• Sonuç bulunamadı

G Antibiyotik Kirliliği İnsan Sağlığını ve Çevreyi Tehdit Ediyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "G Antibiyotik Kirliliği İnsan Sağlığını ve Çevreyi Tehdit Ediyor"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

G

ünümüzde en yaygın olarak kullanılan ilaç-lar arasında olan antibiyotikler bakteri en-feksiyonlarıyla mücadelede kullanılan güç-lü ilaçlar. Antibiyotikler doğru kullanıldığında ha-yat kurtarıcı olabiliyor. Ancak yanlış ya da aşırı kulla-nımları bakterilerde antibiyotik dirençliliği oluşma-sına yol açıyor. Yani bakteriler antibiyotiğin etkinliği-ni azaltacak ya da yok edecek şekilde değişikliğe uğ-ruyor. Bu da günümüzde basit hastalıklar olarak gör-düğümüz bakteri kaynaklı pek çok hastalığa karşı en güçlü silahımızı kaybetmemiz anlamına geliyor.

Yapılan araştırmalar ülkemizde gereksiz antibiyo-tik kullanımının hayli yaygın olduğunu gösteriyor. Ülkemizde antibiyotikler yaklaşık % 20’lik bir oran-la en çok tüketilen ioran-laç sınıfını oluştururken dünyada bu oran yaklaşık % 9. Yapılan bir anket çalışması ül-kemizde hastaların % 26’sının doktor tavsiyesi olma-dan antibiyotik kullandığını, % 17’sininse doktorolma-dan antibiyotik talep ettiğini ortaya koyuyor.

Antibiyotik dirençliliği, tedbir alınmadığı takdirde tüm dünyada önemli sağlık sorunları yaratma tehli-kesi taşıdığı için sağlık otoritelerinin son yıllarda en çok üzerine düştüğü konulardan biri. Ancak yapılan araştırmalar antibiyotiklerin aşırı kullanımının sade-ce insan sağlığı açısından değil çevre açısından da teh-dit oluşturduğu yönünde bulgular ortaya koyuyor.

Deniz Tabanında Antibiyotik Alarmı

Antibiyotikler yalnız insanlar için değil ev ya da besi hayvanları için de kullanılıyor. Sadece Avrupa’da her yıl 10.000 tondan fazla antibiyotik tüketiliyor. Antibiyotik olarak kullanılan çok çeşitli maddelerin % 30-60’ı insanların ve hayvanların vücutlarından hiç değişmemiş halde atılıyor. Daha sonra bu mad-deler kanalizasyon sistemleri, balık çiftlikleri yoluyla ve tarım ve çöp alanlarından gelen akıntılarla deniz-lere ve okyanuslara karışıyor.

Antibiyotik Kirliliği

İnsan Sağlığını ve Çevreyi

Tehdit Ediyor

thinkst

ock

50

Özlem Ak İkinci Dr., Bilimsel Programlar Uzmanı, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi

Yaklaşmakta olan kış aylarında pek çoğumuzun evine girecek ilaçlardan biri kuşkusuz antibiyotikler. Reçetelere sürekli antibiyotik yazılır. Ancak bilim insanları hastaları bilinçsiz ve kontrolsüz antibiyotik kullanımının tehlikeleri konusunda uyarıyor. Üstelik yapılan araştırmalar gereksiz antibiyotik kullanımının insan sağlığını tehdit etmekle kalmayıp bir çevre sorunu yaratma yolunda ilerlediğini de gösteriyor.

(2)

Gothenburg Üniversitesi’nden bir araştırma gru-bu deniz tabanında biriken antibiyotiklerin potansi-yel etkilerine odaklanmış. Araştırmacılardan Mari-a GrMari-anberg, denizlerde ve okyMari-anuslMari-ardMari-a Mari-antibiyotik kaynaklı dirençlilik durumunu anlamanın yanı sıra bu ortamlardaki doğal mikrobiyal yapıyı ve işleyişi belgeleyip insan kaynaklı bir değişiklik olup olmadı-ğını ve eğer varsa ne şekilde oluştuğunu belirlemeyi amaçladıklarını söylüyor.

İsveçli araştırma grubu, çalışma alanı olarak Grönland’ı seçmiş. Grönland sadece araştırmacıla-rın İsveç’te bulamayacağı kadar temiz sulara değil ay-nı zamanda çok yüksek düzeyde kirletilmiş sulara da sahip. Bu yüzden de çevresel etkilerin anlaşılabilme-si için çok uygun bir yer. Granberg’in belirttiğine gö-re Grönland’da kanalizasyon arıtma sistemleri bulun-madığı için insanların yaşadığı bölgelerden gelen atık sular doğruca denize gidiyor. Granberg el değmemiş bir alan ile kirletilmiş bir alanın bir arada bulunma-sının, karşılaştırma yapma imkânı sağlayacağını be-lirtiyor.

Deniz tabanındaki yumuşak çökeltiler, çevreye bırakılan parçalanması zor maddelerin birikmesi-ni kolaylaştıran şartlar oluşturuyor. Doğrudan de-nize bırakılmayan maddeler bile yağan yağmurlar-la eninde sonunda deniz tabanına uyağmurlar-laşıyor ve bura-da birikiyor. Bu bura-da antibiyotiklerin deniz tabanla-rındaki ekosistemleri uzun bir dönem boyunca et-kileyebileceği ve denizlerdeki doğal bakteri toplu-lukları üzerinde ölümcül etkiler yaratabileceği an-lamına geliyor.

Granberg ayrıca denizlerde bulunan antibiyotik-lerin deniz bakteriantibiyotik-lerinde yaygın ölçüde direnç oluş-turmasından endişelendiklerini, çünkü direnç genle-rinin, deniz kaynaklı besinlerin tüketilmesiyle insan-lara ulaşabilecek olan bakterilere geçme ihtimali ola-bileceğini söylüyor.

Deniz tabanındaki çökeltilerde bulunan bakteri-ler azotu ve karbonu metabolize etme özelliği taşıdı-ğı için ötrofikasyon (suda özellikle azot ve fosfor tuz-larının fazlalığı sonucu oluşan bir tür kirlilik) ve ik-lim değişimi gibi küresel çevre problemleri açısından da önem taşıyorlar.

Grandberg, antibiyotiklerin doğal sistemleri na-sıl etkilediğine ve antibiyotik dirençliliğinin bu sis-temlerde nasıl geliştiğine ve yayıldığına ilişkin bilgi-lerin henüz kısıtlı olduğunu, ancak eğer antibiyotik dirençliliğinin kaynağını bulmak ve altındaki meka-nizmaları anlamak istiyorsak bu bilgilerin çok önem taşıyacağını vurguluyor.

Yatay Gen Aktarımıyla Yayılan Dirençlilik

Yatay gen aktarımı, nesilden nesle gen aktarı-mından farklı olarak bağımsız iki organizma ara-sında gerçekleşiyor. Yatay gen aktarımı

bakterile-re antibiyotik dibakterile-renci kazandıran temel mekaniz-ma. Ayrıca pestisitler gibi insan ürünü yeni mad-deleri parçalayabilen bakterilerin evrimleşme-sinde de etkili. Bakteriler arasındaki yatay gen aktarımı plazmid adı verilen DNA molekülleri yo-luyla gerçekleşiyor. Plazmidler kromozomdan ay-rı olarak bulunan ve ondan bağımsız olarak ço-ğalabilen, genellikle halkasal yapıda DNA mole-külleri. Plazmidlerde taşınan genler bakterile-re sıklıkla antibiyotik dibakterile-renci gibi genetik avan-tajlar sağlıyor. Bakteriler konjugasyon adı veri-len mekanizmayla birbirlerine plazmid aktarabi-liyor, böylece bir bakterideki genetik avantaj baş-ka bakterilere geçmiş oluyor. Konjugasyon fark-lı bakteri türleri arasında da olabildiği için tek bir bakteri türünde bir antibiyotik direnci geliş-mesi öngörülgeliş-mesi zor sonuçlar doğurabiliyor. Bu yüzden de bakterilerde antibiyotik dirençliliği-nin artması günümüzün en önemli sağlık ve çev-re problemleri arasında. Yanlış ve aşırı antibiyo-tik tüketimiyse bunun en önemli sebeplerinden.

Konjugasyon yoluyla iki bakteri arasında gen aktarımını gösteren bilgisayar çizimi

Büyük fotoğraf: thinkstock

Kaynaklar

Karabay, O., “Türkiye’de Antibiyotik Kullanımı ve Direnç Nereye Gidiyor?”,

ANKEM Antibiyotik ve Kemoterapi Derneği Dergisi, Sayı: 23 (Ek 2), s.116-120, 2009.

http://www.rshm.gov.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=2288&Itemid=1 http://www.sciencedaily.com/releases/2012/10/121015093700.htm

SPL

51

Bilim ve Teknik Aralık 2012

> <

Referanslar

Benzer Belgeler

Halk sağlına yönelik tehdidin önemine dikkat çekmek adına DSÖ, 2011 Dünya Sağlık Gününün temasını antibiyotik direnci olarak belirlemiş ve direnç gelişimini

Gerek fazla maliyete gerekse antibiyotiğe dirençli mikroorganizmaların gelişimine neden olan hatalı kullanım şekilleri; enfeksiyon olmaksızın antibiyotik

Beta-laktam antibiyotikler Değişmiş hücre duvarı permeabilitesi Kloramfenikol Değişmiş hücre duvarı permeabilitesi Quinolonlar Değişmiş hücre duvarı permeabilitesi

If the infrastructure is to be kept fixed to manage the costs, load balancing is the best mechanism to enhance the performance of the applications and data hosted in

Ziya Cibali AÇIKGÖZ Canan AĞALAR Osman AKTAŞ Zerrin AKTAŞ Yakut AKYÖN YILMAZ Hikmet Eda ALIŞKAN Sedat ALTIN Mustafa ALTINDİŞ Ülkü ALTOPARLAK Uğur ARSLAN Mustafa Altay

Mehmet Serhat BİRENGEL Mustafa BERKTAŞ Nural CEVAHİR Füsun CÖMERT Nilgün ÇERİKÇİOĞLU Sıla ÇETİN AKHAN Müge DEMİRBİLEK Neşe DEMİRTÜRK Mehmet DOĞANAY Nizami DURAN

Etkili bir antibiyotik kontrol programı bazı şeyleri gerektirir: Güvenilir antibiyotik direnç ve kullanım istatistikleri, anti- biyotik direnci konusunda hassasiyet, bir

Beslenme, barınma, ulaşım ve dinlenme gibi ihtiyaçlarını karşılamak için doğal çevreden yararlanmaktadır.. Yaşamın devamı için bitkisel ya da hayvansal besin