• Sonuç bulunamadı

Ruhi Su yaşayacak...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ruhi Su yaşayacak..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

23 EYLÜL 1985

A M A M N O T L A R I

M U STA FA EK M EK Ç İ_____________

Ruhi Sıı Yaşayacak...

Ruhi Su öldü. Bu “Ankara Notları” nı Ruhi Su’ya ayırmayı dü­

şünüyordum. 1974’te, Yeni Ortam’da çıkmış, Ruhi Su ile ilgili bir yazım gözüme çarptı. Unutulup gitmiştir belki. "Burjuva kim­

dir?" başlıklı bu yazıyı okurlara sunmak istedim. Şöyle:

Yıl 1971, toplanıp getirilen doldurulmuş Balmumcu ya. Bal­ mumcu İstanbul’da. Ruhi Su, Turhan Selçuk, Nevzat Hatko, Sabahattin Eyuboğlu... Daha kimler? Kimse neden getirildi­ ğini, suçunun ne olduğunu bilmiyor. Biraz sonra adli müşavir Turgut Akan geliyor oraya:

— Çevremde halka olun. Kimin önünde durursam kimliğini ve suçunun ne olduğunu söyleyecek...

Halka olurlar, müşavir Turgut Akan, kiminin önünde durur: — Adım Ruhi Su. Müzisyenim. Buraya neden getirildiğimi bilmiyorum.

— Siz Kafkas Kulüp’te çalıştınız mı? — Evet.

Turgut Akan, biraz sonra oradakilere şöyle der:

— Arkadaşlar, bizim aradığımız üç kişidir. Sîzlerin çoğunu­ zu boşuna toplayıp getirmişler.

Haydiii. Herkesin kafasında bir soru: “Acaba üç kişiden biri ben miyim?” kuşkusu...

Aradan zaman geçer, oradakiler bırakılırlar ardı ardına. Ru­ hi Su bir gün Emniyet Birinci Şube’ye çağrılır. Soru:

— Siz Kafkas Kulüp’te Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “Almanya1 da çöpçülerimiz” şiiri ile Kazak Abdal’ın taşlamasını okuyor musunuz?

— Evet...

— Bunlarda komünizm propagandası varmış... — Allah Allah nerden çıkmış bü iddia? Komiser gün görmüş adam. Sormuş:

— Ruhi Bey sanatçı arkadaşlarınız arasında sizi çekemeyen biri ihbar etmiş olmasın?

— Vallahi bilmem...

Gel zaman, git zaman Ruhi Su’yu bu kez sorgu yargıçlığın­ dan, arkasından Ağır Ceza’dan çağırmışlar. Dava aynı dava, bilirkişi seçilen Sulhi Dönmezer, Kazak Abdal taşlamasının ta­ rihsel bir metin olduğunu, Dağlarca’nın şiirinin de ozanın duy­ gularını dile getiren bir eser olduğunu bildirir. Mahkeme devam etmektedir Kadıköy Ağır Ceza Mahkemesi'nde.Galiba,savcı ö n e rir yargıca:

— Muhbirlerin de dinlenmesini istiyoruz.

Sonra mahkemede muhbirler de dinlenmlş.Muhbirler (...) Almanya’da çöpçülerimiz’i de, Kazak Abdal’ı da çok önce­ leri dinlemiştim Ruhi Su’nun sazından, iki dörtlüğü şöyleydi taşlamanın:

“ Eşeği saldım çayıra/ Otlayıp karnın doyura/ Gördüğü düşü hayıra/ Yoranın da...

Gammaz ile madrabazın/ Malı vardır da yemezin/ İkisin mey­ yit namazın/ Kılanın da....”

Ruhi Su, İstanbul’a yarın dönecek artık. Bir gece kulübün­ de birkaç haftadır çalıştığını söylemiştim. Birkaç dostla onu din­ lemeye gittiğimizi sonradan öğrenince, görüşemediğine çok üzülmüş. Bir arkadaş evinde, sazını dinletti yine bize. Sonra konuştuk. Birkaç yıl önce, Anadolu’ya yaptığı bir geziyi anlattı:

— Bir avukat arkadaşla çıktık yola. Pir Sultan için çalışma­ lar, derlemeler yapacağım. Maraş, Malatya dolaylarını dolaşı­ yoruz. Bir kahveye iniyoruz, hoşbeş sohbet... Daha önceden de kararlıyız. Öyle politik konuşma filan yapmayacağız. Bir gün yine kahvede oturmuş, konuşurken biri sordu:

— Pir Sultan devrimci miydi?

Hoppalaaaa.. Buyurun bakalım. Anlatıyorum dilim döndü- ğünce. Sonra, orada tanıdık birkaç arkadaş da çıktı. Kahveden ayrıldık konuşuyoruz.

— Filan seni sıkıştırmış yine? — Öyle oldu.

— O, her uğrayana yapar bunu. Geçenlerde biri daha gel­ mişti. Öna da sordular... Adam dayanamamış sormuş:

— Sen söyle bakalım, burjuva nedir?

— Onu bilmeyecek ne var, karısından korkandır... Böyle karşılık vermiş bizimki iyi mi?

Köylülerimizin, kasabalılarımızın giderek daha bilinçlenmekte olduklarını konuştuk. Söz arasında, Karacaoğlan’dan, öbür ozanlardan çaldı, söyledi. “ Dursun Bebek” i dinledik. Dursun Bebek şimdi 23 yaşındadır... 1951’de Behice Boran, cezaevi­ ne girdiğinde dünyaya gelmişti. Melih Cevdet Anday’ındır şiiri...

Tahsin Saraç, Ruhi Su için yazmış bir şiir. Daha yayımlan­ madı, son dörtlüğü şöyle:

“Al sevgiye ak gül durmak/ Ve kavgayı bin dağ sürmek/ Sesle ölümleri vurmak/ Ruhi Su’da türkülenmek.”

Eylem, Ruhi Su’yu uslu uslu dinledi. En çok “ Kiziroğlu Mus­ tafa Bey...” türküsünü sevmiş. Dün sabah kendi kendine söy­ lendi bana bakarak:

— Kiziroğlu Mustafa pöh pöh pöh... (24 Şubat 1974)

★ ★ ★

O yazıda, muhbirlerin adlarını da açıklamışım. Şimdi çıkar­ dım. Zamanla insan daha bir bağışlayıcı mı oluyor, ne bileyim? Ruhi Su da bağışlamıştır, biliyorum. Eylem, o zaman üç ya­ şında olmalı, Özlem iki yaşında.

Eylem, Ruhi’yi dinledikten sonra:

— Anne, demişti, benim kocam Ruhi Su olsun! Ruhi Su, çok keyiflenmişti:

— Bana, en güzel iltifatı Eylem yaptı... demişti.

Bir dostu yitirmenin acısı içindeyim. Ruhi Su'yu dinliyorum banttan. “Adam Yayıncılık"m yayımladığı “Ruhi Su Ezgili Yürek” adlı yapıtı okuyorum,güzel yazılar, şiirler var. Ruhi Su, türkü­ lerde yaşayacak bundan sonra, gönüllerde...

Ozan

? j ,

ç

RUHİ SU’yu

yitirdik.

Anısını ve çabasını saygıyla anıyoruz

MODA SİNEMASI

KÜLTÜR MERKEZİ

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çünkü aynı yazı­ da, «Ahmet Vefik Paşa’nın dilini o zaman bizlere öğret­ mek söz konusu olduğunda Edebi Heyet’tekl, zamanın bü­ yük edipleri de

[r]

Mustafa Kemal Paşa ve Heyeti Temsiliye Sivas’tan Ankara’ya kar yağışı altında üstü açık, üç hurda oto­ mobille giderler ve AnkaralIlar onlara görkemli bir

Beykoz, Hereke, Bakırköy fabrikaları gibi Fesaneyi de faaliyet çenberi içine alan Sanayi ve Maadin Bankasının meşkûr himmeti ve şirketin idare he­ yetinin

change in cases diagnosed as having LC is macrocytosis (6) and it is determined in a study performed by Maruyama et all that macrocytosis is the most

Lateral medüller sendromun seyri sırasında %12-36 oranında görülebilen bir semptom olan hıçkırık, diafragmanın ve eksternal (inspiratuar) interkostal kasların

Thus, existence of association between development to be of nephrotic syndrome and hypersensitivity can be considered, because it is reported that minimal change nephrotic

Kısacası Emevî Devletinin yıkılış nedenlerinden önemli ikinci neden, kabilecilik ruhunun yeniden ortaya çıkması ve bunun da beraberinde yine Emevî ailesi arasında