P A Z A R G U N E S İ
GÜNEŞ'İN 2. GAZETESİ AYRICA PARA İLE SATILMAZFutbola düşkündü
Spor ve at sevgisi
dillere destan olan
Ali Muhiddin
Hacı Bekir, bir defa
CHP’den
aday oldu; kaybetti.
Ve İsmet Paşa' ya
karşı çıktığı için
Ecevit'e ve
partisine
küstü
Hacı Bekir Hanedanı’run temeli, 1770’de atıldı. Bugüne kadar gelmesinde rol oy
nayan Ali Muhiddin Hacı Bekir’dir. Kuruluş, uluslararası fuarlarda aldığı madalyayı
tescil ettirip “Bonbon Turc” (Türk şekerlemeleri) ni dünyaya tanıtırken bir de
amblem yaratmış oldu. Bu amblem, dünyanın her tarafında tanınıyor.
Babadan oğula geçerek büyüyen Hacı Bekir kuruluşlarını bu
gün artık hanımlar yönetiyor. Aliye Şahin görevini eşinin yardı
mıyla sürdürürken işi üerde kızlan Hande ile Nazlı’ya bırakma
yı planlıyor. Şimdiki düşünceleri, akide şekeri ve lokumun
na-sü yapıldığını, kaliteyi nasıl korumak gerektiğini öğrenmek...
Bu kalite, Abdülhamit devrinde padişah tarafından verilen
“ Sarayın Şekercibaşı” olarak kabul edildiğini gösteren fer
manla da tescil edilmiş durumda.
Fotoğraflar: İRFAN ALYANAKHacı Bekir Hanedanı..
1770’den beri dünyaya hükmeden “Tatlı Krallığı”nı bugün ailenin kadınlan yönetiyor
NECMİ TANYOLAÇ
§
Gleen Ford İle kısa bir görüşmemizi müteakip Mr. Levl'nin bürosuna döndüğümüz zaman ona sordum;— Peki ama sizin meşhur nita Hayworth’unuz nerede? Co lumbia stüdyolarını gezip de Rita Hayworth’u görememek; malum teşbihle Roma'ya gidip Papa'yı görememeye.benzeye cek. Hoş, Roma’ya gidenlerin hiç biri Papa'yı göremiyor ya... — Hah dedi, tıpkı onun gibi. Bi zim stüdyolara gelen gazeteci lerin de hiç biri Rita Hay w orth’u göremez. Onunla ko nuşmak çok güçtür. Hele bu günlerde.
- - Niye?
— ‘Mis Saide Thompson” fil minin dış sahneleri için bir haf ta sonra Hawaii adalarına gide cek. Bu yüzden başını kaşıya cak vakti yok. Stüdyo
İdaresi, onun dışarıdan gelen kimse
İle
görüş memesini kat’i olarak emretti.R
AHMETLİ Abdi İpekçi İstanbul Ekspres gazete sindeki Hollywood röportajlarında Rita Haywoorth’un peşine nasıl ta kıldığını böyle anlatıyordu. Yıl
1953. Aylardan Ağustos. Gişe re korları kıran “ Gilda” filminin iki süperi var. Erkeklerde Glenn Ford, kadınlarda Rita Hayworth. Rita Hayworth’un Rita Hayworth olduğu yıllar... Ünlü Ağa Han’ın haremine girdiği 195ÖMİ yıllar.
Yazıyı, olanca sadeliği ve taze liğiyle okuyup bitirdik. Büyük us ta dayatıyor, Columbia sinema devletinin patronları olmaz diyor. O kadar katilar ki, kestirip atıyor lar ipekçi’ye;
Bu tablo, 200 yıl önce Presiozi adlı Levanten bir ressam tara
fından yapıldı. Aslı Topkapı Sarayı'nda, bir kopyası Hacı Be
kir ailesinde, bir kopyası da Louvre Müzesi’nde.
1900’lü yıllarda Mehmet Muhittin beyin Ç er
kez eşi, işe sahip çıktı. Ali Muhittin beyin
ölüm ünden sonra d a kızı Aliye Şahin hane
danı büyüttü. 216 yıllık imparatorluğu bir er
kek torun gelinceye kadar kız torunlar, Naz
lı ile Hande devam ettirecek.
- “ Kusura bakmayın. Siz bir gazeteci değil, kral olsanız bayan Hayworth'la görüşmenize izin veremeyiz.”
Biz Abdi İpekçi ile uzun yıllar aynı gazetede çalışmıştık. Huyu nu bilirdik. Tuttuğunu koparan bir gazeteciydi. O halde krallarla ko
nuşmayan Gilda, kızılşapları ve ."Eyvah dedim Mr. Levı'ye. görenleri alev a|ev yakan müthiş ç 0|< ya ^k oldu."
dişiliği ile Abdi İpekçi'nin rande- -“ Neden canım, o kadar üzül- vu isteğini kıramayacaktı. meyiniz. Bir daha ki gelişinizde
Nasıl mı? Bir kutu Hacı Bekir görüşürsünüz."
lokumu İle!... -"Yok yok, üzüldüğüm nokta o
değil. Rita Hayworth’a vermek üzere Türkiye’den bir kutu Hacı Bekir lokumu getirmiştim. Onu veremeyeceğim için üzülüyo rum .”
Mr. Levi uyanık adam. “ Durun, durun" demiş; “ aklıma bir fikir geldi.” Başlamış telefonun nu maralarını çevirmeye. Stüdyo müdürünü aramış.
-Ben Levi. Yanımda Türkiye' nin en büyük akşam gazetelerin den İstanbul Ekspres’in bir mu habiri var. Kendisi memleketin maruf Hacı Bekir lokumlarından bir kutu Rita Hayvvorth'a takdim etmek üzere getirmiş. Onu bir dakika görüşturebilir misiniz?
İş bağlanmıştı. Abdi ipekçi, Columbia stüdyolarının bir krali çe dairesi kadar şık ve büyük bö lümünde RitaHayworth’la birkaç dakika başbaşa kaldı. Sorularını sorabildiğince sordu ve ünlü yıl dızın Türk lokumunu lezzetle yi yişinin resimlerini çekti.
Zaman zaman hepimiz aynı şeyi yapmıştık. Hacı Bekir Loku mu açılmayan kapıların kilidi gi bi yıllarca elimizin kozu oldu. Meksika 70'de Taçsız Kral Pele ile röportajımızı da bir Türk kılıcı ile Hacı Bekir Lokumu sağlamış tı. En uzaklardan sesimizi ülke mize getiren telefon bağlantıları için verdiğimiz en masum rüşvet bu Hacı Bekir Lokumuydu.
1770’den bugüne
Hacı Bekir Hanedanı
215 yıllık Hacı Bekir Haneda nı konusunda çok şey yazıldı, söylendi. Hanedanı üç kuşak sonra bir kadın yönetiyordu. Eşiyle birlikte. O hiç konuşma- mıştı. Sadenin sadesi bir yaşam içindeki yeri kısaca şöyleydi; Ha cı Bekir’in kızı Aliye hanım. Ali ye Şahin..”
O kadar!
-Hazır mısınız? dedim bayan Şahin’e. "Hazırım, ama heye canlıyım da. Dedelerimi, babamı ve sizin deyiminizle bu Haneda nı anlatmak kolay değil.”
Foto muhabirimiz İrfan Alya- nak önce teybe, sonra makinası- nın deklanşörüne bastı.
-Kaçta kurulmuş firma? -1770’de.
Devamı 6-7. sayfada
Bahçekapı, Beyoğlu, Galata, Kadıköy gibi bölgelerden sonra yurt dışında Kahire’-
de de şubesi olan Hacı Bekir kuruluşları, Doğan Şahin (Manş Denizı’ni geçen ilk
Türk yüzücüsü), eşi Aliye ve kızlan Hande ile Nazlı’dan oluşan ailenin elinde.
Ağız tadı ticaretinin unutulmaz ismi Hacı Bekir, aşk ma
ceraları ile d e anılıyor. B ü kreş’teki bir tiyatro locasın da
Fransız artisti Marie-Belle’in sigarasını bin frankla yakm a
sı, kuşaktan k u şağ a anlatılan bir hikaye oldu.
Kızının evinde M arie-Belle’den kalan tek hatıra, yağlı b o
ya portresiyle kuş tüyü bir yastık. Bir d e P aris’ten çekil
miş telgraf; “ Kum arda para kaybettim . Bana yardım et!”
