• Sonuç bulunamadı

Birinci Dünya Savaşından önce İstanbul konutları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Birinci Dünya Savaşından önce İstanbul konutları"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PERİHAN BALCI’ dan

Istan İt

h

Pu

h

Eski Ev ve

Sokakları

(2)

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞINDAN önce İSTANBUL KONUTLARI

(Bir kesit)

Türk sivil mimarîsi, Anadolu içinde ve dışında, çok eski köklere uzanan konut geleneklerinin, Türk toplumunun Ana­ dolu'da kurduğu sosyokültürel düzenin isteklerine cevap verecek bir sentezde buluşmasıdır. Bu sentez, 16. yüzyıldan sonra, İstanbul'da, daha zengin ekono­ mik olanaklar içinde, büyük bir zen­ gin konut üslûbu yaratmıştı. Maalesef bu mimarî geleneğin bugüne kalmış ve­ rileri, Topkapı Sarayı dışında, yok gi­ bidir. Bu üslûbun uzantısını 18. ve 19. yüzyıllarda Türkiye'ye gelmiş olan res­ samların gravürlerinde ve tek-tük kal­

mış örneklerde değerlendirebiliyoruz. Bu yerli gelenek her ne kadar tamamen gücünü yitirmemişse de Lâle Devrinden itibaren özellikle İstanbul'da, Batı et­ kileriyle önce dekorasyon, sonra plan düzeni açısından değişikliklere uğra­ mıştır. Dekorasyon alanında özellikle Rokoko üslûbunun, plan tasavvurunda ise, çok güçlü olmasa da, Barok üslû­ bun etkileri tespit edilebilmektedir. 19. yüzyılda bütün dünya'ya hâkim o- lan eklektik (seçmeci) üslûplar, o sı­ rada batılaşma sürecine girmiş olan Osmanlı, özellikle başşehir mimarîsini,

(3)

daha çok yabancı mimar ve dekoratör­ ler eliyle, daha köklü bir biçimsel de­ ğişikliğe uğratmıştır. Bunların başlıca- ları Neoklasik, Neobarok, daha az et­ kili olan bir Neogotik ve AvrupalIların pitoresk bir fantezi olarak yorumladık­ ları dejenere olmuş bir Neo-lslâm üs­ lûplarıdır. Yirminci yüzyılın başında ise, 'Art Nouveau' etkili olmaya baş­ lar. Şüphesiz o çağın hâkim eğilimine uygun olarak, hiç bir üslûbu saf şek­ liyle bulmak kabil değildir.

Bu üslûpların asıl taşıyıcısı kagir ya­ pılar olmakla beraber, Türk geleneğini daha çok temsil eden ahşap ev, köşk ve yalılar da bunlardan etkilenmişlerdir. Özellikle klasik (pilastr'lar) ve fron- tonlar ile Ampir veya Neoklasik etkiler, oldukça serbest yorumlanan motifler­

le ve genellikle başka üslûplarla karı­ şık olarak, Barok veya "Art Nouveau" dekorasyonu etkileri yaygındır. Batı Avrupa ve çoğunluk Anglosakson dün­ yasından esinlenmiş, gotik profilli ve kuleli yapılar da bu son Osmanlı çağı mimarîsi için karakteristiktir.

Eski ulusal ev geleneğini sürdüren mü- tevazi yapılarda bu yabancı detaylar daha sınırlıdır; fonksiyonel bir biçim­ lenme ve sade bir geometrik düzen ya­ pı tasavvuruna hâkim olmaya devam eder. Buna karşılık başşehir sosyetesi­ nin ve saray çevresinin köşk ve yapı­ larının bir kısmının, batılılaşma anla­ yışının bir sonucu olarak, tamamen yabancı üslûplar içinde inşa edilmiş ol­ duğu görülür.

Bu sergiye konu olan köşklerin

çoğun-, \ k S / I^MİPİBXrLffTll_r B Kı *

ıiİL*

. jE >,

Î/Ç

B ıpr.ı.

ıf

■ r j L

(4)

luğunda, yerli yapı tekniği ve eski ev geleneğinin etkileri bir ölçüde yaşa­ maktadır. Fakat genellikle, dekorasyon açısından bütün uluslararası eğilimleri yansıttıkları görülmektedir. Bunları tek bir üslûba mal etmek, hemen hemen kabil değildir. Çok kere çalışan usta­ lar, Batı üslûpları kendilerine göre yo­ rumlar, İstanbullu ve Türk yaparlar. Konut mimarîmizin ana malzemesinin ahşap oluşu bir talihsizliktir, impara­ torluk merkezi olan İstanbul'da, bu­ gün, ömrü iki yüzyılı aşan tek konut yapısı, sadece Anadoluhisarı'ndaki Köp­ rülü yalısına ait Divanhanedir. Bu ne­ denle, Batı etkilerinin çok yoğunlaştığı bir devirden kalmış olsalar da, geçmiş yüzyılın yaşantısını teknik ve estetik

yönleriyle yansıtan ahşap Türk evleri­ nin en mütevazi olanının bile bir de­ ğeri vardır.

O çağın toplum kültürünü etkileyen akımları göstermesi bakımından bu ya­ pılar değerli belgelerdir. İstanbul'un yakın geçmişini tanıtmak ve İstanbul' un bir dünya şehri olma niteliğini ko­ ruma açısından da büyük önemleri vardır. İstanbul'un bir imparatorluğun başşehri olduğunu ve içinde 500 yıldan beri Türk toplumunun yaşadığını bel­ gelemek açısından geleneksel konut mimarîmizin bu son örneklerini tanı­ mak ve korumak zorundayız.

Prof. Doğan KUBAN

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

The mechanisms responsible for the protective effect of cyclosporine on the lung injury induced by phorbol may be related to an attenuation of oxygen radical production with

Matemati¤in Nobel’i konumundaki Abel Ödülü, bu y›l New York Üniversitesi’nde matematikçi olan Hintli Srinivasa Varadhan’a verildi. Norveç Bilimler Akademisi’nin 975

E¤er bir eflitlik SG özelli¤ini sa¤l›- yorsa, eflitli¤in ifllem taraf› ters çevrildi¤in- de eflitlik yine ayn› sonucu verecektir.. ‹flte size bir

Geçen nüshamızda (Adlof Behne) den tercü- me edilmiş ve yeni mimaride milli ve beynelmilel vasıflar serlevhalı bir yazıdan serdedilen fikirler arasında bilhassa mimarın

Ayşin-Rafet Ataç Evi, Turgut Cansever ve Feyza Cansever tarafından projeleri çizilmiş Ağa Han mimarlık ödüllü almıştır. Proje Burgazada’da üç katlı aile

Türk Kadını dergisinin içeriğinde kadına dair, eğitim, aile hayatı, kadın ve terbiye, annelik, kadınlık, feminizm, moda, kadın hakları, kadınlığın ilerleme yolları,

1 ) Komisyon, azınlık okullarında, azınlık dilinin ve resmi dilin kullanılması ile ilgili şimdiye kadar resmi dilde okutulan derslerin bundan sonra da bu dilde

Vakur ve sade, ıııütevazi Türk mimarisinin seciye farklarını gökleri yırtan minareleri ge- niş kubbeli camileri olan bu Şark ve bu bütün bir şarkın bir saıı'at şubesi