1
t a r i h
!
b a h i s l e r
!
1
I860 yılmda Twrkiyeyi
kimler idare ediyordu?
Yazan : Halûk Y. Şehsuvaroğlu
1860 da Osman lı ta h t ın d a S ultan A bdülm ecit b u lu n u y o r d u . Ciilûsiv- le b e r a b e r başlıyan m u v af fak iy et li ve p a r l a k y ıl la r d a n sonra israf ve şefahet kendisini de. devle tin bünvesini de zaafa dü şü rm ü ştü .
1839 da h ü k ü m d a r oldu ğu zaman d ev let, a s ırlar d an b eri devam ede- gelen m u t l a k b i r istiodat re.iiml ile id a re olu nuyordu. On yedi y aşın d ak i genç h ü k ü m d a r , b ü v ü k d e v le t adam ı Koca Reşit P aşanın il ham ı ile T anzim at Ferm anını il ân etmiş ve bu s u r e tle cedlerin- den te v a rü s ettiği m u t l a k h a k la r ı kendi eliyle ta h d it etm e k b ü y ü k lü ğ ü n ü gösterm işti.
T anzim atm ilân ı, T ü rk iy e d e A- nay asa h a re k e tle rin in başı sayıl m ış ve T anzim atı, Birinci. İkinci
M e şru tiy e tle r takİD etm işti. A bdülm ecidin s a lta n a t d ev ri i- çinde y ap ılan K ırım H arb i, P a ris anlaşm ası gibi asker!, siyasi m u v a ffa k iy e tle rle , m a a rif sahasında k ay d ed ilen ile rle m e le r zik red ilm e se b ile b ir A nayasa h a re k e tin in öncüsü olm ak hizm eti A bdülm e- cide ve o d ev ir siy asilerin e şeref v ere c e k b ir hadiseydi.
A b d ü lm ecit 19. asrın iyi y etiş m iş ve m ü n e v v e r h ü k ü m d a rla rın d an b iriy d i. T ü rk iy en in g a rp lıla ş m asına ta r a f ta r b u lu n u y o r ve bu yolda g a y re tle r sa rf ed iy o rd u . Sa ra y ın ın y an ın d a b ir o p era k u rm a sı, A v ru p a san atin e a lâ k a g ö ster m esi, m eşh u r garp m u sik işin asla rın a saray ın d a k o n se rle r v e rd ir m esi yabancı se firle ri k en d i y a p tırd ığ ı operaya d â v e t ed e re k T ü rk sa n a tk â rla rın ın e se rle rin i s e y re ttir n e s i e d ev ir İçin alışılm am ış h a
re k e tle rd e n d i.
K a d ın la r h a k k ın d a da ile ri dü şü n c e le ri v a rd ı. S a ra y ın d a çalışan A v u stu ry a lI h ekim Ç lpistrie b ir gün bu m evzuda şu n la rı sö y lem işti: (A v ru p a h k a d ın la rın k ıy a fe tle rin i p e k cazip b u lu y o ru m . Ve bizim k a d m la n n k in e p ek ziyade tercih ediyorum . E ğ er bu k a d ın la rla m u a şe re t de zah iri g ö rü n ü şle ri gibi İse. siz fre n k le rin cinsi nisvan ile serb est m u a ş e re tte b u lu n m an ızı â- d eta kısk an ıy o ru m . V a k ıi sizin İç tim a i m u am elâtın ız bizde k ad ın la r ın dinen ve örfen k a p a tılm a sı n a k ü lliy e n m u g a y ir İse de şunu a n lıy o ru m ki, te rb iy e li k a d ın la rla g ö rüşm ek erkeği h ad d i m eşru u n a irc a edeceği gibi onun k ab a ta b l e tin e de b ir n ecab et v e nezahet b a h şe y liy e c e k tir. Biz, çocuk tabi- a tli k ad ın larım ıza nezak eten baş
k a s u re tle m u am ele etm em eyi şe re f ve h ay siy e t m u k tezası b iliriz . Ben, h a re m e girince k a d ın la rım h ep si ü zerim e s ıç ra rla r. Y alnız b ir om uzum a çık m a d ık la rı k a lır. K alb le rin l incitm ed en e llerin d etı güç b e lâ k u rtu lu ru m . H ay atım d a y a l nız b ir k ad ın sevdim . M usahabe sinin cazibesiyle b en i te s h ir etti. B ir çok h ik â y e le ri şi'ren ve neş ren a n la tm a k ta m a h ir idi. Cenabı- h a k onu b a n a h ağ ışlasay d ı yalnız b u k ad ın a m a lik iy e tle k a n a a t e- d erd im ...) (1).
A b d ü lm ecit b u sözleriyle k ad ın l a r m ev zu u n d ak i h ü r fik irle rim iz i açık lam ış b u lu n m a k ta d ır.
O yıl s a d a re t m ak am ın ı K ıb rıslı M ehm et P aşa işgal ed iy o rd u (2). M ehm et P a şa n ın çocukluğu II. M ahm udun o rd u y u ısla h d ev rin e ras tla m ış tı. Y eni o rdu için y e tişti rile n gen çlerd en b iri de M ehm et P a şa olm uş, P a riste , L o n d rad a tah sil görm üş, sonra a sk e rlik te n ay r ıla ra k m ülk! h izm etlerd e çalış tırılm ış : A kkâ, Bel e ra t gauİMflz- lı k l a n n d a ; K udüs. T ir h a lş V f u ta - sarı İlık la rın d a b u lu n m u ş, EoS<Jra sefirliğ i, H alep V aliliği etm iş, ni h a y e t sa d a re te g etirilm işti.
D ü rü st k a ra k te rli, m e r t b ir in sandı. H a ta lı gördüğü m eselelerd e h ü k ü m d a ra b ile k a n a a tle rin i açık ça sö ylem ekten çekinm iyordu. H at tâ bu h a re k e ti b ir d efasında sada re tte n azline sebep o lm u ştu .
O y ıl F u a t P aşan ın L ü b n an d a v azifeli olm ası sebebiyle H ariciye H azırlığ ı V ek âletin i Ali P aşa y ap ı
yo rd u .  li ve F u a t P a ş a la r, garp lıla ş a n T ü rk iy e n in en m u k te d ir d e v le t ad am lariy d i. R eşit P aşan ın m ek teb in d en y etişen  li Paşa iyi b ir ta h sil görm üş, P a ris ve Lon d ra d a elçilik yapm ış, b ey n elm ilel
• ■ ■ • ■ ı ı i M i ı ı ı ı ı m ı ı ı m ı ı l l l l i l l l l l l l l l l l l l
kongrelere katılmış, m uas ır siya set a d am lariy le d o stlu k la r tesis etmiş ve A v ru p ad a sözünü dinle ten sayılı d ip l o m a tla ıd a n biri ol m uştu On vıl sonra ve sadrâzam ola rak vefat ettiği u m a n bu ha b e r m e m le k e t dahilin de ve hariç te b ü y ü k a k is ler yapmıştı. O sıra da A lm anvada se yahatte b u lu n a n Basiret gazetesi sanibı Ali Efendi bu haberi Pre ns B ism a rk ’ın oda sında öğrenmişti. Prens Bismark kendisine aynen şunları söylemiş ti: ( T ü r k l e r bir sadrâzam Avrupa b ü y ü k b ir adam kaybetti. Fransa İle yaptığımız h arb esnasında iki tarafı sulhe dâvet eden evvelâ Â- li Paşa olm uştu.
M üşarünileyhin yazılarını hazi- neı e v r a k t a hususi bir mahfazada saklatıy o ru m H akik ate n bir dip lo m at old uğ u n d an z a y ia ttan d ır) (3).
1860 dş Maarifi U m um iye Nazırı A b d u rra h m a n Sami Paşaydı Mo- rad a yerleşmiş b ir T ü r k ailesi nin çocuğu olan Sami Paşa Yunan ihtilâli sırasında Mısıra hic ret et miş, K avalalı M eh m et Ali Paşa nın Mısır ıs la hatı sırasında m ü him h izm etler görmüş, üç sene m ü d d etle Parise gönderilmiş, o sırada Pariste T ü rk iy e sefiri olan Koca Reşit Paşa ile eski dostluğu nu ih ya etmiş ve onunla b irlik te m e ş h u r Frans ız diplomatı Tiper, Kizo ile sık sık bulu ş m u ş, uzun h a sb ih a lle r yapmış, sonra L o ndra da da devrin siyasileriyle dost l u k l a r tesis etmişti.
Mısırda Mehm et Ali Paşa nın ö- lü m ü n d en sonr a I s ta n b u ls gelmiş bu iyi yetişmiş genç kıy m eti Ba- bıâli de t a k d i r ederek kendisine vazifele r verm işlerd i. T irh a la mu tasarrıflığ ı, Bosna valiliği, Rume li u m u m i müf ettişliğ i, T anzim at ftzalığı, G irit valiliği ve Maarif Nazırlığı b u m ühim hiz m etlerd en dir. Kendisi iyi ta hsli etmiş, güzel söyliyen ve yazan b ir insandı. (Şi ir ve inşada m a h a r e ti tam m esi) vard ı. B ir kısım ne sirle r iy le şiir le ri basılmış, ay rıca din! m ev zu lar İn, m erasim ve âdabı insaniyeve ait yazıları da (Rümıızulhikem)^ adı İle kitap h aline sokulm u ştu r. M ülkiy e M ektebi ilk şekli ile Sa mi Paşa zam anın d^ açılmıştı. 1860 da T ü rk iy e d e üçü ncü ilim cemi yeti olan (C emiyeti tl m iyei Osma niy e) de k u r u l m u ş t u r .
O yıl m eş ihat m akam ını Seyyit M ehm et Sadettin Efendi ihraz et miş b u lu n m a k ta y d ı . M üderris Ab- d ü lh a m it Efendinin oğlu olan Meh m e t Sadettin Efendi, şeyhülislâm lığa, meclisi vâlft âzal ığ ndan ge tirilm işti. îl im ve fazlı ile meş h u rd u . Ayrıca toksözlü lüöü de p ek m a r u f b u lu n u y o r d u . Bu son vasfı hiç hoşa gitmezdi. N ihayet toksözlü lüğü sebeb iyle m akam ın dan azledildi.
1860 da D am at M ehm et A\i P a şa, K aptanı Derya b u lu n u y o r d u . P adiş ahın hem şires i Adile SultR- nın zevci olan M ehm et AH Paşa Abdülm ecidin , b ir a d e ri Abdiilâz’z Efe ndid en sıkıldığını söylediği bir gün padiş aha veliahdın , Alemda- ğından b i r av dönüşünde yolu na çık arılacak bazı şahısla r tarafın dan öld ü rü lm esin i tavsiy e etmiş ve b u n u n üzerine de gözden düş müş . padişah kard eşin in ö ld ü r ü l mesini ta vsiye eden bu vezirini sevmez olm uştu. F a k a t A bdülm e cit son nefesini verdiği anda sara yın yanın daki veli aht dairesine (A rkası Sa. 5, Sü. 1 de)
Tarihî Bahisler
(tkin ci sahifeden devam ) ilk koçanla rd an ve kendisini Ab- dülâzizin a y a k la rın a a ta r a k padi şahlığını teb rik edenle rden biri de yine Mehm et Ali Paşa olm uştu.
Yüz sene evvel mâliy em izin ba şında M u h ta r A hm et Paşa b u lu nuyordu. Babıâliden yetişmişti. Fesh ane m ü d ü r lü ğ ü , meclisi vâl& âzalığı, se r a sk e r müs teşarlığı, Vi yana sefirliği yap mış ve nih ayet Maliye Mazın olm uştu. T a rih le r M uhtar Paşa h a kkındaki hük ü m le rini (afif ve m ü s ta k im idi) diye b e li r t m e k t e d ir l e r
1860 da Nafia N azırlığında Et- hem Paşa b u lu n u y o r d u . E th em Pşs a Pariste tahsil etmiş, Paris Ma- adin Mektebini birin cilikle bitirmiş ti Orta A v ru p a d a fenni te t k ik l e r yanmış, m abeyin feriği olmuş, Ab- d'ilmecide Fransızca dersleri v e r mişti. Tabii ilim le rle meşgul ol muş. Encümeni Dâniş âzalığma se çilmiş, R asath ane ve Matbaa! A- mirenin ıslahında hizmet etmiş, 1874 de açılan Viyana sergisine U- sııbi Maarifi Osmani ve Elbisei Os- man i adlı eserle rle katılmış, ay rıca tarih ile uğra şm ış hakiki mü nevverlerim iz den biriydi.
(1) Tarihi Osmani Encü men i mec muası, sayfa 617.
(2) O yıl içinde m üterc im Rüştü Paşa da bir iki ay s a d a r e t m a k a mında b u lu n m u ş t u r.
(3) Basiret gazetesi sahibi Ali Efendi. İs ta n b u l’da yarım asırlık vekay ii mühimm e.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği T a ha To ros Arşivi