• Sonuç bulunamadı

Güzel sanatlar liselerinin eğitim amaçları ve eğitim ortamına spor liselerinin etkisinin resim ve müzik öğretmenleri tarafından değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Güzel sanatlar liselerinin eğitim amaçları ve eğitim ortamına spor liselerinin etkisinin resim ve müzik öğretmenleri tarafından değerlendirilmesi"

Copied!
141
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

GÜZEL SANATLAR EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI

RESĠM ÖĞRETMENLĠĞĠ BĠLĠM DALI

GÜZEL SANATLAR LĠSELERĠNĠN EĞĠTĠM AMAÇLARI ve EĞĠTĠM

ORTAMINA SPOR LĠSELERĠNĠN ETKĠSĠNĠN RESĠM ve MÜZĠK

ÖĞRETMENLERĠ TARAFINDAN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Hazırlayan

Uğur YILDIZ

Ankara Temmuz, 2011

(2)
(3)

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

GÜZEL SANATLAR EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI

RESĠM ÖĞRETMENLĠĞĠ BĠLĠM DALI

GÜZEL SANATLAR LĠSELERĠNĠN EĞĠTĠM AMAÇLARI ve EĞĠTĠM

ORTAMINA SPOR LĠSELERĠNĠN ETKĠSĠNĠN RESĠM ve MÜZĠK

ÖĞRETMENLERĠ TARAFINDAN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Uğur YILDIZ

DanıĢman: Yrd.Doç. Dr. Nuran SAY

Ankara Temmuz, 2011

(4)

JÜRĠ ÜYELERĠ ĠMZA SAYFASI

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Uğur YILDIZ‟ın, “Güzel Sanatlar Liselerinin Eğitim Amaçları ve Eğitim Ortamına Spor Liselerinin Etkisinin Resim ve Müzik Öğretmenleri Tarafından Değerlendirilmesi ” baĢlıklı tezi 18 / 07 / 2011 tarihinde, jürimiz tarafından Resim-ĠĢ Öğretmenliği Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiĢtir.

Adı Soyadı Ġmza

Üye (Tez DanıĢmanı): DanıĢman: Yrd.Doç. Dr. Nuran SAY ... Üye: Yrd. Doç. Dr. Mehmet ġEREN ... Üye: Yrd. Doç. Dr. Gonca YAYAN ...

(5)

ÖNSÖZ

GSL (Güzel Sanatlar Liseleri, [GSL] ) ilk olarak 1989 yılında AGSL (Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri, [AGSL] ) olarak, resim-müzik alanında yetenekli olan öğrencilerin eğitilmesi için açılmıĢtır. 2008 yılına gelindiğinde SL (Spor Liseleri, [SL] ) ile birleĢtirilen AGSL‟nin adı GSSL (Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi, [GSSL] ) olarak değiĢtirilmiĢtir. Bu değiĢim sadece okulların adı ile sınırlı değildir. Okulun amaçları, resim ve müzik eğitiminin amaçları ve eğitim ortamı gibi değiĢimler ilk göze çarpanlar arasındadır. Ayrıca birleĢtirmeyle ilgili bazı uygulama farklılıkları da vardır. Bazı illerde spor ve sanat öğrencisi aynı ortamı paylaĢırken bazılarında ise birleĢme sadece isim değiĢikliği olarak kalmıĢtır. Bu araĢtırmayla MEB (Milli Eğitim Bakanlığı, [MEB] )‟in yapmıĢ olduğu bu birleĢmenin, GSSL resim ve müzik eğitimcileri tarafından GSL eğitim amaçlarına, resim ve müzik eğitiminin özel amaçlarına ve eğitim ortamına SL etkisinin değerlendirilmesinin yapılması amaçlanmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda birleĢtirmenin doğruluğunun ortaya koyulması hedeflenmiĢtir.

Öncelikle, gerek araĢtırma sürecinde gerekse öncesinde bilgi, görgü ve deneyimlerini içtenlikle paylaĢan, değerli hocam ve bu tezin gerçekleĢmesinde, ilgisiyle ve yönlendirmesiyle danıĢmanım Yrd. Doç. Dr. Nuran Say‟a en içten duygularımla teĢekkürlerimi sunarım. Sanat eğitimciliği ve sıcaklığı ile her zaman örnek aldığım, desteğini her zaman yanımda hissettiğim Sayın Yrd. Doç. Dr. Güzin Ayrancıoğlu‟na tüm içtenliğimle teĢekkür ederim. Yüksek Lisans öğrenimim boyunca çalıĢmamın çeĢitli aĢamalarında bana destek olan kıymetli hocam, abim Yrd. Doç. Dr. Orhan TaĢkesen‟e en içten duygularımla saygı ve Ģükranlarımı sunarım.

Akademik kariyerimde manevi destekleriyle beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan anneme, babama, ablama, erkek kardeĢime, eniĢteme, arkadaĢlarım ve öğrencilerime, yoğun çalıĢmalarım boyunca kendisini ihmal etmeme rağmen sevgilerini eksik etmeyen oğullarıma ve maddi ve manevi desteğini hiç esirgemeyen sevgili eĢim Deniz‟e sonsuz teĢekkürlerimi sunuyorum.

(6)

ÖZET

GÜZEL SANATLAR LĠSELERĠNĠN EĞĠTĠM AMAÇLARI ve EĞĠTĠM ORTAMINA SPOR LĠSELERĠNĠN ETKĠSĠNĠN RESĠM ve MÜZĠK ÖĞRETMENLERĠ

TARAFINDAN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA

YILDIZ, Uğur

Yüksek Lisans, Resim-ĠĢ Öğretmenliği Bilim Dalı Tez DanıĢmanı: Yrd. Doç. Dr. Nuran SAY

Temmuz - 2011, 117 Sayfa

Bu araĢtırmanın amacı, GSL‟nin SL ile birleĢtirilmesi durumu ile ortaya çıkan GSSL‟nin amaçları, eğitim ortamı, resim-müzik derslerinin özel eğitim amaçlarının SL‟nin etkisinin resim-müzik öğretmenleri tarafından nasıl değerlendirildiği üzerinedir. Bu amaç doğrultusunda, birleĢtirmenin doğruluğunu ortaya koymak hedeflenmiĢtir. Bu doğrultuda birleĢtirilmiĢ ve birleĢtirilmemiĢ okullarda çalıĢan resim-müzik öğretmenlerinin görüĢlerinin arasında anlamlı fark olup olmadığına bakılmıĢtır.

AraĢtırmanın örneklemi, Türkiye‟nin mevcut yedi bölgesinden (Adana, Adıyaman, Aksaray, Amasya, Antalya, Bolu, Çorum, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, EskiĢehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, Kars, Kayseri, Kırıkkale, KırĢehir, Kütahya, Mersin, Niğde, Samsun, ġanlıurfa, Tokat) seçilen 24 GSSL‟nin resim-müzik öğretmeni olarak çalıĢan 279 öğretmenden oluĢmuĢtur. Örneklemin seçiminde seçkisiz örnekleme yöntemlerden tesadüfü (random) örnekleme tekniği kullanılmıĢtır.

AraĢtırma verilerinin toplanmasında araĢtırmacı tarafından hazırlanmıĢ GSL ile SL‟nin birleĢtirilmesine iliĢkin resim-müzik öğretmenlerinin görüĢlerinin alındığı anket kullanılmıĢtır. AraĢtırma verilerinin analizinde SPSS (Statistical Package for Social Science) for Windows 11.5 paket programı kullanılmıĢtır. AraĢtırma verilerinin dağılımlarının normal olup olmadığı Shapiro Wilk testi kullanılarak, Varyansların homojenliği Levene testiyle ve Faktör Analizi kullanılarak tek boyutluluk varsayımı incelenmiĢtir. Ayrıca ölçeklere verilen puanlar arasındaki istatistiksel farkın olup olmadığının tespiti için Mann Whitney U testi, ikiden fazla bağımsız grupların

(7)

karĢılaĢtırılması için de Kruskal Wallis testi, Kruskal Wallis test istatistiği sonucunun farklılığının hangi gruptan kaynaklandığının tespiti içinde Conover çoklu karĢılaĢtırma testleri kullanılmıĢtır.

AraĢtırma sonucunda, GSSL eğitim amaçları ile resim müzik eğitiminin özel amaçlarına iliĢkin puanları arasında güçlü bir korelasyon olduğu, eğitim ortamı puanları arasında yeterli seviyede korelasyon olduğu bulgusuna ulaĢılmıĢtır.

Elde edilen bulgular, GSSL eğitim amaçlarına SL etkisi için resmi öğretmenleri arasında kıdem grubuna göre, müzik öğretmenlerinde okul türüne göre, resim öğretmenlerinin puanlarının müzik öğretmenlerinden daha yüksek olduğu, resim eğitiminin özel amaçları için okul türüne göre, eğitim ortamı bakımından resim öğretmenlerinin yaĢ ve cinsiyetlerine göre anlamlı bir fark olduğu bulgularına ulaĢılmıĢtır.

UlaĢılan bu bulgular ıĢığında, Güzel Sanatlar Liselerinin Spor Liseleriyle birleĢtirilmesine iliĢkin deneysel çalıĢmalar yapılmasının ve MEB tarafından yapılan birleĢtirmenin, GSSL resim ve müzik öğretmenleri bakımından olumlu sonuçlar taĢımadığının, bu sebepten dolayı birleĢtirmenin tekrar ele alınması gerektiği sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Anahtar Kelimeler: Görsel Sanatlar Eğitimi, Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin BirleĢtirilmesi, Güzel Sanatlar Liseleri.

(8)

ABSTRACT

A RESEARCH ON THE EDUCATIONAL OBJECTIVES OF THE FINE ARTS HIGH SCHOOLS AND THE EFFECTS OF THE SPORTS HIGH SCHOOLS OVER THE

EDUCATION ENVIRONMENT AS ASSESSED BY THE ARTS AND MUSIC TEACHERS

YILDIZ, Ugur

Master of Arts. Major: Art Teacher

M.A. Thesis Advisor: Assoc. Prof. Dr. Nuran SAY July 2011, 117 Pages

The purpose of this study is to explore how the objectives of the Fine Arts and Sports High Schools that emerged as a result of the merging of Fine Arts High Schools with Sports High Schools, as well as the specific educational objectives of the art and music courses and the effects of Sport High Schools over the educational environment are assessed by the art and music teachers. In the framework of this goal, it was aimed to verify that aforesaid merger was the right move. Hence, the art and music teachers working for the merged or non-merged high schools were compared to see if there was any difference between their views.

The sampling of the research, consisted of 279 art or music teachers employed by 24 Fine Arts and Sports High Schools selected from the seven region of Turkey (Adana, Adıyaman, Aksaray, Amasya, Antalya, Bolu, Çorum, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, EskiĢehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, Kars, Kayseri, Kırıkkale, KırĢehir, Kütahya, Mersin, Niğde, Samsun, ġanlıurfa, Tokat). In the selection of the samples, random sampling technique, which is one of the stochastic sampling methods, was used.

The questionnaire prepared by the researcher, in which the views of art and music teachers regarding the merging of the Fine Arts High Schools and Sport High Schools were obtained, was used in the collection of the research data. The software package program of

(9)

SPSS (Statistical Package for Social Science) for Windows 11.5 was used to analyze the research data. Shapiro Wilk test was used to verify if the distribution of research data was normal, Levene test was used to check the homogeneity of variances and Factor Analysis was used to study the hypothesis of uni-dimensionality. In addition, Mann Whitney U test was used to determine whether there is a statistical difference between the scores given to the scales, Kruskal Wallis test was used to compare the independent groups of more than two and Conover multiple comparison tests were used to determine from which group were the variation in the result of the Kruskal Wallis test statistics resulted.

The findings attained at the end of the research indicated that there was a correlation between the educational goals of the Fine Arts and Sports High Schools and the specific objectives of art and music education, and also that there was an adequate level of correlation between their education environment scores.

The findings attained further indicated that, since the Sports High Schools affected the educational goals of the Fine Arts and Sports High Schools, the scores of the art teachers were higher than the music teachers according to the results obtained from the seniority groups for the art teachers and the type of schools for the music teachers, and that there was a substantial difference between the ages and genders of art teachers in terms of educational environment according to the types of schools for specific objectives of art education.

In the light of the foregoing findings, it was concluded that conducting of experimental studies regarding the merging of the Fine Arts High Schools and the Sports High Schools and the aforesaid merging carried out by the Ministry of National Education did not actually have positive results on the art and music teachers at the Fine Arts and Sports High Schools and that due to the foregoing facts the merging needed to be reconsidered.

Key Words: Visual Arts Education. Merging of the Fine Arts High Schools and the Sports High Schools. Fine Arts High Schools.

(10)

ĠÇĠNDEKĠLER

JÜRĠ ÜYELERĠ ĠMZA SAYFASI ... iv

ÖNSÖZ ... v

ÖZET ... vi

ABSTRACT ... viii

ĠÇĠNDEKĠLER ... x

EKLER ... xii

TABLOLAR LĠSTESĠ ... xiii

KISALTMALAR LĠSTESĠ ... xv GĠRĠġ ... 1 1.1. Problem Durumu ... 1 1.2. Problem Cümlesi ... 15 1.3. Alt Problemler ... 15 1.4. AraĢtırmanın Amacı ... 16 1.5. Önem ... 16 1.6. Sayıltılar ... 17 1.7. Sınırlılıklar ... 17 1.8. Tanımlar ... 18 KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 19 2.1. Eğitim ... 19

2.2. Eğitimde Kalite (Nitelik) GeliĢtirme ... 21

(11)

2.4. Sanat Eğitiminin Tanımı ve Kapsamı ... 25

2.5. Görsel Sanatlar Eğitiminin Gerekliliği ... 29

2.6. Görsel Sanatlar Eğitiminin Amaç ve Ġlkeleri ... 35

2.7. Güzel Sanatlar Liseleri ... 39

ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR ... 42

3.1. Yeniden Yapılanma ile Ġlgili AraĢtırmalar ... 42

YÖNTEM ... 45 4.1. AraĢtırmanın Modeli ... 45 4.2. Evren ve Örneklem ... 46 4.2.1. Evren ... 46 4.2.2. Örneklem ... 48 4.3. Verilerin Toplanması ... 57

4.4. Ölçme Aracının Hazırlanması ... 59

4.5. Veri Toplama Aracının Uygulanması ... 60

4.5.1. GSSL Eğitim Amaçları Ölçeği ... 61

4.5.2. Eğitim Ortamı Ölçeği... 62

4.5.3. Resim Eğitimi Amaçları Ölçeği ... 63

4.5.4. Müzik Eğitimi Amaçları Ölçeği ... 64

4.6. Geçerlilik ve Güvenirlik ÇalıĢmaları ... 65

4.7. Verilerin Analizi ... 68

BULGULAR ve YORUMLAR ... 71

5.1. Birinci Alt Amaca Ait Bulgular ve Yorumlar ... 71

5.2. Ġkinci Alt Amaca Ait Bulgular ve Yorumlar ... 73

5.3. Üçüncü Alt Amaca Ait Bulgular ve Yorumlar ... 75

5.4. Dördüncü Alt Amaca Ait Bulgular ve Yorumlar ... 76

(12)

5.6. Altıncı Alt Amaca Ait Bulgular ve Yorumlar ... 79

5.7. Yedinci Alt Amaca Ait Bulgular ve Yorumlar ... 81

5.8. Sekizinci Alt Amaca Ait Bulgular ve Yorumlar ... 82

SONUÇ ve ÖNERĠLER ... 84 6.1. Sonuçlar ... 84 6.2. Öneriler ... 87 6.2.1. MEB Öneriler ... 87 6.2.2. AraĢtırmacılara Öneriler ... 87 KAYNAKÇA ... 88 EKLER ... 97

Ek 1 GSL‟nin SL Ġle BirleĢtirilmesi Anketi Uzman Değerlendirme Formu………98

Ek 2 GSL‟nin SL Ġle BirleĢtirilmesinin Resim ve Müzik Öğretmenleri Tarafından Değerlendirilmesi Anketi………104

Ek 3 Eğitim AraĢtırma ve GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığı Ölçek Kullanım Ġzni. ... 109

Ek 4 Evren Büyüklüğü ve Kabul Edilen Evrene Ait Genel Tablo. ... 110

Ek 5 Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin 9. Sınıflarına 2009–2010, 2010-2011 Öğretim Yıllarında Yeni Alınacak Öğrenci Kontenjanı………110

Ek 6 Ortaöğretimde Okul ÇeĢitliliğinin Azaltılması Genelge‟si. ... 114

Ek 7 Güzel Sanatlar ve Spor Lisesine Öğrenci Alımı Genelge‟si. ... 118

Ek 8 Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri Yönetmeliği. ... 120

Ek 9 Anadolu Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinde Eğitim ve Kurumsal Yapılanma Paneli Raporu……….122

Ek 10 GSSL‟nin Amaçları Bakımından Değerlendirme Ölçeğinde Yer Alan Ġfadelerin Toplam Madde Korelasyonları………...124

Ek 11 GSSL‟nin Eğitim Ortamı Bakımından Değerlendirme Ölçeğinde Yer Alan Ġfadelerin Toplam Madde Korelasyonları………...124

(13)

Ek 12(ÇalıĢmayan 5 ve 10 nolu maddeler değerlendirme dıĢı bırakıldıktan sonra)

GSSL‟nin Eğitim Ortamı Bakımından Değerlendirme Ölçeğinde Yer Alan Ġfadelerin Toplam Madde Korelasyonları………...125

Ek 13 GSSL‟nin Resim Eğitiminin Amaçlarına UlaĢması Bakımından Değerlendirme

Ölçeğinde Yer Alan Ġfadelerin Toplam Madde Korelasyonları………..125

Ek 14 GSSL‟nin Müzik Eğitiminin Amaçlarına UlaĢması Bakımından Değerlendirme

Ölçeğinde Yer Alan Ġfadelerin Toplam Madde Korelasyonları ……….126

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1: 2010–2011 Öğretim Yılında Türkiye‟deki Güzel Sanatlar Liselerinin Sayısı ile

Bu Liselerde ÇalıĢan Resim-Müzik Öğretmenlerinin Genel Evren Sayısı ... 46

Tablo 2: 2010–2011 Öğretim Yılında Türkiye‟deki BirleĢtirilmiĢ Güzel Sanatlar

Liselerinin Sayısı Ġle Bu Liselerde ÇalıĢan Resim-Müzik Öğretmenlerinin Sayısı ... 47

Tablo 3: 2010–2011 Öğretim Yılında Türkiye‟deki BirleĢtirilmemiĢ Güzel Sanatlar

Liselerinin Sayısı Ġle Bu Liselerde ÇalıĢan Resim-Müzik Öğretmenlerinin Sayısı ... 48

Tablo 4: AraĢtırma Örneklemine Seçilen BirleĢtirilmiĢ Okul ve Öğretmen Sayıları Ġle

Geri Dönen Anket Dağılımları ... 50

Tablo 5: AraĢtırma Örneklemine Seçilen BirleĢtirilmiĢ Okul ve Öğretmen Sayılarına

Göre Geri Dönen Geçerli Sayılan Anket Dağılımları ... 51

Tablo 6: AraĢtırma Örneklemine Seçilen BirleĢtirilmemiĢ Okul ve Öğretmen Sayıları Ġle

Geri Dönen Anket Dağılımları ... 52

Tablo 7: AraĢtırma Örneklemine Seçilen BirleĢtirilmemiĢ Okul ve Öğretmen Sayıları

Göre Geri Dönen Geçerli Anket Dağılımları ... 54

Tablo 8: AraĢtırma Örneklemine Seçilen BirleĢtirilmiĢ ve BirleĢtirilmemiĢ Okul ve

(14)

Tablo 9: AraĢtırma Yapılan GSSL ĠletiĢim Bilgileri ve Anket UlaĢtırma ġekli... 57 Tablo 10: Faktör Analizine Göre Her Bir Bölüm Ġçin Maddelerin Faktör Yükleri ... 66 Tablo 11: Öğretmenlerin Okul Türü, Cinsiyet, Mezun Olduğu Öğretmen YetiĢtirme

Kurumu, Kıdem ve YaĢlarına Göre Dağılımları ... 69

Tablo 12: GSL Resim Öğretmenlerinin YaĢ, Cinsiyet, Kıdem, Mezun Oldukları Okul ve

ÇalıĢtıkları Okula Göre GSSL Eğitim Amaçlarının GerçekleĢtirebilme Düzeyine BakıĢları ... 71

Tablo 13: GSL Müzik Öğretmenlerinin YaĢ, Cinsiyet, Kıdem, Mezun Oldukları Okul ve

ÇalıĢtıkları Okula Göre GSSL Eğitim Amaçlarının GerçekleĢtirebilme Düzeyine BakıĢları ... 73

Tablo 14: GSL Resim ve Müzik Öğretmenlerinin GSSL Eğitim Amaçlarının

GerçekleĢtirebilme Düzeyine BakıĢları ... 75

Tablo 15: GSL Resim Öğretmenlerinin YaĢ, Cinsiyet, Kıdem, Mezun Oldukları Okul ve

ÇalıĢtıkları Okula Göre Resim Eğitiminin Amaçlarının GerçekleĢtirebilme Düzeyine BakıĢları ... 76

Tablo 16: GSL Müzik Öğretmenlerinin YaĢ, Cinsiyet, Kıdem, Mezun Oldukları Okul ve

ÇalıĢtıkları Okula Göre Müzik Eğitiminin Amaçlarının GerçekleĢtirebilme Düzeyine BakıĢları ... 77

Tablo 17: GSL Resim Öğretmenlerinin YaĢ, Cinsiyet, Kıdem, Mezun Oldukları Okul ve

ÇalıĢtıkları Okula Göre Eğitim Ortamının Amaçlarına UlaĢma Düzeyine BakıĢları ... 79

Tablo 18: GSl Müzik Öğretmenlerinin YaĢ, Cinsiyet, Kıdem, Mezun Oldukları Okul ve

ÇalıĢtıkları Okula Göre Eğitim Ortamının Amaçlarına UlaĢma Düzeyine BakıĢları ... 81

Tablo 19: GSL Resim ve Müzik Öğretmenlerinin Eğitim Ortamının Amaçlarına UlaĢma

(15)

KISALTMALAR LĠSTESĠ

AGSL : Anadolu Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi ( BirleĢtirmeden önceki

okul ismi).

GSL : Güzel Sanatlar Lisesi. GSMH : Gayri Safi Milli Hasıla.

GSSL : Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi ( BirleĢtirmeden sonraki okul ismi). MEB : Milli Eğitim Bakanlığı.

METARGEM: Mesleki ve Teknik Eğitim, AraĢtırma GeliĢtirme Merkezi. OECD : Ekonomik ĠĢ Birliği Kalkınma Örgütü.

PIRLS : Uluslararası Okuma Becerilerinde GeliĢim Projesi PISA : Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı. SETA : Siyaset, Ekonomi ve Toplum AraĢtırmaları Vakfı SL : Spor Lisesi ( BirleĢtirmeden önceki okul ismi).

TED : Türk Eğitim Derneği.

TIMMS : Uluslararası Matematik ve Fen Bilgi ÇalıĢması.

N : Birey Sayısı.

P : Anlamlılık Düzeyi.

(16)

BÖLÜM I GĠRĠġ

04.12.2008 tarihli ve 1608 sayılı (2008/81) MEB genelgesiyle ortaöğretimde okul çeĢitliliğinin azaltılması için AGSL ile SL birleĢtirilmesi kararı alınmıĢtır (MEB, 2008). Bu kararla yapılan birleĢtirmenin GSSL amaçlarına, resim-müzik eğitiminin özel amaçlarına ulaĢma düzeylerine ve fiziki ortama SL‟nin etkisinin nasıl olacağının araĢtırılması gereği doğmuĢtur. Bu gerekle yapılan çalıĢmanın bu bölümünde problem durumu, problem cümlesi, alt problemler, varsayımlar, sınırlılıklar, tanımlar ile kısaltmalara yer verilmiĢtir.

1.1. Problem Durumu

Türkiye‟de eğitimin genel amacı; öğrencileri ilgi alanları ve yetenekleri doğrultusunda mesleğe, iĢ hayatına ve yükseköğretime hazırlamaktır. Ortaöğretim kurumları, ilköğretime dayalı dört yıllık öğrenim veren genel liseler ile meslek ve teknik liseleri v.s bu amacın kapsamında olan eğitim kurumlarıdır (METARGEM, 1997:2). Günümüzde, ortaöğretimin amaçlarını, kısaca üç baĢlık altında toplayabiliriz. (12–18 yaĢ arası öğrenciler için)

1. Daha ileri bir kültür düzeyine ulaĢtırmak, 2. Üniversitelere öğrenci hazırlamak,

3. Ülke içinde kalifiye eleman yetiĢtirmek ve kiĢileri meslek edindirmek.

ġeklinde özetlense de; Türkiye‟de en çok üniversiteye öğrenci yetiĢtirmek amacının ağır bastığı görülür. Oysa hızlı bir değiĢim ve geliĢim içindeki dünyamıza ayak

(17)

uydurabilen, hedefleri olan, kararlı, neyi neden istediğini bilen, iĢi ne olursa olsun onu bilinçli bir Ģekilde yapan gençlere ihtiyaç duyulmaktadır.

Milli eğitim sistemi hakkındaki değerlendirmelerde sıklıkla karĢımıza çıkan bir husus, eğitim sistemimizle ilgili uluslararası kıyaslamalardır. Örneğin, gerek resmi rapor ve akademik yayınlarda gerekse güncel basında, OECD‟nin (Ekonomik Kalkınma ve ĠĢbirliği Örgütü, [OECD], 2007a) PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı, [PISA], 2006 ) değerlendirme sonuçlarına göre, Türkiye‟deki eğitimin çok ciddi sorunlarla karĢı karĢıya olduğu ifade edilmektedir. ERG (Eğitim Reformu GiriĢimi, [ERG], 2007), TTKB (Talim ve Terbiye Kurulu BaĢkanlığı, [TTKB], 2005) YÖK (Yükseköğretim Kurulu, [YÖK], 2007). Ayrıca, PISA araĢtırması sonuçları ve Dünya Bankası Eğitim Sektörü AraĢtırması (World Bank, 2005) dahil olmak üzere, eldeki bulgular Türkiye‟de ilk ve ortaöğretimde öğrencilerin sadece %2-%3 lük diliminin iyi bir eğitim alabildiğini, büyük kitlelerin nitelikli bir eğitim alamadığını göstermektedir (Ted, 2010: 11).

Gür ve Çelik tarafından (2009) “Türkiye‟de Milli Eğitim Sistemi Yapısal Sorunlar ve Öneriler” baĢlıklı SETA raporuna göre (Siyaset, Ekonomi ve Toplum AraĢtırmaları Vakfı, [SETA], 2009) OECD verilerinde 2006 yılı itibariyle, eğitime yapılan toplam (Kamu ve Özel) harcamalar, Ġzlanda, Kore ve ABD gibi ülkelerde GSMH‟nın (Gayri Safi Milli Hasıla) % 7‟sine tekabül etmekteyken, Türkiye % 2,7‟lik harcamayla OECD ülkeleri arasında sonuncudur. Ayrıca; Türkiye‟de ilköğretim düzeyinde kamu kaynaklı öğrenci baĢına harcama, OECD ortalamasının beĢte biri, Ortaöğretim düzeyinde ise, OECD ortalamasının dörtte biri kadardır. Türkiye, ilk ve ortaöğretimde öğrenci baĢına yapılan harcamalarda OECD ülkeleri arasında sonuncudur. Türkiye‟de birçok okulun ayrılan ödeneklerle, temel ihtiyaçları karĢılayamadığını görmekteyiz Ģeklinde ifade etmiĢlerdir.

2004 yılında yapılan YaĢam Memnuniyeti AraĢtırmasına göre okul öncesi, ilköğretim ve lise dengi okullarda en çok sorun olarak görülen husus eğitim araçlarının yetersizliğidir (DĠE, 2004). Ayrıca Türk eğitim sisteminin en temel sorunlarından biri, eğitimde eĢitsizliğin gün geçtikçe artıyor olmasıdır. Bu artıĢ, toplumsal tabakalaĢmayı

(18)

derinleĢtirmektedir. Özellikle eğitime yapılan son on yıldaki yapısal müdahaleler, eğitimde eĢitsizliği derinleĢtirmiĢ ve toplumu sınıflandırmalara neden olmuĢtur diyebiliriz.

Türk milli eğitim sisteminin amaç ve ilkelerinin nasıl bir toplum ve ülke istendiği konusunda bir netliği yoktur. Amaçlar, oldukça eklektik bir yapı sergilemektedir. Eğitim bürokrasi, net bir hedef ve strateji yokluğu dolayısıyla, günü kurtarmaya dönük çabalara giriĢmekte ve uzun vadede eğitim sisteminin kalitesini artıracak çalıĢmalara giriĢmemektedir (Gür ve Çelik, 2009).

Eğitim sistemimizdeki sorunlar arasında, okullar arası baĢarı farklılıklarının ve eĢitsizliklerin azaltılması gerekmektedir. Bunun aĢamaları ise:

a) Kaynak dağılımının dengelenmesi,

b) Öğretmen dağılımında nitelik ve niceliksel olarak denge sağlanması, c) Öğretmenlerin mesleki niteliklerinin geliĢtirilmesi,

d) Teknolojik altyapının dengeli biçimde geliĢtirilmesi,

e) BaĢarısızlık riski yüksek öğrencilere yönelik destek programları oluĢturulması olarak sıralanabilir (Ted, 2008: 54).

PISA, TIMMS (Uluslararası Matematik ve Fen Bilgi ÇalıĢması, [TIMMS], 2007) ve PIRLS (Uluslararası okuma becerilerinde geliĢim projesi, [PIRLS], 2001) gibi uluslar arası araĢtırmaların ortak bulgusu; Türkiye‟de okullar arası basarı farklarının çok yüksek olduğu yönündedir. PISA araĢtırması bulgularına göre Türkiye OECD ülkeleri içinde okullar arası basarı farklılığının en yüksek olduğu iki ülkeden biridir. Okullar arası basarı farklılıklarının %70 civarında olması okullar arasında eğitimin kalitesi açısından ciddi boyutta eĢitsizliklerin olduğunu göstermektedir. OKS (Ortaöğretim Kurumları Sınavı) giriĢ sınavında okulların ortalama puanları değerlendirildiğinde, PISA araĢtırması sonuçlarını destekleyen bulgular elde edilmektedir (Ted, 2008: 59).

Bekir Gür ve Zafer Çelik tarafından yazılan SETA raporunda; 1999 yılında üniversite giriĢ sisteminde yapılan değiĢiklikler sonucunda, meslek liseleri cazip olmaktan

(19)

çıkmıĢ, genel liselerdeki sınıf mevcutları kalabalıklaĢmıĢtır. Benzer Ģekilde, ortaöğretim baĢarı puanının ağırlıklandırılması, bireysel baĢarıyı önemsizleĢtirmiĢ ve okul türünü ön plana çıkarmıĢtır. Ortaöğretimde okul türünün ön plana çıkması, ilköğretimden ortaöğretime geçiĢ üzerindeki baskıyı daha da artırmıĢtır. Farklı Ģekillerde öğrenci kabul eden çok çeĢitli okul türleri bulunmaktadır. Bu çeĢitliliğin azaltılması yönünde MEB bazı çalıĢmalar yapmıĢtır. Okul türlerinin fazlalığı, ortaöğretim giriĢ sınavları üzerindeki baskıyı artırmaktadır. Bu baskıyı azaltmak için, Anadolu Liseleri genel liselere dönüĢtürülmesi gerektiği belirtilmiĢtir.

Amaç ve iĢlevleri bakımından farklılık göstermeyen ortaöğretim kurumlarının, farklı lise türleri olarak ve farklı adlarla yapılandırılmaları, iĢlevleri bakımından bir anlam ifade etmeyen, rasyonel bir dayanağı olmayan yapay bir ayrıĢtırmadır (Ted, 2010: 6).

Ortaöğretim okul türleri arasında, öğrenci, öğretmen niteliği ile fiziki koĢullar açısından tam bir hiyerarĢik yapı bulunmaması, devletin her vatandaĢına nitelikli bir eğitim hizmeti sunamadığını göstermekte ve sıradan bir devlet okulunun değerini düĢürmektedir (Gür ve Çelik, 2009: 25).

TED (Türk Eğitim Derneği, [TED], 2010) Raporunda; Tüm Genel Liselerin Anadolu Lisesine dönüĢtürülmesi (Burada kastedilen Anadolu liselerinin ve Genel liselerin tek lise türü olarak yapılandırılması) yoluna gidilerek, öncelikli amacı öğrencileri yüksek öğrenime hazırlamak olan liselerin tümünde Anadolu Lisesi programı uygulanması vurgulanmıĢtır. Güzel sanatlar ve spor gibi özel yetenek alanları için ise, yükseköğretime hazırlayan liseler içinde programlar oluĢturulabileceği ve bu programlara da yetenek sınavları ile öğrenci yerleĢtirilebileceği, Bu programlardan mezun olan öğrencilerin ise yükseköğretimde alanlarının devamı niteliğindeki programlara yönlendirilmeleri sağlanabileceği belirtilmiĢtir.

Dolayısıyla eğitim sistemimizde var olan eĢitsizlik niteliksizlik, alt yapı problemi, yanlıĢ yapılandırma, gerekli harcamaların yapılmaması vs gibi sorunları tartıĢmak ve böylelikle yanlıĢ bir yapılanma olduğunu düĢündüğümüz GSL‟nin SL ile birleĢtirilmesi

(20)

konumuz hakkında bize önemli verileri bir araya getirmektir. Eğitimin her alanında yaĢadığımız sorunların gün geçtikçe artıyor olması gelecekle ilgili kaygılarımızın fazlalaĢmasında neden olmaktadır.

Görsel sanatlar eğitimi, okul öncesinden üniversite kadar devam eden örgün eğitimin içerisinde, boĢ zamanları değerlendirmede, bir hobi alanı olarak da yaygın biçimde müzelerde, özel ve devlet sanat galerilerinde uygulanan, ömür boyu sürebilecek özellikleriyle geçen yüzyılın olduğu gibi, yirmi birinci yüzyılın da en önemli eğitim alanlarından biri olmaya devam edecektir. Sanatla teknolojinin yanı sıra, sanatla bilimi bir araya getiren önemli alanlar da vardır. Bu alanlardan birisi hiç kuĢkusuz görsel sanatlar eğitimidir (Özsoy, 2007: 15).

Ġlki 1989 yılında, Ġstanbul Avni Akyol Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi adıyla açılan “Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri”, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun‟a dayanarak açılmıĢtır. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, güzel sanatlar alanlarında özel istidat ve kabiliyetleri beliren çocukları küçük yaĢlardan itibaren yetiĢtirmek üzere ilköğretim ve ortaöğretim seviyesinde ayrı okullar açılabilir veya ayrı yetiĢtirme tedbirleri alınabilir Ģeklindedir. Bu öğrencilerin özellikleri dolayısıyla, açılacak okulların kuruluĢ, iĢleyiĢ ve yetiĢtirme ile ilgili esasları ayrı bir yönetmelikle düzenlenmiĢtir (Milli Eğitim Temel Kanunu, 1973). Ġlgili yönetmelik hükümlerine göre AGSL, ilköğretim üzerine 4 yıllık öğrenim veren yatılı, gündüzlü ve karma okullardır; öncelikle güzel sanatlarla ilgili yüksek öğretim kurumlarının bulunduğu yerlerde açılmıĢtır.

“A.G.S.L. ilk olarak 1989 yılında Ġstanbul‟da açılmıĢ, hızla yurt düzeyinde yaygınlaĢmaya baĢlayarak 1999-2000 öğretim yılı itibariyle sayısı 30‟a çıkmıĢ…” (Uçan, 2005: 459).

Türkiye‟de mesleki müzik eğitimi ile resim eğitiminin en önemli adımlarından birisini teĢkil eden GSL‟nin müzik bölümlerinde toplu ders olarak; Müziksel ĠĢitme Okuma ve Yazma, Piyano, Türk ve Batı Müziği Çalgıları (Enstrüman Dersleri), Türk

(21)

Müziği Koro Eğitimi, Batı Müziği Koro Eğitimi, Drama, Müziğe GiriĢ, Müzik Biçimleri dersleri okutulmakta, resim bölümlerinde ise Üç Boyutlu Atölye, Ġki Boyutlu Atölye, Desen Atölye, Grafik Atölye, Müze Eğitimi, Sanat Eserleri Ġnceleme, Sanat Tarihi, ÇağdaĢ Dünya Sanatı Tarihi, Türk Resim Heykel, Estetik dersleri okutulmaktadır. Okutulan dersler incelendiği zaman GSL‟nin ülkemiz için önemi çok daha iyi anlaĢılmaktadır. GSL‟ne devam eden sanat öğrencisi, lisans düzeyiyle beraber toplam sekiz yıl süren müzik-resim eğitimi görmektedirler. Bu da sanat eğitiminin kalitesini yükseltmektedir. Bu bağlamda denilebilir ki müzik-resim eğitimi veren kurumlardan biri olan AGSL‟nin açılması, müzik-resim eğitimi alanında atılmıĢ önemli adımlardan biridir.

“Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Türkiye‟de sanat eğitiminin önemli bir halkasını oluĢturmaktadır. Bu kurumların ihtiyaçları ve eksikleri giderilmelidir. A.G. S. Liselerinin varlığı ve baĢarıları, ülkemizin geleceğine önemli katkılar sağlamaktadır” (Buyurgan, 2007: 143).

“Teknolojinin hızla geliĢtiği, türlerini ve özelliklerini takip edemediğimiz ürünlerin ortaya çıktığı günümüzde yaratıcılık hayal gücünün sınırları zorlanmaktadır” (Buyurgan, 2007: 143). Günümüzde hızlı bir değiĢim içerisinde olan yaĢam, düĢünen, sorgulayan, ortaya yeni ürünler koyan, gençlerin yetiĢtirilmesinde, sanat eğitiminin yeri ve önemi kaçınılmazdır. DeğiĢen ve geliĢen bir ortamda yaratıcı düĢünceye, araĢtırmaya, denemeye, analiz ve sentez yapmaya ulaĢmalı, yükselen bu hedeflerle sanat eğitimi kendini yenileyebilmelidir (Buyurgan, 2007).Bu bağlamda Görsel sanatlar eğitimi bütün öğrenciler için gereklidir. Gittikçe değiĢen teknoloji, çevremizde duygusal verilerle beslenmiĢ, algılama, anlamlandırma, anlama, değerlendirme yeteneği gibi uyarıcılar fazlasıyla önemli bir hal almıĢtır.

Görsel sanatlar eğitimi de öğrencilerin imge ve simge yüklü dünyayı çözmelerin için yetenek geliĢtirmelerine yardım eder. Yetenekli ve yeteneksiz olmalarına bakılmaksızın bütün öğrencilerin görsel sanatların sağladığı eğitimi ve anlayıĢı hak etmektedirler. Öyleyse bu sebeplerin görsel sanatlar eğitiminin, genel eğitim

(22)

programlarının önemli bir parçası olması için yeterli görülmelidir. Ama doğru olmayan yetersiz bir program, görsel sanatlar dersini fazlasıyla zayıflatmaktadır (Özsoy, 2007: 54).

GeçmiĢte ve günümüzde her anlamda önemli olan sanat eğitimi üzerinde yapılan çeĢitli değiĢiklerin incelenmesi önemlidir. Özsoy‟un ve Buyurgan‟nın sanatın çağımız ve eğitim sistemi içerindeki öneminin üzerinde durması, sanat eğitimi üzerine araĢtırma yapmaya önemli bir temel sunmaktadır. Ayrıca, Sönmez (1986) teknoloji ile bilimdeki geliĢmelerin sonucunda öğrenmeyi, beyinde fiziksel uyarımlar sonucu oluĢan biyo-kimyasal değiĢiklikler olduğunu gösterir nitelikte olduğundan bahseder ve bundan hareketle eğitimi, fiziksel uyarımlar sonucu, beyinde istendik biyo–kimyasal değiĢiklikler oluĢturma süreci olarak tanımlar.

Bu tanımda önemli kavramlar bulunmaktadır. Bunlardan ilki toplumun onayladuğı, kabul ettiği istendik davranıĢlardır. Ġkincisi ise süreçtir. Süreç; bir girdiyle baĢlayan ve bu girdiye katma değer katılarak belirli bir çıktı üreten birbiriyle bağlantılı etkinlikler olarak tanımlanabilir. Eğitim bu özelliğinden dolayı açık bir sistemdir. Açık sistem eğitiminin de girdi, iĢlem ve geri bildirimden oluĢan en az bir hedefi gerçekleĢtirmek üzere örgütlenip uygulamaya konan ve her uygulama sonucuna göre yeniden düzenlenen canlılığını sürdüren sürekli kendisini yenileyen ve geliĢen aralarında iliĢki olan bir bütün olarak betimlenmektedir. Bu bilgiler ıĢığında eğitimle ilgili yapılan düzenlemelerin her boyutuyla ilgili inceleme araĢtırmalar yapmanın mümkün olduğu anlaĢılmaktadır.

Buyurgan‟ın (2007: 156) Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Resim Öğretmenlerinin Bölümlerinde Uygulanan Sanat Eğitimi ile Ġlgili GörüĢleri Üzerine yaptığı araĢtırma bulgularına göre AGSL için:

a) Bu liselerin sayılarının arttırılmasının esas amaç olmaması gerektiğini,

b) Okulların amaca uygun binalara kavuĢması, fiziki donanım ve malzeme ihtiyaçlarının karĢılanmasını,

c) Nitelikli eğitim kadrosunun oluĢturulmasını, eğitim programlarının çağın değiĢen Ģartlarına göre yenilenmesi gerektiğini,

(23)

d) Alanlarında aktif ve yaratıcı öğretmenlere ihtiyaç duyulduğunu, seçilen öğretmenlerin siyasi ya da kiĢisel tercihlerle seçilmemesi gerektiğini,

e) Öğretmenlerin hizmet içi eğitimlere katılması gerektiğinin yanı sıra GSL öğrencileri için lise üniversite iĢbirliği ile öğrencilerin alanlarının olanakları konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini,

f) Güzel sanatlar liselerinde yapılan seçme sınavlarının seviyeye uygun yapılması gerekliliğini,

g) GeliĢmeye açık öğrencilerin seçilmesi gerektiğini, okul idarecilerinin resim-müzik öğretmenlerinden seçilmesi gerektiğini,

h) Müfredat programları hazırlanırken alan uzmanı öğretim elemanlarının fikirlerinin alınması gerektiğini,

i) Öğretim elemanlarının bu liselerle bizzat gidip sanat eğitiminin daha verimli yapılabilmesi için gözlem yapmaları gerektiğini tespit etmiĢtir.

AGSL‟nin öne çıkan sorunları içinde kadrolu eğitimci sayısının yetersizliği, okul binalarının, donanım, araç ve gereçlerin yetersizliği vurgulanmaktadır. Okulların büyük çoğunluğunda yaĢanan bu yetersizliklerin doğal olarak öğrencilerin yetiĢmesi üzerinde olumsuz yönde etkisi bulunduğu; alanlarındaki yüksek öğrenim kurumlarına hazırlanabilmelerinde önemli ölçüde sorunlar yaĢandığını düĢünmekteyiz. Günümüzde devam eden bu sorunların çözülmeden GSL için farklı bir düzenlemeye gidilmesi sanat eğitiminin geleceği ve sanatçı için büyük problemler oluĢturacağı görülmektedir.

Yapılan düzenlemeyi her aĢamasıyla açıklamak gerekmektedir. Buna göre; MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü 18–19 Ağustos 2008 tarihinde Ortaöğretimde Okul ÇeĢitliliği yerine Program ÇeĢitliliğini Esas Alan Bir Yapıya Geçilmesi ÇalıĢtayı yapmıĢ, çalıĢtay sonunda kararlar almıĢtır. Bu çalıĢtaydaki kararları genelgeyle uygulamaya koymuĢtur, (MEB Genelge, 2008/81, s.1). genelgedeki kararlara göre:

a) Ortaöğretim Genel Müdürlüğü‟ne bağlı olarak faaliyetini sürdüren Genel Lise, Fen Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi ve Anadolu Lisesinin mevcut durumlarıyla eğitim-öğretimlerinin devamına,

(24)

b) Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri ile Spor Liselerinin Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi adı altında birleĢtirilerek 6 okul çeĢidinin 5‟e indirilmesi saptanmıĢtır.”

Genelge yayım tarihini izleyen bir ay içinde okulların tabelaları değiĢtirilmiĢ, uygulamanın 2009–2010 Eğitim-Öğretim yılında baĢlayacağı açıklanmıĢtır. Bakanlık bu kararına gerekçe olarak;

a) Türk milli eğitiminin düzenlenmesinde esas olan amaç ve ilkeler, eğitim sisteminin genel yapısı, öğretmenlik mesleği, okul bina ve tesisleri, eğitim araç ve gereçleri ve devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri bir sistem bütünlüğü içinde kapsar ( RG, 1973, s.14574). b) 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu,

c) 3797 sayılı MEB‟in teĢkilat ve görevleri hakkında kanunu (RG, 1992, s.21240). d) 3308 sayılı mesleki eğitim kanunu (RG, 1986, S.19139).

e) 60‟ıncı hükümet programı (RG, 2007, s.26636).

f) Dokuzuncu kalkınma planı 2007–2013 ile 2008 ve 2009 yılı programları (RG, 2006, s.26215).

g) MEB kurum tanıtım yönetmeliği (RG, 2006, s.26254).

h) MEB bağlı kurumları açma, kapatma ve ad verme yönetmeliği (RG, 2002, s.25241). Esas alınarak birleĢtirme gerçekleĢtirilmiĢtir.

BirleĢtirmede esas amaç;

a) MEB Ortaöğretimde fiziki mekânların en verimli biçimde kullanılması, b) Kaynak israfının önlenmesi,

c) Eğitim kalitesinin AB (Avrupa Birliği) standartlarına ulaĢtırılması d) ĠĢlevselliğinin arttırılması

ile oluĢturulan bu yeni yapılanma, eğitimi geliĢtirme gibi ele alınsa da kuĢkusuz olarak okulların mevcut sistemlerinde karıĢıklığa neden olmadığı söylenemez. BaĢka bir ifadeyle birleĢtirme eğitim ve öğretimin yapısına yansımıĢtır.

(25)

Yapılan düzenlemeden sonra oluĢan değiĢikliklerin ilki GSL‟ne alınacak öğrenci sayısıdır. BirleĢtirmeden önce okullara alınacak öğrenci sayısı 24 iken yeni düzenlemeden sonra 30 olarak belirlenmiĢ.

Ġkinci değiĢiklik okul sayısı, açıldığı ilk tarihten 21. Yüzyılın baĢlarına gelindiğinde okulların sayısı 16‟ya ulaĢmıĢ, 2008‟de yapılan düzenlemeyle 57 ye, MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün GSSL öğrenci alımı 19.06.2009 tarihli 2009/ 55 nolu genelgesine göre 78‟e 04.06.2010 tarihli 2010/35 nolu genelgesine göre de Türkiye‟de 81‟e ulaĢmıĢtır.

Üçüncü değiĢiklik okulun amacı öğrencilerin;

a) Güzel Sanatlar alanında ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim-öğretim görmeleri,

b) Özel yetenek gerektiren yüksek öğretim programlarına hazırlanmaları,

c) Alanlarında araĢtırmacılığa yönelmelerini, yetenekleri doğrultusunda yorum ve uygulamalar yapabilen, yaratıcı ve üretken kiĢiler olarak yetiĢmelerini,

d) Milli ve milletler arası sanat eserlerini tanımalarını ve yorumlamalarını sağlamaktır.

Yeni düzenlemeyle okulun amacı;

(1) Öğrencilerin Türk Millî Eğitiminin genel ve özel amaçları yanı sıra güzel sanatlar ve spor alanlarında;

a) Ġlgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda güzel sanatlar ve spor eğitimi ile ilgili temel bilgi ve beceriler kazanmalarına yönelik eğitim-öğretim görmelerini ve alanlarında baĢarılı bireyler olarak yetiĢmelerini,

b) Güzel sanatlar ve sporla ilgili yükseköğretim programlarına hazırlanmalarını, c) Türk sanat, kültür ve sporuna katkıda bulunan ve baĢarıyla temsil eden bireyler

(26)

d) ĠĢ birliği içinde çalıĢma ve dayanıĢma alıĢkanlığı kazanarak takım ruhu ile hareket etmelerini,

e) Alanlarıyla ilgili araĢtırma yaparak yorum ve uygulama yetkinliğine ulaĢabilmelerini,

f) Millî ve milletlerarası sanatsal ve sportif faaliyetleri takip ederek bilgi ve kültürlerini geliĢtirmelerini,

g) Spor disiplini ve centilmenliği ile sanatçı duyarlığını benimseyen bireyler olarak yetiĢmelerini sağlamaktır.

ġeklinde yeniden tanımlanmıĢtır. BirleĢtirmenin eğitim ile öğretime yansıması durumunu GSL‟nin birleĢtirmeden önceki amaçlarıyla birleĢtirmeyle beraber oluĢan amaçlarını karĢılaĢtırdığımız zaman spor lisesine ait amaçlarında girdiği anlaĢılmaktadır. Bu bakımdan GSL‟nin amaçları araĢtırmamız konusu içerisinde yer almaktadır.

Türkiye‟deki GSL‟nin resim ve müzik bölümlerinin amaçlarını incelediğimizde; doğaya, çevreye, toplumsal olaylara duyarlı, araĢtırmacı, incelemeci, gözlemci, yaratıcı, yorumlama gücü yüksek öğrenciler yetiĢtirmeyi hedeflediklerini görmekteyiz.

Spor bölümleri de ilköğretim üzerine 4 yıl öğrenim veren yatılı, gündüzlü ve karma okullardır. Bu okullar, öncelikle beden eğitimi ve sporla ilgili yükseköğretim kurumlarının bulunduğu yerlerde açılır. SL‟nin amacı ilgili yönetmeliğinin 6. maddesi Ģöyle açıklanmıĢtır;

Okulun amacı öğrencilerin;

a) Beden eğitimi ve spor alanında temel bilgi ve becerileri kazanmaları için ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim-öğretim görmelerini ve baĢarılı sporcular olarak yetiĢmelerini,

b) Alanıyla ilgili dünyadaki geliĢmeleri dikkate alarak Türk sporunu geliĢtirecek ve temsil edebilecek gençler olarak yetiĢmelerini,

(27)

c) ĠĢbirliği içinde çalıĢma ve dayanıĢma alıĢkanlığı kazanarak takım ruhu ile hareket etmelerini,

d) Spor disiplini ve centilmenliğini özümsemiĢ, örnek bireyler olarak yetiĢmelerini, e) Beden eğitimi ve sporla ilgili yüksek öğretim programlarına hazırlanmalarını, f) Spor alanında araĢtırmaya yönelmelerini; bu alanda yetenekleri doğrultusunda

uygulama yapabilecek kiĢiler olarak yetiĢmelerini sağlamaktır.

SL‟ne bir öğretim yılında en çok 96 öğrenci alınabilmektedir.

Eğitim hedefleri birbirinden farklı olan bölümlerin, öğrenci profilleri ile disiplinleri de farklıdır.

Yapılan birleĢtirmenin sonucunda meydana gelen problemleri Uçan (2009) Ģöyle ifade etmektedir:

a) Anadolu isminin çıkartılması “ AGSL- Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi‟nin adındaki Anadolu sözcüğünün çıkarılarak kurumsal statüsünün değiĢtirilmesi ve GSL-Güzel Sanatlar Lisesi haline getirilmesidir” (Uçan 2009: 13)

b) Birbirinden farklı iki ana alanın birleĢik okul türüne indirgenmesidir. “ GSL-Güzel Sanatlar Lisesi ile SL-Spor Lisesinin bir çatı ve yönetim altında birleĢtirilerek GSSL-Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi haline getirilmesi.” (Uçan 2009: 13)

“04 Aralık 2008 tarih ve 2008/81 sayılı Genelgesiyle bu doğru yaklaĢım terk edilerek bu iki farklı lise bir kurum olarak yapılandırılmaktadır.” (Uçan 2009: 13) Sanatın ve sanat öğrencisinin nicelik ile nitelikleri üzerine günümüzde yapılan bilimsel araĢtırmalarla beraber eğitim üzerine yapılan araĢtırmalardan da anlaĢılacağı gibi yapılması gereken düzenlemeler sadece kanunların verdiği yetkilere göre değil bilimsel verilere göre düzenlenmelidir.

“Sanat eğitimi, özgür, barıĢçı, insancıl, yaratıcı, toplum ile bütünleĢmiĢ, değiĢen Ģartlara göre kendini yineleyebilen, geleceğin izlerini yansıtan çocukların yetiĢmesi için vazgeçilmez bir dünyadır” (Buyurgan, 2007: 23).

