• Sonuç bulunamadı

İbnü's-Sünnî'nin (364/975) hadis ilmindeki yeri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İbnü's-Sünnî'nin (364/975) hadis ilmindeki yeri"

Copied!
116
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

HADİS BİLİM DALI

İBNÜ’S-SÜNNÎ’NİN (364/975) HADİS İLMİNDEKİ YERİ

Azamat Zhamashev

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Doç. Dr. Mehmet Eren

(2)

I

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ...V TEZ KASUL FORMU... VI ÖNSÖZ ... VII ÖZET ... IX SUMMARY...X KISALTMALAR... XI 

GİRİŞ...1 

ARAŞTIRMA HAKKINDA GENEL BİLGİLER...1 

I. AMACI VE ÖNEMİ... 1 

II. METODU VE KAYNAKLARI ... 2 

BİRİNCİ BÖLÜM ...4 

İBNÜS’SÜNNÎ’NİN YAŞADIĞI MUHİT, HAYATI VE İLMİ KİŞİLİĞİ...4 

I. İBNÜ’S-SÜNNÎ’NİN YAŞADIĞI MUHİT: DİNEVER ... 4 

A. DÎNEVER’İN COĞRAFİ YAPISI... 4 

B. DÎNEVER’İN TARİHİ... 6 

C. DÎNEVER’DE İLMÎ HAYAT ... 7 

II. İBNÜ’S-SÜNNÎ’NİN HAYATI... 11 

A. NESEBİ VE KİMLİĞİ ... 11 

(3)

II III. İLMÎ KİŞİLİĞİ... 13  A. TAHSİL HAYATI... 13  B. HADİS ÖĞRENİMİ ... 14  1. Hocaları ... 14  a. Nesâî (ö. 303/915) ... 14 

b. Ebû Halife el-Cumahî (ö. 305/917)... 16 

c. Ebû Ya’lâ el-Mevsilî (ö. 307/919)... 16 

d. Zekeriyya b. Yahyâ es-Sâcî (ö. 307/919) ... 18 

e. Muhammed b. Hüseyin el-Bağdâdî (309/921) ... 18 

f. İbnü’l-Bâğandî (ö. 312/925) ... 19  g. İbn Ebî Dâvûd (ö. 316/929)... 20  h. Ebu’l-Kâsım el-Beğavî (ö. 317/929) ... 21  i. Ebû Arûbe (318/931)... 22  j. İbn Cevsâ (ö. 320/932) ... 23  C. HADİS ÖĞRETİMİ... 24  1. Talebeleri... 24 

a. Ebu’l-Hasen Muhammed b. Alî el-Alevî (393/1009)... 24 

b. Ebû Saîd Muhammed b. Ali (414/1024) ... 25 

c. Ebû Abdillah Hüseyin b. Muhammed (414/1024) ... 26 

(4)

III

e. Ebû Nasr Ahmed b. Hüseyin el-Kassâr (433/1042) ... 27 

D. ESERLERİ ... 28 

IV. ULEMÂNIN İBNÜ’S-SÜNNÎ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ ... 29 

V. DEĞERLENDİRME ... 29 

İKİNCİ BÖLÜM ...31 

İBNÜ’S-SÜNNÎ’NİN HADİSE DAİR ESERLERİ VE HADİSÇİLİĞİ ...31 

I. MATBU OLANLAR ... 31 

A. AMELÜ’L-YEVM VE’L-LEYLE... 31 

B. KİTÂBÜ’L-KANÂ’A ... 45 

C. EL-MÜCTENÂ (EL-MÜCTEBÂ)... 52 

II. MAHTÛT (YAZMA) OLANLAR... 59 

A. ET-TIBBÜ’N-NEBEVÎ... 59 

B. FEZÂİLÜ’L-A’MÂL ... 76 

C. ES-SIRÂTU’L-MÜSTAKÎM ... 77 

III. MEVCUDİYETİ TESPİT EDİLEMEYENLER... 77 

A. EL-ÎCÂZ VE’L-HADÎS... 77 

B. RİYÂZETÜ’L-MÜTEALLİMÎN ... 77 

C. FAZLÜ’L-BENÎN VE’L-BENÂT ... 77 

D. KİTÂBU’L-MÜCÂLESE ... 78 

(5)

IV

A. HADİSLERİ AÇIKLAMA USÛLÜ ... 78 

B. RAVİLERLE İLGİLİ AÇIKLAMALARDA BULUNMASI ... 80 

C. HADİSLERİ NAKLETME USÛLÜ... 82 

D. HADİS RİVAYET USÛLÜ ... 82 

E. HADİSLERİN TAKSİMİ... 85  1. Kaynağı İtibariyle... 85  2. Makbul-Merdüdlük Yönüyle... 86  F. DEĞERLENDİRME... 90  SONUÇ...91  BİBLİYOGRAFYA...93 ÖZGEÇMİŞ ...115

(6)

V T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

Azamat Zhamashev

 

(7)

VI

 

 

(8)

VII

ÖNSÖZ

Günümüzde hadis ilimleri konusunda yapılan araştırmalar giderek zenginleşmekte ve nitelik itibariyle sevindirici bir düzeye ulaşmaktadır. Bununla birlikte, bu hususta daha pek çok çalışmaya ihtiyaç bulunduğu açıktır. Bu çalışma alanlarından biri de, şahıs çalışmalarıdır.

Hadisler, İslam âlimlerinin üstün gayretiyle asr-ı saâdetten günümüze kadar ulaşmış ve İslam dinini öğrenmede Kur’ân’dan sonra ikinci kaynak olmuştur.

Hadis çalışmaları; hıfz, kitabet, tedvin ve tasnif gibi çeşitli devrelerden geçmiştir. Bundan sonraki asırlarda ise hadis çalışmalarının kitaplaşmaya devam ettiği bir dönemdir. Bu dönemde alimler, geçmiş ulemânın ihmal ettiği konuları tamamlamaya çalışmışlar ve kitaplara geçmeyen çok sayıdaki hadisi kaydederek bu hadislerin günümüze ulaşmasını sağlamışlardır.

Hadis ilminin geçirdiği devreleri bilmek ve bu ilme dair yazılan eserleri tanımak için, muhaddislerin hayatının araştırılmasına ihtiyaç vardır. İslam kültürünün bir nevi temellerini oluşturan bu şahsiyetlerin incelenmesi ve eserlerinin ortaya konulması, bu kültürün zenginliğini göstermesi açısından önem arz etmektedir.

Hicri dördüncü asrın muhaddislerinen biri de İbnü’s-Sünnî ed-Dîneverî’dir. O, telif etmiş olduğu eserlerle hadis ilmine katkıda bulunmuş, gerek kendi asrında, gerekse daha sonraki devirlerde hadis ilminde büyük rol oynamıştır.

Tesbit edebildiğimiz kadarıyla İbnü’s-Sünnî hakkında hiçbir akademik çalışma yapılmamıştır. Bu eksikliği gidermek ve ilim ehline bu konuda derli toplu bilgi vermek maksadıyla “İbnü’s-Sünnî’nin Hadis İlmindeki Yeri” adlı bir çalışma yapmayı uygun gördük. Çalışmamız; giriş, iki bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır.

Girişte; Yaptığımız araştırmanın amacı ve önemini ortaya koymaya çalıştık. Daha sonra kullandığımız yöntem hakkında bilgi vererek, istifade ettiğimiz kaynakların en meşhurlarına değindik.

(9)

VIII

Birinci bölümde; İbnü’s-Sünnî’nin yaşadığı çevreyi genel bir şekilde değerlendirdik. Daha sonra, İbnü’s-Sünnî’nin hayatını ulaşabildiğimiz kaynaklardan anlatmaya çalıştık. Tahsil hayatı, seyahatleri, hocaları ve talebeleri hakkında bilgi verdik.

İbnü’s-Sünnî’nin eserlerini ve hadisçiliğini incelediğimiz ikinci bölümde; İbnü’s-Sünnî’nin eserlerini “matbu”, “yazma” ve “mevcudiyeti tesbit edilemeyenler” şeklinde üç kısımda inceledik. Bunlardan ulaşabildiklerimizi tanıttık, ulaşamadıklarımızın ise kaynaklarına işaret ettik. Daha sonra, İbnü’s-Sünnî’nin hadisçiliğini, eserlerini incelemek suretiyle ortaya koymaya çalıştık.

Sonuçta ise, çalışmamızdan elde ettiğimiz bulguları kaydettik ve genel bir değerlendirme yaptık.

Çalışmamız boyunca yönlendirici, teşvik edici yakın ilgi ve yardımlarını gördüğüm danışman hocam Doç. Dr. Mehmet Eren’e; tezimin bu hale gelmesinde değerli fikirlerinden istifade ettiğim Yrd. Doç. Dr. Mustafa Öztürk’e ve diğer hocalarıma teşekkür etmeyi bir borç bilirim.

(10)

IX T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Adı Soyadı Azamat Zhamashev Numarası: 074244021017 Ana Bilim /

Bilim Dalı

Temel İslam Bilimleri/ Hadis Bilim Dalı

Ö

ğrencinin Danışmanı Doç. Dr. Mehmet Eren

Tezin Adı İbnü’s-Sünnî’nin (ö. 364/975) Hadis İlmindeki Yeri

ÖZET

Bu çalışma, İbnü’s-Sünnî’nin hadis ilmindeki yerini tespit etmek, özgünlüğünün nereden kaynaklandığını araştırmak, dolayısıyla bir bütün olarak hadis anlayışını ortaya koymaya amaçlamaktadır. “İbnü’s-Sünnî’nin Hadis İlmindeki Yeri” başlığında yapılan bu çalışma, giriş bölümü dışında iki bölümden oluşmaktadır.

Giriş kısmında araştırmanın amaç, önem ve yöntemine değinilmiştir. Birinci bölümde İbnü’s-Sünnî’nin yaşadığı çevreye kısaca göz atarak ilmî durumu incelenmiştir. Daha sonra İbnü’s-Sünnî’nin hayatı, seyahatleri, hocaları ve talebeleri hakkında bilgi verilmiştir.

İkinci bölümde İbnü’s-Sünnî’nin eserleri hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra, İbnü’s-Sünnî’nin hadisçiliğini, eserlerini incelemek suretiyle ortaya koymaya çalışılmıştır.

Bu çalışmadan çıkartabildiğimiz ilk önemli sonuç, İbnü’s-Sünnî’nin hadis ve sünnetle çok meşgul olduğu hususudur.

(11)

X T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Adı Soyadı Azamat Zhamashev Numarası: 074244021017 Ana Bilim /

Bilim Dalı

Temel İslam Bilimleri/ Hadis Bilim Dalı

Ö

ğrencinin Danışmanı Doç. Dr. Mehmet Eren

Tezin İngilizce Adı The importance of İbn Sunni (364/975) in the Study of Hadiths

SUMMARY

This study aims to determine the importance of İbn Sunni in the Study of Hadiths, to find out where his originality sourced from; and as a result to put forward the understanding of Hadiths as a whole.This study being carried out under the topic of “The importance of İbn Sunni in the study of Hadiths” includes two chapters except from the introduction part.

İn the introduction part, explained the aim, importance and method of the study. İn the first chapter, the place in which İbn Sunni lived is briefly glanced at in order to examine its scientific situation. Then included information about İbn Sunni’s life, voyages, teachers and students.

İn the second chapter, information about İbn Sunni’s Works are given. Then İbn Sunni’s understanding of Hadiths is tried to be examined by his Works.

The first important result to be concluded from this study is İbn Sunni’s being very busy with Hadith and Sunnah.

(12)

XI

KISALTMALAR

AÜİF. : Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi a.g.e : Adı geçen eser

a.g.m : Adı geçen makale a.g.t : Adı geçen tez

Bk. : Bakınız

b. : İbn

çev. : Çeviren

DİA. : Diyanet İslam Ansiklopedisi

h. : Hicri haz. : Hazırlayan Hz. : Hazreti İhts. : İhtisar eden m. : Miladi nşr. : Neşr eden s. : Sayfa

s.a.v. : Sallallahu aleyhi ve selam

şrh. : Şerh eden

thk. : Tahkik eden

(13)

XII

ts. : Tarihsiz

trc. : Tercüme eden

(14)

1

GİRİŞ

ARAŞTIRMA HAKKINDA GENEL BİLGİLER I. AMACI VE ÖNEMİ

Bu çalışmamızda, İbnü’s-Sünnî’nin yaşadığı asrın ve çevresinin siyasî ve ilmî durumunu inceleyecek; yetiştiği ortamı ve bu ortamın onun üzerindeki etkilerini ortaya koymaya çalışacağız.

Ailesi, hayatı, ilim tahsili, seyahatleri, hocaları ve talebeleri hakkında bilgi vermek suretiyle, onun nasıl bir şahsiyet olduğunu tesbite çalışacağız.

Eserlerinden ulaşabildiklerimizi tanıtacak, ulaşamadıklarımızı da kaydetmekle yetineceğiz.

İbnü’s-Sünnî’nin hadisçiliğini araştırırken usûl-i hadis yönünü inceleyecek; hadisleri değerlendirme, hadisleri açıklama usûlü gibi konuları tesbite çalışacağız.

Bu çalışma araştırmacılara, İbnü’s-Sünnî, eserleri ve hadisçiliği hakkında detaylı ve derli toplu bir bilgi sunacaktır. Böylece o dönemin hadis kültürünün mahiyeti de ortaya konacaktır.

Âlimlerin hayatlarını ve ilmî şahsiyetlerini incelemek; yaşadıkları asrın ilim anlayışlarını ve ilimlerin geçirdiği merhaleleri bilmek bakımından önem arz etmektedir. İslam kültürünün bir nevi temellerini oluşturan bu şahsiyetlerin incelenmesi ve eserlerinin tanıtılması, bu kültürün zenginliğini göstermesi açısından da önemlidir.

Hayatı ve hadis ilmindeki yeri bakımından incelenmesi gereken şahsiyetlerden biri de İbnü’s-Sünnî ed-Dîneverî’dir.

İbnü’s-Sünnî, hadis ilminin önde gelen şahsiyetlerinden biridir. 280/893 yılında Dîneverde doğmuş ve 364/975 senesinde aynı yerde vefat etmiştir.

(15)

2

İbnü’s-Sünnî, küçük yaşlarda ilim tahsiline başlamış ve devrinin meşhur şeyhlerinden hadis dinlemiştir. Ömrünü ilmî faaliyet ve eser yazmakla geçiren İbnü’s-Sünnî’nin on eserini tesbit edebildik. O, yazmış olduğu bu eserlerle hadis kültüründe önemli bir yer işgal etmiştir. Bugün bile onun eserleri şöhretini ve önemini korumaktadır. Onun en meşhur eseri, Amelü’l-Yevm Ve’l-Leyle adlı, dua ve zikirleri kapsamlı bir şekilde toplayan ve günümüzde bu tür eserlere kaynaklık teşkil eden çalışmasıdır.

O sadece hadis sahasında değil, tasavvuf ve tıp sahasında da eserler telif etmiştir.

İbnü’s-Sünnî’nin hayatından bahseden kaynaklar onun ilmini takdir etmişler ve hadis ilmindeki yerine işaret etmişlerdir.

Onun en önemli özelliğinden biri de ilimle meşgul olurken can vermesidir.

II. METODU VE KAYNAKLARI

Tezimiz monografi çalışması olduğu için ilk olarak, İbnü’s-Sünnî’nin hayatı hakkında bilgi veren kaynakları tesbit edip ulaşabildiklerimizden istifade ettik. Bunu yaparken öncelikle ilk kaynaklara başvurduk.

Eserlerin matbu olanlarından ulaşabildiklerimizi tanıtmaya çalıştık. Yazmalardan ise Türkiye’de mikrofilmini bulabildiklerimizi inceledik.

İbnü’s-Sünnî’nin hadisçiliğini ve ulaşabildiğimiz eserlerini incelemek suretiyle tesbite çalıştık. Konumuzu işlerken zaman-zaman kendi tercihlerimizi, görüşlerimizi ve tenkitlerimizi tarafsız bir şekilde ortaya koymaya çalıştık.

Örnek olarak kullanılan hadislerin değerlendirmesi yapılırken eğer Tirmizi’de geçiyorsa Tirmizi’nin değerlendirmelerine yer verdik. Tirmizi’de geçmediği durumlarda ise Elbani ve diğer muhakkiklerin değerlendirmelerine müracaat ettik.

Dipnotlarda müellif ve eser isimlerini mümkün olduğu kadar kısalttık. Sıkça geçen eserleri, ilk geçtiği yerde ismini kısaca zikredip daha sonraki atıflarda ise adı

(16)

3

geçen eser diye belirttik. Bir şahsın birden fazla eseri olursa bunları kısaltarak verdik. Metin içerisinde geçen şahısların vefat tarihlerini önce hicrî, sonra milâdî olmak üzere parantez içinde verdik. Çalışmamızı bu minval üzere yürüttük.

Çalışma, mahiyeti itibariyle geniş bir alanı kapsamakta ve farklı kaynaklara müracaatı gerekli kılmaktadır. Tesbit edilebildiği kadarıyla bu konuyu doğrudan ve bizim ele aldığımız tarzda işleyen müstakil eserler bulunmamaktadır.

Dolaysıyla, araştırmada Hadis kaynakları, tahriç eserleri, tabakat ve rical kaynaklarından istifade edilmeye çalışılmıştır. Ancak, konu önemli ölçüde şahıs tanıtımı olduğu için, daha çok tabakât ve rical kitaplarına müracaat edilmiş, ayrıca İbnü’s-Sünnî’nin hadis ilmindeki yerini tesbit etmek için kendi eserlerine de başvurulmuştur.

İstifade edilen önemli eserler arasında şunları zikredebiliriz: İbn Hallikân (681/1282)’ın “Vefayâtü’l-a’yân”ı, Zehebî (748/1347)’nin “Siyeru

a’lâmi’n-nübelâ”sı ve “Tezkiretü’l-huffâz”ı, Kâtip Çelebî (1067/1657)’nin “Keşfu’z-zunûn”ı,

İbnü’l-İmâd (1089/1679)’ın “Şezerâtü’z-Zeheb”i, Bağdâdî (1338/1920)’nin “Hediyyetü’l-ârifîn”i, Ziriklî (1396/1976)’nin “A’lâm”ı ve Kehhâle (1408/1987)’nin “Mu’cemü’l-müellifin”i.

Ayrıca İbnü’s-Sünnî’nin nisbesinin tesbit edilmesinde Semânî (562/1167)’nin

Ensâb’ı ve İbnü’l-Esîr (630/1233)’in el-Lübab fî tehzibi'l-ensâb’ı da kullanılmıştır.

Yine hadislerin değerlendirmelerinin yapılmasında Elbânî’nin

Silsiletü’l-Ehâdîsi’s-Sahîha, Silsiletü’l-Ehâdîsi’z-Zaîfe’sine ve Elbânî’nin tahriç yaptığı diğer

eserlere de sıkça müracat ettik. Meselâ, İbn Teymiyye (728/1328)’nin

el-Kelimu’t-Tayyib’i, Tebrîzî (741/1340)’nin Mişkâtu’l-Mesâbih’i.

İbnü’s-Sünnî’nin et-Tıbbu’n-Nebevî adlı eserinin yazma nüshasını incelemek için, Süleymaniye kütüphanesinden faydalanılmıştır.

(17)

4

BİRİNCİ BÖLÜM

İBNÜS’SÜNNÎ’NİN YAŞADIĞI MUHİT, HAYATI VE İLMİ KİŞİLİĞİ I. İBNÜ’S-SÜNNÎ’NİN YAŞADIĞI MUHİT: DİNEVER

Bir bölgeyi tanımak veya tanıtmak için o bölgenin coğrafi yapısı, tarihi ve kültürel kökenlerinin bilinmesi zorunludur. Bu zorunluluktan hareketle biz de Dineveri coğrafi, tarihi ve ilmi bakımdan tetkik edeceğiz.

A. DÎNEVER’İN COĞRAFİ YAPISI

Dînever, Güneydoğusundaki Kengâver ile güneybatısındaki Kirmanşah’tan yaklaşık 45-48 km. uzaklıktadır. Şehrin harabeleri, Çem-i Dînever, sarp Teng-i Dînever Boğaz’ın geçtikten sonra Bîsütûn kayalığı yanında Karasu’yun bir kolu olan Gemes-Âb’la birleşir.1

Şimdiki İran bölgesinde harebe halinde bulunan Dînever, batıda Hulvân, doğuda Hemedan, güneyde Mâzebezân ve kuzeyde Azerbaycan ile sınırdır. Dînever, aynı zamanda bu bölgeye verilen addır. Dînever’in alanının, yüzölçümü19.368 km² olan Hemedan’ın üçte birinden daha küçük olduğu söylenmiştir.2

Dînever’in genel nüfusunu Araplar ve acemler teşkil etmekteydi.3 Halkı genelde cömert idiler. Bu şehre nispet edilen edebiyat ve hadis âlimleri çoktur. Bu âlimlerden bazılarını şunlardır: Ebû Hanife ed-Dinevrî, edip ve tarihçi ibn Kuteybe Dîneverî, Nasr b. Ya’kûb Dîneverî, kadı ve muhaddis Ahmed b. Mervân ed-Dîneverî ve muhaddis İbnü’s-Sünnî ed-ed-Dîneverî.4

Dînever, suyu bol ve iklimi sıcak bir ovada bulunmaktadır. Aynı zamanda burası, iyi düzenlenmiş çarşılara, verimli meyve bahçeleriyle zengin tahıl ürünlerine

1 Yâkût, Mu’cemu’l-Buldân, II, s. 545; Ebû Hanîfe ed-Dîneverî, el-Ahbârü’t-Tivâl, s. 3. 2 Yâkût, a.g.e, II, s. 545.

3 Yakûbî, Büldân, s. 76; İbn Rüste, el-A’lâku’n-nefîse, s. 271. 4 Yâkût, a.g.e, II, s. 545.

(18)

5

sahipti.5 Dînever, bu tabii güzelliğinden dolayı meliklerin ilgi odağı olmuştur. Burayı ele geçirenler, şehri Başkent olarak kullanmışlardır.6

Şimdiki İran bölgesinde Hemedânla Lüristan arasına düşen Dînever vaktiyle harabeye dönüştükten sonra bir daha yerleşim yeri olamamıştır. Dolayısıyla Günümüzde böyle bir şehir bulunmamaktadır.

Dinever’in 617/1220 yılına ait yerini gösteren bir harita:

5 Yâkût, a.g.e, II, s. 545.

(19)

6

B. DÎNEVER’İN TARİHİ

Çoğunlukla yanlış olarak Deynever şeklinde de söylenen Dînever bugün harabe halindedir.

