• Sonuç bulunamadı

Nazım Hikmet'in güncelliği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nazım Hikmet'in güncelliği"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARADA BİR

7TFÎ5

ADNAN CEMGIL

Nâzım Hikmet'in Güncelliği

Ölümünün üstünden 32 yıl geçti Nâzım Hikm et’in. Bu süre içinde öyle zamanlar oldu ki, kitaplarının ba­ sılması, şiirlerinin okunması yasaklandı... Suç sayıldı adının anılması bile...

Bu günler geride kaldı artık. Türk ve dünya kamu­ oyunun baskısıyla kitapları yayımlanıyor, piyesleri oy­ nanıyor, şiirlerinden sahne uyarlamaları yapılıyor. Ge­ çen yıl özel bir televizyon kanalında 5 hafta süren bir

“Nâzım H ikm et” belgeseli bile yayımlandı. “Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı" kuruldu.

Bütün bunlar olumlu görünümler. Bir de madalyo­ nun ters tarafı var. Kimi kişiler, sözleşmişçesine Nâzım Hikmet’e saldırıya geçtiler, işin acı ve çirkin yanı, bu­ nu yapanların ‘solcu’ olarak tanınmış olmaları.

‘Arşivci’ olarak bilinen biri, bir konuşmasında şöyle

bir laf atıyor ortaya: ‘‘B ir sosyalistin annesini jandar­

malar, Ankara’dan İstanbul’a yürüterek getirmişler! Buna karşılık annesi, Nâzım açlık grevindeyken, Ga­ lata Köprüsü'nde gelen geçenden, oğlunun özgürlü­ ğüne kavuşması için imza istiyor. ”

Bakın, adı geçen ‘arşivci’ne diyor: “Celile Hanıme­

fendi, Nâzım Paşazade olduğu için engellenmiyor gö­ revlilerce!"

Acılı bir ana ile ‘Hanımefendi’ diye alay etmenin çir­ kinliği bir yana, paşazade annesi Celile Hanım’ın o sı­ radaki gerçek durumu: “Bursa Hapishanesi’nde ya­

tarken Nâzım Hikmet, ağır b ir hastalık geçiriyor. Oğ­ luna bakmak için Celile Hanım Bursa 'da oturmaya ka­ rar veriyor. Kirası ucuz b ir ev tutulur kendisine. Karlı kışlı b ir soğuk, sobasız bir ev. Celile ablam perişan, zatemgözleri de iyi görmüyor. Zavallı kadın karga g i­ b i kalmış, acınacak hal­

d e..." (Aydın Aydemir, Nâ­

zım, Broy Yayınlan, İstan­ bul, 1986, s.20-21.) İşte oğlu için imza isteyen Ce- lile’nin durumu.

Nâzım Hikmet’in birçok

‘paşa’ dedesi vardı. Ne var

ki ona, ‘paşazade’liğine bakmadan haksız yere 22 yıl hapis cezası verdiler; bir savaş gemisinin su kesimi altında yatırdılar. Bu paşa dedelerden bir karış toprak kalmadı Nâzım’a. Ömrü boyunca ekmeğini çalışa­ rak kazandı. Gelgelelim ‘ar­

şivci'ye, paşa dedesinden

hatırı sayılır 'taşınmaz- /ar’kalmıştı.

Başka bir ‘solum trak’ (genel başkan) da Nâzım Hikmet’e ayrı biçimde sal­ dırıyor. Şairin açlık grevinin gerçek nedenini çok iyi bil­ diği halde bir yalanı, bir if­ tirayı sürdüren bir kitap çe­ virisini piyasada tutmayı sürdürüyor. Nâzım Hik­ met’in, “Münevver Hanım

kendisine yüz çevirdiği için açlık grevine yattığı” uy­

durmasını yineliyor çeviri­ sinde. Üstelik burada Nâ- zım’ın, bir kadın için girdiği açlık grevine siyasi bir nite­ lik verdiğini söyleyerek ona sahtecilik iftirasını atacak kadar aşağılık, çirkin birtu- tum içine giriyor. Bu kitap, adı geçen uydurmayı be­ nimseyenlere kaynak ol­ maktadır. Nâzım Hikmet’e iftira etmek gereğini duyan bir başka ‘solcu’ daha var. Ama ötekilerden farklı. Ya­ şamı boyunca ‘sosyalist li­

d e r’ olma tutkusundan

kurtaramam işti kendisini. Ama hiçbir zaman da ger­ çek bir lider kimliğini kaza­ namamıştı. Bu başarısız li­ derlik tutkunu bir yazısın­ da, Nâzım Hikmet’in Sta- lin ’e dalkavukluk ettiği ya­ lanını kusuyor! Oysa Nâzım Hikmet, Stalin’in sağlığın­ da baskı altına alınmış ya­ zıları, şiirleri yayımlanma­ mıştı. Dalkavukluk etmek şöyle dursun, özellikle Sov- yetler’deki ‘bürokrasi’ sis­ temini eleştirdiği için tepki ile karşılanmıştır.

Birde araştırmacılığa he­ ves eden, Nâzım Hikmet üzerine inceleme yayımla­ yan bir kişi de, gerçeği bile bile yukarıda adı geçen ka­ dın yalanını benimsiyor. İşin acıklı ve çirkin yanı da şu: Bunu "tencere tava” pa­ zarlayan “prom osyoncu bir gazetenin teklifi üzeri- n e "yapmış olması. Neyle­

sin adam, geçim dünyası! Bu yazıyı bitirdikten son­ ra şöyle düşündüm: O kü­ çük insanların attığı çamur­ lar ulaşabilir mi hiç Nâzım Hikmet’in tertemiz kişi­ liğine.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Nine apansızın ölüp varı yo ğu ka­ panım elinde kalınca baskısız kalan Sadi, K avuklu H am dinin orta oyun­ larında, Şevkinin tiyatrosunda aktör lüğe

2~ Teknik lise ve endüstri meslek liselerinin elektrik, elektronik ve telekomünikasyon bölümlerinin birinden mezun olmaları veya yüksek okul elektrohik elektrik

A number of independent practice tasks can be suggested for the client following the first consultation, for example, collection of stuttering severity scores during everyday talking

BEN DE FOTOĞRAFINI ÇEKİYORUM — Sami Güner’e göre Yunus Emre’den Tlırgut Uyar’a şairler, insanın ve doğanın şiirini yazıyor, kendisi de fotoğrafını

SEVSAY: Türkiye’de, merhum Cemal Reşit Rey ile 9-10 yıl süren çalışmala­ rımdan sonra uzun bir süre Viyana Mü­ zik Akademisi’nde Kompozisyon ve Or­ kestra

Tablo 8: "Türk iĢletmeleri yabancı sözcük içeren marka adını dıĢ pazara açılırken tercih etmemelidir." Fikrine Katılma Düzeyi Türk işletmeleri yabancı sözcük içeren

Kassing ve Avtgis [11], içsel kontrol odağına sahip çalışanların orta derece ya da dışsal kontrol odağına sahip çalışanlardan daha fazla açık muhalefet

İnsanlığın başlangıcından bugüne değişime uğrayan doğada görülen farklılıklar, değişen toplumsal değerler ve doğa insan ilişkisi ve sanat- sal