• Sonuç bulunamadı

İstanbul:Paris'ten Kudüs'e yolculuk

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul:Paris'ten Kudüs'e yolculuk"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yerli ve

Yabancı

Kalemlerden

İki büyük cihanın mültekasmda Türk vatanının ziyneti, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin gözbebeği İstanbul bütün vatan­ daşların kalbinde yeri olan şehirdir.

A T A T Ü R K

İSTANBUL

- f ' T - ^

P A R İS ’T E N K U D Ü S’E Y O L C U L U K

(1806)

Saat sekizde gemimize bir sandal ya­ naştı. Hava çok durgun olduğu için, a- damiarımla beraber filikadan ayrılarak küçük sandala bindik. Yedikule hisarı­ nın üıılunduğu Avrupa kıyısı boyunca yol almağa başlamıştık. Yedikule go­ tik tarzda inşa edilmiş, şimdi ise hara­ be halinde, eski bir tahkimattır.

İstanbul şehri ve bilhassa Asya kıyı­ ları, kaim bir sis tabakasıyla örtülmüş, bu sis bulutunun arasından fark edi­ len servi ağaçları ve minareler çıplak dallı bir orman manzarası arzediyordu. Biz Sarayburnu’na yaklaşırken, şimal rüzgârı çıktı, bu tabloyu örten sis taba­ kasını silip götürdü. Birdenbire kendi­ mizi, Halife’nin oturduğu sarayın ö- nünde bulduk. Sihirli değneğiyle sanki bir peri dokunmuştu.

önümüzde Karadeniz kanalı, iki kı­ yısındaki iç açan yükseklikleriyle, mağ­

rur bir nehir gibi, yılankavi akıp gidi­ yordu. Sağ tarafta Üsküdar, Asya top­ rakları, solda ise Avrupa kıt’ası vardı. Bu kanal gitgide genişliyor, derinleşi­ yor ve etraflarında küçük kayıkların dört döndüğü, demir atmış harp

gemi-C H A T E A U B R IA N D

lerinin durduğu, bir koy haline geliyor­ du. Bu koyun aralarına sıkıştığı iki te­ pe, amfiteatr tarzında, İstanbul ve Ga- lata’yı teşkil etmekteydi. Kat kat gö ­ rünen Galata, İstanbul ve Üsküdar, serviler, minareler, biribirine girmiş ge­ mi direkleri, yemyeşil ağaçlar, beyazlı, kırmızılı evler... Bütün bunların ayak­ larının dibine masmavi deniz ve üzerin­ de gökyakut rengindeki gök. işte ben bunlara hayran oldum. Dünya yüzünde İstanbul kadar güzel manzaralı başka

İS T A N B U L İÇ İN Y A K ILM IŞ TÜRKÜ

Tıklım, tıklım İstanbul sokakları Akşamları, sabahlan köprü üstü dar

gelir. Vapurlar yanaşır, vapurlar kalkar

köprüden Üsküdar’dan o vefasız yâr gelir. İstanbul’un deniz boyu meyhane Beni başdan çıkaran Beşiktaş’da bir

tane. İstanbul’un kızları güzel ve cana yakın

dudakları boyalı Sen bozkır çocuğu, senin yavuklun

bacın! Anan, baldızın var yemenisi oyalı! İstanbul’un sahil boyu meyhane Anam meyhane

Beni başdan çıkaran İstanbul’da bir tane...

İsmail A li SA R A R bir şehir bulunmadığını söyliyenler, cidden haklıymışlar.

Galata’ya yanaşır yanaşmaz, rıhtım­ daki canlılık hemen farkediliyor. Ahali, hamallar, esnaf ve denizciler... Yüzle­ rinden, renklerinden, lisanlarından, kı­ yafetlerinden, başlıklarından, sarıkla­ rından, Avrupa ve Asya’nın her köşe­ sinden, iki kıtanın hudutlarında yaşa­ mağa gelmiş yabancılar olduğu, besbel­ liydi. Hemen hemen hiç kadına rast­ lanmaması, tekerlekli arabaların mev­ cut olmaması, başı boş köpek sürüleri, bu acaip şehirde, gözüme çarpan ayrı Uç karakteristik vasıf oldu. Ahali pa­ buç giyiyor, binek ve yük arabası yok, çan sesi duyulmuyor, hattâ çekiç darbe­ si bile. O yüzden ortalıkta daimî bir sükûnet hakim. Halk sessiz sedasız, sanki görünmek istemezmiş gibi yürü­ yor. Efendisinden saklanmak istiyen bir hali var. Çarşının birinden çıkıp bir başka mezarlığa giriyorsunuz. Türk- lerin alış veriş edip ölmekten başka ya­ pacak işleri yok sanki. Etrafları du­ varlarla çevrili, sokak ortasında bulu­ nan mezarlıklar, harikulâde birer ser­ vi korusu. Güvercinler, servilerin dal­ larında yuvalarını yaparak, ölülerin huzurunu paylaşıyorlar. Orada burada çok eskiden kalma kabirlere Taslanı­ yor. Bunların ne bugünün insanlarıy­ la, ne de yeni tarz mezarlarla alâkası var. Bu şark şehrine sanki mucize kabi­ linden getirilmişler gibi. (Eylül, 18061

H A Y Â L ŞEHİR

Git bu mevsimde,gurup vakti,Cihangir'den bak'. B ir zaman kendini karşındaki rü’yâya bırak'. Başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan; Güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan; O ilâh isteyip eğlence hayalhânesine,

Çevirir camları birden peri kâşânesine, Som ateşten bu saraylarla bütün karşı yaka Benzer üç bin sene evvelki mutantan şarka. Mestolup içtiği altın şarabın zevkinden, Elde bir kırm ızı kâseyle ufuktan çekilen, Nice yüz bin senedir şarkın ışık mîmârı Böyle mâmur eder ettikçe hayâl Üsküdar’ı.

O ilâhın bütün ilhâmı fakat anidir; , Bu ateşten yaratılmış yapılar fânidir. r Kaybolur hepsi de bir anda kararmakla batı. Az sürer gerçi fakir Üsküdar’ın saltanatı; Esef etmez güneşin şimdi neler yıktığına; Serviler şehri dalar kendi iç aydınlığına, Ezelî mağfiretin böyle bir ikliminde

Altının göz boyamaz kalpı kadar hâlisi de. Halkının hilkati her semtini bir cennet eden Karşı sâhilde, karanlıkta kalan her tepeden, Gece, birçok fikarâ evlerinin lâmbaları En sahih aynadan aksettiriyor Üsküdar’ı.

Yahya Kemal B E Y A T L I

_

12

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Krsaca Franstzlar, herkes gibi seks skandallannrn dedikodusunu yap- makta, fakat Anglo-Amerikanlardan farkh olarak, bu konuyu bir satalma ve saldm malzemesi olank

Bu gibi törenler daima zevkle yaşanılan hâtıraların başında gelir, meselâ ben, İstiklâl Savaşının en buhranlı bir zamanın­ d a K o n y a Öğretmen

Bunları ve köşedeki piyano üzerinde aile resimlerini gözden geçirirken paşa, üzerinde ropdö­ şambrı, biraz daha yaşlanmış, her zamanki gibi çok nazik

3ık sık ziyaretler ve onların mutantan İstikbal ve teşyileri, sonra seya- hetler ve bu vesile ile gene istik­ bal ve teşyiler, donanmaların top sesleri,

DSM-IV TR'ye göre panik bozukluðu tanýsý alan 67 hastaya klinik durumlarý ve hastalýk þiddetini belirlemek amacýyla, Panik Agorafobi Ölçeði (PAÖ), Hamilton

Genel olarak bu hastalar anhedoni veya çökkün duygudurum yakýnmasý olmadýðýndan tüm DSM-IV depresyon kategorileri için gerekli olan kriterleri karþýlamamýþ olarak

Tüp torakostomi ile tedavi edilemeyen, iki veya daha fazla nüks anamnezi olan toplam 68 hastaya (%15.2), cerrahi olarak aç›k veya VATS ile 70 operasyon uyguland›..

Dışişleri Bakanı Fuat Köp­ rülü, dün sabahki ekspresle Ankaradan şehrimize gelmiş ve garda Demokrat parti men supları ile gazeteciler tarafın dan