1940 yılında Türkiye şampiyonu olan Fenerbahçe’nin Başkam Ali
Muhiddin Hacı Bekir di. Şampiyon takımın kadrosu da şöyle: Üst
sıra: Taka Naci (merhum), Halit Deringör, Lebip, Başkan Ali
Mu-hiddin Hacı Bekir, Dr.Reşat Dermanver, K.Fikret, Şevket (mer
hum). Alt sıra: Müjdat Yetkiner, Boncuk Ömer (merhum), Melih
Kotanca (merhum), Cihat Arman, Numan, Esat Kaner.
ustalara
yıllık
ödenirmiş.
>Şeker
Bayramı’ndan
sonra...
Kalite
geleneğini
bu ustaların
oğulları,
torunları
sürdürüyor.
t I !Hacı Bekir’de çalışanların çoğu emektar işçi. İçlerinde de
deden bugüne kadar üç kuşak olarak çalışmış olanları büe
var. Yıllarım bu tezgahın arkasında müşterilere hizmet ver
mekle geçiren (soldan sağa), Cevat Kalaycıoğlu 9, Kazım
Aktay 2 1, Salih Tüzün 8, (dedesi ve babası da Hacı Bekir j-
ci) ve Celal Okuyucu
24yıldır aynı m ü esseseğe çalışıyor.
tanınan
Baştarafı 1. sayfada
-Blldiğimlzce, ülkemizin en es ki Türk ve Müslüman ticarethanesi değil mİ?
-Oyie olması lazım.
-Kimlerden kime geçip bugünle re gelmiş aile?
Esas kurucusu Hacı Bekir. Dede min babası. Dedelerim, Kastamo- nu'nunAraç kazasından gelip İstan bul’a yerleşmişler. O zaman daha hacı olmamış, İstanbul’a gelip, Bah- çekapı’daki küçük dükkanı tutmuş. Yanında kalfaları, ustaları. Dükkanın üstünde yatıp, altında şeker yapıyor lar. Dedem hacca gidiyor, iş devam ediyor. Sonra oğlu geçiyor yerine. Mehmet Muhittin işi biraz daha bü yütüyor.
-Başka oğul yok mu ailede? -Zaten büyük oğuta düşerdi. Or tanca yapmamış. Küçük oğlu da ba badan önce ölmüş.
Sonra iş babama kalıyor. Yani Ali Muhittin beye. Ben onun kızıyım, so yadı kanunu çıkınca babam Hacı Bekir soyadın aldı. Firmanın namı böyle sürüp gidiyor.
-Babanız kaç yaşında öldü? -80. Dedem öldüğünde babam 10 /aşındaymış. Ama anneleri tam bir perkez kadınıymış. Çocuklarını etra- ına toplayarak mağazanın başına geçmiş. Dükkanı kimseye
kaptırma-T1IŞ.
“ Hacı Bekirzadeler” geleneğinde kadınların ilginç, vazgeçilmez bir ye- ■i ve otoritesi var. Çerkez büyükana- un yerinde şimdi yine bir kadın var. Miye Şahin. Ya onun çocukları? Er kek evlat yok. Aliye hanımın iki kı zı Hande ile Nazlı, aileye bir erkek torun gelinceye kadarda Hanedanı” Hacı Bekirzadeler değil. Hacı Bekir- zadelerin kerimeleri yönetecek...
Evet, Hacı Bekirzade Ali Muhittin Bey. Bahçekapı’da köşe dükkan yerde başlayan “ ağız tadı” ticareti ni genişletiyordu. Bir çift dükkan, ar dından satın alınan karşıdaki dük kan. Bahçekapı’dan Beyoğlu’na ge çiş. Şubelerin açılması. Beyoğlu, Ka dıköy, Karaköv. Bununla da yetinmi yordu. Kahire de bir şube açıyordu. Türk şekeri ve lokumu Amerikalara, Avrupalara gidiyordu. Yeni ve eski
dünya, Hacı Bekir lokumunu tanı mış, sevmişti. New York’ta 1939'da açılan dünya ticaret fuarı ile ilgili bir anısı var. Aliye Şahin’in;
-Firmamız hakkında dünya ve Av rupa basınında çok yazı, röportaj ya yınlandı. Babam 1939 New York fu arına buradan kalfaları da götürdü. 1939 Cihan Sergisi için verdiği ilan da şöyle diyordu; “ Şeker ve Lokum larımızı Amerikalılara beğendirmekle kesbi şeker eyledik..”
-Firma bu kadar eski olduğuna göre, kurucu büyüklerinizin saray la ilişkileri konusunda bir belge vat mı?
