• Sonuç bulunamadı

Kazım Karabekir'i anarken

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kazım Karabekir'i anarken"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kâzım Karabekiri anarken

Birinci Cihan »T, * Harbinin bıraktı-

f

■ C l ^ O I I •

ğı enkaz altında j _ _ __ _ _ _

birkaç isim

ve bir |

Prof. Dr. Sadi Irmak

milli gurur sıyrıl- ı

t

mıştı. Millî gurur. .. ■ ...

S

görüşlere sahipti Meselâ onun ken­ disine göre bit maarif programı vardı. Denebiliı ki. bu p r o g­ dünyanm en büyük devletlerine

karşı dört sene görülmemiş bir hamasetle dayanmak ve tarihin bilmediği destanlar yaratmaktan geliyordu. Kader, Türk milletini kurtaracak insanlara büyük bir j yetişme ve olgunlaşma fırsatı ver­

mişti. Harbin sonunda bir iki i genç kumandanın efsanevi bir şöh

rete kavuştukları görülüyordu. . Atatürk başta, bu genç askerler arasında Karabekir’in çok önemli ve çok muhterem bir yeri vardır.

Anadolu, yer yer düşman isti­ lâsına uğrarken yükselen muka­ vemet iradesini ilk sezenlerden birisi Kâzım Karabekir’di. Vata­ nın yeni bir millî kıyam ve yeni bir harple kurtarılabileceğini ilk kavrayanlardan birisi de oydu, Böylece. mütareke yıllarında ta- . vin edildiği Tekirdağ Kolordusu kumandanlığından Erzuı-umdaki 15 inci Kolordu kumandanlığına kendisini tâyin ettirerek 1919 yılı Nisanında Anadoluya geçtiği gö­ rülür. Yeni vazifesine giderken Atatürk’ü Şişlideki evinde ziyaret eder. İki muhterem baş o müte- vazi evde vatanın kurtuluşu üs­ tümle fikir birliğine varırlar. Ata­ türk, Anadoluya geçtiği zaman, candan bir ideal arkadaşının mü- zaharetinden emindir artık. Bu emniyetle daha Samsunda ilk mu habereleri başlar. Amasyada bu muhabere kat’î ve tarihî bir ma­ hiyet alır. Millî isyan, orada şe­ killenir. Ve gaye olarak, millî hâ­ kimiyete müstenid bir yeni Türk devleti kurmak plânı ortaya atı­ lır. Atatürk, artık müsterihtir. Bir âsi asker sıfatiyle vazifesin­ den azledilse de istifaya zorlansa da, dayanabileceği candan bir ar­ kadaşlar ve sağlara bir askeri kud rete sahiptir artık. Nitekim hâdi­ seler tamamen bu istikamette ge­ lişir. Karabekir, Erzurumda bü- I yük kardeşini en derin bir sevgi ve hürmetle karşılar. Ve onun em rinde olduğunu ifade eder. Bu an | şüphesiz tarihî bir andır. Geçen

i

yılların birinde, yine Karabekir için yapılmış olan bir törende yaş­ lı bir askerin göz yaşları ve hıç­ kırıkları arasında bu heybetli sah neyi nakledişine şahit olduk. Ka­ rabekir, Erzurumdaki alay ku­ mandanını çağırır. Saraydan ge­ len ve Mustafa Kemal'in tevkifini emreden iradeyi havi telgrafı al­ bay» uzatarak, «tşte emir; gidip bunu infaz ediniz* der. Rengi sap sarı olmuş kahraman albay, elle­ rini omuzundaki apoletlere taka­ rak, «Paşam bunları buradan sö­ kebilirsiniz. Fakat bana bu emri icra ettiremezsiniz.» der. Bu me­ habetti sahnede gözlerinden seller boşanan Karabekir, genç albayı bağrına basarak, «Var ol» der. «Bu millete senin gibi subaylar lâzım.» O mukaddes günlerde Ka- rabekirle Erzurum halkı içten kaynaşmış bir haldedir. Milli kı­ vam başlamıştır. Mustafa Kemal’­ in iltihakı ile bu kıyam liderini bulmuştur. Artık Karabekir lide­ rin gönülden itaatli, bir numara­ lı askeridir.

1921 yılında, milli hareket he­ nüz teşkilâtlanma safhasındadır. Devlet hâlâ iki başlıdır. İstanbul- daki hükümet, bir varlık olmak iddiasiyle yetinmiyerek Anadolu- yu susturmaya da yeltenmektedir. Böyle bir devirde Kâzım Karabe- kir'in kolordusu. Atatürk'ten aldı­ ğı emirle, Kafkasyadaki Ermeni ordusuna karşı ilk milli muhare­ beyi verir. Ve bize ilk zaferi ge­ tirir. Bu hareket askerlik bakı­ mından mütevazi olabilir. Fakat vatan safındaki akisleri, o zaman taşıyanların pek iyi hatırlayacağı gibi, muhteşem olmuştur. Herkes görmüştür ki Türk ordusu, daha çekirdek halinde iken bile, yalnız savunmaya değil, taarruza da muk tedirdir. Bu zafer, bize Ka. ve Ardahanı geri getirir. Ve millî devlet ilk defa olarak bir ecnebi memleketle muzafferane bir mu­ ahede akteder. Bu muahede «Gümrü muahedesi» ismini taşır. Yeni devletin beratlarından biri­ sidir. Bundan sonraki devrede garbdan gelen asıl düşmana karşı kat’i netleeli muharebe hazırlanır ken doğu cephemizin emniyet al­ tında Kulunmuş olması paha biçil­ mez bir değerde olmuştur. Böyle­ ce milli mücadelenin ilk yılların­ da Atatürk’e en değerli hizmet ve yardımları -anmış olan adam, Kâ­ zım Karabekir’dir.

