• Sonuç bulunamadı

Sinema başkenti 100 yaşında:Bir zamanlar Hollywood:Başroldaki prova yapmaz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sinema başkenti 100 yaşında:Bir zamanlar Hollywood:Başroldaki prova yapmaz"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SİNEMA BAŞKENTİ 100 YAŞINDA

Bir Zamanlar Hollywood ^

MELİH ERİNÇ

0

Hollyvvood’da bir filmin çekimi, dev bir çarkın

acımasızca dönüp bir sürü insanı koşturmasıdır

Başroldeki

prova yapmaz

Esas çekimden önce yapılan provalarda başroldekilerin yerine

"Stand in-D ublörieri kullanılır ama onların konuşmaları yasaktır

H o lly w o o d 'u n ü n lü y ıld ız ı K im N o ■ D ü n y a n ın e n b ü y ü k film s tü d y o la rın d a n W a rn e r B ro s '

vak, M e lih E rin ç 'le b ir lik te ... u n u ç a k ta n ç e k ilm iş h a v a d a n g ö rü n ü ş ü ...

İR filmin başından sonuna kadar ne gibi işlemlerden geçliğini burada an- latmanın mümkün olmadığım herhal-g f i r 1 j j | | de bütün sinemaseverler takdir eder. Fakat “ Hollyw ood'da bir filin nasıl yapılır? ” sorusuna ana hatlanyla bir yanıt vermek pekâlâ mümkün. Bunu deneyeceğim...

Bir filmin çıkış noktası veya başlangıcı, her şey­ den önce bir “ ideal fik ir'’dir. Bu fikir geliştirilir ve önce “ synopsis-kısa öykü” haline sokulur.

Kısa öykü, “ Script Department-Senaryo Dairesi” ne götürülür. Stüdyo başkanı eğer bu öyküyü, daha doğrusu bu öyküde “ anlatılmak istenen” i beğenirse, çark dönmeye başlar. Stüdyoya genellikle sözleşmey­ le bağlı olan "script wri(er-senaryo y az a rla rın d a n biri çağrılır ve kendisinden öyküyü senaryo haline ge­ tirmesi istenir. Eğer çevrilecek film ün salmış bir ro­ mansa, yine sözleşmeli senaryo yazarlarından biri, söz konusu rom anı senaryo haline getirir.

Seyircinin tekdüze sahnelerden bıkmaması ve sı- kılmaması için önemli bir husus da “ movement- h a re k e f'tir. Hareket, aslında yaşamın bir çeşit ifade­ sidir. Şöyle durup kendi kendinize sorun bakalım: Oyun oynarken, hareket halinde bir bebek mi. yoksa uyuyan bir bebek mi sizin daha çok ilginizi çeker?

Hollyvvood’da pek geçerli olan bu kurallara uy­ gun olarak hazırlanan senaryoya “ First Draft- İlk Müsvedde" deniyor. Müsvedde, yönetmen ve senaryocu bazen de prodüktör tarafından ince elenip sık doku­ nuyor, gerekirse bazı değişiklikler yapılması isteniyor, öneriliyor...

Bu amaçla düzenlenen toplantüara bazen “ Dialog Director-Konuşmalar Yönetmeni" denen görevli de katılıyor. Ve kafa kafaya verilerek yapılan tartışm a­ lardan sonra, "Second Draft-İkinci Müsvedde” adı ve­ rilen metin ortaya çıkıyor...

Yine aynı üçlü tarafından incelenen bu metin de üçüncü kez kaleme alınıyor...İşte bunun adı artık “ Fi­ nal Shooting Script-Çekime Hazır Senaryo" oluyor.

MALİ YÖNÜ

Hollywood kavramına göre hiçbir zaman fedakâr­ lık edilmeyen filmin mali yönü, biraz da Hollywood Alimlerinin görkemli oluşunun bir öğesidir.

Film şirketlerinin genellikle iki patronu var: Stüd­

yodaki film çekimlerinden sorumlu "Production Head- Stüdyo B aşkanı" ve asıl büyük patron olan “ President-B aşkan” ! Nedendir bilinmez am a, genel­ likle büyük patron, daima New York’ta oturur. Belki de bu, filmin pazarlam a ve dağıtım planının New York’ta hazırlanmış olmasından kaynaklanan bir olay...

Filmde oynayacak oyuncu stüdyoya sözleşmeyle bağlıysa, kendisinden her istenileni yapmak zorunda. Yok “ Free Lance-Serbest” oyunculardan biri kirala­ nırsa, senaryonun bir kopyası kendisine gönderiliyor. Oyuncu rolü beğenirse, ücret konusundaki pazarlık, oyuncunun bağlı bulunduğu “ Agent-Ajan” tarafın­ dan yürütülüyor.

Filmde rol alacak figüranların ücretleri ise, gün­ delik olarak “ Screen Extras Guild-Figüranlar Sendikası" tarafından ve gece-gündüz mesaisi olmak üzere, ayrı ayn belirtiliyor.

Senaryo genellikle 150-200 adet olarak basılır ve filmde konuşması olan bütün oyunculara dağıtılır.

Hollywood ölçülerine göre söylemek gerekirse, uçak hangarlarına benzeyen ve film çekimlerinin yapıldığı geniş yapılara “ Sound Stage-Plato” deniyor. İşte bu yerin kralı da, filmin yönetmeni veya diğer adıyla rejisör!

Platoda baş roldeki oyuncular da dahil, herkes yö­ netmenin dediğini yapmak zorundadır.

Esas çekime geçilmeden önce, hemen daim a bir­ kaç “ rehearsal-prova” yapılıyor. İşık düzeni, kame­ raların yerleri ve pozisyonları bu provalar sırasında belirleniyor. Ancak provalarda baş roldeki oyuncula­ rın yerine “ Stand in-D ublör” leri kullanlıyor. D ub­ lörlere konuşmak yok. Sadece hareket ediyorlar...

VE TEKNİK

Dublör genellikle yüz bakım ından değil, am a vu- cut yapısı yönünden oyuncunun hemen hep aynısı. Böylece kam eranın nasıl doldurulacağı önceden sap­ tanıyor.

Burada yine bir Hollywood geleneğine değinelim: Çekim sırasında prodüktör, rejisörün işine karışmaz!

Bir gün boyu çekilen film, akşam laboratuvara gön­ deriliyor. Buradaki ekipler, gece sabaha kadar çalışa­ rak filmin pozitif kopyasını hazırlıyorlar. Ve sabah er­ kenden. yeni çekime geçilmeden önce, bir gün önce çekilen bölüm ün gösterisi “ Projection Room- Projeksiyon Odası "n d a yapılıyor. Başta filmin yönet­ meni, sonra prodüktör, kam eram an ve başroldeki oyuncular, bu gösteriye katılıyorlar. Filmde eksik bir yön dikkatleri çekerse veya bir sahnenin çekiminde hata yapıldığı yargısına varılırsa, çekimin tekrarlanması için bu sırada notlar alınıyor.

Aslında 20 bin ile 30 bin metre uzunluğunda çeki­ len bir film, titiz bir m ontajdan sonra 2500-3000 met­ reye kadar indirilir.

Filmin çekimi ve montajı tam am landıktan son­ ra, önce stüdyo başkanına, sonra da New York’taki büyük patrona gösteriliyor. Okeyleri alındıktan sonra Reklam K am panyası" başlatılıyor. Fakat bu kam­ panyanın çok daha erken, örneğin çekim sırasında da başlatıldığı vaki... Özellikle Hollywood’da...

Bundan sonra sıra gösterilecek sinema salonları­ nın saptanm asına ve dış ülkelere satışa gelmiştir...

Hollywood efsanesi işte yıllarca bu düzende çalış­ mış ve dünya sinamaseverlerinin hayal güçlerini bes­ lemiştir...

YARIN:

MUSEVİ LOBİ

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

A~~z kenar~~ içe do~ru katland~ ktan sonra düzle~tirilmi~; silindir boyun altta bir bo~umla uzun ve damla biçimli gövdeye ba~lanmakta. Sivri ve içi dolu bir damlac~k

Bu çalışmada belirlenen değerler (dikey sapmanın en yüksek mutlak değeri 4°, ortanca değeri kadınlarda 2° ve erkeklerde 2,5°) sağlıklı Türk genç erişkinler için

Literatürde en sık uygulanan ve önerilen adölesan sağlığını geliştirme programlarının beslenme, egzersiz, hijyen, uyku, alkol, ilaç, sigara kullanımı ve

Bu çalışmada; inşaat sektörünün alt kollarından biri olarak görülen madencilikte (mermer) atık/artık malzemelerin geri dönüştürülmesi süreci irdelenerek

Kanında kurşun yüksek çıkan işçiler Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi’nde bazen birkaç hafta, bazen birkaç ay tedavi görüyor, sonra yine işbaşı yapıyor.. Kurşun bir

«Hayatımızda bütün faaliyetimiz, memleket işle­ rinde keyfî, müstebitçe hareket edenlere karşı mü­ cadele ile geçmiştir» diyen Atatürk, en kutsal

Vaktile, benim de kalem yar­ dımımla milliyetçi “Turan,, gazete­ sini çıkarmış olan Zekeriya Beyin Türk ordusunu, Türk milliyetper­ verlerini ve Türk

Ney ve nısfiyeyi, mest olduğu demlerde; gelişi güzel, fakat bir bahçeden rastgele toplanan çiçekler gi­ bi, hoş çalar ve ayık olduğu zamanlarda ise; değil