• Sonuç bulunamadı

ELEKTROKONVÜLSİF TEDAVİ’DE (EKT) HEMŞİRELİK UYGULAMALARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ELEKTROKONVÜLSİF TEDAVİ’DE (EKT) HEMŞİRELİK UYGULAMALARI"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

43

ELEKTROKONVÜLSİF TEDAVİ’DE (EKT) HEMŞİRELİK UYGULAMALARI

Burcu ARKAN*, Besti ÜSTÜN**

ÖZ

Elektrokonvülsif tedavi (EKT) psikiyatride ilk biyolojik tedavi yöntemlerinden biri olarak 1938’den günümüze ruhsal hastalıkların tedavisinde etkin bir tedavi yöntem olarak uygulanmaktadır. 1980’li yıllarda psikotrop ilaçların bazı hastalarda etkisiz olduğu görülünce EKT kullanımı artmaya başlamıştır. EKT uygulanma oranı ülkelerin mevcut olanaklarına, politikalarına, getirilen yasal kısıtlamalara göre farklılık göstermektedir. Bir tedavi yöntemi olan EKT başta depresyon olmak üzere mani, şizofreni, deliryum, pospartum psikoz… gibi bir çok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. EKT yönetimi; bir anestezi uzmanı, bir psikiyatrist, bir tedavi hemşiresinden oluşan multidisipliner ekip çalışmasını gerektirir. EKT yönetiminde hemşirelik bakımı ise tedavi öncesi, sırası ve sonrası olmak üzere üç aşamadan oluşmaktadır. Bu çalışmada EKT’de hemşirelik uygulamalarının tanımlanması ve öneminin tartışılması amaçlanmıştır.

Anahtar Sözcükler: Elektrokonvülsif tedavi, hemşirelik bakımı, EKT yönetimi

ABSTRACT

Nursing Care in Electro Convulsive Treatment

Electroconvulsive treatment, one of the earliest models of biological treatment, has been efficiently used in treating psychological problems since 1938. Its use has become gradually prevalent just after psychotropic medicines were proved inefficient in some patients during 1980's. The frequency of ECT use varies according to the resources, medical policies and legal restrictions of countries. ECT is commonly used for the treatment of severe cases of depression as well as organic psychotic disorders, mania, schizophrenia, delirium, postpartum psychosis. ECT management necessitates the collaboration of a multidisciplinary team of an anesthetician, a psychiatrist and a treatment nurse. Nursing care in ECT management comprises 3 phases, pre-treatment, treatment and post treatment. This study particularly aims to define nursing practices and discuss their significance.

Key Words: ECT, nursing care in ECT, ECT

management

GİRİŞ

Elektrokonvülsif tedavi (EKT) beyin dokusunu elektrik akımıyla uyararak yaygın (jeneralize) konvülsiyonlar oluşturmak işlemidir. Psikiyatride ilk biyolojik tedavi yöntemlerinden biri olarak 1938’den bu yana ruhsal hastalıkların tedavisinde etkin bir yöntem olarak uygulanmaktadır (Evlice, Tamam ve Zeren 2003).

1950’li yıllarda psikotrop ilaçların (önce antipsikotiklerin ve ardından antidepresanların) geliştirilmesiyle birlikte EKT’nin kullanımı giderek kısıtlanmış ve daha az tercih edilir olmuştur. Ancak,

*Arş. Gör., Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu,İzmir **Prof. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu, İzmir

1980’li yıllarda psikotrop ilaçların bazı hastalarda etkisiz olduğu görülünce EKT kullanımı tekrar artmaya başlamıştır (Fink, 2001).

EKT uygulanma oranı ülkelerin mevcut olanaklarına, politikalarına, getirilen yasal kısıtlamalara göre farklılık göstermektedir. Dünya’da ve Türkiye’de 1980 ve 2005 yılları arasında ulaşılabilen EKT uygulanma oranları şöyledir;

(2)

44 Tablo 1. 1980 ve 2005 yılları arasında Türkiye ve Dünyada EKT uygulama Oranları

ÜLKELER EKT Uygulanma Oranı

Pakistan %3.38

İsveç %4-%9

Danimarka %4-%9

İskandinavya %4-%9

Birleşik Arap Emirlikleri %5

Rusya Federasyonu %5.4

Çek Cumhuriyeti %5 ve üstü

Hong Kong %6-%7.7

Amerika Birleşik Devletleri %6-%12

Hindistan %14.3 Macaristan %21 Kanada %21.5 Türkiye (ulaşılabilen ) Çukurova Tıp Fakültesi Hastanesi %14.4

Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi

%16.2

Bu tabloda görüldüğü gibi EKT dünyada ve Türkiye’de yaygın bir tedavi yöntemi olarak uygulanmaktadır (Chung, 2003; Evlice, Tamam ve Zeren, 2003; Gazdag, 2004; Gökmen ve ark., 2003; Naqvi ve ark., 2005; Nelson, 2005).

EKT’nin ruhsal hastalıklar üzerine iyileştirici etkisi uzun yıllardır bilinmekle birlikte, etki düzeneğini açıklama çabaları hâlâ sürmektedir (Dunn ve ark., 2004; Zeren, 2001). Birçok varsayım ortaya atılmış olsa da, günümüzde bile bu iyileşmeyi nasıl sağladığı açıklık kazanmamıştır.