Dînever’in kuruluşu Selefkiler dönemine (m.ö. 305-64), hatta ondan daha önceki tarihlere kadar uzanır.7 Türklerden önce bu bölgeye Kürt Şuhacan aşireti yerleşmişti.Eski Süryânî kaynaklarında, adı Dînehver şeklinde geçen şehir, 642’de Nihâvend savaşından hemen sonra İslâm hâkimiyeti altına girdi ve Muâviye dönemindeki (661/680) idârî teşkilatlanma sırasında buraya ve Cibâl bölgesinin tamamına “mâhü’l-Küfe” adı verildi.8

Arap müellifleri “mâh” kelimesinin Farsça olduğunu ve “kasaba” anlamına geldiğini ifade etmektedirler. Ancak buradaki “mâh” kelimesi, Cibâl bölgesinin eski adı olan Medyen’nin değişik bir şeklidir. Zira bu kelime ile teşkil edilmiş bütün yer adları Cibâl bölgesi sınırları içinde bulunmaktadır.9

Dînever, Emevîler ve Abbâsîler döneminde çok gelişmiş bir şehir olarak kaynaklarda zikredilmektedir.10 Abbâsî Halifesi Muktedir-Billah’ın (908-932) son yıllarında bölgede çıkan karışıklıklar Dînever şehrini de etkiledi. Âsi kumandan Gîlânlı Merdâvic b. Ziyâr halifenin gönderdiği kuvvetleri yenip, Dînever’i ele geçirdi. Çok geçmeden şehir halkından bir rivayete göre yedi bin, diğer bir rivayete göre ise yirmi beş bin kişiyi öldürdü.11

Daha sonra 348/959 senesinde Türk emirlerinden olan Hasanveyh b. Hüseyin Berzikânî Dînever, Hemedân ve Nihâvend gibi şehirleri de ele geçirip bağımsız bir devlet kurdu. Dînever’i de devletinin baş şehri yaparak elli yıl boyunca burada hüküm sürdü.12 Bununla birlikte Hasanveyh b. Hüseyin söz konusu şehirleri imar ettirdi ve kendi adıyla anılan kubbeli, revaklı, minareli bir câmi yaptırdı. Bir süre sonra Tuğrul beyin kuşattığı şehri İnal Bey eline geçirdi. Sonunda Timur, şehri yakıp

7 Yazıcı, “Dînever” DİA, X s. 356. 8 Ebû Hanîfe, a.g.e, s. 3.

9 Yazıcı, “Dînever” DİA, X, s. 356. 10 Belâzürî, Fütûhu’l-Buldân, s. 432, 439.

11 Streck, “Dînever” IA, III, s. 38; Ebû Hanîfe, a.g.e, s. 4. 12 Belâzürî, a.g.e, s. 439, 440; Yazıcı, “Dînever” DİA, X s. 356.

(20)

7

yıkarak büsbütün ortadan kaldırdı.13 Bu tahripten sonra Dînever bir daha eski haline kavuşamadı.

C. DÎNEVER’DE İLMÎ HAYAT

Dînever şehrinde birçok medrese, bilim adamları ve hadis uleması yetiştiği kaydedilmektedir.14 Bu âlimlerden birkaçının hayatını şöyle özetleyebiliriz.

1. Ebû Hanife ed-Dîneverî (ö. 282/895)

Ahmed b. Dâvûd b. Venend ed-Dîneverî, Dînever’de III. (XI.) yüzyılın başlarında doğduğu söylenmektedir.15 Künyesi, Ebû Hanîfe’dir. O, başta Arap dili ve edebiyatı olmak üzere çeşitli ilimleri, Basra ve Kûfe’deki eğitim merkezlerinde tahsil etmiştir. Daha sonra botanik alanındaki bilgisini geliştirmek için Arap yarımadasında yaşayan bedeviler arasında ve İran, Irak, Filistin, Suriye, Afganistan, Belûcistan, Horasan gibi bölgelerde dolaşarak zengin malzeme topladı ve bunları, kendisini dünya çapında şöhrete kavuşturan Kitâbü’n-Nebât’ta değerlendirdi.16

Gençliğinde oldukça uzun süre devam eden seyahatlerden sonra memleketine dönen bilginimiz, hayatının büyük bir kısmını burada geçirerek evinin çatısına kurduğu bir düzenekte astronomik gözlemler yaptı ve araştırmalarının sonucunu

Kitâbü’n-Envâ’ adlı eserinde açıkladı. Büyük astronom Abdurrahman es-Sûfî’nin

335/946 yılında Dînever’yi ziyareti sırasında bu evin ayakta olduğu ve kendisinin de bir süre orada kaldığı bilinmektedir. Her ne kadar Abdurrahman es-Sûfî onun ortaya koyduğu astronomi cedvellerine karşı bazı itirazlarda bulunmuşsa da Bîrûnî, Ebû Hanîfe ed-Dîneverî’ye çok güvendiğini söyleyerek el-Âsârü’l-bâkıye’de bu cedvellere yer vermiştir.17

Ebû Hanife ed-Dîneverî 282/895 senesinde vefat etmiştir.18

13 Yazıcı, “Dînever”, DİA,

14 Ebû Hanîfe, a.g.e, s. 4.

15 İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, s. 86.

16 Dîneverî, Kitâbü’n-Nebât, (giriş) s. 1-57. 17 Yâkût, Mucemu’l-Udebâ, III, 26-32.

18 İbn Hallikân, Vefeyât, VII, 180; Kâtip Çelebî, Keşfü’z-Zunûn, I, 616, 907; II, 965; Hamidullah, “Dîneverî, Ebû Hanîfe” DİA, IX, 356-358.

(21)

8

2. İbn Kuteybe ed-Dîneverî (ö. 276/889)

Abdullah b. Müslim b. Kuteybe ed-Dîneverî 213/828 yılında Kûfe’de dünyaya gelmiştir. Künyesi, Ebû Muhammed’tir. O, dedesinin adına nisbetle Kutebî veya İbn Kuteybe diye, babasının Mervli olması sebebiyle de Mervî nisbesiyle anılır.19

İbn Kuteybe’nin hocaları döneminin en seçkin âlimleridir. İlk derslerini babasından aldıktan sonra Bağdat’ta Câhiz (255/869)’in öğrencisi oldu ve onun bazı kitaplarını huzurunda okuyarak icâzet aldı.20 Fıkıh, tefsir ve hadis gibi ilimleri İshak b. Râhûye (230/844)’den, dil, edebiyat ve kıraati Muhammed b. Ziyâd ez-Ziyâdî ve Ebü’l-Hattâb Ziyâd b. Yahyâ el-Hassânî’den, nahiv ve lugat ilimlerini İbrahim b. Süfyân ez-Ziyâdî, Ebü’l-Fazl Abbas b. Ferec er-Riyâşî’den, Kur’ân ilimleriyle şiiri Ebû Hâtim es-Sicistânî’den okudu. Ayrıca tahsil gayesiyle Horasan, Mekke ve Basra’ya gitti.21

Hayatının büyük bir kısmını Abbâsîler’in en parlak döneminde Bağdat’ta geçiren İbn Kuteybe, gençliğinde katıldığı Mu’tezile âlimlerinin toplantılarında tartışılan fikirlerden oldukça etkilendi. Mu’tezile ve Ehl-i sünnet arasında sürüp giden tartışma ortamında yetişmesi erken yaşta kelâm ilmine ağırlık vermesine sebep oldu. Mu’tezile’den ayrıldıktan sonra muhaddislerin ilim meclislerine katılmayı tercih etti. Bu yıllarda Bağdat’ta devrin önemli simaları ile tanışma imkanı buldu. Daha sonra vezir Ebü’l-Hasan ibn Hâkân’ın aracılığıyla Dînever kadısı oldu. Yaklaşık yirmi yıl kadar bu görevde kaldıktan sonra Bağdat’a döndü ve 1 Receb 276/889’da vefatına kadar burada yaşadı.22

19 İbn Kuteybe, Te’vilü müşkili’l-Kur’ân, (nşr. Seyyid Ahmed Sakr, giriş) s. 1-87; Yazıcı, “İbn Kuteybe”, DİA, XX, 145-148.

20.Yazıcı, “İbn Kuteybe” DİA, XX, 145; İbn Kuteybe, ; İbn Kuteybe, Uyûnü’l-ahbâr, III, 199; Ancak, günümüzdeki bazı araştırmacılar İbn Kuteybe (ö. 276/889)’nin el-Câhız’ın öğrencisi olduğu şeklindeki iddiaları sıhhatli bulmuyorlar. Bunu şöyle izah etmektedirler: İbn Kuteybe, el-Câhız’dan yaptığı alıntılarda “Amr b. Bahr el-Câhız, kitaplarından faydalanma konusunda bize icâzet verdi.”, “Amr b. Bahr dedi ki” ve “el-Câhız dedi ki” ifadelerini kullanmaktadır. Bütün bu kalıplarda işitme ve hocaya sunmayı gösterecek kesin deliller yoktur. İcâzet konusundaki eleştiriler bir yana, İbn Kuteybe’nin icâzetle yaptığı bazı alıntıların “Kitâbu’l-Buhalâ” adlı eserde önemsiz farklarla aynen mevcut olması işitmenin olmadığını destekler mahiyettedir. Bk. Hüseyin Akyüz, “el-Câhız’ın Sünnet/Hadis Anlayışı” AÜİF, Ankara-2004 s. 65

21 İbn Hallikân, Vefayât, III, 42; İbnü’n-Nedîm, Fihrist, s. 115-116.

(22)

9

3. Ebü’l-Abbâs ed-Dîneverî (340/951)

Tam ismi, Ahmed b. Muhammed b. ed-Dîneverî’dir. Künyesi, Ebü’l-Abbâs’tır. Yûsuf el-Hüseyin, Abdullah el-Harrâz, Ebû Muhammed el-Cerîrî ve Ebü’l-Abbas İbn Atâ gibi tanınmış sûfîlerin sohbetinde bulundu. Cüneyd el-Bağdâdî’nin kendisine yazdığı bir mektup vesilesiyle onunla ilişki kurdu. Fütüvvet23 ehlinin en

seçkinlerinden olan Ebü’l-Abbâs bir süre Nîşâbur’da ikamet edip tasavvufî konularda çok etkili vaazlar verdikten sonra önce Tirmiz’e ardından da Semerkant’a gitti ve orada 340/951 senesinde vefat etti.24

4. İbn Vehb, ed-Dîneverî (ö. 380/690)

Tam ismi, Abdullah b. Muhammed b. Vehb b. Bişr b. Sâlih b. Hamedân’dır. Künyesi, Ebû Muhammed’dir.25 Dedesine nispetle İbn Vehb diye meşhur olmuştur. İbn Adî (365/976) onun hakkında, hadis hâfızı derken, Dârekutnî (385/995) metrûku’l-hadis ifadesini kullanır. 380/690 senesinde vefat etmiştir.26

Ebû Umeyr b. en-Nuhhâs, Ebû Sa’id el-Eşec, Muhammed b. Velîd el-Büsrî ve Ahmed b. Abdurrahman b. Vehb isimli hocalardan hadis almıştır.27 Kendisinden hadis alan âlimler şunlardır: Ca’fer Firyâbî, Ebû Ali en-Neysâbûrî, Yûsuf el-Meyânicî, Ebû Bekr el-Ebherî, Ömer b. Sehl ed-Dîneverî ve Abdullah b. Sa’id 28

23 Fütüvvet, gençlik, erlik, yiğitlik anlamında Arapça bir kelimedir. İlk defa Nâsır Lidinillah ismiyle resmi hüviyete bürünmüş (566/575) bir örgüttür. Horasanlı Melâmetîler, esnaf ve zanaat erbabını teşkilâtlandırarak, loncaları oluşturmuşlardır. İbnü’l-Arabî’ye göre fütüvvet, belirli bir gruba veya tasavvuf ve dindeki belirli bir bakış açısına delâlet etmez: fütüvvet, kuvvet ve güç makamıdır. Bk. Cürcânî, Ta’rîfât, s. 165; Suad el-Hakîm, İbnü’l-Arabî sözlüğü, (çeviren: Ekrem Demirli) s. 200-201; Hançerlioğlu, İslâm İnançları Sözlüğü, s. 109; Cebecioğlu, Tasavvuf Terimleri Ve Deyimleri Sözlüğü, s. 220-221.

24 Hayatı için bk. Kuşeyrî, er-Risâle, s. 218; Sülemî, Tabakât, s. 475-478; Yetik, “Dîneverî, Ebü’l-Abbas” DİA, IX, 358-359.

25 Yâkût, a.g.e, II, 545. 26 Zehebî, Tezkire, II, 754-755. 27 Zehebî, Tezkire, II, 754. 28 Zehebî, Tezkire, II, 754.

(23)

10

5. Abdu’s-Samed ed-Dîneverî (397/1007)

Abdu’s-Semad b. Amr b. Muhammed b. İshâk ed-Dîneverî’nin künyesi, Ebü’l-Kâsım’dır.29

Abu’s-Samed, Ebû Bekir en-Neccâd ve Saîd el-İsteharî gibi hocalardan istifade etti. Kendisinden de, el-Ezcî, es-Seyramî ve başka âlimler hadis işittiler.30

Abdu’s-Samed ed-Dîneverî, 397/1007 senesinde vefat etmiştir.31

6. Nasr b. Ya’kûb ed-Dîneverî (ö. 410/1020)

Nasr b. Ya’kûb ed-Dîneverî’nin hayatına dair yeterli bilgi bulunmamaktadır. Künyesi, Ebû Sa’d’dır. Hakkında söylenenler dikkate alındığında kabiliyetli ve çok yönlü bir edip ve sanatkâr olduğu anlaşılır.32

Nasr b. Ya’kûb, Gazneli sultan Mahmûd devrinde Dîvân-ı İnşa’da kâtip olarak çalışmış ve bu sırada Abbâsî Halifesi Kâdir-Billah’a gönderilen mektupları kaleme almıştır. Bir süre Nîşâbur’da malî işlerle ilgili bir görevde bulunan Dîneverî’nin yaklaşık 410/120 yılında vefat ettiği söylenmektedir.33

7. Ebü’l-Kâsım İbnü’l-Kecc ed-Dîneverî (ö. 415/1025)

Tam ismi, Yûsuf b. Ahmed b. Kecc ed-Dîneverî’dir. Künyesi, Ebü’l-Kâsım’dır. Dedesine nisbetle İbnü’l-Kecc diye meşhur olmuştur.34

Ebü’l-Kâsım, Ebu’l-Hüseyin b. Kettân, ed-Dârikî ve Ebu’l-Hâmid gibi hocalardan ilim tahsil etmiştir.35 Şâfii mezhebine mensup olan İbnü’l-Kecc, 415/1025 yılında Dînever’de şehit edilmiştir.36

29 Sübkî, a.g.e, II, 241; İbnü’l-Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, XI, 362. 30 Hatîb, Târîhu’l-Bağdât, XI, 43; Sübkî, a.g.e, II, 241.

31 Hatîb, a.g.e, XI, 44; İbnü’l-Kesîr, a.g.e, XI, 362. 32 Tüccâr, “Dîneverî, Nasr b. Ya’kûb” DİA, IX, 359.

33 Seâlibî, Yetîmetü’d-dehr, IV, 449-452; Kâtip Çelebî a.g.e, I, 417, 523, 914; Ziriklî, a.g.e, VIII, 352, Kehhâle, a.g.e, VII, 93-94; Tüccâr, “Dîneverî, Nasr b. Ya’kûb” DİA, IX, 359.

34 Semânî, Ensâb, V, 36; İbnü’l-Esîr, Lübâb, III, 85. 35 Zehebî, Siyer, XVII, 183-184; İbnü’l-İmâd, Şezerât, V, 35.

(24)

11

II. İBNÜ’S-SÜNNÎ’NİN HAYATI A. NESEBİ VE KİMLİĞİ

İbnü’s-Sünnî’nin, tam adı Ahmed b. Muhammed b. İshâk37 b. İbrâhîm38 b. Esbât39 b. Abdillâh b. İbrâhîm b. Büdeyh’tir.40 el-Haşimî, el-Caferî ve ed-Dîneverî nispeleriyle anılır.41 Künyesi Ebû Bekir’dir.42

İbnü’s-Sünnî bazı kaynaklarda sin harfinin kesresiyle yani İbnü’s-Sinni şeklinde de kaydedilmiştir.43 Ancak bunun yanlış bir kullanım olduğu anlaşılmaktadır.44

İbnü’s-Sünnî nisbesi, bid’at’ın zıddı olan sünnete nispet edilmiştir.45 Nitekim bid’atler çoğaldığında sünnetin hâmisi olan birçok âlim de bu nispetle anılmıştır. Mesela Âlâ b. Amr es-Sünnî, Ebû Zekeriyye Yahyâ b. Zekeriyye es-Sünnî, Muhammed b. Ahmed es-Sünnî, Ebû’l-Hasan Ali b. Yahya es-Sünnî, Ebû’l-Hasan Muhammed b. Abdillah es-Sünnî ve Ebû’l-Abbâs Ahmed b. Muhammed es-Sünnî bu âlimlerdendir.46

İbnü’s-Sünnî’ye ed-Dîneverî nisbesi, Dîneverli olması47 Haşimî ve Caferî nisbesi ise ailesinin Ca’fer b. Ebû Tâlib’in mevâlîsinden olması sebebiyle verilmiştir.48

Müellifin, kaynaklarda Ebû Alî el-Hasan b. Ahmed b. İshâk es-Sünnî isimli oğlundan bahsedilmektedir.49 Ancak biz bu şahısın ilmî kişiliğine dair herhangi bir

37 Kâtip Çelebî, Keşfuz-zunûn, II, 1173. 38 İbnü’l-İmâd, Şezarât, IV, 339.

39 Kehhâle, Mu’cem, II, 80; Safedî, Vâfî, VII, 362. 40 Semânî, a.g.e, III, 325.

41 Zehebî, Tezkire, II, 939. 42 Ziriklî, A’lâm, I, 209.

43 Kehhâle, a.g.e, II, 80; Ayrıca, Bağdatta Sin isimli bir kasabada doğan kimseler de İbnü’s-Sinnî nisbesiyle anılır. Meselâ, Hişâm b. Abdillah es-Sinnî er-Râzî bu kasabadan çıkmıştır. Bk. İbnü’l-Esîr, el-Lübâb, II, 150.

44 Semânî, a.g.e, III, 324; İbn Mâkûlâ, İkmâl, IV, 500; İbnü’l-Esîr, el-Lübâb, II, 149. 45 Semânî, a.g.e, III, 324-325.

46 Semânî, a.g.e, III, 324.

47 Zehebî, Siyer, XVI, 255; a.mlf. Tezkire, II, 939.

48 Zehebî, Siyer, XVI, 255; Ziriklî, a.g.e, I, 209; İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Tadil, II, 437. 49 Zehebî, Siyer, XVI, 256.

(25)

12

bilgiye ulaşamadık. Bunun yanında Ravh b. Muhammed b. Ahmed adlı torunu vardır. O, Ebû Zura’ künyesiyle meşhur olmuştur.50 Aynı zamanda er-Râzî nisbesiyle anılan Ravh,51 hadis âlimi ve şâir idi.52 Ayrıca, o, İsfahân kadılığı da yapmıştır.53 424/1032 yılında Kerec’de vefat etmiştir.54

B. DOĞUMU VE ÖLÜMÜ

İbnü’s-Sünnî’nin Dînever’de 280/893’den sonra55 yahut 284 yılında doğduğu kaydedilir.56 Onun genel olarak 364/975 yılında öldüğü kabul edilir. Oğlu Ebû Alî el-Hasan b. Ahmed b. Muhammed b. İshâk şöyle der: “Babam hadis yazıyordu, sonra kalemini hokkaya’ye koydu, iki elini kaldırarak Allaha dua etti ve öldü.”57 Aynı rivayeti Zehebî, İbnü’s-Sünnî’nin torunu olan Ravh b. Muhammed’ten şu ilave ile nakleder: “İbnü’s-Sünnî’nin vefatı 364 senesinin sonu idi.”58

Her ne kadar Ebû Ya’lâ el-Halîlî (446/1054), İbnü’s-Sünnî’nin 359/970 senesinde öldüğünü söylese de bu tespit isabetli değildir.59 İbnü’n-Nokta (629/1232), el-Halîlî’nin bu sözünü şöyle eleştirir: “İbnü’s-Sünnî 359/970 senesinde vefat etti demek hatadır. Çünkü Ebû Nasr b. Kessâr (433/1024), Nesâî (303/915)’nin Süneni’ni İbnü’s-Sünnî’den 360 senesinde dinlemiştir (almıştır).”60

İbnü’s-Sünnî vefat ettiğinde arkasında 60 dirhem bırakmış, o da defin sırasında kefen almak için harcanmıştır.61

İbnü’s-Sünnî ile aynı yılda vefat eden bazı âlimler şunlardır:

Ebû’l-Ferec Ahmed b. Kâsım el-Heşşâb, Ebû İshâk İbrahim b. Ahmed b. Muhammed b. Recâ en-Neysâbûrî, Ebû Hâşim Abdu’l-Cebbâr b. Abdi’s-Samad

50 Zehebî, Siyer, XVII, 51; Sübkî, a.g.e, III, 44. 51 Kehhâle, a.g.e, IV, 174.

52 Hatîb, a.g.e, VIII, 410; Sübkî, a.g.e, III, 44. 53 Hatîb, Târîhu’l-Bağdât, VIII, 410.

54 Zehebî, Siyer, XVII, 51; Kehhâle, a.g.e, IV, 174. 55 Zehebî, Siyer, XVI, 255.

56 Ziriklî, a.g.e, I, 209.

57 İbnü’l-İmâd, Şezarât, IV, 339.

58 Zehebî, Tezkire, II, 939; Bağdâdî, Târihu Bağdâd, VIII, 410. 59 İbnü’s-Sünnî, el-Kanâ’a, (mukaddime) s. 17.

60 İbnü’n-Nokta, et-Takyîd, 170. 61 İbnü’n- Nokta, a.g.e,171.

(26)

13

Sülamî, Ebû’l-Hasan Alî b. Ahmed b. Alî el-Masîsî, Emîrü’l-müminin Fadl b. Muktedir Ca’fer el-Abbâsî, Muhammed b. Bedr el-Hamâmî ve Ebû’l-Hasan Muhammed b. Abdullah b. İbrahim es-Salîtî.62

III. İLMÎ KİŞİLİĞİ A. TAHSİL HAYATI 1. İlim Tahsili

İbnü’s-Sünnî’nin asrı, hadislerin tasnif edilerek ilk el kaynaklarının ikmal edildiği oldukça bereketli bir dönemdir. Müellifimiz Dînever’de yetişmiştir. İlim tahsiline küçük yaşlarda başlamıştır.63

İbnü’s-Sünnî’nin “el-Kanaa” isimli eserini tahkik eden Abdullah b. Yûsuf’un tesbitine göre, onun “Kanaa” ve “Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle” adındaki iki eserindeki hocaların sayısı yüz altmıştır.64 Bunun yanında o, Hâfız unvanıyla anılmaktadır.65 Dolayısıyla İbnü’s-Sünnî’nin büyük bir hadis âlimi olduğu ortaya çıkmaktadır.66 Ayrıca o, bir müddet Rey şehrinde kadılık yapmıştır. Bu durum, onun sadece teknik olarak bir hadisçi olmadığı, aynı zamanda fıkhî yönünün de bulunduğunu göstermektedir. Bununla birlikte kendisine has bir mezhepten ziyade Şâfî mezhebine tabi olduğu görülmektedir.67

2. Seyahatleri

İbnü’s-Sünnî, Dînever’deki hocalardan ders alma işini tamamlayınca, Dînever dışındaki imamlardan istifade etmek ve hadis derlemek için seyahatlere başlamıştır.68 O, Bağdat, Basra, Kûfe, Harran, Dımaşk, Mısır, Cizre ve diğer ilim merkezlerine

62 Zehebî, Siyer, XVI, 256.

63 İbnü’s-Sünnî, el-Kanâ’a, (mukaddime) s. 8. 64 İbnü’s-Sünnî, el-Kanâ’a, (mukaddime) s. 9. 65 İbn Manzûr, Muhtasaru Târihi Dımaşk, III, 230. 66 İbnü’s-Sünnî, Amelü’l-yevm ve’l-leyle, s. 8. 67 İbnü’n-Nokta, a.g.e, 171.

