• Sonuç bulunamadı

Soliter Osteokondrom Tanısı İle Opere Edilen 23 Olgunun Retrospektif Değerlendirilmesi = Rectospective Evaluation of Operated 23 Cases With Solitary Osteochondroma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Soliter Osteokondrom Tanısı İle Opere Edilen 23 Olgunun Retrospektif Değerlendirilmesi = Rectospective Evaluation of Operated 23 Cases With Solitary Osteochondroma"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi

61

Soliter Osteokondrom Tanısı İle Opere Edilen 23 Olgunun Retrospektif

Değerlendirilmesi

Rectospective Evaluation of Operated 23 Cases With Solitary Osteochondroma

Hayati ÖZTÜRK *, Zekeriya ÖZTEMÜR **, Tansel ÜNSALDI ***, Talip Teoman ASLAN ****

ÖZET

Soliter Osteokondrom en sık görülen benign kemik tümörüdür. Amacımız kliniğimizce cerrahi tedavisi yapılan olguların retrospektif olarak değerlendirmek ve literatür eşliğinde tartışmaktır.

Kliniğimizde cerrahi eksizyon yapılan 23 olgunun 19’u erkek 4’ü kadın yaş ortalaması 21,5 yıldı. 7 olgu (%30.4) femur suprakondiler medial, 6 olgu (%26) tibia proksimali medial, 3 (%13) olgu humerus proksimal, 2 olgu (%8.6) da el falankslarının distal yerleşimi, 1 olguda (%4.3) iliyak kanat, 1 (%4.3) olguda fibula başı, 1 olguda ise talus yerleşimli idi. İliak kanat yerleşimli bir olgumuzda nüks düşünülerek cerrahi planlandı.

Sonuç olarak klinik bulgu veren soliter osteokondromlu olgularda cerrahi eksizyonu uygun bir tedavi seçeneğidir. Diğer yandan iliak kanat yerleşimli osteokondromlarda nüks ve malign dönüşüm açısından dikkat etmek gerektiği düşünülmelidir.

Anahtar Kelimeler:Soliter Osteokondrom, Cerrahi

tedavi

SUMMARY

Solitary osteochondroma is the most common benign tumor of bone. We have attempted to investigate retrospectively the cases which treated surgically at our clinic. Total 23 cases recruited for the study that underwent surgical excision (19 male, 4 men) average age was 21.5 years. The tumors were recruited for the study in 7 cases (%30.4) at femur supracondylar medial region, 6 cases (%26) at tibia proximal, in 3 cases (%13) at proximal humerus, in 2 cases (%8.6) at distal of hand phalanx, in 1 (%4.3) case at iliac wing, in 1 case (%4.3) at head of fibula, in 1 case (%4.3) at talus. Surgical treatment was planned because of recurrence for a case that was localized iliac wing.

In conclusion, in cases with solitary osteochondroma, surgical excision is adequate treatment method. On the other hand, it should be considered to be careful for cases with localized at iliac wing in case of reccurence and malign transformation.

Key words: Solitary osteochondroma, Surgical treatment

C. Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 28 (2): 61 – 64, 2006 GİRİŞ

Osteokondrom en sık görülen benign kemik tümörüdür (1,2). Tüm kemik tümörlerinin %10-15’ i ve tüm benign kemik tümörlerinin %20-50 sini kapsar. Soliter osteokondrom ve genetik geçiş gösteren (Herediter Multipil Ekzositoz) osteokondromatozis olmak üzere iki tipi vardır (2,3).

Herediter multipl ekzositoz, multipl osteokondromlarla karakterize, otozomal dominant bir hastalıktır (4,5). Bağ analizlerinde EXT geninde mutasyon olduğu görülmüştür. Kondrosit proliferasyonu ve maturasyonun düzenlenmesi ile ilgili bu bozukluktan dolayı anormal kemik gelişimi oluşur (4).

Osteokondromun en sık tuttuğu yerler, alt ekstremite %50, sıklıkla femur distali ve tibia proksimali, % 10 olguda elin ve ayağın küçük kemikleri, %5 pelvis, %4 skapula ve %2 vertebralardır ( 6)

* Yrd. Doç.Dr., Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji A.D. SİVAS

** Uzm. Dr., Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji A.D. SİVAS

*** Prof.Dr., Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji A.D. SİVAS

(2)

Soliter Osteokondrom Tanısı İle Opere Edilen 23 Olgunun Retrospektif Değerlendirilmesi

62

Osteokondroma genellikle spesifik belirti vermez (6). Bazen ilerleyici iskelet deformitelerine neden olabilirler (4). En sık görülen deformiteler ekstremite kısalığı, ekstremite eşitsizlikleri, diz ve ayak bileğinin valgus deformitesi, pektoral ve pelvik kuşakta asimetri, el bileğinde radiusun eğimine bağlı ulnar deviasyon ve radiokapitaller eklemde subluksasyondur (4,7).

Bu çalışmamızın amacı cerrahi olarak çıkarılan soliter osteokondromların lokalizasyon, yaş, cerrahi sonrası nüks yada malign transformasyon gibi özelliklerini ortaya koymaktır.

GEREÇ VE YÖNTEM

Kliniğimizde 1993- 2005 yılları arasında klinik muayene ve direkt radyografi ile soliter osteokondrom tanısı konup, cerrahi eksizyonu yapılan olgulardan dosya bilgilerine ulaşılabilen, 19 erkek, 4 kadın olmak üzere 23 olgu (yaş aralığı: 8-41, ortalama: 21.5) retrospektif olarak incelenmek üzere çalışmaya alındı. Olguların yaş, cinsiyet, tümörün yerleşim bulgusu, yakınma süresi, ağrı, özgeçmişleri, yapılan tedavi, patolojik tanı, takip süresi, nüks gibi parametreleri incelendi.

BULGULAR

19’u erkek ve 4 kadın toplam 23 olgunun ameliyat olduğu andaki yaş ortalaması 21.5 (8-41 yaş) idi. Ortalama ameliyat sonrası takip süremiz 6 yıl 10 ay (11 ay- 12 yıl 9 ay) idi. Olguların ortalama yakınma süresi 3 yıl 2 ay (2 ay–20 yıl) idi. Hastaların hepsinde şişlik yakınması mevcut iken 13 olguda (%56) şişliğin yanı sıra ağrı yakınması vardı.

Olgularda soliter ostekondromun lokalizasyonları 7 olguda (%30,4) femur suprakondiler medial, 6 olguda (%26) tibia proksimali medial, 3 olguda (%13) humerus proksimal, 2 olguda ise (%8,6) el falankslarının distal yerleşimi, 1 olguda (%4,3) iliyak kanat, 1 olguda (%4,3) fibula başı, 1 olguda (%4,3) ise talusta idi.

Olguların özgeçmişleri incelediğinde iliyak kanat tutulumu olan bir olguda 19 yıl ve 5 yıl önce başka bir merkezde soliter osteokondrom tanısı ile kitle çıkarımı yapılmıştı. Talus yerleşimli osteokondromu olan bir olguda ayak bileği kırığı, fibula proksimal ostekondromu olan bir olguda 1 yıl önce düşme öyküsü, femur suprakondiler bölge medialinde osteokondromu olan 1 olguda ise 2 yıl önce düşme öyküsü vardı. Ayrıca 1 olguda femur suprakondiler osteokondrom pedikül kırığı ile başvurmuştu.

Tablo 1. Olguların yerleşim yeri, sayısı ve oranları

Yerleşim bölgesi Olgu sayısı

(n=23) Oran (%) Femur 7 30.4 Tibiya 6 26 Humerus 3 13 Falanks 2 8.6

Pelvis (iliyak kanat) 1 4.3

Fibula 1 4.3

Ayak (Talus) 1 4.3

a.

b.

Resim 1a. Tibia proksimal medial yerleşimlim olgunun

operasyon öncesi ve sonrası direkt grafi görüntüleri.

İliyak kanat yerleşimi olan bir olgumuzda nüks düşünülerek tekrar cerrahi eksizyon planlandı (Resim 2a, b ve c). Komplikasyon olarak femur boynunda

(3)

Öztürk ve ark.

63 soliter ostekondromu olan bir olguda ameliyat sonrası

birinci günde diren çıkarılırken, diren ucunun cilt altında kalması nedeniyle tekrar ameliyata alındı.

a.

b.

c.

Resim 2 a. Nüks düşünülerek tekrar cerrahi eksizyon

planlanan iliyak kanat yerleşimli bir olgunun pre-operatif direkt grafisi, b. Olgunun pre-pre-operatif bilgisayarlı tomografisi c. Olgunun post-operatif 5. yıl bilgisayarlı tomografi görüntüsü.

TARTIŞMA:

Soliter Osteokondromlar en sık görülen kemik tümörleridir. Bütün kemik tümörlerinin %35 ini oluşturur. Genellikle belirti vermez ve radyografilerde rastlantısal olarak bulunur (7,8).

Dahlin (9), soliter osteokondromların büyük kısmının (%65) diz ve humerusta yerleştiğini bildirmiştir. Botner ve ark. (10) 92 olguluk serilerinde diz bölgesi tutulumunu %37.6 alt ekstremite tutulumunun %50 olduğunu ve bunun büyük kısmının tibia üst uç ve femur alt uç olduğunu bildirmişlerdir. Bizim serimizde ise 14 olguda (%60) diz bölgesi tutulumu, 3 olguda (%13) humerus olmak üzere toplam 17 olgu (%73) diz ve humerus bölgesinde yerleşimliydi.

Bottner (10), olguların % 79 unda ağrı yakınması bulunduğunu bildirmiştir. Bizim serimizde olguların 15’inde (%65) ağrı yakınması vardı. Ayrıca diz yerleşimi olan 14 olguya baktığımızda 10’unda (%71) ağrı ve 2’sinde (%14) dizde kilitlenme mevcuttu. Bu nedenle diz kilitlenmesi ile gelen olgularda meniskal patolojilerin yanı sıra soliter ostekondromun ayırıcı tanıda dikkate alınması gerektiğini düşünmekteyiz.

Bates (11), kalkaneusta posttravmatik bir osteokondrom bulunan bir olgu yayınlamıştır. Aynı şekilde Conti ve ark.(12) da postravmatik vertebra osteokondromu olan 3 olgudan bahsetmişlerdir. Bizim serimizde de 3 olguda (%13) major travma, bir olguda (%4) el distal falanks distalinde tekrarlayan mikrotravmaya bağlı olmak üzere toplam 4 olguda (%17) geçirilmiş travma yada tekrarlayan mikrotravma öyküsü vardı.

Botner (10), cerrahi eksizyon yaptığı olguların %93.4’ünde ameliyattan önceki semptomların gerilediğini, ancak 4 hastada (%4.7), major komplikasyon geliştiğini bunların 3 olguda sinir felci, 1 olguda ameliyat sırasında femur boyun kırığı olduğunu bildirmiştir. Ancak bizim serimizde sadece 2 olguda (birisi popliteal bölge, diğeri fibula başı yerleşimli) sinir komşuluğu vardı. Cerrahi sonrası iki olgumuzda da sinir felci görülmedi. Sadece femur boynu yerleşimli bir olgumuzda ameliyattan sonraki gün diren çıkarılırken diren ucunun koparak doku içinde kalması nedeniyle diren ucu çıkarıldı.

Erol ve ark. (13), osteokondroma eksizyonundan sonra %2 oranında nüks görüldüğünü bildirmiştir. Schaison ve ark. (14) osteokondrom ve Olier hastalığına sekonder gelişen kondrosarkomlar ile ilgili yaptıkları bir çalışmada Olier hastalığına sekonder gelişen kondrosarkomun en sık yerleşim bölgesinin femur iken; osteokondroma sekonder gelişen kondrosarkomlarda en sık yerleşim bölgesinin iliak kanat olduğunu bildirmiştir. İliyak kanat yerleşimli bir

(4)

Soliter Osteokondrom Tanısı İle Opere Edilen 23 Olgunun Retrospektif Değerlendirilmesi

64

olgumuzda ameliyattan sonraki 5. yıl da hastanın şikayetlerinin geçmemesi üzerine yapılan bilgisayarlı tomografi sonucu nüks kararı verildi (%4.3). Hastaya yeniden eksizyon planlandı.

Sonuç olarak; soliter osteokondromun cerrahi eksizyon ve takibinin hastalığın tedavisinde uygun bir seçenek olduğunu düşünmekteyiz. Her ne kadar cerrahi eksizyon yaptığımız osteokondrom olgularından iliyak kemik yerleşimli bir olguda nüks gelişmiş olsa da Schaison ve ark.‘nın (14) belirttiği gibi iliyak kemik yerleşimli osteokondromda sekonder osteosarkom riskinin yüksek olması nedeniyle nüks ve malign dönüşüm açısından dikkatli olunmalıdır.

KAYNAKLAR:

1. Karakurt L, Yılmaz E, Varol T, Özdemir H, Serin E.

Dirsekte soliter osteokondroma bağlı gelişen unlar sinir basısı: Olgu Sunumu. Acta Orthop Traumatol Turc 2004; 38(4): 291-4.

2. Herring JA. Benign musculoskeletal tumors. In :

Tachdian’s pediatric orthopedics. Vol.3, 3rd ed. Philadelphia:W.B. Saunders ; 2002.1901-53.

3. Mirra JM. Paroesteal tumors.In: Mira JM,Picci P, Gold

R,ed. Bone Tumors: clinical radiologic, and, and pathologic correlation. vol 2 1st ed. Philadelphia:Lea&Febirger; 1989.1587-753.

4. Stiber JR, Dormans JP. Manifestations of Hereditary

multiple exostoses. J Am Acad Orthop Surg. 2005; 13(2):110-20.

5. Geher P, Csauth K, Kaposi NP: Two familial case of

hereditary multiple exostoses. Orv Hetil 2000; 141(6): 289-93.

6. Calafiore G, Bertone C, Urgelli S,Riviera F, Maniscalco P:

Osteochondroma. Report of a case with atypical localization and symptomotology. Acta Biomed Ateneo Parmense. 2001; 72(5-6): 91-6.

7. Neben K, Werner M,Bernd L, Ewerbeck V, Delling G. Ho

AD. A man with hereditary exostoses and high grade non-Hodgin’s lymphoma of the bone. Ann Hematol. 2001; 80(11): 682-4.

8. Karakaş K, Perçin S, Kış M. Soliter osteokondromda

pedikül kırığı. Acta Orthop Traumatol Turc 2000; 34: 96-7.

9. Unni KK, Dahlin’s Bone Tumors: General aspects and

data on 11087 cases, 5th ed. Philadelphia : Lippincot-Raven 1996, 11-23.

10. Bottner F, Rodl R, Kordish I,Winkleman W, Gosheger G, Lidner N.Surgical treatment of symptomatic osteochondroma. Three- to eight year follow up study. J Bone Joint Surg Br. 2003; 85(8):1161-5.

11. Bates DL, Osborne WM. Post traumatic osteochondroma of the calcaneus. J Am Podiatr Med Assoc. 1990; 80(11) :606-7.

12. Conti P, Conti R, Lore F, Bono P, Gallina P, Pellicano G. Vertebral osteochondroma and trauma: a possible etiopathogenic correlation. Arch Putti Chir Organi Mov.1989; 37(2): 325-34.

13. Erol B,Dormans JP: Musculuskeletal tumors in children. In Dormans JP ed. Pediatric orthopaedics, core knowledge in orthopaedics 1st ed.Philedelphia: Elsevier&Mosby,2005: 302.

14. Schaison F, Anract P, Coste F, Depinieux G, Tomeno B. Chondrosarcoma secondary to multiple cartilage diseases. Study of 29 clinical cases and reviewed literature. Rev Chir Orthop Reparatrice Apar Mot.1999; 85(8): 834–45.

Yazışma Adresi :

Yrd. Doç.Dr. Hayati Öztürk

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji A.D. SİVAS Telefon: 2191300-2214

Referanslar

Benzer Belgeler

Yağmurlu hava tahmini yapıl- ma olasılığını p, açık hava tahmini yapılma olasılığını da (1-p) olarak alırsak, yağmurlu ha- vanın beklendiği ancak havanın açık

Bu çalışmada katarakt gelişimi ile sigara arasındaki ilişki, yaş, katarakt başlama yaşı, operasyon yaşı, paket/yıl sigara yükü ve katarakt tipleri dikkate alınarak

Biz bu yazıda kliniğimizde süngerimsi miyokart (SM) tanısı ile izlenen 23 olgunun klinik ve ekokardiyografik özelliklerini ve takip sonuçla- rını sunmak istedik.

olarak, iliyak arter anevrizmalarının tedavisinde EVAR’ın cerrahiye göre daha düşük morbidite ve mortalite ile uygulanabilir bir yöntem olduğunu

Thus, this study is conducted by performing a systematic literature review technique to investigate the challenges, critical success factors, and the topics that need more attention

 Isıtma ve akıĢta yüksek hızın yanı sıra parçaları doğrudan dıĢarıya alabilme prosesin kısa sürede tamamlanmasını sağlar.  DüĢük maliyette homojen

The leading organizations engaged in research on “Nickel orthopaedic implants” had been found out by the volume of publications and citation analysis, the parameters used are

the literature, it can be found so many extensions on Eneström-Kakeya theorem by giving various relations between the coefficients of polynomial like