-Var. Dükkanımıza gelenler görü yor. Firmamız Sultan Hamid'ten fer manlıdır. Ve tüm Hacı Bekir'ler sa rayın şekerci başısı olarak padişah tan bir takdir fermanı almışlardır. Ba bama bu firma 10 yaşındayken verilmiş.
“ Ben en çok akide
şekerini severim ”
Aliye hanımın babasıyla ilgili anı ları, dükkanla ilgili açıklamaları sü rüyordu:
• -Babam beni sık sık dükkana gö türürdü. Yanıma kalfayı verirdi. İma lathaneyi dolaşırdık. İlk yediğim şe ker, akide şekeriydi. Kalfalar bana akideden horoz şekeri yaparlardı. Ucuna da bir sopa. Belki bu küçük lük anısından. Ben yaptığımız ma mullerin içinde en çok akide şekeri ni severim. Gül biçimindeki şekerleri de unutamıyorum.
-Siz büyüyüp tahsilinizi yaptık tan sonra babanızla mağazaya gi der miydiniz?
-Evlendikten sonra hayır. Aileye karıştım. Çocuklar falan. 1965'te de babam, eşim Doğan'ı işin başına ge çirmeyi uygun buldu.
Babanız nasıl biriydi?
-Çok iyi giyinen, çok iyi yemekler yenmesini seven biri. Ve de otoriter.
-Otoritesi nasıidı?
-Müthiş derecede. Giyimine çok özen gösterirdi. Evdeki yemeklerde bile kravatsız masaya oturduğunu görmedim. Atlara denize meraklıy dı. Tabii spora ve futbola. Fenerbah çe’de iki dönem başkanlık ve
yöne-S * ( * 4 U a t i ttttir'i* ı AM ERİKA’DA $ HAKTA :
WOltVÄOOll
M
RITA
Y a z * n t A b d i İ P E K Ç İHAYWORTH İLE
DAKİKA BASBAŞA
KALMAK
UĞRUNDA...
RÎTA HAYWORTH İLE KİMSENİN TEMİN
EDEMEDİĞİ MÜLAKATI BİR KUTU HACI
BEKİR LOKUMU SAĞLADI
Merhum Abdi İpekçi,
1953’te sinemanın
unutulmaz kraliçesi Rita
Hayworth’la, bir kutu
Hacı Bekir lokumu
sayesinde görüşebildiğini
yazmıştı
ticilik yaptı. 1926’da Neriman isimli atı gazi koşusunu kazandı.
-Derler ki, babanız hep aynı us ta ve işçilerle çalışırmış.
-Doğrudur. Gelenek dededen gel me bir gelenek. Araç yönünden ge lip, mağazaya yerleşmişler ailecek. Birbirlerinin oğullarını, kardeşlerini getirmişler. Fakat şimdi biraz karış ma var. Kalite geleneğini bu ustalar ve kalfalar devam ettiriyorlar.
-Eskiden ü cretler nasıl ödenirmiş?
-Yıllık ödenirmiş. Ve Şeker Bayra m ından sonra...
İstanbul, Hacı Bekirli yıllarda bu kadar büyük değildi herhalde, iş yer leri Eminönü, Bahçekapı, Beyoğlu, Galata, Beyoğlu’nun oralarındaydı genellikle. Sonra şehir yürümeye başladı. Bir koldan karşıyakaya. Öte koldan boğaz kıyılarına. Nişantaşı’ na, Harbiye’ye, Mecidiyeköy'üne..
-Neden babanız oralara birer şu be açmadı?
- Niye oralara gitmedi bilemiyo rum. Yalnız şunu söylerdi: Ben es nafım. Para kazandığım yerde eğ lenmem. Ekmeğe hakaret olur..
Ağzının tadım
bilen bir şekerci
Hacı Bekir’in kızına herşeyi soru yoruz tabii. Kulaktan kulağa, kuşak tan kuşağa gelen aşk hikayeleri var merhumun. “ Bilmem” diyor, kızı “ Ben de duydum, sizin gibi."
-Ya Marie Belle isimli Fransız ar tisti? Ya, Bükreş’te locasına çağı rıp kadının sigarasını binlik bir Fransız frangı ile yakması!
-Ben de duydum, am a kulaktan dolma...
Ve kalktı gitti, içeriden bir kuştü- yü yastık getirdi. Yastık, klasik bir tablo gibi. Üstünde Marie Belle’in yağlı boya portresi.
