsemeyen, iyi-nin, güzelin k~ymetini bilen suskun bir ço~unlu~un var oldu~unu gösteriyor. Kendisinin de bunu hissetmi~~ olmas~n~~ dilerim. Aram~zda ya~ad~~~ndaki gibi, ~~~ kl~~ mekân~na fazlas~yle erken ve en verimli ça~~nda ayr~l~~~~ da sessiz sedas~z oldu.