• Sonuç bulunamadı

Hasan Ferit Alnar'ı yitirdik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hasan Ferit Alnar'ı yitirdik"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MÜZİK

Hasan Ferit

A ktar'ı yitirdik

Onu ilk kez 1943’de An­ kara’daki Devlet Konserva- tuvan Konser Salonunda o çağların tek önemli müzik top­ luluğu “Riyaseticumhur Filar­ moni Orkestrası”nı yönetirken görmüş, Ankara Radycsu’nda spiker olarak çalıştığım gün­ lerde yakından tanımak olana­ ğım bulmuştum. Kibar, az konuşan, içine kapanıklığı he­ men sezilen bir sanatçıydı. Si­ maları, kolay belleyemez, adla­ rı çabuk anımsayamazdı. Dal­ gınlığı ile de ünlüydü... O yıllar bu konuda en bilmen öyküsü otomobilini Kızılay'da işler bı­ rakarak bir yere uğraması, sonra orada unutup Devlet Konseryatuarı’na otobüsle git- mesiydi. Ben radyoda iki olayı­ na tanık olmuştum, orkestra başında bir kadm piyanistimize bir “Beethoven Konçertosu” i- le eşlik ederken, ilk bölümün kadansmdan sonra “tu tti”ye giriş vermeyi unutmuş, bir başka konserde “yönetici par­ tisyonu” evde kaldığından bir “Brahms Senfonisi”ni minik “Eulenburg” cep partisyonu ile yönetmişti.

Oysa admı ve yaşamını çok önceden biliyordum onun. 1906 yılında İstanbul’da doğmuş, yeteneğinin yanı sıra annesinin de desteğiyle beş-altı yaşların­ da müziğe başlamış, birkaç yıl sonra kucağına ilk kez kanun alan küçük sanatçı, kısa sürede sağladığı kolaylıklarla ün yap­ mıştı. “Kanuni Ferit Efendi” öğrenimini Alman Mektebine, daha sonra İstanbul Sultani- si’nde sürdürürken müzik bil­ gisini Hüseyin Sadettin Arel ve Edgar Manas’dan aldığı ders­ lerle geliştirecek, on beş yaş­ larında Darüttalim-i Musiki Topluluğu’na üye olacak, tek sesli bir müzikli oyun beste- leyecektir. Genç sanatçı beş y İ sonra “ Polydor” firması adına üyesi bulunduğu toplulukla Berlin’e gitmiş, çok sesli müzi­ ğe güçlenen eğilimi üzerine mi­ marlık öğrenimini bırakarak V iyan a’ya yerleşm iştir, Bu kentin müzik akademisinde J o ­ seph Marx’in bestecilik,Oswald

Kabasta’mn orkestra yönetici- liğ sınıflarını başarıyla bitiren Alnar, 1932’de yurda dönmüş, İstanbul Şehir Tiyatrosu or­ kestrasına atanmıştır. Bu gö­ revde dört yıl kaldıktan sonra Ankara Devlet Konservatuan’- ııa öğretmen, Riyaseticumhur Filarmoni Orkestrası’na yöne­ tici yardımcısı olmuş, “Devlet Konservatuvan Opera Tatbikat Sahnesi”nin ilk deneylerine ka­ tıkmış, 1946’da yönetici Dr. Em est Praertorius’un ölümü üzerine yerine geçmiş, 1952 yı­ lma dek bu görevde kalmış, aynı yıllar bozulan sağlığı ne­ deniyle ayrılmış, 1955’de Vi­ yana’ya yerleşerek Orta Av­ rupa kentlerinde konserler yö­ netmiştir.

Alnar, yurda döndükten son­ ra yaşamım Ankara’da sürdür­ müş, konuk olarak konserlere katılmış, ancak giderek artan sinirsel ve ruhsal rahatsızkğson yıllarda bu çabalarını da en­ gellemiştir. Sanatçı bir ara soprano Ayhan Aydan’la ev­ lenmiş, 1952’de sona eren bu evlilikten doğan oğlu genç yaş­ ta Londra’da ölmüştür. Alnar, 1957’de ikinci kez bir Avustur­

yalI üe evlenmişti.

Pek mutlu sayamayacağımız yaşamı 72 yaşmda yiten H.F.Alnar, yurdumuzda Cum­ huriyet döneminden sonra A ta­ tü rk ’ün isteğ iy le başlayan “Çok Sesli Türk Müziği” giri­ şiminin ürünü beş öncü beste­ cimizden biridir. Ancak başka dört arkadaşı C.R.Rey, A. Saygun, N.K.Akses ve U.C. Erkin’den ayrı olarak önce “tek 'sesli müzik ”le yetişen müzikçi bu özelliğinden “çok sesli” ve­ riminde ustaca yararlanmış, modal deneylerinde kullanmış­ tır. Sanatçının esini biraz da sağlık durumu nedeniyle her zaman bereketli olmamış, bu yönü yapıtlarının sayısını sı­ nırlandırmıştır. Bu yapıtların mimari kuruluşu alışılmış plan­ lara, ezgi sel ve ritmik element­ leri ise çoğunlukla ulusal renk­ lere dayanır. Orkestralaması kolay, açık ve yalındır. Bütün bu yönleri dağarının atılım ve yeniliklerden uzaklığnı göster­ meye yeterlidir. Buna karşın 3ahneye düşkünlüğü görsel sa­ natlarla kaynaşmasını sağla­ mış, yurda döner dönmez ver­ diği “Yalova Türküsü” ve “S a­ rı Zeybek” adlı iki müzikli

oyundan başka o çağlar için yeni bir alan olan sesli filmde ilk deneyi yapmış, 1931’de Muhsin Ertuğrul’un yönettiği ilk sesli Türk filmi “İstanbul SokaklarT’nı müziklemiş, aynı alana yıllar sonra “Namık Ke­ mal” adlı filmle dönmüş, 1953’- de gene Muhsin Ertuğrul’un yaptığ ilk renkli Türk filmi “Halıcı Kız”ın dip müziğini yazıp kanunla seslemiştir. S a­ natçı 1944’de “Faust” için sah­ ne müziğini vermiş, bazı oda müziği yapıtlarından başka “Viyolonsel Konçertosu” ve “Kanun Konçertosu” kalıcı ve­ rimleri arasına girmiştir. En çok bilinen, meraklılarca yakın ilgiyle izlenen yapıtı “Prelüd” ve “iki Dans”dır. Yapıt 1934 yılında yazılmış ilk kez Viyana Filarmoni Orkestrası tarafın­ dan seslendirilmiş, bunu türlü ülkelerdeki yorumu izlemiştir.

Haşan Ferit Alnar, kültür evrimimizin saygın bir siması olarak anılacak, yapıtları gele­ ceğe soylu bir esinin ürünleri olarak kalacaktır.

FARUKYENER

İstanbul Şehir Ü niversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Patolojik incelemede kazeifiye granülamatöz tonsillit olguları tüberküloz açısından araştırılmalıdır.. Anahtar Sözcükler:

Bu son üç Oda Saray Ağasının idaresi altında bulunmaktadır.Bu zat bütün mektebin yarâ dımcı M ü d ü r ü ^ » : / idi.EfitoiieS^iijrıiiîîeGSimA^aSSHeîtyı

The mean scores of benefit (p=0.000), barrier (p=0.000), confidence (p=0.000), and health motivation subscales (p=0.000) of women who had knowledge about breast cancer were

nokta şudur; Dü­ şüncenin açıklanm asını sınırlam ak, düşünce özgürlüğünün yalnız sınırlanm ası değil, özüyle birlikte ortad an kaldm im

Akayca verilen programa göre iki tarafından geçilebilir, ortada 9 bölmeden ibaret bir gişe ile bir başmemur odası, bir iskele başmemuru odası, 12 kişilik memurlar odası,

Almanya D ışişleri Bakanı NATO içinde, Rusya yla yürütülen silahsızlanma görüşmelerinde stratejik olmayan nükleer silahların da katılmasını istiyoruz.. Nükleer

1962 yılında 'Berlin Teknik Üni- versitesine misafir öğretim üyesi olarak davet edilmiş olan Sayın Kömüreüoğlu, Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat ve

(Bu fiyat fabrikada bantta teslim net satış fiyatına, fon primlerinin yükleme ücretinin ve istihsal vergi- sinin eklenmesi ile bulunur.) Çimento standart ve Dökme Ambalajlı