Türk Kareliyol Dem Arş 2000: 28: 444-448
Endojen ~iperinsülineminin Koroner Kollateral
Dolaşım Uzerine Etkisi
Dr. Sinan DAGDELEN, Dr.
İlyas AKDEMİR,Dr. Murat AKÇA Y, Dr. Mehmet ERGELEN, Dr. Nuri ÇAGLAR, Dr.
İsmet DİNDAR,Dr. Fikret TURAN
Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hastanesi. İstanbul
ÖZET
Koroner kollateral (KK) gelişimi fizerine endogenlıomıon
ve otokoid/erin erkisi çok iyi bilinmemektedir. Çalışmamı:
NIDDM olan ve olmayan vakalarda endogen insiilin(Eİ) ve C-peptidin (Cp) KK gelişimi ii:erine etkisini incelemeyi
amaçlamaktadır. Bu nedenle çalışma grubu (ÇC) olarak bir korrmer arterinde >%90 darlı,~ı olup diğer koroner arterlerinde kritik koroner tutulumu olmayan (>%50 dar- lik) ve rerrograt KK olan 75 vaka (23 diaberik olan ve 52 olmayan) ve kontrol grubu (KC) olarak hir koroner arte- rinde >%90 darliğı olup diğer koroner arterlerinde kritik koroner tutulun/lt olmayan (>%50 dar/ık) ve KK olmayan 17 nondiaberik vaka incelendi. Hasraların koroner anji- yografi sonrası (8 saatlik açlik) Ei ve Cp seviyesi hakılclı.
Her iki grupta yaş, cinsiyet. kan basmcı, koroner darlık
derecesi henzer özellikle idi. Çalışma grubu içerisinde KK
ortalaması diaherik olanlarda olmayanlara göre daha az Imfundu (sırasıyla 1 .35±0,65 ve 1 ,73±0.74; p=0,018).
İnsiilin seviyesi bakınlllıda n. ÇC ve KC da anlam/i farklı
lık yok iken (sırasıyla 1 1,8±7,9 ve 12,5±7,7 Ulu;
p>0.05 ), Cp seviyesi ÇC da daha yiiksek idi (sırasıyla
4,3±2 ,8 ve 2 ,4± 1,2 nglml; p=0,004 ). Çalişma grubunda diaberi olan ve olmayanlarda Ei seviyesi bakımmc/an an- lamii fark yok iken (sırasıyla 14.1±8,6 ve 10,8±7,5 Ulu;
p>0,05), Cp seviyesi diaherik grupta daha yiiksek idi (sı
rasıyla 5,4±3 ,2 ve 3,8±2,5 nglml; p=0,02 1 ). D iabetik ol- mayan ÇC ile KC karşılaşrmldığında, Ei seviyeleri ara-
sında anlamlı farklılık yok iken (sırasıyla 10,8±7,5 ve 12,5±7,7 Ulu; p>0,05), Cp seviyesi birinci grupta daha yiiksek bulundu (sırasıyla 3 .8±2 ,5 ve
2
,4±1,2 nglml;p=0,0/4). Çalışma grubu içerisinde Eİ ve Cp ile KK ara- smda direkt korelasyon bulunmadı (sırasıyla r=0,08 ı•e
r=0.11)
Sonuç: Koroner kollateral gelişimi Ei seviyesinden çok Cp seviyesi ile ilişkili göziikmekredir. C-peprid seviyesi
yılksek olanlarda KK derecesi daha yiiksek bulundu. An- cak diaberik olanlarda bu ilişki ters orantılı göziikmekre ve bu durum periferik insiilin direnci ile ilgili olabileceği
Ili diişiindürnıektedir.
Anahtar kelime/er: İnsiilin, C-peptid, koroner kollateral
Koroner kollateraller( KK), koroner yataktaki
basınçgr adiyentin in bir
cevabıo
larakortaya
çıkmaktadır.Kollate ral
dolaşımmiyokard bölgeleri
arasındave
Alındığı tarih: 7 Ocak, revizyon 23 Mayıs 2000
Yazışma adresi: Dr. Sinan Dağdelen, Koşuyolu J5.alp Eğitim ve
Araşıımıa Hastanesi Kardiyoloji Kliniği, Kadıköy Istanbul Tlf: (0 216) 326 6969
birey ler
arasında farklılıklargös te rmektedi r
(1)_Ge- nel olarak KK'Ierin normal kalple
rde gerçekve po- tans iyel kan
daınarlarıolarak
bulunduğukabul edii-
nıektedir (2)_
Dah a
sonrakoroner arte rin
tıkannıasıveya ciddi iskemiye neden
olması sonrasıkoron
erakını
gradiyenti ve
iskemi, bu potans iyel alternatif damarsal
yapılarınortaya
çıkmasına zemin hazırlamaktadır (3,4).
Bu nede nle KK'Ieri; yeni damarlar ye- rine, ihtiyaç duyulana kadar görünürde o
lmayannonfonks iyonel da marlar olarak
tanımlamakdaha
doğru olacaktır (5,6).
Diğer
bir
bakış açısıKK
dolaşımın,bi
r takımvazo- akti f madde
lerden
etkilendiğive bunlara hemodina- m
ik cevap verdiğidir.Hayva n deneylerinde KK'le- rin; indome tazin, aspirin
, ergonovin, vazopressin, se-ratonin ve
troınboksan-A2'yevazokonstriks iyon
şeklinde, fakat nitrogliserin,
araşidonikasid, asetilkolin
,bradikinin, atrial natriüretik peptid, kalsitonin, pros- tagla ndinler ve nitrik oks ide
karşıvazodilata tör ce-
vap
verdiği gösterilmiştir (7,8,9).Diabetik hastalarda
koron er iskem inin kollate ral
cevabınındaha az oldu-
ğu değişik çalışınalarda bildirilıııiştir (ı
o,
ı ı)D
iabetinKK
dolaşımüzerine olums uz etki sini
, koroner iske-
nıiye
cevap olarak yeni kollateral
gelişimini bozmasıve s itokinle
rin neden olduğuterapötik neovaskülari- zasyonu
inhibe etmesi ile
açıklanmaktadır (1 ıl.F akat vasküler e ndo
lteli etkilediğive koroner arter
hastalı ğıiçin
bağımsızbir risk faktörü
olduğugösteri
len in- sülininKK
dolaşınıüzerine etki si he nüz bilinme-
ınektedir
(
12). Çalışmamızda,akut korone r sendrom- lard a çok önemli yeri olan KK
dolaşımüzerine insü- lin ve proins üli n seviyele
rinin e tkisinin o
lup olmadı ğının araştırılınası amaçlanmıştır.Ko roner kollatera l
gelişimini
etkileyen faktörler ve
gelişimsüresi hala
açıklaımıayı
bekleyen sor u
işaretleriolarak gü ncelli-
ğini
ve önemini
koruınaktadır.MA TERYEL ve METOD
Çalışma grubu (ÇG) olarak, koroner anjiyografilerinde bir koroner arterlerinde ciddi koroner darlıkları olan
S. Da,~delen ve ark.: Endojen Hiperinsiilineminin Koroner Kollateral Dolaştm Ü:erine Etkisi
(~%90) olup diğer koroner arterlerinde kritik koroner da-
ralması olmayan (>%50 darlık) ve lezyonlu koroner arterin distalinde retrograt kollateral dolaşımı olan 75 vaka (23 diabeti olan ve 52 diabeti olmayan). Diabetik hastaların
hepsi insüline bağımlı olmayan diabetik hastalardı. Ça-
lışma grubu vakaları kendi aralarında KK derecelerine göre, Renırop ve arkadaşlarının yaptığı sınıflama esas
alınarak 3 alt gruba ayrıldı; KK'i dereee-l olanlar, KK'i derece-2 olanlar ve KK'i derecc-3 olanlar (13). Hastalar, Ocak 1997 ve Ocak 1999 tarihleri arasında Koşuyolu Kalp Ye Araştırma Hastanesi Koroner anjiyografi laboratuarın
da koroner anjiyoplasti yapılan vakalar arasından ran- damize olarak seçilmiştir. Ayrıca kontrol grubu (KG) ola- rak, koroner anjiyografilerinde bir koroner arıerlerinde
ciddi koroner darlıkları (~%90) olup diğer koroner arıerle
rinde kritik koroner daralınası (>%50 darlık) ve KK hiç ol-
ımıyan nondiabetik 17 vaka çalışmaya alınmıştır. Hastala-
rın klinik ve laboratuar özellikleri Tablo 1, 2 ve 3'de göste-
rilmiştir.
