• Sonuç bulunamadı

Yazışmalar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yazışmalar"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S a y f a

^

T T - t t l'L i

2

YAZIŞMALAR

Hâkimlerin, memuriyet yerinden ve eşi ile beraber olamamaktan şikayet eden O. Kaya imzalı mektup sahibinin yazdıkları devletin özellikle hâkim sınıfını mümkün olduğu kadar iyi şartlar altında çalıştırmaya yönelik ve hepimizce bilinen gayretlerine zıt düşmekte­ dir. Mektup sahibinin de mevcut olduğuna şüphe etmediğimiz sıkıntılarından yakında kurtulacağını ve

eşlerin birlikte çalıştırılması hakkında hükümetin

ciddiyetle güttüğü amaca uygun olsrek kendisinin de

rahatlayacağını ümit ediyoruz. Her şey bir anda

düzelemiyor. Ve herkes bir anda hoşnut edilemiyor. Hele anarşi ile ciddî bir mücadeleye girişmiş olan memleketimizde biraz sabırlı olmak, “ sabreden derviş muradına ermiş” şeklindeki atasözünün de, tavsiye ettiği bir yoldur. Umarım İd bu yazılanım haksız bulmazsınız. Size şerefli hizmetinizde maddî manevî başarılar dilerim. * ★ ★ SİS İ l il M 1 1 ® ı il I

Sayın Hocam, sizden bir ricam var. Ama konuyu açmadan önce sizlere saygı ve selamımı yollar, hayatta size başarılar dilerim.

Konu şu: 4 yıldan beri ben Muş Vergi Dairesi Müdürlüğü’nde vergi memuru olarak ve kadrolu olarak çalışmaktayım. Ancak 20 aylık askerlik görevimi

yapmamışım. 22 Nisan 1982 tarihinde Milliyet

gazetesinde askerliğini yapmayan memurlar askere giderken ücretsiz izinli sayılacaklar, dönüşte tekrar görevine başlayacak. Ancak şöyle bir söylenti var. 16 Mayıs 1982 tarihinde Resmî Gazete’de çıkan yazıda muvazzaf askerlik deniliyor yemi 4 aylıklar içindir. Acaba 20 aylıklar da bu kanundan faydalanıyorlar mı, faydalanamıyorlar mı?

A.Mecit DEMlRKALE

Muvazzaf askerlik demek hiç askerlik yapmamış olanların müddeti ne kadar olursa olsun yapacağı vatan hizmeti demektir. Çünkü askerlik dilinde muvazzaf demek ilk askerlik demektir. Bu ilk askerliği yaptıktan sonra devlet lüzum görür ve asker toplamak isterse hizmetini yapmış olanları eskiden ihtiyat, yeni tabirle yedek denilen hizmete çağırır. Bu izahata göre siz hükümetin ilân ettiği tekrar hizmete dönmek vaadinden istifade edeceksiniz. Yapılan neşriyat ve hükümetin beyanları bana bu kanaati vermiştir. Ve doğrusu da budur.

★ ★ ★

Muhterem Beyefendi,

Çok yakın dostum olan bir İngiliz hanım yazmaya başladığı bir roman için benden bazı bilgiler rica etti. Bir kısım bilgiyi eş dost sayesinde temin edebildimse de (ki bunların doğruluğundan da şüphem var) bir kısmını bulamadım ve İzmir’de de bulma olanağım maalesef yok. Bu bakımdan sizin geniş bilgi, hoşgörü ve inayetinize sığınmak isterim. Bu bilgileri en doğru ancak siz verebilirsiniz. Aşağıda sıra ile istirham edebilir miyiz?

I — 1890 - 1900 yıllarında, İstanbul’dan Amerikaya gemi ile gidilir ise:

a) Gemilerin isimlerini bulmak kabil mi?

b) İstanbul’dan hareketle hangi limanlara, örneğin , kömür almak için, uğradıkları bilinebilir mi?

c) İstanbul - Amerika bilet ücreti ne olabilir? d) İstanbul - İngiltere arası seferler var mı idi? Benim bulduğum gemi isimleri şunlar. Ancak bu gemiler Marsilya’ya kadar gidiyor.

— ANNA CORNELİS - Hodanda bandıralı — ANNA M A R İA LAURO - İtalyan bandıralı — AQUA - İngiliz bandıralı

— AERIEL - Danimarka bandıralı

Bu gemilerin Kuruçeşme’de kömür aldıklarını öğrendik.

