• Sonuç bulunamadı

The Kleine-Levine Syndrome: A Case Report

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "The Kleine-Levine Syndrome: A Case Report"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kleine-Levin Sendromu: Bir Olgu Sunumu

The Kleine-Levine Syndrome: A Case Report

Hasan Karadað1, Berna Alýþýr2, Sibel Örsel3, Hakan Türkçapar3

1Uz.Dr., 2Dr., 3Doç.Dr., Saðlýk Bakanlýðý Dýþkapý Yýldýrým Beyazýt Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Ankara

SUMMARY

Kleine- Levin syndrome is a neuropsychiatric illness, char-acterised by recurring episodes of hypersomnia, mental disturbances and abnormal behaviour including hyperfa-gia and hypersexuality. The episodes start suddenly and continue during few days to a few weeks. KLS is a rare syndrome but we don't know its prevalence. The syn-drome is seen often between 16-20 ages and effects males more. Ethiopathogenesis is not clear. It is hypoth-esized that dysfunction of the hypothalamic, serotoner-gic and dopaminerserotoner-gic pathways are related with KLS. The episodes generally start suddenly after a viral infec-tion, head injury or sometimes after a psychological stress. Between the episodes, there is no sleep distur-bance and patients are physically and mentally normal. There is not a certain data on frequency of episodes but according to several case reports there are mean 2-12 episodes per year. There is no objective diagnostic crite-rion. EEG and PSG studies don't include specific fea-tures. A lot of KLS patients don't meet the criteria of the international sleep disorder classification. Ýn recent years, shown that the hypersomnia form is not associat-ed with behavioural disorders. In this report we are dis-cussing a 22 years old female outpatient, who has eight hypersomnia episodes without behaviour abnormality in past five years and has elevated growth hormone and elevated cortisole levels, in the context of "monosympto-matic/atypical kleine-Levin syndrome".

Key Words: Kleine-Levin syndrome, sleep disorders, polysomnography.

ÖZET

Kleine-Levin sendromu periyodik hipersomnia, mental bozukluklar, hiperfaji ve hiperseksüalite gibi davranýþ bozukluklarý ile karakterize nöropsikiyatrik bir hastalýktýr. Sendrom ataklar halinde seyreder, ani olarak baþlar ve sonlanýr, birkaç gün ile birkaç hafta arasý sürer. KLS çok nadir görülmekle birlikte yaygýnlýðý bilinmemektedir. En sýk 16-20 yaþlarýnda görüldüðü ve daha çok erkek cin-siyeti etkilediði bildirilmektedir. Etiyopatogenezi bilin-memektedir. Hipotalamik, serotonerjik ve dopaminerjik yolaklardaki disfonksiyonun KLS zemininde yer aldýðý ileri sürülmektedir. Epizotlar genellikle bir viral enfeksiyonu, kafa travmasýný veya psikojenik stresi takiben aniden baþlayabilir. Epizotlar arasýnda uyku bozukluðu görülmez, hastalar fiziksel ve mental olarak normaldir. Literatürde epizot sýklýðý ile ilgili olarak kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, yýlda ortalama iki -oniki epizot geçiren olgular bildirilmektedir. KLS için objektif taný ölçütler bulunmamaktadýr. Literatürdeki hastalarýn elek-troensefalografik ve polisomnografik çalýþmalarý özgün deðiþiklikler içermemektedir. Bu tanýyý alan pek çok hasta uluslararasý uyku bozukluklarý sýnýflandýrmasýnýn taný için gerekli olan kriterlerini tam olarak karþýlamamaktadýr. Son yýllarda hipersomniaya davranýþ bozukluklarýnýn eþlik etmediði formlarýnýn da olduðu gösterilmiþtir. Bu makalede kliniðimizde izlenen, son 5 yýlda 8 hipersomnia ataðýyla birlikte büyüme hormonu ve kortizol yüksekliði saptanan, davranýþ bozukluklarýnýn eþlik etmediði 22 yaþýndaki kadýn hastanýn klinik tablosu "monosempto-matik/ atipik Kleine-Levin Sendromu" çerçevesinde tartýþýlacaktýr.

Anahtar Sözcükler: Kleine-Levin sendromu, uyku bozuk-luklarý, polisomnografi.

(2)

GÝRÝÞ

Uluslararasý uyku bozukluklarý sýnýflandýrýlmasýnda (ICSD) Kleine-Levin Sendromunu (KLS) da içeren reküren hipersomninin taný kriterleri, hasta-da olan iki günden dört haftaya kahasta-dar süren aþýrý uyuma epizotlarý, epizotlarýn yýlda en az bir kez olmasý, ataklar arasýnda uyarýlmýþlýk, fiziksel fonksiyonlar ve davranýþlarýn normal olmasý, hiper-somninin baþka bir uyku bozukluðu, medikal veya nörolojik bozukluk, mental bozukluk, ilaç ve madde kullanýmý ile açýklanamamasý ile tanýmlan-mýþtýr. KLS alt tipi tanýmlanýrken bu belirtilere davranýþsal ve biliþsel belirtilerin eþlik etmesi gerektiði belirtilmektedir (AASM 2005). Bununla birlikte literatürde davranýþsal belirtilerin eþlik etmediði KLS olgularý tanýmlanmaktadýr (Karade-niz ve ark. 2000, Sheldon ve ark. 2005, Shukla ve ark. 2008).

Ýlk kez 1925 yýlýnda Kleine tarafýndan tanýmlanan, KLS, reküren hipersomnia epizotlarý, deðiþen dere-celerde davranýþsal ve biliþsel bozukluklar, kompul-sif yeme davranýþý (hiperfaji) ve hiperseksüalite ile karakterize nadir görülen nöropsikiyatrik bir hastalýktýr. Ataklar halinde seyreden sendromda, atak ani olarak baþlar, birkaç gün ile birkaç hafta arasý sürer ve ani olarak sonlanýr. Ataklar arasý dönemlerde uyku bozukluðu görülmez, kiþi fiziksel ve mental olarak saðlýklýdýr. Atak sýklýðý yýlda orta-lama iki kez olmakla birlikte, yýlda oniki atak geçiren olgular da bildirilmiþtir. Hasta sempto-matik dönemde günün büyük bir kýsmýný uykuda geçirir, tuvalet ve yemek ihtiyacý için yataktan kalkar. Hiperfaji ve hiperseksüalite gibi davranýþ bozukluklarý kompulsif tarzdadýr (AASM 2005). KLS'nin yaygýnlýðý bilinmemekle birlikte çok nadir görülmektedir. En sýk 16-20 yaþ aralýðýnda görülür. Erkek cinsiyetinin daha fazla etkilendiði sendrom-da, erkek/kadýn oraný 4/1 olarak bildirilmektedir. Etiyopatogenezi tam olarak bilinmemekle birlikte, genellikle kafa travmasýný, psikojenik stresi veya viral enfeksiyonlarý takiben ortaya çýktýðý bildirilmiþtir (Arnulf ve ark. 2005). Anormal büyüme hormonu ve prolaktin salýnýmýný içeren hipotalamik disfonksiyon, serotonerjik ve dopaminerjik yolaklardaki disfonksiyon gibi bozuk-luklarýn KLS zemininde yer aldýðý ileri sürülmekte-dir (Billard 2005, BaHammam ve ark. 2008).

Bu yazýda ataklar halinde gelen aþýrý uyuma belirti-leriyle giden, hiperfaji ve hiperseksüalitenin ön planda gelmediði, kortizol ve büyüme hormonunda yükseklik tespit edilen bir KLS olgusu tartýþýlacak-týr.

Olgu

22 yaþýnda kadýn hasta, polikliniðe ataklar halinde olan fazla uyuma þikayeti ile annesi tarafýndan getirildi. Hastanýn son ataðý Kasým 2009'da üst solunum yolu enfeksiyonu sonrasý baþlamýþtý. Bu dönemin 10-15 gün kadar sürdüðü ve günde ortala-ma 15-18 saat uyuduðu öðrenildi. Hasta bu dönemde uyanýk olduðu anlarda da etrafýnda olup bitenlerin gerçek olup olmadýðýndan emin ola-madýðýný, kendini rüyada gibi hissettiðini ve kul-landýðý eþyalarda siyah lekeler gördüðünü belirti-yor. Yine bu dönemde karamsarlýk, ilgi ve istek kaybý, intihar düþünceleri olmuþ. Yaklaþýk 10 gün-den sonra etrafýnda olup bitenlerin farkýna var-maya baþladýðýný, uyku miktarýnýn giderek azaldýðýný ve yaklaþýk 15 günün sonunda tam olarak düzeldiðini belirtmiþtir.

Daha öncesinde de benzer þikayetlerinin olduðu dönemler geçiren hastanýn, ilk þikayetleri Þubat 2005 tarihinde Lise 2. sýnýfta 17 yaþýnda iken baþlamýþ. Derslerde baþarýsýzlýk yaþadýðý bir dönemde geçirdiði bir grip enfeksiyonundan sonra aþýrý uyuma þikayeti baþlamýþ. Bu dönemde has-tanýn psikiyatriye baþvurusu olmuþ ve 1 ay süreyle antidepresif ilaç kullanmýþ. 2006 ve 2007 yýllarýnda, yýlda 2 kez 10-15 gün süren uzun süreli uyuma dönemleri olmuþ. Hastaya 2008 yýlýnda baþvurduðu psikiyatrist tarafýnda hipersomni tanýsýyla modafinil 200 mg/gün tedavisi baþlanmýþ. Modafinil tedavisi alýrken þikayetleri olmamýþ. Hasta 2009 yýlýnda benzer þikayetlerin olduðu 4 dönem geçirmiþ. Hastanýn bu dönemler arasýnda herhangi bir þikayeti olmuyormuþ. Sondan bir önceki aþýrý uykulu olduðu dönemde nöroloji bölümüne baþvuran hastanýn yapýlan nörolojik muayenesinde patolojik bulgu saptanmamýþ. Yapýlan kranial MR ve EEG tetkikleri normal olarak deðerlendirilmiþ.

Hastaya ataðýnýn onuncu gününde bir gece poli-somnografik inceleme (PSG), ertesi günde dört kez çoklu uyku latens testi (MSLT) yapýldý. PSG'de

(3)

total kayýt zamaný 555 dakika, total uyku zamaný 543 dakika, uyku latensi 12 dakika, hýzlý göz hareketleri (REM) uyku dönemi latensi 121 daki-ka, uyku etkinliði %79.2, non-REM birinci dönem (N1) 36 dakika (%6.6), non-REM ikinci dönem (N2) 166 dakika (%31), non-REM üçüncü dönem (N3) 138 dakika (%25.4), REM 99 dakika (%18), 53 kez uyandýðý ve 116 dakikayý (%19) uyanýk olarak geçirdiði tespit edildi. Tetkik süresince hipersomniye neden olabilecek horlama, uyku-apne sendromu ve periyodik bacak hareket bozuk-luðu gözlenmedi. MSLT'de ise ortalama uyku etkinliði %87.1, ortalama uyku latensi 1.9 dakika, birinci kayýtta REM latensi 9.5 dakika iken diðer üç kayýtta uykunun REM ile baþladýðý (SOREM) tespit edildi.

Yapýlan endokrinolojik çalýþmalarda büyüme hor-monu (GH) ve kortizol deðerinin yüksek olduðu saptandý. Yapýlan dinamik testler ile büyüme hor-monundaki bu yüksekliðin fizyolojik olduðuna karar verildi. Hasta endokrinoloji tarafýndan yýllýk takibe alýndý. Herhangi bir madde ve ilaç kullaným öyküsü olmayan hastanýn atak sonrasý dönemde yapýlan psikiyatrik muayenesinde psikopatoloji saptanmadý. Hastanýn ailesinde benzer yakýnmalarý olan kimse yoktu.

Hastaya bizdeki izlemi sýrasýnda modafinil baþ-landý, aile ve bireysel danýþma verildi.

TARTIÞMA

Klein-Levin sendromu, genel olarak ataklar halinde görülen hipersomnia, buna eþlik eden biliþ-sel ve davranýþsal deðiþiklikler þeklinde üçlü belirti kümesi olarak bilinmektedir. Oysa klinik uygula-mada hipersomniyle birlikte diðer belirtilerin eþlik etmediði ya da taný ölçütleri dýþýnda yer alan, örneðin hormonsal deðiþiklikler gibi farklý klinik özelliklerin eþlik ettiði olgular yer almaktadýr. Bu olgularýn gözden geçirilmesiyle taný ölçütleri, farklý klinik görünümler ve etiyolojisi konusunda bilgi birikimi de oluþacaktýr. Bu nedenle "monosempto-matik/atipik Kleine-Levin sendromu" olarak düþünülen olguyu literatürde yer alan farklý klinik görünümlerle birlikte ele aldýk.

Bilindiði gibi KLS tanýsýnda uyku ataklarýna hiper-faji ve hiperseksüalite semptomlarýnýn eþlik etmesi

zorunlu tutulmamaktadýr (Sheldon ve ark. 2005, Shukla ve ark. 2008). Özellikle adolesan dönemde hipersomniye eþlik eden mental bozukluklar varsa diðer taný kriterleri aranmaksýzýn KLS’nin mutlaka düþünülmesi önerilmektedir. Arnulf ve ark. (2005) 186 olguyu gözden geçirdiði makalede, hipersom-nia tüm vakalarda mevcut olan ve taný için zorunlu temel semptom olarak saptanmýþtýr. Hiperfajinin eþlik etmediði durum, periyodik hipersomnia veya atipik KLS (Rosenow ve ark. 2000); ayrýca davranýþ bozukluklarýnýn da eþlik etmediði hipersomni atak-larý ile görülen þekli monosemptomatik form olarak adlandýrýlmýþtýr (Karadeniz ve ark. 2000, Sheldon ve ark. 2005). Literatüre baktýðýmýzda sadece hipersomnia ve mental bozukluklar ile giden KLS olgularý bildirilmiþtir. Hipersomniden sonra en sýk görülen semptom %96 ile biliþsel bozukluklardýr (Arnulf ve ark. 2005). Bizim olgu-muzda da hiperseksüalite ve hiperfaji gibi semp-tomlar eþlik etmiyordu ve hipersomni epizodu sýrasýnda derealizasyon benzeri mental semptom-larý mevcuttu. Literatürde bizim olgumuza benzer þekilde semptomatik dönemde hastanýn kendisini rüyada gibi his ettiði derealizasyon saptanan bir olgu sunumu yer almaktadýr (Itokawa ve ark. 2009). Henüz KLS için objektif taný koydurucu testler yoktur (AASM 2005, Arnulf ve ark. 2005, BaHammam ve ark. 2008). KLS de yapýlan testler esas olarak epilepsiyi (EEG), lokal beyin lezyon-larýný (MRI) ve menenjit ya da ensefaliti (BOS) dýþlamak için yapýlmaktadýr (Arnulf ve ark. 2005). Ayýrýcý tanýda þizofreni, depresyon, bipolar affektif bozukluk manik epizod, konversiyon bozukluðu, somatoform bozukluk ve madde kullanýmýnýn yaný sýra narkolepsi, obstrüktif uyku apnesi, hipersom-niye neden olabilen santral sinir sistemi hastalýk-larý, üçüncü ventrikül tümörleri, ensefalit, sereb-rovasküler hastalýklar ve kafa travmalarý dýþlan-malýdýr (AASM 2005, Arnulf ve ark. 2005, Hirst ve ark. 2007, Huang ve ark. 2005) .

Olgumuzda hipersomniye mental bozukluklarýn eþlik etmesi nedeni ile bu tabloya neden olabilecek merkezi sinir sistemi (MSS) hastalýklarý ayýrýcý taný-da gözden geçirildi. Yapýlan biyokimyasal ve radyo-lojik tetkikler, EEG ve nöroradyo-lojik deðerlendirme sonunda MSS patolojisi bulunamamýþtýr. Ayrýca bu semptomatolojiye neden olabilecek psikiyatrik

(4)

hastalýklar, hastanýn anamnezi ve psikiyatrik muayenesi ile dýþlanmýþtýr.

KLS'de tetikleyici (ortaya çýkarýcý) faktör olarak genellikle viral enfeksiyonlar bildirilmektedir (AASM 2005, Arnulf ve ark. 2005, Huang ve ark. 2005, Rosenow ve ark. 2000). Bu olguda da ilk ve son ataðý öncesinde üst solunum yolu enfeksiyonu olmasý bu bilgiyi destekler niteliktedir. Anormal büyüme hormonu ve prolaktin salýnýmýný içeren hipotalamik disfonksiyon, serotonerjik ve dopami-nerjik yolaklardaki disfonksiyonun KLS'nin zemi-ninde yer aldýðý düþünülmektedir (Billiard 2005, BaHammam ve ark. 2008). KLS'de kortizol yüksek-liði bildiren çalýþma yayýnlanmazken, büyüme hor-monu yüksekliði bildiren bir kaç çalýþma yayýnlan-mýþtýr (Arnulf ve ark. 2005, Rosenow ve ark. 2000). Bizim olgumuzda hem büyüme hormonu hem de kortizol yüksekliði mevcuttu.

KLS'de atak sýrasýnda rutin EEG incelemesinde, temel aktivitede yavaþlama ve paroksismal 4-6 Hz'lik teta aktivitesi görülür (Wilkus ve Chiles 1975, Adlakha ve Chokroverty 2009). Arnulf ve ark. (2005) yýlýnda yayýnladýklarý çalýþmalarýnda olgularýn %70'inde zemin aktivitesinde nonspesifik yavaþlama izlenirken, geri kalan olgularda ise nor-mal sýnýrlarda EEG izlendiðini bildirmiþlerdir (Arnulf ve ark. 2005). Bizim olgumuzda EEG nor-mal olarak tespit edilmiþtir.

Arnulf ve ark. (2005) 186 vakayý gözden geçirdik-leri makalede PSG çalýþmasý yapýlan 40 hastanýn ortalama gece uykularý 445±122 dakika, dönem I uykusu %6±4, dönem II uykusu %56±9, dönem III uykusu %19±11, REM uykusu %19±6 olarak saptanmýþtýr. Adlakha ve Chokroverty (2009) olgu-larýnda ise PSG'de dönem III uykusunda artma (toplam uyku süresinin %28’i), Huang ve ark. (2008) 17 KLS hastanýn PSG çalýþmasýnda uyku etkinliðinde azalma, sýk uyanmalar ve dönem III

uykusunda azalma tespit etmiþlerdir. Genellikle REM latensinin kýsaldýðý veya normal bulunduðu bildirilmektedir (Adlakha ve Chokroverty 2009, Rosenow ve ark. 2000). Bizim olgumuzdaki sýk uyanmalar, uyku etkinliðindeki azalma ve uyku dönemlerinin süreleri literatürü destekler nitelik-teydi. Fakat bizim olgumuzdaki REM latensinin uzamasý literatür ile uyumlu deðildi.

MSLT çalýþmalarýna baktýðýmýzda genel olarak uyku latensinde kýsalma, 19 hastanýn 6'sýnda narkolepsi benzeri patern bildiren yayýnlarýn (Arnulf ve ark. 2005) yaný sýra, SOREM tespit eden (Huang ve ark. 2008) ve etmeyen (Adlakha ve Chokroverty 2009) çalýþmalar da mevcuttur. Bizim olgumuzda da uyku latensi kýsa ve SOREM'ler mevcuttu.

Sonuç olarak bu yazýda 5 yýl içerisinde 8 kez ortaya çýkan, ortalama 15 gün kadar süren, günde ortala-ma 15-20 saat süren uyku ile birlikte derealizasyon þeklinde mental semptomlarý olan ve kortizol ile büyüme hormonu yüksekliði tespit edilen 22 yaþýn-da bir kadýn hasta sunulmuþtur. Yapýlan tüm kan, EEG, radyolojik tetkikleri ve ilgili bölümlere yapýlan konsültasyonlarý sonunda MSS patolojisi tespit edilememiþtir. Atak sonrasý psikiyatrik muayenesi normal olarak deðerlendirilmiþtir. Ataklarýn özellikleri göz önüne alýnarak "mono-semptomatik/atipik Kleine-Levin sendromu" tanýsý, konulan hastanýn tanýsý yapýlan polisomnografik inceleme ile desteklenmiþtir. KLS nadir görülen bir sendrom olmakla birlikte, adolesan dönemde görülen hipersomni ataklarýnýn ayýrýcý tanýsýnda mutlaka düþünülmelidir.

Yazýþma adresi: Dr.Hasan Karadað, SB Ankara Dýþkapý Yýldýrým Beyazýt Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Ankara, karadagh@yahoo.com

KAYNAKLAR Adlakha A, Chokroverty S (2009) An adult onset patient with

Kleine-Levin syndrome responding to valproate. Sleep Med, 10: 391-393.

American Academy of Sleep Medicine (AASM) (2005) The International Classification of Sleep Disorders, 2nd Ed, Diagnostik and Coding Manuel. Westchester, Illionis, s.95-97. Arnulf I, Zeitzer JM, File J ve ark. (2005) Kleine-Levin syn-drome: a systematic review of 186 cases in the literature. Brain, 128:2763-2776.

BaHammam AS, GadElRab MO, Owais MS ve ark. (2008) Clinical characteristics and HLA typing of a family with Kleine-Levin syndrome. Sleep Med, 9:575-578.

Billiard M (2005) The Kleine-Levin syndrome: a paramedian thalamic dysfunction? Sleep, 28:955-960.

Carpenter S, Yassa R, Ochs RA (1982) Pathologic basis for Kleine-Levin syndrome. Arch Neurol, 39:25-28.

(5)

Unusual Behaviors in a 14-Year Old Adolesant. J Dev Behav Pediatr, 28: 475-477.

Huang YS, Guilleminault C, Kao PF ve ark. (2005) SPECT Findings in the Kleine-Levine syndrome. Sleep, 28:955-960. Huang YS, Lin YH, Guilleminault C (2008) Polysomnography in Kleine-Levine syndrome. Neurology, 70:795- 801.

Itokawa K, Fukui M, Ninomiya M ve ark. (2009) Gabapentin for Kleine-Levin syndrome. Inter Med, 48:1183-1185.

Karadeniz D, Erdem E, Gürdal A ve ark. (2000) Monosympatomatic Kleine-Levin syndrome: a case report. Cerrahpaþa J Med, 31:243-248.

Rosenow F, Kotagal P, Cohen BH ve ark. (2000) Multiple sleep latency test and polysomnography in diagnosing Kleine-Levin

syndrome and periodic hypersomnia. J Clin Neurophysiol, 17: 519-522.

Sheldon SH, Ferber R, Kryger MH (2005) Kleine-Levin syn-drome and recurrent hypersomnias, in Principles and Practice of Pediatric Sleep Medicine, 1st Ed, bölüm 16, Philadelphia, Elsevier Health Sciences, s.190-196.

Shukla G, Bhativa M, Singh S ve ark. (2008) Atypical Kleine-Levin syndrome: Can insomnia and anorexia be features too? Sleep Med, 9:172-176.

Wilkus RJ ve Chiles JA (1975) Electrophysiological changes during episodes of the Kleine- Levine syndrome. J Neurol Neurosurg Psychiatry, 38:1225-123.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çal›flmada, A¤ustos 2007’de Haydarpafla Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi’ne makülopapüler dö- küntü, atefl ve miyalji flikayetleriyle baflvuran ve kene

ICD (International Classification of Disease) ve DSM (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) s›n›fland›rmalar›nda YAB için farkl› tan› ölçütleri

Akademik Bakış Cilt 11 Sayı 23 Kış 2018 239 olan ve Alparslan Türkeş diye bilinen bir kurmay subay” 97 olarak tarif etmiş ve yeni bir. tartışmanın

According to the ACR classification in 1987, RA can be diag- nosed when at least four out of seven criteria are observed (joint stiffness for at least 6 weeks and morning stiffness

To get a more complete view, large attributes affecting technology- based self-service standard of banking (TBSSB) services is grouped into dimensions in the current report, and their

The patient had no neurological deficits after microsurgical clipping treatment till the third postoperative day when sudden right peripheral facial paralysis and diplopia

yaşayan çocuğu olarak, annenin ikinci gebeliğinden, zamanında, sezaryen ile hastanede 1430 gr olarak doğan, gebelik yaşına göre küçük doğmuş bebeğin (small for

2009 年 4 月 2 日呼吸之夜 「呼吸之夜」是呼吸治療學系一年一度的盛大晚會,更是全校一同感動的夜 晚。