Anjiyografı ve koroner kollateral dolaşım; en az iki kar- diyolog koroner arter darlığını ve KK dolaşımı değerlen
dirdi. Koroner darlık derecesi, en yakın proksimal sağlam
koroner arter segmenıi esas alınarak ve en az iki projeksi- yanda oranlanmak sureti ile hesaplandı. Darlık bulunan
daınarın kollateral doluşuna, dominan -karşı koroner arıe
rin injeksiyonu sırasında epikardiyal damarların varlığı ve
yaygınlığı esas alınarak sınıflandırıldı mı. Buna göre: De- rece-O, epikardial doluş hiç yok; Dercce-l,sadece yan dal- larda doluş var; Derece-2, epikardiyal segmentte parsiyel
doluş var; Derece-3 epikardiyal segınenıte tam doluş var, olarak değerlendirildi.
Koroner anjiyografi sonrası hastaların (8 saatlik açlığını
takiben) venöz kan açlık insülin ve C-peptid seviyeleri ha-
kıldı.
istatiksel Analiz
Bütün parametreler orıalanıa±standart sapma olarak ifade edildi. Gruplar arasındaki farklılıklar eşleştirilmiş ve eşleş
ıirilmeıniş T-ıcsti, değerlerin korelasyonunda lineer korc- lasyon testi ve oranların karşılaştırılmasında Ki-Kare testi kullanıldı. istatiksel olarak p< 0,05 olması anlamlı farklılık olarak kabul edildi.
BULGULAR
Çalışına
grubundaki KK var olan 75 hasta, KG'da KK olmayan 17
hastaile
karşılaştırıldığında; yaş,cins
iyet, sis
tolikve diastolik kan
basıncı, sorunlu bölgedeki koroner darlık dereces
ive
açlık insülindüzeyi
bakımından anlamlı farklılıkyok iken (hepsi
içinp>0,05),
açlıkC-peptid düze
yiÇG'da, KG'na göre
hafif düzeyde daha yüksekbulundu (p=0,025) Tablo-
!.Çalışına
grubu içerisindeki diabeti olan ve olmayan vakalar
karşılaştırıldığında; yaş,cinsiyet, sistolik ve diastolik kan
basıncı,sorunlu bölgedeki koroner dar-
Tablo 1. Çalışına grubundaki ve konirol grubundaki hastaia- nn klinik ve laboratuar özellikleri
Çalışma Kontrol p Grubu Grubu
n 75 17
Erkek (n) 53 ll NS
Kadın (n) 22(%29) 6(%35) NS
Yaş (yıl) 53,8±9,3 49,!l±8,7 NS
Sistolik Tansiyon (mmHg) 142±24 147±22 NS Diastolik Tansiyon (mmHg) 83±12 84±14 NS
Darlık Yeri (n);
RCA: 36 lO
LAD: 28 5
CF: ll 2
Darlık Derecesi(%) 95,0±4.3 95,1±4.3 NS
Seınptoın (n):
Aseınptoınatik: 29 2
Stabil angina: 22 7
Ansıabii angina: 24 8
Kollateral Derecesi (n);
1: 40
o
2: 24
o
3: ll
o
Kollateral Ortalaması 1,61±0.73
o
Açlık insülin Seviyesi (Ulu) 11,8±7,9 12,5±7,7 NS
Açlık C-peptid Seviyesi (ng/ınl) 4,3±2,8 2,4±1,2 0,004 RCA: Sağ koroner arter, LAD: Sol ön inen koroner arter. CF:
Sirkiimleks koroner arter
lık
dereces i ve
açlıkinsülin düzeyi
bakımındanan-
lamlı farklılık yok iken (hepsi için
p>0,05),
açlıkC- peptid düzey i diabetik olanlarda (5,4±3,2
ng/ınl)ol- mayanlara (3,8±2,5 ng/ml) göre daha yüksek bulu
n-du (p=0,020).