I I — Romanın kahramanı Türk ve bir İngiliz hanımla evleniyor. Kahramanın babası Türk-Rus savaşında padişah tarafından paşa yapılmış, annesi ise bir padişah kızı fakat büyükbaba padişah, konu cereyan ettiği zaman ölmüş. Bu evlenmeden doğan çocuk, ki Romanın kahramanı,

a) Prens olarak kabul edilebilir mi?

b) İngiliz gelin kayınpederine “ Paşa Baba” , kayın­ validesine, ki padişah kızı oluyor, “ Valide Sultan” diye mi hitap edecektir?

III— Gene aynı tarihlerde zengin ve asil ailelerin oturdukları semtler:

Kışın, Şişli - Nişantaş, yazm Boğaz, Çamlıca ve Üsküdar mı idi?

IV — Bu yıllarda İstanbul’daki lüks kafe, restoran ve eğlence yerleri nelerdi, isimleri ne idi?

V — 1900 yıllarından önce yazılmış ve İngilizceye

1

m 1 1

!

i

I

1

ÜDevamı 12. Sayfada

(2)

YAZIŞMALAR

Baştarafı 2. Sayfada

çevrilmiş bir aşk şıin var mıdır? Var ise lütfedip yazar mısınız?

Kıymetli vakitlerinizi aldığımı ve sizi meşgul ettiğimi biliyorum, fakat gençleri de aydınlatmayı sevdiğinizi biliyorum. Bu bakımdan yardımlarınızı esirgemeyeceği­ nize güvenerek rica ve istirham edeceğim efendim. Teşekkürlerimin kabulünü rica ederim.

Derin hürmetlerimle.

Kıymet K A Y AA LP

Bahsettiğiniz tarihlerdeki vapur seferlerini bilmem.

Ben kendimi bildiğim zaman İstanbul’dan tabii

Akdeniz’e ve Karadeniz’e ancak Fransız, İtalyan Loit Triestino kumpanyalarının vapurları işlerdi. İstanbul ile Mısır arasında da “ Hidivial” isminde bir İngiliz şirketinin vapurları sefer yapardı. Karadeniz’e Rusların resmî deniz yollan olan “ Gönüllü” kumpanyasının vapurlan işlerdi. Vapurlara dair başka malûmatım yok. Daha sonralan Romanya ve Yunan kumpanyaları hep Marsilya’ya kadar seferler yapmışlardır. A m a bunlar çok yenidir.

Romanın kahramanı Prens olarak kabul edemezsiniz. Bunlara sultanzade denilir. Bunun tarihte bir tek istisnası vardır. O da Prens Sabahattin Bey’dir. Prens olmadığı halde kendisine nedense taraftarları Prens demişler. Ve o da bunu reddetmiştir. İstanbul’un 1890-1900 tarihlerindeki deniz münasebetleri ve diğer hususları öğrenmek için “ Lifes and Letters of Ogier ghiselin de Boşbeco” isimli kitabı ve “ Yeni ve Yakın Zamanlarda Osmanh-Türk Tarihi (Devlet Matbaası 1931)” ansiklopedisini bulup nkuvun.

Avnca kıymetli tarih araştıncısı Taha Toros Bey

isminde İstanbul’da oturan bir zat ile temasa

geçebilirsiniz. Saygılarımla.

Kişisel A rşivlerde İstanbul Belleği T a h a T o ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

görüntüler. A) preoperatif sagital 3D CISS MR kesitinde akuadukt stenozu, üçüncü ventrikül boyutlarının genişlemiş, üçüncü ventrikül reseslerinde ve tabanında

Adres İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü, Türkçe Eğitimi ABD Cevizli Kampüsü, Kartal-İstanbul/TÜRKİYE

l*üstü, heykelci Hadi Bara yapmıştır. Güzel Sanatlar Aka- = demişi profesörlerinden olan Hâdl Bara, memleketimizin en ta- nııımış

Remzize Asım Rüveyde Saffet Seher Sinem Kız Sırrı Sıtkı Si'ıheyla Muhterem Siin büle ş.. Şaziye Şaziye Berin Şehri bamı Şeref Şeref Bacı Şerife Şerife Ziba

1701 senesinde Osmanlı devletinin gaflet ve lâkaydîsinden istifade eden Mekitar de Petro isminde bir papaz eski Ermeni dil ve edebiyatı hakkında tetkikatta

İngiliz yüksek komiseri, “ Gizli bir ajan” dan kabine toplantıları ile sarayda gizli görüşmeler hakkında geni.. malûmat topladı ve bunları dün Londra’ya

Bugün bile — ne kadar uzun senelerden sonra — hafızasında yüzlerce piyes, bütün teferrüatı ve tekmil cümlelerde mevcuttur.. Ve Kınar konuşurken daima bu

Üstelik bilim insanlarının hastalığa yakalanma olasılığının toplum genelinden 10 kat fazla olması, bu bilim insanları arasından da konusu astronomi olanların