Hacı Bekir’in büyük ve anlamlı mi rası içinde tarihi bir eser Nasıl gel miş, kim göndermiş, kızı da bilmiyor. Bildiği şu:
-Babamın evrakları arasında Ma rie Belle’e ait bir telgraf var. Paris’ ten çekilmiş. Diyor ki; kumarda çok para kaybettim, bana yardım et.
-Para göndermiş mİ?
-Bilmem ki. Babam öyle herşeyi- ni çocuklarıyla konuşan bir baba de ğildi. Ayrıca, söylememesi daha uy gundu. Hele bu meselede.
H acı B ek ir’in b u iki d ü kk an ı a ra sın d a 200 yıl fark v ar
İşte Hacı Bekir'in 1770'li yıllardaki dükkanı. Bahçekapı ile Sirkeci çırasında
ki aynı yerde. Dedeleri, vitrinleri süsleyen akide şekerleri ve lokum kutu
ları ile bu ihtişamı manzarayı yıllarca, asırlarca korudular.
Bu da 1980'li yıllann Hacı Bekir'i. Şimdi dükkan daha çağdaş bir görünüm^
kavuşmuş durumda. Vitrinde Hacı Bekirzade Ali Muhiddin yazıyor. Hizmet
aynı, şekerlem eler ve lokumun kalitesinde de düşüş yok.
Kızının bilmediği hayli aşk mace rası olmuş Hacı Bekirzade Ali Muhit- tin’in. Dünyaya ağız tadı satan bu ünlü kişi ¡cin ‘ 'ağzının tadını biliyor m uş" diyelim, ölenin arkasından konuşmak gibi olmasın...
“ Babam d a İsm et
Paşa hayranıydı”
Hacı Bekir'in politika ile ilişkisi pek derin değil, “ ismet Paşa’ya hayrandı diyor babam. 1954’de CHP'den aday olmuş, kaybetmiş, ismet İnö nü’ye karşı çıktığı için Ecevit’e kızar mış.
Sonra işine, evine çekilmiş. Oy sandığına bile gitmemiş. İsmet Pa şa’ya da yapılır mı? diye oturup, kah rından Büyükada'va çekilmiş.
İstanbul’da şöyie bir deyiş vardır, işi iyi giden, yaptığı malı satana so rar; Nasıl gidiyor? Cevabı tatlı bir cevaptır.
-Hacı Bekir lokumu gibil -Nedir bu işin sırrı?
-Her halde kalite. Alışkanlık. Ağız tadı. Babam Türk lokumu ile bir öl çüde büyükelçilik de yaptı.
Babanız öldüğü zaman, firmaya bir şey olur diye korktunuz mu?
-Hayır, kaliteyi bozmadıktan son ra. Bu bir miras ve sizin deyişinizle gelenektir. Dileğimiz, devamıdır. Al lah firmamızı korusun!...
Bir vakitler çok söylenirdi. Şimdi için de geçerli olmalı. İstanbul’dan Anadolu'ya giden her 1000 yolcudan 800’ünün koltuğunda Hacı Bekir lo kumu ve şekeri vardır.
-Şimdi firma ne durumda? -Gün gün daha iyi, dimdik ayakta maşallah.
•İstanbul mu, Anadolu mu? -Anadolu satışlarımız eskisi gibi önde.
-İhracat durumunuz?
-Amerika, İngiltere, Fransa de vamlı pazarımız. Bir de Kostarika’- dan alıcılar çıkıyor.
-Orta doğu ülkeleri? -Yok.
-Dışarıya en çok ne satıyorsu nuz?
-Lokum tabii.
Tabii lokum ya. Amerika’da, Av rupa’da dansözlere bile “ Turkish de light.” (Türk lokumu) diyorlar. Yalan mı?
215 yıllık Hacı Bekir Hanedanını sürdüren aile yüksek mühendis, iş adamı ve sporcu Doğan Şahin’in yö netiminde eşinin ve kızlarının hisse darı olduğu bir anonim şirket düze ninde yeni hedeflere gidiyor. Kurt köy'de açılan fabrika tamamen ihra cata yönelik.
Hacı Bekirzadelerin hikayesini ke rimelerinden dinledik. Olay maal ka dar renkli. Daha da uzun olabilir. Sabrınızı taşırmayalım. Nokta!
