• Sonuç bulunamadı

Modern olimpiyat oyunlarında Türkiye’nin güreşte elde ettiği sonuçların incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Modern olimpiyat oyunlarında Türkiye’nin güreşte elde ettiği sonuçların incelenmesi"

Copied!
121
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MODERN OLİMPİYAT OYUNLARINDA TÜRKİYE’NİN GÜREŞTE ELDE ETTİĞİ SONUÇLARIN İNCELENMESİ

Hasan ÖZ Yüksek Lisans Tezi

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı

Dr. Öğr. Üyesi Serkan Tevabil AKA 2018

(2)

2 T.C.

AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI

HASAN ÖZ

MODERN OLİMPİYAT OYUNLARINDA TÜRKİYE’NİN GÜREŞTE ELDE ETTİĞİ SONUÇLARIN İNCELENMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

TEZ YÖNETİCİSİ

Dr. Öğr. Üyesi SERKAN TEVABİL AKA

(3)

ii

TEZ KABUL TUTANAĞI

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Dr. Öğr. Üyesi Serkan Tevabil AKA danışmanlığında, Hasan ÖZ tarafından hazırlanan bu çalışma .../.../... tarihinde aşağıdaki jüri tarafından. Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı’nda yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Başkan : Prof. Dr. Gökhan BAYRAKTAR İmza: ……….. Jüri Üyesi : Prof. Dr. Hüseyin KIRIMOĞLU İmza: ……….. Jüri Üyesi: Dr. Öğr. Üyesi Serkan Tevabil AKA İmza: ………..

Yukarıdaki imzalar adı geçen öğretim üyelerine aittir.

…. /……/…….

Doç. Dr. Alperen KAYSERİLİ Enstitü Müdürü

(4)

iii

27/06/2018

SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliğine göre hazırlamış olduğum “Modern Olimpiyat Oyunlarında Türkiye’nin Güreşte elde ettiği sonuçların incelenmesi“ adlı tezin tamamen kendi çalışmam olduğunu ve her alıntıya kaynak gösterdiğimi taahhüt eder, tezimin kağıt ve elektronik kopyalarının Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü arşivlerinde aşağıda belirttiğim koşullarda saklanmasına izin verdiğimi onaylarım.

Lisansüstü Eğitim-Öğretim yönetmeliğinin ilgili maddeleri uyarınca gereğinin yapılmasını arz ederim.

∆ Tezimin tamamı her yerden erişime açılabilir.

∆ Tezim sadece İbrahim Çeçen Üniversitesi yerleşkelerinden erişime açılabilir.

∆ Tezimin 6 ay süreyle erişime açılmasını istemiyorum. Bu sürenin sonunda uzatma için başvuruda bulunmadığım takdirde, tezimin tamamı her yerden erişime açılabilir.

Hasan Öz

(5)

iv İÇİNDEKİLER

TEZ KABUL VE ONAY TUTANAĞI……….………..……ii

TEZ ETİK VE BİLDİRİM SAYFASI……….….…………..……iii

İÇİNDEKİLER……….……….……..iv ÖZET………..……….……….….….…vii ABSTRACT……….………...…viii ÖNSÖZ………....ix TABLOLAR DİZİNİ……….………..……….…...….x GRAFİKLER DİZİNİ……….……….……….…..xii KISALTMALAR DİZİNİ……….…….…..………….…xiii 1.Giriş………..……….……...…..………1 1.1. Problem…………...2 1.1.1. Alt başlıklar………...………..…….……..……..2 1.2. Amaç………...……...2 1.3 Önem……….………..……2 1.4. Varsayımlar……….……….………..…3 1.5. Sınırlılıklar………...………..……...3 1.6. Tanımlar………...………...………3 2. Kavramsal Çerçeve ……….…….…….………..…….…..4 2.1. Olimpiyatlar………..……….…...…….….….………..4

2.1.1. Olimpiyatların Tarihsel Gelişimi……….….………...….4

2.1.2. Modern Olimpiyat Oyunları……….……..…..…5

2.1.2.1. Modern Olimpiyat Oyunlarındaki Branşlar……….……..…..6

2.1.2.2. Modern Olimpiyat Oyunlarında Güreş……….…...……6

2.2. Güreş……….……….…..……….………..….…7

2.2.1. Güreşin Dünya Tarihçesi……….…...….….8

2.2.2. Türklerde Güreşin Tarihçesi ……….….…...……..9

2.2.3. Güreş Stilleri……….….……….…13

(6)

v

2.2.5. Modern Olimpiyat Oyunlarında Türk Güreşi……….………18

3.Yöntem………..………..19 4.Bulgular ve Yorum 4.1. 1896 Atina Oyunları……….…...21 4.2. 1900 Paris Oyunları……….……21 4.3. 1904 St. Louis Oyunları………….……….………21 4.4. 1908 Londra oyunları……….….22 4.5. 1912 Stockholm Oyunları……….………..22 4.6. 1920 Anvers Oyunları……….…....23 4.7. 1924 Paris Oyunları……….24 4.8. 1928 Amsterdam Oyunları……….……….25

4.9. 1932 Los Angeles Oyunları……….………27

4.10. 1936 Berlin Oyunları……….………27 4.11. 1948 Londra Oyunları……….………..30 4.12. 1952 Helsiki Oyunları………..……….……34 4.13. 1956 Melbourne Oyunları……….……37 4.14. 1960 Roma Oyunları………..…40 4.15. 1964 Tokyo Oyunları………..……….…..43 4.16. 1968 Meksiko Oyunları………..…….…..46 4.17. 1972 Münih Oyunları……….….…..49 4.18. 1976 Montreal Oyunları………..……..52 4.19. 1980 Moskova Oyunları...………….……….…..….…55

4.20. 1984 Los Angeles Oyunları……….……….….56

4.21. 1988 Seul Oyunları……….…...58

4.22. 1992 Barselona Oyunları……….…..61

(7)

vi 4.24. 2000 Sidney Oyunları………..………..68 4.25. 2004 Atina Oyunları………..…….71 4.26. 2008 Pekin Oyunları……….……….……....73 4.27. 2012 Londra Oyunları………..………..77 4.28. 2016 Rio Oyunları……….….80 5. Sonuçlar ve Tartışma……….….……....84 KAYNAKLAR……….…..99 ÖZGEÇMİŞ………..102

(8)

vii ÖZET

YÜKSEK LİSANS TEZİ

MODERN OLİMPİYAT OYUNLARINDA TÜRKİYE’NİN GÜREŞTE ELDE ETTİĞİ SONUÇLARIN İNCELENMESİ

Tez Danışmanı: Dr. Öğr. Üyesi Serkan Tevabil AKA

2018, 105 sayfa

Jüri: Prof. Dr. Hüseyin KIRIMOĞLU

Prof. Dr. Gökhan BAYRAKTAR

Dr. Öğr. Üyesi Serkan Tevabil AKA

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından organize edilen olimpiyat oyunlarında güreş dalı üç kategoride düzenlenmektedir. Grekoromen stil 1896 yılında, serbest stil ise 1904 yılında oyunlara dâhil edilmiştir. Kadınlar kategorisi ancak 2004 yılında olimpiyatlara dâhil olabilmiştir. Bu çalışmanın amacı modern olimpiyat oyunlarının ilkinden sonuncusuna kadar yapılan oyunlarda; serbest, grekoromen ve kadınlar kategorisinde Türkiye adına yarışan büyükler milli takım güreşçilerinin elde ettikleri sonuçları incelemektir.

Araştırmada tarama modellerinden ‘’örnek olay tarama modeli’’ benimsenmiş, veri toplama yöntemi olarak da ‘’doküman analizi yöntemi’’ kullanılmıştır. 76’sı grekoromen stilde, 88’i serbest stil, 10’u hem serbest hem grekoromen stilde, 5’i kadınlar kategorisinde olmak üzere toplam 179 güreşçinin yaptıkları maçlar ve elde ettikleri madalyalar çalışma kapsamında ele alınmıştır.

Araştırmanın sonucunda serbest stilde Türkiye’yi temsil eden 98 milli güreşçinin 18’i altın 12’si gümüş 9’u bronz olmak üzere toplamda 39 madalya; grekoromen stilde Türkiye’yi temsil eden 86 güreşçinin 11’i altın, 6’sı gümüş, 7’si bronz olmak üzere toplam 24 madalya kazandıkları görülmüştür. Elde edilen sonuçlara göre Türkiye’nin 2016 yılı itibariyle serbest stil en iyi ülkeler sıralamasında 3. sırada, grekoromen stil en iyi ülkeler sıralamasında ise 6. olduğu görülmüştür.

(9)

viii

Sonuçlara bakıldığında ülke sıralamalarına etki eden en önemli faktörlerin, ülkelerin ekonomik durumları, gelişmişlik düzeyleri, küresel savaşların etkisi, spor politikaları, antrenör ve sporcu yeterlilikleri ile ilişkili olduğu görülmüştür.

2018, 105 sayfa

(10)

ix ABSRACT

MASTER THESIS

EVALUATION OF RESULTS OBTAINED BY TURKEY IN MODERN OLYMPIC GAMES

Advisor: Assist. Prof. Serkan Tevabil AKA

2018, 105 pages

Jury: Prof. Dr. Gökhan BAYRAKTAR

Prof. Dr. Hüseyin KIRIMOĞLU

Assist. Prof. Serkan Tevabil AKA

Wrestling in Olympic Games organized by the IOC (International Olympic Committee) is held in three categories. Grecoroman style was included in the games in 1896, and freestyle was included in the games in 1904. The category of women was only included in the Olympics in 2004. The aim of this study is searching the results obtained by adults national team wrestlers representing Turkey in free, Grecoroman and women categories from the first to the last of the modern Olympic Games.

In this research, '' case study model '' is adopted from the screening models and '' document analysis method '' is used as data collection method. The scope of this study includes 179 competitions and medals which are 76 in Grecoroman, 88 in freestyle, 10 in both of free and Grecoroman style, 5 in women’s categories.

The results of the survey demonstrates that 98 national wrestlers representing Turkey won 39 medals in freestyle which of them are 18 gold,12 silver, 9 bronze and 86 wrestlers representing Turkey won 24 medals in Grecoroman style which of them are 11 gold, 6 silver and 7 bronze. According to the obtained results Turkey is at the 3th place in the ranking of freestyle best countries and at the 6th place in the ranking of the Grecoroman style best countries as of 2016.

(11)

x

From the results, it can be seen that the most important factors affecting the country's rankings are related to economic conditions of countries, development levels, effects of global wars, sports politics, trainer and athlete competences.

