• Sonuç bulunamadı

Yakup Kadri Karaosmanoğlu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yakup Kadri Karaosmanoğlu"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T 7 ~ £

T ü r k K iiy t i k l e r i

YAKUP

KADRİ

KARAOSMANOĞLU

(1887

-

1974

)

Q

ÜYÜK Türk rom ancılarım ızdan b iri... Yazdığı romanlarda çağını eleştirmiş ve romana güncellik kazandırmış romancı... ReaVıst katasıyte, romantik yapısını ustaca bağdaştırmış bir yazar... Edebiyatımıza imzası­ nı şerefle atmış b*r sanatçı...

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 1887 yılında Kahire'de doğdu. Manisa’nın en köklü ailelerin­ den Karaosmanoğlu Abdülkadir Bey’in oğlu­ dur. Orta öğrenimini Manisa’da yaptı. Ailesi tekrar Mısır’a gidince, Kahire’de bir Fransız kollejinde okumasını sürdürdü. Başı, fark edi­ lecek kadar büyük, gövdesi ince yapılı bir gençti. Okulda arkadaşları kendisini “ Kafa Ya­ kup” diye çağırıyorlardı. Güzel yazmaya, güzel konuşmaya özeniyordu. İçine kapanık mizacı sebebiyle, daha okul çağlarında ruh tahlilleri yapmaya çalışıyordu. Birkaç şiir denemesinden sonra, nesir çalışmalarına yöneldi.

«FECR-I ÂTI»

TOPLULUĞUNA KATILDI

^ BİÜRKİYE’ye İkinci Meşrutiyet’in ilanı sı- I ralarında döndü ve İstanbul’a geldi. O yıl- U i larda Paris’ten dönen Yahya Kemal, bir taraftan şiirlerini yayınlıyor, bir taraftan Türk edebiyatında düzyazı örneklerinin azlığından yakınıyor, gençleri şiirli düzyazıya çekmeye çalışıyordu. Yakup Kadri, bunun için biçilmiş kaftandı. Sonradan, “ Erenlerin Bağından” adı altında toplayıp yayınladığı şiirli düzyazılarını yaynlamaya başladı.

“ PEYAM” gazetesine girdi. Bu gazetede hikâyelerini de yayınlıyor, bütün edebiyat hare­ ketlerine katılıyordu (1915). Bir yıl sonra “ İk­ dam” gazetesinin başyazarı oldu. “ Fecriâti” topluluğuna katılmış, onlarla edebiyatta yeni bir dönem başlamıştı.

Bir yandan yazı hayatı devam ederken, bir yandan Üskücar Idadisi’nde edebiyat ve felse- geçti ve Millî Kurtuluş Kavgasının hazırlıklarım gördü. Mustafa Kemal Paşa ile tanıştı. Kurtu­

luş Savaşı zaferle sonuçlanınca, Atatürk’ün İs­ tanbul’da kurmayı düşündüğü partinin kurucu­ luğunu yaptı. Böylece, politikaya adımını atmış oluyordu.

1922’de “ Nur Baba” adı ile bir roman yayın­ ladı. Bu romanda, Bektaşi tekkelerinin son yıl­ larda aldığı biçimi ortaya koyduğu için, büyük hücumlara uğradı. Kopan gürültüleri savuştur­ masını bildi. Daha sonra, Kurtuluş Savaşı gün­ lerinde ve Mütareke dönemi içinde İstanbul’un yaşayışını yansıtan “Soöom ve Gomore” roma­ nını yayınladı. Bu sosyal ve politik romanlar, ününü kısa bir zamanda bütün yurda yaydı. “ Nur Baba” adlı romanını Muhsin Ertuğrul “ Boğaziçi’nin Esrarı” adı ile filme aldı. Tanzimat dönemi ile Atatürk Türkiyesi’nin mukayese ve farklarını belirleyen romanları ile çağdaşlarını gölgede bıraktı. Birçok yazar ve araştırmacı, Yakup Kadri üzerinde monografi denemeleri yaptılar ve yayınladılar: Dr. Necdet Bingöl, Ni­ yazi Akı, Haşan Ali Yücel bunlar arasındadır.

«YABAN» ROMANI İLE

ÖDÜL KAZANDI

P ı3 l RANSIZ realist ve natüralistlerin etkisi 2 ^ altında yazıyordu. Köy ve şehir insanları arasındaki farkı ve düşünce biçimlerinde- ,ki çelişkiyi vurgulayan “ Yaban”" romanı, CHP RomanMükafatında ikincilik kazandı. Birincili­ ği, Halide Edib’in “ Sinekli Bakkalına kaptır­ ması, birbirleriyle yarış halinde olan bu iki çağ­ daş yazarı, ayrı ayrı etkiledi.