Çalışma grubundad
iabetiolanlarda KK dereces
i (ortalama1 ,35±0,65), d
iabeti olmayan- lara göre (ortalama 1,73±0,74)daha
düşükidi
(p=O,O 18) Tablo-2.Çalışma grubu içeris
indek i diabeti olmayan
vakalar, KG ile
karşılaştırıldığında;diabeti olmayan
grubunyaş ortalaması,
KG na göre daha yüksek
idi (sırasıyla
54,9±8,6 ve 49,8±8,7
yıl, p=0,020). Her iki grupta cinsiyet,
sistolik ve diastolik kan
basıncı, sorunlubölgedeki ko
roner darlık ve açlıkinsülin düzeyi ara-
sında anlamlı farklılık
yok iken (heps
i için p>0,05),
açlık
C-peptid düzeyi
(sırasıyla 3,8±2,5ve 2,4±
1 ,2ng/ınl)
diabeti olmayan ÇG
vakalarındadaha yüksek
bulundu (p<0,014) [Tablo-3].
Tiirk Kardiyol Dem Arş 2000; 28: 444-448
Tablo 2.
Çalışınagrubundaki
hastalarınklinik v e laboratu ar özellikleri.
KısaltınalarTabio-l de
verildiğigibidir.
Çalışına
Grubu
Hastaları
Diabetik Diabetik p olanlar olmay an
n 23 52
Erkek (n ) 16 37 N S
Kadın
(n) 7( %30) 1 5(%28) NS
Yaş (yıl)
51 ,5± 1 0,4 54. 9±8, 6 NS Sistolik Tansiyon (mmHg) 1 46±24 140±24 NS Dias t olik Tansiyon (mmHg) 84± 1 3 83±12 NS
Darlık
Yeri (n);
RCA: 1 2 24
L AD : 8 20
CF: 3 8
Darlık
D erecesi (%) 96,1±3,5 94, 5±4, 5 NS
Semptoın
(n);
Asempıomatik:
7 22
Stabil angin a: 6 1 6
Ansıabii
angina: lO 1 4
Kollateral D er ecesi (n);
1 : 17 23
2: 4 20
3 : 2 9
Kollateral
Ortalaması1, 35±0,65 1 ,73±0,74 0,018
Açlık İnsülin
Seviyesi (Ulu) 1 4,1±8,6 10,8±7,5 NS
Açlık
C-peptid Seviyesi (n glml) 5,4±3,2 3, 8±2,5 0,021
Çalışma
grubu içeris inde
açlıkinsülin ve C-peptid ile KK
dolaşımderecesi
arasındadirekt kore lasyon
araştırıldığında
her iki veri
bakımındanda
anlamlıdirekt bir ko relasyon
bulunmadı (sırasıylar=0,08 ve 0,11).
Vaka
gruplarında yaşve Cp düzeyleri
arasındakore- lasyon
araştırıldı. Çalışmagrubunda yer al an diabe- tik olan ve olmayanlar ve KG da
yaşile Cp düzeyle- ri
arasındaher üç g ruptada
anlamlıkore lasyon tes- pirt edilmedi
(sırasıylar=O, l I, -0, 02 ve 0 ,04).
Çalışma
grubu ve KG'na ait klinik bulgular ve koro- ner tutulum bilg ileri Tablo 1, 2 ve 3'de
verilmiştir.TARTIŞMA
Daha önce
yapılmışolan
çalışmalarda,diabetik has- talarda; e ndote lyal disfonks iyon
geliştiği,s itokinlere
Tablo 3.
Çalışmagrubu ndaki (ÇG) diabetik olmay an ve Kontrol Grubu
hastalarınklinik ve Iaboraluar özellikleri.
Kısaltmaıar Tablo-ı
de
verildiğigibidir.
ÇG Kontrol p diabetik Grubu o lmayan
n 52 17
E r kek (n) 37 ll NS
Kadın
(n) 1 5(% 28) 6(% 35) NS
Yaş (yıl)
54,9±8,6 49,8±8,7 0,020
Sisıolik
Tansiyon (mmH g) 1 40±24 147±22 NS D iastolik T ansiyon (mm H g) 83±1 2 84±14 NS
Darlık
Yeri (n);
RCA: 24 10
LAD : 20 5
CF:
82
Darlık
D er ecesi (%) 94,5±4,5 95,1±4,3 NS
Sempıom
(n);
A semptomati k: 22 2
Stabil an gin a: 16 7
Ansıabii
angina: 14 8 K ollateral D erecesi (n);
1 : 23 o
2: 20 o
3: 9 o
K ollateral
Ortalanıası1,73± 0,74 o
Açlık İnsülin
Seviyesi (U lu) 1 0,8±7,5 12,5±7,7 NS
Açlık
C -peptid Seviyesi (ng/ml) 3 ,8±2,5 2, 4±1 , 2 0,0 1 4 e ndotelyal vazodilatatör
cevabın bozulduğuve is- kemiye
yanıtolarak neovaskülarizasyon ve koroner koll a te ra l
gelişimi cevabınınyeters iz
olduğu gösterilmiştir(10,1 4).
Dolayısıylains ülin seviyesinin ç ok
değişken olduğuve ins ül in
resistansınınbi-
lindiği
diabe tik hastalarda, koroner ko llate rallerden bahsedi lirken ins ülin
resistansındanve ya hipe - rinsülinemiden söz
edilmemiştir.Oysaki diabetik hastalarda, vask üler sis temdeki
etkileşimdeins ülin
resistansının
e tkin rol
oynadığı düşünülürse,koron er koll ateral
gelişimindedeetkili o lup
olmadığıda ha belirgin bir
şüpheolarak ortaya
çıkmaktadır(1 1,1 2).
Çalışmanın duyarlılığını artırmak düşüncesiyle,
ça-
lışma
gurubundaki KK olan hastalar dia betik olanl ar ve olmayanlar o larak
ayrılmışve kendi
aralarında karşılaştırılmıştır, ayrıcaKK olmayan bir kontrol grubu
seçilmişve
çalışmagrubundaki d iabeti o lan ve olmayanlada
karşılaştırılmıştır.Daha önce
yapılmış çalışmalarla
benzer
şekilde,bizde
çalışmamızdaS. Da.~delen ve ark.: Endojen Hiperinsiilineminiıı Koroner Kollateral Dolaşım Ü:erine Etkisi
d iabetik hastalarda KK
gelişiminindaha az
olduğunu tespit ettik (p=O,O 18)
(ll, 14). Çalışmagrubunun
açlık
insülin seviyesi KG ile benzer oranlarda olma-
sına karşılık, açlık
C-peptid seviyesi ÇG da
anlamlıolarak daha yüksek
bulunmuştur(p=0,004).
Çalışmagrubu içerisinde diabeti olan ve olmayanlar
karşılaştırıldığında, açlık
insül in seviyeleri be nzer ike n , dia- beti olanlarda
açlıkC-peptid seviyesi
anlamlıolarak yüksek
bulunmuştur(p=0,020).
AyrıcaÇG daki dia- beti olmayanlar ile KG daki hastalar
karşılaştırıldığında açlık
insülin seviyeleri benzer oranlarda bulu- nurken, C-peptid seviyesi diabeti
ulnıayan çalışmagrubu hasta la nnda daha yüksek oranda
bulunmuştur.Bu bulgu lardan hareketle, KK
gelişmişolan hasta- larda (ÇG), KK olmayan (KG) hastalara göre ve KK
gelişmiş
olan hastalar içerisinden ise diabeti olanla-
rın
olmayanl ara göre
açlıkC-peptid sev iyelerinin da- ha yüksek
olduğu görülmüştür.Böy lece bütün grup- larda,
yarılanmaömrü C-peptide göre çok
kısaolan insülin sev iyesinin
aynıoranlarda
oluşuve buna
rağmen
yarılanmaömrü
yaklaşık6 ay gibi uzun olan C- peptid seviyesi nin
farklılıkgöstermesi dikkat çekici- dir. Bu bu lgular C-peptid ile KK
dolaşını arasında ilişki olduğu düşüncesini kuvvetlendirnıektedir.Aç-
lık
C-peptid sev iyesinin diabe tik olanlard a olmayan- lara göre daha yüksek
olmasına karşılık,diabetik hastalarda KK
dolaşımındaha az
olması başlangıçtatezat gibi gözükse bi le, diabetik hastalarda periferik insülin direncinin
varlığıihtimali , bu hastalarda KK
dolaşımının
neden daha az
olduğunubize
açıklayabilir. Bun un
yanısıraÇG içerisindeki diabe tik o lma- yan ve KK o lan
hastaların,C-peptid seviyelerin in, KG daki hastalara göre daha yüksek
olmasıise C- peptid seviyesinin KK üzerine etkisi
olduğunudes- tekler nite likte bir bulgu olarak gözükmekted ir. Ça-
lışmamızda
KK
dolaşımderecesi ile insülin ve C- peptid seviyeleri
arasındadi rekt bir korelasyon bulu-
namamıştır.
Çalışma
g rubunda diabet i olmayan grup ile KG ara-
sında yaş bakımından
istatikse l
farklılık olduğundan, vakalarınCp düzeyleri il e
yaş arasındakikorelasyon
araştırılmıştır.
Ancak
yapılanincelemede he r üç gruptacia
yaşve Cp
arasında anlamlıkorelasyonun
olmadığı görülmüştür.
İnsülin
ve C-peptid
İnsülin pankreasın
B hücre le rinden preproinsülin olarak
sentezlenınekteve daha sonra proinsüline dö-
nüşti.irülmektedir.
Daha sonra B hücre granüllerinde
iıısülin
ve C-peptid olarak
ayınldıktansonra
salgılanmaktadır. İnsüliıı
kandaki çok
kısasü ren
yarılanma ömrünü n
ardından(4-8 dakika)
dolaşınıdan uzaklaşmaktave hedef dokuya
bağlanmaktadır.Bu neden le
açlıkinsülin sev iyesin in ölçümü pankreas- tan
salgılananinsülin düzeyi ni bize kesin olarak ve- remeyeb ilir, fakat
delaşımdaçok daha uzun süre ka- labilen
(yaklaşık6 ay) ve insü li nle
eşitmiktarda sal-
gılanan
C-peptid sev iyesi bu konuda daha
doğrubil- gi verebilir(IS).
Diabetik hastalarda KK
dolaşımınönemli dereceele etkilenmes i, bu grup hastalara kli nik
yaklaşımve uy- gulamalar
bakımındange rek ki in is yen ge rekse
hastalığın gidişatı bakımından
konu nun önemini
artırmaktadır.
Ancak söz konusu
etkileşiminetiyo- patogenezi içe risinde endoge n insülini n ve proin- sülinin yeri henüz
tanıolarak
anlaşılanıanıışolmakla birlikte,
çalışmamızkonuya dikkat çek mek
bakımından
önemli olabilir. Çünkü özellikle diabe- tik olmayan hastalarda endogen insül inin ve C-pepti- din yeri ve
mekanizmasıkonusunda bilgimiz olduk- ça
sınırlıdır. Çalışmamızdavaka
sayımızınaz
olmasıve vakal arda pe riferik insülin direncinin
ölçüleınemiş olması
konunu n et iopatoge nezini gizleyen en önemli
linıitasyonlarımızdır. Ayrıca çalışınavakala-
rıınızda
endogen insülinin ve proinsülinin sev iyeleri ile vaskü ler e ndotel d isfonksiyonu
karşılaştırılaınanııştır.