2018, 105 pages

(12)

xi ÖNSÖZ

Türk kültüründe önemli bir konuma sahip olan güreşin, Dünya’nın en büyük spor organizasyonu olan Olimpiyatlarda, Türkiye’nin sportif açıdan en başarılı spor dalı olduğu bilinmektedir. Bu araştırmada Modern Olimpiyat oyunlarında Türkiye’nin güreş alanındaki yerinin incelemesi amaçlanmıştır.

Öncelikle, tez çalışmam sırasında hiçbir konuda desteğini benden esirgemeyen değerli hocam, tez danışmanım sayın Dr. Öğr. Üyesi Serkan Tevabil AKA hocama, İbrahim Çeçen Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu müdürü Prof. Dr. Gökhan BAYRAKTAR hocama ve desteklerini üzerimden esirgemeyen aileme ve arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum.

Ağrı-2018 Hasan ÖZ

(13)

xii TABLOLAR DİZİNİ

Tablo 1. 1908 Londra Oyunları Madalya Sıralaması………22

Tablo 2. 1912 Stockholm Oyunları Madalya Sıralaması………..23

Tablo 3. 1920 Anvers Oyunları Madalya Sıralaması………23

Tablo 4. 1924 Paris Oyunları Madalya Sıralaması………...25

Tablo 5. 1928 Amsterdam Oyunları Madalya Sıralaması………26

Tablo 6. 1932 Los Angeles Oyunları Madalya Sıralaması………...27

Tablo 7. 1936 Berlin Oyunları Madalya Sıralaması……….30

Tablo 8. 1948 Londra Oyunları Madalya Sıralaması………33

Tablo 9. 1952 Helsinki Oyunları Madalya Sıralaması………..36

Tablo 10. 1956 Melbourne Oyunları Madalya Sıralaması………39

Tablo 11. 1960 Roma Oyunları Madalya Sıralaması………43

Tablo 12. 1964 Tokyo Oyunları Madalya Sıralaması………...46

Tablo 13. 1968 Meksiko Oyunları Madalya Sıralaması………...49

Tablo 14. 1972 Münih Oyunları Madalya Sıralaması………..52

Tablo 15. 1976 Montreal Oyunları Madalya Sıralaması………..54

Tablo 16. 1980 Moskova Oyunları Madalya Sıralaması………..54

Tablo 17. 1984 Los Angeles Oyunları Madalya Sıralaması……….58

Tablo 18. 1988 Seul Oyunları Madalya Sıralaması………..61

Tablo 19. 1992 Barselona Oyunları Madalya Sıralaması……….64

Tablo 20. 1996 Atlanta Oyunları Madalya Sıralaması……….……67

Tablo 21. 2000 Sidney Oyunları Madalya Sıralaması………..70

Tablo 22. 2004 Atina Oyunları Madalya Sıralaması………72

Tablo 23. 2008 Pekin Oyunları Madalya Sıralaması………...76

Tablo 24. 2012 Londra Oyunları Madalya Sıralaması……….……79

(14)

xiii

Tablo 26. 1896-2016 Grekoromen Stil En İyi Ülkeler Sıralaması…...………..87 Tablo 27. 1904-2016 Serbest Stil En İyi Ülkeler Sıralaması……….89 Tablo 28. 2004-2016 Kadınlar Kategorisi En İyi Ülkeler Sıralaması………91 Tablo 29. 1896-2016 Olimpiyat Oyunları Grekoromen ve Serbest Stil ile Kadınlar

Kategorisi Genel Toplam Madalya Sıralaması …………..………...92 Tablo 30. Türkiye Güreş Milli Takımının müsabakalarda elde ettiği sonuçlarının Olimpiyat Oyunlarına göre dağılımları………...95 Tablo 31. Olimpiyatlarda Madalya Kazanan Türk Güreşçiler.……….………….…91

(15)

xiv GRAFİKLER DİZİNİ

Grafik 1. Türkiye Güreş Milli Takımının Olimpiyatlarda elde ettiği madalyalarının Olimpiyat Yıllarına göre Dağılımları……….98 Grafik 2. Olimpiyat Madalyalarının Kıtalara Göre Dağılımı.………...…..…100

(16)

xv KISALTMALAR DİZİNİ

ABD :Amerika Birleşik Devletleri Asbşk. :Asbaşkan

BDT :Bağımsız Devletler Topluluğu ( 1992’de Rusya Birleşik Takımı) Bkz. :Bakınız

Brb. :Beraberlik

Bşk. :Başkan

DLT :Divan-ü Lügat-it-Türk (Kaşgarlı Mahmud) Fed. :Federasyon

FILA :Federation Internationale de Lutte Amateur (Dünya Güreş Federasyonu)

Gal. :Galibiyet

GR :Grekoromen

IOC :International Olympic Committee (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) ME :Ebu'l-Müeyyed (El-Havarizmi)

Mağ. :Mağlubiyet

LL :Serbest

TİCİ :Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı

TMOK :Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi USFSA :Atletik Spor Kulüpleri Birliği

(17)

1 1.Giriş

Spor, bireylerin fizyolojik, psikolojik ve ruhsal açıdan kendisini iyi hissetmesini sağlayan, toplumda davranışlarını düzenleyen, zihin ve motor özelliklerini belirli bir seviyeye ulaştıran biyolojik, pedagojik ve toplumsal bir kavramdır. Başka bir tanımla spor, bireyler arasında fikir, ruh ve bedenen iyileşmesini ve bu öğeler arasında koordinasyonu ve sosyalleştirmeyi amaçlayan bir kavramdır (Yetim, 2015, 25). Sporun zirve organizasyonları olan olimpiyatlar, M.Ö. 776 ve M.S. 392 tarihleri arasındaki dönemde Antik Olimpiyat Oyunları; 1896 yılından günümüze kadar gelen dönemde ise Modern Olimpiyat Oyunları olarak bilinmektedir. Modern Olimpiyat oyunlarında Birinci Dünya Savaşı sebebiyle 1916 yılındaki ve İkinci Dünya Savaşı sebebiyle 1940-1944 yıllarındaki oyunlar düzenlenememiştir. Geriye kalan tüm olimpiyat yıllarındaki oyunlar günümüze kadar süregelmiştir. Modern olimpiyatlar 1896 yılında başladığında 14 ülkenin katıldığı

toplam 43 branş bulunmaktayken, 2016 Rio Oyunlarına 207 ülke 306 branşta katılmıştır. Bu branşlar içerisinde en eski ve en köklü olanların başında güreş gelmektedir.

Güreş; İki kişinin belirli kurallar dâhilinde ve belirli bir alan üzerinde herhangi bir araç kullanmaksızın teknik, beceri, psikoloji, güç ve zekâlarını kullanarak birbirlerini yenmek için uğraştıkları bir yakın mücadele sporudur (Arslan, 1984, 4). Dünya’nın neredeyse tüm bölgelerinde yapılan güreşin tarihçesi ilk insanlara kadar gitmektedir. Dünya üzerinde 200’ün üstünde güreş türünün değişik yörelerde yapıldığı, güreşin evrensel bir spor olduğunu da gösterir. Güreşe bazı devlet ve milletler özel önem vermektedir ve güreş konusunda söz sahibidirler. Güreş branşında önde gelen milletler arasında Türklerde ön sıralarda yer almakta ve güreşi ‘’ata sporu’’ olarak görmektedirler. Türkiye Güreş Milli Takımı, Modern Olimpiyat Oyunlarıyla 1924 yılında tanışmıştır. 1924 Paris Oyunlarından, 2016 Rio Oyunlarına kadar Türkiye’nin katıldığı tüm oyunlarda yerini alan güreş milli takımının elde ettiği sonuçlar gözönünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin en başarılı olduğu branşın güreş olduğu görülmektedir. Bu bağlamda, çalışmanın amacı, Türkiye Güreş Milli Takımının 1924-2016 yılları arasında düzenlenen tüm olimpiyat oyunlarında elde ettiği sonuçların incelenmesidir.

(18)

2 1.1. Problem

“Modern Olimpiyat Oyunlarında Türkiye’nin güreş dalında elde ettiği sonuçlar nelerdir?” sorusu, bu araştırmanın problemini ortaya koymaktadır.

1.1.1. Alt Problemler

 Modern Olimpiyat Oyunları tarihinde güreş dalında Türkiye’yi kaç güreşçi, kaç kez temsil etmiştir?

 Modern Olimpiyat Oyunlarında Türkiye’yi temsil eden sporcular kaç madalya kazanmışlarıdır?

 Türkiye’yi temsil eden güreşçiler toplam kaç maç yapmışlardır?  Türkiye güreş dalında en iyi ülkeler sıralamasındaki durumu nedir?  Olimpiyat Oyunlarında güreş milli takımı kaç olimpiyata katılmıştır?  Serbest güreş milli takımı kaç madalya kazanmıştır ve en iyi ülkeler

sıralamasındaki durumu nedir?

 Grekoromen güreş milli takımı kaç madalya kazanmıştır ve en iyi ülkeler sıralamasındaki durumu nedir?

 Serbest güreş milli takımı kaç müsabakaya çıkmıştır?  Grekoromen güreş milli takımı kaç müsabakaya çıkmıştır?

 Kadınlar kategorisinde Türkiye güreş milli takımı kaç olimpiyata kaç sporcuyla katılmıştır?

 Olimpiyatlarda Türkiye adına en çok milli mayoyu giyen güreşçi kimdir?

1.2. Amaç

Bu çalışmanın amacı; Modern Olimpiyat Oyunlarında Türk güreşinin olimpik gelişimi ve Güreş Türk milli takımının elde ettiği tüm sonuçların incelenmesidir.

1.3 Önem

Türk kültüründe önemli bir konuma sahip olan güreşin akademik ve bilimsel alanda yeterince ele alınmadığı göze çarpmaktadır. Özellikle modern olimpiyat tarihinde sportif açıdan Türkiye’nin güreş dalında sahip olduğu başarılar göz önünde bulundurulduğunda, bu eksikliğin daha fazla ön plana çıktığı görülmektedir. Bu

(19)

3

araştırma modern olimpiyat oyunlarında Türkiye’nin güreşte elde ettiği sonuçları incelemesi bakımından bir ilktir. Modern olimpiyat oyunlarında Türkiye’nin güreş alanındaki yerini inceleyen ve literatüre katkı sağlayacağı düşünülen bu araştırma, benzer araştırmalara ışık tutacak nitelikte olması bakımından önem arz etmektedir.

