• Sonuç bulunamadı

Şairi kamyon hatırlattı!:Ünlü şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, geçirdiği kazadan sonra medyanın gösterdiği ilgiden şaşkın

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şairi kamyon hatırlattı!:Ünlü şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, geçirdiği kazadan sonra medyanın gösterdiği ilgiden şaşkın"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kaldırımda yürürken kamyon çarpan ünlü şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, kazayı yüzüne atılan üç dikişle atlattı. Hastaneden kimseye görünmeden kaçan Dağlarca böyle bir olayla hatırlanmaktan şikayetçi: "Bir kamyon çarptı, kamyon dolusu medya peşime düştü." 12.sayfackı

(2)

~ 1 T

12

haber

* ı* 3 l* >

Pazar 11 Ocak 1998

Milliyet

8 4 yaşındaki Dağlarca, “Bugüne kadar 91 kitap yazdım hiçbir gazeteci peşime düşmedi. Bir kamyon çarptı. Kamyon dolusu medya peşime düştü” diyor.

Şairi kamyon hatırlattı!

Ünlü şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, geçirdiği kazadan sonra medyanın gösterdiği ilgiden şaşkın

Arife AVCU - İSTANBUL ______ ÜNLÜ şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, ge­ çirdiği trafik kazandan sonra medyanın gösterdiği ilgiye şaşırdığını belirterek “Kamyon çarptı, ama Susurlukla ilgim yok" dedi.

84 yaşındaki Dağlarca, Kadıköy Mü­ hürdar Caddesi’nde önceki gece geçirdiği kazasım yüzüne atılan 3 dikişle atlattı.

Tedavi için getirildiği Haydarpaşa Nu­ mune Hastanesi’nde gazetecilerle görüş­ mekten kaçman Dağlarca'yı kitaplarım yazdığı küçük semt kahvehanesinde bul­ duk. Medyanın kazayla ilgilenmesine şa­ şırdığını belirten Dağlarca şöyle konuştu:

‘Yolda yürürken kamyon önüme çıkıp yandan çarptı. Üç metre havaya fırladım. Yüzümü kaldırıma çarpmışım. Hemen hastaneye götürdüler. Yüzüme dikiş atıl­

dı. Allah benim en iyi okuyucumdur. Ba­ na bir şey yapmaz. Gazeteciler bütün ge­ ce odanın önünden ayrılmadı. Ne var bu kadar önemli olan bilmiyorum. Kamyon çarptı, ama Susurlukla ilgim yok."

Kazadan sonra neşesinden bir şey kay­ betmeyen Dağlarca, hastanede gazeteci­ lerden çekindiği için uyuyamadığını, ta­ kip edilmemek için de evine değil, kahve­ haneye geldiğim belirterek şöyle devam

etti: “Medya her kamyon kazasma ilgi gösteriyor. Ben Susurluk değil, susarlık yani susmak istiyorum. Konuşan Türki­ ye diyorlar, ama herkes dedikodu yapı­ yor, kimsenin bir şey konuştuğu yok. 91 tane kitap yazdım, hiçbir gazeteci peşim­ den koşmadı. Bir kamyon çarptı, kam­ yon dolusu medya peşime düştü. Ben i- yiyim. Kimse merak etmesin. Daha çok kitap yazacağım."

Referanslar

Benzer Belgeler

İstanbul surlarının ehemmiyeti nazarı dikkate alınarak, bunların muhafazası kati surette lcabeden kı- sımlarile yıkılması icabeden kısımla­ rının tesfoiti

Onun için sa­ bahın en erken saatinde gidilir, kurna kapılır, yıkanılır, yemek yenilir, göbek taşında saatlerce dinlenilir ve akşam eza­ nına kadar, hava

Ruffini’den yüz yıl kadar sonra Niels Henrik Abel (1802-1829) be- şinci dereceden polinomların kök- lerinin cebirsel olarak her zaman bulunamayacağı üzerine bir ma-

Subsequent vertebral angiography revealed that this delayed enhancement was related to contrast extravasation from a torn anterior meningeal branch of the right vertebral

İstanbul için yeni olan fu­ arın TÜYAP Sergi Sarayı’nda gerçekleşi­ yor olması hem katılımcı hem ziyaretçi açı­ sından farklı bir etkinliği olacak.. — Daha

Oysa Bakanlar Kurulu Turgut Özal'ın tarikatçı annesi­ nin Süleymaniye Camii avlusuna gömülmesi için karar ve­ riyor, kadın gömülüyor, Aziz Nesin, göm ülm esine izin

Otobüsün camında Yılmaz Güney, duvarlar boyu Yılmaz Gü­ ney, kahve ocağının yamacında Yılmaz Güney, manavın dük­ kânında Yılmaz Güney, gezgin

Muhterem Vahap Ko­ ca Memi, bnnu amcasının el yazi- sile görünce, kendi tarafından ya­ zıldığını zanneder, ve böyle zan­ netmesi için de sebep var: