• Sonuç bulunamadı

Büyük bir kayıp:Prof. Mazhar Osman Uzman vefat etti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Büyük bir kayıp:Prof. Mazhar Osman Uzman vefat etti"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Prof. Nazhar Osman

! Uzman vefat etti

Büyük doktor, asistanına okuttuğu kitabı din­

lerken kalbinin durması neticesinde hayata

£ •

gözlerini

Bir müddettenberi kalbinden j rahatsız bulunan kıymetli asabi- I ye ve akıl hastalıkları mütehas- |' sisi Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman

Uzman evvelki gece saat 23.40 da istirahat etmekte olduğu Or- taköy Şifa yurdunda vefat etmiş tir.

Dün kendisile görüştüğümüz Şifa Yurdu sahibi Dr. Ahmet Asım Onur, merhumun vefatı hakkında şu izahatı verdi.

«— Dün (evvelki gün) saat 21,30 da Vali ve Belediye Baş­ kanı Fahrettin Kerim Gökay, profesörü ziyarete geldi. Bera­ berce istirahat etmekte bulun­ duğu dairesine çıktık. Mazhar Osman, istirahat etmeğe geldiği gündçnberi,. olduğu gibi, şuuru­ na tamamiyle hâkimdi ve hiç i bir şikâyeti de yoktu. Bizi güler yüzle karşıladı. Fahrettin Kerim Gökay ile konuştu...

Fahrettin Kerim Gökay. yanın

(2)

---

2

.

9

.

1951

...- ... ...

BÜYÜK BİR KAYIP

Prof. Mazlıar Osman

Uzman vefat etti

(Ba§ı 1 incide) dan ayrıldıktan sonra asistanı Mışel’i çağırarak kendisine ki­ tap okumasını söyledi. Asistan 0- kurken profesör de ayakta do­ laşarak dinliyordu. Saat 23,40 da Mazhar Osman yine odada Mi- şel’in okuduğu kitabı dinler ve gezinirken birdenbire yere düş­ tü. Derhal kaldırmak istedik... Fakat profesör vefa tetmişti.»

Mazhar Osmanın hayatının hikâyesi

Mazhar Osman Uzman, 1884 yılında Sofuluda doğmuş, Kırk- larelinde ilk, ve Üsküdarda da idadi tahsilini yaptıktan sonra, Askeri Tıbbiyeden hekim yüzba­ şılığı ile çıkmıştır. 1906 da As­ keri Tıbbiye Asabi ve Aklî has­ talıklar doçenti olmuştur. 1908 İnkılâbından sonra Münih ve Beı-linde ihtisasını derinleştirmiş dönüşünde de Gülhanede hoca­ lık yapmıştır.

Merhum, Balkan harbine de bilfiil iştirak etmiş, Birinci dün­ ya harbinde Şişli hastanesinde müşahedehane başhekimliği ve Haydarpaşa hastanesinde de si­ nir mütehassıslığı vazifelerinde bulunmuştur. Mütarekede, Top- taşı ve Zeynep Kâmil hastanele­ rinde Başhekimlik etmiştir.

1927 yılında Tımarhaneyi Top taşından Bakırköyüne nakle ve zamanın icaplarına uygun bir şekle koymağa muvaffak olmuş­ tur. 1932 Üniversite inkılâbında Psişiyatri Kliniği Ordinaryüs pro fesörlüğüne getirilmiştir. Aynı zamanda Şişli Fransız Akliye müessesesinde baş hekimlik yap mıştır.

Merhum Mazhar Osman Uz­ man, Akı! ve Sinir Hastalıkları Cemiyetinin kurucularındandır ve yirmi beş senedir de cemi­ yetin reisidir. Beyoğlu Türk Tıp Cemiyeti, İstiklâl harbinden son­ ra, yeniden kurulunca birinci re­ isliğine seçilmiş ve yedi yıl bu vazifede kalmıştır. İçki ile mü­ cadele cemiyetinin mücssisi olup yirmi beş yıl müddetle başkan­ lık yapmış ve son yılda da fahri Reisliğe seçilmiştir. Kızılay Ce­ miyetinin, meşrutiyetten sonra, teessüsüne teşebbüs eden dört zattan biridir.

