• Sonuç bulunamadı

Beşiktaş mesireleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Beşiktaş mesireleri"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

'TT~£00&3^

12 TÜRKİYE TURING ve OTOMOBİL KURUMU

Beşiktaş Mesireleri

Yüz otuz sene evvel Boğaziçi kıyılarında do­ laşan AvusturyalI müverrih Hammer Beşiktaş- tan şöyle bahsetmektedir:

«Dolmabahçe kasrım geçer geçmez Beşikta- şın yazlık sarayları ve bahçeleri başlar, bu mev­ ki OsmanlI hükümdarlarının yaz mevsimlerinde oturmayı sevdikleri fevkalâde güzel bir yerdir. Buranın tercih olunmasına sebeb birbirine yakın romantik bir kaç vadinin arasında bulunması ve sahilsarayların gerisindeki sırtlardan denize doğru manzaranın fevkalâde olmasıdır. Bu va-" diler umuma mahsus tefer rüc ve seyir yerleridir. Istanbulda umumiyetle görüldüğü gibi bu vadi­ lerin her birinde türbeler ve mezarlıklar bulun­ maktadır.

Beşiktaşta halkın alâkasını çeken iki ziya- retgâh vardır1. Bunlardan biri büyük Türk de­ nizcisi Barbaros Hayreddinin, diğeri de Kanunî Sultan Süleymamn süt biraderi Yahya Efendi­ nin türbeleridir.

I. Sultan Selimin Trabzon Valiliği sırasında

Beşiktaşta Sinan Paşa Camii ha/in sinin döğme parmaklığı

Grillage en fer forgé dana la cour de la Mosquée de Béchiktache

Kanunî Süleymanla beraber aynı yıl dünyaya gelen Yahya Efendi, süt biraderinin hükümdar­ lığı esnasında îstanbula hicret etmiş ve umumî hayata karışmıyarak mutasavvıfaııe bir hayat yaşamıştır.

Yahya Efendinin vefatından sonra III. Mu- rad üzerine bir türbe yaptırmış ve burası bir ziyaret ve seyran yeri halini almıştır. Her çar­ şamba günü tarikate meıısub bulunsun, bulun­ masın kalabalık bir halk kütlesi, dervişlerin zi­ kirlerini görmek üzere buraya gelmeye başla­ mışlardır. Yahya Efendi seyrangâhı serviler arasında temiz havalı ve güzel manzaralı bir yerdir...»

Devrinin mühim ruhanî şahsiyetlerinden biri olan Yahya Efendi Trabzondan îstanbula hicret ettiğinden Beşiktaş semtinde bir bahçe satın al­ mış, buraya bir ev ve yanına da bir mescid yap­ tırmıştı.

Bu Beşiktaş bahçesinde zaman zaman (âlemi istiğraka dalan) Yahya Efendinin ağzından mevzun sözler işitilir ve halk (vâkıfı) esrarı ha­ kikat) olan şeyhin bazı kerametlerine de ina­ nırdı.

Yahya Efendi dünya işlerinden elini çekmiş olarak Beşiktaştaki dergâhında Üveysi tarika- tinin piri sıfatile şeyhlik yapmış ve mutasavvı- fane şiirler söylemişti. Yahya Efendi 1570 tari­ hinde vefat ettikten sonra dergâhın bahçesine tarikat mensublan ve bazı meşhur şahsiyetler defnedilmeye başlamıştı. Servi ağaçlarile, güzel türbeler ve taşlarla süslü mezarlıklarda derunî bir istiğraka dalmayı seven eski İstanbullular bu tarihten sonra da Yahya Efendi bahçelerinde huzur içinde dinlenirlerdi.

Evliya Çelebi, İstanbul halkının yaz günleri gidip vakit geçirdikleri bu eski mesireyi (içine asla güneş tesir etmiyen çınar, söğüd, sakız, ser­ vi, ceviz ağaçlarile süslü bir çimenzardır) diye anlatmaktadır. Ulu ağaçların gölgelediği mesire yerindeki çimenzar sofalarda (yârânı safa) tatil günlerinde (taraf taraf sohbet edip) durmuş­ lardır.

Evliyanm muasırı olan Eremya Çelebi de Beşiktaş semtinden (buradaki bahçeler, mandı­ ralar mesire yerleridir, ileride Yahya Efendinin türbesine pek çok Türkler ziyarete giderler, sa­ hilde müftilerin, kadıaskerlerin arkalarında bos- tanlan bulunan evleri vardır) diye bahsetmek­ tedir.

(2)

KASIM 1952

13

kısım saha Bayezid zamanında bir paşa yalısı iken hükümdarlara intikal etmişti. Sonraları bu­ rası sedli sofa ve nadide çiçeklerle tanzim olun­ muştu. Civan Kapıcıbaşı, Kazancıoğlu bahçesi de semtin mehru bahçeleri arasında idi.

Evliya Çelebi, Kiremidci Zade ile Küçük Ça­ vuşun vesairenin hanelerinden (acib hanelerdir) diye bahsetmekte ve Beşiktaşlıları (gayet ehli zevk) insanlar olarak tanınmaktadır.

19. asırda Beşiktaş mesireleri arasına Ihla­ mur da girmişti. Bir çok İstanbullular tatil gün­ lerinde bu ağaçlıklı ve serin vadide dinlenip, eğ­ lenirlerdi.

Bu asırda bir bostancıbaşı defterine göre Be­ şiktaş sarayından sonraki yalılar ve dükkânlar şu sırayı takib ediyordu; (Hayreddin Paşa medresesi ve camii şerifi ve iskelesi ve sıra ile Münevvere Hatun, tüccardan Kesedarı Rasim Efendi, Sadırazam itiba’lanndan Mehmed Ağa, zimmet halifesi Recai Efendi, Aynacılar Kethü­ dası Mehmed, tarakçı esnafından Mahmud Ağa, pekmezci esnafından Ahmed Ağa, Ebe Hatun, Elhace Hatun, Muhsin Çelebi halilesi, pekmez­ ciler kethüdası oğlu Mustafa, hacegândan Akif Beyin yalıları, Süleyman Alemdar kahvehanesi,

Odun meydanı, Hayreddin Paşa türbesi ve mes­ cidi şerifi, marangoz Mustafa dükkânı, Kalafat­ çı İslâm dükkâm, Bostancı Mustafa dükkânı, Çiftlik Kethüdası zevcesi yalısı, yorgancı Hacı Hafız yahşi, fesçi esnafından Hacı Ramazan ya­ lısı, yağlıkçı Hacı İbiş yahşi, müsteciri Enderun mahreç Tayyar Efendi, Safaî zade Ahmed Efen­ di yalısı, müsteciri Mirahor evvel İbrahim Bey, ricali devleti âliyeden Hâlet Efendi yalısı ve Haraççıbaşı iskelesi.)

Buradan itibaren Ortaköye doğru artık rical yalıları başlıyor. Bunlar arasında Anapa valisi Haşan Paşamıı, Elhaç Mehmed Paşanın, Tatar­ cık zade Abdullah Molla oğlu Ahmed Efendinin yalıları bulunuyordu, Kılıçali iskelesinden üç ev­ velki Valide Kethüdası Yusuf Ağa zade Sadık Beyin yalısında da H. Mahmud devrinde ve Sa­ lih Paşa sadaretinde Beyhan Sultan oturuyordu. Evliya Çelebinin (âbü havası gayet lâtif, lebi deryada büyük ve küçük bayırlar üzerine kat kat, bağlı bahçeli altı bin kadar yalı ve evleri muhteridir) dediği Beşiktaşta asırlardanberi tarihimizin bir çok mühim vak'alan da cereyan etmiştir.

Haluk Y. ŞEHSl YAROC.LU

E ğ ir d ir g ölü

Le lac d'Eghirdir (Anatolie Centrale). La ville située sur la presqu'île possède des monuments turcs du Mogen Âge.

Kişisel Arşivlerde Istanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

► Ayhan Baran’la otuz yıl beraber olan Selçuk, son on yıldaki sorunlara karşın hep korudu aşkını.. Belki de gençliğinde kendisine verdiği sözü tutma adınaydı bu

üye sayısı, bağımsızlığı, icracı olmayan kişi sayısı, icra kurulu başkanının (CEO) iki görevi olması, denetim komitesindeki üye sayısı, bağımsız ve icracı olmayan

Odunun tutkal ile yapıştırılmasında yüzey inaktivasyonu; odun yüzeylerinde meydana gelen ve tutkalın ıslanabilme yeteneğinde, yüzeyde yayılmasında, penetre

Abdülhamid Münir paşaya ko­ nağını yaptırmak için üç defa dokuz bin lira âtiye verdiği gibi Paristen her İstanbula gelişinde hem kendisine hem haremine

Bunun neden olarak şletmen n toplam satışlarının azalması ve faal yetlerden elde ed len nakd n fazla olmasıdır.. Bu oranın %20 üzer nde olması

[r]

"Türkiyede 1989 Yılında Ödül Alan Kitaplar." Y e r : Büyükşehir Belediyesi Atatürk

Tesadüfe bak›n, ben San Diego’ da kendime bir evlat edindi¤im y›llarda ay- n› kentte oturan, isterse kendine alt›n kadrolu bir bisiklet bile ›smarlayabilecek kadar