(28)

Gür ve Çelik tarafından (2009) ifade edildiği üzere: “Milli eğitim sisteminin bir unsurunda yapılan değiĢikliklerin, sistemin diğer unsurlarını nasıl etkileyeceği yeterince değerlendirilmemektedir. Ayrıca yapılan değiĢiklikler, belirli bir geçiĢ, deneme süreci beklenmeden hemen uygulanmaktadır. Gelinen noktada, sistem tasarımı açısından bakıldığında, Türkiye‟deki “eğitim sistemi” bir sistem görüntüsü arz etmemektedir. Çünkü eğitimin amaçları, eğitim-öğretim süreçleri ve ölçme-değerlendirme arasında bir uyum sorunu vardır. Daha da önemlisi, tanımlanan amaçların planlanan eğitimin, okullar sınıflar düzeyinde yeterince uygulanmamasıdır. Bu, hem düzenlemelerin amaçların pratik gerçekliği ihmal etmesinden hem de beĢeri sermayenin yaĢanan dönüĢümleri “takip etme” kapasitesinden kaynaklanmaktadır”.

Bu açıdan baktığımızda, güzel sanatlar liseleri ile spor liselerinin birleĢtirilmesinin, gerekli inceleme ve araĢtırma ile gerekli donanımının alt yapısı oluĢturulduktan sonra yapılması gerekliliği görülmektedir. BirleĢmenin yapıldığı okullarda (Spor ile resim-müzik öğrencilerinin beraber olduğu okullar) var olan kıt kaynak ve fiziki tesis, donanımının, eğitim teknolojileri kullanımında da sıkıntılar yaĢatması olasıdır.

MEB merkeziyetçi bir yapı göstermesi noktasında eleĢtirilmektedir ve merkez teĢkilatının yetkilerinin bir kısmının paydaĢlara devredilmesi gerekliliği konusunda genel bir uzlaĢı vardır. Bu nedenle, GSSL‟nin birleĢtirilmesi ile ilgili yaĢanalar yerel bazda kalmakta, MEB‟nın sorunları doğru ve yerinde tespit edemediği söylenebilir.

Türkiye‟de MEB‟in kısa süreli aralıklarla el değiĢtirmesi ve yeni hükümetlerle birlikte eskisinden farklı eğitim politikalarının izlenmesi, eğitimde istikrarsızlığı beraberinde getirmiĢtir. Bu da yapılan çok sayıda değiĢikliğin, velilere, öğrencilere ve diğer paydaĢlara yeterince danıĢılmadan, plansız ve programsız bir Ģekilde uygulandığı bir alan olmasına neden olmuĢtur. Bu tür değiĢiklikler, öğrenci, öğretmen, velilerin yaĢamlarını önemli ölçüde etkilemekte ve eğitimin asıl öznelerini karar verici konumundan uzaklaĢtırmaktadır.

(29)

Yapılan bu birleĢtirme olumlu sonuçlar verecek bir olay olsa bile, öğrencilerde ve ailelerde var olan olumsuz ön yargılar sorunların oluĢmasını tetiklediği Ģeklinde söylenebilir. DeğiĢiklik öncesi yapılacak araĢtırmalar, bu tür sorunların erken tespit edilip önlenmesini sağlayabilir.

Sanat ve spor eğitim uygulamalarının istenen amaca hizmet etmesi için ilgili kiĢilerin görüĢ ve düĢüncelerinin de önemi vardır. Bu tür uygulamaların devamı düĢünüldüğü için, en kısa zamanda uygulamalara en yakın olan programları uygulayan öğretmenlerin görüĢ ve önerilerinden yararlanmak faydalı olacaktır. Yani, yapılan değiĢiklikle de, eğitim-öğretime yansıyan boyutu hakkında güzel sanatlar liseleri öğretmenlerinin değerlendirilmesine baĢvurmak gerekir. Bu nedenle, örgütün alt kademelerinden yukarı doğru iĢleyecek sürekli geribildirim sağlanması, uygun olacaktır.

KuĢkusuz, sanat ve spor eğitim uygulamalarının beklenen amaca uygunluğunun tespiti için, çeĢitli kaynakların görüĢ ve düĢüncelerinin de önemi vardır. Bunlar içinde velileri hatta öğrencileri saymak mümkündür. Ancak Ģunu da söylemek gereklidir ki, bunlar arasından uygulamalara en yakın olan, özellikle programları bizzat uygulayan öğretmenlerdir. Bu doğru ise, yapılan değiĢikliklerin değerlendirilmesinde GSL‟nin öğretmenlerinin görüĢlerini ele almak ve bu görüĢler üzerine araĢtırmayı inĢa etmek doğru yollardan biri olacaktır.

“Yaratıcılığı güçlendirmek isteyen toplum, yurttaĢlarına dört farklı özgürlük verir: 1) AraĢtırma, 2) Kendini ifade, 3) ÇalıĢma, 4) Kendi kendisi olma özgürlüğü” (Aktaran: Sungur N. Stein, 1974, s.2856).

Bu araĢtırma, söz konusu birleĢtirme sonucu ortaya çıkan GSSL‟nin amaçları, eğitim ortamı, resim-müzik derslerinin eğitim amaçlarının resim ve müzik öğretmenleri tarafından SL‟nin etkisinin değerlendirilmesini konu almaktadır.

(30)

1.2. Problem Cümlesi

GSL‟nin eğitim amaçları ile eğitim ortamına spor liselerinin etkisinin resim ve müzik öğretmenleri tarafından değerlendirilmesine (BirleĢtirme) iliĢkin görüĢleri nedir?

1.3. Alt Problemler

Problem cümlesinde belirtilen konunun aydınlatılabilmesi için alt problemler olarak Ģu sorulara cevap verilebilmesi gerekmektedir.

1. GSL‟leri resim öğretmenlerinin; yaĢ, cinsiyet, kıdem, mezun oldukları okul ve

çalıĢtıkları okullara göre GSSL eğitim amaçlarının gerçekleĢebilme düzeyine bakıĢları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

2. GSL‟leri müzik öğretmenlerinin yaĢ, cinsiyet, kıdem, mezun oldukları okul ve

çalıĢtıkları okullara göre GSSL eğitim amaçlarının gerçekleĢebilme düzeyine bakıĢları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

3. Resim ve müzik öğretmenlerinin GSSL eğitim amaçlarının gerçekleĢebilme

düzeyine bakıĢları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

4. GSL‟leri resim öğretmenlerinin yaĢ, cinsiyet, kıdem, mezun oldukları okul ve

çalıĢtıkları okullara göreresim eğitiminin amaçlarının gerçekleĢebilme düzeyine bakıĢları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

5. GSL‟leri müzik öğretmenlerinin yaĢ, cinsiyet, kıdem, mezun oldukları okul ve

çalıĢtıkları okullara göre müzik eğitiminin amaçlarının gerçekleĢebilme düzeyine bakıĢları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

(31)

6. GSL‟leri resim öğretmenlerinin yaĢ, cinsiyet, kıdem, mezun oldukları okul ve

çalıĢtıkları okula göre eğitim ortamının amaçlarına ulaĢma düzeyine bakıĢları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

7. GSL‟leri müzik öğretmenlerinin yaĢ, cinsiyet, kıdem, mezun oldukları okul ve

çalıĢtıkları okula göre eğitim ortamının amaçlarına ulaĢma düzeyine bakıĢları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

8. Resim ve müzik öğretmenlerinin arasında eğitim ortamının amaçlarına ulaĢma

düzeyine bakıĢları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

1.4. AraĢtırmanın Amacı

Bu araĢtırma; Güzel Sanatlar Liseleriyle Spor Liselerinin birleĢtirilmesi ile ortaya çıkan GSSL‟nin, eğitim amaçları ile resim müzik eğitiminin özel amaçları ve eğitim ortamına SL etkisinin belirlenmesi sayesinde, MEB tarafından yapılan birleĢmenin doğruluğunu amaçlamaktadır. Bu problem; öğretmenlerde cinsiyet, mezun olduğu öğretmen yetiĢtirme kurumu, kıdem yılı, yaĢ gibi bağımsız değiĢkenlere göre nasıl algılandığının ve ne gibi farklılıklar gösterdiğinin karĢılaĢtırılarak ortaya koymayı, bu sayede ilerde yapılacak bu tür çalıĢmalara katkıda bulunmayı amaçlanmaktadır.

1.5. Önem

MEB; eğitim sistemimizin geliĢtirilmesi ve kalitesinin çağdaĢ standartlara yükseltilmesi amacıyla, ortaöğretimde okul birleĢtirme düzenlemesine gitmiĢtir. Daha nitelikli öğrenciler yetiĢtirebilmek için bu tür yapılanma çalıĢmaları devam edecektir. MEB devam eden bu tür çalıĢmalarına, eldeki araĢtırma ile sağlanan bulgularla, bundan sonra eğitim sisteminin geliĢtirilmesi, kalitesinin çağdaĢ standartlara yükseltilmesi amacıyla yapılacak okul birleĢtirme düzenlemelerine katkısı olacağı düĢünülürse; araĢtırmanın,

(32)

eğitimciler, eğitim fakültesi öğretim elemanları, konuya ilgi duyanlar, öğretmenler ve MEB için önemli bir kaynak olduğunu söylemek mümkündür.

1.6. Sayıltılar

Güzel Sanatlar ile Spor Liselerinin birleĢtirilmesinin uygulamaya konulmuĢ olması dolayısıyla, MEB çerçevesinde çalıĢtay ve toplantılar yapılmıĢ, bu toplantılarda, çok sayıda okul türü bulunduğu göz önünde bulundurularak, ortaöğretimde okul çeĢitliliği yerine program çeĢitliliğini esas alan bir yapıya kavuĢturulması yönünde tavsiye niteliğinde kararlar alınmıĢtır. Öğretmenler ve öğrenciler bu yapıya bağlı kalmaktadırlar. Bu olgular dikkate alınarak bu çalıĢma, aĢağıdaki sayıtılara bağlı olarak yapılacaktır.

1. Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi öğretmenleri birleĢtirme hakkında bilgi sahibidirler.

2. Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi öğretmenleri araĢtırmanın konusuna ilgi duyacaklardır.

3. Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi öğretmenleri görüĢlerini hür iradeleri doğrultusunda objektif olarak ortaya koyacaklardır.

4. Ankette yer alan madde ya da konular, problemi önemli ölçüde yansıtmakta, temsil etmektedir.

1.7. Sınırlılıklar

Bu çalıĢma ile ilgili olarak aĢağıdaki sınırlılıklar dikkate alınmaktadır. Bulgular, örneklem geniĢliği ve araĢtırmanın yapıldığı zaman açısından belirli bir çerçeve içinde dikkate alınmalıdır. Öğretmenlerin, zaman geçtikçe birleĢme ile ilgili görüĢleri değiĢebilir. BirleĢmenin, uygulamaya konuluĢunun üç yıllık geçmiĢi vardır. Bu tür önemli değiĢiklikler

(33)

hakkında belirgin ve daha doğru kararlar vermek için daha uzun zamana ihtiyaç olduğunu da söylemek mümkündür. Bunlara “mutlak” değerler olarak değil, olası bilgiler Ģeklinde bakılmasında yarar vardır.

1.8. Tanımlar

ÇalıĢmanın bu bölümünde, çalıĢma sırasında sıklıkla kullanılan bazı kavramların ne anlamda kullanıldığı üzerinde durulmuĢtur.

1. BirleĢtirme: Milli Eğitim Bakanlığı 04.12.2008 tarihli 1608 sayılı 2008/81

genelgesiyle Güzel Sanatlar Liselerinin Spor Liseleriyle birleĢtirilmesiyle oluĢturulan değiĢiklikler ve düzenlemeleri tanımlar.

2.Sanat Eğitimi: Kaplamsal ve genel anlamda, sanatların tüm alanlarını ve

biçimlerini içine alan, okul içi ve dıĢı yaratıcı sanatsal eğitimi tanımlamaktadır. Dar anlamında ise okullarda, sınıflardaki ve ilgili bölümlerdeki bu alana iliĢkin olarak verilen dersleri tanımlar ( San, 1983: 19).

3.Güzel Sanatlar Liseleri: 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu‟nun Güzel

Sanatlar Eğitimi ile ilgili bölümünde yer aldığı üzere Güzel sanatlar alanlarında özel istidat ve kabiliyetleri beliren çocukları, küçük yaĢlardan itibaren yetiĢtirmek üzere ilköğretim ve ortaöğretim seviyesinde açılan okulları tanımlar (Milli Eğitim Temel Kanunu).

4. BirleĢtirilmiĢ: GSL resim ve müzik öğrencisi ile SL öğrencisinin aynı eğitim

ortamını paylaĢtığı GSSL olarak tanımlanır.

5. BirleĢtirilmemiĢ: GSL resim ve müzik öğrencisi ile SL öğrencisinin aynı eğitim

(34)

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Bu bölümde, araĢtırmanın teorik temellerinin oluĢturulması amaçlanmaktadır. Bu amaçla, araĢtırma konusu ile ilgili olduğu düĢünülen temel bilgi ve kavramlar incelenerek açıklanmaya çalıĢılmıĢtır.

2.1. Eğitim

Eğitimin tanımını, birbirinden çok farklı görüĢler doğrultusunda yapmak mümkündür. Kimilerine göre eğitim; bireyleri, doğayı denetleyecek, değiĢtirecek ve üretim yapabilecek biçimde yetiĢtirme, kimilerine göre ise bireylerin doğal olgunlaĢmalarını arttırma ve bu özelliği göstermelerini sağlamak amacıyla davranıĢlarında kendi yaĢantıları yoluyla kısıtlı olarak istendik değiĢme meydana getirme süreci olarak tanımlanmaktadır. Eğitim sadece kiĢiye göre değil, felsefi sistemlere ve psikolojik yaklaĢıma göre de değiĢik Ģekillerde tanımlanmıĢtır. Bu tanımların pek çoğu eğitime bir amaç yüklemiĢtir. Sönmez‟e göre (1993: 2) Ġdealistlerin eğitimi, Tanrı‟ya ulaĢma süreci için yapılan etkinlik, Realistlerin, insanı toplumun baĢat değerlerine göre yetiĢtirme süreci, Marxistlerin, çeliĢkiyi en aza indirip üretimde bulundurma süreci, VaroluĢçuların ise insanı sınır durumuna getirme süreci olarak ele aldıklarını ifade etmektedir.

Günümüzde teknoloji ile bilimdeki geliĢmeler, her alanda olduğu gibi eğitimde de yeni değiĢmelere neden olmuĢtur. Yapılan deneyler ve incelemeler öğrenmeyi, beyinde fiziksel uyarımlar sonucu oluĢan biyo-kimyasal değiĢiklikler olduğunu gösterir niteliktedir. Sönmez (1993: 2) bundan hareketle eğitimi, fiziksel uyarımlar sonucu, beyinde istendik biyo–kimyasal değiĢiklikler oluĢturma süreci olarak tanımlar. Ona göre bu tanımda kritik kavramlar bulunmaktadır. Bunlardan ilki istendik, ikincisi ise süreçtir. Ġstendik davranıĢlar nedir? Ölçütleri nelerdir? Gibi sorular akla ilk gelen sorulardır. Süreç; birikik, ucu açık,

(35)

tutarlıya doğru geliĢen dirik bir örüntü olarak tanımlanabilir. Eğitimi; bu özelliğinden dolayı açık bir sistemdir, Ģeklinde açıklamaktadır.

Sönmez‟e göre açık sistem eğitimi; girdi, iĢlem, çıktı ve dönütten oluĢan ve en az bir hedefi gerçekleĢtirmek üzere örgütlenip uygulamaya konan ve her uygulama sonucuna göre yeniden düzenlenen dirik bir örüntü olarak betimlenir. Girdilerin; sistemin hedefini gerçekleĢtirmek için dıĢarıdan alınan ve gerekli olan her türlü malzeme, bilgi, yiyecek, insan, para vb olduğu söylenebilir. ĠĢlemler; sistemin girdilerinin hedefler doğrultusunda iĢlendiği, biçimlendiği, yeniden oluĢturduğu bölümdür. Buna bilimde kara kutu adı verilmektedir. Çıktılar; girdilerin iĢlemler bölümünden hedefler doğrultusunda biçimlendirilip oluĢturulmasının sonunda ortaya çıkan ürünlerin tümüdür. Dönütten ise hedefin gerçekleĢme derecesine bakılarak, sistemin iĢleyip iĢlemediğini belirlemek için yapılan etkinlikler olarak bahsedilebilir (Sönmez 1993: 3).

Yarı açık sistem olarak eğitim, girdiler, iĢlemler ve çıktılardan oluĢmaktadır. Burada sistemin düzenli ve yeterli dönütü yoktur. Dönüt olmadığından sistem hedefinin ne derece gerçekleĢtiği, gerçekleĢmediyse bunun nedenini belirlemek mümkün değildir. Kapalı sistem olarak eğitimin, yeterli girdi ve çıktısı yoktur. Eğitim, girdi ve çıktıların birinin bulunmaması ya da yeterli olmaması sonucu olarak dönütte ve kapalı sistemlerde yoktur (Sönmez, 1986: 5).

“Günümüzde eğitim, toplumsal bir kurum olarak görülmekte, temel eğitim ise devletin bütün vatandaĢlarına parasız olarak sunmak durumunda olduğu bir görev olarak kabul edilmektedir” (ġiĢman, 1999: 92).

Aynı zamanda eğitim kültürlenmenin alt süreci olarak kabul edilebilir. Kültürlenme belli bir amaca yönelik gerçekleĢmez. Eğitimi kültürlenmeden ayıran en büyük özellik, eğitimin belli bir amaca yönelik olmasıdır. Eğitimdeki temel nokta, istendik davranıĢ meydana getirme olgusudur. Ġstendik davranıĢ meydana getirme ise tasarlanmıĢ bir sürecin sonucunda ortaya çıkar.

(36)

Özsoy (2007: 25) sanat ve eğitim üzerine ifadesinde; “eğitimin, toplumun yeniliklere ve çağdaĢ uygarlığa ayak uydurmasının en önemli araçlarından biri olduğu, bireyin var olan yaratıcılığını geliĢtirmesinde kendini ifade etmesinde rolünün kesinlikle tartıĢılamaz olduğu ve eğitimin uzun vadeli bir yatırım olduğu sonucu çıkmaktadır. Bu nedenle eğitim çok doğru planlanmalı ve amaçları çok iyi saptanmalıdır. Sanatın, eğitimle geliĢtirilip, yaygınlaĢtırılabileceği unutulmamalıdır. Toplumların sanat ve sanatçıya verdiği değer, sanatın eğitime ne derece yansıdığı ile doğrudan iliĢkilidir” Ģeklinde bahsetmiĢtir.

“Eğitim; “bilim, teknik ve sanat”ın her üçünü de kapsayan bir içerikle düzenlenip gerçekleĢtirilerek, bireyleri ve toplumları biçimlendirme, yönlendirme, değiĢtirme, geliĢtirme ve yetkinleĢtirmede en etkili süreç niteliği kazanır” (Uçan, 2005: 122).

Uçan‟a göre (2005: 122) “böyle bir eğitim; bireyi biyopsiĢik, toplumsal ve kültürel nitelikleriyle ve biliĢsel, duyuĢsal ve deviĢsel davranıĢlarıyla kendine özgü ve dengeli bir bütün olarak, en uygun ve ileri düzeyde yetiĢtirmeyi amaçlar. Sanat eğitimi bu amaca dönük eğitim sürecinin, üç ana boyutundan, üç ana bileĢeninden biridir”.

Günümüze kadar eğitim üzerine birçok araĢtırma yapılmıĢ, geliĢen teknoloji ve bilim sayesinde eğitimin, bireylerin kiĢisel geliĢimleri ile bu geliĢimin ortak değerlere nasıl yarar sağlayacağı üzerine yoğunlaĢtığı ve geliĢim sürecinin nasıl tasarlanacağı da tanımlarda yerini almıĢtır.

2.2. Eğitimde Kalite (Nitelik) GeliĢtirme

Çimen (2010: 5) Yüksek Öğretim Kurumlarında Öğretim Elemanlarının Öğretim Performansını Değerlendirme Yöntemleri ile ilgili Yüksek Lisans Tezinde, “kavramsal çerçevesinin eğitimde kalite niteliğinin geliĢtirilmesi hakkında; eğitim sisteminin toplumsal ve bireysel ihtiyaçlara daha çok cevap verebilmesinin sağlanması olarak bahseder. Bu durumda niteliğin geliĢtirilmesini öncelikle gereksinimlerin tanımlanmasına bağlar. Gereksinimlerin belirlenmesi ise ekonomik açıdan kaynakların verimli kullanılmasını da sağlayacaktır” Ģeklinde açıklamaktadır ( Ünal, 1991‟den akt. Çimen, 2010 s. 5).

(37)

Güçlüol (1991), eğitimde planlamanın önemi için mevcut kaynakların en gerçekçi biçimde kullanılması ve nitelikli iĢgücünün toplumun ihtiyaçlarına göre belirlenmesi ile mümkünlüğünden bahsetmektedir.

Günümüzde Türk Milli Eğitim Sistemi‟ndeki sayısal büyümelerin önemli boyuta ulaĢtığı görülürken, planlı eğitim uygulamalarında nitelikli insan gücü yetiĢtirme yönünden nicel büyümeler düzeyinde baĢarıya ulaĢtığını söyleyemeyebiliriz. Bu noktada, eğitimin niteliğini geliĢtirmede, eğitim kurumlarına etkili bir iĢleyiĢ kazandırmak önemlidir. Bu bağlamda KırıĢoğlu (2005: 3) sanat eğitimiyle ilgili sorunlardan Ģu Ģekilde bahsetmektedir:

“Sanat eğitimi düzeyimiz nedir? Çocuklarımıza, gençlerimize bu anlamda yeterli eğitimi verebiliyor muyuz? Okullarda görsel sanat (Resim-ĠĢ) derslerinde ne öğretiyoruz? Öğretmenlerimiz bu alanda eğitim ve öğretimi istenilen düzeyde yürütebiliyor mu? Türkiye‟de bütün bu soruların yanıtlarını olumlu vermek olanaksızdır. Çoğu yakınmalarımız ders saati azlığı, araç ve gereç yetersizliği, kısıtlı çalıĢma mekanları gibi maddi sorunlarla birlikte, derse gereken önemin verilmemesi, yeteneğin ön plana çıkarılması, öğretimin yalnız yeteneklilere özgü olması gerektiği gibi sanat eğitimini olumsuz yönde etkileyen ilkesel sorunlarla ilgilidir. Ancak, okullardaki uygulama yakından incelendiğinde, olumsuzlukların yukarıda belirtilenlerle sınırlı kalmadığı görülür. Ne daha çok zaman ve bol araç gereç ne de kağıt üzerinde özenle hazırlanan öğretim programları her zaman daha iyi bir sanat eğitimi demek değildir. Sorun çok boyutludur.”

Eğitim kurumları bir sistem olarak iĢlemektedir. Bu kurumlar, toplumun ihtiyaçlarını karĢılayacak nitelikli ürünler vererek amaçlarına ulaĢabilir. Bu amaç içinse kaliteli bir eğitim vermeleri gerekmektedir.

Eğitimde kalite kavramı, çok boyutlu açılardan ele alınmakta, genelde eğitim uygulamalarında en iyiyi ve en mükemmeli bulma anlamında kullanılmaktadır. Kaliteyi en iyi olmak ve en mükemmeli ortaya koymak anlamında ele alırsak, kaliteli eğitim en iyi öğrencileri yetiĢtirmekle mümkün olur. Bu da, çağdaĢ anlamda hazırlanmıĢ eğitim programları, bu programların uygulanması için düzenlenmiĢ çok ortamlı eğitim durumu ve en önemlisi de nitelikli öğretmenler/öğretim elemanı ile sağlanabilir (Demirel, 1991. s.139). Kalite ve verimliliğin korunmasında etken araçlardan biri olan eğitim programının

(38)

geliĢtirilmesi sürecinde toplam kalite yönetiminin uygulamaya dönüĢtürülmesi ile nitelikli eğitim programları elde edilebilir (Apay ve Kılıç, 1997). Nitelikli sanat öğrencilerin yetiĢtirilmesi ise sanat eğitimi veren kurumların kaliteli eğitim vermesine bağlıdır.

2.3. Türk Milli Eğitiminde Eğitim Sorunları

Gür ve Çelik SETA raporunda (2009: 39), “Türkiye‟de milli eğitim sistemi yapısal sorunları ile ilgili araĢtırma, sonuç ve önerilerini ortaya koymuĢlardır. AraĢtırma, milli eğitimin okul öncesinden yükseköğretime kadar birbiriyle iliĢkili bir sistem olarak ele alınması gerektiğinin ve sistemin diğer unsurları dikkate alınmadan herhangi bir unsurunda gerçekleĢtirilen düzenlemelerin olumsuz etkilerini açıklamaktadır. Bu; eğitim sistemindeki sorunun sürüp gitmesi ve eğitim reformu‟nun her karar alıcı tarafından bir zorunluluk olarak addedilmesinden kaynaklanmaktadır. Yeterince etüt edilmeden, yapılan reformların, eğitim kalitesine artısı olmadığını ve taraftarları yani öğrenci, öğretmen, veli ve iĢgücü piyasası vb. kitleleri memnun etmediği yeteri kadar anlaĢılmıĢtır” Ģeklinde ifade etmektedirler. Eğitim reformunu gerçekleĢtirenlerin, reformun eğitim sisteminde ne tür değiĢime neden olacağını hesaba katmadıkları konusu üzerinde de fikir birliği sağlamıĢlardır.

Aynı raporda; Türk milli eğitim sisteminin amaç ve ilkelerinin nasıl bir toplum ve ülke istendiğine dair bir netliği olmadığını, amaçların oldukça eklektik bir yapı sergilediğini, eğitim bürokrasisinin net bir hedefi ve strateji yokluğu, dolayısıyla günü kurtarmaya yönelik çabalar içerisinde olduğunu vurgulamaktadırlar.

Gür ve Çelik, eğitimde eĢitsizliğin gün geçtikçe artmasından ve bu artıĢın toplumsal tabakalaĢmayı derinleĢtirdiğinden bahsetmektedirler. Son olarak Türkiye‟de verilen eğitimin kalitesinde de ciddi sorunların olduğunu tespit etmiĢlerdir. Türk milli eğitiminin en temel sorunlarına iliĢkin çözüm önerilerinden bazılarını Ģu Ģekilde sıralayabiliriz.

a) Milli eğitim bir sistem olarak görülmeli, bütün düzenlemelerin, sistemin diğer parçası üzerindeki etkisi gözetilmelidir.

(39)

b) Eğitim politikaları düzenlenirken, süreklilik ve toplumsal mutabakat esas alınmalıdır.

c) Müfredatın en ince ayrıntısının dahi Ankara‟dan belirlendiği bir eğitim sistemi yerine, her öğrencinin eriĢmesi gereken asgari standartların belirlendiği ve öğrencilerin belirlenen standartlara ulaĢıp ulaĢmadığının değerlendirilmesinin yapıldığı bir sisteme geçilmelidir.

d) Öğrenme-öğretme ortamı olan sınıf ve okullarda sınıf mevcudunu azaltma, eğitsel araç ve gereçleri arttırma vb. türden iyileĢtirmelere gidilmelidir.

e) Kamu kaynaklarından eğitime ayrılan bütçe artırılmalıdır. Okullardaki alt yapı ve fiziki ihtiyaçlar karĢılanmalı ve böylece nezih eğitim ortamlarına ulaĢmak mümkün olabilmelidir.

f) Bölgeler ve okullar arası eğitim kalitesindeki farkı azaltma konusunda acil önlemler alınmalıdır.

TED ortaöğretime ve yükseköğretime geçiĢ sistemi özet raporuna göre ( 2010: 54)

a) Ortaöğretimde genel liseler, fen liseleri ve mesleki-teknik liseler olmak üzere üçlü bir yapı oluĢturulmalı.

b) Yükseköğretime hazırlayan tüm genel liseler aynı lise türü içinde toplanarak, tek bir lise türü oluĢturulmalı ve bu liselerde Anadolu liselerinde var olan öğretim programı uygulanmalıdır.

c) Genel liselerin tek çatı altında toplanması ve liseler arasında farklılıkların ortadan kaldırılması ile birlikte, 8. sınıfta bir eleme sınavına gerek kalmayacağından ortaöğretime geçiĢte sınavlar tamamıyla kaldırılmalıdır. d) Okullarda, öğretim programlarının uygulanması ve eğitimin kalitesinin

geliĢtirilmesine yönelik karar ve politikaların etkili bir biçimde oluĢturulmasını destekleyecek bir izleme ve değerlendirme sistemi oluĢturulmalıdır.

e) Mesleki-teknik eğitim veren liselerle ile ilgili yeniden yapılanmaya gidilerek, mesleki-teknik eğitim veren liselerden özel yetenek gerektiren liselere öğrenci kabulünde özel yetenek sınavları düzenlenmelidir.

Şekil

Tablo  4  incelendiği  zaman,  birleĢtirilmiĢ  GSSL  içerisinde  ankete  en  çok  katılım  sağlayan  okulun  20  anketle  Diyarbakır  GSSL  olduğu  ve  en  az  katılım  sağlayan  okulun  Çorum  GSSL  olduğu  anlaĢılmaktadır
Tablo 5 incelendiği zaman, birleĢtirilmiĢ GSSL içerisinde 18 geçerli ankete katılım  sağlayan Diyarbakır GSSL olduğu, 8 anketle en az katılım sağlayan okulun Çorum GSSL  olduğu  anlaĢılmaktadır
Tablo 6 incelendiği zaman, birleĢtirilmemiĢ GSSL içerisinde ankete en çok katılım  sağlayan okulların, 24  anketle Edirne GSSL ile  EskiĢehir Atatürk GSSL olduğu ve  en az  katılım  sağlayan  okulun  ġanlıurfa  GSSL  olduğu  anlaĢılmaktadır
Tablo  7  incelendiği  zaman  birleĢtirilmemiĢ  GSSL  içerisinde  19  geçerli  anketle  katılım sağlayan Edirne GSSL ve EskiĢehir Atatürk GSSL olduğu, 7 geçerli anketle en az  katılım  sağlayan  okulun  ġanlıurfa  GSSL  olduğu  anlaĢılmaktadır
+3

Referanslar

Benzer Belgeler

Özellikle renk konsantrasyonu yüksek, pahalı boyalarda daha fazla miktarda boya elde etmek için kullanılır.. Resim macunu birde yoğun ve kalın boya kullanımlarında

GTSM ile ilgili hiç bir şey duymak istemem” (madde 6), “GTSM derslerinde öğrendiklerimin, uygulamada beklentilerime cevap veremeyeceğini düşünürüm” (madde 9),

Çalışmanın amaçlarından biri; 2016 yılında Güzel Sanatlar Liseleri (GSL)’nde görev yapmakta olan okul yöneticilerinin karşılaştıkları yönetsel sorunları

Burunun uç kısmında oluşan geniş defekler için alın yan ve skalp fleplerinin, burun kökü çevresinde oluşan geniş defektlerde alın orta hat fleplerinin uygun

In this study, we describe patient who had diabetic foot dorsum defects with ex- posed tendons and bone, which were completely covered with the granulation tissue after NPT and

Herhangi bir sosyal kulübe üye olan, toplumsal cinsiyet konulu eğitime katılan, toplantı ve kongreleri takip eden öğrencilerin toplumsal cinsiyet rollerine yönelik

Yayımlanmamış yapıtların, beyaz dosya kâğıdına makine ya­ zısı ile çift aralıklı yazılmış olması gereklidir.. Adaylar yapıtlarını altı adet

Long-Term Outcomes of Percutaneous Coronary Intervention with Drug-Eluting Stents Versus Bare-Metal Stents in Saphenous Vein Graft Lesions: A Single Center