• Sonuç bulunamadı

Antoloji mahkemelik oldu:Fazıl Hüsnü Dağlarca, izin alınmadan yayımlanan şiirleri nedeniyle Memet Fuat'a dava açtı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Antoloji mahkemelik oldu:Fazıl Hüsnü Dağlarca, izin alınmadan yayımlanan şiirleri nedeniyle Memet Fuat'a dava açtı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA

14

C U M H U R İY E T ___

KÜLTÜR

kultur(u cumhuriyet.com.tr

Fazıl Hüsnü Dağlarca, izin alınmadan yayımlanan şiirleri nedeniyle Memet Fuat’a dava açtı

Antoloj i mahkemelik oldu

'ağlarca,

şiirlerinin

antolojilerde yer

almasına “prensip”

olarak karşı olma

kararından

vazgeçmeyeceğini

bildirmiş olmasına

rağmen ‘Çağdaş Türk

Şiirleri Antoloj isi’nde

izin alınmadan bir

kitap hacminde

şiirlerine yer verilmesi

ve Türk Şiiri

tarihindeki yerinin

belirlenmesinde

kasıtlı davranıldığı

iddiasıyla davacı oldu.

K ü ltü r S ervisi - “ Ç ağdaş Türk Şiiri Antolojisi”

ve

Me- m et Fuat

mahkemelik. Dava­

cı ise

Fazıl H üsnü Dağlarca...

Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın şiir­

lerinin de yer aldığı antolojinin

3. baskısı 1987 yılı Ekim ayın­

da yayımlanmış. 1998 yılına

kadar 10 baskı yapmış... 11.

baskısının yapılacağını öğre­

nen Dağlarca dava açmış. 10

milyar lira maddi, 10 milyar

lira da manevi tazminat isti­

yor.

Dava dilekçesine göre; Dağ­

larca, şiirlerinin antolojilerde

yer almasına

“prensip”

ola­

rak karşı olma kararından vaz­

geçmeyeceğini bildirmiş ol­

masına rağmen izin alınmadan

antolojide şiirlerine yer veril­

diği için davacı. Kitap hacmin­

den çok sayıda şiirinin antolo­

jide yer alması ve çocuk şiir­

lerinin alınmaması, 1933 yı­

lından beri şiirleri yayımlan­

dığı halde Fazıl Hüsnü Dağ-

larca’nın 1941 yılından sonra­

ki şairlerin arkasına alınması,

şiirlerin seçimi, tarihsel konu­

munun yanlış değerlendirilme­

si bilime ve yasalara aykın ol­

duğundan kasıtlı davranıldığı

ileri sürülerek kitapların da top­

latılması istenmiş.

Davaya yanıt___________

Memet Fuat ve Adam Ya­

yıncılık avukatları tarafından

verilen yanıtta ise; iddialar red­

dedilmiş.

“Dağlarca'nuı dava dilekçesinde de belirtildiği gibi

‘velut’

bir şair olduğu, bugüne kadar 91 kitabının yayımlandı­ ğı, bunların 30’dan fazlasının destanlar, 25’ten fazlasının ço­ cuk şiirleri olduğu, ötekilerin de çeşitli k on u lan kapsadığı doğrudur.”

denilerek dava ko­

nusu kitabın önsözüne atıfla

“Bu antoloji, 1920’lerin ikinci yarısından günüm üze kadar uzanan altmış yıllık bir zam an dilimini kapsıyor. Şürimizin or­ taöğretim kurum lannda yete­ rince incelenmeyen bir döne­ mini seçm e örneklerle el altına getirmenin önem li bir eksikli­ ği gidereceği düşüncesinden yo­ la çıkıldı.” “Seçilen şürleri baş­ tan sona doğru, yazılış ya da yayın tarihine dikkat ederek okuyanlar, çağdaş şiirim izin 1929’da 835 Satır'la başlayışı­ nı, 1941’de Garip Te yenilenip büyüle bir yaygınlık kazanışını, bu akıma katılmayan toplum­ salcı şairlerin serbest nazmı çe­ şitli yönleriyle sürdürüşlerini, Nedim -Y ahya K em al-N âzım

Hikmet

çizgisinin karşıtı, Şeyh Galip-Ahmet Haşim-Necip Fa­ zıl çizgisinin uzantısı say ılabile­

cek

Dağlarca şiirinin her şeyi içe­

recek

yücelişini, 1950’lerin son­ larına doğru İkinci Yeni akımı­ nın parlayışını, bu akım içinde şüre başlay an gençlerin 1970’ler- de y eniden toplum sorunlarına yönelen şüri öne çıkarışlarım izleyeceklerdir”

şeklinde yanıt

verilmiş...

