• Sonuç bulunamadı

DT, ölümünün 30. yılında Nazım Hikmet için hazırlanan belgesel oyunu sahneliyor:Nazım ilk kez tiyatro sahnesinde

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "DT, ölümünün 30. yılında Nazım Hikmet için hazırlanan belgesel oyunu sahneliyor:Nazım ilk kez tiyatro sahnesinde"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DT, ölümünün 30.yılında Nazım Hikmet için hazırlanan belgesel oyunu sahneliyor

Nazım ilk kez tiyatro sahnesinde

• • •

Kültür Servisi - Nazım Hikmet’in

ölü-münün 30. yılı anısına Devlet Tiyatro­ ları Vakfı’nca hazırlanan “Yanan Elle­ ri” adlı belgesel oyun, 26-27 mayıs tarih­ lerinde Ankara Şinasi Sahnesi’nde nele- necek.

Nihat Asyalı’nın yazdığı, Yılmaz Onay’ın yönettiği oyun, ilk kez Devlet

tiyatro, bale, opera ve koro sanatçıları ile özel tiyatrolardan katılan 30’u aşkın oyuncuyu bir araya getiriyor. Timur

Selçuk’un müzik düzenlemelerini, Le­ vent Açıkeli’nin yapımcılığını üstlendiği oyunun, grafik ve afişlerini karikatür

sanatçısı Nezih Danyal gerçekleştirecek.

K

ihat Asyalı’mn

yazdığı, Y ılmaz Onay’ın

yönettiği ‘Yanar Elleri’ adlı

oyunda Nazım Hikmet’i

Rüştü Asyalı

canlandırıyor. Oyunda

Nazım’ın hak ve adalet

için verdiği mücadele

aktarılıyor.

Kültür Bakanlığı ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün katkıda bulun­ dukları oyun, eylül ayında sürekli ola­ rak gösterime girecek.

Belgelere dayanarak yazılan ve Nazım Hikmet’in hüküm giydiği dava­ lan ve verdiği mücadeleyi tanıtmayı

amaçlayan oyunun sahnelenmeye

başlamasıyla, Türkiye’de ilk kez Nazım Hikmet için yazılan bir oyun sahnelen­

miş oluyor.

Oyunda Nazım rolünü, Devlet Tiyat­ rosu sanatçılanndan Rüştü Asyalı üstle­ niyor.

Sanatseverlerin özellikle “Keloğlan” tiplemesiyle tanıdıklan Asyalı, rolü için şunlan söylüyor: “Nazım’ı oynamak bana göre hiç zor değil, çünkü onun in­

yük sanatçı. Ter dökmeye değer.” Oyunun yazan Nihat Asyalı “Yanan Eller” ismini seçmesinin nedenini şöyle açıklıyor: “İnsan için, toplum için, is­ teyerek hep ateşe uzatmıştır ellerini Nazım Hikmet. Prometeus gibi hep ateşle oynamıştır. Ateşi ışığa,dönüştür­ mek için, o ışıkla halkın ve insanlığın

‘Yanan Elleri’ bugün ve yarın Ankara Şinasi Sahnesi’nde sahnelenecek.

san yanı bana da hepimize de çok yakın. Belki çelişkileri, zayıflıkları, yanılgıları, güzellikleri, çirkinlikleri olduğundan ya da olabilirliğinden. Ama sanatçı de­ hasını oynayabilmek için ter döküyo­ rum, dökeceğim. Bu da zor değil, çünkü tiyatro benim otuz yıllık kutsal işim. Nazım da otuz yıldır tanıdığım bir bü­

yollannı aydınlatmak için. Bütün bir ömür boyunca özlemlere ve acılara kat­ lanmıştır. ‘Biz yanmasak nasıl çıkar ka­ ranlıklar aydınlığa’ diyerek bir meşale gibi yanmıştır.”

