§ ■ . 35
|
Osoıan Hamdı Bey anıldı
j
| O, devrinin büyük bir ressamı (
( aynı zamanda dünya çapında (
¡arkeologlarından birisi idi|
OSMAN HAMDI BEY
| Eskihisar’da
| Çamlık bir
| Tepede yatan
| O. Hamdi Bey
| Öğrenci iken
| Dahi resimle
| İlgileniyordu
Ü Eski Eserler müzesini ve 2 Güzel Sanatlar Akademisini 2 kuran Ressam Osman Ram 2 di Bey 24 Şubat günü yapı sı lan bir törenle anılmıştır. 2 Ölümünün 57. yıldönümü de, Ü layısiyle de Resim Heykel 5 müzesinde yine o gün bir ser 2 gi açılmıştır.
E Devrinin büyük bir ressa- 2 mı ve dünya ölçüsünde de- = ğerli bir Arkeologu olan Os- ü man Hamdi bey İstanbul Ar j§ keoloji müzesiyle Güzel Sa- g natlar Akademisini kur-
E makla kalmamış memleketi- 2 mizde ilk resim müzesinin Ü kurulmasına da çalışmıştır.
Osman Hamdi Be - Ü yin kurulmasına çalıştığı ve 2 arzu ettiği şekilde gerçekleş il tiremeden vefat ettiği ilk re 2 sim müzesini hatırlamama ğ ya imkân yoktur. Bu müzeden ğ kalan, dünya şahaserlerine Ü ait nefis kopya resimler ile = Türk ressamlarına ait tablo 2 ların mühim bir kısmı Resim 2 Heykel Müzesinde yer almış 2 bulunmaktadır.
E Osman Hamdi bey resmi si mize kompozisyonu, yani bir Ü konuyu tanıtan figürlü res- 2 mi getirmek suretiyle devri li nin diğer ressamlarına na aş zaran çok değişik bir yer ka il zanmıştır. Hamdi Bey de bü 2 tün arkadaşları gibi realist Ü bir sanat anlayışı içinde ça-
2 lışmıştır. o kadar k i resmet Ü tiği eşyanın bütün özelliği- 2 ni görmek mümkündür. S İhtimamı ve titiz bir işçi- 2 likle birlikte görülen reali- 2 zasyon kudreti, hemen her Ü eserinde mevcut olduğu gibi Ü bazan valör ve bazan küçük 2 renk aksanlarıyla sağlanan 2 bir hava, resimdeki eşya ve ~ figürleri yumuşak bir şekil- 2 de sarmaktadır. lekelerin
kıymetini bozmadan, detay lar üzerinde edilen ısrar, bu özellikleri ile birieşerek. Hamdi Bey’in uslübunu mey dana getirmiştir, denilebilir.
Sadrıâzam Ethem Paşa nın oğlu olan Osman Ham di bey 1842 de İstanbulda doğmuş, ve 24 şubat 1910 da vefat ederek, vasiyeti ü- zerine Gebze kazasına bağlı Eskihisardaki köşkünün ar ka tarafında bulunan çam lık bir tepeye defnedilmiştir. Osman Hamdi Bey 1857 de daha öğrenci iken resim le ilgilenmiştir, o zaman dan kalma bir iki karaka lem tecrübesi vardır. Aynı yıl Paris’e hukuk tahsili i- çin gitmiş ise de resme olan istidadı onu bu tarafa yö neltmiştir. Paris Güzel Sa natlar okulunda ve özel a- tölyelerde çalışmıştır. Res sam Boulanger ve Gerome. hocaları olmuştur, Pariste 12 yıl kaldıktan sonra 1869 da İstanbula dönmüş ve Mit hat paşanın yanında Umu ru Ecnebiye Müdürü olarak
Bağdat’a gitmiştir. Orada E
kaldığı iki yıl içinde pek 2 çok eserler meydana getir 2 miştir. Yabancı ülkelerdeki « sergilerde teşhir ettiği tab- E
lolardan dolayı altın ve gü- 2 müş madalyalar almıtşır. =
Hayatının son zamanla- = rmda büyük ressam her § gün bir kaç saatini resme 2 ayırmıştır. En çok günlük E
hayatla ilgili konuları işle- 2 miştir.
Dünya çapında bir Arkeo- S log olan Osman Hamdi = Bey, bu gün varlığı ile ifti- | | har ettiğimiz İstanbul Arke 2 oloji müzesini büyük müca 2 dele ve gayretlerle kurmuş 2 ve bu müzeyi meydana çı- 2 kardığı bir çok kıymetli e- 2 serlerle doldurarak halka a- j§ çılmasını sağlamıştır. 2
Başladığı ve kurulmasını 2 çok istediği bu müzenin 1915 2 de aldığı şekli dahi görme- g den vefat eden Osman Ham jş di Bey hukuk siyasal bilgi- ğ ler ve felsefe tarihine ait 2 çalışmaları ile de tanınmış- fj tır Aytekin CENGİ? g
ñíiillililittllllIlilllllllllllillllillilllllllllllllllllimiItlIliUlllillinilillillllllllllllllllllllllllIlillllllilllllIllllllllllillllimillUiillPillllllililllllllllllillllKlllllllilir
Taha Toros Arşivi