1.4. Varsayımlar

Araştırma kapsamında toplanan veriler IOC (İnternational Olimpic Comite) ve UWW (United World Wrestling) resmi internet sitelerinden elde edilmiştir. Bu sitelerden elde edilen verilerin ve araştırma ile ilgili diğer kaynaklardan sağlanan bilgi ve belgelerin doğru olduğu varsayılmaktadır.

1.5. Sınırlılıklar

Bu araştırma Türkiye’nin modern olimpiyat oyunlarında güreş dalında elde ettiği sonuçlar ile sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Modern Olimpiyat: Antik Yunan Oyunlarının üzerine restore edilen 1896 yılından günümüze kadar gelen 4 yılda bir yapılan Dünya’nın en büyük çoklu spor organizasyonudur (Seçilmiş, 2004).

Güreş: İki kişinin belirli kurallar dâhilinde herhangi bir araç kullanmaksızın belirli alan üzerinde teknik, beceri, psikolojik güç ve zekâlarını kullanarak birbirini yenme sanatı olup, bütün vücut bölgelerinin ortak çalışmasını ve kuvvet gerektiren bir yakın mücadele sporudur (Arslan, 1984)

Serbest Stil: İki sporcunun ya da iki insanın belirli boyutlardaki minder üzerinde; araç kullanmaksızın Uluslararası Güreş Federasyonu kurallarına uygun biçimde, teknik, beceri, kuvvet ve zekâlarını kullanıp vücudun tüm bölgesiyle tutuş yapılarak birbirlerine üstünlük kurma mücadelesidir (Bodur, 1995).

Grekoromen Stil: Güreşçilerin ayak bileklerinden bele kadar olan bölgelerinin kullanılmadan sadece bel ve bel bölgesinden yukarı kısımlarının tutularak yapılan, belin üst tarafıyla oyunun taktik edildiği ve göğüs göğüse mücadelenin ön planda olduğu bir güreş stilidir (TMOK, 2000).

(20)

4 2. Kavramsal Çerçeve

Araştırmanın bu bölümünde araştırma konusuyla ilgili kuramsal açıklamalar genelden özele doğru gidilerek sistematik bir biçimde verilmektedir.

2.1. Olimpiyatlar

Eski Yunan tarihçileri, oyunları sıralamak ihtiyacıyla M.Ö. 5. Yüzyılda o zamanın belge ve bulgularına dayanarak ve yarışmalarda kazananların adlarının ilk defa tespit edilmiş olduğu oyunları esas tutarak M.Ö. 776 tarihini olimpiyatların başlangıcı olarak tespit etmişlerdir. Oyunların amacı öncelikle Yunan tanrısı Zeus’u anmak, sonra öteden beri olimpiyat bölgesinde didişen halkların oyunlar sayesinde kavgalarını durdurmak ve barışı sağlamaktır (Alpman, 1972).

Olimpia adı; oyunların kendisine izafe edildiği Yunan tanrısı Zeus’un egemenlik bölgesi tasavvur edilen ve Selanik körfezine bakan 3000 metreye yakın yükseklikteki Olimpos dağından türemiştir (Alpman, 1972).

2.1.1. Olimpiyatların tarihsel gelişimi

Antik Olimpiyatlarda yapılan yarışmalar arasında koşular ve güreşler ilk sırayı alırdı. M.Ö. 776 yılında tek bir stadyum koşusu yapılmıştır. Zamanla bunlara atmalar, atlamalar, zırhlı koşular, boks ve araba yarışları dâhil edilmiştir (TMOK, 1985).

Oyunların başlamasından iki hafta önce dini ayinleri yönetecek rahiplerle müsabakada hakemlik yapacak soylular Olemp’e gelerek kendileri için hazırlanan özel dairelere yerleştirilir ve hazırlıklara girişirlerdi (Karaküçük, 1988).

Oyunlarda birinci gün; Gençler koşusu, boks ve güreş yarışmaları, ikinci gün; Hipodroma toplu gidiş, araba ve at yarışları, pentatlon (disk, cirit, atlama, koşu ve güreş), üçüncü gün; koşu yarışmaları, dördüncü gün; güreş, boks ve pankrotion, zırhlı koşu yarışmaları, beşinci gün ise dereceye giren yarışmacıların Zeus tapınağına yürümeleri, zeytin dalı taç töreni, zafer törenleri ve kutlamalar yapılmaktaydı (Karaküçük, 1988).

Romalılar M.Ö. 146’da Yunanistan’ı işgal etmişlerdir. M.S. 324’te hristiyanlığı kabul eden Romalıların başına 379 yılında İmparator Theodosius

(21)

5

geçmiştir ve 393 yılında dinsizlik ve putperestlik gerekçesiyle olimpiyatları kapatmıştır. Böylece tarihin çok öncelerinden başlayıp 1169 yıl devam eden ve 292 kez tekrarlanan Antik Olimpiyat Oyunlarına, 1503 yıl sonraya rastlayan 1896 yılına kadar ara verilmiştir (Karaküçük, 1988).

2.1.2. Modern Olimpiyat Oyunları

1892 yılında USFSA’nın (Atletik Spor Kulüpleri Birliği) kuruluş yılı toplantısında konuşma yapan Baron Pierre de Coubartin, ilk defa olimpiyat oyunlarının yeniden başlamasından söz etti. 1894’de 12 ülkeden gelen 2000 kişinin katıldığı kongrede oy birliği ve alkışlarla olimpiyat oyunlarının yeniden başlaması kararı kabul edilmiş ve Citius, Altius, Fortius (daha hızlı, daha güçlü, daha yüksek), olimpizmin ilk sloganı olmuştur (Fıratlı, 1988).

Eski oyunlar her dört yılda bir aynı yerde tekrarlanırken, Modern olimpiyatların her dört yılda bir Dünya’nın bir başka köşesinde ve şehrinde organize edilerek tüm dünyanın ortak malı olduğu vurgulanmaktadır (Fıratlı, 1988).

1894 yılında toplanan Paris kongresinde alınan olimpiyatların yeniden başlaması kararıyla birlikte oluşturulan Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), modern olimpiyat oyunlarının kontrolü, geliştirilmesi ve gözetiminden sorumludur. IOC, Uluslararası hukuka tabii, tüzel kişiliği olan devamlı bir organizasyondur. Merkezi İsviçre’nin Lozan kentindedir (Fıratlı, 1988).

Olimpizm; spordaki hümanizmada temellenen spora ilişkin bir yaşama anlayışıdır. Olimpizmin insanı kuşatan değerler içermesi olağandır. Sporun temel yapısında insana ilişkin özelliklerinden kaynaklanan yaşama anlayışıda olimpizmdir (Tunç, 1997).

Olimpiyat bayrağı; beyaz zemin üzerine iç içe geçmiş 5 ayrı renkteki halkadan oluşmaktadır. Bu renkler önceleri kıtalara göre değerlendirilmiş, mavi halka Avrupa, siyah halka Afrika, yeşil halka Avustralya’yı, kırmızı halka Amerika’yı, sarı halka ise Asya’yı temsil etmekteydi. Daha sonra IOC bu 5 rengin

(22)

6

olimpiyat oyunlarına katılan üye ülkelerin bayrak rengini simgelediğini açıklamıştır (Karaküçük, 1988).

Olimpiyat meşalesi ise sürekliliği simgeler. Yunanistan’ın Olemp dağında güneş ışığından dev mercekler vasıtasıyla tutuşturulmaktadır. Meşale Oyunların yapılacağı ülkeye kadar elden ele teslim etmek suretiyle, oyunların yapılacağı şehirdeki stadyuma getirilir. Olimpiyat ateşi bu meşaleyle yakılır ve oyunlar başlar. Oyunlar bitene kadar sönmeyen meşale oyunların kapanış programından sonra söndürülür (Karaküçük, 1988).

2.1.2.1.Modern Olimpiyat Oyunlarındaki Branşlar

Bir spor dalının Olimpiyat oyunlarına katılabilmesi için en az 25 ülkede oynanması şarttır. Bu yüzden bazı ülkelerin kendilerine has spor dalları oyunlarda yer almamaktadır (Fıratlı 1988).

Başlıca olimpik spor dalları yapılan son oyun olan 2016 Rio’da; Okçuluk, atletizm, badminton, basketbol, voleybol, boks, kano, bisiklet, atlı sporlar, su sporları, eskrim, futbol, golf, artistik jimnastik, ritmik jimnastik, hentbol, hokey, judo, modern pentatlon, ragbi, atıcılık, tenis, masa tenisi, tekvando, triatlon, halter ve güreş olmak üzere toplam 27 ana branşdır (https://www.olympic.org/rio-2016).

1896 yılında yapılan ilk Modern Olimpiyat Oyunu; atletizm, eskrim, futbol, güreş, halter, bisiklet, tenis, yüzme, atıcılık ve jimnastik branşları olmak üzere toplam 43 alt kategoride yapılmaktayken (Karaküçük 1988), 2016 Rio’da 306 alt kategoride 27 spor branşında oyunlar düzenlenmiştir (https://www.olympic.org/rio-2016).

2.1.2.2. Modern Olimpiyat Oyunlarında Güreş

M.Ö. 776 yılında başlayan Antik olimpiyat oyunlarının 18.sinde (M.Ö. 708) programa dâhil edilen güreş; pentatlonun koşu, uzun atlama, disk atma ve cirit atmadan sonra en belirleyici disiplini olmuştur. Yunanca da beş anlamına gelen ‘’penta’’ kelimesinden türeyen pentatlon çok kısa zaman içerisinde olimpiyatların en gözde sporu haline gelmiştir. Daha sonraları pentatlondan ayrılarak olimpiyatlarda

(23)

7

bağımsız bir spor dalı olarak karşımıza çıkan güreş o dönemlerde yağlı vücutlarla yapılmaktaydı ve amaç rakibin sırtının üç defa yere getirilmesi idi (Seçilmiş, 2004). 1896 yılında yeniden başlayan modern olimpiyatların ilki olan Atina oyunlarında güreş programa dâhil edilmiş olup grekoromen stilde müsabakalar yapılmıştır. 1900 Paris oyunlarında güreş, programa dâhil edilmemiştir. 1904 St. Louis oyunlarında serbest güreş olimpiyat oyunlarına ilk kez dâhil edilirken 1908 Londra oyunlarında hem serbest hem grekoromen güreş müsabakaları yapılmıştır. 1912 Stockholm oyunlarında sadece grekoromen güreşe yer verilirken, 1920 Anvers oyunları dâhil olmak üzere, sonra yapılan tüm oyunlarda hem serbest hem grekoromen güreş olimpiyat oyunları programında daimi olmuştur (https://www.olympic.org/wrestling-greco-roman).

1980’lerin sonuna doğru bayanlar güreş şampiyonaları ve turnuvaları yoğunluk kazandı. Serbest güreşin olimpiyatlara dâhil edilmesinin 100. yılında ise bayanlar güreşi ilk olarak 2004 Atina oyunlarında olimpiyat programına dâhil edilmiştir (https://www.olympic.org/wrestling-freestyle).

Olimpik spor dallarından bazı branşlarda olimpiyat vizesi uygulaması vardı. 2000 Sidney Oyunları öncesi IOC güreşin oyunlara katılması için vize uygulaması olacağını duyurdu. Sidney’den bu yana yapılan tüm oyunlarda vize uygulaması yapılmıştır. Ülkeler vize alamadıkları sıkletlerde oyunlara katılamamışlardır (https://www.olympic.org/wrestling-greco-roman).

2.2. Güreş

Etimolojik olarak güreş; Kaşgarlı Mahmut’un XI. asır Divan-ü Lugat-it Türk adlı eserinde “Çalış” ve “Çelme” kelimesinin karşılığı olarak “küreş” diye tanımlanmıştır. Aynı sayfada “çalışçı” kelimesi “küreşçi” olarak açıklanmıştır. Bu büyük yazar eserinin bir başka yerinde “Kız ila küreşme kısrak ile yarışma” diye bir deyişle örnekleme yapmaktadır. Aynı dönemlere (XI. Asır) tekabül eden ve temel eserlerden biri olan Kutadgu Bilig’de Yusuf Has Hacip; “Güreş” sözcüğünün karşılığı olarak “Küreşmek = Boğuşmak” olarak vurgulamaktadır. Bu iki temel eserlerden yarım asır sonra (1127–1144) yazılmış olan Ebu’l Müeyyed’de de

(24)

El-8

Havarizmi güreşi “küreş” diye tanımlamıştır (http://www.tgf.gov.tr/tr/index.php/tarihce-2/).

2.2.1. Güreş Dünya Tarihçesi

Güreş insanlık tarihinin en eski sporlarından birisidir. İlk insan, yaradılışından beri hayatını sürdürebilmek ve kazanabilmek için zor şartlar altında mücadele vererek varlığını devam ettirebilmek için çeşitli medeniyetler kurmuş, çeşitli bedeni ve kültürel faaliyetler içinde bulunmuştur. İnsan hayatını sürdürebilmek için her türlü canlıya karşı mücadele vermek zorunda kalınca kendi vücut ağırlığı ile kas gücünden faydalanma yoluna başvurmuş dolayısıyla güreş sanatını ortaya çıkarmıştır (Açak 2001). Güreşle ilgili kaynakların incelenmesi sonrasında, İnsanların henüz yerleşik düzene geçmedikleri ilk çağlarda varlıklarını sürdürebilmek, yiyecek temin etmek ve kendilerini korumak amacıyla yaptıkları mücadele ve boğuşmalardaki hareketler güreşe konu olmuştur (Başaran, 1989). İlk çağlarda düşünme yetisi dışında diğer canlılardan farklı olmayan insan doğaya karşı kendini ailesini koruyabilmesi kısaca yaşamını sürdürebilmesi güreşmesine bağlıydı. Kısaca güreşi tanımlarsak; güreş ayakta kalma sanatıdır. Güreş her ne kadar Türklerin ata sporu olarak tanımlansa da yeryüzünde kayıtlara geçmiş 200’ün üzerinde güreş türünün değişik yörelerde yapıldığı, güreşin evrensel bir spor dalı olduğunu gösterir (http://www.turkguresvakfi.org.tr/Guresin-Tarihcesi).

Güreş sporunun ilk izleri, M.Ö. 5000 yıllarına Sümerlerin zamanına kadar uzanır. Çivi yazısı, heykeller ve kabartmalarla yazılmış birçok tarihi arkeolojik izler bulunmaktadır. Bunlar arasında özellikle Eski Mısır’da, Beni-Hassan’ın mezarında bulunan ve 400 çift güreşçiyi temsil eden çizimler en önemli izlerdir. Bu çizimler Eski Mısır’daki güreşçilere, güreş kurallarına ve hakem varlığına tanıklık etmektedir. Tutuşlar serbest olduğu için güreş karşılaşmalarının bazıları ölümle sonuçlanmıştır. Çünkü uygulanan hareketlerde amaç hiç bir kurala uymaksızın rakibin sırtını yere getirmek ya da pes ettirmekti. Yunanlılar için güreş, bir bilim ve ilahi bir sanattı, genç erkekler için en önemli eğitimi temsil etmekteydi. Çeşitli bitkilerden elde ettikleri yağı vücutlarına sürüp, güneş ışığından ya da kışın soğuk aylarından korumak için üzerine ince bir kum tabakası ile kaplamaktaydılar. Güreşten sonra

(25)

9

strigil (kıvrık metal bir çubuk) ile bu tabakayı kazıyıp suyla yıkamaktaydılar. Güreşler o zamanki yazıtlara ve çizimlere göre rakibinin sırtını, kalçalarını, dizini, dirseğini ya da göğsünü yere indiren sporcu müsabakayı kazanmaktaydı. Roma zamanlarında güreş, Etrüsklerin mirası ve Yunan oyunlarının üzerine gelişti. Genç aristokratların, askerlerin ve çobanların favori sporu olan güreş, ünlü roma tarihçisi Classius Dio’ya göre; Romalıların askeri başarısının kökeniydi. Ortaçağ ve Rönesans döneminde güreş, sosyal seçkinler tarafından kaleler ve saraylarda uygulanmıştır. 1500’lü yıllarda, Caravaggio, Poussin, Courbet, Rousseau, Locke, Montaigne gibi çeşitli ressamlar ve yazarların eserlerine güreş konu olmuştur. Özellikle alman sanatçı Albert Dürer tarafından 1512 yılında güreş el kitabı yayınlanmıştır.

Profesyonel güreş adı altında 1830 yılında Fransa’da güreş müsabakaları yapılmıştır. Vahşi hayvanlar, ip yürüyüşü yapan insanlar, sakallı kadınlar gibi sirk gösterisi yapan gruplarla beraber güreşçilerde bu sirk gösterilerinde güreşmişlerdir. 1848 yılında Fransız şovmen Jean Exbroyat sadece güreşçilerden oluşan sirk grubu kurdu. 1870’li yıllarda bu akım diğer Avrupa ülkelerine sıçradı. Avusturya-Macar İmparatorluğu, İtalya, Danimarka ve Rusya gibi ülkelerde grekoromen güreş, Fransız güreşi ya da klasik güreş olarak adlandırılmış ve müsabakalar düzenlenmiştir. Bu profesyonel güreş müsabakalarını 1898 yılında yapılan resmi olmayan Dünya şampiyonası turnuvası takip etmiştir. Bu şampiyonada Fransız Paul Pons ilk gayri resmi dünya şampiyonu ilan edilmiştir. Diğer gayri resmi dünya şampiyonları; Türk Kara Ahmet, Bulgar Nikola Petrov’dur. 19. Yüzyılın sonunda profesyonel güreş Avrupa’nın en meşhur en moda sporuydu. Ancak önceden ayarlanmış maçlar, sahtekârlıkların duyulması, sahte zaferler ve rakiplerin sahte uyrukları yüzünden gözden düşmüştür. Profesyonel güreş birçok ülkede güreş kulüplerinin kurulmasını sağlamış ancak olimpiyat oyunlarının yeniden başlaması üzerine yerini amatör güreşe bırakmıştır (https://unitedworldwrestling.org/organisation/history-wrestling).

2.2.2. Türklerde Güreşin Tarihçesi

Türkler kavimler göçünden önce tabiat güçlerine tapınmanın etkisinde kalarak doğaya, kuvvete tutkun karakteristik özellikleriyle asırlar boyunca güreşi baş tacı yapmıştır. Gılgamış Destanı, Oğuz Kağan yazıtları ve Dede Korkut hikâyeleri güreşle ilgili hikâyeler ve efsanelerden bahseder. Sinoloji profesörü D. Volfram

(26)

10

Eberhad Çin kaynaklarının han zamanında (M.Ö. 2. yüzyıl) güreşle ilgili bilgiler verdiğini ve bu kaynaklarda güreşin ‘’toslama’’ işaretiyle gösterildiğini bildirmektedir. Güreş ve türleriyle ilgili ilk vesikalar da, Çin kaynaklarından tasvir edilebilmektedir. Hanname, Can Çiyan Tezkeresi’nde Türkistan’ın güreşini açıklamakta olup, “güreş” kelimesini “Jiao Çu” şeklinde iki karakter ile ifade etmektedir. Aynı eser güreşlerin yapıldığı esnada güreşçilerin başlarında ve üzerlerinde giysilerin olduğunu ve halk arasında sevilerek yapıldığını vurgulamaktadır (http://www.tgf.gov.tr/tr/index.php/tarihce-2/).

M.Ö. Türk güreşleriyle ilgili ilk belgeler yeni Çin kaynaklarında ve vesikalarında görülmektedir. 1983 yılında Barçuk (Maralbaşı)’un Cona Tim harabelerinde; Çin Fen Bilimleri Akademisi, Arkeoloji Araştırmaları Bölümü’nün 1955–1957 yıllarında Şien (Congen) şehri civarındaki Şonglinten isimli bölgede Han sülalesi dönemine ait 140 numaralı özel bir mezarda bulunan kap ve heykellerde Türk güreşlerinin ilk figürleri tasvir edilmektedir.

İlk Türk güreşlerini, ilk Batı medeniyeti güreşlerinden ayıran birçok özellik bulunmaktadır. Bunlardan birisi Türkler de namahrem yerlerinin her zaman giyimli ve kapalı olmasına rağmen Batılıların çırılçıplak güreştikleri net olarak görülmektedir. Diğer bir ayırıcı özellik ise geleneksel tarzda yapılan Türk güreşlerinin hepsinde müzik bulunmaktadır. Diğer toplumlarda bu gelenek sadece İranlılarda vardır ki bu da İranlılara IX. Asırda Türklerden geçmiş olduğunu göstermektedir (http://www.tgf.gov.tr/tr/index.p/tarihce-2/).

Ancak şu ana kadar tespit edilen belge ve bulguların hiç birisi, Türk güreş geleneğinin zengin boyutlarını yansıtmamaktadır. Çünkü güreş, atlı (binicilik) sporlardan sonra Türklerin sosyal yapı ve yaşayışlarının her safhasında görülebilen diğer bir spordur (http://www.tgf.gov.tr/tr/index.php/tarihce-2/).

Her Türk toplumunun kültür hayatında farklı boyutlarda görülen güreş sporu, Türk spor geleneğinde çok zengin bir yere sahiptir. Buna rağmen eski Türk toplumları daha ziyade göçebe hayatı yaşadıklarından, konuyla ilgili M.Ö. somut belgelere ulaşmak oldukça zordur. Bu yüzden Türk güreş tarihiyle ilgili bir açıklama yapmak gerekirse, bunu üç kısımda ele almak gerekir. Birinci devir; 18. Yüzyılın

(27)

11

başına kadar gelen ve daha çok tarih kitaplarında kısaca bahsi geçen devre. İkinci devir; 18. Yüzyılın başından Koca Yusuf’a kadar (1830-1898) geçen ve daha çok söylentiler halinde bilinen devre. Üçüncü devir ise Koca Yusuf’tan bu yana belgelere dayanan devredir (Koloğlu, 1972).

Eski Türklerin düğün toylarında, nevruz bayramında, zafer şölenlerinde güreştikleri ve bu güreşlerin Anadolu ve Türklerin yaşadığı diğer bölgelerde hala sürdüğü bilinmektedir. Eski Türklerin kendi aralarında harp etmek istemedikleri zaman ve aralarında çıkan anlaşmazlığı çözmek için, karşılıklı çıkardıkları iki pehlivanın kıyasıya güreşinin sonucuna bağladıkları, yenen pehlivanın tarafı galip, yenilen pehlivanın tarafı mağlup sayıldığı bilinmektedir (Manas’ta Türk güreşçisi Koşay Han’ın Çinli Coloy Han’la güreşip yenmesi). Birçok yerde bir süre öncesine kadar güreş yapmayan, ata binmeyen gençlere kız bile verilmemekteydi. Öyle ki köy düğünlerinde mutlaka güreş yapılırdı (http://www.tgf.gov.tr/tr/index.php/tarihce-2/).

Selçukluların Anadolu’ya ilk girip Bizanslarla temasa geçtikleri andan itibaren Türk’ün kuvvet ünü çevrede tanınmaya başlamıştır. 11. Yüzyıl sonlarında Anadolu’ya gelen Haçlı komutanlarından 4. Duc D’Aquitaine, Türkmenleri yakından tanımış ve Avrupa’ya döndüğünde Türklerin kuvvetinden ve güreşlerinden bahsetmiştir (Koloğlu, 1972).

Orta Asya’dan dünyanın çeşitli bölgelerine dağılan Türkler gittikleri yere karakucak (harman) güreşini de götürmüşlerdir. Anadolu’da ve bazı Türk bölgelerinde karakucak güreşleri hala yapılmaktadır. Orta Asya’dan Balkan coğrafyasına taşınan Türkler, burada yağlı güreşi görüp uygulamaya başlamışlardır ve yağlı güreşi benimseyip devam ettirmişlerdir. Yağlı güreşlerde günümüzde birçok Anadolu şehrinde yapılmakta olup özellikle Kırkpınar yağlı güreşleri 657 yıldır devam etmektedir. Karakucak güreşi, aba güreşi ve şalvar güreşi Türklere has diğer güreş türleridir (http://www.tgf.gov.tr/tr/index.php/tarihce-2/).

Anadolu Selçuklu devleti zamanında bazı bölgelerde güreş ocakları kurulmuş, Osmanlı Devleti zamanında yerini güreş tekkesine hatta saray pehlivanlığına bırakmıştır. İstanbul’da Zeyrek, Mekke, Cidde, İskenderiye, Lazkiye, Şam, Maraş, Amasya, Tokat, Ankara, Kütahya, Tire, Bergama, Manisa, Akhisar, Yenice, Üsküp,

(28)

12

Gelibolu, İpsala, Usturumca, Avlonya, Diyarbakır, Konya, Bursa, Balıkesir, Urfa, Halep, Belgrad, Bağdat ve Edirne’de güreş tekkelerinin bulunduğu bilinmektedir. Güreş tekkeleri, cumhuriyet döneminden sonra günümüz güreş kulüplerine dönüşmüştür (http://www.tgf.gov.tr/tr/index.php/tarihce-2/).

2. Abdülhamid döneminde Avrupa’ya ve Amerika’ya güreşmek için giden Türk güreşçileri yaptıkları güreşler ve gösterdikleri kuvvet gösterileriyle Avrupa ve Amerika basınında ‘’Türk gibi kuvvetli’’ olarak ilan edilmişlerdir. Avrupa’ya 1896 yılında ilk giden Türk güreşçi olarak bilinen Koca Yusuf, ‘’Kuvvet Birimi’’ ve ‘’Korkunç Türk’’ olarak anıldı (Delice, 2005).

Türkler, serbest güreşi asırlardır çayırlarda, düğünlerde, yayla şenliklerinde yaptıkları için günümüz minder serbest güreşine uyumları hiç zor olmamıştır. Bu yüzden 1990lı yıllara kadar Türkiye’de serbest güreş başarıları, grekoromen güreş başarılarından daha fazladır. Türklerin grekoromen güreş ile tanışması ise ancak 1896 yılında Avrupa güreşine giden Koca Yusuf ile olmuştur. Koca Yusuf’tan sonra giden Türk güreşçileride tıpkı Koca Yusuf gibi grekoromene kolay uyum sağlayamamışlar fakat güç ve kondisyonları sayesinde çok az maç kaybetmişlerdir. Grekoromen güreşle tanışmış olan Türk güreşçileri Avrupa’dan döndüklerinde Türkiye’de grekoromen güreşi uygulamamışlardır. Bu yüzden Türkiye’de grekoromen güreş becerisi çok sonraki yıllarda kazanılmıştır (Delice, 2005).

1900-1922 yılları arası Türkiye’nin Balkan Savaşları, Trablusgarp Savaşı, Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş mücadeleleri gibi yoğun savaş programı olmuştur. Bu yüzden yönetim ve halk sadece savaşlara konsantre olmuş güreşlerle ilgilenememişlerdir. Öyle ki 657 yıldır yapılan Kırkpınar yağlı güreşleri bile bu dönemde pek düzenlenememiştir. 1908 yılında TMOK (Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi) kurulmuştur ve aynı yılın aralık ayında IOC Türkiye’yi kabul etmiştir. Türk güreşinin yönetiminde en üst basamağını oluşturan (TGF) Türkiye Güreş Federasyonu, 1922 yılında TİCİ (Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı) bünyesinde kurulmuş, 1923 yılında FILA (Federation Internationale de Lutte Amateur)’ya üye olan Türkiye 1924 Paris oyunlarına davet edilmiştir. Oyunlara katılacak olan Türkiye güreş mili takımının başına Macaristan’dan Raul Peter getirtilmiştir. 1936 Berlin Oyunlarına katılacak olan Türkiye güreş milli takımının başına ise Finlandiya’dan

(29)

13

Onni Pellinen getirilmiştir. Peter ve Pellinen Türkiye’ye grekoromen güreşin temelini atmışlardır (http://www.tgf.gov.tr/tr/index.php/tarihce-2/).

2.2.3. Güreş Stilleri

Grekoromen Güreş: Grek; eski yunan topluluğuna, Romen ise eski Roma insanlarına verilen isimdir. Bu iki tabir Avrupa kıtasının Germen göçünden önceki yerlilerine verilen isimdir. Grekoromen sadece bir güreş türü değil aynı zamanda eski yunan ve roma topluluğunun ortak kültürlerini temsil eder. Grekoromen güreş ilk çağ sonlarına doğru batıda Cebelitarık Boğazından, doğuda İndus Nehrine kadar uzanan coğrafyada uygulanırdı. Grekoromen güreş stilini uygulayan ilk Türkler; Koca Yusuf, Kara Ahmed, Hergeleci İbrahim, Filiz Nurullah, Kurtdereli Mehmet, Adalı Halil, Mandıralı Ahmet ve Kara Osman’dır. Antik Yunan oyunlarındaki güreş müsabakalarının grekoromen stilde yapıldığı bilinmektedir. Modern olimpiyatların ilkinde 1896 yılında olimpiyatlara dâhil edilen grekoromen güreşin ilk Avrupa şampiyonası ‘Orta Avrupa Şampiyonası’ adı altında 1897 yılında düzenlenmiş olup ilk Avrupa Şampiyonu olan güreşçi Rus Hackenschmidt ilan edilmiştir. İlk grekoromen güreş dünya şampiyonası ise 1904 yılında düzenlenmiştir (http://www.tgf.gov.tr/tr/index.php/tarihce-2/).

Serbest Güreş: Vücudun hem üst tarafıyla hem alt tarafıyla teknik uygulanarak rakibinin sırtını yere getirmeye çalışılan stildir. Serbest güreş Dünya’nın pek çok bölgesinde amatör olarak yapılan güreş türüdür. Orta Asya’dan Avrupa’ya göçen kavimler (Türkler), çayırlarda ya da şenliklerde serbest güreş yaparak Avrupa’daki serbest güreş kültürünün artmasını sağlamışlardır. Özellikle Avar Türklerinin yüksek dağlarda kalan kolları Avrupa’ya bu tür güreşi yaymışlardır. Fakat kısa zamanda unutulmaya ve uygulanmamaya başlamıştır. Kuzey Amerika’nın bazı bölgelerinde ‘’karakucak’’ diye tabir ettiğimiz türde güreşler yapılmaktadır. İngiltere’nin güney kısımlarında ve Fransa’nın batı tarafındaki Bröton bölgesindekiler serbest güreşi bilmektedir. İsviçre’nin dağ köylerinde bu güreşi Attila ve Cengiz’in ordusundan ayrılan askerlerin taşıdığı sanılmaktadır. Amatör olarak yapılan serbest güreş, kavimler göçünden 1800’lü yıllara kadar olan zamanda Avrupa’da aktif olarak uygulanmamıştır ve grekoromen güreşin gölgesinde kalmıştır. Asya ve Amerika’da daha çok bilinen serbest güreş, 1800’lü yıllardan sonra

(30)

14

grekoromen kadar olmasa da Fransa’da düzenlenen bazı sirklerde müsabakaları yapılmıştır. Olimpiyatlara 1904 yılında dâhil olan serbest güreşin ilk Avrupa Şampiyonası 1929 yılında, ilk Dünya şampiyonası ise 1951 yılında yapılmıştır (http://www.tgf.gov.tr/tr/index.php/tarihce-2/).

Kadınlar Güreşi: Kadınlar güreşi 1980lerin sonlarına doğru gelişimi tamamlandı. Serbest stilde uygulaması yapılmaktadır. Fransa’nın girişimleriyle başlarda gösteri sporu olarak tanıtılan kadınlar güreşi 1985 yılında Dünya Güreş Festivali adı altında ilk resmi turnuvası yapıldı. Aynı yıl içinde yıldızlar ve gençler kategorisinde de bu festival turnuvası yapılmıştır. 1987 yılında ilk Dünya Şampiyonası, 1988 yılında ise ilk Avrupa Şampiyonası yapılmıştır. Olimpiyatlara dahil olması ise serbest güreşin oyunlara dahil edilmesinin 100. yılı münasebetiyle ve serbest ile grekoromen sıkletinin 10’dan 7’ye düşürülmesi sebebiyle 2004 yılında Atina Oyunlarına dahil edilmiştir (https://www.olympic.org/wrestling-freestyle).

2.2.4. Güreşteki Sıkletler

Eski FILA şimdiki adıyla UWW (Dünya Güreş Birliği) tarafından, ilk şampiyonalardan günümüz şampiyonalarına dek defalarca sıklet değişikliği yapılmıştır. İlk Olimpiyat, Dünya ve Avrupa şampiyonalarında tek sıklet ya da iki sıklet yer almaktayken, bu sıklet sayıları sayıları 1969 yılına kadar 10 sıklete kadar artırılmıştır. 1997 yılında yapılan dünya şampiyonasında 8 sıklete düşürülmüş, ardından 2002 yılındaki dünya şampiyonasında 7 sıklete düşürülmüş ve son olarak 2016 olimpiyat oyunlarında grekoromen, serbest ve bayanlarda 6’şar sıklet yer almıştır (https://unitedworldwrestling.org/database).

Sıkletlerin Tarihsel Değişimi: 1896 yılında Atina’da yapılan ilk modern olimpiyatta grekoromen güreşe yer verildi ve ağırlık sınırlaması olmayan tek bir sıklette müsabakalar yapıldı.

1904 yılında yapılan ilk grekoromen güreş dünya şampiyonasında 75 ve +75 olarak iki sıklet yer almasına rağmen aynı yıl yapılan St. Louis Olimpiyatları’nda sadece serbest güreş vardı ve güreşler 7 sıklette yapıldı. Bu sıkletler şu şekildedir: 47.6, 52.1, 56.7, 61.2, 65.2, 71.6 ve +71.6.

(31)

15

1905 yılında yapılan Grekoromen Güreş Dünya Şampiyonasında 68, 80 ve +80 olarak üç sıklet belirlendi ve güreşler bu üç sıklet üzerinden yapıldı.

1906 yılında yapılan ara olimpiyatlarda grekoromen güreş müsabakaları yapıldı, 75, 85 ve +85 olarak üç sıklet yer aldı. Aynı sıkletler 1907 yılında yapılan Dünya grekoromen güreş şampiyonasında da yer aldı.

1908 Olimpiyat oyunlarında grekoromen stilde; 66.6, 73, 93 ve + 93 olarak 4 sıklet yer alırken, serbest stilde; 54, 60.3, 66.6, 73 ve +73 olmak üzere 5 sıklet yer aldı. 1908 ve 1909 yılında yapılan dünya grekoromen güreş şampiyonalarında 75 ve +75 olarak sadece iki sıklete yer verildi.

1910 yılındaki Dünya grekoromen güreş şampiyonasında 60, 70, 85 ve +85 olarak 4 sıklet yer aldı. 1911 yılındaki Dünya grekoromen güreş şampiyonasında ise sıklet sayısı beşe yükseldi ve 60, 67, 73, 83 ve +83 olarak belirlendi.

1912 oyunlarında sadece grekoromen güreş vardı ve güreşler;60, 67.5, 75, 82.5 ve +82 olarak belirlenen 6 sıklette yer aldı.

1913 Dünya grekoromen güreş şampiyonasında 67.5, 75, 82.5 ve +82 olarak dört sıklet vardı.

1920 Olimpiyat oyunlarında hem grekoromen hem de serbest güreş yer aldı ve iki kategoride de aynı sıkletler yer aldı; 62, 67.5, 75, 82.5 ve +82. Bu sıkletler aynı yıl yapılan Dünya grekoromen güreş şampiyonasında da kullanılmıştır.

1921-1922 Dünya grekoromen güreş şampiyonalarında ve 1924 Olimpiyat oyunlarında grekoromende 6 sıklet belirlendi; 58, 62, 67.5, 75, 82.5 ve +82. 1924 oyunlarında serbest güreşte ise 7 sıklet vardı; 56, 61, 66, 72, 79, 87 ve +87.

1928 olimpiyatlarında grekoromen stil sıkletleri; 58, 62, 67.5, 75, 82.5 ve + 82.5 şeklinde 6 sıklet yer alırken serbest stil sıkletleri; 56, 61, 66, 72, 79, 87 ve +87 şeklinde 7 sıklette yer aldı.

1932 ve 1936 oyunlarında, grekoromen ve serbest stil güreşleri; 56, 61, 66, 72, 79, 87 ve +87 olarak belirlenen 7 sıklet üzerinden yapıldı.

(32)

16

1946 yılında yapılan Avrupa serbest güreş şampiyonasında; 52, 57, 62, 67, 73, 79, 87 ve +87 olarak belirlenen 8 sıklet; 1948, 1952, 1956 ve 1960 olimpiyatlarının hepsinde, hem grekoromen hem de serbest stilde kullanıldı. 1950 yılından 1961 yılına kadar yapılan Dünya güreş şampiyonalarında da bu 8 sıklet yer aldı.

1964 ve 1968 oyunlarında, grekoromen ve serbest stilde; 52, 57, 63, 70, 78, 87, 97 ve +97 olarak belirlenen aynı sıkletler yer aldı; 8 sıklet.

1972, 1976, 1980, 1984 oyunlarında grekoromen ve serbest stilde 10 sıklet vardı. 48, 52, 57, 62, 68, 74, 82, 90, 100 ve +100 olarak belirlenen bu 10 sıklet, 1969 yılından 1983 yılına kadar yapılan Dünya güreş şampiyonalarında da bu aynı 10 sıklet kullanıldı.

1985 Dünya güreş şampiyonasından 1988, 1992 ve 1996 Olimpiyatları dahil olmak üzere 1997 yılına kadar aynı 10 sıklet vardı değişen tek sıklet +100 olan ağır sıkletin 130 kg olarak değişmesi oldu.

1997 Dünya güreş şampiyonalarında sıklet sayısı 8’e düştü ve 54, 58, 63, 69, 76, 85, 97, 130 olarak belirlendi. 2000 oyunları dahil 2002 yılındaki Dünya şampiyonasına kadar bu 8 sıklet kullanıldı.

2002 Dünya güreş şampiyonalarında sıklet sayısı 7’ye indirildi. 2004, 2008 ve 2012 oyunlarında grekoromen ve serbest stilde de kullanılan bu sıkletler; 55, 60, 66, 74, 84, 96 ve 120 kg’dır.

2014-2015 ve 2017 yılı serbest güreş Dünya şampiyonasındaki sıkletler; 57, 61, 65, 70, 74, 86, 97 ve 125 olarak değiştirilerek 8’e yükseldi. Yine 2014, 2015 ve 2017 yılı Dünya grekoromen güreş şampiyonalarındaki sıkletler; 59, 66, 71, 75, 80, 85, 98 ve 130 olarak değiştirilerek 8’e yükseldi.

2016 olimpiyatlarında grekoromen ve serbest stil 6 sıklete düşürüldü. 2016 Rio olimpiyatları grekoromen sıkletleri; 59, 66, 75, 85, 98 ve 130 olarak 6 sıklet belirlenirken, serbest stil sıkletleri ise; 57, 65, 74, 86, 97 ve 125 olarak yine 6 sıklet belirlendi.

(33)

17

2018 yılı Dünya şampiyonaları grekoromen sıkletleri; 55, 60, 63, 67. 72, 77, 82, 87, 97 ve 130 olarak değiştirildi ve sıklet sayısı 10’a yükseldi. 2018 yılı serbest sıkletleri ise; 57, 61, 65, 70, 74, 79, 86, 92, 97 ve 125 olarak değiştirilerek 10’a yükseltildi.

2018 yılından itibaren Olimpiyat Oyunlarında 6 sıklete yer verilirken, Dünya ve Avrupa şampiyonalarında 10 sıklet üzerinden müsabakalar yapılacaktır (https://unitedworldwrestling.org/database).

Kadınlar Güreşi Sıkletleri: 1987 yılında yapılan ilk büyük bayanlar Dünya şampiyonasında 9 sıklet yer aldı. Bu sıkletler; 44, 47, 50, 53, 57, 61, 65, 70 ve 75 olarak belirlendi ve 1996 yılına kadar bu 9 sıklet üzerinden müsabakalar yapıldı. 1997 yılında 6’ya düşen sıkletler; 46, 51, 56, 62, 68 ve 75 olarak belirlendi ve 2001 yılına kadar bu sıkletler devam etti. 2002 yılından 2013 yılına kadar; 48, 51, 55, 59, 63, 67 ve 72 olarak belirlenen 7 sıklet üzerinden, Dünya ve Avrupa şampiyonaları yapıldı.

2014, 2015 ve 2017 yılı Dünya şampiyonalarında sıklet sayısı 8’e yükseltildi. Bu sıkletler; 48, 53, 55, 58, 60, 63, 69 ve 75 olarak belirlendi.

2018 yılı Dünya ve Avrupa şampiyonalarında ise sıklet sayısı 10’a yükseltildi; 50, 53, 55, 57, 59, 62, 65, 69, 72 ve 76.

2004 yılında olimpiyatlara dahil edilen kadınlar güreşi; 2004, 2008 ve 2012 de; 48, 55, 63 ve 72 olarak belirlenen 4 sıklet üzerinden düzenlendi. 2016 Rio oyunlarında6’ya yükselen sıkletler; 48, 53, 58, 63, 69 ve 75 olarak belirlenmiştir (https://unitedworldwrestling.org/database).

2.2.5. Modern Olimpiyatlarda Türk Güreşi

2. Abdülhamid’in 1908’de Manastır ve İstanbul’da 2. Meşrutiyet’i ilan etmesi üzerine dernek kurmak serbestleşti. Uluslararası Olimpiyat Komitesi Türkiye Temsilcisi Selim Sırrı Tarcan’da Osmanlı Olimpiyat Cemiyeti’ni kurmak için çalışmalara başladı. Kendisi öğretmen olduğu için cemiyet başkanlığına gazeteci Ahmet İhsan Tokgöz’ü uygun gördü. Tarcan ise genel sekreterlik görevini üstlendi. 1908 ve 1912 yılında yapılan Olimpiyatlara Türkiye’den toplam 3 sporcu jimnastik

(34)

18

ve atletizm branşlarında katılarak Türkiye’nin olimpiyat macerasını başlatmış oldular (İstanbulluoğlu, 2008).

Türkiye güreş milli takımı ise ilk olarak 1924 yılında Paris Olimpiyatları’nda boy göstermiştir. Paris’e giden toplam 40 sporcunun 5’i güreşçilerden oluşmaktaydı. Türk güreşinin ilk olimpiyat temsilcileri; Mazhar Çakın, Fuat Akbaş, Tayyar Yalaz, Dürrü Sade ve Seyfi Cenap Berksoy olmuşlardır. Dürrü Sade sakatlığı sebebiyle mindere çıkamamıştır. Mazhar Çakın, Fuat Akbaş ve Seyfi Cenap ilk karşılaşmalarında elenirken, Tayyar Yalaz iki tur geçtikten sonra kolundan sakatlanarak çekilmek zorunda kalmıştır (Koryürek, 1996).

1924 Paris Oyunları’ndan sonra Türkiye’nin katıldığı tüm oyunlarda güreş milli takımı kafilede yer almıştır. Bazı oyunlarda Türkiye maddi sıkıntılar yaşadığından dolayı, oyunlara çok az sporcu gönderebilmiş ve gönderilen sporcuların çoğunlunu güreşçilerden oluşmuştur. Örneğin 1956 yılında Melbourne ve Stockholm’de düzenlenen Olimpiyatlara Türkiye sadece 24 sporcu göndermiş olup bu sporcuların 15’i güreşçilerden oluşmuştur (http://www.olimpiyatkomitesi.org.tr/Olimpiyat-Oyunlari/1).

(35)

19 3. Yöntem

3.1. Araştırma Modeli

Çalışmada Araştırmada tarama modellerinden ‘’örnek olay tarama modeli’’ benimsenmiş, veri toplama yöntemi olarak da ‘’doküman analizi yöntemi’’ kullanılmıştır.

Örnek olay tarama modeli, evrendeki belli bir ünitenin kendisini ve/veya çevresiyle olan ilişkilerini derinlemesine ve oldukça geniş bir şekilde inceleyerek, o ünite hakkında bir yargıya varmayı amaçlayan tarama düzenlemeleridir. Yalnızca inceleme konusu olan kişi, durum veya olay için geçerli olan, bir genelleme amacı taşımayan örnek olay tarama modeli, olayların nasılları ve nedenleri üzerinde daha detaylı çalışma olanağı sunar. Bu nedenle bu modelin kullanıldığı çalışmaların en önemli özelliği; kapsamının dar, ancak çalışmanın sonunda elde edilen verilerin oldukça zengin olmasıdır (Karasar, 2011).

Best’in (1959) “mevcut kayıt ya da belgelerin, veri kaynağı olarak, sistemli incelenmesi” olarak tanımladığı “belgesel gözlem”, “doküman metodu” gibi isimlerle de farklı araştırmacılar tarafından anılan doküman analizi yöntemi; çalışılması gereken ünitelerle alakalı yazılmış veya basılmış belgelerin analiz edilmesidir. (Yıldırım & Şimşek, 2006; Karasar,2007; Çepni, 2007).

3.2. Araştırma Grubu

Modern olimpiyatların başlangıcından günümüze dek yapılmış olan tüm olimpiyatlara güreş dalında Türkiye’yi temsilen katılan 76’sı grekoromen stilde, 88’i serbest stilde, 10’u hem serbest hem grekoromen stilde, 5’i kadınlar kategorisinde olmak üzere toplam 179 güreşçinin yaptıkları maçlar, elde ettikleri sonuçlar ve kazandıkları madalyalar çalışma kapsamında ele alınmıştır.

3.3. Verilerin Toplanması ve Analiz Edilmesi

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), Dünya Güreş Birliği (UWW) ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) gibi olimpiyatlar ve güreş dalıyla resmi olarak ilişkisi bulunan ve tüm resmi sonuçların kayıtlarının tutulduğu ve arşivlendiği

(36)

20

kurumların resmi internet sitelerindeki araştırma kapsamında ele alınan tüm kayıtlar ve sonuçlara ulaşılmıştır.

Ulaşılan tüm veriler bir araya toparlanarak çalışma kapsamında farklı açılardan değerlendirilmek üzere incelenmiştir.

(37)

21 4. Bulgular

Bu bölümde 1896 Atina ile 2016 Rio Olimpiyatları arasındaki tüm olimpiyat oyunlarında Türkiye Güreş Milli Takımının elde edilen sonuçlar analiz edilmiş, oyunlarda Türkiye ile ilgili olay ve gelişmelere değinilmiş ve kronolojik olarak açıklanmıştır. 1924 Paris Olimpiyatlarından önceki 6 olimpiyat oyununda Türkiye güreş milli takımı yer almadığından dolayı güreş branşı ile ilgili sonuçlar genel ve yüzeysel olarak sunulmuştur.

4.1. 1896 Atina Oyunları

Atina 1896’ya Deliormanlı Pehlivan Koç Mehmet, bayram güreşine gider gibi gitmiştir, ancak gerekli izin yazıları ve evraklar konusunda sıkıntı çıktığı için organizasyon komitesince güreşmesine izin verilmemiştir (İstanbulluoğlu 2008).

Modern Oyunların birincisi olan Atina’da güreş müsabakaları ağırlık sınırı olmayan tek bir sıklette grekoromen stilde düzenlenmiştir.

1. Alman Carl Schuhmann, 2. Yunan Georgios Tsitas, 3. Yunan Steohanos Christopaulos olmuştur.

Alman atlet Schuhmann ilk olimpiyat şampiyonu olan güreşçi olarak kayıtlara girmiştir (https://unitedworldwrestling.org/database).

4.2. 1900 Paris Oyunları

Güreş program dışı kalmıştır. 4.3. 1904 St. Louis Oyunları

Günümüz Olimpiyat oyunlarında bir sıklette bir devlet en fazla bir sporcu ile katılmaktayken bu oyunlarda böyle bir sınırlandırma yoktu. Sadece Serbest kategoride 7 sıklette düzenlenen bu oyunlara Amerika’dan 48 güreşçi katılmış olup başka hiçbir devlet adına güreşen sporcu olmamıştır. Amerika şampiyonası gibi yapılan bu olimpiyatta 7 altın, 7 gümüş, 7 bronz olmak üzere toplam 21 madalya ABD hanesine yazılmıştır (https://www.olympic.org/olympic-results).

(38)

22 4.4. 1908 Londra Oyunları

Türkiye güreş milli takımının katılmadığı bu oyunlarda hem serbest güreş, hemde grekoromen güreş oyunlara dâhil edilmiştir. Serbest stilde beş sıklet, grekoromen stilde dört sıklet üzerinden yapılan oyunlarda alınan sonuçlar Tablo 1’de belirtilmiştir.

Tablo 1. 1908 Londra Oyunları Madalya sıralaması

Sıra Ülkeler Altın Gümüş Bronz Toplam

1. Büyük Britanya 3 4 4 11 2. ABD 2 X X 2 3. Finlandiya 1 1 2 4 4. İsveç 1 1 X 2 5. Macaristan 1 X X 1 5. İtalya 1 X X 1

7. Rusya İmparatorluğu (1922’ye kadar) X 2 X 2

8. Norveç X 1 X 1

9. Danimarka X X 3 3

10. Kanada X X 1 1

Ev sahibi İngiltere serbest güreşte elde ettiği sonuçlar sayesinde, sıralamada zirvede yer almıştır.

4.5. 1912 Stockholm Oyunları

Türkiye güreş milli takımının katılmadığı bu oyunlarda sadece grekoromen güreş programa dahil edilmiştir (https://unitedworldwrestling.org/database). Beş sıklet üzerinde yapılan müsabakalarda alınan sonuçlar Tablo 2’de belirtilmiştir.

(39)

23

Tablo 2. 1912 Stockholm Oyunları Madalya sıralaması

Sıra Ülkeler Altın Gümüş Bronz Toplam

1. Finlandiya 3 2 2 7

2. İsveç 1 2 1 4

3. Eski Almanya (1945’e kadar) X 1 X 1

3. Rusya İmparatorluğu (1922’ye kadar) X 1 X 1

5. Macaristan X X 1 1

5. Danimarka X X 1 1

Stockholm’de madalyaları 6 ülke paylaşırken Finlandiya sıralamada zirvede yer almaktadır.

4.6. 1920 Anvers Oyunları

Türkiye; Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan ile birlikte Birinci Dünya Savaşı’nı çıkaran ülkelerden biri olduğundan oyunlara davet edilmemiştir (İstanbulluoğlu 2008). Grekoromen ve serbest stilde düzenlenen oyunlarda her iki stilde beşer sıklet üzerinden müsabakalar yapılmıştır. Alınan sonuçlar Tablo 3’te belirtilmiştir.

Tablo 3. 1920 Anvers Oyunları Madalya sıralaması

Sıra Ülkeler Altın Gümüş Bronz Toplam

1. Finlandiya 5 5 2 12 2. İsveç 3 1 2 6 3. ABD 1 2 3 6 4. İsviçre 1 1 X 2 5. Danimarka X 1 1 2 6. Büyük Britanya X X 2 2 7. Norveç X X 1 1

Anvers Oyunlarında madalyaların büyük bir kısmı Kuzey Avrupa ülkelerine gitmektedir. Finlandiya toplam 12 madalya ile sıralamanın zirvesinde yer almaktadır.

(40)

24 4.7. 1924 Paris Oyunları

Yönetici: Ahmet Fetgeri (Fed. Bşk.) Antrenör: Raul Peter (Macaristanlı)

Türkiye güreş milli takımının olimpiyat oyunlarındaki ilk durağı olan Paris oyunlarında beş güreşçi, grekoromen stilde Türkiye’yi temsil etmiştir. Grekoromende 6 sıklet, serbestte 7 sıklet üzerinden yapılan şampiyonada, Türk güreşçileri 2 galibiyet 4 mağlubiyet almış olup toplam 6 maç yapmışlardır. Güreşçilerin aldıkları sonuçlar şu şekildedir;

Mazhar Çakın 58 kg’da ilk tur müsabakasında elendi. Fuat Akbaş 67.5 kg’da ilk karşılaşmasında elendi.

Tayyar Yalaz 75 kg’da ilk tur İspanyol’u ikinci tur Fransız’ı yendikten sonra sıkletinin şampiyonu Finli A. Richard Lindfors ile yaptığı üçüncü güreşinde kolundan sakatlanmasına ve kendisine yapılan ısrarlara rağmen tek koluyla güreşe devam etmiş ve maçı 2-1 kaybetmiştir. Elenmemesine rağmen kolundaki ciddi sakatlık nedeniyle doktorlar güreşmesine kesinlikle izin vermeyince güreşlerden çekilmek zorunda kaldı ve dereceye giremedi.

Dürrü Sade 75 kg’da sakatlığı nedeniyle müsabakalara çıkmamıştır.

(41)

25 Tablo 4. 1924 Paris Oyunları madalya sıralaması;

Sıra Ülkeler Altın Gümüş Bronz Toplam

1. Finlandiya 4 7 5 16 2. ABD 4 1 1 6 3. İsviçre 2 1 2 5 4. İsveç 1 2 1 4 5. Estonya 1 X 1 2 6. Fransa 1 X X 1 7. Macaristan X 1 1 2 8. Belçika X 1 X 1 9. Japonya X X 1 1 9. Büyük Britanya X X 1 1

Tablo 4’te Finlandiya 13 sıklette 16 madalya kazanarak zirvede yer almıştır. Madalyalar 10 ülkeye gitmektedir.

4.8. 1928 Amsterdam Oyunları

Yönetici: Ahmet Fetgeri (Fed. Bşk.) Antrenör: Raul Peter (Macaristanlı)

Amsterdam Oyunları güreş programı grekoromende 6, serbestte 7 sıklet üzerinden yapılmıştır. Oyunlara Türkiye, grekoromen stilde 6 güreşçi ile katılmıştır. Şampiyonada Türk güreşçileri 10 galibiyet 15 mağlubiyet almış olup aldıkları sonuçlar şu şekildedir;

Burhan Conker 58 kg’da Hollandalı Van Maaren ile Danimarkalı Andersona yenilerek elendi.

Saim Arıkan 62 kg’da Yugoslav Milovancev ve Portekizli Aranjo’yu yendi. Mısırlı Kemal ve İtalyan Gerolamo Quaglia’ya yenilerek 6. Oldu.

Tayyar Yalaz 67.5 kg’da Polonyalı Blazca, Yunan Pavlidis, Estonyalı Kap’ı hükmen yendikten sonra Çek Vladimir Vavra’ya galip geldi. Final turunda Alman

(42)

26

Eduard Sperling’e, Macar Lajos Keresztes’e ve Finli E. V. Vesterlund’a yenilerek sıkletinde 4. Oldu.

Nurettin Boytorun 75 kg’da Danimarkalı Johannes Jacobsen’ yenildi, Alman Simon’u ve İsviçreli Frey’i sayı ile yendi. Son maçında Belçikalı Jean Saenen’e yenilerek 7. Oldu.

A. Şefik Bey 82.5 kg’da Fransız Clody ve Mısırlı İbrahim Mustafa’ya yenilerek elendi.

Mehmet Çoban +82.5 kg’da Arjantin’li Bricla ve Danimarka’lı Emil Larsen’i yendi, Finli Hjalman Nyström ile Alman Georg Gehring’e yenilerek 7. oldu(İstanbulluoğlu 2008).

Tablo 5. 1928 Amsterdam oyunları madalya sıralaması;

Sıra Ülkeler Altın Gümüş Bronz Toplam

1. Finlandiya 3 3 3 9 2. İsveç 3 1 X 4 3. Estonya 2 X 1 3 4. Eski Almanya 1 2 1 4 5. İsviçre 1 1 1 3 6. Macaristan 1 1 X 2 6. ABD 1 1 X 2 8. Mısır 1 X X 1 9. Kanada X 1 2 3 9. Fransa X 1 2 3 11. Belçika X 1 X 1 11. Çekoslovakya X 1 X 1 13. İtalya X X 2 2 14. Büyük Britanya X X 1 1

Amsterdam’da madalyalar 14 farklı ülkeye dağılmaktadır. Finlandiya toplam 9 madalya ile sıralamanın başında yer almaktadır (Bkz. Tablo 5).

(43)

27 4.9. 1932 Los Angeles Oyunları

Uzaklığı ve masrafların çok olacağı endişesiyle Türkiye bu oyunlarda yer almamıştır. Oyunlarda serbest ve grekoromen stilde 7’şer sıklet yer almıştır (İstanbulluoğlu 2008).

Tablo 6. 1932 Los Angeles Oyunları madalya sıralaması;

Sıra Ülkeler Altın Gümüş Bronz Toplam

1. İsveç 6 1 3 10 2. ABD 3 2 X 5 3. Finlandiya 2 3 3 8 4. Eski Almanya 1 2 1 4 5. İtalya 1 1 2 4 6. Fransa 1 X 1 2 7. Macaristan X 2 1 3 8. Kanada X 1 X 1 8. Çekoslovakya X 1 X 1 8. Danimarka X 1 X 1 9. Avusturya X X 2 2 10. Avustralya X X 1 1

Los Angeles’da zirveyi İsveç alırken, madalyalar 10 farklı ülkeye gitmektedir.

4.10. 1936 Berlin Oyunları

Yönetici: Ahmet Fetgeri (Fed. Bşk.) Antrenör: Onni Pellinen (Finlandiyalı)

Hakemler: Seyfi Cenap Berksoy, İsmail Hakkı Vefa, Sadullah Çiftçioğlu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde olimpiyatlarda kazanılan ilk madalyalar Berlin oyunlarındadır. Grekoromen ve serbest stilde 7’şer sıklet üzerinden yapılan müsabakalara 11 güreşçi ile katılan Türkiye, 14 sıkletin tamamında mücadele etmiştir. Türkiye güreş milli takımı; 21’i galibiyet, 23’ü mağlubiyet olmak üzere

(44)

28

toplam 44 müsabakaya çıkmışlardır. Güreşçilerden, Yaşar Erkan, Mustafa Çakmak ve Mehmet Çoban hem serbest hem grekoromen stilde mücadele etmişlerdir.

Türk bayrağının ilk kez göndere çekildiği ve Türk İstiklal Marşının ilk kez okunduğu Berlin oyunlarında güreşçilerin aldıkları sonuçlar şu şekildedir;

Serbest güreş sonuçları;

Ahmet Çakıryıldız serbest 56 kg’da Alman Johannes Herbert’e 4:20’de tuşla yenildi. Japon Tambai’yi 2-1 sayıyla, İngiliz Gazot’yu 5:08’de tuşla yendi. Sıkletinin şampiyonu Macar Ödeon Zombori’ye 5:35’te tuşla yenildi ve altıncı oldu.

Yaşar Erkan serbest 61 kg’da Macar Ferenç Toth’a 13:25’te tuşla yenildi. Belçikalı Riske’yi sayıyla yendi, Finli Kustaa Pihlajamaeki’ye 2:40’ tuşla yenilerek sekizinci oldu.

Sadık Soğancı serbest 66 kg’da ADB’li H. Devitt Strong’a sayıyla yenildi, İsveçli Melin’i sayıyla yendi, Finli Hermann’i Pihlajamaeki’ye 5:25’te tuşla yenilerek elendi.

Hüseyin Erçetin serbest 72 kg’da Fransız Jean Jourlin’e yenildi, İngiliz W. Fox’u sayıyla yendi, son maçında sıkletinin şampiyonu ABD’li F. Wyatt Lewis’e 5:59’da tuşla yenilip yedinci oldu.

Mersinli Ahmet Kireççi serbest 79 kg’da Alman Schedler’i, İtalyan Ercole Gallegati’yi, İsveçli’yi, İsviçreli Erns Krebs’i sayıyla yendi. İkinciliği kazanan ABD’li Richard Lanrence Voliva’ya sayıyla yenilerek üçüncü oldu. Bu madalya Türk spor tarihinin ilk olimpiyat madalyası olmuştur.

Mustafa Çakmak serbest 87 kg’da İskoç Tomas Ward’ı yendi, İsviçreli Paul Daetwyler’e 4:40’ta tuşla yenilerek elendi.

Mehmet Çoban serbest +87 kg’da Belçikalı Sharlie’yi sayıyla yendi. Alman Gehring ve Estonyalı Kristjan Palusalu’yu sayıyla yenilerek elendi.

Şekil

Tablo 26. 1896-2016 Grekoromen Stil En İyi Ülkeler Sıralaması…...……………..87  Tablo 27. 1904-2016 Serbest Stil En İyi Ülkeler Sıralaması……………………….89  Tablo 28
Tablo 1. 1908 Londra Oyunları Madalya sıralaması
Tablo 3. 1920 Anvers Oyunları Madalya sıralaması
Tablo 5. 1928 Amsterdam oyunları madalya sıralaması;
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Helsinki, Olimpiyat mahallesi: Helsinki şehri 1938 de payitahtın eksantrik bir bölgesi olan «Kapila» ara- zisi üzerinde Olimpiyat mahallesi kurmak üzere bir in- şaat

• Modern Olimpiyat Oyunları da dört yılda bir yapılan büyük spor organizasyonudur.. • Modern Olimpiyat Oyunlarının kurucusu Baron Pierre

madalyasını kazandığı 1936 ile son yapılan olimpiyat olan 2016 arasında 39 altın, 24 gümüş, 28 bronz olmak üzere toplam 91 madalya kazanmıştır. Türkiye bütün

2020 Olimpiyat Oyunları için planlanan ve Selimiye Kışlası'nın önüne yapılması planlanan 'Boğaziçi Stadyumu'na meslek odalar ı tepkili.2020 için yapılması planlanan

Reuters Haber Ajans ı'na açıklama yapan Gebrselassie, olimpiyatlarda yarışmak istediğini, ancak bu kararının sıcaklık ve hava kirliliğine bağlı olarak

çin'in başkenti Pekin'de gelecek yıl yapılacak olimpiyat oyunları hazırlıkları kapsamında başkentteki hava kirliliğini azaltmak amacıyla yapılan trafik yasağı denemesinin

Alınan tüm ölçümler (sağ ve sol kol, bacak ve gövde YY ve YVK) bağımsız t-test istatistikleri kullanılarak karşılaştırıldı (P<0.05) Bulgular: 74 ve

ğını kontrol ettiklerini gördünüz. Bu ve bunun gibi ilkel altın ara- ma tekniklerinden sonra siyanür altın aramada kullanılmış. Siya- nür nedir? Siyanür