28 yıl hüküm giyen, ömrünün 13 yılını hapiste geçiren, elleri özgürlük ve yurt özlemi ile yanan Nazım için şöyle

diyor Rüştü Asyah:“Ömrünün 13 yı- lmı-nedense- hapislerde harcayarak ge­ çirmek zorunda kaldıktan sonra affa uğrayıp salıverilen Nazım Hikmet’e, ‘Hürriyetine kavuştuğun şu an en çok istediğin nedir?’ diye soruluyor.

Nazım da ‘Elimi denize sokmak iste­ rim’ diye yanıtlıyor. İnsan olarak senin benim gibi değil mi? Ama sanatçı olarak bir dahi, çünkü ancak Nazım Hikmet’in dehası öyle bir soruya böyle insanca, yalın ama dahice derin bir yamt vere­ bilir”.

Oyunun yönetmeni Yılmaz Onay da, oyunun yalnızca Nazım gibi bir değeri­ mizin yüceltilmesini amaçlamadığını, konunun toplumsal bir sorumluluk an­ layışı ile ele alınması gerektiğini söylü­ yor. Onay, Nazım Hikmet’le ilgili ge­ lişmeler dikkate alındığında, meselenin yalnızca Nazım için değil, kendimiz için de bir dram olarak düşünülmesi gerekti­ ğini vurguluyor:“Nazım öleli otuz yıl oldu. Unutulmuş gerçekleri gündeme getirmesi ile, Nazım’ın dramında insani çelişkileri işlemesi ile bu oyun, belki asıl kendi aczimizi dile getirmekte, aslında bizi sorgulamakta..

Belki adalet sistemi çerçevesinde bile olmaksızın, tüm toplumsal ve çağdaş sorunlarımızın, hatta tüm dünyamn so­ runları için yalmz tiyatronun değil, her sanat alanının başlı başına bir sorumlu­ luk taşıması ve bunu yüklenmesi gerek­ tiği inanandayım” .

Bu sorumluluğu taşırken sanatsal bir çalışmayı ikinci plana atmadıklarını ifa­ de eden Onay, bir sanatçının dramı işle­ nirken, kendini dünya çapında kanıtla­ mış olmasının sanatsal düzeyi iki kat

arttırdığını düşünüyor.“ Nazım’m

ölüm günü yeni sanatsal adımların do­ ğuşu olsun!”

C

, 9 3

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunun için öncelikle müşterilerimize ait bilgiler- den hangisinin satış sonuçları ile ilgisinin en yüksek olduğunu tespit ediyor ve müşteri kitlemizi bu bilgi özelinde

Nine apansızın ölüp varı yo ğu ka­ panım elinde kalınca baskısız kalan Sadi, K avuklu H am dinin orta oyun­ larında, Şevkinin tiyatrosunda aktör lüğe

A number of independent practice tasks can be suggested for the client following the first consultation, for example, collection of stuttering severity scores during everyday talking

BEN DE FOTOĞRAFINI ÇEKİYORUM — Sami Güner’e göre Yunus Emre’den Tlırgut Uyar’a şairler, insanın ve doğanın şiirini yazıyor, kendisi de fotoğrafını

SEVSAY: Türkiye’de, merhum Cemal Reşit Rey ile 9-10 yıl süren çalışmala­ rımdan sonra uzun bir süre Viyana Mü­ zik Akademisi’nde Kompozisyon ve Or­ kestra

İnsanlığın başlangıcından bugüne değişime uğrayan doğada görülen farklılıklar, değişen toplumsal değerler ve doğa insan ilişkisi ve sanat- sal

Sabık serasker ve Tophanei âmire müşiri Ali Saip paşanın hafidi ve Sa­ di paşanın ikinci oğlu Osman bey, etrafa bambaşkalık, yepyenilik olsun diye

This attractive hotel of 18 bedrooms with a southern exposure has much to commend it to the discerning visitor seeking a restful but invigorating holiday in