• Sonuç bulunamadı

Yeni Symposium Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni Symposium Dergisi"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 167 Ekim 2008 | Cilt 46 | Say› 4

Subklaviyan Çalma Sendromu: Olgu Sunumu

Fazilet H›z, S. Meral Ç›nar, Ruhan Karahan Özcan, Turgut Karagöl, Dilek Bozkurt

Taksim E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Nöroloji Klini¤i, ‹stanbul Tel: +902122524300/1615

Faks: +902122526300

E-mail: fazilethiz@hotmail.com

ÖZET

Subklaviyan çalma sendromu, vertebral arterin ç›k›fl yerinin proksimalinde veya subklaviyan arte-rin stenozu sonucu kan ak›m›n›n kontralateral vertebral arter ve baziler arterden ters yöne dön-mesi sonucu oluflur. Ço¤unlukla semptomsuz olup, tan› karotis-vertebral Doppler ultrasonografi (USG) ve DSA ile konur. Bâzen de bizim olgumuzdaki gibi çeflitli arka sistem bulgular› ile kendini gösterir. Darl›¤›n derecesine göre medikal veya cerrahi tedavi uygulan›r.

42 yafl›ndaki kad›n hastam›zda bafl a¤r›s›, bulant›, kusma, diplopi, vertigo, sol kolda a¤r› ve kuvvet-sizlik, sol yüz ve kolda hipoestezi flikâyetleri mevcuttu. Yap›lan ultrasonografi ve DSA sonucunda subklaviyan çalma sendromu tan›s›n› ald›. Semptomlar ciddi derecede darl›¤› olan sol subklaviyan artere balon stent uygulanmas› sonucu düzeldi. Olgumuzun semptomlar›n›n bafllang›çta hafif ve k›sa sürmesi nedeniyle gözden kaçabilece¤ini ve arka sistem bulgular› olan olgularda subklaviyan çalma sendromunun akla getirilmesinin gereklili¤ini vurgulamak istedik.

Anahtar Kelimeler: subklaviyan çalma sendromu, doppler USG, DSA, stent ABSTRACT

Subclavian Steal Syndrome: Case Report.

Subclavian steal syndrome is defined as occlusion of either of the subclavian arteries beneath the origin of the vertebral artery; which causes reversing the direction of blood flow to the contrala-teral vertebral artery. It is often asymptomatic; and is diagnosed by carotis-vertebral Doppler ult-rasonography and DSA. Sometimes it appears with various posterior circulation findings as in our case. Reconstructive surgery or medical therapy is applied as to the narrow part. Our case, a 42 ye-ars old woman had headache, nausea, vomiting, diplopia, vertigo, pain in the left arm and weak-ness, and hypoesthesia in left face and arm. She was diagnosed as subclavian steal syndrome by ultrasonography and DSA.

Her symptoms recovered with balloon stent replacement on the left subclavian artery that was ex-cessively stenotic. We wanted to emphasize by reporting this case that subclavian steal syndrome may be overlooked when symptoms are soft and duration is short. The necessity to remember the probability of presence of subclavian steal syndrome in such cases with posterior circulation fin-dings is mandatory.

Keywords: subclavian steal syndrome, Doppler USG, DSA, stent

G‹R‹fi

Subklaviyan çalma sendromu (SÇS) 1961 y›l›nda Re-ivich ve arkadafllar› taraf›ndan tan›mlanm›flt›r. Bu send-romda subklavyan arterin vertebral arteri vermeden ön-ce proksimalinde ciddi darl›k veya oklüzyonu sebebiyle, ipsilateral vertebral arter ve ipsilateral üst ekstremite ar-terlerinde bas›nç düfler. Kontralateral vertebral arter ve baziler arterden kan ak›m› ters yöne döner. Nab›z ve kan bas›nc› etkilenen kolda daha düflük olarak bulunur. ‹psi-lateral üst ekstremitenin hareketi ile arka beyinden çal›-nan kan, beyinsap› semptomlar›n› ortaya ç›kar›r.

Verteb-ral arterde ters dönen ak›m nörolojik semptomlara yol açmadan karotis-vertebral Doppler ultrasonografi (USG) ve anjiografik çal›flmalarda yayg›n bir bulgu olarak görü-lür (Warlow ve ark. 1996). Semptomlar›n görülme nede-ni, baziler arter ve Willis poligonunda kan ak›m›n›n nor-mâl hemodinamisini sürdürememesidir (Borstein 1988). SÇS subklavyan çalma fenomenine (vertebral arterlerde kol egzersizi ile tetiklenen retrograt ak›m) efllik eden ver-tebrobaziler semptomlarla karakterizedir (Moran ve ark. 1988). Semptomlar genellikle hemisferik tutulumdan çok, arka sisteme âit belirtiler veya kol iskemisi

(2)

tarz›nda-d›r. Bunlar diplopi, vertigo, bulant›, kusma, bafl a¤r›s›, kolda güçsüzlük ve a¤r›d›r. ‹psilateral kol egzersizi ve boyun hareketi ile semptomlar provoke olur. Bu send-romda nâdir olarak fokal motor ve duyusal bozukluklar, afazi, monooküler körlük gibi hemisferik belirtiler görü-lebilir. Semptomlar genellikle saniyeler ve dakikalarla s›-n›rl›d›r. S›kl›kla aylar, y›llar içinde tekrarlar (Taylor ve ark. 2002). Ciddi darl›klarda balon stent uygulamas› ile semptomlar düzelir (Gosselin ve ark. 1996) .

OLGU SUNUMU

42 yafl›ndaki kad›n hasta bafl a¤r›s›, diplopi, vertigo, bulant›, kusma, sol kolda a¤r› ve kuvvetsizlik yak›nmas› ile baflvurdu. 2 y›l önce bafllayan özellikle afl›r› yorulmay› takiben ara ara ortaya ç›kan enseye lokalize a¤r› ve sol yüz yar›s›nda uyuflma oldu¤u ö¤renildi. Bu flikâyetlerine bâzen vertigo, dengesizlik, sol kolunda a¤r› yak›nmalar› ekleniyordu. ‹stirahat ederse ve sol kolunu çok kullan-mazsa dakikalar veya saatler içerisinde flikâyetleri düze-liyordu. 2 gün önce afl›r› yorulmay› takiben akut bafllan-g›çl› vertigo, bulant›, kusma, diplopi, sol kolda a¤r›, kuv-vetsizlik, sol kol ve yüzde hipoestezi flikâyetlerinin baflla-mas› ve düzelmemesi nedeniyle klini¤imize yat›r›ld›.

Özgeçmiflinde appendikektomi operasyonu, soygeç-miflinde ebeveynlerinde diyabetes mellitus ve hipertansi-yon mevcuttu. 8 y›ld›r günde dört paket sigara ve düzen-siz antihiperlipidemik ilâç kullan›m› vard›. Fizik muaye-nede tansiyon arteriyel sa¤da 120/70 mm Hg, solda 90/70 mm Hg idi. Radiyal nab›z sa¤da ritmik ve dolgun olup, solda zay›f al›n›yordu. Her iki kolda renk ve ›s› far-k› yoktu. Subklavyan arterde üfürüm tebit edilmedi. Nö-rolojik muayenede sa¤ elini kullanan hastam›zda fluur aç›k ve oriyante idi, ense sertli¤i yoktu. Diplopi ve verti-go nedeniyle hasta gözlerini açam›yordu. Bafl hareketi ile vertigo ve kusmas› provoke olup, çift gördü¤ünü ifâde ediyordu. Kraniyal sinirler entaktt›. Sol kolda çabuk yo-rulma mevcut olup kas gücü -5/5’ti. Di¤er ekstremiteler-de kas tonüsü ve DTR’ler normâldi. TCR plantar yan›tl›y-d›. Duyu muayenesinde sol kol ve yüzde hipoestezi mev-cuttu. Di¤er sistem muayeneleri normaldi. Kraniyal kom-püterize tomografi (CT) ve manyetik rezonans görüntüle-me (MRG) sonuçlar› normâldi. Laboratuar tetkiklerinden kolesterol 232mg/dl, trigliserit 323 mg/dl, LDL 129 mg/dl d›fl›nda, hemogram, sedimantasyon, ASO, CRP, ANA, RF, tiroid ifllev testleri ve fibrinojen de¤erleri nor-mâldi. Ekokardiyografisi normâl olan hastan›n, iki kol aras›ndaki tansiyon arteriyelin farkl› olmas› üzerine yap›-lan renkli karotid-vertebral doppler USG’de, sa¤ verteb-ral arter ak›m› normâl yöndeydi. Sol vertebverteb-ral arterde spektral incelemede erken sistolde anterograt, pik sistol-de retrograt, geç sistol diastolsistol-de anterograt ak›m formu

izlendi. Her iki vertebral arterden geçen ak›m miktar› 200 ml/dk alt›nda bulundu. Kol ve boyun hareketleri k›s›tla-nan hastan›n yat›fl›ndan bir gün sonra diplopi, bulant›, kusma ve ense a¤r›s› flikâyetleri, iki gün sonra da sol kol-daki hipoestezi, befl gün sonra sol kolkol-daki a¤r› ve früst parezi kayboldu. Sol yüz yar›s›ndaki hipoestezi de de¤i-fliklik olmad›.

Yap›lan DSA tetkikinde sol subklaviyan arter orifisin-den yaklafl›k 2 cm sonra, fokal 1 cm’lik alandaki lümende %75–80 stenoza yol açan düzensiz s›n›rl› plâk mevcuttu. Buna sekonder olarak sa¤ vertebral arter enjeksiyonlar›n-da, sol vertebral arterin ak›m yönünün retrograt oldu¤u, ayr›ca sol subklaviyan ve vertebral arterlerin zay›f olarak doldu¤u görüldü. fiikâyetlerinin egzersizle tekrarlamas› sonucu sol subklaviyan artere balon stent uygulamas› ya-p›larak, darl›k geniflletildi (fiekil 1). Bir ay sonra tekrarla-nan karotis-vertebral Doppler USG’de sol vertebral arter ak›m yönü ve bilateral vertebral arter ak›m h›z›n›n nor-mâle döndü¤ü gözlendi. Stent sonucu yak›nmalar› kay-bolan olgumuz klopidogrel verilerek takibe al›nd›.

TARTIfiMA ve SONUÇ

Subklaviyan çalma fenomeni üst ekstremitelere giden proksimal arterlerin stenozuna ba¤l› retrograt vertebral arter ak›m›n›n oluflmas› ve sonra kan›n vertebral dolafl›-ma yeniden girmesidir. S›kl›kla karotis-vertebral USG ile tesbit edilir. SÇS ise kan›n bir bölgeden çal›nmas› veya yaratt›¤› hemodinamik bozuklu¤un fliddeti ile karakteri-ze nörolojik semptomlar› oluflturan, nâdiren rastlanan bir durumdur (Walter ve ark. 1996). Kan›n çal›nd›¤› böl-geler vertebro-vertebral, karotid-baziler, eksternal karo-tid-vertebral veya karotid-subklaviyan olarak s›n›fland›-r›l›r. fiiddetine göre üç evrede görülür.

Evre1: Azalm›fl anterograt vertebral ak›m,

Evre 2: Kolun reaktif hiperemi testi s›ras›nda ak›m›n geriye dönmesi,

Evre 3: Devaml› retrograt vertebral ak›m.

