• Sonuç bulunamadı

Mitterrand'ın temsilcisi:Türk-Fransız ilişkilerinin durumu üzüntü verici

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mitterrand'ın temsilcisi:Türk-Fransız ilişkilerinin durumu üzüntü verici"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ETIENNE M ANACHGalatasaray'daki öğrencilerini unutmuyor. (Fotoğraf: RIZA EZER) - . , .

_______________________

%

______________

MANACH CUMHURİYET İÇİN YAZDI

IstanbuFdaki

günlerim

ETIENNE MANACH______________ _______________

Bu satırları Cumhuriyet gazetesine vermekten mutluluk duyuyo­ rum. (Eski dönemlerde bizim de Fransa’da yayınlanan Cumhuri­ yet adında bir gazetemiz vardı) Bu fırsat bana ayrıca Galatasaray Lisesi ’nden meslektaşım Nadir Nadi hocayı selamlama olanağı da veriyor.

Eğer iyi hatırlıyorsam ikimiz de aynı yaştayız. Onun da beni ha­ tırlamasından mutluluk duydum.

İstanbul’a ilk gelişimden 46 yıl sonra geçen perşembe günü beni getiren A ir France uçağı Türkiye kıyıları üzerinde uçarken, büyük (Arkası Sa. 6, Sü. 5 ’te).,

Mittermnd’ın

temsilcisi:

Türk-Fmnsız

ilişkilerin in

durumu

üzüntü verici

ANKARA (Cumhuriyet Bü­ rosu) — “ Galatasaray’da hoca olduğunuz günlerden ydlar son­ ra Fransız Cumhurbaşkanı’nın özel temsilcisi sıfatıyla soğuk bir hava içinde seyreden Türk- Fransız ilişkilerini onarmak üzer, re günün birinde Türkiye’ye gönderileceğiniz hiç aklınıza ge­ lir miydi?”

Etienne Manach duraksama­

dan “ hayır” diye yanıtlıyor:

“ Böyle bir şey aklımın ucundan bile geçmezdi o zaman.”

Mitterrand’ın özel temsilcisi ekliyor: “ Türk-Fraıısız ilişkileri­ nin bugünkü noktaya geleceğini düşünemezdim. İlişkilerin içinde bulunduğu durumdan üzüntü duymamak mümkün d eğil...”

Manach, kendisi ile yaptığı­ mız sohbette, 1938-44 yıllan ara­ sında Türkiye’de bulunduğu dö­ nemi ikiye ayırıyor: Birincisi İs­ tanbul’da Galatasaray’da 1940 yılına kadar hocalık yaptığı dö­ nem. Galatasaray’daki öğrenci­ lerinden kimleri hatırladığını sorduğumuzda, şunları anlatı­ yor:

“ Turhan Feyzioğlu, Metin Toker ve Turan Güneş öğrencim olmuşlardı. Ydlar sonra 1974’te ben Fransa’nın Pekin Büyükel­ çisi olarak görev yaparken mer­ hum Turan Güneş Dışişleri Ba­ kanı olarak resmi bir ziyaret için Pekin’e geldi. Kendisini bizim Büyükelçilikte yemeğe davet et­ tim. Eski bir öğrencim olarak memnuniyetle kabul etti. Bir iki gün sonra Türkiye Kıbrıs'a asker çıkarttı. Güneş ise Çin’in uzak bir köşesinde ziyaretini sürdür­ mekteydi. Hemen Pekin’e dön­ dü. Ancak uçak olmadığı için bir süre Pekin’de beklemek zorun­ da kaldı. Eğer Türkiye’nin Kıb­ rıs'a çıkarma yapma niyeti ol­ saydı, Dışişleri Bakanını o sıra­ da Pekin’e gönderir miydi? En azından ben böyle düşünüyo­ rum.”