Yanıtlara yanıtlar______

Verilen yanıta Dağlarca’nm

avukatı; Memet Fuat’ın Dağ­

larca’nm 32 şiirini yayımla­

makla Fikir ve Sanat Eserleri

Kanunu’nun 34. maddesinde

yer alan

“maksadın haklı gös­ tereceği bir nispet dahilinde”

ik­

tibas yapmadığım, sınırın aşıl­

dığı ve bir kitap hacminde şi­

irlerin izinsiz yayımlanmasıy­

la

“nispeti aştığı”nı

ileri sür­

müş..

Memet Fuat’m avukatları ise

“ ...Davacı yan, dilekçelerinin bir bölüm ünde şairin çok sayı­ da şiirinin yayımlanmasını ge­ rekçe göstererek haklılığını ka­ nıtlamaya çakşırken, diğer bö­ lüm ünde ise bazı eserlerinde (bu eserler antolojinin hazırla­ nış m aksat ve kapsam ı dışında kalsa dahi) hiç yer verilm em iş olmasmı gerekçe göstererek ma­ nevi tazm inat talep etm ekte­ dir.”

yanıtını vermiş... Bir baş­

ka deyişle davalı kitabı savu­

nan avukatlar;

“Yani müvekkil­ lerim iz (M em et Fuat ve Adam Yayınevi) davacının (Fazıl Hüs­ nü Dağlarca’nın) eserlerine hem az, hem de çok yer velilikleri için yargılanmaktadır?

diyerek yan­

lar arasındaki tartışma sürmüş...

Kitap bilirkişilerde...

Mahkeme,

“iddia ve savun­ maları, ayn ayn değerlendir­ m ek suretiyle talebin mevzuat hükümlerine uygun olup olma­ dığının tespiti”

için

“bilirkişi”

incelemesine karar verir. Bir

v : ı / m \ i - i k i ö v ı - e t i m

üyesinden

runu mahkemeye sunar.

Bilirkişilerin raporun bir bö­

lümünde yer alan değerlendir­

me.şjjyledir; ¡¡yv

“Eğitim ve öğretim maksadı­ na tahsis edilmiş bir işlem e ik­ tibas serbestisinden yararlana­ cağı için, bu işlemenin eser sa­ yılmasında işleyenin özelliği da­ ha titizlikle aranmalıdır. Böyle bir işleme sadece çalışm a ödü­ lü olarak iktibas serbestisinden istifade edemez. İşleyenin seç­ tiği ve topladığı eser parçaları­ nı eğitim ve öğretime tahsis et­ m e yolu nd a sa r f ettiği fik ri emek, işleme, eserde mutlaka

görülmelidir. Aksi halde tanı­ nan iktibas serbestisi, memle­ ketimizde kötü örneklerin rast­ landığı üzere hiçbir denetim­ den geçmemiş ve gerçek anlam­ larında eğitim ve öğretimle il­ gisi bulunmayan kitapların pi­ yasaya sürülmesine ve eser sa­ hiplerinin sırtından haksız ka­ zançlar sağlanmasına yol açar.”

Bu değerlendirmenin ardın­

dan da

“ Bütün bu açıklama­ lar çerçevesinde, davah y ayı­ nında davacı şiirlerinden olan iktibaslar, kapsam ve nitelik iti­ barıyla FSE K m .34’te belirli iktibas serbestisinden yararla­

nabilecek kapsamda ve nitelik­ te değerlendirilememiştir"

so­

nucuna ulaşırlar.

Rapora tepkiler __

Memet Fuat’ın avukatları,

bu rapora duydukları tepkiyi

dile getirirken bilirkişi rapo­

runu eleştirerek yeni bir bilir­

kişi incelemesi isterler ve der­

ler ki: “...yetersiz bir inceleme­

ye dayandığı açıkça anlaşı­

lan, hatta bilirkişilerden biri­

nin dava konusu antolojiyi gör­

meden imzaladığı: dava ko­

nusu antolojinin kültür ve ede­

biyat dünyamızda yarattığı et­

kiyi ve esere verilen önemi bil­

mediklerinden, derleyicisini

ve emeğini kolaylıkla küçüm­

seyebildi; antolojinin derle-

niş ‘maksadı 'm, şiirlerin seçi­

lişindeki incelikleri, bu seçme

ve değerlendirme çalışmasın­

daki fik r i emek ’i göremeyen:

işleme savdan eserlerle FSEK

m. 34 çerçevesinde ‘iktibas ser­

bestliği ’ kazanan eserleri ay­

nı potaya koyarak yargılar ve­

ren; sonuçta, davacı tarafın

bile aklından geçirmediği, da­

va konusu antolojinin ‘iktibas

serbestisinden yararlanabile­

cek kapsam ve nitelikte olma­

‘AF filminin çekimlerine 10 Temmuz’da başlanacak

52 yaşındaki Steven Spielberg (sağda), ‘özgün yaratıcılık’ı kullanmadan ‘ustası’nın arzusunu gerçekleştireceğini belirtiyor.

K ubrick’e niyet Spielberg9e kısm et

Kültür Servisi -

Sinemanın

‘sıradışı’

yö­

netmenlerinden

Stanley Kubrick’

in ‘AF

adını taşıyan film projesini

Steven Spi­ elberg’

in çekmesi kesinleşti. 74 yılında

çektiği ilk filmi

Sugarland Express

’ten

geçen yıl Oscar ödülü kazanan

Er Rvan’ı Kurtarmak’a

kadar elliden fazla Filmin

yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlenen

Spielberg, ‘Al’ın çekimlerinin 10 Tem­

muz tarihinde başlayacağım belirtti.

Şu sıralar, bir böbreği alındığı için ev­

de dinlenen Spielberg için, bu filmin ay­

rı bir önemi var. Adını İngilizce

‘Artifi­ cial Intelligence

’(Yapay Zekâ)’ ın baş harf­

lerinden alan film için, Kubrick ölümü­

ne kadar yirmi yıl boyunca üzerinde ça­

lışmış.

‘Otomatik Portakal'

filminin yö­

netmeni bu süre içinde filmlerini beğen­

diği ve sinema bilgisine güvendiği Spi­

elberg ile proje üzerine uzun konuşma­

lar ve tartışmalar yapmış.

Kubrick’in eşi

Christiane Kubrickde,

bu filmi eşinin istediği gibi çekebilecek

tek yönetmenin Spielberg olduğunu dü­

şündüğü için Spielberg’i ikna etmek için

elinden geleni yaptığını belirtiyor. “İki­

si arasında çok farklı ve sıcak bir bağ vardı. Bu yüzden sanki Stanley havaday­ mış ve ikisi ortak bir çalışma yapmışlar gibi ikisinden de parçalar taşıyacak bir film in ortaya çıkacağına inanıyorum ”

derken bu projenin gerçekleşmesi için

Spielberg'e her türlü yardımda buluna­

cağını da sözlerine ekliyor.

Brian Al- diss’

in bir öyküsünden yola çıkarak oluş­

turduğu

‘A l’

filminde bilim adamı

Isa- ac Asimov’dan

esinlenerek yaratılan

‘ru­ hu ve kalbi olan insani robotlar’ın

varol­

masının Spielberg’i

‘çeken’

bir özellik ol­

duğuna inanan Christiane Kubrick

“Al- diss’in öyküsündeki küçük kahramanı ile ET arasında birbirini tamamlayan

özellikler var”

diye konuşuyor.

52 yaşındaki Spielberg de kendine ait

‘orijinal yaratıcıhk’ı

kullanmadan

‘usta- sı’nın

arzusunu gerçekleştireceğini belir­

tiyor.

