• Sonuç bulunamadı

Bir yalının geçmişten geleceğe mektupları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir yalının geçmişten geleceğe mektupları"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

2

Milliyet

BİR YALININ GEÇMİŞTEN

GELECEĞE MEKTUPLARI

KIZILAY,

VANİKÖY’DEKİ

M

a h m u t

N

e d îm

P

a ş a

Y

a l is i

İÇİN

AÇTIĞI İHALEDE

TEKLİFLERİ

TOPLADI.

ÖNÜMÜZDEKİ

GÜNLERDE SONUÇ

AÇIKLANACAK VE

YALI YENİ BİR

HAYATA

BAŞLAYACAK.

YALININ GEÇMİŞİ

BİZE TARİHİMİZİ DE

ANLATIYOR. ÖYKÜ

ÖNCE

PAŞAZADELERLE

BAŞLIYOR, SONRA

YOKSULLUK

YILLARINDA

KIZILAY’A

SATILIYOR.

KIZILAY’IN UZUN

YILLARDIR

ONARMADIĞI YALI

HARAP HALE

GELİYOR. ŞİMDİ

YENİ SAHİPLERİNİ

BEKLİYOR. YANİ

ÖNCE ÖZELLEŞEN,

SONRA

DEVLETLEŞTİRİLEN

YALI ŞİMDİ-YİNE

ÖZELLEŞTİRİLİYOR

* <

Ş

ükriye Şiyman ve Zeynep Şaziment Ha­

nımefendiler... Umarım hayattasınızdır. Çok araştırdım ve ne size ne de sizden gelenlere ulaşamadım. Sanırım bu yazı­ yı okuyamayacaksınız... Okusaydınız e- amanlar size ait olan Vani-

köy'deki yalı var ya, hani Mahmut Nedim Paşa adıyla anılan... İşte o yalı için, bugünlerde kızılca kıya­ met kopuyor. Hatırlarsanız, siz o yalıyı 1942 yılında 15 bin liraya sat­ mıştınız. 2'nci Dünya Savaşı'nın yok­ sulluk zamanlarıydı. Soğuk bir 8 Ara­ lık günü, Hilal - i Ahmer parayı öde­ miş, yalıyı almıştı. Ha, bu arada biz artık Hilal'i Ahmer değil, Kızı­ lay diyoruz... Yalıyı neden sat­ mıştanız ki?.. Hesapladım elini­ ze tam 8 bin 333 dolar geçmiş. Tabii o zaman paralar dolara 'vurulmazdı' ama şimdiki za­ manlarda biz böyle yapıyoruz. Sizin zamanlarınızda Hilal - i Ahmer'e bağışlar yapılırdı. Sat­

mayı seçtiğinize göre, 'geçim sıkıntısı' derdi olma­ lı. Üzülmeyin! Komşularınızın çoğu aynısını yap­ tı. Biz buna 'sermayenin el değiştirmesi' diyoruz. Para, 'gezen' bir şey. Yeni zenginler arasında yalı­ ları bozup birkaç katlı apartman bile yaptıranlar çıktı.

Neyse ki sizinki 'harap marap' ama koruma altında... Nasıl ki bir zamanlar siz satmıştınız, şimdi de Kızılay bu yalıyı satıyor.

Merak eden de pek az

Şükriye Hanımlar, Zeynep Hanımlar ve diğer­ leri... Yani Boğaziçi yalılarının son sahipleri artık geçmişe ait. Boğaziçi yalılarının 'ilk sahiplerine' i- lişkin iz bulmak neredeyse imkânsız. Zaten onları merak edenler de çok az...

Ama yalılar hâlâ merak ediliyor. Çünkü; yalı­ ların kim tarafından satıldığı da kim tarafından a- lındığı da önemli. Bu satışlar bizlere çok şey söy­ lüyor.

Aynı Mahmut Nedim Paşa Yalısı'nda olduğu gibi. Bu yalıyı Kızılay satıyor. Aslında satamıyor demek daha doğru...

Çünkü son yıllarda üzerinde karabulutlar do­ laşan Kızılay'a ilişkin söylentiler, bu yalının satışı­ na da bulaşıyor. Yalı için şimdiye kadar üç ihale yapılmıştı. Öncekilerde sonuca ulaşılamayınca, ü- çüncü ihaleye çıkan Kızılay, yalı için 3 trilyon 750 milyar liralık bir muhammen bedel belirlemişti. Ancak bu ihale çok büyük eleştiri alacakta. Çünkü satışa katılmak isteyenlere sadece altı günlük bir süre veriliyordu. Bu süre bu çapta bir sataş için ye­

terli değildi. Ayrıca Kızılay personel alımı için verdiği ilanlarda bile 10 günlük süre tanıyordu. Sonuçta üçüncü ihale iptal edildi.

Nedimof değil, Viyana sefiri

Kızılay, yalıyı Şiyman ve Şazi­ ment ailesinden satan aldıktan sonra, uzun yıllar hemşirelere yurt binası o- larak tahsis etmişti. Ancak 992 metre­ kare bahçesi, 580 metrekare kapalı kullanım alanı olan ahşap yalının bakımı yeterince yapılamadı. Boşaltıldıktan son­ ra da deyim yerindeyse 'kaderine terk e- dildi'...

Oysa bu yalı bir zamanlar Vaniköy'de zenginliğin, zarafetin simgesi gi­ biydi. Murat Belge'nin Boğazi­ çi'nde Yalılar ve İnsanlar kitabında yalının öyküsü şöyle anlatılıyor:

"Mahmud Nedim Paşa Yalı- sı'na geliyoruz. Abdülaziz döne­ minde sadrazamlığa yükselen, Rus taraftarı olduğu için Nedimof diye anılan Mahmud Nedim Paşa değil bu: Viya­ na Sefiri.

Asıl Mahmud Nedim Paşa Yalısı, denize bu kadar yakın değil, daha gerideymiş. Başlangıcı, Paşa'nın dedesi olan Selim Sabit Efendi'ye kadar gidiyor. Selim Sabit Efendi bir çiftçinin oğlu: Vi­ ze'de doğmuş. Hem medrese, hem de Darülmual- limin'de okuduktan sonra bursla Paris'e gönderil­ miş. Orada açılan Mekteb - i Osmani'de ders ver­ miş. Eğitimle ilgili birçok kurumda çalıştıktan sonra bir ara sansürcülük görevine getirilmiş, ama bu işi Abdülhamid'in istediği gibi yapmadığı için azledilmiş.

Onun oğlu Eşref Bey, Eşref Bey'in oğlu da Mahmud Nedim Paşa. Ünlü Sami Paşa'mn dama­ dı olmuş. Bu nedenle Samipaşazade Sezai ile hı­ sım. Sezai Bey de sık sık bu yalıda ziyaretçi olarak kalırmış.

Bugün gördüğümüz haliyle yalıyı yaptıran da Mahmud Nedim Paşa. Belki Viyana'da böyle bina­ lar vardır (aslında Prag'a daha uygun), ama cadı külahlı kule Boğaz mimarisinde pek görülmüş bir şey değil. Bu kule ve bu sivri çata olmasa, geri ka­ lanı o kadar aykırı kaçmıyor. Ama bu haliyle Bo- ğaz'da tek kalmayı başarıyor eğer bu bir başarıysa.

Paşa'mn ölümünden sonra kızı Samiye Hanım ve oğlu Nebil Bilhan burada oturmaya devam et­ mişler."

Bir zamanlar Sergüzeşt

Evet bir zamanlar devletin sefirleri böyle yalı­ lar yaptırabiliyorlarmış... Bu arada Murat Bel­ ge'nin notlarından da anlayacağınız gibi, 1860

-+

SflZİVE HflRLIHLI

B

usiness

1936 yıllarında yaşayan ünlü Sergüzeşt romanının yazan Samipaşazade Sezai de akraba kadrosun­ dan, bu yıllıda konaklamış. Kim bilebilir, belki de hüzünlü esir kız Dilber'in öyküsünde 19. yüzyılın zengin - yoksul çelişkisinin anlatıldığı Sergüzeşt de bu yalıda yazılmıştır.

Üç kalem temizlik ürünü ve yalı

Zaman değişti paşalann konakladığı bu yalı en son 16 Nisan günü Kızılay tarafından yeniden sa­ tışa çıkanldı. İşin ironik yanı yalının satış ilanı Af- yonkarahisar Madensuyu İşletme Müdürlüğü'nün ihtiyacı olan 3 kalem temizlik malzemesinin alımı ile yine kurumun ihtiyacı olan karbondioksit gazı aliminin arasına sıkışmışta. İlan listesinde diğer bir ilginç nokta Cumhuriyet'in simge binalarından Renda Köşkü'nün de ihale yoluyla kiralanması. Artık bunu nasıl okursamz okuyun... Yalı bir yan­ dan çamaşır suyu alımıyla aynı listeyi paylaşıyor. Öte yandan 'yalıların simgelediği' düzene son ve­ ren Cumhuriyet'in binası da aym listede yer alıyor. İşte, zamanın değişmesi de bu anlama geliyor.

Kızılay bu kez yalı için bir muhammen bedel belirlemedi. Satışı gelen tekliflere göre belirleye­ cek. Yalı en çok verenin olacak. Son gün 10 Ma­ yıs'ta, yalıya tam dört teklif geldi. Ancak bu teklif­ ler hakkında kurum kamuoyuna bilgi vermedi. Teklifler önce Üst İhale Kurulu'nda değerlendirile­ cekmiş. Bu değerlendirmenin ardından da Kızılay Yönetim Kurulu inceleme yapacakmış. Eğer veri­ len rakamlardan memnun kalırlarsa satışı onayla­ yacaklar. Yani birkaç gün içinde yalının yeni sahi­ bini öğreneceğiz. Ortada şimdiden isimler dolaşı­ yor. Ama dedikoduya kulak vermemek, sabırlı ol­ mak gerek.

Renda Köşkü de satılıyor

Gelelim Ankara'nın ünlü Renda Köşkü'ne... Ankara'nın denizi yok ama Cumhuriyet'ten sonra 'bir köyden bir kent' yaratma iradesiyle inşa edi­ len önemli yapılan var. Eski Meclis başkanlann- dan Abdülhalik Renda'nın adıyla anılan Renda Köşkü de onlardan. Bu köşkü önce Abdülhalik Renda yaptırmamış. Kayıtlara göre köşkün yapımı Ankara'nın imar edildiği dönem olan 1925 yılında bitirilmiş. Dış cephe özellikleriyle Cumhuriyet'in ilk yıllarına ait tipik mimari özelliklerini taşıyan köşkün ilk sahibi Şadiye Kazım'mış. Şadiye Ha­ nım köşkü 1940 yılında Esat Akil Ergüven'e sat­ mış. Abdülhalik Renda devreye 1946 yılında gir­ miş. Yalıyı satın almış ve çıplak mülkiyeti Türkiye Kızılay Derneği'ne bağışlamış. Ama intifa hakkını da hayatı boyunca kendisinde tutmuş. Kızılay biri OsmanlI'dan diğeri Cumhuriyet'ten gelen iki ya­ pıdan önemli kaynak sağlayacak. Bu yapılar da hayatlarını bambaşka amaçlarla sürdürecek.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

9 teşrinisani perşembe günü Fran­ sız Reisicümhuru ve Maarif Nazırının huzurunda Paris üniversitesi rektörü yedi yabancı âlime Docteur honoriş causa diplom ve

Çünkü, tam­ pon bölgeye girmiş olan Türk askerinin bu bölgeye girmiş olabileceğine ilişkin olarak Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Bartş Gücü'ne

Birincisi, ulusal egemenliğin kabulü ve bu çıkış nok­ tasından cumhuriyete varış, yani siyasal devrim; İkincisi, yeni yasalarla yönetimde eski teokratik re­ jim yerine

Nous avons des raisons pour penser que si les dirigeants arméniens obéissant aux vœux de leurs Ressortissants, avaient réclamé la tutelle française en Cilieie,

CONCLUSIONS: Although coital position may be an important factor in tunical rupture during sexual activity, penile curvature may be contributory and should be corrected

Meğer uzaktan sadece baş üstünde bir hotoz gibi görünen kale ta aşağı­ ya kadar bir mustatil çizerek uzanıp inmekte imiş, iki yüz elli metre yüksekliğindeki

Amacı, ilköğretim öğrencilerinin Seviye Belirleme Sınavı (SBS) İngilizce alt testinden aldıkları ham puanlar ile proje görevi, performans görevi, ders içi katılım ve

1948 yılında İstanbul’da doğan sanatçı, resim öğrenimini İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, Bedri Rahmi.. Eyüboğlu Atölyesi’nde