İkinci Dünya Savaşı başladık­ tan sonra Fransa’da kurulan

(2)

Mıtterrand in

(Baştarafı 1. Sayfada)

zi yanlısı Vichy hükümeti, Ma- nach’ı Galatasaray’daki görevin­ den atar. Manach da General de

Gaulle’ün başkanlık ettiği özgür

Fransa hareketine katılır. Bun­ dan sonrasını şöyle anlatıyor Manach:

“ Yine Türkiye’deydim. An­ cak görevim başkaydı. Özgür Fransa’nın Balkan ülkelerine ak- redite temsilcisi olarak İstanbul’­ da kaldım ve görevim gereği za­ man zaman Ankara’ya gelerek buradaki Balkan ülkeleri bü­ yükelçileri ile temas kurdum. Bir taraftan Ankara’daki Fransız Büyükelçiliği’nin De Gaulle’cü mensuplarıyla gizlice görüşüp kendilerinden bilgi alıyordum. Benimkisi kuşkusuz tehlikeli bir görevdi. İstanbul’daki Sıkıyöne­ tim Komutanı Sabit Noyan bir gün beni çağırıp hayatımın teh­ likede olduğunu söyledi ve bir emniyet görevlisini beni koru­ makla görevlendirdi. Koruyucu­ mun ismi A fif Bey’di. Ayrıca A nkara’da dönem in Basın- Yayın Genel Müdürü Selim Sar- per ile de zaman zaman görü­ şürdüm. Türkiye savaşta taraf­ sızlık politikası izliyordu. Anka­ ra’daki Fransız Büyükelçiliğinin başındaki diplomat Vichy hükü­ metinin tem silcisiydi. Oysa Türkler özgür Fransa’nın temsil­ cisi olarak benimle temas içinde oldular ve güvenliğimi sağladı­ lar. 1944 ağustosunda Paris kur­ tulduğunda ben Ankara’daydım ve şimdi sizinle konuştuğumuz büyükelçilik binasına Fransa bayrağını çeken benden başkası değildi.”

GALATASARAY VE TÜRK-FR AN SIZ İLİŞKİLERİ

Söyleşinin sonunda Manach’a şu soruyu yöneltiyoruz: “ Gala- tasaraylılık ruhu Türk-Fransız ilişkilerini bugünkü kötü duru­ mundan kurtarmaya yeter mi?”

Manach şöyle yanıtlıyor:

“ Yeter mi? Bunu bilemem. Ama GalatasaraylIların Türk en- telijansiyası içinde seçkin bir yer­ leri olduğu ortadadır. Türk ve Fransız toplundan ayrı kültür, geleneklerden geliyorlar. Bu ne­ denle de birbirlerini tanımıyor­ lar. İşte Galatasaray da bu nok­ tada iki toplumun birbirini an­ lamasında büyük bir rol oynaya­ caktır.”

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

lık C-peptid sev iyesinin diabe tik olanlard a olmayan- lara göre daha yüksek olmasına karş ılık, diabetik hastalarda KK dolaşımın daha az olması başlangıç

İlkokul yıllarından itibaren edebiyata ilgi duyan Pakdil’in ilk şiir ve deneme türündeki yazıları, Maraş’ta Demokrasi- ye Hizmet ve Gençlik gazeteleriyle Hamle

Yıl- lık, o dille yazılan şiirlerin bir bakıma bir sene sonu sergisi olduğu için, kimi okur merak ediyor ‘falan şair hâlâ şiir yazıyor mu, yazıyorsa neler/ nasıl

● İlk iki hikâye kitabınız Tanımsız ve Sahurla Gelen Erkekler’in ya- yımlanmasından çok uzun bir zaman sonra üçüncü hikâye kitabınız Garip Hikâyeler

Kalp Yetersizliği Tanısı Olan Bireylerde Semptom Yönetimi Symptom Management in Patients with a Diagnosis of Heart Failure.. Selma Turan

dblTprofesseur avait demandé na%pour que nous allions demeurer guère la main de Christine, mais"quelques jours dans sa villd L de au moment où elle allait

Sonuç olarak kapal› aspirasyon sitemi kullan›lan has- talarda V‹P geliflme insidans› anlaml› olarak daha düflüktü, ancak ayn› hastalar›n tümünde V‹P etkeninin

Agrega granülometrisi B16 olan muhtelif s/ç oranlarına sahip farklı beton yaşlarındaki küp ve silindir numunelerin basınç dayanımı ile UPV ve test çekici ilişkisi