Mazhar Osman Uzman, konfe- ranslariyle, kitaplariyle kırk se­ nedir halkı tıp sahasında tenvi­ re uğraşmış, iki sene «Sıhhi Sa­ biteler» adlı bir mecmua, yirmi yedi sene de devamlı ve mun-1 tazam olarak «İstanbul Seririya-1 tı» mecmuasını neşretmiştir. A - 1 kıl ve sinir hastalıklarına dair I pek çok eserler yazmış, Fransa, Almanya, Belçika, İsviçre, İtal­ ya, İngiltere ve Danimarkada muhtelif ihtisas kongrelerine de iştirak etmiş ve tebliğler neşret- miştir.

67 yaşında vefat eden Maz­ har Osman Uzman ikisi kız, üçü erkek, beş çocuk babasıdır. Kız­ larından ikisi evlidir ve profesör iki torun sahibidir.

Amerikada bulunan oğlu La- hut da kendisi gibi büyük bir sinir hekimi olmuştur. Sinir has taları üzerinde bütün konsültas­ yonlara Amerikanın her tarafın, dan çağrılmaktadır.

Ne diyorlar?..

Bu büyük ilim adamımızın kaybı bütün memlekette bir tees sür uyandırmıştır. Merhumun yakın arkadaşları, talebeleri ve dostlan, dün bize, duydukları te­ essürü belirtmişler ve merhuma dair hatıralarını anlatmışlardır.

Vali Prof. Gökay’ın sözleri Vali ve Belediye reisi doktor profesör Fahrettin Kerim Gökay dün kendisiyle görüşen bir arka­ daşımıza şunları söylemiştir:

«— Mazhar Osmanı kaybet­ mekle tıp tarihimizin bir varlı­ ğını da kaybetmiş bulunuyoruz. Hocamı dün gece son defa gör­ düm. Kendisiyle tatlı tatlı konuş­ tuk. Bir talebesi olarak bununla teselli buluyorum. Mazhar Os- manın şahsiyetini tarif için ke­ lime bulamıyorum. Ne söylesem hislerime tercüman olamaz. O, her cepheden okunacak bir ki­ taptır. Türk tababeti Mazhar Os- manı kaybetmekle müstesna bir varlığın acısı içindedir.»

Fahri Celâl Göktulganm sözleri Mazhar Osmanın yakın arkada şı ve talebesi sinir mütehassısı Dr. Fahri Celâl Göktulga, büyük bir teessür içinde, şunları söylü­ yor:

«— Bir Fransız tâbiriyle, bir şehir-i gayet marufumuzu kay­ bettik. Bunun kadar halk ara­ sında namdar olmuş, hiç bir he­ kimimiz yoktur. O kadar halka nüfuz etmiş, memleketi anlamış bir başka hocamız olabileceğini tasavvur bile edemem.

Bütün memleket onunla dolu idi. O daha da fazla idi. Koca bir dağ devrildi. Hocamızı kay­ betmekle şubemiz ışığını da kay betti. Bizim işimiz çok güçtür. Bilmediğimiz, anlamadığımız demlerde ona başvururduk. Saç­ maya bile mâna veren bu büyük adam, kemal-i sabrile - ki onun en büyük meziyetidir . bize dai­ ma mutena bir önderdi.

Bizim akliye hekimliğimiz, ona her şeyini borçludur. O kimseye darılmasını bilmezdi. Hattâ ben bile şu saçımla, sakalımla kendi­ sini nasılsa bir defa kırmıştım da: üç gün sonra bana, gene e- üni uzatmış, atfetmişti. Ben de güzel, temiz ve yumuşak ellerini öpmüş, başıma koymuştum.

1

«Darılmadım, Ben bilirsin mis kinlerden hoşlanmam.» demişti.

Onu kimseye tarif etmek müm kün değildir. O, o kadar bilin­ miş, o kadar meşhur olmuş tek hekimimizdir, belki....

Tarifi yerde bitmez arşa çıkan Kibarın...»

Dr. Necmettin Polvan’ın sözleri Sinir .mütehassısı ve merhu­ mun talebesi Dr. Necmettin Pol van diyor ki:

«— Mazhar hocayı asistanlığım dan itibaren tanıyorum. İnsanda hayranlık uyandıran bir şahsU yeti vardır. İlim uğruna bitmez tükenmez gayretleriyle hepimize örnek olmuştur.

Hoca olarak eşsiz bir kabiliyeti vardır. Gayet natuktur. En güç mevzulara kolaylıkla giriverir, mükemmel şekilde öğretir ve da ima öğrenirdi. Yakın zamana ka­ dar bütün ilmi yenilikleri takip­ ten vazgeçmemiştir.

Genç yaşta hocalık liyakati göstermiş, benim hocama bile ho. çalık yapmıştı. Bugün memleke­ tin ileri gelen binlerce akliyeci­ sini yetiştirmekte inkâr edilmez emekleri vardır.

Alâka ve şefkatiyle bir baba, ilim ve irfaniyle bir üstad, şefkat ve nezaketiyle hakikî bir centil­ mendi. İnce ve esprili idi.

Diyebilirim ki, temenni ettiği şekilde ebediyete intikal etti. Hürmetle andığım hatırası içim, de gıpta hissini uyandırıyor.»

Dr. A. Şükrü Emcd diyor ki: Yine merhumun talebelerin­ den sinir ve ruh mütehassısı Dr. Ahmet Şükrü Emed, şunları söy lüyor:

«Onu kaybetmekten çok üzün­ tü duydum. Çünkü o, bu mevzu üzerinde çok çalıştı. Mütehassıs­ ların hemen hepsini o yetiştir­ di.

Ben kendisini mektepte iken küçük yaşta tanıdım. Onunla a- sistan; mütehassıs olarak muh­ telif kademelerde beraber çalış­ tık. Masamın üzerinde onun res­ mi var, ve «oğluma» diyerek ba­ na hediye etmişti.

Onun, istifade edilecek kemal yaşında ölümü karşısında duydu­ ğum üzüntü büyüktür.»

Prof. Tevfik Sağlam’ın sözleri Üniversite eski Rektörü ve merhumun arkadaşlarından Ord. Prof. Dr. Tevfik Sağlam teessür lerini şöyle anlatıyor:

«Eski ve aziz bir dostumu kay bettiğimden dolayı çok müteessi rim. Mazhar Osman, Türk hekim ligine asabiye ve akliye şubesine çok büyük hizmet etmiştir. Ve memlekete de bir çok bilginler ve mütehassıslar yetiştirmiştir.

Kendisinin vefatı memleket, İstanbul Üniversitesi ve Tıp Fa­ kültesi için büyük bir ziyadır.» Dr. İhsan Şükrü Aksclin sözleri

Merhum Mazhar Osman Uzma nın talebelerinden sinir müte­ hassısı Dr. İhsan Şükrü Aksel diyor ki:

«— Memlekete birçok hekim ve mütehassıs yetiştirmiş olan Mazhar Osman Uzman, vazifesine çok bağlı idi. Taassup derecesin de çalışırdı. O eşine nadir rastla nır bir insandır. Bizim hem ho­ camız hem de babamızdır. Bu se­ bepten matemimiz çok büyük­ tür.»

Merhum Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman’ın cenazesi bugün Cağaloğlundaki evinden kaldırı­ lacak ve Beyazıt camiinde öğle namazından sonra cenaze nama-1 zı kılınacak ve Tıp Fakültesinde bir tören yapılacaktır. Töreni mü teakip cenaze Asri Mezarlığa gö­ türülecek ve oradaki makberesi- ne defnedilecektir.

Büyük bir ziya

Ord. Prof. Dr. MAZHAR OSMAN UZMAN Hakkın rahmetine intikal et­ miştir. Cenazesi 2 eylül 1951 bugünkü pazar günü saat 11" de Cağaloğlundaki evinden kaldırı­ lacak ve cenaze namazı öğle na­ mazını müteakip Beyazıt camiin de eda edildikten sonra Asri mezarlıktaki ebedî istirahatgâ- hına defnedilecektir.

İstanbul Üniversitesi

Psihiyatri Kliniğinden :

Kliniğimizin banisi Ord. Prof. MAZHAR OSMAN UZMAN’ı ebediyen kaybetmiş bulunuyo­ ruz. Hocaların hocası büyük üs­ tadımızın son tâzim merasimi 2 eylül 1951 bugünkü pazar gü­ nü saat 11 de Cağaloğlundaki evinde başlayacak ve cenaze na mazı öğle namazını müteakip Beyazıt camiinde eda edildik­ ten sonra Asri mezarlıktaki ebe di istirahatgâhma defnedilecek­ tir.

İstanbul Tıb Fakültesi

Dekanlığından:

Fakültemiz Psikiyatri kliniği Ord. Profesörü Dr. Mazhar Os­ man Uzman vefat etmiştir. Ce­ nazesi 2 Eylül 1951 pazar günü Ciğaloğlundaki evinden saat 11 de kaldırılarak Bevazıt camiine getirilecek, orada öğle namazını müteak'o namazı kılındıktan sonra Üniversite merkez bina­ sında gerekli merasim icra edi lecek. bundan sonra Asrı mezar lığa götürülecektir. Fakülte 85 retim ailesinin uğradığı bu bü- 'y ü k ve acı kayıbı bütün

mes-lekdaşlarıma en derin taziyet hislerimle birlikte bildiririm.

(14072)

Türk Tıp Cemiyetinden

Encümenimizin kıymetli üye­ lerinden İstanbul Üniversitesi Psihiatri kliniği Ord. Prof. Dr.^

MAZHAR OSMAN UZMAN Hakkın rahmetine kavuşmuş­ tur. Büyük ve kıymetli üstadı­ mızın cenaze merasimi 2 eylül 1951 bugünkü pazar günii saat 11 de Cağaloğlundaki evinden kaldırılarak öğle namazını mü­ teakip cenaze namazı Beyazıt camiinde eda edildikten sonra Asri mezarlıktaki ebedî istira- hatgâhma* defnedilecektir.

Türk Nöro Psihiyatri

cemiyetinden :

Şubemizin kurucusu ve hepi­ mizin üstadı reisimiz Ord. Prof.

MAZHAR OSMAN l) MAN aramızdan ebediyen ayrılmış bu lunmaktadır.

Cenazesi 2 eylül 1951 bugün­ kü pazar günii saat 11 de Ca­ ğaloğlundaki evinden kaldırıla­ rak öğle namazını müteakip ce naze namazı Beyazıt camiinde eda edildikten sonra Asri me ! zarlıktaki ebedî istirahatgâhma defnedilecektir.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

İzm ir Radyosu sanat­ çılarından Altınörs, daha önce sahne­ ye çıkması için bazı teklifler aldığını, ancak g azin o çalışmasına kesinlikle karşı olduğunu

Şimdi kendi hazırladıklaıı silâhın kendi aleyhlerine dönebilmesi ihtimali karşı-- smda ne düşündüklerini bil­ miyoruz. Çünkü “ Mürür-u zaman” a

Yaln›zca ak›ll› kartlarla s›n›rl› ol- mayan bu yeni elektronik ödeme araçlar›, özellikle toplu tafl›mac›l›kta tüm dünyada kendilerine kullan›m alanlar›

DSÖ’nün “Dünyada Antitüberküloz İlaç Direnci 2008 Raporu”na göre en az bir ilaca direnç oranları yeni olgular- da %0-56.3, tedavi edilmiş olgularda %0-85.9, tüm olgularda

Ülkemiz için endemik bir hastal›k olan brusellozun birçok de¤iflik semptom ve bulgu ile kendisini gösterebilme özelli¤i nedeniyle olgular, sadece infeksiyon hastal›klar›

Danacı, Tülin, Neccârzâde Şeyh Rızâ Dîvânı (yüksek lisans tezi, 1988), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Demir,

Türün telefona sarılıp Atıf Yılmaz'm askerliğinin üç ay ertelenmesi emrini veriyor. Karşıdakiler, bunun 'usulsüz' bir durum olduğunu söylerlerse de, Faik Türün,

Kitapçılann bu çeşit eserleri tercih — bittabi bazıları, hepsi değlV— ettik­ lerine ve meselâ Ahmet Basimin basın tarihini ilgilendiren mühim makalele­ rini,