Sonuç
Çalışmamızda,
KK olan ve o lmayan hasta lardak i aç-
lık
insülin sev iyeleri
arasında anlamlı farklılık bulunmamasına karşılık,KK olan la rdaki C-pepticl seviyesi
anlamlıolarak daha yü ksek
bulunmuştur.Diabe ti olan ve olmayan hastalarda
açlıkinsülin sev iyeleri benzer
olmasına rağmen,C-pep tid sev iyesi d iabetikle rde daha yükse k tespit edildi. Ay-
rıca
diabeti olmayan ve KK olan hastalardaki C-pep- tid seviyesi, KK
dolaşımıolmayan ve diabeti ol- mayan hastalardan daha yüksek tespi t edild i. D ia- betik olan ve olm ayan vakalarda KK
gelişimini açıklayacakuzun süreli tak ip gerektiren ve
diğeren- dokrin ve otokoicl
ajanlarınkoroner neovaskülari- zasyondaki yerini
açıklayacak çalışınalaraihtiyaç
vardır.
Tiirk Kardiyol Dem Arş 2000; 28: 444-448
KAYN A KLAR
1. Sabri MN, Di Sciascio G, Cowley JM, et al: Coro- nary collateral recruitınent; Functional significance and re- lation to ra te of vcssel closurc. Am Heart J 1991; 121 :876- 80
2. Aleyda A, VMS Mathur, Hall JR, et al: Collateral circulation in coronary artery disease. Am J Cardiol 1985;
55:58-60
3. Cosby RS, Giddings JA, See JR: Coronary collateral circulation. Chest 1974; 66:277-301
4. Cohen MV: The functional value of coronary collate- rals in nıyocardial ischemia and therapeutic approach to enhance collateral tl o w. Anı Hearı J I 978; 95:396-404 S. Levin OC: Pathways and functional significance of the coronary collateral circulation. Circulation 1974; 50:831-7 6. Levin OC, Kauff M, Beltaxe HA: Coronary collateral circulation. Am Roentgenol Rad Nucl Med 1973;
119:463-73
7. Althnıan JD, Dulas D, Pavek T, Bache RJ: Effect of aspirin on coronary collateral blood flow. Circulation
ı 993; 87:583-9
8. Que b be ınan B B, Du la s D, Altına n J, Hoınans OC, Bache RJ: Effcct of calcitonin gene rela- ted peptide on well developed canine coronary collateral
vasculaıure. J Cardiovasc Phannacol 1 993; 21:774-80 9. Frank MW, Harris KR, Ahlin K, et al: Endotheliuın-
derivcd relaxing factor(nitric oxide) has a tonik vıısodila
ting ııcıion on coronary collateral vessels. J Anı Coll Car- diol ı 996; 27:658
10. Hactour G, Ferı·era R, Sebbag L, Forrat R, Delaye J, de Lorgeril M: lmproved nıyocardial tolerance to isc-
henıia in diabetic rabbit. J Mo! Cell Cardiol 1998;
30:1868-75
ll. Rivard A, Silver M, Chen D, et al: Rescue of diabe- tes related iınpairnıent of angiogencsis by intranıuscular
gene therapy w ith aden o-VEGF. Anı J Pathol 1999;
154:355-63
12. Psyrogiannis A.J, Alexoı>Oulos DK, Kyriazopoulou VE, Vagenakis AG: Jnsulin resistance, hyperinsulineınia
and hypertriglisericlcınia in patients with coronary artery disease independent of obesity. Angiology 1998; 49:607-
12
13. Cohen M, Rentrop P: Limitation of myocardial isc-
henıia by collateral circulaıion during sudden controlled coronary artery occlusion in human subjecıs: a prospectivc study. Circulation 1986; 74:469-76
14. Abacı A, Oğuzhan A, Kahraman S, Eryol NK, Una!
S, Arınç H, Ergin A: Effect of diabetes ınellitus on for- mation of coronary collateral vessels. Circulation 1999;
99:2239-42
ıs. Wyngaarclen JB, Smith LH, Bennet .JC: Diabetes Mellitus. JeıTold M Olefsky (eel.). Cecil Textbook of Me- dicine. Philedelphia, W.B. Satınders Company 1992. p.
1291