Başkumandanlık Meydan Mu­ harebesiyle vatanın nihaî kurtu­ luşundan sonra, sıra iç meselele­ rimize gelmiştir. Bu safhada millî mücadelenin büyük unsurları ara­ sında fikir avrıl’Marının belirdiği görülür. Atatürk, memleketin ma­ nevi sahada toptan bir revolüs- yonla ve radikal bir yenileşme ile kurtulacağına kanidi. Karabekir ise, tedricî tekâmüle inanmıştı. Millî müesseselerin her safhasın­ da gayeye sistemli bir tekâmülle varılacağına kanidi. Bu revolution - evolution karşılaşmasında Ata­ türk'ün tezi galebe etmiştir.

Karabekir, askerî saha kadar kültür ve ekonomi meseleleri için de. bir vatanperver olarak, şahsî

ramın tatbikine daha. Erzurumda kolordu kumandanı iken başlamış bulunuyordu. Kahraman Erzurum Birinci Cihan Harbinde en büyük acılan çekmiş bir şehrimizdi. Ka­ rabekir oraya vardığı zaman.bir çok kimsesiz ve biçare çocuğun kaderile ilgilenmek mecburiyeti... duymuştur. İlk yetimler yurdu, o- nun eseridir. O mütevazi yurt bir çok can kurtarmakla kalmamış, memlekete yararlı bir çok eleman lar da yetiştirmiştir. Karabekir ha yatının sonuna kadar yetim ve bikes çocukların kaderine samimi bir alâka göstermiştir. Onun te- lâkkisince bu çocuklar kendi ka­ derlerine terkedilemez. Onları be- hemlıal yetiştirmek lâzımdır. Ka­ rabekir maarif sistemimizin çok nıihraklı bir karakter taşımasını isterdi. Memleketin müteaddid yer lerinde kültür merkezleri kurul­ masını daima taleb etmiştir. Mev­ cut üniversitelerimizin fakültele­ rini bile muhtelif vilâyetlere yer­ leştirmek isterdi. Bu fakülteler etrafında kurulacak liseler bil­ hassa sanat okulları hakikî birer kültür sitesi teşkil etmeliydi. Me­ bus bulunduğu son Mecliste mü­ teaddit vesilelerle bu tezi savun­ muştur.

Ekonomi sahasında memleket is tiklâlinin garantisi olarak sür’atli bir sanayileşmeye tarafdardı. Iz- mirde riyaset ettiği ilk iktisat kongresinde bu tezi bütün hara­ retiyle müdafaa ettiği görüldü. E- sasen iyi bir asker olarak endüs­ trinin kıymetini en iyi takdir e- decek mevkide idi.

1946 da Karsı ve Boğazları iste­ yen Rus notasına karşı Büyük Millet Meclisi kürsüsünde kükre­ yerek: «Kars Türkiyenin bel ke­ miği ve Boğazlar boğazıdır.» de­ mesinin heyecanı unutulacak man zaralardan değildir.

Çok temiz bir insan olarak ya­ şadı. Hatâ, savab bütün hareketle­ ri inandığı ideallerden gelmiştir. Onun için temiz adı unutulmıya- caktır. Milli Mücadeledeki şerefli yeri, tarihimizde ebedîleşmiştir. j

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çal›flmada hastanemizde yata- rak tedavi gören hastalar›n klinik örneklerinden izole edilen 68 enterokok suflunda Brain Heart Infusion Agar (Oxoid) be- siyerinde 2000 mm

Tam bir demokrasinin şartların­ dan biri de ademi merkeziyettir: Ülkenin muhtelif mıntaklarına ve bilhassa bizde köy ve belediye şeklinde görünen komünlere

Günümüzde Talas, Kentsel, Arkeolojik, Tarihi sit alanları olarak ilan edilip korunan tarihi doku, bu dokunun hemen yanıbaşında yer alan ve geçmiş tarihli

Süperfisial keratektomi sonrası uygulanan konjunktival flepin kangal ırkı köpekte ilk kez rapor edilen korneal dermoid olgusunun sağaltımında başarılı olduğu

Her mezarın içini görüyormuşçasına pencereleri Abbasağa Mezarlı­ ğına bakan Beşiktaştaki Madam Mari pansiyonundan yıllarca bir türlü ay- rılmaımasile,

“Aydın” sıfatıyla özdeşleştiği kişiler, komünist geçmişten başka kendisiyle çok az ortak yanı olan büyük, kocaman isimler, Aragon, Pavese, Malraux,

Limanla rıh­ tım boyu arasındaki, ta on üçüncü a- sırdan kalma, çok garib biçimli ya - pıya bakıyorum, Nuovo denen bu kış- lamsı saray ve şatomsu

gerek eğlence âlem lerine, gerek­ se çevirdikleri en trik alara sah­ ne olan ünlü «Pera Palas Oteli» şim di yeni kiracılarını bekliyor.. Bu ta rih süreci