Hikâyeleri, “ Bir Serencam” (1913), “ Rah­ met” (1923), “ Millî Kurtuluş Hikâyeleri” (1947) adlı eserlerde toplanmıştır. Başlıca romanları sırasıyla, “ Kiralık Konak” (1922), “ Nur Baba” (1922), “ Hüküm Gecesi” (1927), “ Sedom ve Ga­ more” (1928), “Yaban” (1932), “ Ankara” (1934), “ Bir Sürgün” (1937), “ Panarcma” (1953), “ Hep O Şarkı” (1956) yıllarında yayınlanmış, her biri kendi ölçüsünde yankılar, eleştiriler almıştır. Düzyazı şiirlerini “ Okun Ocundan” ve “ Eren­

lerin Bağından” adlı kitaplarında topladı. İlginç m onografilerinden biri A ta tü rk ’e a ittir: “ATATÜRK” (1946). Ayrıca Ahmet Haşim için de küçük bir monografisi vardır. Politikada­ ki anılarım, “Zoraki Diplomat” ve “ Politikada 45 Yıl” kitaplarında toplamış,edebiyat anılarını da "Gençlik ve Edebiyat Hatıraları” adı altında yayınlamıştır.

Politik çizgisi, 1924’de “ Mardin milletvekilli­ ğinden başlar. Sonra Manisa milletvekili oldu. Bu sırada, arkadaşları Şevket Süreyya Aydemir, Burhan Belge, Vedat Nedim Tör, ile birlikte “ KADRO” adı ile bir dergi çıkardı. Bu dergide, yeni Türkiye Cumhuriyeti’ne ekonomik bir yön verilmek isteniyor ve devletçi bir gidiş önerili­ yordu. Atatürk’ün müdahalesi ile dergi Karaos­ manoğlu tarafından kapatıldı ve Tiran Elçiliğine atandı. (1934). İki yıl sonra Prag Büyükelçili­ ğine,! 939’da Lahey, 1942’de Bern büyükelçilik­ lerinde bulunduktan sonra, Türkiye’ye döndü ve emekliye ayrıldı. Girdiği 1957 seçimlerini ka­ zanamayınca, Ulus gazetesinin başyazarlığını yapmaya başladı. 1961 yılında Kurucu Meclis üyesi,daha sonraki seçimlerde Manisa’dan se­ natör seçildi.

ATATÜRK VE İNÖNÜ'NÜN

YAKIN DOSTU OLMUŞTUR

j # !AHİRE’den İstanbul’a geldiği günden öl-

j

* \ düğü güne kadar, kalemiyle, fikirleriyle, ■«•«bütün hayatı ile memlekete hizmet et­ mekten başka bir şey düşünmemiş, durmadan çalışmış, Atatürk’ün, İnönü'nün yakın dostu ol­ muş, vatansever bir .nsandır. Türk edebiyat ta­ rihi de, Türk siyasî tarihi de Yakup Kadri Ka- raosmamoğlu’nu en iyi çizgileriyle sahifelerine alacaktır. 13 aralık 1974’de Ankara’da öldü. Ce­ nazesi, büyük bir kalabalık tarafından izlendi ve haftalarca Türk gazeteleri kendisi için övücü yazılar yayınladılar.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, edebiyatımı­ zın temel taşlarından biridir.

(2)

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Birinci temel bileşen, Tarımda Çalışan Erkek NüfusXI, Sanayide Çalışan Erkek Nüfus X2, Sanayide Çalışan Kadın NüfusX3, Hizmet Kesiminde Çalışan Erkek NüfusX4, Kişi

Kurbanlar kesildi, dua­ lar edildi, işçiler, ustaları­ nın yanı sıra münavebe ile bir gün Yeniçeriler, bir gün Sipahi askerleri camiin in gaası için civardan

Holştayn ineklerde işletmenin, doğum-ilk tohumlama aralığı, ilk tohumlama-gebelik aralığı, servis periyodu, buzağılama aralığı ve laktasyon süresine etkisi (P<0.05)

Ve sanatçının pek bilinmeyen bir özelliğini açığa vurur: Picasso, İlk eserlerinde, İnsanların duygularını İfade etmeye çalışmış ve klasik sadeliğe

41 yıllık menfâ hayatının tamamı Hollanda’da geçen eski Polis Müdürü, daha Edirne’de Türk topraklarına gir­ diği andan itibaren heyecanla etrafı

Yahya Kemal gibi bir türlü kitap haline getiremediği şiir­ lerini sonunda bu yakınlarda Yeditepe yayınları arasında bas­ tırmıştı.. Huzur adlı romanından

Demek ki çocuklara münteşir terbiye, bugünkü cemiyetin canlı vicdanını naklet­ tiği halde; müteazzi terbiye, sabık neslin cansız miidevvinelerini tahmile

Konunun yanındaki rakamlar, makalenin ilk sayfa numarasını göstermektedir.. Türkçe / Turkish English