• Sonuç bulunamadı

Nazım Hikmet anıldı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nazım Hikmet anıldı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Nâzım Hikmet anıldı

AlR Nâzım Hikm el’in

88’inci doğum yıldönü­ mü nedeniyle önceki gün Türkiye Yazarlar Sendika­ sı tarafından Mülkiyeliler Bir- liği’nin Kuruçeşme’deki Loka­ linde “ Nâzım Hikmet’in Ya­ pıtları ve Sanatı” konulu bir panel düzenlediği Şükran Kur- dakul, Refik Erduran, Demir- taş Ceyhun ve Atilla Coşkun’-

un katıldıkları paneli Atilla Birldye yönetti. Konuşmacılar­ dan önce söz alan SHP İçel Milletvekili Fikri Sağlar,“ Nâ­ zım Hikmet’ln yeterince tanı- tılmadığı bir neslin çocuğu olduğunu” belirterek, “ Ülke olarak değerlerimize sahip çık­ madıkça yeni değerler yarala­ mayız” dedi.

Paneldeki ilk konuşmacı

Şükran Kurdakul, Nâzım Hik-

raet'in kendi dönemi içinde şi­ irini ve şiir savaşımını anlata­

rak ozanın mütareke dönemin­ de ortaya çıktığını, eski kültü­ re sahip çıkma şansının oldu­ ğunu ve güncelin içinde kalıcı olanı yakalayabildiğini belirt­ ti.

Nâzım Hikmet’in oyun ya­ zarlığı üzerine konuşan Refik Erduran da, oyunlarının içeri­ ğinin şairliğinden ve duygusal­ lığından çok düşünceye yakın olduğunu ifade ederek “ Onun bütün oyunlarında bir sevgi

rüzgârı eserdi” dedi. TYS ikinci Başkanı Demir- taş Ceyhun, Nâzım’ın evinin müzeye dönüştürülmesiyle ilgi­ li girişimlerini anlattı ve onun da Yunus Emre gibi bir değil birçok mezarı, birçok müzesi olması gerektiğini vurguladı.

1987 yılından beri Nâzım H ikm et’in yurttaşlık hak ­ kıyla ilgili girişimler çerçeve­ sinde cılız da olsa Nazım’la

ilgili düşüncelerin, bilgilerin kamuoyuna yansımaya başla­ dığını ifade eden avukat Atil­ la Coşkun, TYS’nin 1980 son­ rasının ağır koşullarını resmi olarak ve ciddi bir şekilde yık­ tığım belirterek şunları söyle­ di:

“ Nâzım Hikmet’e verilen mahkûmiyetlerin hiçbiri hu­ kuksal bir nedene dayanmıyor, tik kez 1925 yılında, daha son­ ra da 1927,1929,1931 yılların­ da, 1933’te üç kez, 1936’da ve 1938’de iki kez yargılanan ve hüküm giyen şair Nâzım Hik­ met’e büyük ceza 1951 yılında vatandaşlık haklarının elinden alınmasıyla verilmiştir. Bana göre yaşadığımız bu dönemde Nâzım Hikmet ’le veya yasaklı olan her şair ve sanatçıyla ilgi­ li olarak mücadelenin demok­ ratik niteliği kavranarak adım adım yürümek gerekiyor.”

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Nine apansızın ölüp varı yo ğu ka­ panım elinde kalınca baskısız kalan Sadi, K avuklu H am dinin orta oyun­ larında, Şevkinin tiyatrosunda aktör lüğe

İstatistiksel olarak incelendiğinde, 2019-2020 yılları arasında başvuru şikâyetleri ve konulan ta- nılar arasında anlamlı fark olduğu görülmektedir (sırasıyla p=0,021 ve

A number of independent practice tasks can be suggested for the client following the first consultation, for example, collection of stuttering severity scores during everyday talking

BEN DE FOTOĞRAFINI ÇEKİYORUM — Sami Güner’e göre Yunus Emre’den Tlırgut Uyar’a şairler, insanın ve doğanın şiirini yazıyor, kendisi de fotoğrafını

SEVSAY: Türkiye’de, merhum Cemal Reşit Rey ile 9-10 yıl süren çalışmala­ rımdan sonra uzun bir süre Viyana Mü­ zik Akademisi’nde Kompozisyon ve Or­ kestra

Ana amaçları öğretmek olan eğitim kurumlarının, özellikle de bir sonraki aşaması teorinin pratiğe dökülmesini gerektiren üniversitelerin, çağımızın gerektirdiği

Berk­ soy’un verdiği ad ise performansının süresine uyumlu: “Kendi türünde tek olan üstün kişi, Zümrüdüanka kuşu, operanın divası Semiha B.’nin Semiha B.’ye

“ölüm ü sakın adam yerine koymayın!..” Adamlar, daha doğru deyişle insanlar ölür; ölüm adam olmadığı için ölmez. îl Taha