Bir tedavi yöntemi olan EKT başta depresyon olmak üzere mani, şizofreni, pospartum psikoz, inme sonrası ya da parkinson hastalığına eşlik eden depresyon, deliryum, nöroleptik malign sendrom ve organik kaynaklı psikoz tedavilerinde etkin ve güvenli kullanılmaktadır (Benbow ve Crenstil, 2004; Cimilli, 1994; Dunn ve ark., 2004; Kundakçı ve Üçok, 1998; Rezaki, 1991; Zeren, 2001).

EKT’de uygulamanın sıklığı ve sayısı, tanıya ve hastanın bireysel özelliklerine göre belirlenmelidir. EKT’de mortalite ve ciddi morbidite nadirdir (Gökmen ve

ark., 2003; Scott, 2004). EKT’nin başlıca yan etkileri kalp-damar bozuklukları, oluşmamış, uzamış, gecikmiş veya yetersiz nöbet, bellek sorunları, kas ağrıları, tedavinin neden olduğu mani ve konfüzyon, nöbet içi veya nöbet sonrası deliryumdur (Gomez, 2004). Bugüne kadar EKT’nin beyin hasarına neden olduğu gösterilememiştir. Özellikle anestezi tekniklerinin gelişimiyle EKT’nin güvenirliliği de artmış ve yan etkileri yok denecek kadar azalmıştır (Fink, 2001). EKT, hakkındaki birçok söylence ve yanlış anlaşılmalara karşın, günümüzde psikiyatrinin en etkin ve güvenilir tedavi yöntemlerinden biri olmayı sürdürmektedir.

EKT yönetimi; bir anestezi uzmanı, bir psikiyatrist, bir tedavi hemşireden oluşan multidisipliner bir ekip çalışmasını gerektirir (Deans ve ark., 2003; Michele ve Penelope, 2004; www.moh.govt.mz.; www.rcn.org.uk; www.rcpsych.ac.uk). Küçük bir cerrahi işlem olarak düşünülen EKT, preoperatif ve postoperatif hazırlığı gerektirir (Lariai ve Stuart, 2005; www.nice.org.uk). EKT yönetiminde hemşirelik girişimleri; eğitim, denetleme, destekleme, koordine etme, psikososyal yaklaşımlar ve bakım verme olarak sınıflandırılabilir (Craven ve Hirnle, 2001). EKT yönetiminde hemşirelik bakımı ise; üç aşamadan oluşmaktadır (Gomez, 2004; Lariai ve Stuart, 2005; www.moh.govt.mz.;www.nice.org.uk; www.rcn.org.uk).

1- Tedavi öncesi hemşirelik bakımı 2- Tedavi sırasında hemşirelik bakımı 3- Tedavi sonrasında hemşirelik bakımı

EKT yönetiminde bulunan hemşireler tedaviden önce; hastaları ve ailelerini EKT hakkında bilgilendirmelidir (Dilbaz ve ark., 2001; Sethi ve Williams, 2003; Wysoker, 2003; www.mheccu.ubc.ca). Hastaların duygu ve düşüncelerini ifade ettirerek endişelerini paylaşmalı ve hastaları tedaviye fiziksel olarak hazırlamalıdır (Aştı, 1987; Harrison ve Kaarsemaker, 2000; Sethi ve Williams, 2003; www.mheccu.ubc.ca). Tedavi sırasında da hastayı EEG ve EKG monitöründen izleyerek, EKT’nin başarıyla uygulanmasını, tedavi sonrasında ise; hastaların güvenliğini sağlayarak ve oryante ederek, hastaların tedaviden önceki durumuna dönmelerini sağlamalıdır (Bierut ve ark., 1993; Gomez, 2004; Russell, 2001; www.mheccu.ubc.ca;www.rcn.org.uk;

(3)

45 EKT’nin hemşirelik bakımında standart bakım eksikliği olduğu belirtilmektedir (Petty, 2005; Scott, 2004). Bu durumun nedenleri incelendiğinde ise; psikiyatri hemşirelerinin sayısının az olması ile birlikte var olan psikiyatri hemşirelerinin de EKT’ye yönelik bilgi eksikliğinin olması, psikiyatri hemşireleri için EKT’ye ilişkin eğitim programlarının çok az olması ve mevcut eğitim programlarının da tıp fakültesi uzmanları tarafından verilmesi, psikiyatri hemşirelerinin görev ve sorumluluklarını tam olarak bilmemeleri ve EKT’ye karşı sağlık profesyonellerinin olumsuz tutum ve davranışları olarak sıralanabilir (Daoud ve Wilkinson, 1998; Petty, 2005; Scott, 2004; Zeren, 2001). Bu konuda Byrne, Cassidy ve Higgins’in (2006) 76 hemşire, 134 hemşirelik öğrencisi, 101 doktor ve 282 tıp fakültesi öğrencisi üzerinde yaptıkları çalışmada; öğrenci hemşirelerin tıp fakültesi öğrencilerine göre EKT’ye karşı daha çok negatif tutumlarının bulunduğu, hemşirelerin ise doktorlara göre EKT bilgi puanlarının oldukça düşük olduğu bulunmuştur (Byrne ve ark., 2006). Buna karşılık Victoria (Avustralya), Kolombiya ve Yeni Zellanda da ise sadece EKT yönetimine katılmakla yükümlü EKT hemşireleri vardır (Ashaye ve ark., 2003; Bashir ve ark., 2001; Deans ve ark., 2003; Gass, 1998; Michele ve Penelope, 2004; www.moh.govt.mz). İngiltere, İrlanda ve Kolombiya’da da EKT yönetiminde, EKT hemşiresinden başka refakatçi hemşire (escort hemşire) ve iyileşmeden sorumlu hemşire de görev almaktadır (Scott, 2004; www.nice.org.uk; www.mheccu.ubc.ca; www.crpn.bc.ca). İngiltere Ulusal EKT Hemşire Liderler Topluluğu (NALNECT) 2005 yılında EKT yönetiminde uygulanan hemşirelik bakımına yönelik standart geliştirmiştir (www.rcn.org.uk). Geliştirilen standartta EKT yönetimine katılan hemşirenin özellikleri ve EKT bakım yönetimi aşağıdaki şekilde açıklanmıştır (Scott, 2004):

Hemşire;

 EKT hakkında bilgi sahibi olmalıdır (EKT cihazı, EKT’nin mekanizması, yapılma türleri, endikasyonları, kontrendikasyonları, ilaçlarla olan etkileşimleri, sağaltım süresi ve sıklığı, EKT’nin ve anestezinin yan etkileri).

 Temel yaşam desteği becerilerine sahip olmalı ve temel yaşam desteği uygulamalarına düzenli katılmalıdır.

 Onam ve yasal durumlar hakkında bilgi sahibi olmalıdır.

 Bilgilerini güncellemek için EKT ile ilgili kongre ve konferanslara katılmalıdır.

 Ulusal ve yerel rehberler konusunda bilgili olmalı ve düzenli olarak EKT protokol ve politikalarını güncelleştirmelidir.

 Klinikte kullanılan tüm araçları bilmelidir.  Düzenli kayıt tutma, problem çözme ve eleştirel düşünme becerisine sahip olmalıdır.

EKT’ye katılan hemşirelerin özelliklerine ve bilgi düzeylerine yönelik yapılan çalışmalar incelendiğinde şu sonuçlar elde edilmiştir; Deans, Little, ve Munday’ın (2003) 92 hemşire üzerinde yaptığı çalışmada hemşirelerin EKT uygulaması, EKT cihazının kullanımı, tıbbi terminoloji, EKT’de kullanılan ilaç ve ekipmanlar, acil durumlardaki rolleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları saptanmıştır (Deans ve ark., 2003). Gass’ın (1998) 167 hemşire ile yaptığı çalışmada da hemşirelerin EKT’nin mekanizması, yönetimi ve EKT için gerekli olan onam hakkında bilgi sahibi olmadıkları belirlenmiştir (Gass, 1998). Allen’in (1998) 71 psikiyatri hemşiresi üzerinde yaptığı çalışmasında ise; hemşirelerin EKT yönetiminde rolleri olmadığını düşündüklerini bulunmuştur (Allen, 1998). Bashir, Lutchman, Orrell, ve Stevens’in (2001) 85 psikiyatrist, 52 hemşire, 37 psikolog, 25 sosyal çalışan üzerinde yaptığı çalışmasında, hemşirelerin %50’sinden daha azı EKT hakkında bilgi sahibi olduğunu ifade etmiştir (Bashir ve ark., 2001). Ülkemizde ise Arkan’ın 2007 yılında “elektrokonvülsif tedavi (EKT)’ye yönelik verilen eğitimin hemşirelik uygulamalarına ve hasta memnuniyetine etkisinin incelenmesi” isimli yaptığı çalışmada araştırma kapsamına alınan hemşirelerin; eğitim sonrası EKT yönetiminde hemşirelik bakımından aldıkları toplam puan, eğitim öncesine göre daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca hastaların eğitim sonrası EKT’de uygulanan hemşirelik bakımından memnuniyet puanı eğitim öncesine oranla daha yüksek bulunmuştur (Arkan, 2007). Bu çalışmadan elde edilen önemli bir başka sonuç; EKT Uygulamasında Hemşirelik Bakımını Değerlendirme Formu’nun oluşturulmasıdır (Tablo 2).

Ayrıca gözlemlerimize göre ülkemizde hemşirelerin EKT yönetimine değişik aşamalarda katıldığı, bir bakım standardının bulunmadığı, hastaların EKT’ye bağlı anksiyete yaşadığı ve bu durumun göz ardı edildiği, izlenmediği şeklindedir.

(4)

46

EKT’de Hemşirelik Bakımı

EKT’de hemşirelik bakımı verilirken EKT Uygulamasında Hemşirelik Bakımını Değerlendirme Formunun kullanılması gerekir. Bu form bakımın sürekliliğini ve güvenli bakım verilmesini sağlayan bir araçtır. Kontrol listesi olarak da uygulanabilen bu form olası hataların yapılmasını önler (Tablo 2)

Tedavi Öncesi Hemşirelik Bakımı

EKT de hemşirelik bakımı, hastaya ve ailesine doktor tarafından EKT’nin olası bir tedavi seçeneği olarak önerilmesiyle başlar.