“Stanley'in proje için kafasında ya­ rattığı bir bakış açısı vardı. Ben de, sade­ ce bana ait unsuriarı kullanarak yönet­ menin bu bakış açışım olduğu gibi beyaz­ perdeye aktarmayı amaçlıyorum”

diyen

yönetmen, filmi Nisan 2001 ’de bitirme­

yi planlıyor. Çünkü Spielberg’in o tarih­

ten sonra gerçekleştirmeyi planladığı

projeler arasında

Philip Dick’in

roma­

nından uyarladığı, başrolünü

Toın Ç in ­ ise’

un oynadığı gelecek zamanda geçen

bir bilim- kurgu olan

‘M inority Report’, ‘tndiana Jones’

serisinin dördüncüsü,

Charles Lindberg’in

biyografisi ve çok

satan kitaplar arasında yer alan

‘Bir Gey­ şanın Anıları'

kitabının sinemaya uyar­

lanması yer alıyor.

dığı ’ gibi (en h a fif deyimiyle)

yadırganacak bir değerlendir­

meye ulaşan; insanlar arası

saygı ve sevgi ilişkilerini ya ­

kıştırma yorumlarla yasalar

alanına taşımaktan çekinme­

yen ve bu anlamda ciddiyetten

uzak ve üzülerek belirtmek is­

teriz ki, bu konudaki yetersiz­

likleri açıkça anlaşılan bilir­

kişilerce hazırlanan itiraz ko­

nusu bilirkişi raporlarının ka­

bul edilmesi ve bir mahkeme

kararma dayanak teşkil edebil­

mesi mümkün değildir”.

“Fik­ ri hukuk”

alanında uzman bir

hukukçu olmak üzere yeni bir

bilirkişi incelemesi yapılma­

sını isterler.

Görüşlerini desteklemek için

Memet Fuat ve antoloji hakkın-

daki eleştirilere de değinirler.

Birkaç örnek:

“M ehm et Fuat gerçek bir yazın adanudır. Tüm yaşam ını bu işe vermiş biri... Dergiler çıkarmış, çeviriler yap­ m ış, öyküler, denem eler yaz­ mış... Böyle bir kişinin düzen­ lediği şiir seçkisi elbette ki il­ ginçtir; her şiir severin kitaplı­ ğında yer alması doğal bir ya­ pıttır.” Oktay Akbal

Cumhuri­

yet gazetesindeki 15 Mayıs

1985 günlü yazısında Memet

Fuat'ın Adam Yayınları’ndan

çıkan

“Çağdaş Türk Şüri An- tolojisi”ni

böyle değerlendiri­

yordu. Eleştirmen

Vedat Gün- yol

ise

2 1

.07.

1

985 günlü Nok­

ta dergisindeki yazısında

“Çağ­ daş Türk Şiiri,

Orhan Burian’uı

1945’te Kurtuluştan Sonraki­ ler adıyla düzenlediği şür gül­ destesinden sonra bu alanda üstünde durulmaya değer baş­ lıca yapıt. Yapıta alınan şairler ve şiirler dışında, güldestenin cumhuriyet şiirine başlangıcın­ dan günüm üze uzanan çok öz­ gün, açıklayıcı, yetkin bir kuş­ bakışı getirmesi ayrıca övülme­ ye değer”

Ocak 1993’te

G ös­ teri

dergisinde yayımlanan

“ Kırk Yıllık Edebiyat Em eği”

başlıklı

Konur Ertop

yazısın­

da ise

“M em et Fuat, edebiya­ tım ızın son 40 y ılın d ak i en önemli adlanndan biridir. Akıl­ cı, sağduyulu, haktanır bir eleş­ tirm ecidir: Ö te yandan genç yazarların ve okurların bilgi kaynaklarından beslenmesini, beğeni ve anlayış kazanmasını sağlanuş bir yayıncıdır. Edebi­ yatımızın değerleri üzerine kol kanat germiştir; okurların çağ­ daş edebiyatı yakından tanı­ masını, sevmesini sağlamıştır. Yeni arayışları kavramaya, ye­ ni yazarlara olanak tanımaya çalışmıştır.” “Çağdaş Türk Şi­ iri Antolojisi adlı yapıtında özen­ le seçtiği örnekler yanında ay­ rıntılı bir değerlendirmeye de yer veren M em et Fuat, çağdaş şiirim izin sorunları üzerinde enine boyuna durmuştur.”

1959 yılında M emet Fuat

Ataç Eleştiri A rm ağanı’nı

ka­

zanınca ünlü şair

Melih Cevdet Anday

ise 8 Haziran 1959 ta­

lihli Vatan gazetesinde şöyle ya­

zar:

“Ataç Eleştiri A m ıağanı’m kazanan M em etFuat, kendin­ den önceki eleştirmecilerimiz­ den birine benzem iyor”

diyor­

du. 1961 Türk Dil Kurumu De-

neme-Eleştiri Ödülü, 1992 Se­

dat Simavi Edebiyat Ödülü ve

1995 Kültür Bakanlığı

“Kültür ve Sanat Büyük Ö dülü”

sahi­

bi Memet Fuat’a

“Demokratik­ leşm e sürecinde etkin bir rol oynadığı ve edebiyat (eleştiri) alanında ortaya koyduğu ba­ şarılı yapıtlarla sevgi ve dostluk bağlannı güçlendirerek toplu­ mun kültür düzeyinin gelişme­ sine katkılarından dolayı”

1996

Edebiyatçılar Derneği Onur

Ödülü Altın Madalyası veril­

mişti. Bilirkişi raporuna itiraz

dilekçesinde verilen örnekten

birkaçı bunlar...

Dağlarca’nın avukatı ise bi­

lirkişi raporu ile iddialarının

doğrulandığını ve ortak görü­

şe aynen katıldıklarını, bilirki­

şilerin maddi tazminatın hesa­

bında 10 milyar yerine 10 mil­

yon lira olarak yanlışlıkla ya­

zılmasındaki maddi hatanın

düzeltilmesini bildirerek mad­

di zararlarının tespitini ister.

Şairlerimiz, şiirler, antoloji­

ler bilirkişilerin bilirkişiliğin­

de... Bilen kişilerin raporları­

na bağlı... Mahkeme kararları

ile ortaya çıkacak sonuç

“ikti­ bas serbestisi”ni

nasıl belirle­

yecek... Şiirler ve şairlerimiz

hakkındaki saptamalarda bulu­

nan bilirkişilerin görüşlerinde­

ki görüşlerin bilir kişisi kim

rV a va ’ n ın criü ıım ı içp Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çevirir camları birden peri kâşânesine, Som ateşten bu saraylarla bütün karşı yaka Benzer üç bin sene evvelki mutantan şarka. Mestolup içtiği altın

İstanbul surlarının ehemmiyeti nazarı dikkate alınarak, bunların muhafazası kati surette lcabeden kı- sımlarile yıkılması icabeden kısımla­ rının tesfoiti

Onun için sa­ bahın en erken saatinde gidilir, kurna kapılır, yıkanılır, yemek yenilir, göbek taşında saatlerce dinlenilir ve akşam eza­ nına kadar, hava

Ruffini’den yüz yıl kadar sonra Niels Henrik Abel (1802-1829) be- şinci dereceden polinomların kök- lerinin cebirsel olarak her zaman bulunamayacağı üzerine bir ma-

Bundan sonra yapılacak şey 2n+1 sayıda düğüm içeren tamamlanmış çizgenin n+1 düğümden oluşan tüm olası ağaçların gökkuşağı kopyaları ile kaplana-

Oysa Bakanlar Kurulu Turgut Özal'ın tarikatçı annesi­ nin Süleymaniye Camii avlusuna gömülmesi için karar ve­ riyor, kadın gömülüyor, Aziz Nesin, göm ülm esine izin

Otobüsün camında Yılmaz Güney, duvarlar boyu Yılmaz Gü­ ney, kahve ocağının yamacında Yılmaz Güney, manavın dük­ kânında Yılmaz Güney, gezgin

Muhterem Vahap Ko­ ca Memi, bnnu amcasının el yazi- sile görünce, kendi tarafından ya­ zıldığını zanneder, ve böyle zan­ netmesi için de sebep var: