H E R G U N
Ruslarla Eraenileriı, tltlt
yürüyen Türk düşmanlıkları..
Yazan: Selim Ragıp Emeç
D
evşirme suretile yabancı «tebaa»toplamak yolunda Sovyet Rus- yanın bir müddetten beri yaptırmak ta olduğu propagandanın artık iflâs ettiğini sanmıştık. Çünkü gerek bü
ze dayanmakta ve Sovyet Rusyanm bir müddetten beri içinden «coşan» ve «taşan» «Ermeni muhabbeti» de dola- (Devamı 7 nci sayfada) radan Ermenistana celp ve cezbettir-
diği tecrübesiz genç Ermenilerden ar kada kalanlara gelen Sovyet cenneti hakkmdaki acı malûmat, gerek Suri ye ve Lübnan gibi komşu memleket lerden Rusyaya gidip te bin bir mih netle dönebilenlerin anlattıkları ha zin hikâyeler, artık bu davanın yürü tülür bir tarafı kalmadığına bizi inan dırmıştı.
Meğer ne kadar da yanılmışız. Dü şünmemişiz ki zamanenin para deni len her kapıyı açmaya muktedir olan altın anahtarı, güneşi dahi balçıkla sıvatacak bir kudrettedir!!
Maamafih Sovyetlerin şuradan, bu radan, hattâ memleketimizden dahi para ile ve her hangi bir menfaat kar şılığı olarak insan toplatması, man-
tıkan, bizleri ilgilendirmemek icap
eder. Çünkü bir takım kimselerin Sov yet vatanında oturmayı tercih etme leri, esas itibarile, bizi neden alâkadar etsin? Halkının zaman zaman geniş
ölçüde açlık buhranları geçirdiğini
herkesin bildiği bir memlekete gidip te sıkıntı çekmek ve siyasî polisin t/ir- lü zulmüne maruz kalmak istenilir bir şey olmadığına göre, bulundukları ye rin rahatım bırakarak bu meşakkat lere kucak açacak insanlarda, her halde, bir hesap, bir mâna bulunmak lâzım gelmez mi? diye düşünmemiz yerinde olur.
Fakat benim kanaatimce, Sovyetler canibinden bunun izahı, her türlü id dia hilâfına Sovyet diyarının bir yer yüzü cenneti olduğunu fiilen ispat etmekten başka bir maksat güdemez. Bunun için de, Sovyet devleti, görül düğü gibi hiç bir fedakârlıktan geri durmayabilir. O, istediği gibi hareket edip istediği fedakârlığı yapmakta serbest davrana dursun; şayet bu ha reketleri ile bizi, doğrudan doğruya hedef tutup iz’aç etmekten vaz
geç-{
niş olsaydı, belki bizim de, bize taal- ftk etmiyen bu meseleler hakkında şe fimiz çıkmazdı. Ne çare ki, bütün bu fhanevraların sonu ,dönüp dolaşıpRuslarla Ermenilerin
ele e yürüyen
Türk düşmanlıkları...
(Baştarafı 1 inci Sayfada) yısile, Türke karşı kin ve gayz duygu larının körüklenmesine sebep olmak tadır.
Bazı Ermeni tahrlkçllerile Sovyet- lerln bu husustaki kötü niyet ve ha reketlerini;! delilini, İsvicrcnin "Ge nève» şehrinde, La Salle centrale de nilen merkez salonunda, Paris baro suna kayıtlı bir Ermeni avukatın son zamanda verdiği bir konferansın mevzuunda» bir defa daha öğrenmiş oluyoruz. Bu şehirde çıkan "La Tri büne de Genève» gazetesinin de be
nimseyerek bahis mevzun ettiği bu
konferansta, adı geçen Ermeni avu katı Marmarlan, son günlerde Erme- nistana yaptığı seyahatin intihaları
nı anlatmış, hangi şartlar içinde ve
nasıl bir emel ve maksatla yapıldığı nı bittabi itina ile sakladığı bu seya hat münasebeti!«, bu yalancı adam, «1913 senesinden beri irs! düşmanı Türk tarafından imha edilip kovulan Ermeni gençliğinin sığındığı İsviçreyi bir melce olarak seçtiğini» ve yeni ge lenlerle İsviçre balkı arasında o za mandan beri çeşitli münasebetlerin teessüs ettiğini, bunların çekingen bir hayat yaşıyaeak yerde muhitlerine intibak ettiklerini ve bazı sahalarda teferrüd edecek kadar fâaliyet göster diklerine işaret etmiş ve Fransız is- tihlâs harbi münasebetile Ermenilerin oynadıkları rollerden de bahsedip Fransızlarla İsviçrenin Fransız ırkın dan olan halkının hislerini okşayarak asri maksadına söyle geçmiştir:
«T ir nü seneden beri Ermeni mede niyeti durmaksızın ilerlemiştir. İktisa di ve fikrî inkişafını, Ermenistan, Sovyet Rusya ile birleştikten sonra bulmuştur. Beş senelik plânlar, eski steplerle çöl halindeki araziyi ulaştır
ma vasıtaları, sulama kanalları ve
mükemmel yollarla zenginleştirmiştir. Ermenistanm hububat ziraati feyizli olduğu gibi en modern vasıtalarla da cihazlandınlmıştır.
Bakır madenlerile ağır sanayide bir orduya benzetilecek kalabalıkta tek nisyen çalışmaktadır.
Talim ve terbiye, sıhhat İşleri ve spor faaliyeti, Ermenistanm yeniden canlanmasında, geniş bir mevki iş gal etmektedir. Hıristiyanlığı ilk res mi devlet dini olarak kabul eden ve keşmekeşi! bir tarihin sahibi bulunan Ermenistanda geçmişe ait eserler ve folklor itina ile muhafaza edilmiştir. Büyük kabiliyetli birçok ressam, mi mar, heykeltraş ve müzik kompozitö rü yakın bir gelecekte bu memleketi büyük bir kültür merkezi haline geti receklerdir. Buna ait olmak üzere gösterilen vesika mahiyeti! sinema filmi, bu iddiaların itiraz edilemez delilinin bir ifadesidir.»
Paris barosuna kayıtlı olup son gün lerde Ermenistanda bir seyahat yap tıktan sonra İsviçrenin ' Genève» şeh rinde bir takım İsviçrelilerin ve Erme nilerin önünde Erivan hakkında bir konferans veren Ermeni avukatı Mar- tnarian Sovyet efendilerinin talimatı He işte yukarıya naklettiğim şeyleri söylemiş ve İsviçreli Tribune de Ge nève gazetesi de bunları, benimseye rek, bu şekilde nakletmiştir. Para ile söylettirilen ve yazdırılan bu uydur ma şeyler hakkında daha yakın bir kanaat edinmek Istiyecek Ermeni ve İsviçreli dostlarımıza, avukat Marma- fian'ı takiben bir de kendilerinin Sov yet diyarını ziyaret etmelerini halisa ne tavsiye ederiz.
Çünkü onun ve onun gibilerin mak satlı yalanlarım çürütmek için blzler ne söylesek yine az olacak ve belki de matlûp tesiri yapmıyacaktır. İyisi mi; kendilerini, bu ağız snlandmeı dave te icabet edip bir de vaziyeti kendi gözlerile görmeye davet ederiz.
Hakikatin hangi eanipte olduğunu ancak o zaman i ar ked «çeklerdir.
S *U m .
L ^ tZ ty ty i,¿¡Lm eç
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi