• Sonuç bulunamadı

Barış Manço kendi kendisiyle söyleşi yaptı:Sözüm meclisten dışarı:Sanatçı, kendisine şimdiye kadar hiç sorulmamış soruları yanıtladı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Barış Manço kendi kendisiyle söyleşi yaptı:Sözüm meclisten dışarı:Sanatçı, kendisine şimdiye kadar hiç sorulmamış soruları yanıtladı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Barış Manço kendi kendisiyle söyleşi yaptı:

"7

«Sözüm meclisten

mm

Sanatçı, kendisine

şim d iye kadar hiç

sorulm am ış soruları

yanıtladı

S

AYIN Manço, söyleşi­ mize doğma büyüme hir İstanbullu, yani bir hem­ şehriniz olarak önce kentimizi ilgilendiren bir soruyla başlamak istiyorum. Birkaç günden beri güzel Istanbulumuzun duvarla­ rım yine konser afişlerinizle işgal ediyorsunuz.

— Bir dakika, yalnız benim değil Sezen ve Füsun'un da afiş­ leri var...

— Her neyse, değinmek iste­ diğim konu o değil. Ayrıca Sezen de Füsun da ve hatta Geceye Se­ lam da adam gibi konser afişleri asmışlar. Sizinkilerde ise "A ğır Türk Müziği" diye tuhaf bir ta­ nımlama görülüyor. Yani Klasik Türk Müziği, Türk Sanat Mü­ ziği, Türk Halk Müziği, Türk Hafif Müziği, Türkçe Sözlü Hafif Batı Müziği, Türkçe Tercümeli Mezopotamya Müziği vs. bitti de, bir de sizin Ağır Türk Müziği mi çıktı başımıza...

_ Valla... Biz düşündük ki... _ Ne düşündünüz? Eski köye yeni âdet getirmeyi mi düşündü­ nüz?

— Yok canım, estağfurullah. Hani dedik ki...

— Biliyorum, demişsiniz “ Sözüm Meclisten Dışarı" de­ mişsiniz. Aynen öyle yazıyor afişlerinizde. "A ğır Türk Mü­ ziği: Sözüm Meclisten Dışarı” . Ne demek Sözüm Meclisten Dı­

şarı? Yani yarası olan gocunsun, üstüne alman alınsın filan gibi bir şey mi?

— Canım siz de ne kadar alın­ gansınız, sadece biz...

_ "Sadece biz bu işi biliriz, başka kimse bilmez, en iyisini, en doğrusunu sadece biz biliriz” di­ yorsunuz değil mi? Diğer sa­ natçıları da küçük görüyorsunuz elbette...

_ Ne münasebet canım, du­ rup dururken konuyu nerelere getirdiniz.

_ Y ooo... Kaçmaz... Hiçbiı şey gözümüzden kaçmaz, ö r ­ neğin konser afişlerinizin özellik­ le san zemin üstüne siyah harf­ lerle basılmış olmasmı da bir hay­ li manidar bulduk. Buna da “ rastlantı” demeyeceksiniz her­ halde.

— Ne gibi yani?

— Anlamamazlıktan gelme­ yin, Verem Savaşı Demeği'nin renkleri bunlar. Yani ülkemizde müzik verem olmuş, kan kusu­ yor da, sizler bu konserlerinizle müziğimizi kurtarıyorsunuz.

— Yapmayın yahu, ne kadar da büyüttünüz. Asıl siz öküz al­ tında buzağı arıyorsunuz.

(2)

Baş tarafı 1. Sayfada Lafı çevirmeyin... Şimdi de öküz diyerek dikkatleri başka noktaya toplamaya çalışmayın. Zaten bir şarkınızda alenen "A r ­

kadaşım Eşşek” diyorsunuz. — Hoppalaa, ne olmuş arka­ daşım eşşek demişsek?

_ Hani arkadaşlarınızı eşşek yerine koymak gibi bir durum ortaya çıkıyor da...

_ Yok devel

_ Hah, işte biz de bunu söy­ letmek istiyorduk. Çünkü kayıt­ lara göre, sizin tam on yıl önce buna benzer bir sabıkanız daha olmuş. 1971’de de "İşte Hendek, İşte Deve" demişsiniz...

_ Affedersiniz ama, konu iyice dağıldı. Lütfen biraz ciddî olup, sadede gelelim. Ve şu eşeği, deveyi, san-siyahh afişleri bir tarafa bırakın da, dilinizin altın­ daki baklayı çıkartın.

_ Yağma yok! Çıkartayım da onu da besteleyin değil mi?

_ Neyi?..

_ Baklayı elbette... Son pi­ lavınızda "Mercimek" diye bir besteniz olduğunu bilmiyorum mu sanıyorsunuz? Mercimeği şarkı haline getiren, baklayı haydi haydi besteler...

_ Yahu çıldırtmayın inşam. Baklanın da bestesi mi olurmuş? — Yoğurtlu olursa olur her­ halde...

— Yoğurt ancak cacığa

yakı-— Iştee, iyi olacak hastanın ayağına doktor kendiliğinden gelirmiş derler. Nasıl da güzel güzel itiraf ediyorsunuz. Yoğurt, dolayısıyla cacık, dolayısıyla hı­ yar. Hıyarla ilgili düşünceleriniz ise son günlerde herkesin dilinde. Buna ne diyeceksiniz bakalım?

_ Valla, artık size cevap ver­ meyeceğim. Çünkü açık açık yargılamaya başladınız beni...

— Yargılarım elbette... Terkedilmiş sevgili... Kanlı gözyaşları... Kahrolmuş bahtsız çileli ömür... Bahtı kara kahpe felek... Kederli yıllar, elem dolu acı kader gibi konular dururken, “ hıyarlı” , “ mercimekli” , “ eşşek- 11" şarkılar yazıp, elâlemin kafa­

sını karıştırırsanız, tabii ki yargılarım.

Hele üstüne tüy diker gibi, bunları "A ğır Türk Müziği” konserlerinde çalar söylerseniz, bir daha yargılarım.

Bir de kalkmış, “ Sözüm M ec­ listen Dışarı” diyorsunuz. Sözü­ nüz Meclisten Dışarı imiş! Yıl­ lardır sizi yakından izliyorum. “ Yaz Dostum San Çizmell Meh­ met A ğa” dediniz, sustuk, içi­ mize attık. Ama biz sustukça siz üstüne üstüne geldiniz:

“ Ali Yazar Veli Bozar Küp Suyunu Çeker Azar Azar” ... diye devam ettiniz.

Hele o"Şehrazat” . Koskoca operalar, konservatuvarlar du­ rurken, size mi kaldı Korsakov’u yorumlamak?

Tabii ki yargılarım.

Zaten ben yargılamasaydım nasıl olsa günün birinde bilileri sizi yargılayacaktı. Böylesi daha iyi oldu...

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu açıklamalar doğrultusunda yukarıda yapılan tespitlere göre, kemanın Türk müziğinde kullanılmaya başlanmasından önce Türk müziğinde icra edilen yaylı sazların

Bu sürede ti­ yatro meslek okulunun açılm ası­ na öncülük etmiş, Devlet Tiyatrosu ve Operası’nm kurulup gelişmesi­ ne katkıda bulunmuş, ilk kez bir tiyatro

The main goal of the present study was to determine whether there was any difference between the effects of two lipid lowering drugs, fenofibrate and atorvastatin, on plasma

Grafik-1: Barış Manço’nun İcra Ettiği Sözü veya Müziği ya da Sözü ve Müziği Kendisine Ait Olan Türkçe Eserler ile Bu Şarkıları İçerisinde

Seçilen birinci eser için “Düzenli olarak Batı Müziği Keman Eğitimi almayı sürdüren bir öğrenci, seçilen eser ve etüdleri keman eğitiminde hangi aşamaları

Avusturya Liseliler Kartçınar Klasik Türk Müziği

Jean Baudrillard’la modernle şme sürecinin (modern sonrası dönemin) kitle iletişim araçlarıyla ba ğlantısı çok yönlü olarak ele alınmıştır. a-) Kitle ileti şim

Araştırmacılar ayrıca hipokampusun kesin görsel-mekânsal bilgi ile ilgili bağlantıları içeren septal bölgesinin hâlâ hızlı, doğru bir mekân belleği