Ha, bir nokta daha var. Şimdi, siz soruya hazırsınız;
-Gittiniz, o kadar saat konuştu nuz. Size ne ikram ettiler?
-Ne şeker, ne lokum ne de demir hindi (bende demirhindisini seve rim.)
-Ya, neden, çok mu elleri sıkı? -Yok, efendim. Ev boyanıyordu. Aliye hanım babasının anılarını ik ram etti, yetmez mi?
Zaten, o kadar lokum, şeker tatlı dan söz ettik ki...
Hacı Bekir adı...Ağız tadı.... Vallahi, yemiş gibi olduk!
:Türk lokumu
Hacı Bekir ustalarından Celal Okuyucu, lokum ve akide şekerinin nasıl ya
pıldığını tarif ediyor.
Babadan oğula lezzet sanatı
□ Hacı Bekirzade Ali M uhiddin’in yüzyıllarca ö n ce p a
dişahlara sun duğu lokum, şim di çeşitli şu b elerd e halkın
hizmetinde. Ünlü şekercüerin torunları, kaliteyi korumak
için d ed elerin d en ne görm ü şlerse onu uyguluyorlar
AHMET ÖNEN
acı Bekirzade Ali Muhit- tin’in 210 sene önce baş lattığı şekerlemedeki lez zet sanatını bugün, Ka dıköy’de, Karaköy’de’bi- rer, Beyoğlu ve Sirkeci'de ikişer şube de torunları devam ettiriyor. Bugüne ka dar lezzetli şekerlemelerindeki kaliteyi bozmayan Hacı Bekir ustalarına bu ba şarının sırrını sorduk.
Hacı Bekir ustalarından olan Celal Okuyucu, “ Malzemeyi hiçbir zaman esirgemeyiz. En kaliteli malzemeleri se çerek şekerlemeleri titizlikle hazırlarız. Lokum ve akideleri hazırlar, şekerleme leri titizlikle hazırlarız. Lokum ve akide leri hazırlarken babalarımızın öğrettik
lerini uygularız. Yani 210 sene önce bir tatlı nasıl yapılıyorsa bugün de aynen yapılmaktadır. Hangi şekerlemenin şer beti sıcakken katılır, hangisi soğukken katılır, bunları bize hep babalarımız gös termiştir. Babalarımız hangi malzeme leri kullanmışlarsa biz de aynılarını kul lanırız. Bugün birçok tatlı glikozla yapı lıyor. Biz buna asla rağbet etmeyiz. Se nelerdir şeker kullanılır bizde. Bugün de şekerğen şaşmayız” dedi.
Celal Usta, Hacı Bekir zincirinde mesleğin babadan oğula geçtiğini vur gularken, "Bazen dışardan gelenlere de yer veririz” diyor. “ Yanımızdakller, eski gelenek ve gğreneklerimize göre yetişir. Ama dışardan gelip yetişen kar deşlerimiz de var. Önemli olan, üç ne sildir devam ettirdiğimiz sanatımıza göl ge düşürmemektir.”
Hacı Bekir lokumu nasıl yapılır?
B
UGÜN en merak edilen konulardan biri Hacı Bekir lo
kumu ve akide şekerinin nasıl yapıldığı, kalitesini nele
re borçlu olduğu... Celal Usta’ya sorduk, o da akide şekeri
ile sad e lokumun tarifini yaptı. Kendine güvenen ev hanım
ları aynen uygulayabilir.
AKİDE ŞEKERİ
B
İR kazana Jki kilo su konur. Beş kilo şekeri sudeteritmek için iyice karıştı rırız. Şeker kesilmesin diye kınm tartar de diğimiz bir madde katarız. Kaynama sıcak lığı 65-70 dereceye gelene kadar karıştırı rız. Şekerimize neli olmasını istiyorsak onun esansını katarız (Portakallı olmasını istiyorsak portakal esansı, vişneli olması nı istiyorsak vişne esansı, çilekli olmasını istiyorsak çilek esansı gibi), iyice karıştırıldıktan sonra şeker mermer taşa dökülür ve soğuması beklenir. ’
LOKUM (SADE)
1 kilo şekere 5 kilo nişasta katarız.. Yine şeker kesilmesin diye kırım tartar ka tarız. Lokum kıvamına gelene kadar hem kaynatır hem karıştırırız. Kıvama gelince hemen indirir, kalıplara döker ve soğuduk tan sonra küçük küçük dilimler halinde ke seriz.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi