• Sonuç bulunamadı

Türkiye'nin ilk müzecileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye'nin ilk müzecileri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Y a k ı n/Tarl hi ıifi*

X

£iW )

TÜRKİYE'NİN

İLK

MÜZECİLERİ

Türk müzeciliğinin kurucularından sayılan Osman Hamdi Bey (1842-1910) (solda) ve onun ölümünden sonra müze müdürlüğü görevine getirilen Halil Edhem Bey (sağda). Osman Hamdi Bey, büyük bir Türk arkeologu sayılmasının yanı sıra, tanınmış bir idareci ve değerli bir ressamdı. Arkeoloji bilimine yaptığı katkılardan ötürü birçok Avrupa Üniversitesi'nde

üniversitesinde kendisine fahrî doktorluk unvanları verilmişti. Halil

Edhem Bey'in bu fotoğrafı ise 1910 yılında çekildi.

O

N dokuzuncu yüzyılın or talarına kadar Türkiye’de müzecilik düşüncesi ol­ madığından, birçok tarihî eseri­ miz yurt dışına kaçırılmıştı.

Gerçek anlamda olmasa bile ilk müzecilik fikri, 1846’da Sul­ tan Abdülmecid zamanında doğ­ du. Padişahın emri ile Ahmed

Fethi Paşa, elde bulunan eski

silahları toplayarak Ayana irini Kilisesi’ne yerleştirdi. Otuz se~ nelik bir sure boyunca sık sık taşınmalar ve müze yöneticilerinin

değiştirilmesi gibi nedenlerle

halka açık Dır müze kurulamadı.

1876’da Askerî Müze ile Arke­ oloji Müzesi birbirlerinden ayrı- îarak, beş yıl sonra 1881’de müze m üdürlüğüne Osman

Hamdi Bey getirildi.

Türkiye’de Batılı anlamda ilk müzecilik çalışmaları Osman Hamdi Bey ile başlar. Aynı za­

manda, tanınmış bir ressam olan Hamdi Bey ilk önce “Asâr-ı

Atika Nizamnamesi” denilen es­

ki eserler kanununu yenileyerek, imparatorluk sınırları içerisinde bulunan eserleri İstanbul’a taşıt­ tı. Şimdi Arkeoloji Müzesi olarak

kullanılan bina, yabancı mimar­ lar tarafından onun zamanında yaptırıldı.

Osman Hamdi Bey’in ölümün­ den sonra yerine kardeşi Halil

Edhem Bey getirildi. Edhem

Bey, o yıllarda yapılmakta olan kazılardan çıkan eserleri de İs­ tanbul’a getirterek müzeyi ge­ nişletti.

Cumhuriyet’ten sonra müzeci­ lik çalışmalarında çağdaş anla­ yışa uygun olarak değişiklikler yapıldı ve eski eserlerin çıkar­ tıldıkları yerlerde değerlendiril­ meleri yoluna gidildi.

Referanslar

Benzer Belgeler

Müftülüğe, böyle durumlarda kadının iddet bekleyip beklemeyeceği hakkında sorular geldiği gibi, boĢanma esnasında bir baĢka erkekle yapılan evlilik

Treg hücre oranı ve sayısını, otoimmünite tespit edilen erişkin sIgA hastalarında tespit edilmeyene göre, istatistiksel olarak anlamlı olmasa da, daha düşük

Hayat şart­ ları onu, her bilgi ve görgüsünü nedyun olduğu Ankara radyosundan y ırmağa mecbur ettikten sonra, bir­ çokları gibi piyasanın ezici

Osman Hamdi Bey’in, & çoğunu, 1860 yıllarında, Paris’te öğrenci iken yaptığı bu etüüer, Türk resminin ilk çıplaklarından oluşuyla da ayrı bir önem

ikinci M eşrutiyet'ten sonra Fecrlâti edebiyatı topluluğu ile yazı hayatına atılan Hamdullah Suphi, önceleri şiirle r yazm ıştı.. Sonraları nesirleri, bilhassa

Zobu’nun ardından o sırada 82 yaşında olan büyük usta Muh­ sin Ertuğrul bir kez daha Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönet- menliği’ne atandı. Ancak bu kez de

Yüksek sıklıktaki entegre çiplerin gelecek nesil iletişim, görüntüleme, algılama ve radar uygulamaları için uygun olduğunu belirten araştırmacılar, gelişmiş bir

Bugünkü İstanbul Şehir Tiyatrosu'nun temeli olan Darülbedayi'nin kurucusu, çağdaş Türk tiyatrosu­ nun öncüsü, ilk sesli ve renkli Türk filminin yönetmeni.