(27)

14

seyahat etmiştir.69 Sonunda memleketi Dînever’e dönmüş, ömrünün sonuna kadar ilimle, bilhassa hadis ilmiyle meşgul olmuştur.70

B. HADİS ÖĞRENİMİ

Bir âlimin yetişme tarzı söz konusu olduğunda elbette ki ilk akla gelen, ders aldığı hocaları ve onlardan okuduğu kitaplardır. İbnü’s-Sünnî ilim öğrenmek gayesiyle gittiği muhtelif bölgelerde devrinin meşhur hocalarından özellikle hadis dersleri almıştır. Biz burada kaynakların bize sunduğu bilgiler muvacehesinde İbnü’s-Sünnî’nin çokça istifade ettiği önde gelen hocalarından bir kısmının biyografisine yer vereceğiz.

1. Hocaları

a. Nesâî (ö. 303/915)

Ahmed b. Şuayb b. Alî en-Nesâî 215/830 yılında Horasan bölgesindeki Nesâ’da doğdu. Künyesi Ebû Abdirrahmân’dır.71 Nesâî on beş yaşından itibaren hadis tahsiline başladı. 230/844 yılında, kendisinden en çok faydalandığı hocası Kuteybe b. Saîd’den hadis okumak üzere Belh yakınlarındaki Bağlân köyüne gitti ve onun yanında on dört ay kaldı.72

Ayrıca İbn Râhûye, Ebü’l-Hasan İbn Ebû Şeybe, Ahmed b. Hanbel, Ahmed b. Menî, Ali b. Hucr, Hişâm b. Ammâr, Duhaym, İbrâhim b. Saîd el-Cevherî, Fellâs, Muhammed b. Beşşâr el-Bündâr, İbnü’l-Müsennâ ve Ya’kûb b. İbrâhim ed-Devrakî gibi muhaddisler de onun hocalarıdır.73

Hadis tahsili için Horasan, Hicaz, Mısır, Irak, el-Cezîre ve Suriye’deki ilim merkezlerine seyahat etti ve Mısır’a yerleşti.74 Hayatının daha sonraki dönemlerinde muhaddislerden faydalanmaya devam etti. Hocalarından öğrendiği hadislerin

69 Ziriklî, Siyer, I, 209; İbn Manzûr, a.g.e, III, 230; Aydınlı, “İbnü’s-Sünnî” DİA, XXI, s.213. 70 Zehebî, Siyer, XIV, 255.

71 İbnü’n-Nokta, a.g.e, s. 140-143; Zehebî, a.g.e, XIV, 125; Tezkire, II, 698; Sübkî, a.g.e, II, 10. 72 Zehebî, Siyer, XIV, 127; Sübkî, a.g.e, II, 11; Kandemir, “Nesâî” DİA, XXXII, 563.

73 Zehebî, Siyer, XIV, 125-126; a.mlf. Tezkire, II, 698; Sübkî, a.g.e, II, 10. 74 Zehebî, Siyer, XIV, 127; Sübkî, a.g.e, II, 10-11.

(28)

15

senedinde eğer İbn Lehîa gibi kendisinin zayıf kabul ettiği muhaddisler varsa -bu rivayetlerin senedi âlî olsa bile- onları hiçbir eserinde rivayet etmedi.75

Nesâî’nin şöhreti duyulunca hadis talebeleri ondan istifade etmek üzere Mısır’a gelmeye başladı. Kendisinden oğlu Abdülkerîm ile Kâsım b. Sâbit, Ahmed b. Muhammed b. İshâk es-Sünnî, Ebû Bişr ed-Dûlâbî, Ebû Avâne el-İsferâyînî, Hamza el-Kinânî, Taberânî ve İbn Adî hadis rivayet etti.76

Talebesi Ebû Saîd İbn Yûnus’un belirttiğine göre Nesâî, zilkade 302/915 senesinde Mısır’dan ayrıldı. Sonra Dımaşk’a gitmiş, oradaki bir mescitte kendisine Muâviye ile ilgili bir soru sorulmuş, bu soruya, “Muâviye kendi başını kurtarsın yeter” diye cevap verince, Muâviye taraftarları onu döverek mescitten çıkarmıştır. Bu olaydan sonra hastalanınca Mekke’ye götürülmüş ve yediği dayağın etkisiyle orada vefat ederek Safâ ile Merve civarında bir yere defnedilmiştir.77

Nesâî ile hadis ilmindeki yerini tetkik ettiğimiz İbnü’s-Sünnî arasındaki ilişkiye gelince Nesâî’nin İbnü’s-Sünnî’yi ilmî açıdan etkileyen en müessir âlimlerden biri olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple İbnü’s- Sünnî’ye “sâhibü’n-Nesâî” denilmektedir.78 Hatta Nesainin talebelerini sıralayan eserler kendi oğlundan sonra önceliği İbnü’s-Sünnî’ye verirler.79 Ayrıca İbnü’s-Sünnî, Nesâî’nin Süneni’ni günümüze taşıyan râviler’den sayılır.80 Hatta kaynaklar Nesâî’nin Süneni’ni Müctenâ ismiyle ihtisâr ettiğini ve bu eserin İbnü’s-Sünnî’ye ait oluğunu dahi ileri sürmüşlerdir.81 Bu hususla alakalı tartışmalar, ikinci bölümde İbnü’s-Sünnî’nin eserleri başlığı altında tetkik edilecektir.

75 Zehebî, Siyer, XIV, 131-132; İbn Hacer, Tehzîb, I, 28; Ahmed Muhtâr Remzi, Siyeru

A’lâmi’l-Muhaddisîn, 455.

76 Zehebî, Siyer, XIV, 127; a.mlf. Tezkire, II, 698; Sübkî, a.g.e, II, 10.

77 Zehebî, Siyer, XIV, 132-133; a.mlf. Tezkire, II, 700; İbn Hacer, a.g.e, I, 28; Ahmed Muhtâr a.g.e, s. 457-459; Kandemir, “Nesâî” DİA, XXXII, 563.

78 Zehebî, Siyer, XVI, 256; Safedî, Vâfî, VII, 362. 79 İbn Hacer, a.g.e, I, 27.

80 Zehebî, Siyer, XVI, 256; a.mlf. Tezkire, II, 939; Aydınlı, “İbnü’s-Sünnî” DİA, XXI, 213. 81 Zehebî, Siyer, XVI, 256; Sübkî, a.g.e, II, 29.

(29)

16

b. Ebû Halife el-Cumahî (ö. 305/917)

Kaynakların verdiği bilgiye göre, tam ismi el-Fazl b. Hubâb b. Muhammed b. Şuayb b. Abdurrahman b. Sahr el-Cumahî’dir. Künyesi, Ebû Halîfe’dir.82

Ebû Halife, Müslim b. İbrahim, Süleyman b. Harb, Ebû’l-Velîd et-Tayâlisî, Ka’nabî, Muhammed b. Kesîr, Velîd b. Hişâm, Müsedded b. Müserhed, Alî el-Medînî, Abdullah b. Abdi’l-Vehhâb, Muhammed b. Sellâm, Abdurrahman b. Mübarek, Amr b. Merzûk ve Hafs b. Ömer gibi âlimlerden ilim tahsil etti.83

Kendisinden Ebû Bekir Ci’âbî, Ebü’l-Kâsım et-Taberânî, Ebû Bekr el-İsmâilî, Ebû Ahmed b. Adî, Ebû Şeyh, Ebû Avâne, Ebû Bekir es-Sûlî, İbn Hibbân, Ebû Ali en-Nîsâbûrî, Abdullah b. Muzâhir, Muhammed b. Abdirrahman b. Hellâd er-Râmahürmüzî, Ebû İshâk b. Hamza ve Muhammed b. Saîd gibi muhaddisler hadis aldılar.84

Ebû Halîfe ile İbnü’s-Sünnî arasındaki ilişkiye gelince, İbnü’s-Sünnî’nin Ebû Halîfe’den çokça ilim aldığı anlaşılmaktadır. Çünkü kaynaklar Ebû Halife’yi onun en büyük hocası olarak tanıtırlar.85 Bunun yanında İbnü’s-Sünnî Amelü’l-Yevm

ve’l-Leyle isimli eserinde Ebû Halîfe’den otuz yedi hadis nakletmiştir.86

Ebû Halîfe el-Cumahî, Hadis ilminden ziyade Lügat ilmiyle meşhur olmuştur. Zira onu hemen bütün Tabakâtu’n-Nahviyyîn Müellifleri bir lügat bilgini olarak zikretmektedirler.87 Ebû Halîfe, 305/917 senesinde Basra’da vefat etmiştir.88

c. Ebû Ya’lâ el-Mevsilî (ö. 307/919)

Ahmed b. Ali b. el-Müsennâ et-Temîmî el-Mevsilî 210/826’da Musul’da doğdu. Künyesi Ebû Ya’lâ’dır.89 Babası Ali b. Müsennâ muhaddis, dayısı Muhammed b. Ahmed b. Ebi’l-Müsennâ hadis hâfızıydı.90

82 Zübeydî, Tabakâtü’n-Nahviyyn, s. 182; Zehebî, Tezkire, II, 670; Kehhâle, a.g.e, IV, 184. 83 Zehebî, Siyer, XIV, 8; a. mlf. Tezkire, II, 670.

84 Zehebî, Siyer, XIV, 8; a.mlf. Tezkire, II, 670-671; İbn Hacer, Lisânü’l-Mîzân, IV, 438-439. 85 Zehebî, Siyer, XVI, 255; Sübkî, a.g.e, II, 29.

86 İbnü’s-Sünnî, Amelü’l-Yevm Ve’l-Leyle, s. 210, 306, 310, 343. 87 Zübeydî, a.g.e, s. 182; Yâkût, el-Mucemu’l-Üdebâ, XVI, 204-214. 88 Zehebî, Tezkire, II, 671; Ziriklî, a.g.e, V, 148.

(30)

17

Henüz on beş yaşında iken önce Bağdat’ta, daha sonra Basra, Abadan, Ahvaz gibi şehirlere gitti. Bu sırada Ebü Zür’a er-Râzî ile arkadaş oldu. Ahmed b. Hanbel’le birlikte Ali b. Ca’d’dan hadis rivayet etti. Yahyâ b. Maîn, Osman b. Ebû Şeybe, Halife b. Hayyât, Ebû Heyseme Züheyr b. Harb gibi muhaddislere talebe oldu.91

Kendisinden Nesâî, İbn Hibbân, Ebü’l-Feth el-Ezdî, Taberânî, Ebû Bekir Ahmed el-İsmâilî, İbn Adî, ve Ebü’ş-Şeyh gibi muhaddisler hadis almışlardır.92

İbn Hibbân, Dârekutnî, Hâkim ve Zehebî Ebû Ya’lâ’nın güvenilir bir alim olduğunu söylemektedirler. Fıkıh ilmini imam Ebû Yûsuf’un talebelerinden öğrendi ve Ebû Hanîfe’nin görüşlerini benimsedi. Nitekim Ebû Ali en-Nîsâbûrî derki: Şayet Ebû Ya’lâ, Bişr b. Velîd el-Kindî’den Ebû Yûsuf’un kitaplarını okumakla zaman kaybetmeseydi o, Basra’da Süleyman b. Harb ve Ebü’l-Velîd et-Tayâlisî gibi büyük muhaddislerin seviyesine çıkardı.93

Ebû Ya’lâ el-Mevsilî, 307/919 yılında Musul’da vefat etti ve orada gömüldü. Şehir halkı dükkânlarını kapatarak onun cenazesine katıldı.94

Ebû Ya’lâ’nın, hadisçiliğini araştırma konusu edindiğimiz İbnü’s-Sünnî ile olan ilişkisine gelince kaynaklarda onun İbnü’s-Sünni’ye hadis rivayet ettiği belirtilmektedir.95 Öyle anlaşılıyor ki İbnü’s-Sünni, Hanefi görüşlere sahip olan Ebû Ya’lâ el-Mevsilî’den daha ziyade hadis rivayeti konusunda istifade etmiş, fıkhi konularda ise diğer Şafii hocalarının etkisinde kalmıştır. 96

89 Zehebî, a.g.e, XIV, 174; İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, XI, 139; İbnü’l-İmâd, a.g.e, IV, 35;

Kettânî, Risâletü’l-Müstatrefe, s. 71.

90 Zehebî, Siyer, XIV, 174; Uğur, “Ebû Ya’lâ el-Mevsulî” DİA, X, 258. 91 Zehebî, Siyer, XIV, 175-176; a.mlf. Tezkire, II, 707.

92 Zehebî, Siyer, XIV, 177-178; a.mlf. Tezkire, II, 707. 93 Zehebî, Siyer, XIV, 178-180; a.mlf. Tezkire, II, 708.

94 Zehebî, Siyer, XIV, 179; a.mlf. Tezkire, II, 709; İbnü’l-İmâd, a.g.e, IV, 36.

95 Zehebî, Siyer, XVI, 255. Nitekim İbnü’s-Sünnî, Ebû Ya’lâ el-Mevsilî’den Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle isimli ererinde birçok hadis rivayet etmiştir. Bk. İbnü’s-Sünnî, Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle, s. 7. 96 Meselâ, Abdurrahman b. Şuayb en-Nesâî ve Zekeriyyâ b. Yahyâ es-Sâcî gibi Şafii âlimler. Bk.

(31)

18

d. Zekeriyya b. Yahyâ es-Sâcî (ö. 307/919)

Tam ismi, Zekeriyya b. Yahyâ b. Abdurrahman ed-Dabbî el-Basrîdir. Künyesi, Ebû Yahyâ olup, “Sâcî” lakabı ile meşhur olmuştur.97

Basra’da doğdu. İlim tahsili için Kûfe’ye, Hicâz’a ve Mısır’a gitti. Kendisi Ubeydullah b. Muâz el-Anberî, Hadebe b. Hâlid, Ebû Rebî’ ez-Zehrânî, Abdüla’lâ b. Hammad en-Nersî, Tâlût b. Abbâd, Süleyman b. Dâvûd el-Mührî gibi âlimlerin meclislerinde bulunarak ilim aldı.98

Kendisinden de, Ebû Ahmed b. Adî, Yûsuf Meyâncî, Abdullah b. Sakâ el-Vâsıtî, Ebû Bekir el-İsmâilî, Ebü’l-Kâsım et-Taberânî, Ebû Amr b. Hamdân, Ebû Şeyh b. Hayyân, Yûsuf b. Ya’kûb en-Nüceyremî ve Ali b. Lü’lü el-Varrâk gibi başka birçok âlim hadis rivayet ettiler.99

Zekeriyya b. Yahâ es-Sâcî’nin İbnü’s-Sünnî’yle ilişkisine gelince bu hususta detaylı bir bilgi bulunmamakla birlikte İbnü’s-Sünnî’nin Zekeriyya b. Yahyâ’dan hadis rivayet ettiği kaydedilmektedir.100 Bunun yanında İbnü’s-Sünnî, Zekeriyyâ b. Yahyâ es-Sâcî’den el-Kanâa ve Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle isimli eserlerinde hadis rivayet etmiştir.101

Zekeriyya b. Yahyâ es-Sâcî, Basra’da 307/919 yılında vefat etmiştir.102

e. Muhammed b. Hüseyin el-Bağdâdî (309/921)

Muhammed b. Hüseyin b. Mukrim el-Bağdâdî, el-Basrî, takriben 219/834’de Bağdatta doğdu. Künyesi, Ebû Bekir’dir.103

Muhammed b. Hüseyin, Bişr b. Velîd, Muhammed b. Bekkâr b. Reyyân, Ubeydullah el-Kevârîrî, Mansûr b. Ebî Müzâhim ve Ebû Hemmâm gibi hocalardan

97 Zehebî, Tezkire, II, 709; İbn Kesîr, a.g.e, XI, 140; İbnü’l-İmâd, a.g.e, IV, 36; Kehhâle, a.g.e, IV, 184.

98 Zehebî, Siyer, XIV, 196-197; a.mlf. Tezkire, II, 709-710; Sübkî, a.g.e, II, 220. 99 Zehebî, Siyer, XIV, 197; a.mlf. Tezkire, II, 710; Sübkî, a.g.e, II, 221.

100 Zehebî, Siyer, XVI, 255; a.mlf. Tezkire, II, 939; MAA, “İbnü’s-Sünnî” XIII, 126. 101 İbnü’s-Sünnî, el-Kanâ’a, s. 23, 44, 53; a.mlf. Amel, 39, 144.

102 Zehebî, Tezkire, II, 710; Kehhâle, a.g.e, IV, 184. 103 Hatîb, a.g.e, II, 233; Zehebî, Siyer, XIV, 286.

(32)

19

ders aldı. Kendisinden de, Muhammed b. Mahled el-Attâr, İbn Adî, Ebü’l-Kâsım et-Taberânî, Hasen b. Ali ve İbnü’l-Mükrî gibi başka birçok âlimler hadis rivayet ettiler.104

Ebû Bekir’in Sünnîyle ilişkisine gelince, kaynaklar onu, İbnü’s-Sünni’nin hocalarından biri olarak tanıtmaktadırlar.105

İbnü’s-Sünnî Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle isimli eserinde ondan dokuz hadisi rivayet etmiştir.106

Muhammed b. Hüseyin Basra’ya yerleştikten sonra orada 309/921 yılında vefat etmiştir.107

f. İbnü’l-Bâğandî (ö. 312/925)

Muhammed b. Muhammed b. Süleymân el-Vâsıtî 212/827’de Vâsıt’a bağlı Bâğand köyünde doğdu.108 Künyesi Ebû Bekir’dir. Bâğandî nisbesiyle anılan babası Ebû Bekir Muhammed b. Süleyman ile kardeşi Ebû Abdullah Muhammed de muhaddisti.109

Bağdat, Basra, Kûfe, Şam ve Mısır gibi ilim ve kültür merkezlerinde hadis tahsilini sürdürdü. Ahmed b. Ebi’l-Havârî, İbn Nümeyr, Alî b. Medînî, Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, Ebü’l-Hasan b. Ebî Şeybe, Duhaym ve Hişâm b. Ammâr’dan ders aldı.110

Hüseyin b. İsmâil el-Mehâmilî, İbn Ukde, Taberânî, Ebû Bekir el-İsmâilî, Hâkim el-Kebîr ve İbn Şâhin gibi muhaddisler kendisinden hadis rivayet ettiler.111

104 Hatîb, a.g.e, II, 233; Zehebî, Siyer, XIV, 286; a. mlf. Tezkire, II, 735. 105 İbnü’n-Nokta, a.g.e, s. 170; Zehebî, Tezkire, II, 735.

106 İbnü’s-Sünnî, Amel, s. 399.

107 Hatîb, a.g.e, II, 233; Zehebî, Tezkire, II, 735; İbnü’l-İmâd, a.g.e, IV, 48. 108 Zehebî, Siyer, XIV, 383; Karacabey, “İbnü’l-Bâğandî” DİA, XX, 524.

109 Hatîb, a.g.e, III, 209-213; Semânî, a.g.e, I, 262. Karacabey, “İbnü’l-Bâğandî” DİA, XX, 524. 110 İbn Adî, Kâmil, VI, 300; Hatîb, a.g.e, III, 209; Semânî, a.g.e, I, 262; Zehebî, Siyer, XIV, 383; İbn

Hacer, a.g.e, 360-361; İbnü’l-İmâd, a.g.e, IV, 63.

(33)

20

Hadis öğreniminde yazmak yerine ezberlemeyi tercih eden ve çok miktarda hadis ezberleyen, aynı zamanda kıraat ilmine de vâkıf olduğu belirtilen İbnü’l-Bâgandî 312/925 yılında Bağdat’ta vefat etmiştir.112

İbnü’l-Bâğandî’nin Sünnîyle ilişkisine gelince, kaynaklar onu, İbnü’s-Sünni’nin önde gelen hocalarından biri olarak tanıtmaktadırlar.113 Bununla birlikte, İbnü’s-Sünnî Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle isimli eserinde ondan üç hadisi rivayet etmiştir.114

g. İbn Ebî Dâvûd (ö. 316/929)

Abdullah b. Ebî Dâvûd Süleymân b. Eş’as es-Sicistânî 230/844 yılında Sicistan’da doğdu. Künyesi, Ebû Bekir’dir. Ailesi Yemen’in Ezd kabilesine mensup olduğundan Ezdî nisbesiyle de anılır.115

İlk hadis dersini, 241/855 senesinde Tûs şehrinin velî muhaddisi Muhammed b. Eslem’den aldığı söylenir.116 İbn Ebû Dâvûd babasıyla birlikte Sicistan dışındaki ilim merkezlerine gitti. Horasan, Bağdat, Kûfe, Medine, Mekke, Mısır, Şam ve Cezîre gibi bölgeleri seyahat etti117

Abdullah b. Ebî Dâvûd, başta babası olmak üzere Fellâs, Muhammed b. Beşşâr, Ali b. Haşrem, Harûn b. İshak, İbn Ebû Heyseme, Ebû Zur’a er-Râzî ve Zühlî gibi âlimlerden hadis tahsil etti.118 Kendisinden de İbn Hibbân, Hâkim el-Kebîr, İbnü’l-Mukrî el-İsfahânî, Dârekutnî, İbn Şâhin ve Ebû Bekir el-Ebherî gibi âlimler istifade edip hadis almışlardır.119

112 Semânî, a.g.e, I, 263; Zehebî, Siyer, XIV, 387; Sâfedî, a.g.e, I, 99; İbnü’l-İmâd, a.g.e, IV, 63. 113 İbnü’s-Sünnî, Amel, s. 66.

114 İlgili rivayetler için 126, 573 ve 733 numaralı hadislere bakınız. Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle’yi tahkik eden Beşîr Muhammed’in tespitine göre, söz konusu rivayetlerin biri mevzu, ikisi zayıftır. 115 Hatîb, a.g.e, IX, 465; Zehebî, Siyer, XIII, 222; Tezkire, II, 768; İbnü’l-İmâd, a.g.e, IV, 78;

Kehhâle, a.g.e, VI, 60.

116 Zehebî, Siyer, XIII, 222; Yardım, “İbn Ebû Dâvûd” DİA, XIX, 429.

117 Hatîb, a.g.e, IX, 464; Zehebî, Siyer, XIII, 223; a.mlf. Tezkire, II, 769-770; İbnü’l-İmâd, a.g.e, IV, 79; Kehhâle, a.g.e, VI, 60.

118 İbn Adî, a.g.e, IV, 265-266; Hatîb, a.g.e, IX, 464-465; Zehebî, a.g.e, XIII, 222; Tezkire, II, 767; Yardım, “İbn Ebû Dâvûd” DİA, XIX, 429.

(34)

21

İbn Ebû Dâvûd’un, İbnü’s-Sünnî ile olan ilişkisine gelince, İbnü’s-Sünni’nin kendisinden hadis aldığı belirtilmektedir.120 Nitekim İbnü’s-Sünnî Amelü’l-Yevm

ve’l-Leyle isimli eserinde de İbn Ebû Dâvûd’tan dört hadis nakletmektedir.121

Selef akîdesine bağlı zâhid bir âlim olan İbn Ebû Dâvûd 316/929’da Bağdat’ın Rusâfe semtinde vefat etti ve Bâbülbustân kabristanına defnedildi.122

h. Ebu’l-Kâsım el-Beğavî (ö. 317/929)

Abdullah b. Muhammed b. Abdilazîz b. el-Merzübân el-Beğavî 214/829’da Bağdat’ta doğdu. Ebu’l-Kâsım el-Beğavî, anne tarafından dedesine nisbetle İbn Munî’ olarak ta isimlendirilmiştir.123 Ailesinin memleketi olan Horasan’ın Bağşûr kasabasına nisbetle Begavî diye şöhret buldu.124 Amcası Ali b. Abdülazîz ve anne tarafından dedesi Ahmed b. Menî’nin özel ilgileri sayesinde oldukça küçük yaşta hadis meclislerine devam etti ve bu ilimin tahsiline on bir yaşında başladı. Aralarında Ali b. Ca’d, Ali b. Medînî, Ahmed b. Hanbel ve Ebû Nasr et-Temmâr gibi ünlü muhaddislerin de bulunduğu 300’ü aşkın şeyhten hadis tahsil etti.125

Ebu’l-Kâsım el-Beğavî, İbn Saîd, Katîî, İsmâilî, İbn Şâhin, Dârekutnî, İbn Kâni, Taberânî ve İbn Hibbân gibi yüzlerce muhaddise de hadis okuttu.126

Ebu’l-Kâsım el-Beğavî’nin Sünnî’yle ilişkisine gelince, İbnü’s-Sünnî’nin ondan hadis aldığı kaydedilmektedir.127 İbnü’s-Sünnî Amelü’l-Yevm

ve’l-Leyle isimli eserinde Ebu’l-Kâsım el-Beğavî’den kırk üç hadis rivayet etmiştir.128

120 Aydınlı, “İbnü’s-Sünnî” DİA, XXI, 213. 121 İbnü’s-Sünnî, Amel, s. 210, 306, 310, 343.

122 İbnü’n-Nedîm, Fihrist, s. 284; Hatîb, a.g.e, IX, 468-469; İbn Hallikân, a.g.e, II, 405; Zehebî, Siyer, XIII, 231; a.mlf. Tezkire, II, 772; Kehhâle, a.g.e, VI, 60.

123 Nedîm, a.g.e, s. 284; Zehebî, Siyer, XIV, 441; İbnü’s-Sünnî, el-Kanâ’a, s. 24; İbnü’n-Nokta, a.g.e, 170.

124 Semânî, a.g.e, I, 375; Yâkût, a.g.e, I, 467.

125 Yâkût, a.g.e, I, 468; Zehebî, Siyer, XIV, 441-442; a.mlf. Tezkire, II, 737; Yardım, “Begavî, Ebü’l-Kâsım” DİA, V, 339.

126 Hatîb, a.g.e, X, 111; Zehebî, Siyer, XIV, 442-443; a.mlf. Tezkire, II, 738. 127 Zehebî, Tezkire, XIV, 442; a.mlf. Siyer, XVI, 255.

(35)

22

Bunun yanında İbnü’s-Sünnî el-Kanaa adlı eserinde de el-Beğavî’den naklettiği hadislere yer vermiştir.129

Begavî 317/929 yılında Bağdat’ta vefat etti ve Bâbüttîn Kabristanına defnedildi.130

i. Ebû Arûbe (318/931)

Hüseyin b. Muhammed b. Mevdûd el-Harrânî 222/837 yılı civarında Harran’da doğdu. Künyesi Ebû Arûbe’dir.131 Aynı zamanda Sülemî ve Cezerî nisbeleriyle de anılır.132

Ebû Arûbe, Cezîre, Dımaşk ve Irak gibi yerleri dolaşarak, Muhammed b. Hâris, Muhammed b. Vehb, İsmâîl b. Mûsâ, Abdu’l-Cebbâr b. Alâi, Müseyyeb b. Vâzıh, Ahmed b. Bekkâr, Muhammed b. Saîd, Ebû Yûsuf Muhammed b. Ahmed, Muhammed b. Zunbûr ve Amr b. Osmân gibi muhaddislerden istifade etti.133

Kendisinden İbn Hibbân, İbn Adî, Muhammed b. Muzaffer, Ebû Bekir b. Mukrî, Muhammed b. Ca’fer, Ebû Muslim Abdurrahman b. Muhammed, Ebü’l-Feth Muhammed b. Hüseyin, Ebü’ş-Şeyh ve Hâkim el-Kebîr gibi tanınmış muhaddisler rivayette bulundular.134

İbn Adî, Ebû Arûbe’nin hadisleri ve Muhaddisleri iyi bildiğini, Harranlıların müftüsü olduğunu söylemekte, Hâkim el-Kebîr de onun gördüğü muhaddislerin en güveniliri, hâfızası en iyi olanlarından biri, hadisten başka fıkıh ve kelamı da iyi bilen bir âlim olarak tanıtmaktadır.135 Ebû Arûbe el-Harrânî 318/931tarihinde doksan altı yaşında vefat etti.136

129 İbnü’s-Sünnî, el-Kanâ’a, s. 72.

130 İbnü’n-Nedîm, a.g.e, s. 284; Hatîb, a.g.e, X, 111-117; Zehebî, Siyer, XIV, 455-456; Kettânî, a.g.e, s. 78.

131 İbnü’n-Nedîm, a.g.e, s. 282; Ziriklî, a.g.e, II, 253; Kehhâle, a.g.e, IV, 60 132 Zehebî, Siyer, XIV, 510; a.mlf. Tezkire, II, 774-775.

133 Zehebî, Siyer, XIV, 510-511; a.mlf. Tezkire, II, 774. 134 Zehebî, Siyer, XIV, 510-511; İbnü’l-İmâd, a.g.e, IV, 89.

135 Zehebî, Siyer, XIV, 511-512; Kandemir, “Ebû Arûbe” DİA, X, 99. 136 Yâkût, a.g.e, II, 236; Zehebî, Siyer, XIV, 512; Kettânî, a.g.e, 55.

(36)

23

Ebû Arûbe’nin, İbnü’s-Sünnî ile olan ilişkisine gelince, kaynaklarda onun İbnü’s-Sünni’ye hadis rivayet ettiği belirtilmektedir.137 İbnü’s-Sünnî Amelü’l-Yevm

ve’l-Leyle isimli eserinde Ebû Arûbe’den elli bir hadis,138 el-Kanaa adlı eserinde ise yedi hadis rivayet etmiştir.139

j. İbn Cevsâ (ö. 320/932)

Ahmed b. Umeyr b. Yûsuf ed-Dımaşkî 230/844 yılında doğdu. Aslen Dımaşkli olup Benî Hâşim’in veya Muhammed b. Sâlih b. Beyhes el-Kilâbî’nin mevâlisindendir.140

İbn Cevâ, Ebü’t-Takî Hişam b. Abdülmelik, Muhammed b. Abdullah b. Meymûn, Yûnus b. Abdüla’lâ ve İmrân b. Bekkâr el-Kilâî, Amr b. Osmân, Muhammed b. Hişâm, Muhammed b. Vezît, İmrân b. Bekkâr, Yûnus b. A’lâ, Muâviye b. Amr, Mûsâ b. Âmir ve Muhammed b. Avf gibi âlimlerden hadis rivayet etmiştir.141

Kendisinden Ebû Ali en-Nîsâbûrî, Hamza el-Kinânî, Taberânî, İbn Adî, Hâkim el-Kebîr, İbn Adî, Zübeyr b. Abdi’l-Vâhid ve İbn Hibbân gibi hadis hafızları rivayette bulunmuşlardır.142

İbn Cevsâ, İbnü’s-Sünnî’ye de hocalık yapmıştır.143 İbnü’s-Sünnî

Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle isimli eserinde kendisinden yedi,144 el-Kanaa adlı eserinde ise iki hadis rivayet etmektedir.145

Ebû Ali en-Nîsâbûrî, hocası İbn Cevsâ’nın hadis otoritelerinden biri sayıldığını belirtmekte, Taberânî sika olduğunu, İbn Hacer, İbn Cevsâ’nın garîb rivayetleri bulunan sadûk bir râvi kabul edildiğini söylemekte, kendisini yakından tanıyan diğer

137 Semânî, a.g.e, III, 325; İbnü’n-Nokta, a.g.e, 169; Sübkî, a.g.e, II, 29. 138 İbnü’s-Sünnî, Amel, s. 397.

139 İbnü’s-Sünnî, el-Kanâ’a, s. 23.

140 Zehebî, Siyer, XV, 15; a.mlf. Tezkire, III, 795; Kehhâle, a.g.e, II, 37. 141 Zehebî, Siyer, XV, 15; İbn Kesîr, a.g.e, XI; İbnü’l-İmâd, a.g.e, IV, 99. 142 Zehebî, Siyer, XV, 16; a.mlf. Tezkire, III, 796-797.

143 Semânî, a.g.e, III, 325; Zehebî, Siyer, XV, 16; a.mlf. Tezkire, III, 796-797. 144 İbnü’s-Sünnî, Amel, s. 397.

(37)

24

bazı âlimler ise onun hadis bilgisine duydukları hayranlığı dile getirmektedirler.146 İbn Cevsâ 320/932 tarihinde vefat etmiştir.147

Buraya kadar İbnü’s-Sünnî’nin belli başlı hocalarını tanıtmaya çalıştık. Bununla birlikte, ayrıca şu hocalardan da istifade etmiştir: Yahyâ b. Muhammed b. Sâid, Mufeddal b. Muhammed el-Cundî, Ebû Bekir Ahmed b. Muhammed b. Osmân el-Kureşî, Ebû Ca’fer Ahmed b. Zeyd b. Hârûn, Abdullah b. Mûsâ, Ahmed b. Yahyâ b. Zuheyr, Ebü’l-Abbâs b. Kuteybe, Hâmid b. Şuayb Blehî, Abdân b. Ahmed el-Ehvezî, Ebü’l-Leys Nasr b. el-Kâsım,148 Ebû Ya’kûb İshâk el-Mencenîkî, Abdullah b. Zeydân, Cümâhir b. Muhammed ez-Zemlikânî, Saîd b. Abdi’l-Azîz, Muhammed b. Hüreym, Ahmed b. Hasen b. Abdi’l-Cebbâr es-Sûfî, Ömer b. Ebî Ğeylân,149 Muhammed b. Sebâh, İbn İsmâîl.150

C. HADİS ÖĞRETİMİ

İbnü’s-Sünnî, Dînever dışına yaptığı yolculuklarda birçok öğrenciye ders okutmuş, bazılarıyla da yakın arkadaş olmuştur. Öğrencilerinin biyografileri incelendiğinde onun, gençliğinden vefat ettiği yıla kadar hocalığa devam ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim onun eserlerinin kaleme alınması ve günümüze intikalinde öğrencilerinin büyük katkısı olmuştur. İşte burada İbn Sünnî’nin yetiştirdiği talebelerinden önde gelenlerinin bir kısmının biyografisine yer verilecektir.

1. Talebeleri

a. Ebu’l-Hasen Muhammed b. Alî el-Alevî (393/1009)

Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Hasen b. Kâsım el-Alevî el-Hasenî ez-Zeydî el-Hemezânî 310/923 yılında doğdu. Künyesi, Ebu’l-Hasen’dir. el-Vesî lakabıyla meşhur olmuştur.151

146 Zehebî, Siyer, XV, 17-19; İbn Hacer, a.g.e, I, 239-240. 147 Zehebî, Siyer, XV, 20; Kehhâle, a.g.e, II, 37.

148 İbnü’n-Nokta, a.g.e, s. 169-170.s 149 Zehebî, Siyer, XVI, 255.

150 İbnü’l-Esîr, a.g.e, II, 150.

(38)

25

İsmâil es-Seffâr, Heyseme Trablüsî, İbnü’l-A’râbî, Ebû Meymûn b. Râşid, Abdân b. Yazîd, Abdurrahman el-Cellâb, Ahmed b. Ubeyd, Ca’fer el-Huldî ve Ebû’l-Kâsım Taberânî gibi âlimlerden hadis aldı.152 Ayrıca o, hadisçiliğini tetkik ettiğimiz İbnü’s-Sünnî’ye de talebe olmuş,153 kendisinden oldukça istifade etmiştir.154 İbn Sünni’nin vefatı hakkındaki bilgi de onun vasıtasıyla nakledilmektedir. 155

Diğer taraftan Muahammed b. Ali’, Muhammed b. İsâ, Abdurrahman b. Ebî’l-Leys, Muhammed b. Ömer b. Azîz, Ca’fer b. Muhammed Ebherî ve Ebû Sa’d el-Kencerûzî gibi âlimler hadis almışlardır.

Muhammed b. Ali, ömrünün sonuna doğru gittiği Buhara’da 393/1009 yılında vefat etmiştir.156

b. Ebû Saîd Muhammed b. Ali (414/1024)

Muhammed b. Ali b. Amr b. Mehdî el-İsfahânî el-Hanbelî en-Nükkâş 303/ yılından sonra doğdu. Künyesi, Ebû Saîd’dır.157

Anne tarafından olan Dedesi Ahmed b. Hasen b. Eyyüb et-Temîmî, Abdullah b. Ca’fer b. Fâris, Ahmed b. Ma’bed es-Simsâr, Abdullah b. İsâ el-Heşşâb, Ebû Ahmed el-Assâl, Taberânî, Ebû Bekr eş-Şâfîi, İbn Muksim, Ebû İshâk İbrahim b. Ali el-Hüceymî, İbn Muhrim, Fârûk el-Hattâbî, Nezîr b. Cunâh, Sebâh b. Muhammed, Ebû Bekir el-İsmâîlî, Ahmed b. Muhammed ve Ebû Mansûr el-Ezherî gibi âlimlerden ilim tahsil etti.158

Bunun yanında İbnü’s-Sünnî’den de hadis rivayetinde bulunmuştur.159

152 Hatîb, a.g.e, III, 90; Zehebî, Siyer, XVII, 78. 153 İbnü’s-Sünnî, el-Kanâ’a, s. 12.

154 İbnü’s-Sünnî, el-Kanâ’a, 12. 155 İbnü’n-Nokta, a.g.e, s. 171.

156 Hatîb, a.g.e, III, 91; Zehebî, Siyer, XVII, 78-79. 157 Zehebî, Siyer, XVII, 307; İbnü’l-İmâd, a.g.e, V, 75-76.

158 Zehebî, siyer, XVII, 307; a.mlf. Tezkire, III, 1059; a.mlf İber, III,120. 159 Zehebî, Siyer, XVII, 307; a.mlf. Tezkire, III, 1059; a.mlf. İber, III,120.

(39)

26

Kendisinden de, el-Fazl b. Ali el-Hanefî, Ebü’l-Abbas b. Üşte, Ebû Mutî’ Muhammed b. Abdu’l-Vâhid, Süleymân el-Hâfız ve Ebü’l-Feth Ahmed b. Abdillah gibi âlimler hadis rivayetinde bulunmuşlardır. Ebû Saîd 414/1024 tarihinde vefat etmiştir.160

c. Ebû Abdillah Hüseyin b. Muhammed (414/1024)

Tam ismi Hüseyin b. Muhammed b. Hüseyin b. Abdullah b. Sâlih b. Şuayb b. Finceveyh es-Sekafî ed-Dîneverî’dir Künyesi, Ebû Abdullah’tır.161

Hârûn el-Attâr, Ebû Ali b. Habeş, İsâ b. Hâmid er-Ruhacî, Ebü’l-Hüseyin Ahmed b. Ca’fer b. Hemdân ed-Dîneverî, İshak b. Muhammed en-Niâlî ve Ebû Bekir el-Katîî gibi âlimlerden hadis dinledi.162 Ayrıca İbnü’s-Sünnî’den de hadis naklinde bulunduğunu kaynaklardan görmek mümkündür.163 Bunun yanında o, İbnü’s-Sünnî’den Nesâî’nin sünenini bize nakleden râvî’lerin birisidir.164

Ca’fer Ebherî, Abdurrahman b. Mende, Sa’d b. Hamd, Ebü’l-Fazl el-Kûmesânî, Ebü’l-Feth Abdûs b. Abdullah, Ahmed b. Muhammed b. Sâid, Ali b. Ahmed b. Ehrem el-Müezzin, Ebû Sâlih Ahmed b. Abdi’l-Melik ve Muhammed b. Yahyâ el-Kirmânî gibi âlimler kendisinden rivayette bulundular.165 Ebû Abdullah 414/1024 tarihinde Nîsâbûr’da vefat etti166

d. Ebû Tâhir Hüseyin b. Ali (416/1026)

Hüseyin b. Ali b. Hüseyin b. Muhammed b. Seleme el-Ka’bî el-Hemezânî 340/ ‘de doğdu. Künyesi, Ebû Tâhir’dir.167

160 Zehebî, Siyer, XVII, 308; Sâfedî, el-Vâfî, IV, 119.

161 Zehebî, Siyer, XVII, 383; a.mlf. İber, III, 118; İbn Hacer, Tebsîru’l-Müntebih, III, 1084. 162 Zehebî, Siyer, XVII, 383.

163 Zehebî, Siyer, XVII, 307; a.mlf. İber, III, 118; İbnü’l-İmâd, a.g.e, V, 74. 164 İbn Hacer, a.g.e, III, 1084; İbnü’s-Sünnî, el-Kanâ’a, s.12.

165 Zehebî, Siyer, XVII, 384. 166 Zehebî, Siyer, XVII, 384 167 Zehebî, Siyer, XVII, 435.

(40)

27

Fazl b. Fazl el-Kindî, Ebû Bekr el-İsmâilî, Ebû Bekr el-Katîî, Ebu Ahmed Abdullah b. Adî, Ebû Bahr el-Berbehârî, Ebû İshak el-Müzekkî ve Ebû Amr b. Hamdân gibi âlimlerden hadis tahsil etti.168

Ebü’l-Hasen Muhammed b. Alî’nin İbnü’s-Sünnî ile ilişkisine gelince, kaynaklar Ebü’l-Hasen’in İbnü’s-Sünnî’ye talebe olduğunu169 kendisinden önemli ölçüde istifade ettiğini belirtmektedirler.170

Ebü’l-Kâsım b. Mende, Muhammed b. İsâ, Muhammed b. Hüseyin es-Sûfî, Ebû Alî Ahmed b. Muhammed b. Tâhir el-Kûmisânî, Sâbit b. Abdurrahman ve Ebû Tâlib b. Hüşeym es-Seyrafî gibi âlimler kendisinden hadis aldılar.171

Ebû Tâhir 416/1026 tarihinde vefat etmiştir.172

e. Ebû Nasr Ahmed b. Hüseyin el-Kassâr (433/1042)

Tam ismi, Ahmed b. Hüseyin b. Muhammed b. Abdullah b. Bevvân ed-Dîneverî’dir. Künyesi, Ebû Nasr’dır.

Ebû Nasr, İbnü’s-Sünnî’nin ilk talebelerindendir.173 İbnü’s-Sünnî’den çokça hadis rivayet etmiştir. Bundan dolayı ona Sâhibu İbnü’s-Sünnî denilmiştir.174 İbnü’s-Sünnî’nin eserlerini günümüze taşıyan râvî olarak da zikredilir.175

Bedr b. Halef el-Ferkî, Abdûs b. Abdullah el-Hemezânî, Abdurrahman b. Hamd ve Ebû Sâlih Ahmed b. Abdü’l-Melik gibi âlimler kendisinden hadis aldılar.

Ebû Nasr 433/1042 yılında vefat etmiştir.176

İbnü’s-Sünnî’nin belli başlı beş talebesinden bahsettik. Bunun dışında onun diğer talebeleri şunlardır: Ebû Alî Ahmed b. Abdullah İsfahânî, Ali b. Ömer

168 Zehebî, Siyer, XVII, 435. 169 İbnü’s-Sünnî, el-Kanâ’a, s. 12. 170 İbnü’s-Sünnî, el-Kanâ’â, s. 12. 171 Zehebî, Siyer, XVII, 435. 172 Zehebî, Siyer, XVII, 435. 173 İbnü’n-Nokta, a.g.e, 169.

174 Zehebî, Siyer, XVII, 510; a.mlf. İber, III, 180.

175 Zehebî, Siyer, XVII, 510; İbnü’s-Sünnî, el-Kanâ’a, (mukaddime) s. 13; İbnü’l-İmâd, a.g.e, V, 159. 176 Zehebî, Siyer, XVII, 510; a.mlf. İber, III, 180.

(41)

28

Esedâbâdî, Muhammed b. Abdirrahman,177 İbn Lâl, İbn Tarkân, İbn Hâncân, İbn Mâhile’dir.178

D. ESERLERİ

İbnü’s-Sünnî’nin hayatından bahseden kaynaklar, onun birçok eser yazdığını kaydetmişlerdir.179 Yaptığımız araştırmada İbnü’s-Sünnî’nin 9 adet eserini tesbit ettik. Bunları şöyle sıralamak mümkündür:

1. Amelü’l-yevm ve’l-leyle, 2. Kitâbü’l-Kanâ’a 3. Et-Tıbbü’n-Nebevî 4. Fedâilü’l-a’mâl 5. el-İcâz fi’l-hadis, 6. Riyâzetü’l-müte’allimîn, 7. Fazlü’l-benîn ve’l-benât, 8. es-Sırâtü’l-müstakîm, 9. Kitâbu’l-Mücâlese 10. el-Müctenâ.

Bu eserlerin tamamı hadisle ilgilidir. Sadece Kitâbu’l-Mücâlese isimli eserin tasavvufla ilgili olduğunu Kettânî ileri sürmektedir.180 Bunların tanıtımı ikinci bölümde yapılacaktır.

177 İbnü’l-Esîr, Lübâb, II, 150; Zehebî, Siyer, XVI, 256; Sübkî, a.g.e, II, 29; Aydınlı, “İbnü’s-Sünnî”

DİA, XXI, 213.

178 İbnü’n-Nokta, a.g.e, s. 170.

179 Ziriklî, a.g.e, I, 209; İbnü’s-Sünnî, el-Kanâ’a, (mukaddime) s. 13. 180 Kettânî, Risâletü’l-Müstatrefa, s. 166.

Referanslar

Benzer Belgeler

Mesleğini yurt dışında yapma düşüncesi ise cinsiyet ve fakülteye göre farklılık göstermezken, klinik sınıflarda temel sınıflara göre istatistiksel olarak

Pençgâh; Isfehân başlar, Hüseynî üzerinden sonra Râst perde- sinde karar

Ce­ nazesi, büyük bir kalabalık tarafından izlendi ve haftalarca Türk gazeteleri kendisi için övücü yazılar yayınladılar. Yakup Kadri Karaosmanoğlu,

Benim doğrudan doğruya âmirim olan Yüzbaşı İzzet Bey, Çanakkale’deki düşman mezarlıklarının fotoğrafını çekmek için oraya gitmeye hazırlanmamı söyledi.. Ben

Parodic rewriting of fairy tales is another postmodern technique Winterson uses in Sexing the Cherry to transgress boundaries of love by subverting gender norms and

Bu tezde kare örgüde her iki altörgü içinde tek-iyon anizotropisi tanımlanan karma spin-1 ve spin-2 Heisenberg ferrimanyetik sistemin -dış manyetik alanın

ÇalıĢmaya alınan deneklerin hem gündüz, hem de gece istirahat ve tükenmeye kadar yaptırılan egzersizden hemen sonra tayini gerçekleĢtirilen serum melatonin