Hastalar›n ço¤u genç olgulard›r. Lezyon taraf›ndaki supraklaviküler alanda üfürüm tesbit edilebilir. Yine ay-n› taraftaki radiyal nab›z amplitüdü düflüktür. Her iki kolda ölçülen kan bas›nc› de¤erleri farkl›d›r. Etkilenen kolda sistolik bas›nç en az 20 mm Hg daha düflüktür (Rae 2004). Olgumuzda da iki kol aras›ndaki sistolik bas›nç fark› 30 mm Hg olup, solda radiyal nab›z zay›f olarak al›-n›yordu. Etiyolojide en önemli neden aterosklerozdur. Bunu patent duktus arteriyozus, aort koarktasyonu, sol subklaviyan atrezi, Takayasu arteriti, travmatik yaralan-ma ve embolizm izler. Aterosklerozu tetikleyen risk fak-törleri sigara kullan›m›, hiperlipidemi, hipertansiyon, di-yabetes mellitus, kardiyovasküler hastal›klar, periferik vasküler hastal›klar ve âile hikayesinin pozitif olufludur

(3)

(Rae 2004). Genç olgumuzda etiyolojik neden olarak em-boli kayna¤› ve konjenital bozuklu¤un yoklu¤u ilk plân-da Takayasu hastal›¤› ve SÇS’yi akla getirdi. Laboratuar ve DSA görüntüleme sonuçlar› ile Takayasu hastal›¤› d›fl-land›. Kolesterol, LDL, trigliserit yüksekli¤i ve uzun sü-redir günde 3–4 paket sigara kullan›m› sol subklaviyan arterdeki stenozun ateroskleroza ba¤l› olabilece¤ini dü-flündürdü.

SÇS’de inme geliflme riski düflüktür (Walker ve ark. 1985). Ancak, baziler arter kan ak›m›n›n ters yöne dön-dü¤ü veya efl zamanl› multipl ekstrakraniyal stenotik lezyonlar›n birlikteli¤i inme geliflme riskini artt›rmakta-d›r. Subklavyan ile birlikte ayn› anda karotid arterde ve di¤er intra- ve ekstrakraniyal arterlerde de stenoz bulu-nabilir. Böyle durumlarda da geçici iskemik ataklardaki serebral semptomlar›n menfleini keflfetmekte zorluk olu-flabilir. Reivicin’in bir olgusunda geçici afazi ve sa¤ kol-da parezi mevcuttu. Yap›lan incelemelerde subklavyan›n yan› s›ra, sol ICA’da tam oklüzyon görülmüfltür. North ve arkadafllar› sâdece 3 hastada kal›c› defisitler gözlemle-mifller. Bu olgularda ayr›ca ICA’da anlaml› darl›k vard› (North ve ark. 1962). Hennerici ve arkadafllar› subklavi-yan ve ICA stenozu olan hastalarda sâdece subklavisubklavi-yan stenozu olanlara oranla 2 kat daha fazla yayg›n serebral iskemik semptomlar gözlemlemifllerdir (1988). Olgu-muzda da vertebrobaziler sisteme ba¤l› geçici epizodlar mevcuttu. Sol kol ve yüzdeki hipoestezi ve sol kolda eg-zersiz sonras› artan kuvvetsizlik, a¤r› yak›nmas› 24 saati aflmaktayd›. Bu durumu aç›klayacak MRG’de iskemi alanlar›na rastlanmad›. Bu tablo DSA’da sol subklaviyan arterdeki %75-80’e varan stenozdan ayr› olarak sol ver-tebral arter orifisinde ikinci bir darl›¤›n olabilece¤i ihti-mâlini akla getirdi. Çünkü sol vertebral arterin zay›f ola-rak doldu¤u görüldü. Sol subklaviyan arterin balon stentle geniflletilmesinden sonra müdahale edilmemesi-ne ra¤men, sol vertebral arterin daha iyi izlendi¤i görül-dü (fiekil 2). Stent sonras› klinik tablonun görül-düzelmesi, bir

ay sonra tekrarlanan karotis-vertebral doppler USG’de sol vertebral arter ak›m yönü ve bilateral vertebral arter ak›m h›z›n›n normâle dönmesi önemliydi. Sonuç olarak, semptomlar izole subklaviyan arterin t›kay›c› lezyonla-r›nda, Willis poligonunun yetersizli¤i hâlinde veya subk-lavyan stenozu ile beraber di¤er ekstrakraniyal damar-lardaki efl zamanl› t›kay›c› lezyonlar›n varl›¤›nda da or-taya ç›kmaktad›r. SÇS ço¤unlukla semptomsuz olup, USG ve DSA ile arka sistem retrograt vertebral arter ak›-m› izlenir. Bâzen de bizim olgumuzdaki gibi günlerce sü-ren semptom çeflitlili¤ine ra¤men MRG’de patolojik semptoma rastlanmaz. Çünkü bu semptomlar hipoper-füzyona ba¤l›d›r. Stent uygulanmas› sonucu semptomla-r›n düzelmesi bunu desteklemektedir.

KAYNAKLAR

Borstein NM, Krajewski A, Norris J W (1988) Basilar artery blo-od flow in subclavian steal. Can J Neurol Sci; 15: 417–419. D Rae Grant (2004) (fiahin G, çeviren). Pratik Nöroloji, 396–397. Gosselin C, Walker PM (1996) Subclavian steal syndrome

exis-tence, clinical features, diagnosis and management. Semin Vasc Surg; 9: 93–97.

Hennerici M, Klemm C, Rautenberg W (1988) The Subclavian steal phenomenon: a common vascular disorder with rare neurological deficits. Neurology (NY); 38: 669.

Moran KT, Zide RS, Persson AV (1988) Natural history of subc-lavian steal syndrome. Am Surgeon; 54: 643–644.

North R, Fields W, Debakey M (1962) Brachial-basilar insuffici-ency syndrome. Neurology (NY); 12: 810.

Taylor CL, Selman WR, Ratchson RA (2002) Steal affecting the central nervous system. Neurosurgery; 50; 679–688. Walker PM, Paley D, Harris KA (1985) What determines the

symptoms associated with subclavian artery occlusive dise-ase? J Vasc Surg; 154–157.

Walter G, Bradley, Robert B, Davidoff, David Marsder C (1961) Neurology in Clinical Practice, Second Edition, 996–997. Warlow CP, Dennis MS, Van Gijn J, Hankey GJ (1996) A Practical

Guide to Management. Chapter 4: 120–121.

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 169 Ekim 2008 | Cilt 46 | Say› 4 New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net

Referanslar

Benzer Belgeler

Amaç: Çal›flmam›z›n amac› klini¤imizde yap›lan koroner anjiyografide KAH kan›tlanm›fl olgularda uygulanan giriflimsel ve di¤er tedavi prosedürlerinin

Bu çalışma, entegre havza yönetimi kapsamında yayılı kirlilik kaynaklarından (tarım, hayvancılık, kırsal/kentsel yüzeysel akış vb.) su kaynaklarına gelen N ve P yüklerinin

The expected result in this research is to know whether the sense of belonging and self-awareness have an influence on professionalism of teacher work.. The

The final product after secondary recycling process obtained having poor mechanical properties because of the mixture of polymers in the matrix materials like an

1972 de Mühendis- likte Nobel ödülü say›lan ve en büyük ödül olan MacRobert ödülünü, 1979 da Nobel t›p ödülünü ve 1981 de flövalyelik ödülünü ald›.. Nobel

Bakanl›k, tehlikeli at›kla ilgili mücadelesinde, Çevre Kanunu ve Tehlikeli At›klar›n Kontrolü Yönet- meli¤i’ne dayanan bir mevzuat› ifllet- meye

Ayrıca kontrol gru- bunda eser element ve antioksidan enzim aktiviteleri arasındaki ilişki normal hemoglobin yapısına ve miktarına sahip olmaları nedeniyle hasta

Rana, bir deney düzeneği kurup karbon-oksijen döngüsünün canlılar için önemini anlatmak iste- miştir. Kurduğu düzenek aşağıda verilmiştir.. Rana düzeneğinde bir