 İlk olarak, hemşirenin temel görevi hastaya ve ailesine EKT ile ilgili düşüncelerini açıklama fırsatı vermektir. Hastaların, elektrokonvülsif tedaviye ilişkin ölüm, hafıza kaybı, ağrı ve bilişsel fonksiyonlarının bozulması gibi korkularının yaygın olduğu bilinmektedir. Hastalar bu korku ve endişelerini anlatırken hemşire yanlış bilgileri düzeltmeli ve EKT’nin terapötik değerini vurgulamalıdır. Bu ilk etkileşimler terapötik hasta hemşire ilişkisinin sağlanması için gerekli olan güveni oluşturur. Hastanın tartışma, soru sorma ve EKT konusundaki korku ve endişelerini dile getirme gereksinimleri olduğunda onlara destek vermek, tedaviden önce tedavi sırasında ve sonra hemşirelik uygulamalarının temel bir parçasıdır (Aştı, 1987; Deans ve ark., 2003; Lariai ve Stuart, 2005; www.rcn.org.uk). Bu konuda Aştı’nın 1987 yılında “elektrokonvülsif tedavi uygulanan hastalarda gözlenen korku ve anksiyetenin giderilmesinde terapötik hemşirelik yaklaşımının etkisi” isimli yaptığı çalışmada, EKT yönetiminde hemşirelerden psikolojik hazırlık alan hastaların durumluk anksiyete puanları bu hazırlığı almayan hastalara göre daha düşük bulunmuştur (Aştı, 1987).

 İlk karşılaşmadan sonra, hemşire EKT’ye ilişkin eğitimine başlayabilir. Hastanın zihinsel durumu, anksiyetesi, öğrenmeye hazır oluşu ve algılama yeteneğinin buna uygun olması gereklidir. Eğitim için uygun bir ortam hazırlanarak hastaya bilgi vermelidir. Eğitim aileye ve hastaya göre bireyselleştirilmelidir. Chung, Cheung ve Yıu (2003) 13 psikiyatri kliniğini değerlendirerek yaptığı inceleme sonrasında EKT öncesi eğitimin doktorlar tarafından yapıldığı saptanmıştır (Chung, Cheung ve Yıu, 2003). Harrison ve Kaarsemaker’in (2000) yaptığı bir başka çalışmada ise, hastalara “bu tedaviyi sizin için kolaylaştıran neydi?” diye sorulmuş, hastalarda EKT’ye nedeniyle korku ve anksiyete yaşadıklarını ve bu nedenle hemşirelerin kendilerine destek olmak için EKT yönetiminde

yanlarında olmalarından mutlu olduklarını ifade etmişlerdir (Harrison ve Kaarsemaker, 2000).

 Hemşire hasta veya ailesinin doktordan aldığı bilgiyi gözden geçirmeli, hasta ve ailesinin EKT ile ilgili soracağı soruları cevaplamaya çalışmalıdır. Bu süreçte, hasta ve ailesinin hastanın hangi davranışlarını hastalığı ile ilişkilendirdiğini olduğunu bulmaya çalışmalıdır. Hasta veya aile üyelerinden birinin geçmişte EKT deneyimi olup olmadığını öğrenmelidir. Ailenin önceki EKT deneyimi ile ilgili herhangi bir bilgi, hemşirenin hastanın hastalığı, EKT tedavisi, hastalığın prognozu ve ailenin inançlarını öğrenmesinde yardımcı olacaktır. Hemşire hasta ve ailesine daha önce EKT hakkında okudukları, duydukları ya da bir filmde gördükleri herhangi bir bilgi olup olmadığını sormalıdır (Aştı, 1987; Wysoker, 2003; www.rcpsych.ac.uk). Bu hemşirelik girişimleri, tedavi sırasında ailenin hastaya destek vermesini arttırarak hastanın endişelerini azaltabilecektir (Lariai ve Stuart, 2005; www.rcn.org.uk).

 EKT hakkında aileye veya hastaya eğitim verirken bir bilgi kitapçığı veya EKT tedavisini anlatan (endikasyon, kontrendikasyon, yan etkileri, yararları vb.) eğitici bir video gösterimi kullanılabilir. Hastaya tedavinin yapılacağı yeri ve teknik donanımları göstermek hastanın anksiyetesinin azalmasını sağlayacaktır. Hastayı EKT’den yararlanmış başka bir hastayla tanıştırmak ek bir bilgi kaynağı olabilir (Lariai ve Stuart, 2005; www.rcn.org.uk). Hemşire hastaya ve ailesine EKT hakkında bilgi verdikten sonra başka sorularının olup olmadığını sorarak, hastanın anksiyete düzeyini belirlemeli ve anksiyete ile baş etme tekniklerini öğretmelidir. Hastaya gece saat 24.00’den sonra aç kalmasını (hiçbir şey yiyip içmemesini) söylemelidir. Tüm bu uygulamalar EKT’den en az bir gün önce yapılmış olmalıdır.

 Başarılı bir EKT uygulaması acil arabasında; tansiyon aleti, elektrot, derece, eldiven, oksijen, anestetik ilaçlar olarak; Thiopental, Propofol, kas gevşetici ilaç olarak; suxomethonium, acil ilaçları olarak: Atropine, Glycopyrrolate, Midozdom, steril su, airway, resusitasyon araçları (ambu, laringoskop), glukometre, sakşın makinesi, pulse oksimetre, EKG monitörü, EEG monitörü, steteskop, hasta taşımak için sedye ve tekerlekli sandalye olmalıdır ve hemşire bunları kontrol etmelidir. EKT makinesinin ise çalışıp çalışmadığını kontrol etmelidir. Hasta haklarını korumak için hemşire ya da doktor hastanın kendisinden ya da yasal vasisinden EKT için onam almalıdır.

(5)

47  Riskli bir durum varsa tespit etmek ve tedavi planını bu yönde uygulamak için hastanın evrakları kontrol edilmelidir. Bu evraklar; EKT için onam, kardiyovasküler, nörolojik ve solunum sistemlerini içeren fiziksel tanılama, Mental Durum Muayenesi, hastaların hemogram bulguları, akciğer grafisi, EKG grafisi, ilaç alerjileri, kan şekeri değeri (diyabet hastaları için) akdeniz anemisi testi (Doğu Akdeniz, Asya, Orta Doğu, Karayip hastaları için), LTFs (madde bağımlılığı olan hastalar için), hepatit testi (intravenöz ilaç kullanan hastalar için)’dir (www.nice.org.uk; www.rcn.org.uk; www.crpn.bc.ca; www.rcpsych.ac.uk).

 Hemşire hastanın eşyalarının kaybolmaması için hemşire hastanın değerli eşyalarının güvenli olarak saklanmasını sağlamalıdır.

 Hastaya elektrik akımı verildiği için hemşire hastanın makyajını, ojesini, saç tokasını, kemerini ve varsa piercingini, protezlerini, takma dişlerini, gözlüğünü, işitme cihazını ve kontak lenslerini çıkarmalı, akciğer aspirasyonunu önlemek için hastaya en son ne zaman bir şey yediğini sormalıdır.

 EKT sırasında hipertansiyon ve aritmi oluşmasını önlemek için hemşire hastanın kullandığı kalp ilacı, antihipertansif, H2 blokörünü EKT tedavisinden

önce birkaç yudum su ile vermelidir.

 Elektrot kontağının sağlanması için hemşire hastanın önceki gün saçlarını temizlemesini sağlayarak hastanın tedavi odasına saçları temiz bir şekilde gelmesini sağlamalıdır.

 İşlem sırasında hastanın inkontinansının olmaması için hastaya işlemden önce idrarını yapmasını söylemelidir (Lariai ve Stuart, 2005; Scott, 2004; www.nice.org.uk; www.rcn.org.uk; www.crpn.bc.ca; www.rcpsych.ac.uk).

 Ayaktan tedavi gören hastalar için tedaviden sonra oluşabilecek kardiyak ve merkezi sinir sistemi komplikasyonları nedeniyle hastanın 24 saat süresince araba kullanmaması ve yalnız kalmaması için hemşire hastaya yazılı ve sözlü onam formu imzalatılmalıdır.

 Hemşire hastanın anksiyetesinin artmaması için bekleme odasında mümkün olduğunca az beklemesini sağlamalı, bekleme odasında hastanın ilgisi başka alanlara çekmeli (gazete, dergi vb.), hasta bekleme odasından EKT odasına getirilirken kendisine eşlik etmelidir (Lariai ve Stuart, 2005; Scott, 2004; www.nice.org.uk; www.rcn.org.uk; www.crpn.bc.ca; www.rcpsych.ac.uk).

Tedavi Sırasında Hemşirelik Bakımı

 Hemşire hastanın anksiyetesini azaltmak için hastayı öncelikle tedavi ekibi ile tanıştırmalıdır. EKT uygulaması için hastayı sedyeye yatırmalı ve hastanın ayakkabılarını çıkarmasını sağlamalıdır.

 Tedavi sırasında durumunu kontrol edebilmek için hemşire hastayı EKG ve EEG monitörüne bağlamalıdır.

 Hastanın tedavi öncesi durumunu değerlendirmek için ateşini, kan basıncını ve nabzını ölçüp, kaydetmelidir.

 Oluşan nöbetleri değerlendirebilmek için hastanın bir koluna manşon bağlamalıdır (eğer her iki hemisfere de EKT uygulaması yapılıyor ise).

 Elektrotların temas etmesi için hastanın başını alkol ya da jel ile silerek, elektrotları yerleştirmelidir.

 Hava yolu açıklığını sağlamak için hastanın ağzına airway yerleştirmelidir.

 Tedavi sonrası hastanın solunumu rahatladıktan sonra hastayı diğer odaya ya da iyileşme bölümüne almalıdır (Scott, 2004; www.nice.org.uk; Lariai ve Stuart, 2005; www.rcn.org.uk; www.crpn.bc.ca; www.rcpsych.ac.uk).

Tedavi Sonrası Hemşirelik Bakımı

EKT sonrası hemşirelik bakımında hemşire;  Öncelikle hastanın oksijenanazyonunu sağlamak için tedavi sonrası hastaya oksijen (O2)

verilmelidir.

 Spontan solunumu sağlamak için hastanın nefes almasını sağlamalıdır.

 Hastanın tedavi sonrası durumunu değerlendirmek için hastada herhangi bir komplikasyon ve yan etki gelişip gelişmediğini değerlendirmelidir. Bu yan etkiler; baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, kardiyak etkiler; sinüs bradikardisi, taşikardi, bradikardi, bradiaritmiler, taşiaritmiler, EKG’de ST ve T dalga değişiklikleri, oluşmamış (infra) nöbet, uzamış nöbet, geç (tardif) nöbet, kas ağrıları, konfüzyon, bellek bozuklukları (anterograd, retrograd ve özyaşamsal amnezi), kafa içi basınç artışı, malign hipertermi, hipertansiyondur.

 Herhangi bir komplikasyon gelişmesi durumunda da acil müdahale edebilmek için acil tepsisini ve sakşın makinesini hastanın başında bulundurmalıdır.

(6)

48  Hastanın ayılması ve oryantasyonunun sağlanması için hastanın bilinci yerine gelene kadar hastayı uyumlandırmalıdır.

 Hastanın tedavi öncesi ve sonrası yaşam bulgularını karşılaştırmak için hastanın ateşini, kan basıncını ve nabzını ölçüp kaydetmelidir.

 Hastanın travma yaşamaması için yatak kenarlarını kaldırarak hastanın güvenliğini sağlamalıdır.

 Hastayla oluşturulan güven ilişkisinin devamı için hastanın uyumunu sağladıktan sonra, iyileşme odasından kendi odasına alınıncaya kadar hastaya eşlik etmelidir.

 Hastanın tedavi sonrası durumunu değerlendirmek için hastayı odasında gözlemlemeli ve uyumunu değerlendirmelidir.

 Hastanın ağrılarını gidermek için (hastanın baş ağrısı, kas ağrısı gibi şikâyetleri varsa) parasetemol vb. analjezikler vermelidir. Hastanın mide bulantısı varsa antiemetik verilebilir.

 Hastada bellek bulanıklığı varsa hastanın buna bağlı anksiyetesini azaltmak için bu durumun birkaç hafta içerisinde geçeceğini bildirmelidir.

 Hasta bakımının sürekliliği için nöbet tesliminde nöbete gelen hemşireyi; hastanın durumu, uygulanan medikasyon, hastanın davranışları ve tedaviye yanıtı hakkında bilgilendirmeli ve bu bilgiler formuna yazmalıdır (Scott 2004; www.nice.org.uk; Lariai ve Stuart 2005; www.rcn.org.uk; www.crpn.bc.ca; www.rcpsych.ac.uk).

Bir ekip çalışması gerektiren EKT’de hemşirenin tedavi öncesi, sırası ve sonrasında hastanın sağlığını ve bakımın kalitesini önemli düzeyde etkileyecek sorumlulukları vardır (Allen, 1998; Benbow ve Crenstil, 2004; Chung, 2003; Craven ve Hirnle, 2001; Deans ve ark., 2003).

Tablo 2. EKT Uygulamasında Hemşirelik Bakımını Değerlendirme Formu

EKT ODASI

*Tedavi Odası Var Yok

1-) Tedavi odası yeterli büyüklükte olmalıdır (En az 10 m2

olmalıdır). 2-) Duvar saati

3-) Hastanın eşyası için küçük bir dolap 4-) İlaç dolabı

5-) Aydınlatma 6-) Telefon

7-) Tedavi odasında bulunması gereken malzemeler

*Yüksekliği ayarlanabilen tekerlekli sandalye *Acil arabası ve tepsisi

*Tansiyon aleti *Derece *Eldiven *Oksijen

*Acil ilaçları: Atropine, Glycopyrrolate, Midozdom *Steril su *Airway *Resusitasyon araçları *Glukometre *Laringoskop *Pulse oksimetre *EKG monitörü *EEG monitörü *Aspiratör *Steteskop

*Hasta taşımak için tekerlekli sandalye gibi hareket etmeye yardım gereçleri

(7)

49 TEDAVİ ÖNCESİ HEMŞİRELİK BAKIMI

Yapıldı Yapılmadı *TEDAVİDEN EN AZ BİR GÜN ÖNCE

1-Hastaya ve ailesine EKT hakkında bilgi verme ve sorularını yanıtlama 2-Hastaya anksiyete ile baş etme tekniklerini öğretme ve endişelerini giderme 3-Tedavi odasındaki malzemeleri kontrol etme

4-Hastanın kayıtlarını inceleme *EKT için onam

*Kardiyovasküler, nörolojik ve solunum sistemlerini içeren fiziksel tanılama formu *Mental Durum Muayenesi Formu

*Hastaların Hemogram Bulguları *Akciğer Grafisi

*EKG Grafisi *İlaç Alerjileri Formu

5-Gece saat 24.00’den sonra aç kalmasını sağlama *TEDAVİ GÜNÜ

6-Hastanın makyajını, ojesini, saç tokasını ve varsa piercingini çıkarmasını sağlama

7-Hastanın varsa protezlerini, takma dişlerini, gözlüğünü, işitme cihazını, kontak lenslerini çıkarma 8-Hastanın değerli eşyalarının güvenli olarak saklanmasını sağlama

9-Hastaya en son ne zaman bir şey yediğini sorma

10-Hastanın kullandığı kalp ilacı, antihipertansif, H2 blokerini EKT tedavisinden önce birkaç yudum su ile verme

11-Elektrot kontağının sağlanması için hastanın saçlarının temiz olmasını sağlama 12-Hastanın idrarını yapmasını sağlama

13-Hastaya yazılı bir kontrat imzalatma (Ayaktan tedavi görüyorsa).

TEDAVİ SIRASINDA HEMŞİRELİK BAKIMI Yapıldı Yapılmadı

1-Hastayı tedavi ekibi ile tanıştırma

2-Hastanın ayakkabılarını çıkarmasını sağlama 3-Hastayı EKG ve EEG monitörüne bağlama

4-Hastanın ateşini, kan basıncını ve nabzını ölçme ve kaydetme

5-Hastanın bir koluna manşon bağlama 6-Hastanın başına elektrotları yerleştirme

7-Hastanın ağzına airway yerleştirme

TEDAVİ SONRASINDA HEMŞİRELİK BAKIMI Yapıldı Yapılmadı

1-Hastaya 02 ver ve spontan solunum sağlama

2-Hastada herhangi bir komplikasyon ve yan etki gelişip gelişmediğini değerlendirme *Baş ağrısı

*Mide bulantısı *Kusma

*Kardiyak etkiler; sinüs bradikardisi, taşikardi, bradikardi, bradiaritmiler, taşiaritmiler, EKG’de ST ve T dalga değişiklikleri,

*Oluşmamış (infra) nöbet *Uzamış nöbet

*Geç (tardif) nöbet *Kas ağrıları *Konfüzyon

(8)

50 *Bellek bozuklukları (anterograd, retrograd ve özyaşamsal amnezi) *Kafa içi basınç artışı

*Malign hipertermi *Hipertansiyon

3-Hastanın bilinci yerine gelene kadar hastayı gözetim altında tutar. 4-Hastanın ateşini, kan basıncını ve nabzını ölçme ve kaydetme 5-Yatak kenarlarını kaldırarak hastanın güvenliğini sağlama

6-Hastanın oryantasyonu sağlandıktan sonra, hastayı odasına alınıncaya kadar eşlik etme 7-Hastayı odasında gözlemleme ve oryantasyonunu değerlendirme

8-Hastanın baş ağrısı, kas ağrısı gibi şikâyetleri varsa doktor istemine uygun olarak hastaya parasetemol vb. analjezikler verme

9-Hastada bellek değişikliği varsa bu durumun birkaç hafta içerisinde geçeceğini bildirme 10-Hastanın mide bulantısı varsa isteme göre antiemetik verme

11-Nöbet tesliminde nöbete gelen hemşireyi; hastanın durumu, verilen, uygulanan medikasyon, hastanın davranışları ve tedaviye yanıtı hakkında bilgilendirme ve gözlem formuna kaydetme

KAYNAKLAR

Allen JA (1998) Survey of Psychiatric Nurses Opinions of

Advanced Practice Roles in Psychiatric Nursing. Journal of Psychiatric and Mental Health Nursing, 5: 451–462.

Arkan B (2007) Elektrokonvülsif Tedavi (EKT)’ye Yönelik

Verilen Eğitimin Hemşirelik Uygulamalarına Ve Hasta Memnuniyetine Etkisinin İncelenmesi. Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi, İzmir, Dokuz Eylül Üniversitesi.

Ashaye K, Culas R, Port M (2003) Knowledge of ECT

Among Staff of a Mental Health Service. Journal of ECT, 19 (4): 245–246.

Aştı N (1987) Elektrokonvülsif Tedavi Uygulanacak Psikiyatri

Hastalarında Gözlenen Korku Ve Anksiyetenin Giderilmesinde Terapötik Hemşirelik Yaklaşımının Etkisini Araştırmak. Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul. İstanbul Üniversitesi.

Bashir A, Lutchman DR, Orrell M, Stevens T (2001)

Mental Health Professionals Attitudes Towards and Knowledge of Electroconvulsive Therapy. Journal of Mental Health, 10 (2): 141–150.

Benbow S, Crenstil J (2004) Subjective Experience of

Electroconvulsive Therapy. Psychiatric Bulletin, 28: 289-291.

Bierut L, Hughes D, Khan A, Mirolo HM (1993)

Electroconvulsive Therapy. The Psychiatric Clinics of North America, 16 (3): 497–513.

Byrne P, Cassidy B, Higgins P (2006) Knowledge and

Attitudes Toward Electroconvulsive Therapy Among Health are Professionals and Students. Journal of ECT, 22 (2): 133–138.

Chung KF (2003) Electroconvulsive Therapy in Hong Kong:

Rates of Use, Indications, and Outcome. Journal of ECT, 19 (2): 98–102.

Chung K F, Cheung H K, Yıu CG (2003) Electroconvulsive

Therapy in Hong Kong. Psychiatric Bulletin; 27, 102–104.

Cimilli C (1994) EKT’nin Alışılmışın Dışında Kullanım Alanları.

Türk Psikiyatri Dergisi, 5 (4): 279-282

Craven FR, Hirnle JC (2001) Fundamental of Nursing Human

Health and Function. Second Edition. Lippincott. Philadelpia s.67-70.

Daoud J, Wilkinson D (1998) The Stigma and the Enigma of

ECT. International Journal of Geriatric Psychiatry. 13: 833–835.

Deans C, Little J, Munday J (2003) Effectiveness of a

Training Program for ECT Nurses. Journal of Psychosocial Nursing, 41 (11): 21-25.

Dilbaz N, Kısa C, Okay T (2001) Anestezi ve Kas Gevşeticili

Modifiye Elektrokonvülsif Tedavi Uygulamaları. Klinik Psikiyatri, 4: 253–260.

Dunn A, Mccall VW, Rosenquist BP (2004) Quality of Life

and Function After Electroconvulsive Therapy. British Journal of Psychiatry, 185: 405-409.

Electroconvulsive Therapy Audit Report. Ministry of Health in New Zealand (2005) Retrived 7 Mayıs 2007, from

www.moh.govt.mz.

Electroconvulsive Therapy Review Guidelines (2003)

(9)

51 Electroconvulsive Therapy. Guidelines For Health Authorities In British Columbia. Retrived 3 Temmuz 2006,

from www.mheccu.ubc.ca.

Evlice YE, Tamam L, Zeren T (2003) Elektrokonvülsif

Terapi: 12 Yıllık Uygulamanın Değerlendirilmesi. Yeni Symposium Dergisi, 41 (2): 54–63.

Fink M (2001) Convulsive therapy: A review a of first 55

years. Journal of Affective Disorder: 63:1-5.

Gass PJ (1998) The Knowledge and Attitudes of Mental Health

Nurses to Electroconvulsive Therapy. Journal of Advanced Nursing, 27: 83–90.

Gazdag G et al. (2004) Rates of Electroconvulsive Therapy

Use in Hungary in 2002. Journal of ECT, 20 (1): 42–44.

Gomez EG (2004) Electroconvulsive Therapy: Present And

Future. Issues in Mental Health Nursing, 25:473–486.

Gökmen N, Tunca Z, Turgut K, Yıldız A, Yücel G (2003)

Bir Üniversite Hastanesi Yataklı Psikiyatri Servisinde Uygulanan Somatik Tedaviler Arasında Elektrokonvülsif Tedavinin Yeri. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 13 (2): 65–71.

Harrison B, Kaarsemaker B (2000) Continuous Quality

Improvement to an Electroconvulsive Therapy. Journal of Psychosocial Nursing, 38 (3): 27–33.

Kundakçı T, Üçok A (1998) Elektrokonvülsif Tedavinin Akut

Mani Tedavisindeki Etkinliği. Retrived 4 Temmuz 2005, from www.google.com.

Lariai M, Stuart GW (2005) Principles and Practise of

Psychiatric Nursing. Eight Edition. Mosby Press. Missouri.

Michele A, Penelope H (2004) Effect of Two Educational

Interventions on Knowledge and Attitudes Towards Electroconvulsive Therapy. Journal of ECT, 20 (4): 230-236.

Nelson A (2005) A National Survey of Electroconvulsive

Therapy Use In The Russian Federation. Journal of ECT, 21 (3):151–157.

NALCENT (2005) Nurse Guidance for ECT, Retrived 5

Temmuz 2005, from www.rcn.org.uk/mhz/good_practice/ new_guidance_on_ect_21_apr_2005

Naqvi H et al (2005) Use of Electroconvulsive therapy at a

University Hospital in Karachi, Pakistan: A 13-Year Naturalistic Review. Journal of ECT, 21 (3): 158–161.

Rezaki M (1991) Elektrokonvülsif Tedavinin Etki Mekanizması

Üzerine Bulgu ve Görüşler. Türk Psikiyatri Dergisi, 2 (2): 109-112.

Petty SD (2005) ECT in the PACU? It’s Possible. Nursing

Management, November: 42–44.

Role of The Registered Psychiatric Nurse In The Administration of Electroconvulsive Therapy- Practice Guidelines British Columbia (2003) Retrived 3 Temmuz

2006, from www.crpn.bc.ca

Russell E (2001) Running an ECT Department. Advances in

Psychiatric Teratment, 7: 57–64.

Scott A (2004) The ECT Handbook. London, Printed in Great

Britain by Bell & Bain Limited, Second Edition. s.119–235

Sethi S, Williams A (2003) The Family Caregiving Experince

of Outpatient ECT. Journal of the American Psychiatric Nurses Association, 9 (6): 187–194.

The ECT Acreditation Service (ECTAS) Standarts for the Administration of ECT (2004) Retrived 15 Temmuz 2005,

from www.rcpsych.ac.uk/cru.

Wysoker A (2003) Legal and Ethical Considerations

Electroconvulsive Therapy. Journal of the American Psychiatric Nurses Association, June: 103-104

Zeren T (2005) Elektrokonvülsif Terapi. 2001; Retrived 4

Referanslar

Benzer Belgeler

Çok küçük ve ikna edilemeyen çocuklarda diş çekimi,dolgu tedavisi, aparey yapımı için ölçü alma işlemleri ya güçlükle yerine getirilir veya getirilemez İkna

• Genellikle künt veya penetran travma sonucu akciğer veya damarların zedelenmesi ile oluşur. • Hemotoraksta meydana gelen kan toplanması hemorajik şoka neden olabilir,

It cannot provide answers when complex questions are asked but the approach used in allows it to extract the entities in the question easily and provide the

Diğer Sağlık Profesyonelleri-Hasta İletişimi; Diğer sağlık profesyonelleri ile hasta iletişimi ise hastanın hekim ve hemşirelerle olan iletişimine nazaran daha

Kendi yaş grupları ile kıyaslandığı zaman Parkinson hastalarının hastanede daha uzun süre yattıkları ve komplikasyon oranlarının daha yüksek olduğu tespit

Çünkü bunlardan biri hünkâr huzurunda oynanır da sonra kendi tiyatrosunda oy­ nanmasında zabıta ve maarif nezaretince müşkülât çıkarılacak olursa (bu piyes

Sonuç olarak; hastaların burun biyopsilerinde yüzey epitelinde ileri derecede dejenerasyon, hücre sayısında azalma, hücreler arası mesafede genişleme, epitel

1950’lerin başlarında miyelomeningoselli hastaların sağkalım oranları % 10’larda iken, günümüzdeki tedaviler ve yaklaşımlardaki son gelişmeler ile daha çok